Kategori: Diyet

  • Elma Sirkeli Su Zayıflatır mı ?

    Elma Sirkeli Su Zayıflatır mı ?

    Elma sirkesi zayıflatır mı, elma sirkesinin faydaları, elma sirkesi nedir, elma sirkesinin zayıflamaya etkileri nelerdir, diyet yaparken elma sirkesi, diyet ve elma sirkesi, elma sirkesi nasıl zayıflatır, elma sirkesinin faydaları, elma ve sirkesi…

    Bildiğiniz gibi elma sirkesi bitkisel bir mucize iksirdir. Elma sirkesi kullanılarak sindirim yolu rahatsızlıklarından tutun da cilt bakımı ve cilt lekelerine doğal çözüm kürlerine kadar çok geniş bir alanda tedaviler yapılabiliyor. Elma sirkesinin bu zayıflatan etkisinin de yabana atılmaması gerektiğini buradan sizlere söylüyoruz. Elma sirkesi, su ve bal ile karıştırılarak sabah akşam aç karına tüketildiğinde kalıcı bir kilo verme etkisi oluşturuyor. İnternet sitelerinde ender saraç elma sirkesi, Ahmet Maranki elma sirkesi formülü, ya da İbrahim Saraçoğlu elma sirkesi kürü diye çıkan tüm elma sirkesi zayıflama formüllerinin tarifi ve yapılışı aynıdır. Burada önemli olan nokta, içerisindeki yağ yakıcı bitkisel enzimlerin yok edilmediği doğal elma sirkesi kullanmaktır.

    Elma Sirkesi+Bal+Su Yöntemiyle Zayıflama Deneyimleri için tıklayın !!!

    Diyet yapmayı düşünen ya da diyete başlayan çoğu bayan önce bir ön çalışma yapar ve araştırır.zayıflamaya etkisi olan besinler, nasıl çabuk kilo verilir, kilo verirken sarkmamak için ne yapmak gerekir vs..biz de sizler için bilgeis kadınca olarak bir araştırma yaptık ve en çok kullanılan yöntemlerden elma sirkesi ve elma sirkesinin etkilerini ele aldık.bu yazımızda elma sirkesi hakkında merak ettiğiniz herşeyi öğreneceksiniz.

    Öncelikle şunu öğrenelim elma sirkesinin faydaları nelerdir ?
    Elma sirkesi, doğal bir yaşam iksiridir!

    Bileşim: Kalsiyum, fluor, potasyum, magnezyum, sodyum, fosfor, silisyum, A vitamini, Beta-carotin, B1, B2, ve B6 vitaminleri, C vitamini, sirke asitleri, meyve asitleri, pektin, doğal aroma maddeleri.

    Yaşlılığımızda da sağlıklı olabilmek için hareketli bir yaşam ve sağlıklı bir beslenme biçimi oluşturmaya özen göstermeliyiz.. İşte burada elma sirkesi seçiminin değeri ile karşılaşıyoruz. İçerdiği çok değerli ve çeşitli maddeler nedeniyle, en sağlıklı sıvılardan biridir o. Elma sirkesi, bedenimizi içten ve dıştan tedavi edebileceğimiz olağanüstü bir doğal ilaçtır. Burada size, bedeninizi genel anlamda güçlendirmek, çeşitli hastalık belirtilerini hafifletmek ve gerekli cilt bakımını yapmak için elma sirkesini nasıl kullanabileceğinizi anlatmak istiyorum.

    Kullanım biçimleri: Doğal elma sirkesinin en etkili kullanım biçimi, çiçek balı ile karıştırılarak oluşturulur:

    *1 bardak su

    *1 tatlı kasığı dolusu elma sirkesi

    *1 tatlı kasığı dolusu çiçek balı

    Hepsi iyice karıştırılır ve sabahları aç karnına küçük yudumlarla içilir. Sürekli kullanım sayesinde, öncelikle bedenin bağışıklık sistemi güçlenecek ve sizi pek çok hastalıktan koruyabilecektir. Bu enerji kokteyli ayrıca size canlılık ve güç kazandıracak ve ileri yaşlara kadar sağlıklı ve mutlu kalmanıza önemli katkılar sağlayacaktır. Ama burada çiçek balını da yakından tanımamız gerekiyor:

    Çiçek balının bileşimi: Seker: %32 üzüm şekeri (glikoz), %39 meyve şekeri, %7 malt şekeri. 100g balda mineraller: Sodyum 7 mg, potasyum 45 mg, kalsiyum 5 mg, fosfor 20 mg, magnezyum 3 mg, demir 1mg. 100g balda vitaminler: B1 0,03 mg, B2 0,05 mg, Niacin 0,1 mg, C 1mg.

    Sabahları aç karnına içtiğiniz bir bardak elma sirkesi-bal kokteylinin içindeki müthiş zenginliği öğrenmiş bulunuyorsunuz artık.
    -bedenimiz güçlenir ve bedensel uğraşlara ve strese karşı koyabilecek dayanıklılığı kazanır. Sirkenin içerdiği yüksek orandaki potasyum sayesinde, kalp kasları dahil olmak üzere tüm kas yapısı da güçlenecektir. Kramplara karşı, kokteylinizi maden suyu ile hazırlayabilir ve her öğünde 1 bardak içebilirsiniz.

    -Sık sık grip, soğuk algınlığı veya üst solunum yolları iltihabına yakalanan kişiler, bağışıklık sistemleri sirke-bal kokteyli sayesinde güçleneceği için, bu tür sıkıntılardan büyük çapta kurtulmuş olacaklardır. Ama bu tedaviyi aşağıdaki plana göre uygulamakla kalıcı sonuçlara ulaşabilmek mümkün olacaktır.

