Unutma; Herşeyin bir hesabı var, üzdüğün kadar üzülürsün!"

kabardinka85

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
16 Temmuz 2011
250
5
46
39
Adana
Arkadaşlar bir yerde bu sözü gördüm çok hoşuma gitti...Hayatınızda var mı böyle örnekler acaba?
Aldatan kişi bir gün kendisi de aldatılır,üzen kendisi de günü gelir üzülür, ya da ne yaşattıysan onu yaşarsın gibi bu durumlara inanır mısınız ve verebileceğiniz örnekler var mı? Paylaşırsanız sevinirim...
 
Ben de bu düşüncelerin içinde kaybolmuştum bir süredir :) Hala da ara sıra aklıma gelir. Son 2 ayım hastanelerde geçti diyebilirim. Şimdi toparlanıyorum yavaştan. Ben bunları yaşarken, bana bunları yaşatan kişinin de aynı acıyı hissetmesini dilemedim dersem yalan olur. Diledim beddua etmesem de. En azından beni anlasın istedim.

Ancak yaradan "huzuruma kul hakkı dışında hangi günahla gelirse gelsin affederim" derken, yaradan bile kul hakkına karışmazken, çektirdiklerini çekmemeleri mümkün mü sence?

Diyelim ki bu dünyada çekmediler. Bu dünyada hissetmediler aynı acıyı. Emin ol öteki dünyada "keşke yalan olan dünyada çekseydik" diyecekler. Kimsenin hakkı kimsede kalmaz. Bu dünyada olmasa da diğerinde mutlaka karşılığını görecekler.

He bize düşen ise, kötü düşüncelerden arınıp hakkımızda hayırlısını istemek.

Başıma geldi mi dersen, evet geldi. Bizzat ben yaşadım.

Bir arkadaşım vardı. Pek iyi bahsedilmeyen cinsten. Hani kimsenin namusunu sorgulamak bize düşmez de, onun hakkında çevre pek hoş konuşmazdı. Benim de bazı konularda çok canımı yakmış, kırmıştı. 6 yıl önce nişanlandı biriyle. Sonra bir gün bir kadın bana onunla ilgili birkaç soru sordu. Ben de çocukluk aklımla, nereye varacağını bilemeden bazı şeyler anlattım. Bir zaman sonra onun nişanı atıldı. Bilmiyorum sebep ben miyim yoksa başkaları mı anlattı. Ama ben de aynı şeyi yapmıştım nihayetinde. Birinin hakkına girmiştim...


Aradan 6 yıl geçti ve ben nişanlanmak üzere olduğum birinden ayrıldım. Ve çevresinin, arkadaşlarının benim hakkımda onu doldurduğunu öğrendim. He benim namusumla ya da ağza alınmayacak hatalarımla doldurmamışlardı onu şükür. Lakin beynini yıkamışlar işte. Nihayetinde terk edildim.

6 yıldır o pişmanlık içimi yakıyordu. Bu olayı da yaşayınca pek tabi o duruma bağladım yaşadıklarımı. O kızı aradım. Ben senin hakkında şu kişiye zamanında şöyle şöyle söyledim. Bana hakkını helal eder misin? dedim. Şükür ki helal etti. Sorun kalmadı. He beni terk eden döndü mü tabi ki hayır. Dönmesi için yapmadım bunu zaten. Pişmanlığı geç de olsa telafi etmek istedim.

Diyeceğim o ki, ben o hatayı yaptığımda çocuk denecek yaştaydım. Yine de hataydı. O kız belki de "hakkımda konuşanlar da aynı şeyi yaşasın" dedi. Belki de içi yandı. Evet hatasız değildi evet çok kusuru vardı ama konuşmak bana düşmezdi. 6 yıl sonra ben aynı şeyi yaşadım.

Er geç tüm haklar kişilerden çıkacaktır. Bundan emin ol.
 
Ben de bu düşüncelerin içinde kaybolmuştum bir süredir :) Hala da ara sıra aklıma gelir. Son 2 ayım hastanelerde geçti diyebilirim. Şimdi toparlanıyorum yavaştan. Ben bunları yaşarken, bana bunları yaşatan kişinin de aynı acıyı hissetmesini dilemedim dersem yalan olur. Diledim beddua etmesem de. En azından beni anlasın istedim.

