yaşadığım saçmalıklar hangi günahın bedeli acaba?

merhaba kk'nın güzel kadınları :)
artık "olmayan aşk hayatım"la beni bilenler bile var bu forumda, biliyorum, her şeyin farkındayım :KK53:

konuyu tamamen dertleşmek için açıyorum. aslında acı içindeyim. ilişkilerde asla dikiş tutturamıyorum. şimdiye kadar en azından tanışıp, görüşüp, biraz flört edip uygun değilmişiz diyor ve yoluma bakıyordum. ancak son yaşadığım ilişki, kısacık sürmesine rağmen beni mahvetti hanımlar.

bu insan hayatıma girmeden önce, bu kadar çok deneyip de olduramama üzerine, buradaki üyelerin de tavsiyesi üzerine aşk meşk işlerinin üzerine gitmeyi bıraktım bir süre. 2-2.5 ay kadar hiç aranmadan, neden ilişkim yok yaa diye sızlanmadan, kendi hayatıma yoğunlaştığım bir dönem oldu. ağustosun ortasından ekim ayının sonlarına kadar diyelim. ve kendime bir söz vermiştim, gerçekten tanımak istediğim, gerçekten etkileneceğim biri denk gelmediği sürece flört de etmeyeceğim diye. bu sözü tuttum, bi alkış alayım :KK9:

ekim sonları gibi biriyle tanıştım, beğendim, etkilendim. hiçbir zaman arkadaş gözüyle bakmadım, ilgimiz de karşılıklıymış derken biz kendisiyle kasımın başları gibi yoğun bir ilişkinin içinde bulduk kendimizi. ben 29 o 34 yaşındaydı bu arada. 1.5 aya çok fazla şey sığdırdık, çok hızlı ilerledik. bu gidişattan ikimiz de memnunduk ama aramızda çok fazla uyumsuzluk vardı. bu uyumsuzluklar üzerine bir tatsızlığımız oldu ve ayrılmak istedi, ayrıldık. ayrılığın ertesi gecesi bana özledim diye mesaj attı. bu mesajı bir süre sonra almayı bekliyordum aslında ama bu kadar hızlı özledim demesi çok ilginç geldi. bir iki mesajlaşma sonrası bana, ilişkimizde beni aldattığını itiraf etti. neymiş efenim vicdanı çok rahatsızmış, beni gerçekten sevmişmiş, diğer tarafla ilişkisi benden 2-3 hafta önce başlamış sonra benimle tanışınca benden kopamamış ama diğer tarafı da bırakamamış falan. tüm bunları anlatırken diğer tarafı da hala bırakmış değildi bu arada. af maf diledi, kabul etmedim. olmaz artık ben sana tekrar güvenemem dedim. ya tam sadakatsiz volkan yani kızlar düşündükçe sinirleniyorum. neymiş efenim ben hayatına girdikten sonra onunla hiç sevişmemiş de hep görüşmemek için bahane üretmiş de bilmem ne bi de bana mesajlaşmalarının ekran resimlerini iletti, herhalde kendisini çekip vurmamı falan istedi :sinirli: neymiş efenim sadece günaydın ve iyi gecelerden ibaretmiş, beni hep görmek istemiş, hep aramak istemiş ondan sürekli kaçmaya çalışmışmış ama neden bırakamadığını kendisi de bilmiyormuş belki psikolojikmiş. yani neremle gülsem bilemedim. bir hafta kadar böyle sürekli onun beni darlaması benim de ona ağzıma geleni saymamla geçtikten sonra büyük bir tartışmanın üzerine, zaten artık bir araya gelmemin imkansız olduğu bu manipülatör tuhaf şahısla tamamen koptuk.

