Sevgili arkadaşım, dediğin gibi çok dolmuşsun ve tahmin ediyorum ki yaşayana zor bu aile içi durumlar. Biz kadınlar, her işe koşturmayı bir borc bilip, elimizden gelenin fazlasıni yapmaya cabalarken, erkekler için sonrasinda bu aliskanlik oluyor ve yardim etmek, sorumluluk almak ya da yorulduğumuzu fark etmelerini gerektirecek bir sey olmuyor. Çunku düsünsene ne güzel, o elini atmasa bile işler yolunda ilerliyor ve kendisini yormasina hiç gerek yok. Insanoglu bu, ya kaybetme korkusu duyduğunda ya da karşı tepkiyle karşılaştığında kendine dikkat edebiliyor.
Mukemmel görünmek zorunda değilsiniz, ailenize ya da bir başkasına. Ve eşiniz, istedigi kadar sesini yükseltsin, bu onun hakli olduğunu anlatmaz, bu bir nevi arsız insanların cevresindekileri sömurmesi icin bir yontem...
Benim nacizane fikrim, ne yapsa nasil davransa sizin icin daha iyi olurdu, beklentileriniz, ihtiyaclariniz ne onlari bilin, konusabiliyorsaniz konusun, olmuyirsa yazin, yazmak bazen daha etkili olabiliyor. Mesela, çarşaf pembe diyerek kavga çıkarmis olmasi sacma, hoslanmiyor olabilir ama bunu ifade bicimi haddini asiyorsa dur demek gerek. Eş demek, hayatta insana en cok güven veren, hisseden, destek olandir...