Ancak yaradan "huzuruma kul hakkı dışında hangi günahla gelirse gelsin affederim" derken, yaradan bile kul hakkına karışmazken, çektirdiklerini çekmemeleri mümkün mü sence?

Diyelim ki bu dünyada çekmediler. Bu dünyada hissetmediler aynı acıyı. Emin ol öteki dünyada "keşke yalan olan dünyada çekseydik" diyecekler. Kimsenin hakkı kimsede kalmaz. Bu dünyada olmasa da diğerinde mutlaka karşılığını görecekler.

He bize düşen ise, kötü düşüncelerden arınıp hakkımızda hayırlısını istemek.

Başıma geldi mi dersen, evet geldi. Bizzat ben yaşadım.

Bir arkadaşım vardı. Pek iyi bahsedilmeyen cinsten. Hani kimsenin namusunu sorgulamak bize düşmez de, onun hakkında çevre pek hoş konuşmazdı. Benim de bazı konularda çok canımı yakmış, kırmıştı. 6 yıl önce nişanlandı biriyle. Sonra bir gün bir kadın bana onunla ilgili birkaç soru sordu. Ben de çocukluk aklımla, nereye varacağını bilemeden bazı şeyler anlattım. Bir zaman sonra onun nişanı atıldı. Bilmiyorum sebep ben miyim yoksa başkaları mı anlattı. Ama ben de aynı şeyi yapmıştım nihayetinde. Birinin hakkına girmiştim...


Aradan 6 yıl geçti ve ben nişanlanmak üzere olduğum birinden ayrıldım. Ve çevresinin, arkadaşlarının benim hakkımda onu doldurduğunu öğrendim. He benim namusumla ya da ağza alınmayacak hatalarımla doldurmamışlardı onu şükür. Lakin beynini yıkamışlar işte. Nihayetinde terk edildim.

6 yıldır o pişmanlık içimi yakıyordu. Bu olayı da yaşayınca pek tabi o duruma bağladım yaşadıklarımı. O kızı aradım. Ben senin hakkında şu kişiye zamanında şöyle şöyle söyledim. Bana hakkını helal eder misin? dedim. Şükür ki helal etti. Sorun kalmadı. He beni terk eden döndü mü tabi ki hayır. Dönmesi için yapmadım bunu zaten. Pişmanlığı geç de olsa telafi etmek istedim.

Diyeceğim o ki, ben o hatayı yaptığımda çocuk denecek yaştaydım. Yine de hataydı. O kız belki de "hakkımda konuşanlar da aynı şeyi yaşasın" dedi. Belki de içi yandı. Evet hatasız değildi evet çok kusuru vardı ama konuşmak bana düşmezdi. 6 yıl sonra ben aynı şeyi yaşadım.

Er geç tüm haklar kişilerden çıkacaktır. Bundan emin ol.

Ben her diliyorum Allah'tan kim kime ne ettiyse çeksin, çeksin ki anlasın verdiği hasarı o zavallı ruha. Senin durumuna bir yorum getiremiyorum çocuktum diyosun, belki bu yaşadığın senin ettiğini çekmen gibi bir durum olmayabilir.
Benden çaldıkları sevinçleri, umutları ve hayalleri asla helal etmiyorum...Hayata bu denli kötümser ve umutsuz bakmama neden oldukları için affetmiyorum onları...benim şu kalbim var ya kin nedir bilmezdi şimdi nefret ve kinle her gün yorgun ve yaralı, şuanda bunları yazarken de damlıyo şıpır şıpır sayfayı göremiyorum düşün, her sabah aynı acıyla uyanıyorum, cızz ediyo kalbim, mecbur muydum böyle yaralı ve acılı yaşamaya, bana çektirenler şimdi gayet mutlular, benim acım ne zaman bitecek bilmiyorum...
 
canım okurken bile gözlerim doldu. dilerim ki artık sen de mutlu ol acın bitsin. söylemesi kolay belki ama umursama artık o bunları çekicek mi diye düşünme. bırak ne hali varsa görsün. bigün görüceksin zaten sen çok mutlu olucaksın ve onun mutsuz olduğunu görüceksin. o zaman ona karşı nefret bile hissetmiceksin. hatta merhamet ediceksin acıycaksın. üzülme artık. o sana layık deilmiş. ettiğini bulur ya da bulmaz bunları artık düşünme lütfen. düşündükçe kendine edersin. hayat çok kısa bi an önce hayata dön. zamanını daha fazla çalmasına izin verme. güçlü ol.:34:
 
beni evlilik hayalleriyle kandiran..askerligi bitene kadar oyalayan..sonra beni birakan hemde aldatan eski sevgiliminde ayni seyleri yasamasini diliyorum yuce Allahtan..umarim bugunleride gorurum..insallah oda yasar hem ailesinin hemde onun ilk aklina gelen ben olayim yarabbim..