    -Soğuk algınlığı ve grip zamanlarından önce, 4 haftalık bir sirke-bal kokteyli kürüne başlayın ve günde 3 bardak için.

    -Sirke-bal kokteyli nezleye karşı da bedeni güçlendirecektir. Nezleye karşı ayrıca, 1 ölçü elma sirkesi 2 ölçü suya karıştırılır, kaynama derecesine kadar ısıtılır ve inhalasyon tedavisi uygulanır.

    -Boğaz ağrısı ve ses kısıklığında, 1 ölçü elma sirkesi ile 3 ölçü ılık su karıştırılır ve saat başı derin gargaralar yapıldıktan sonra tükürülür. Bu gargaraların adaçayı ile dönüşümlü yapılması etkiyi daha da arttıracaktır.

    -Öksürüğe karşı, 4 yemek kaşığı dolusu akışkan balla 3 tatlı kaşığı elma sirkesini iyice karıştırın. Öksürük gıcığına karşı yarım tatlı kaşığı alın ve yavaş yavaş yutun. Ayrıca, bolca kekik çayını balla tatlandırın ve yudumlayarak için.

    -Yüksek kolesterole karşı, günde pek çok kere elma sirkesi-bal kokteyli içilir. Salatalarda öncelikle elma sirkesi kullanılır.

    -Varise karşı, elma sirkesiyle ıslatılan bir bez baldıra sarılır ve 20 dakika etkilemeye bırakılır.

    -Gaz şişkinliğine karşı, her öğünden yarım saat önce 1 bardak elma sirkesi-bal kokteyli içerek, sağlıklı bir bağırsak florasının temelini atın. Bu kokteyle rezene veya frenk kimyonu çayı da ekleyebilirsiniz.

    -Kabızlığa karşı, günde pek çok kere, 1 bardak suya 1 tatlı kaşığı elma sirkesi ekleyerek için. Ayrıca, 4 litre ilik suya 1 su bardağı dolusu elma sirkesi ve 2 tatlı kaşığı tuz ekleyerek ayak banyoları alın. Banyo süresi 10 dakikadır.

    -Yaraların çabuk iyileşmesi için, günde 3 bardak elma sirkesi-bal kokteyli için. İltihaplanmayı önlemek için, elma sirkesiyle ıslattığınız bir pamukla günde pek çok kere yarayı nemlendirin.

    -Ergenlik sivilcelerine karşı, her yemekten yarım saat önce, içine 1 tatlı kaşığı elma sirkesi eklenmiş 1 bardak su için. Yüzünüze buğu banyoları uygulayın: 1 litre kaynar derecede sıcak suya 4 yemek kaşığı elma sirkesi ve 2 yemek kaşığı dolusu mayıs papatyası ekleyin, 1-2 kere karıştırın ve başınızı büyük bir havluyla örterek 5- 10 dakika gözlerinizi yumarak bekleyin. Yüzünüzü suya çok yaklaştırmayın!

    -Güneş yanığına karşı, inceltilmemiş elma sirkesi, kızarmış olan bölgelere dikkatle sürülür veya 3 yemek kaşığı elma sirkesi eklenmiş soğuk bir banyo alınır. Banyo süresi 10 dakikadır. Elma sirkesinin pH değeri(asit derecesi), derimizin pH değeri ile hemen hemen eşit düzeydedir. Dolayısıyla, derimizin asidik koruma örtüsünün güçlendirilmesinde elma sirkesinin kullanımı önemle önerilmelidir.

    Uyarı: Elmanın ve elma sirkesinin bilinen hiçbir yan etkisi yoktur

    Diyet ve elma sirkesi:

    Osmanlı Zamanında akşam yemekten sonra misafirlere sunulan içecek varmış hem hazmı kolaylaştırıp hem de fazla yağları eritiyor.

    FORMÜL:

    4 YEMEK KAŞIĞI SİRKE
    4 YEMEK KAŞIĞI BAL
    4 SU BARDAĞI SU

    BUNU 1 LİTRELİK CAM ŞİŞEYE KOYUN VE İYİCE ÇALKALAYIN HER YEMEKTEN SONRA YARIM SU BARDAĞI İÇİN 1 AY SONUNDA FARKI GÖRECEKSİNİZ.

    Kepekli Saçlar İçin Elma Sirkesi
    Saç bakımı ve saçınızdaki kepekler için saçlarınızı yıkadıktan sonra son durulama suyuna yani 1 litre suya 1 çay bardağı elma sirkesi koyun ve saçlarınızı bu su ile durulayın. Bu işlemi bir süre her saçınızı yıkadığınızda uygulayın. Saçlarınız kepekten arınacak ve parlaklaşacaktır.

    Sivilceler İçin Elma Sirkesi
    1 çay bardağı elma sirkesine yarım çay bardağı su ekleyin ve bir parça pamuğu bu karışıma batırıp sivilce üzerine bir süre kompres yapın. Faydısı olduğunu göreceksiniz.

    Cilt Lekeleri İçin Elma Sirkesi
    Bir kaba yarı yarıya sulandırılmış elma sirkesi koyup kaynatın. Daha sonra bu su ile yüzünüze buhar banyosu yapın. Ayrıca yarı yarıya sulandırılmış elma sirkesi ile yüzünüzü 3-4 günde bir silebilirsiniz. Cilt lekeleri için oldukça faydalı.

