22 eylül 1983 Bu benim oğlumun dünyaya gözünü açtığı gün.Benim için çok mutlu bir gün.Ama maalesef başkaları için o kadar da mutlu değil.
Oysa hiçbirşey bilmeden gelmiştim o hastaneye o gün.Tanıdık bir ebe bulduk.Sürekli beni kontrol ediyordu.Ertesi güne kalırsam benim perişan olacağımı, bir an önce kurtulmam gerektiğini söylüyordu.
Kimseye göstermeden bana sancı iğnesi yaptı.Ben sancıyı çekerken bir yandan da etrafımdakileri gözlemliyordum.Kırmızı gecelik giymiş,uzun dalgalı saçlı,zayıf, sessiz ben yaşlarda bir kadıncağız dikkatimi çekti.Sancılandıkça elini ısırıp sessiz kalmayı yeğliyordu.
Ebe gelip bana ikinci sancı iğnesini yapacağını söyleyince,o sessiz kadın,yalvaran bir ses tonu ile''ne olur bana da iğne yapın.Üç gündür sancı çekiyorum,kurtarın artık beni'' deyiverdi.
''Yok'' dedi ebe ''son bir iğne kalmıştı onu da bu kadına yaptım''. Sonra beni doğuma aldılar.Zor bir doğumdu 10 gün yoğun bakım ünitesinde kaldım.
Ertesi gün doğumhanede çok zor bir doğum olduğunu,bebeğin kurtulup,annenin vefat ettiğini söylediler.Ve ölen o kadıncağızın hayali gözümün önünden geçti.
Talihsiz kadının adını bugün bile unutmadım.
Ona da bir iğne yapılsa kurtulur muydu acaba? Bu soru 24 yıldır kafamı kurcalıyor.
Ve o çocuğu çok merak ediyorum.Annesiz büyümesine yapılmayan bir küçük sancı iğnesi mi sebep oldu?
İNSAN HAYATI NEDEN BU KADAR UCUZ?