bu tur seylere sahit olan yokmu aranizda kizlar ?
 
erkekler aşktan falan anlamaz...pişmanlıksa hiç hisstmzler...4 yılımı gecırdıgım adam sandıgım kişi beni okul bitince bıraktı...aldatıomş haberim bile yok...500 km mesafede sırtımdan vurarak soyldı...ona kalırsa durustluk...ya gecen 4 yıl?? ilk defa mı aldattı da bitti?? yooo...bı kere gozumle gordum aldattıgını...safım ya kabul ettım bıda yapmaz dedim...şimdi sonuç mu ne??? öncekinde affrettim diye ona geri döneğimi sanıo o kadr emin...ama asla dönmicm...ve bir gün bnm yaşadıklarımı o da yaşayacak inşallah..döktüğüm gözyaşlarımın 1000 katını dökücek inşallah...bn hakkımı helal etmiyorum....Unutma; Herşeyin bir hesabı var, üzdüğün kadar üzülürsün!
 
benimde erkek arkadaşım terketti hemde saçma nedenlerle bana o kadar ümit vermiş sürekli evlilik hayalleri kurardık benden ayrıldıktan sonra bir arkadaşının tanıştırdığı kızla çıkmaya başladı canım o kadar yandı ki bana senden başkasıyla evlenmem diyodu ama benim yerime başkasını çok rahat koyabildi 3. yıla girmiştik yüzünü bile görmediği o kız beni hemen unutturabildi ona.benim okulumun bitmesine 2 yıl var yeni çıktığı kızın okulu seneye bitecek neymiş okulu bitince evleneceklermiş o zaman gözünün önünde yanında olurmuş başımdan aşağı kaynar sular döküldü sanki beddua etmek istemiyorum ama Allah'ım inşallah onu öyle bir pişman etsin ki umut verip beni terkettiğine benim çektiğm acıları anlasın...



Dr. Muhammed Bozdağ'ın bir yazısı vardı onu sizinle paylaşmak istedim...


“On yıldır evli olan bir tanıdığım boşanmak için mahkemelerde süründüğünü söyledi. ‘-Etme, eşin ihanet ve benzeri kabul edilemez bir kötülük yapmadıysa, bunca yıldır yaşattığın yuvayı yıkma. Bu noktadan sonra ne sen ne de eşin yeni bir yuva kurabilir ve kurulanın da diri durması düşük ihtimaldir. Bu kadar sabrettin, ölüme ne kaldı ki, biraz daha dayan’ dedim. ‘-Bilmiyorsun hocam.’ dedi, ‘On yıldır bir kere beraber olamadık. Bir insan olarak bu duruma nasıl dayanabilirim?’ –‘Tıp var, psikiyatri var?’ –‘Ben de öyle diyerek bu günlere geldim; ama olmuyor işte, çözemiyoruz.” Dedi.

-‘Kardeşim, bu evlilikten önce sen birinin haklı bedduasını almış olmayasın? Haklı bir lanete mi uğradın?’ Diye sordum. Sarardı birden. ‘-Evet’ dedi. ‘Hep aklıma geliyor. Bir hanım kız bana âşıktı, evleneceğim demiştim, söz vermiştim ona ve son anda daha güzel bulduğum için cayıp şimdiki kadınla evlendim. Öbürünün üzüntüden verem olduğunu ve zorla kurtarıldığını öğrendim. Bana ah edip ağlayarak beddua edermiş dediler.’