zaten aşk hayatım b.k gibiydi bir de üzerine bu ihanet eklenince ben iyice soğudum bu aşk sevgi işlerinden. içine düştüğüm olumsuz duyguların hangi birini saysam bilemedim. daha yeni, daha taze ama çok karışık duygular yaşıyorum. o son kopuştan sonra rahatladım, 2 gün kadar tek damla gözyaşı dökmedim. ama dün ve bugün bana inanılmaz bir hüzün çöktü. güzel anlarımız aklıma geliyor, hüzünleniyorum. sonra o güzel anları yaşarken bir de diğer tarafı idare ettiği ve beni en başından beri salak yerine koyduğu için ona öfkeleniyorum. duygudan duyguya sürükleniyorum. hiçbir şeyin tadı yok. yani çok ayrılık yaşadım ama hiç bu kadar kısa sürede yoğun şeyler yaşayıp sonunda da böyle ihanetle mihanetle sarsılmamıştım. kendimi değersiz hissediyorum ne yazık ki.

ihanet öyle kötü ki, sadece o insana duyduğum güven kırılmıyor; sanki bundan sonra hayatıma girecek olan herkese duyacağım güven sarsılıyor. atıyorum ben yeni birine ilk etapta 50 birim güveniyordum mesela eskiden, şimdi bu olay beni etkilendiği için hiç suçu günahı olmayan bir yeni insana 30 birim falan güveneceğim.

hadi beni biraz teselli edin, dertleşelim vallahi kötüyüm ya.
İlaç kedi
 
Bende benzer dertlerden muzdaribim hep. Sizide biliyorum konularıma deneyimlerinizden yola çıkarak yorum yapıyorsunuz hep :) Ve yaş grubumuzda hemen hemen aynı olduğundan sanırım aynı yollardan geçiyoruz.

Gerçektende hiç erkek yok mu ya flört yada ilişkinin ilk evrelerinde başkaları ile konuşmayan? Yok kardeşim cidden yok. Bana da böyle seninki gibi alenen söylemeselerde, hissediyorum yada anlıyorum bir şekilde, biliyorum yaptıklarını ama hiç kanıtlayamıyorum 😅 sonrada durduk yere ayrılmışım gibi oluyor.
 
Konuda güzel tespitler, yorumlar var.
Normalde sıkılırım ama açtığınız aşk içerikli konulara mutlaka göz atarken buluyorum kendimi.
Aklı başında,nerde nasıl davranması gerektigini bilen tabir-i caizse "uyanık" bir kadınsınız bence ama neden?
Neden bukadar hayal kırıklığı,bile bile lades,bunca kalbinize,ruhunuza,beyninize eziyet..?
Aşk hayatınız bırakın bir süre boş kalsın.Sarpa sarıyor siz üzerine gittikçe.
Hele son eleman afedersin tam bir mal.Bu kadar beyin fırtınasına değer mi?
 
Konuda güzel tespitler, yorumlar var.
Normalde sıkılırım ama açtığınız aşk içerikli konulara mutlaka göz atarken buluyorum kendimi.
Aklı başında,nerde nasıl davranması gerektigini bilen tabir-i caizse "uyanık" bir kadınsınız bence ama neden?
Neden bukadar hayal kırıklığı,bile bile lades,bunca kalbinize,ruhunuza,beyninize eziyet..?
Aşk hayatınız bırakın bir süre boş kalsın.Sarpa sarıyor siz üzerine gittikçe.
Hele son eleman afedersin tam bir mal.Bu kadar beyin fırtınasına değer mi?
açıkçası ben de bilmiyorum. galiba son 2 senedir falan yalnız olmak beni rahatsız etmeye başladı. eskiden yalnızlığı çok seven biriydim. noldu bana böyle ben de anlamadım. baktığınız zaman, öyle evlilik gibi isteklerim, gayelerim de yok ki hadi evlenecek adam arıyor o yüzden hayatına birilerini alıyor desinler.