    Fazla Kilolar İçin Elma Sirkesi
    Bir bardak suyun içine 1-2 tatlı kaşığı elma sirkesi koyun. İçine 1 tatlı kaşığı bal ekleyip sabahları düzenli olarak aç karnına için. Fazla kilolarınıza faydası olduğunu göreceksiniz.

    Varisler İçin Elma Sirkesi
    Yumuşak bir havluyu elma sirkesinin içine batırıp sıkın ve havluyu bacaklarınızın varısli olan bölgesine sarın. Bacaklarınızı yüksek bir yere kaldırarak yaklaşık 45 dakika kadar dinlendirin. Bu işlemi mümkünse sabah akşam tekrarlayın.

  • Goraka meyvesi ile kilo verme

    Goraka meyvesi ile kilo verme

    Garcinia cambogia, Güney Hindistan ve Güneydoğu Asya’da doğal yetişen küçük, tatlı, egzotik bir meyve . Garcinia bir süredir doğal kilo kaybına yardımcı olduğu gerekçesiyle popüler hale geldi. Bunun nedeni, kabuğundaki hydroxycitric asit / HCA denilen bir madde bakımından zengin olmasıdır . Garcinia şu anda Amerika, Japonya, Avrupa ve diğer batı ülkelerinde devrimci bir doğal diyet maddesi olarak kullanılmaktadır…

    -Vücut yağ depolama kabiliyetini azaltmaya yardımcı olur.
    -Iştah kontrolü yoluyla vücut ağırlığını düşürür.
    -Trigliseridi düşürür.
    -Boğaz, üriner sistem ve rahim akıntılı koşulları ile yardımcı olur.

    Goraka meyvesi Faydaları ve Kullanım Alanları:
    1. Garcinia cambogia asitliği azaltır ve böylece midedeki mukozal savunma gücünü artırır
    2. Garcinia herhangi bir bağımlılık bileşenleri içermez ve uzun süre bağımlılık korkusu olmadan alınabilir.
    3. Garcinia önemli miktarda C vitamini içerir ve kalp toniği olarak kullanılmıştır.

    Goraka, yüksek oranda hidroksisitrik asit (HCA) içerir. Doğal bir diyet ürünüdür. Bilinen en zengin doğal HCA kaynağıdır. HCA, alınan kalorileri, yağ üretiminden ziyade, glikozun depolanmış şekli olan glikojen üretiminin arttırılmasına ve depolanmasına yönlendirerek iştah arzusunu ve enerji seviyelerini etkiler. Glikojen depolarının doldurulması sonucu vücut, beynin doyum merkezine “Yeterince yiyecek alındı ” sinyalini gönderir. Buna ilave olarak karbonhidratlardan yağ asiti sentezlenmesini engeller ve sağlıklı bir şekilde kandaki lipit seviyesini yükseltir. Böylece, Goraka merkezi sinir sistemini uyarmaksızın doğal kilo kaybını destekler ve merkezi sinir sistemini uyaran maddelerin kullanımından meydana gelen yan etkilere sebep olmaz. HCA’nın etkisiyle karbonhidratlardan yeni yağ sentezlenmesi (üretilmesi) engellenir ve mitokondriya (vücudun enerji üretim santralı), önceden depolanmış yağları yakmak için harekete geçirilir.

    Kilo Kaybı

    Araştırmalar, HCA’nın belirli bir diyet sonucu bir miktar kilo vermiş ancak kilo kaybı bir süre sonra durmuş olan kişiler dahil herkese yardım edebileceğini ortaya koymuştur. ABD’ de yapılan bir çalışmada; HCA almadan önce 2 ay süreyle standart diyet kısıtlamalı bir rejim yaparak bir miktar kilo veren ancak bu süre sonunda kilo kaybı sona eren 8 deneğe, takip eden 2 ay boyunca orta kalori kısıtlamalı bir diyet eşliğinde günde 750 mg HCA verilmeye devam edildi. Bu iki aylık süre sonunda denekler tekrar kilo vermeye başladılar. Kilo kaybı deneğe göre 1,5 ile 8 kg arasındaydı. Danimarka’da 28 denek üzerinde yapılan bir çalışmada ise, HCA’nın dengeli-istikrarlı bir şekilde kilo kaybını devam ettirdiği ortaya koyuldu. 28 deneğe 1,5 ay (6 hafta) süreyle orta kalori kısıtlamalı bir diyet eşliğinde günde toplam 750 mg HCA ile beraber 100 mg krom minerali (Kronyum Pikolinat) verildi. Bu periyodun sonunda denekler ortalama 4 kg kilo kaybettiler. Sonraki 2 hafta boyunca deneklere HCA ve krom verilmeksizin gözleme devam edildi. İki haftanın sonunda deneklerde herhangi bir kilo artışı görülmediği gibi HCA almamalarına rağmen ortalama olarak 0,8 kg daha kaybettiler. Başka bir çalışmada ise, deneklere 2 ay süreyle günlük 1200 kalorilik az yağlı bir diyet ve egzersiz programı eşliğinde toplam 2600 mg HCA verildi. Bu iki aylık süre sonunda deneklere hiç bir yiyecek kısıtlaması ve herhangi bir egzersiz programı uygulanmaksızın 1 yıl süreyle günde 750 mg HCA ile deneye devam edildi. Toplam 1 yıl ve 2 aylık süre sonunda denekler orijinal kilolarının %15 ‘ini kaybetmişlerdi. Ortalama kilo kaybı ise 13,8 kg dı.