‘-Kimseyle evlenmek zorunda değildin; ama evet deyip ümit verdikten ve hele de bir süre aşkınla meşgul ettikten sonra sebepsizce terk etmenin bedelini ödüyorsun on yıldır. Seni içten tövbeden ve mümkünse helalleşmeden başkası kurtaramaz kardeşim. Bu evliliği bitirsen de şartların değişmedikçe sorunsuz bir evlilik yapamazsın.” M. Bozdağ
 
merhaba arkadaşlar muhammed bozdağ hocanın şimdi iki kitabını aldım tavsiye ederim şiddetl hem de:)) biri" İstemenin Esrarı" diğeri "Ruhsal Zeka".çok şey öğrendim bu kitaplardan.benim sıkıntıma gelindce.4 yıldan sonra terkedildim.2 ıldır ayrıyız ama sürekli iletişime geçiyodu malesef ben de sevdiğim için hep karşılık verdim.üç ay önce tekrar eskisi gibi olmaya başlamıştık arıyodu mesajlar.görüşücektik.tam beni 3 ay oaladı.hadi dedim şehirdışında işi var.hep görüşcez diyodu işin kötüsü.istemiyorumgörüşmek dese bu kadar üzülmezdim.şehirdışından geleli 1 ay oldu sesi çıkmadı.ben de dün gece içimdekileri yazdım şöyle bir mesaj attım:" sen benim duygularımla oynadın oyaladın...dürüst olmak bu kadar zormuydu? benim günahım neydi? sabırla bekleyip güvenmek mi?canımın nasıl yandığını anlatamam.dilerim bir başakası aynı şeyleri yaşatırsa sana belki o zaman anlarsın" dedim. tabi ki cevap gelmedi.ilk başta göndermeseydim dedim ama sonra beni içimi kemireceğine yazmak istedim o da bilsin...siz olsaydınız ne yapardınız arkadaşlar benim de dileğim üzdüğü kadar üzülsün..bir insana yapılacak en kötü şey onu bir umudun içine hapsetmektir....
 
benımde başımdan buna benzer bı olay geçtı

2.5 senelık ılışkım vardı..ılk sevgılım ılk aşık olduğum ınsan.
herşey ıyı gıdıyordu o küçük yaşta evlılık hayallerı bıle kurardık :27:
neyse benım bı çocukluk arkadaşım var aynı zamanda yan daırede oturuyor
erkek arkadaşımı bı kere gördü şımdıye kadar oda ılk tanıştığımız zamanlarda.
bu kız arkadaşım ehlıyetını aldı aılesı bıde araba çektı altına
ohh :44: bızımde o ara aramız açıktı çok küçük bı sebepden dolayı ama görüşüyorduk
bı akşam ben dışarı çıkcaktım ama geç saatde
annem ızın vermedı bende odama gıttım.. 2dk geçmedı annem yanına çağırdı: dışarı çıkabılırsın hazırlan dedı ben şok oldum:53: ama sevındım
gıttım hazırlandım annemle bı sıgara ıçıyım öyle çıkıyım dedım
annem başka bı arkadaşım daha var üst katımızda oturuyor onu çağırmış o arada
bana dedıklerı aynen şu: Xı(eskı sevgılım) Yla(çocukluk arkadaşım) gördüm- gayet samımılıder ne oluyor?

o an başımdan kaynar sular döküldü soruyorum nasıl gördün nerde gördün anlatıyor ama beynım almadı o an
yok olamaz dıyorum güldüm kahkaha attım dalga geçmeyın benımle yapmaz onlar dıyorum
cıddı cıddı gördüm dıyor.
o an yaşadıklarımı bı ben bılırım

1hafta aramadım o aradı. herşeyı açık açık sordum
ıtıraf ettı arkadaşın benden hoşlanıyormuş ama hıç tıpım değıl ben senı sevıyorum sadece dalga geçmek ıçın
arabasıyla gezdırsın benı dıye buluştum dedı

bu kadar mıdesızdı yanı

neyse ben bu olaydan sonra türkıyeye yerleştım yurtdışında yaşıyordum o zaman
aılem yurtdışında kaldı arada gıdıyorum onların yanına
ışımden ıstıfa ettım onların yüzünden
hayatımı aılemı arkadaşlarımı bıraktım
kaldıramadım bu acıyı


Ama sonra ne oldu?
hayatıma öyle bır ınsan gırdı kı herşeyı herkesı unutturdu bana
bütün acılarımı dındırdı
çok güven verdı çok sevdı benı halada çok sevıyor :nazar:



