- 24 Eylül 2018
- 3.879
- 6.643
- 88
Y
Yassmiy33
Hukuk son sınıftasın. Yani bitirince davalara girip hakimleri ikna edeceksin, insanları savunacaksın.e son sınıfsın,, bir sürü dava örneği görmüşsündür okurken. Artık avukatlık sıfatına bürün bence. Evlenmeyi düşündüğünüz vakitte gerçek bir hukukçu gibi,, öğretmen olarak gerici davranmaması gereken babana karşı savun ilişkini. O savunma dilini doğru belirlemelisin zaten. Doğru ifade eder, güçlü durursan ailen sizin yanınızda olacaktır.
İlerde evlendiğinizde arkadaş ortamına girdiğinizde arkadaşların küçümser,. İlerde sen de zorlanırsın, yapamazsın gibi şeyler diyenler var. Buna kulak asıyorsan ve gerçekten markette çalışan biri olarak kalsa bile sen bu durumu kaldıramam diyorsan açık konuşmalıyım ki lütfen hukukçu olma.
Benim ablam avukat. İyi bi avukat. Eşi ise lise mezunu kuyumcu. Eniştemin babasıyla Küçük bi kira dükkanları var ama işinde o kadar iyi ki ablamdan fazla kazanır. Babam öğretmen, en büyük destekçileri babamı zamanında.2 de küçük çocukları var. Kimse eşinden utanmaz kimse küçümseme kuyumcu ve lise mezunu olduğu için. . Önemli olan insan olması çünkü.
Ben öğretmenim, eşim de öğretmen. Eşim liseden sonra dershanelerde hademe olarak çalışmaya gidiyor ama kendini dershaneye kaydetmiş olarak buluyor. derken markette çalışıyor uzun bi süre. Hem dershane gitmeye çalışıyor hem de markette ekmeğini kazanmaya çalışıyor. Anne baba döyle çünkü, bakan eden yok. Kendi başının çaresine bakmaya çalışıyor. Ama markette o kadar iyi ki müdür çalışma saatlerini sen belirle, dershaneye git ama işten çıkma diyormuş. Sonra öğretmenliği kazanıyor tabii. Eskilerden konuşurken,, vay be şu okullarda öğretmen değil de hademe olabilirdim diyor. Sen de öğretmen olsan nasıl olurdu acaba falan diyor. Ben de diyorum ki seni tanıyor olsam ve şimdiki gibi bi insan olsan , hademe olsan da severdim seni.
Üstelik eşimle tanıştığımda boşanmış ve bir çocuğu vardı. İyi ki diyorum,, iyi ki onunla karşılaşmışım. Hayatımdaki en iyi şey diyebilirim. Benim için önemli olan nasıl bir insan ve baba olduğuydu.
Bir başka örnek daha vereyim. Yakın arkadaşlarımdan biri doktor. Tıp okurken liseden bi arkadaşı ona tçıkma teklif ediyor. Adam mühendislik okuyor. Ama bir bacağı diğerinden çok kısa yani engeli var. Desteksiz değneksiz yürüyemiyor. Üniversitedeyken işte arkadaşım ondan bahsetti. Çocuk liseden beri aşık bizimkine. Burdaki herkes gibi arkadaşımın da engelinin ilerde onun için sorun olup olmayacağı konusunda endişeleri vardı. Diyor ya hani buradakiler, koca doktor, değneksiz yürüyemen biriyle. Aman elalem ne der, falan filan saçmalıkları. Neyse ben bi gün konuştum arkadaşımla. Düpedüz saçmaladığını söyledim. Çocuk bu engeline rağmen, o kadar güzel bir aşk yaşıyor ki kalbinde,gayet de cesur davranıyor, bu sağlam halinle sen de yok o aşk ve cesaret dedim. O bu haliyle seninle mutlu olabileceğini düşünürken senin buna gücün yok dedim. Çocuğu görseniz, yüzer, koşar, top oynar, maç yapar, göbek atar, değnekle çoğu ama yapamadığı şey yok. Sonrasında arkadaşım teklifini kabul etti. 7 yıl çıktılar. Sonra aileye anlatma derdine düştü arkadaşım. Bunla ilgili endişe duydu çokça, ailem ne der, kabul etmezse biz naparız falan. Ailesi öğrendi ve o kadar normal karşıladılar ki. Çocuğu kendi oğulları gibi sevdiler. Korktukları gibi olmadı yani. Evlendiler tabii ki. Şimdi de şirin mi şirin bi kızları var.
Arkadaşınızın anne babası ölmüş. Allah rahmet eylesin. Bu yüzden sermayesi yok mu, adam akıllı oturup çalışsın, siz kasiyer o avukat olsa anne babası ne der, gibi sözleri okumak acı veriyor açıkçası. Çocuğun hangi şartlar altında neler yapmaya çalıştığını kimse bilemez. Markette de çalışsa hep en iyisi olsun. İşini en iyi yapan olsun. İnsan olsun her şeyden öte.
Arkadaşınla birbirinizi iyi tanıyın. Gizliniz saklınız olmasın. Her konuda dürüst ve açık olun birbirinize. Gerisi zaten çorap söküğü gibi gelir.
Uzun oldu, kusura bakma. Son olarak şunu söylemek istiyorum..Hukukçu olacaksan lütfen gerçek bi hukukçu gibi yaşa.