    İştah Arzusunun Bastırılması

    HCA, aynı zamanda iştahı da kesmektedir. Fakat bu yiyeceklerden tiksinme veya yiyeceklerin tatlarını kötü ya da berbat olarak algılama şeklinde bir iştah kesilmesi değildir. Az bir yiyecekle gün boyunca sanki sürekli tokmuş gibi bir his şeklinde olan bir iştah kesilmesidir. Çünkü HCA, alınan karbonhidratları glikozun depolanmış şekli olan glikojen üretiminin arttırılmasına ve depolanmasına yönlendirerek iştah arzusunu etkilemektedir. Glikojen depolarının doldurulması sonucu vücut, beynin doyum merkezine “Yeterince yiyecek alındı ” sinyalini göndererek bir tokluk hissi uyandırmaktadır.

    Uyarı 

    Kullanmadan önce doktorunuza danışın !

  • Yaz diyeti 2013

    Yaz diyeti 2013

    Beslenme Uzmanı Ender Saraç, bu yaz günlerinde sizler için 7 günlük diyet listesi hazırladı. İşte beslenmenizde dikkat etmeniz gerekenler…

    1. GÜN
    Sabah: 7:30 1 bardak ılık su + 5- 6 damla limon + ½ tatlı kaşığı bal. Ayurvedik gıda takviyenizi ballı-limonlu su ile içip üzerine bir fincan sıcak su içiniz.
    Kahvaltı: 8:00 (20 -30 dakika sonra) 1 dilim kızarmış kepek ekmeği +1 dilim az yağlı dil peyniri (mozarella-lor-çökelek ) + 2 adet hafif acı sivribiber + 4- 5 adet sıcak sudan geçirilmiş zeytin.
    Ara: 3 esmer kuru kayısı
    Öğle Yemeği: Tavuk ızgara (derisiz) + yeşil salata (marul, roka, tere, maydanoz gibi) +1 çay bardağı diyet yoğurt.
    İkindi: 15:00 Meyve, yeşil elma 1 adet / armut 1 adet / kivi 1 adet / ayva 1/2 adet / greyfurt ½ adet veya 1 avuç hamimsi, sert, diri kütür kayısı / nektari / şeftali / çilek / vişne / erik / kiraz / mürdüm eriği gibi.
    17:00 3 ceviz içi
    18:30 Ayurvedik gıda takviyenizi ılık su ile içip üzerine bir fincan sıcak su içiniz.
    Akşam Yemeği:19:00 Gece mayalı gıda yok (Yoğurt, peynir gibi), güveçte etsiz domatesli türlü + yeşil salata + 2 dilim kepekli ekmek (Tercihen kızarmış)
    Gece: 21:00 2 adet meyve
    NOT 1: Ayurvedik ilaçlar önerildi ise; yemeklerden 30 dk önce ılık bir su ile içilmeli ardından 1 fincan sıcak su içilmelidir.
    NOT 2: Belirtilen saatler öğünler için önerilen rutin saatlerdir.

    2. GÜN
    Sabah: 1 bardak ılık ballı limonlu su, 20 -30 dakika sonra kahvaltı.
    Kahvaltı: 1 fincan diyet süt + 4- 5 kaşık sade yulaf ezmesi.
    Ara: 1 meyve (listeden sert-diri- kütür fazla şekerlenmemiş, çok soğuk yenmeyecek.)
    Öğle Yemeği: Soya kıymalı lahana kapuskası veya ıspanak – semizotu – taze fasulye + light yoğurt (yarım kase) + bol yeşil salata.
    İkindi: 15:00 1 meyve (listeden sert- diri- kütür fazla şekerlenmemiş, çok soğuk yenmeyecek).
    17:00 1 dilim kepek ekmeği + 2 tatlı kaşığı şekersiz marmelat.
    Akşam: Balık Izgara (derisiz) + yeşil salata + sebze sote (brokoli, taze fasulye, ıspanak, kabak, bezelye, patlıcan, bürüksel lahanası.)
    Gece: 1 adet meyve + 1 çay bardağı dolusu beyaz leblebi (tuzsuz)

    3. GÜN (Sulu Diyet)
    Sabah: Ballı limonlu su, 20- 30 dakika sonra kahvaltı.
    Kahvaltı: Az şekerli (4- 5 kuru üzümle tatlandırmak daha uygundur) kabuk tarçınlı karanfilli elma kompostosu (kabuklarıyla beraber).
    Ara Öğün: 1 kase az şekerli komposto içilecek.
    Öğle Yemeği: 1 kase sebze çorba ( az sıvı yağlı ) + 1 bardak ayran (light yoğurt ile).
    İkindi: 15:00 1 kase az şekerli komposto + 1 bardak ayran (light).
    17:00 1 kase az şekerli komposto.
    Akşam: Etsiz sulu sebze yemeği veya çorba + 1kase komposto.
    Gece: 1 kase az şekerli komposto.

    4. GÜN
    Sabah: Ballı limonlu su, 20- 30 dakika sonra kahvaltı.
    Kahvaltı: 1 dilim kızarmış kepek ekmeği + zeytin (5- 6 adet sıcak sudan geçirilmiş) + yeşillik + 2- 3 adet hafif acı sivri biber + 1 tatlı kaşığı diyet kuşburnu marmelatı.
    Ara: 3 esmer kuru kayısı + 4 kabuksuz badem.
    Öğle Yemeği: Etsiz taze fasulye + cacık (bol dereotlu) – 4 kaşık light yoğurt ile + yeşil salata.
    İkindi: 15:00 1 adet meyve + 1 parmak dil peyniri.
    17:00 3 ceviz içi.
    Akşam Yemeği: (Gece yoğurt ve peynir yok.) Balık ızgara (1 orta boy) yeşil salata + salatalık (kabuklu).
    Gece: 2 meyve.