Ama onlar ne durumda?
arada haberlerını alıyorum her ıkısınınde. aralarında bı ılışkı başlamamış ıkısıde pışman en çokta arkadaşım
anneme yalvarıyormuş benı affetsın dıye
o olaydan sonra çok kötü şeyler yaşamış babası annesını aldatmış babasının yenı sevgılısı kızı aramış mesela annene söyle babamla aramızdan çekılsın dıye
bulduğu adamların hepsı aldatmış onu kı hıç beddua etmedım ıkısınede


ee eskı sevgılım olcak adamda sürünüyor şuan
bıldığınız köpek gıbı arkadaşlarımı arıyormuş hala benı görmek ıstıyormuş ıkı sene geçtı üstünden ne arıyosun :47:
oda aldatılmış hıç bır ışı rast gıtmıyo hayatına kımseyı sokamıyormuş

bunları bılmek ıçımı rahatlatmıyor desem yalan olur
ne sevınıyorum ne üzülüyorum benden uzak dursunlar

bıraz uzun oldu ama bende ıçımı dökmüş oldum :26::1:
 
benim çalıştığım bir işyerinde 3 yıl önce olan birşey . bir öğretmen vardı dediğim dedik müthiş kompleksli ve herkese kan kusturan biriydi. mutfakta görevlendirilmek üzere bir kadın alındı. kadın 3 çocuğuna artı birde çalışmayan kocasına bakıyordu. birkaç ay çalıştıktan sonra annesi hastalandı ve bu bayanın onunla ilgilenmesi lazımdı. işlerini hallettikten sonra izin alır giderdi. bu öğretmende buna sürekli çıkışırdı.. neden işini bırakıyorsun? hastalık hastalıkta bir yere kadar diye. sürekli kadına iş yaptırırdı. kadının kaç defa gizli gizli ağladığını gördüm.
neyse bu görevli bayanın annesi iyileşti ama ne oldu biliyor musunuz?
bu öğretmen hanımın annesi aynı hastalıktan vefat etti. mutfakta görevli bayanın yaşadıklarını yaşayarak hem de.
 
Ey insan! Kaf dağı kadar yüksekte olsanda, kefene sığacak kadar küçüksün.
Unutma herşeyin bir hesabı var, üzdüğün kadar üzülürsün..

Hz.Mevlana
 
bu konuda anlatacak çok örneğim var.çoğu düşüncemide ve gördüklerimi benden önce yazan arkadaşlarda yazmışlar.dini açıdan düşünürsek gerçekten çekilecekse bu dünyada çekilse bu dünyada çekilsin.öbürkü dünyada daha fena .hem bu dünyada olursa en azından telafi şansı olur.ne bileğim oyalanacak bir şeyler bulunup üzerindeki etki azaltılabilir.dini açısına pek değinmek istemiyorum.

zaten dünyada kesin kes hesaplaşıldığı kanısındağım.öbürkü dünyaya kalsada kalmasada.en azında haksızlık yapan kişi gideceği bir kapıyı kapatmış oluyor.o kapıya bağlı kapılarıda kapatıyor.o kişinin gerçek yüzünü gördükten sonra o kişiye aynı davrandınız mı.davranamadınız ki.eee kimse zarar görmek istemeyeceğinden ya da kendini kötü göstermek istemeyeceğinden o kişiden olayı bilenler uzaklaşmadı mı.en azından ikna etmesi zorlaştı başkalarını.ayrıca bir söz vardır.bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyliyepim.%99.9 hepimizin çevresinde kendimiz gibiler vardır..bu yüzden bir yandanda çevrenizdekilerin gözünde değerli olacağınıza inanıyorum.insanların size daha iyi ve yumuşak davranacağını düşünüyorum.sonuçta insanlar mazlumun yanında olur.gaddarın yanında değil.çünkü,size yaptığını gün gelir kendilerinede yapılacağını bilirler.en azından aklı başında olanlar.olmasa dahi şüpheyle yaşanmaz diye düşünürler.artı kötü niyhetli insanalrın saf,cici,kim ne yaparsa yapsın kin gütmeyen biri gibi dolaştıklarına hiç şahit olmadınız mı.mahkemelerde bile iyi halden diye bir madde var ya.ondan yararlanmak için ne kötülük yapıyorlar ama böyle boynu bükük duruyorlar.bu zavallı kız vardı ya münevver karabulut.garibim nasıl öldü herkes biliyor.ailesi nasıl oldu.tüm ülke etkilendi,üzüldü.bir kaç hafta önce onun kanına giren yaratık için iyi hal istendi.konuyla ilgili çok garip bir örnek gibi oldu ama anlatmak istediğimi anlatabilmek için verdim.bu tür yaratıklar bunu bilirken bizim hala üzülürler mi diye düşünmemiz ya da pişman olur mu diye beklememiz kendimize zarar vermek.iyilere yaptıklarına pişman olmazlar,üzülmezler belki ama o yaptıklarına bağlı olan değer verdikleri şeyi kaybedip üzülürler.yaprak dökümünde ferhunde aklı sıra yaptığı kötülüklerin hepsi onu istediği şeyin önünde engel olmadı mı.
 