bu ilişkide en başından beri "red flag"lar vardı. hepsini de gördüm yani kör falan da olmadım. ama iyi gelen taraflarına tutundum işte hep, ne bileyim... bir ilişkinin içinde olmak, her gün iletişim kurmak, her sabah günaydın sevgilim yazan birinin olması... sesimi duymak, bişeyler konuşmak, paylaşmak için beni araması. benimle görüşmek isteyen, buluşmak isteyen birinin olması ve benim de bu insana karşı hissettiklerim... yani iyiyken çok iyi ama kötüyken de düşmandan beter. lakin böyle bir ilişkinin içinde insan kendisi gibi olamıyor, kapana kısılmış hissediyor. toksik bir ilişki yani. duygularımın, rahatsızlıklarımın önemsenmediği, hiçbir kavganın asla çözüme kavuşmadığı, hep benim kendimden vermem gereken saçma sapan bir döngü yani. çok mu eğlendim onun yanında, hayır. ki ben çok eğlenceli biriyimdir, girdiğim ortama enerji saçarım. benim enerjim düştü onunla. yaptığım hiçbir iyi şeyin kıymeti asla bilinmez... her şey onun istediği gibi olmak zorunda, olmadığı an yandın. böyle ilişki olmaz ki? altını çiziyorum, bizim ilişkimiz ihanet yüzünden bitmedi, uyumsuzluklarımız ve beyinlerimizin çok başka olmasından dolayı bitti. bu kadar saçmalık yaşayıp üzerine bir de ihanete okey diyemez insan. en harika ilişkide bile ihanet her şeyi dağıtmaya yetiyor doğal olarak.

bilmiyorum, ben de neden? bir arkadaşım var, yeni tanıştığım biri. 5 sene toksik bir ilişki yaşamış, çok aşık olmuş. birkaç ay önce ayrılmış. hadi o ilişkisinde aşık olmuş, bende aşık olmak da yok. şu an o kadar sade bir hayatı var ki size anlatamam. 1 köpeği, 3 kedisi var. kendini işine, hobilerine ve kitaplarına, bu dört ayaklı evlatlarına vermiş. hayatına da kimseyi almak istemiyor, bu konuda çok emin kendinden. o adamı tekrar hayatına istemiyor ama aklının bir köşesinde hala yaşıyor ve o da bunun farkında. yani ben de onun gibi olmak istiyorum ama şu an bile yalnızlık çekiyorum: dün bir bugün iki. daha ne kadar oldu ki biteli?
 
açıkçası ben de bilmiyorum. galiba son 2 senedir falan yalnız olmak beni rahatsız etmeye başladı. eskiden yalnızlığı çok seven biriydim. noldu bana böyle ben de anlamadım. baktığınız zaman, öyle evlilik gibi isteklerim, gayelerim de yok ki hadi evlenecek adam arıyor o yüzden hayatına birilerini alıyor desinler.

bu ilişkide en başından beri "red flag"lar vardı. hepsini de gördüm yani kör falan da olmadım. ama iyi gelen taraflarına tutundum işte hep, ne bileyim... bir ilişkinin içinde olmak, her gün iletişim kurmak, her sabah günaydın sevgilim yazan birinin olması... sesimi duymak, bişeyler konuşmak, paylaşmak için beni araması. benimle görüşmek isteyen, buluşmak isteyen birinin olması ve benim de bu insana karşı hissettiklerim... yani iyiyken çok iyi ama kötüyken de düşmandan beter. lakin böyle bir ilişkinin içinde insan kendisi gibi olamıyor, kapana kısılmış hissediyor. toksik bir ilişki yani. duygularımın, rahatsızlıklarımın önemsenmediği, hiçbir kavganın asla çözüme kavuşmadığı, hep benim kendimden vermem gereken saçma sapan bir döngü yani. çok mu eğlendim onun yanında, hayır. ki ben çok eğlenceli biriyimdir, girdiğim ortama enerji saçarım. benim enerjim düştü onunla. yaptığım hiçbir iyi şeyin kıymeti asla bilinmez... her şey onun istediği gibi olmak zorunda, olmadığı an yandın. böyle ilişki olmaz ki? altını çiziyorum, bizim ilişkimiz ihanet yüzünden bitmedi, uyumsuzluklarımız ve beyinlerimizin çok başka olmasından dolayı bitti. bu kadar saçmalık yaşayıp üzerine bir de ihanete okey diyemez insan. en harika ilişkide bile ihanet her şeyi dağıtmaya yetiyor doğal olarak.