    5. GÜN
    Sabah: Ballı limonlu su, 20- 30 dakika sonra kahvaltı.
    Kahvaltı: 2 dilim ince kepek ekmeği + 2 dilim dil peyniri + mozarella veya çorba kaşığı lor – çökelek + yeşillikten (tost yağsız).
    Ara: 3 esmer kuru kayısı.
    Öğle Yemeği: Omlet (3 yumurta beyazı + 1 yumurta sarısı ile yapılmış sebzeli taze soğanlı omlet), ıspanaklı, pazılı veya mevsim sebzeleriyle + maydanoz ve dereotlu + yeşil salata.
    İkindi: 15:00 1 bardak ayran (light).
    17:00 1 bardak greyfurt suyu veya 1 yeşil elma (kabuklu).
    Akşam Yemeği: Sebze yemeği (etsiz semizotu yemeği) + yeşil salata + 4- 5 kaşık kepekli makarna.
    Gece: 1 adet meyve.

    6. GÜN
    Sabah: Ballı limonlu su, 20- 30 dakika sonra kahvaltı.
    Kahvaltı: 2 adet meyveden meyve salatası, üzerine 2 tatlı kaşığı silme fındık rendesi + tarçın.
    Ara: 1 saat sonra 1 bardak ılık light süt.
    Öğle Yemeği: Tavuk sote (mantarlı sebzeli) + yeşil salata + salatalık.
    İkindi: 15:00 1 bardak ayran + 1 meyve.
    17:00 3 esmer kuru kayısı.
    Akşam: Tek yufkadan kabaklı teflon tavada börek + yeşil salata.
    Gece: Yemekten 1,5 saat sonra 1 meyve.

    7.GÜN
    Sabah: Ballı limonlu su, 20- 30 dakika sonra kahvaltı.
    Kahvaltı: 2 dilim kepek ekmeği kızarmış + sıcak sudan geçirilmiş 6-7 adet zeytin + yeşillik + 3-4 adet yeşil sivri biber.
    Ara: 1 meyve.
    Öğle Yemeği: Etsiz türlü yemeği + 1 kase light yoğurt + salata.
    İkindi: 15 :00 1 meyve
    17:00 1 dilim ekmek + 2 tatlı kaşığı marmelat.
    Akşam: Yoğurt ve peynir yok. Balık ızgara (1 orta boy) + yeşil salata + zeytinyağlı enginar + bakla veya kabak + taze fasulye (patates, havuç yok).
    Gece: 2 adet meyve (biri kivi olacak).

  • Az uyku kilo sebebi…

    Az uyku kilo sebebi…

    Düzensiz ve az uyku vücudumuzdan salgılanan birtakım hormanların düzenini bozuyor.
    Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, “Düzensiz ve az uyku vücudumuzdan salgılanan birtakım hormanların düzenini bozuyor. Bu da şişmanlığa ve yağlanmaya karşı bir eğilim oluşturuyor” dedi.

    Öztürk, vücudun ihtiyacına göre uykunun karşılanması gerektiğini söyledi. Türkiye’de uyku ile ilgili son 10 yıl içerisinde önemli çalışmalar yapıldığını belirten Öztürk, araştırmaların uyku süresi ve şişmanlık arasında bir bağı net bir biçimde ortaya koyduğunu ifade etti.

    Gereğinden daha az uyuyan kişilerin şişmanlığa daha fazla meyilli olduğunun testler sonucunda kanıtlandığını aktaran Öztürk, “Bir kişinin günlük
    uyku ihtiyacı ortalama 7 ila 8 saat arasındadır ancak bu uyku süresi kişiden kişiye değişebilir. Bazı insanlar için 5, 6 saat yeterli olabilir, bazı insanlar içinse 11, 12 saat uyku mutlak gerekli olabilir ama bunlar uç noktalardır. Normalde yüzde 90’lık kısımdaki kişilerde 7 ila 8 saatlik uyku yeterli olmaktadır” diye konuştu.

    Kişi sabah kalktığında zinde uyanıyorsa ya da gün içerisinde uykusu gelmiyorsa uyku için belirlediği sürenin yeterli olduğunu ifade eden Öztürk, günlük ihtiyaçtan az uyunmaması gerektiğini kaydetti.

    AZ UYKU ŞEKER HASTASI OLMA RİSKİNİ ARTIRIYOR

    Öztürk, günlük 8 saat uyuyan kişilerin 7 saatin yani ihtiyacının altında uyuduğunda şeker hastası olma riskinin artığına dikkati çekti. Az uyumanın şişmanlığa eğilimi artırdığını anlatan Öztürk, şöyle devam etti:

    “Bu durumu basitçe şöyle aktarabiliriz. Kişi ne kadar az uyursa, yemek yemek için o kadar fazla vakti olur. Burada normal koşullarda gece 23.00-23.30 civarında yatan bir insan akşam yemeğinden sonra uykuya geçebilecekken, gece yarısı 1:00, 1:30’a kadar oturup, yemek yiyorsa ekstra koloriler alma riskiyle karşı karşıyadır. Düzensiz ve az uyku vücudumuzdan salgılanan birtakım hormanların düzenini bozuyor. Bu da şişmanlığa ve yağlanmaya karşı bir eğilim oluşturuyor. İhtiyaç duyulandan az uyku da zarar, ihtiyaç duyulandan fazla uyku da zarardır. O nedenle ideal olanı kişinin kendi uyku ihtiyacını belirleyerek ona göre uyumasıdır. Bu da büyük olasılıkla 7-7,5 saat civarındadır. diyet ve egzersizler yeteri kadar uykuyla birleştirilirse ideal kilonun yakalanması çok daha mümkün olacaktır.”