evdeki kızları birbirine düşürdü.yıllar sonra gerçekten istediği hayatta kavuştuğunda canı yanan eski nişanlı kızların durumunu anlatmadı mı.aynı zamanda yaptığı her şeyi.evi o adamın parasıyla almışsın demedi.hayriye hanım ona saldırdığında küçük kızı bile suçlamadı mı.bana kötü davranıyorlar,paramı onlara veriyorum da öyle düşüyorlar yakamdan dedi.sonra levent eve geldiğinde parasızken kaldığı evi hatretle incelemedi mi.leventte sakın bana emir verme senide yakarım dedi etti.en son yakın arkadaşının düğününde oturdu kalmadı mı.yıllar sonra leventin bebkli görüntülerini görüp koltuğa dayanmak zorunda kalmadı mı.

aşk-ı memnuda da öyle.bihter ednen beyi hep ayrılmakla tehdit etti.en sonunda final bölümünde hep o lafları dolaşmadı mı adamın kafasında.hatta masum oldukları zamanda bile olan durumlarda suçlu konumuna düşmediler mi behlülle.kimsenin aşkına karışmam.herkes aşık oluna bilir.yalnız bunu yaşayış biçimi vardır.madem bu kadar aşıksın.amcanın bütün imkanlarından vazgeçip başlıyacaksın.kaçarken bile adamın hesabından para alıp gidiyorlardı.ortak hesap falan denilmesin.bihter çalışıyor muydu.dernekte bile başkanlığı eşinin yaptığı bağışlarla almıştı.

böyle dizilerden örnek vermemin sebeplerinden biride geröek hayattı yansıtmaları.hayal ürünü denilebilir.tamam bu kişiler gerçekte yok.ama etrafta daha beterleri var.bu anlattıklarıma özenen çoğu kişi gördüm.benzerlerini yapmaya çalışan.kendi yaşadıklarıma da getireceğim konuyu.birde şunu söyliğim.sinema kursu kazandım.yaşadığım şehirdeki bir festivalden.oradaki konuşmacılardan biri izleyicinin neyi beklediğini,neyi görmek istediğini falan anlatıyordu.bunlardan ikisini söyliyeceğim.birisi kendiyle bağ kurmak istiyor izlediği karakterle dedi.yani kendine örnek olmasını istiyor.kendi yaptıkları için yol göstermesini istiyor dedi.bu iyi örnek ,kötü örnek değil.mesala ferhundenin kazandıklarına özenen onu taklit etmeye çalışıyor gibi örnek.ikinciside izleyici eninde sonunda iyiğinin kazanmasını istiyor demişti.forumda da dizi yorumları var.diğer dizi sayfalarında var internette.hiç yorumları okudunuz kaç kişi kötüyü destekliyor.kötünün kazandığı finallerde ne kadar kötü bir final yapmışlar demiyorlar mı.en basitinden mutlu son diye artık geyiğe de dönmüş bir kavram var.iki aşık bütün kötü niyhetlikeri yenip bir arada oldular.

benimde hayatımda bu kaka dizi kahramanlarına özenen çok kişi oldu.tabii bunlar her şeyi bırakın en basittinden özenti kötüler olup kaldılar.sadece kötü olmakta yetmez ki.bu karakterler en azından akıllı kötülerdi.benimkiler çok berbatlardı.hani derler ya aptal dost bile kötüdür diye.aptal düşmanda kötü.ya en azından değsin istiyorsun.gerçi insanlar görüyor kimin ne olduğunu.aptal oldukalrından iyice durumalrı battırdılar.
 