bilmiyorum, ben de neden? bir arkadaşım var, yeni tanıştığım biri. 5 sene toksik bir ilişki yaşamış, çok aşık olmuş. birkaç ay önce ayrılmış. hadi o ilişkisinde aşık olmuş, bende aşık olmak da yok. şu an o kadar sade bir hayatı var ki size anlatamam. 1 köpeği, 3 kedisi var. kendini işine, hobilerine ve kitaplarına, bu dört ayaklı evlatlarına vermiş. hayatına da kimseyi almak istemiyor, bu konuda çok emin kendinden. o adamı tekrar hayatına istemiyor ama aklının bir köşesinde hala yaşıyor ve o da bunun farkında. yani ben de onun gibi olmak istiyorum ama şu an bile yalnızlık çekiyorum: dün bir bugün iki. daha ne kadar oldu ki biteli?
Anlıyorum.
Bir zaman sonra biseyler yaşayıp, paylaşabileceğiniz insan arayışında olmanız tabiki çok insani.
Ama insan üst üste karmaşa yaşadığında kabuğuna çekilmek ister belki ben öyleyim bilemedim.Kişiye özeldir kıstaslar,davranış biçimleri.Bazen okurken inanın ben bunalıyorum. Dirayetlisiniz belli ki.Ama ilişkiler artık cok sağlıklı kurulamıyor maalesef.Benim de zamanında hayal kırıklığına uğradığım ilişkilerim oldu tam kabuğuma çekilmiş, aşka sevgiye tövbe etmişken eşimle karşılaştım.Kesin bir aksilik çıkacak yine derken bu defa boşladım oluruna bıraktım kasmadım kendimi. Kendiliğinden oluverdi güzel şeyler.Dört dörtlük mü tabiki değil ama en azından huzurluyum.Düşününce ne boş seyler icin üzülmüşüm,yıpratmışım kendimi diyorum.
Bir gün gerçekten anlamda aşkta sevgide kafa rahatlığına "huzura ulaştığınızda" bugünler için kendinize kızacaksınız.
İnsan yaşamadan anlamıyor, çözemiyor bazı şeyleri.En azından bu bilinçtesiniz farkına varıp uzaklaştırıyorsunuz kendinizi.Yıpranmışlıklar oluyor ama.Kendi değerini bilmek ve çıkabilmek gerekiyor hayat labirentlerinden.E tabi bu da zamanla oluyor.Dilerim güzel duygularla ve cümlelerle konu açtığınız günleri görürüz.İçten diliyorum bunu. 🍀
 
Bence adam sizinle yapamayacağını anlayınca canınızı yakmak istemiş olabilir . Ya da egosu sarsildiysa sen benimle ayrıldın ama ben seni aldattim bak deyip kendini tatmin etmiş olabilir. Sonuçta kişiliksiz insan ne için söylediği bilinmez ama iyi ki söylemiş kafaya takmaya değer biri değil . Umarım ruh ikizinizi bulursunuz
 