  • Karbonhidratsız diyet

    Karbonhidratsız diyet

    Karbonhidratlı gıdaların, hangi öğünde, ne kadar, ne ile birlikte tüketilebileceği bilmek onları yasaklar listesinden kaldırmaya yetiyor. Hiç karbonhidrat bulunmayan bir diyet yapılması ise, sağlık açısından doğru bulunmuyor

    Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Hümeyra Taşçıoğlu, kahvaltı sofralarımızın ’tacı’ konumundaki ekmek grubundan besinler alındığını, ekmek, simit, açma, börek, çörek, pilav ve makarnanın karbonhidrat grubu besinler arasında olduğunu söyledi

    Taşçıoğlu “Karbonhidrat grubu besinlerden gelen enerji, günlük almamız gereken enerjinin yüzde 55-60’ını oluşturmaktadırlar. Bu besinler, içeriğindeki besin öğeleri açısından da sağlığımız açısından büyük önem teşkil ederler. Topraktan gelen besinler ağırlıklı olarak hep karbonhidrat kaynağıdır; sebze, meyve, buğday, arpa, darı ve bunlardan yapılan tüm ürünler, ekmek, makarna, bisküvi gibi. Bu ürünlerin rafine edilmeden, tam tane halinde tüketimi sağlık açısından en değerli olan seçimdir. Günümüzde karbonhidratları biraz abartarak tüketmekteyiz. Börek, çörek, simit, açma, boyoz, mantı, kek, yaş pasta, kurabiyeler gibi örneklendirebileceğimiz hamur işleri özellikle de diyet yapan insanlar için çoğunlukla yasaklar listesinde yer alan gıdalar olmaktadır. Çoğu insan bu tür besinlerden uzak kalmamak adına kilolu kalmayı tercih edebilmektedirler. Halbuki bu tür gıdaları, hangi öğünde, ne kadar, ne ile birlikte tüketilebileceğimizi bilirsek yasaklar listesinden kaldırabiliriz. Hiç karbonhidrat bulunmayan bir diyet yapılması, sağlık açısından kesinlikle doğru değildir.”

    ‘100-125 GRAM ALINMALI’
    Taşçıoğlu, bu konudaki uyarı ve önerilerde bulunurken, günlük alınması gereken enerjinin yüzde 55-60’ının karbonhidratlardan gelmesi gerektiğini, enerjinin kalan yüzde 15-20’si proteinlerden, yüzde 25-30’u yağlardan geldiğini anlattı.

    Taşçıoğlu, şöyle konuştu: “Bu dengeyi kurabilirsek karbonhidratları gönül rahatlığı ile tüketebiliriz. Hiç karbonhidrat bulunmayan bir diyet yapılması, sağlık açısından kesinlikle doğru değildir. 1 gram karbonhidrat, yaklaşık 4 kalorilik enerji verir. Fakat insan daha az karbonhidrat alarak da yaşamını sürdürebilir. Kişisel ayrıcalıklar da düşünülürse, en azından günlük diyette 100- 125 gram karbonhidrat bulunmalıdır. Bu da yaklaşık 400- 500 kalorilik enerji verir. Hamur işlerini tercih ettiğimiz zaman yanında çiğ sebzelerden oluşan bir salata tüketirsek kan şekerimizin hızlı yükselmesine engel olur ve tokluk hissimizin uzun sürmesine yardımcı olmuş oluruz.”

    DHA

  • Kadınların kilo vermesini engelleyen şeyler

    Kadınların kilo vermesini engelleyen şeyler

    Son derece dikkatli yiyen, yaptığı diyete sadık, yürüyüşüne, egzersizlerine özen gösteren bir başkasını tanımıyorsunuz kendinizden başka. Ama ne var ki hala kıyafetlerinizin içine giremiyor ve göbeğiniz sizden önde gitmesine engel olamıyorsunuz!

    1. Kıtlık hissi

    Bir anda çok fazla kalori eksiltmek vücudun aldıklarını yakmasına değil depolamasına yol açar. Aniden büyük bir açlıkla karşı karşıya kalan vücut, kıtlık zamanı sinyalleri vermeye ve önemli işlevleri için harcamak üzere, kas kitlesinden de yakmaya başlar.

    Çözüm: Evet, kilo kaybetmek için kalori kesmeniz gerek, ama hepsini değil. Etkili bir kilo verme için size önerimiz, çareyi ölüm diyetlerinden değil, bol bol egzersiz yapmakta aramanız.

    2. Ya hep ya hiç

    Sizin felsefeniz ya hep ya hiç. Yani ya salatalığın dilimlerini sayıyorsunuz ya da hiç hesapsız, büyük hamburger mönüsünü elmalı tartla tamamlıyorsunuz.

    Çözüm: Önemli olan, rejim yapmayı, sadece belirli bir süre devam ettirilecek bir kür değil, yaşam boyu izlenecek bir yaşam biçimi gibi görmeniz.