bir ara erkek kardeşim bir kızla çıktı.bizde arkadaştık kızla.bütün herke stek bir laf ediyordu.kızın resmini görünce.ama neredeyse herkes.hayatımda gördüğüm en çirkin kız diyordu onun için.hepte üzülmüşümdür.kuzenide çirkin sayılacak bir tip.ama gönül bu derler ya.neyse ailem bu kızın tipini değil (bumu özellikle belirtmek istiyorum.asla kimseyi görünüşüne göre yargılamadık.)kızın hareketleri düzgün değildi.zaten başka bir görüştüğü daha çıktı falan.yani ailem haklı çıktı.kardeşimin peşini falan bırakmamalar.annem hep istiyorsan alırım dedi.yalnız daha biri 20 biri 18 yaşındaydı.okuyun,işinizi alın tamam diyordu.kızın annesinede bunları söyledi.o da annem gibi düşünüyordu.tabii kız ne kendi annesini ne de benim annemi takıyordu.kardeşi bir olayda bana söylediği lafı sonradan inkar etti.sırıtta sırıtta.aradan 5 sene geçti.bir baktım babamın masasında bir düğün davetiyesi.bu kızın davetiyesi.başkasıyla evleniyordu.bu evliğin üzerinden bir sene geçmeden duyduk ki bu kız tekrar bizimkiyle beraber.hemde çıkardığı sorunlarla beraber.
 
bu kızın tavırları konuşma biçimi ferhundeye ve bihtere benziyordu.böyle alaycı,bilmiş bilmiş,böyle yapay bir cimcimelik vardı.kuşum ne yaptın,kuşum şuraya gittim,kuşum bunu aldım.kuşum bizi ayıracaklar,kuşum seni çok seviyorum,kuşum aşkım sana her şeyden önce geliyor....msnde falan görüntülü konuşma var ya .kaç kere kızın bize attığı iftaraları dinledik.kardeşimi ailesine karşı dolduruyordu.kuşum bize yazık ettiler,kuşum bizi ayıracaklar,kuşum şöyle kuşum böyle.bunları derkende gerçekten evin içinde kavga varmış gibi oluyordu.zaten bu kız ve ailesi yüzünden 1-2 yıl uğraşmak zorunda kaldık çıkardıkları pislikler yüzünden.kız bunları yaparken hala bir başkasıyla evli ve telefon faturası bizim eve geliyor.kendi adıyla bizim adrese .bize telefon açıyordu.sanki bizim av onun bizler onun hizmetçileri ve o bizim evin hanımı. x nerede:47::47::47::47:diye annemi azarlamış telefonda.kardeşim kavga ettiklerinde bizden acısını çıkarmaya çalışıyordu.tabii bu kız onu dolduruyordu.sokakta kardeşinizin telefonda gel hakkını al diye bağırdığını düşünebiliyormusunuz.yani, biz kötüyüz,bunlar aşıktı,biz ayırdık,bütün paralarımız onun (ki gerçekten paramız olsa)bizim paramızla tatile çıktılar.kardeşim çalışıyor muydu . hayır biz çalışıyorduk.bana para vermiyorlardı.bu kardeşim sorun çıkarmasın diye ona veriyorlardı.o da bu çok affedersiniz.götürürp o o......uya veriyordu.beraber tatil yaptılar.
 
bu arada neredeyse bize doğru düzgün mutfak parası bile kalmıyordu.çalışan biziz,para bizim pzra.yalnız bu parayı kullanmaya hakkımız yok.

bizim bir lokantamız vardı.yeni satıldı.orayı açabilmek için 10 yıl kadar sıkıntı çektik.sırf oradan para gelme ihtimali var diye ortaya çıktı bu kız.ve kendi,erkek kardeşi ve kız kuzeniyle.resmen bir çete kurdular.kızın kocası ya da ailesi bir şey derse erkek kardeşi devreye girerdi sanırım.zaten insanlarda öyle düşünür diye rahattılar.zaten rahattılarda.kocasıyla kaldığı eve gidiyordu her hafta sonu kardeşi.ve bu ev kızın ailesinin üst katıydı.öğretmendi,evde bizimkine verdiği bir kitabın içinden ders programı çıktı.haftada 10 saat falan çalışıyordu.:1::1::1:çok yoruluyordu anlıyacağınız.evde yemek bile yapmıyormuş.bir kocası bir kendi .annesi alt katta ya o yapıyormuş.zaten hep annesi bunun arkasını kolladı.baskıcı bir ortamda büyümemiş.aslında annesi falan olmasa göreceği çok şey vardı.bir kere bende bana yaptıklarını yaptım.ne yapıyyorlardı beni kimseyle konuşturmuyordu bu kardeşim.telefonlarımı dinliyordu,msn konuşmalarımı aileme okutuyordu,saptırıyordu.bunu çok kere denedim.bana iş yaptırmasınlar diyordum.birden bana durmadan iş yaptırıyorlardı falan filan.tesaddüf eseri bir gün elektirikler bir seferde onların telefon konuşmalarını dinledim.kızın konuşmalarından ve ses tonundan resmen midem bulandı.
 