Bence adam sizinle yapamayacağını anlayınca canınızı yakmak istemiş olabilir . Ya da egosu sarsildiysa sen benimle ayrıldın ama ben seni aldattim bak deyip kendini tatmin etmiş olabilir. Sonuçta kişiliksiz insan ne için söylediği bilinmez ama iyi ki söylemiş kafaya takmaya değer biri değil . Umarım ruh ikizinizi bulursunuz
aklımın bir köşesinde hep bu fikir oldu, biliyor musunuz? yani sahiden vicdanı olan bir insan bunu yapmaz ki, anlatınca mı rahatlıyor o vicdan? yaparken vicdan yok ama yaptıktan sonra mı vicdan geliyor yerine? hadi ilk bir iki hafta yaptın, e vicdanı olan insan suçlu hisseder ve hataya devam etmez. sen çok iyi birisin, ben sana yanlış yaptım, sen bunu hak etmedin o yüzden sana anlatmak istedim, dedi. ne alaka yani? bence kendini gerçekten suçlu hissetmiş olsaydı o kişiyle de iletişimi keser, beni geri kazanmak isterdi. veya sahiden pişman olan, beni de geri kazanamayacağını anlayan insan yine de diğerini bitirirdi sonuçta onu da benimle aldatmış oldu.
 
aklımın bir köşesinde hep bu fikir oldu, biliyor musunuz? yani sahiden vicdanı olan bir insan bunu yapmaz ki, anlatınca mı rahatlıyor o vicdan? yaparken vicdan yok ama yaptıktan sonra mı vicdan geliyor yerine? hadi ilk bir iki hafta yaptın, e vicdanı olan insan suçlu hisseder ve hataya devam etmez. sen çok iyi birisin, ben sana yanlış yaptım, sen bunu hak etmedin o yüzden sana anlatmak istedim, dedi. ne alaka yani? bence kendini gerçekten suçlu hissetmiş olsaydı o kişiyle de iletişimi keser, beni geri kazanmak isterdi. veya sahiden pişman olan, beni de geri kazanamayacağını anlayan insan yine de diğerini bitirirdi sonuçta onu da benimle aldatmış oldu.
Bu şekilde kesinlikle geri dönmeyecegini bile bile söylemezdi . Amaç kendini tatmin etmek bence
 
aklımın bir köşesinde hep bu fikir oldu, biliyor musunuz? yani sahiden vicdanı olan bir insan bunu yapmaz ki, anlatınca mı rahatlıyor o vicdan? yaparken vicdan yok ama yaptıktan sonra mı vicdan geliyor yerine? hadi ilk bir iki hafta yaptın, e vicdanı olan insan suçlu hisseder ve hataya devam etmez. sen çok iyi birisin, ben sana yanlış yaptım, sen bunu hak etmedin o yüzden sana anlatmak istedim, dedi. ne alaka yani? bence kendini gerçekten suçlu hissetmiş olsaydı o kişiyle de iletişimi keser, beni geri kazanmak isterdi. veya sahiden pişman olan, beni de geri kazanamayacağını anlayan insan yine de diğerini bitirirdi sonuçta onu da benimle aldatmış oldu.
Amanın aşk deil akıl oyunları mübarek ya diyorum ya mantık arama naparsa yapsin biraz uzakta oynasin sana ne kattı bunu söyleyebilir misin?
 
Bu şekilde kesinlikle geri dönmeyecegini bile bile söylemezdi . Amaç kendini tatmin etmek bence
ya işte bak biz ayrıldık ama bi tarafta da o var hala, ben yalnız değilim mesajı bu bence düpedüz. çünkü ihaneti anlatarak geri dönme, tekrar barışma ihtimallerini tamamen ortadan kaldırdı o.
 
Merak ettim bir aksiyonu var mi bizim bulunmaz hint kumasindan
 
Ben konuyu okur okumaz neyse ki sadece bu adama 2 ayini vermiş diye düşündüm.
Çok daha uzun zamanını da alabilirdi çünkü.
Üzülme geç diye bir şey yok yeterince üzülmek diye bir şey var bence.
Kendine üzülmek için vakit ayır.
Güzel anılarınızi hatırlayıp uzulmen çok insanca değil mi?
Kendine zaman ver.
Nasılsa geçecek zaten.
 
X