    3. Hızlı yemek

    Hızlı yemek yiyen kişilerin mideleri, daha beyne doymuş olduğu sinyalini veremeden çok fazla yemekle doldurulmuş oluyor.

    Çözüm: Ağzınıza aldığınız her lokmadan sonra çatalınızı tabağınızın kenarına bırakın ve yavaş yavaş çiğnediğiniz lokmanız bitene kadar tekrar elinize almayın.

    4. Beyaz ekmek

    Rafine edilmiş beyaz ekmek, makarna ve pirinç çeşitleri çok az lif içerir. Az lifli yiyecekler yerine, bol lifli olanları tercih etmeniz metabolizmanız için çok daha iyi.

    Çözüm: Beyaz ekmek, makarna, pirinç ve patates gibi lif oranı düşük yiyecekler kan şekerini hızla yükseltir. Uzmanlar bunların yerine kepekli ekmek ve lif açısından zengin yiyecekleri tüketmenizi öneriyorlar.

    5. Egzersiz

    Egzersiz tabii ki kilo vermek için vazgeçilmez, ama siz pizzaları hamburgerleri güzelce tüketirken tek başına yetmez.

    Çözüm: Egzersiz yapıyor olmanın rahatlığıyla yiyeceklere sarılmayın. Özellikle porsiyonların miktarı en çok dikkat etmeniz gereken nokta.

    6. Aç ve susuz

    Kilo vermeye çalışanların en yakın dostu, sudur. Toksinlerden arınmak, kasların canlılığını korumak ve metabolizmanızın hızlanmasını sağlamak suyun görevidir. Su sayesinde sıcak yaz günlerinde daha rahat egzersiz yapmanız da mümkün.

    Çözüm: Güne bir sürahi su doldurarak başlayın ve günün sonuna kadar bunu bitirmeyi hedefleyin.

  • Yaza formda girme önerileri

    Yaza formda girme önerileri

    Dr.Mehmet Öz’den Yaza Formda Girme Önerileri…Koskoca bir kışı geride bıraktık ve yaz mevsimine formda girmenin planlarını şimdiden yapmaya başladık bile..

    Kahvaltı önerileri
    – Meyve suyu yerine yağsız süt için. Kahvaltıda yağsız süt tüketen fazla kilolu insanlar daha az yerler.
    – Kahvaltı yapan kişiler kilo vermede ve vermeye devam etmede daha başarılı olurlar.
    – Araştırmacılara göre sabahları yumurta tüketen kişiler, karbonhidrat ağırlıklı beslenen kişilere göre daha uzun süre tok kalıyor.
    – Yulaf sizin arkadaşınız! Kahvaltıda bir kase yulaf ezmesi yemek öğlen yemeğe saldırmanızı önler.
    06.30’da tartılın
    Araştırmalar, her gün tartılan kişilerin tartılmayanlara göre daha fazla kilo kaybettiğini gösterir. Her gün aynı satte tartıldığınızda sıvı dengesi nispeten standart olur ve dalgalanmalar en aza iner. Gıda ve sıvı alımındaki değişiklikler yüzünden gün boyunca farklı miktarlarda kilo alabiliriz. Bağırsak ve mesanenin boşalmış olduğu sabah saatlerinde tartıldığınız zaman üzerinizde yemek/dışkı/idrar gibi ekstra ağırlıkların olmadığından emin olursunuz ve hayal kırıklığı yaşamazsınız. Yeni bir araştırmaya göre, bir bağırsak hareketinin ortalama ağırlığı yaklaşık 350 gramdır. Ortalama bir kişi 50 cc/saat idrar üretir. Eğer yaklaşık 8 saat uyuyorsanız bu da yaklaşık 400 ml’ye eşittir.
    06.35’te mutlaka egzersiz yapın
    Sabahları egzersiz yapan kişiler, spor yapmaya daha bağımlı olur. Bu kişiler aynı zamanda daha fazla yağ yakar. Karbonhidrat alımını sınırlandırarak, egzersiz sırasında kas hücrelerinin çalışmasına bağlı olarak enerji dolaşımını canlandırabildiğiniz gibi yağ asiti taşınmasını da kolaylaştırabilirsiniz. Egzersiz öncesi karbonhidrat alımı, aç karnına egzersiz yapmak ile karşılaştırıldığında, yağ yakımını büyük ölçüde engellediği görülür. Bu çerçevede bakıldığında düzenli aç karnına yapılan egzersiz kas içinde yağ dönüşümünü düzenlemek için efektif bir stratejidir. Bu sayede yağ asitlerinin birikimini engellersiniz. Aşırı yağlı beslenen toplumlarda, aç karnına sabah egzersiz yapmak, gün içinde tok karnına yapmaktan daha etkili olacaktır.
    Yemek saatleri- 07.30, 12.00, 18.30
    Herhangi bir sosyal ortamda olmaksızın, bir laboratuara yerleştirilmiş olan insanların, gıda erişimine ücretsiz olarak izin verildiğinde, her gün 3 öğün yemek yeme eğiliminde oldukları görülmüştür; ilk öğün saat 7-8 arasında, ikinci öğün yaklaşık öğlen ve üçüncü öğün ise 19.00’da. Bunu bize fizyolojik ritmimizin dikte ettiğini hipotez olarak öne sürebiliriz. Araştırmalar, insanlar aç olduğu zaman karar verme ve dürtü kontrolünün, tok olanlara göre bozulduğunu göstermektedir. Fizyolojik ritmimize göre yemek yediğimizde, bu tür zayıf davranışlardan kaçınırız.
    08.00’de bir bardak su
    Soğuğa maruz kalma durumunun, vücudun metabolik hızını yükselterek yağ yakımını arttırdığı belgelenmiştir. Buzlu bir bardak soğuk su metabolizma hızını yaklaşık 10 kalori arttırır, bu da yıl boyunca yaklaşık 2 kilo vermenize eşittir. Araştırmalar, metabolizmanın hızının sabahları en yavaş olduğunu göstermiştir. Hatta bir araştırma akşamüstü bu oranın yüzde 5 daha fazla olduğunu göstemiştir
    Lifli besin takviyesi yapın
    Lifin faydaları, kardiyovasküler ve kolorektal (kolon ve rektumla ilgili) sağlığı konusunda belgelenmiştir. Ayrıca araştırmalar, lif alımının yemek sırasında alınacak kalori miktarını 70 kalori azalttığını göstermiştir. Bu etki, yemekten 15 dakika önce bir elma tüketildiğinde de gözlenmiştir. Elma yenildiği durumda yemek esnasında 187 kalori daha az alındığı görülmüştür.
    Market alışverişi 10.00’da
    Saat 10:00 kahvaltı ve bir bardak soğuk suyunuzla hala toksunuz. Araştırmalar düşük kan şekerinin kendini kontrol etmeyi engellediğini göstermiştir. Bu da sizin almamanız gereken şeyleri satın almanıza sebep olabilir. Marketlerden yapılan alışverişlerin yüzde 85’i markette dolaşırken verilen kararlar ile gerçekleşmektedir. Açlığınıza göre değil elinizdeki listeye göre alışveriş yapın.
    Saat 22.00’de yatın
    Melatonin salımı saat 22:00 de zirveye varır. Ancak melatonin salgılanması herhangi bir ışığa maruz kalırsa bozulur. Karbonhidrat alımı, melatonine dönüşen triptofan seviyesinin yükselmesine yardımcı olur. Düşük melatonin seviyesi karbonhidrat açlığı ile direkt bağlantılıdır. Gece saat 22:00’den sonra ayakta olmak, içsel melatonin salgılanmasını engeller ve bu da uyku düzenimizin bozulmasına sebep olur. Vücudun karbonhidrata karşı istek duymasının artması, daha kaliteli bir uyku için melatonin seviyesinin artmasına sebep olacak doğal bir reaksiyondur. Yatmadan 3 saat önce ağızdan alınan melatonin takviyesi, uyku-uyanıklık döngüsünü gözlemleyerek karbonhidrat açlığını kontrol altında tutar. Ve bu da doğal fizyolojik ritmimizi düzenler.