telefonu dinlediğimi anladılar ama kardeşimde bir öfke olmasına rağmen ki bu da haksız yere bir öfke.kendilerinin çıkarına ters yaa.bu son derece rahat ve kendine aşırı güvenen kızımız birden bir korku dudu ve korktu ki sesi değişti.o hali nasıl komiğime gitti ve içimdeki yağları eritti anlatamam.sonra gene bizim sıkıntılı günlerimiz devam eti.kardeşimi o kaadr doldurmuş ki derslerime çalışıyorum.bana ders çalıştırmamak için çocuk hiç bir şey yapamaza ayaklarını yere vuruyordu.olmadı bahçeyi suluyordu.gecenin 2 sinde tv nin sesini baya açıyordu.bende ne uyku düzeni ne de yeme düzeni kalmıştı.duygularım uyuşmuştu .bir cümleyi 10 kere falan okumadan anlıyamıyordum.herkesin psikolojisi bozuldu evde.bu yaprak dökümü,öyle bir geçer zaman ki de geçen öykülere hemen hemen benzer şeyler yaşadık.gözümüzün yaşı dinmedi.şimdi bunları atlatacak kadar güçlü olduğumuz için övünüyorum ve övünüyoruz.yalnız o zamanlar zordu.o zamanlarda bu kız ve çetesi diyeceğim nasıldılar tahmin edin.etrafa gülücükler saçıyorlardı.oysa evde hepimizin küçük ya da büyük sağlık sorunları vardı ve doktora bile gidemedik.gitsek doğru düzgün ilaçlarımızı alamadık.ne gezebildik ne de özendiğimiz bir objeyi ya da kıyafetti alabildik.o ortamda ve ruh halinde okulum uzadıokullu bile bitirememişken iş hayatımda sekteye uğradı.yaşamak istediğim ve bunun için kendimizi paralayarak çalıştığım halde hep aşağıya düştüm.ailemde öyle.gençliğim uçup gidiyordu elimden.dişlerimi yaptıramadım.doğru düzgün yemek yiyemiyordum bile.dişlerimin görüntüsü yamuk olduğundan konuşamadım bile doğru düzgün..bu halde olunca delirmemek elde mi.yeri geliyordu bağırıp çağırıyordum kendimi tuttamayıp.ya dayak yiyordum,hakarette uğruyordum ya daalay ediyordular.
 
böyle çok anlatacağım var aam yazarken bile bunaldım.sonra ne oldu aralarında kardeşimle anlaşmazlık çıktı.bizimkine boşandım demiş .oysa hala evli olduğu ortaya çıkmış.ki bu belliydi zaten.aralarında başka kötü olaylarda geçmiş.yalnız hakıkını savunamadı bile.çünkü,ailesi onu ne yapardı avr ya.sadece o mu eşinin aileside öyle.peki çekilip gitti mi.gitmedi.sahte face alıp benden irtibat kurmaya çalıştı.bunun da analdım.tabii direkt engelledim.en basitinden şöyle anlatağım.facebook sayfama bakarken bir baktım 3 tane arkadaşlık teklifi var.biri bu kızın kuzeni.zaten onu görünce işgillenmek gayet doğal.diğeri bir maken resmi.bariz bir moda çekiminde çekilmiş.şöyle bir şey var: facede fotoğrafım olmaz.bu kişiyi tanımıyordumda ve ortak arkadaşımızda yok.bunuda buradan anladım.3.sü ise hiç bir hakkında bilgi yok.yaşadığım şehirde yaşamıyor.bir bayan grafiker.bende halkla ilişkiler mezunuyum ya grafiker birine atlıyacağım.bu grafiker in bir tane arkadaşı bile yoktu.bula bıla beni bulmuş.düşünün kendisini ne kadar zeki ve beni ne kadar salak bulduklarını.sonunda ne oldu amaçlarına ulaşamadılar.herkese reklam oldular.daha önce yazdıkalrım aynen oldu.
 
Back
X