Hukuk son sınıftasın. Yani bitirince davalara girip hakimleri ikna edeceksin, insanları savunacaksın.e son sınıfsın,, bir sürü dava örneği görmüşsündür okurken. Artık avukatlık sıfatına bürün bence. Evlenmeyi düşündüğünüz vakitte gerçek bir hukukçu gibi,, öğretmen olarak gerici davranmaması gereken babana karşı savun ilişkini. O savunma dilini doğru belirlemelisin zaten. Doğru ifade eder, güçlü durursan ailen sizin yanınızda olacaktır.
İlerde evlendiğinizde arkadaş ortamına girdiğinizde arkadaşların küçümser,. İlerde sen de zorlanırsın, yapamazsın gibi şeyler diyenler var. Buna kulak asıyorsan ve gerçekten markette çalışan biri olarak kalsa bile sen bu durumu kaldıramam diyorsan açık konuşmalıyım ki lütfen hukukçu olma.
Benim ablam avukat. İyi bi avukat. Eşi ise lise mezunu kuyumcu. Eniştemin babasıyla Küçük bi kira dükkanları var ama işinde o kadar iyi ki ablamdan fazla kazanır. Babam öğretmen, en büyük destekçileri babamı zamanında.2 de küçük çocukları var. Kimse eşinden utanmaz kimse küçümseme kuyumcu ve lise mezunu olduğu için. . Önemli olan insan olması çünkü.
Ben öğretmenim, eşim de öğretmen. Eşim liseden sonra dershanelerde hademe olarak çalışmaya gidiyor ama kendini dershaneye kaydetmiş olarak buluyor. derken markette çalışıyor uzun bi süre. Hem dershane gitmeye çalışıyor hem de markette ekmeğini kazanmaya çalışıyor. Anne baba döyle çünkü, bakan eden yok. Kendi başının çaresine bakmaya çalışıyor. Ama markette o kadar iyi ki müdür çalışma saatlerini sen belirle, dershaneye git ama işten çıkma diyormuş. Sonra öğretmenliği kazanıyor tabii. Eskilerden konuşurken,, vay be şu okullarda öğretmen değil de hademe olabilirdim diyor. Sen de öğretmen olsan nasıl olurdu acaba falan diyor. Ben de diyorum ki seni tanıyor olsam ve şimdiki gibi bi insan olsan , hademe olsan da severdim seni.
Üstelik eşimle tanıştığımda boşanmış ve bir çocuğu vardı. İyi ki diyorum,, iyi ki onunla karşılaşmışım. Hayatımdaki en iyi şey diyebilirim. Benim için önemli olan nasıl bir insan ve baba olduğuydu.
Bir başka örnek daha vereyim. Yakın arkadaşlarımdan biri doktor. Tıp okurken liseden bi arkadaşı ona tçıkma teklif ediyor. Adam mühendislik okuyor. Ama bir bacağı diğerinden çok kısa yani engeli var. Desteksiz değneksiz yürüyemiyor. Üniversitedeyken işte arkadaşım ondan bahsetti. Çocuk liseden beri aşık bizimkine. Burdaki herkes gibi arkadaşımın da engelinin ilerde onun için sorun olup olmayacağı konusunda endişeleri vardı. Diyor ya hani buradakiler, koca doktor, değneksiz yürüyemen biriyle. Aman elalem ne der, falan filan saçmalıkları. Neyse ben bi gün konuştum arkadaşımla. Düpedüz saçmaladığını söyledim. Çocuk bu engeline rağmen, o kadar güzel bir aşk yaşıyor ki kalbinde,gayet de cesur davranıyor, bu sağlam halinle sen de yok o aşk ve cesaret dedim. O bu haliyle seninle mutlu olabileceğini düşünürken senin buna gücün yok dedim. Çocuğu görseniz, yüzer, koşar, top oynar, maç yapar, göbek atar, değnekle çoğu ama yapamadığı şey yok. Sonrasında arkadaşım teklifini kabul etti. 7 yıl çıktılar. Sonra aileye anlatma derdine düştü arkadaşım. Bunla ilgili endişe duydu çokça, ailem ne der, kabul etmezse biz naparız falan. Ailesi öğrendi ve o kadar normal karşıladılar ki. Çocuğu kendi oğulları gibi sevdiler. Korktukları gibi olmadı yani. Evlendiler tabii ki. Şimdi de şirin mi şirin bi kızları var.
Arkadaşınızın anne babası ölmüş. Allah rahmet eylesin. Bu yüzden sermayesi yok mu, adam akıllı oturup çalışsın, siz kasiyer o avukat olsa anne babası ne der, gibi sözleri okumak acı veriyor açıkçası. Çocuğun hangi şartlar altında neler yapmaya çalıştığını kimse bilemez. Markette de çalışsa hep en iyisi olsun. İşini en iyi yapan olsun. İnsan olsun her şeyden öte.
Arkadaşınla birbirinizi iyi tanıyın. Gizliniz saklınız olmasın. Her konuda dürüst ve açık olun birbirinize. Gerisi zaten çorap söküğü gibi gelir.
Uzun oldu, kusura bakma. Son olarak şunu söylemek istiyorum..Hukukçu olacaksan lütfen gerçek bi hukukçu gibi yaşa.