  • Gelin Diyeti

    Gelin Diyeti

    Bu kadar yoğun ve telaşlı zaman diliminde kolay ve etkili bir kilo verme ve koruma yöntemi bulmalısınız. Böylece düğün resimlerine baktığınızda keşke zayıf olsaydım ne kadar da şişman çıkmışım hayıflanmalarınız olmayacak.

    Basit karbonhidratları azaltın… Beyaz şeker, beyaz un basit karbonhidrat içerir ve emilimi çok hızlıdır. Vücutta çok çabuk enerjiye dönüşür ve fazlası yağ olarak depolanır. Besin kalitesi de oldukça düşüktür, boş enerji kaynağı olarak adlandırılır. Günlük enerji ihtiyacının kaliteli besin kaynaklarından karşılanması sağlık açısından her halükârda daha olumlu olur. Bu çok önemli ve yoğun zaman diliminde beyaz şeker ve şekerli besin tüketiminin azaltılması kilo almamak ve kolay verebilmek için çok önemli artı değere sahiptir.Öğünlerinizin glisemik indeksini düşürün… Glisemik indeks, bir besinin kan şekerini ne kadar ve ne hızda yükselttiği ile ilgili bir terimdir. Glisemik indeksi yüksek olan besinler kan şekerini hızlı yükseltir ve hızlı düşürürler. Bu durum, açlık hissinin artmasına neden olur ve miktar kontrolü zorlaşır. Bu nedenle, basit karbonhidratlar yerine öğünlerde kuru baklagil, sebze, tam buğday ekmeği, makarna gibi kompleks karbonhidratlar yeterli miktarda yer almalıdır.
    Doymuş yağ tüketimine bir son verin… Tereyağı, kaymak, kuyruk yağı gibi hayvansal kaynaklı yağlar, doymuş yağ kaynaklarıdır. Doymuş yağların kalp sağlığı üzerinde yarattığı olumsuz etkiler araştırmalarca kanıtlanmıştır. Sofrada, doymuş yağ kaynakları yerine sıvıyağlar tercih edilmelidir.

    Protein kaynaklarını doğru kullanın…
    Et ve süt ürünleri, hayvansal protein kaynakları; sebze, tahıl ürünleri ve kuru baklagiller bitkisel protein kaynaklarıdır. Günlük protein ihtiyacının yarısından fazlası hayvansal kaynaklı proteinden yarısından azı ise bitkisel kaynaklı proteinden sağlanmalıdır. Bu dengeyi sağlamanın en kolay yolu, öğünlerde hayvansal ve bitkisel kaynaklı proteinlere bir arada yer vermektir. Et, sebze, ekmek grubu, sebze öğünlerde bir arada bulunmalıdır.

    Lifler önemlidir, ihmal etmeyin…
    Doğal yapıda lif içeren besinler tercih edilmesi düğün telaşınızın olduğu yoğun zamanlarda sindirim sisteminizin destekçisi olacaktır. Lifler, midede dolgunluk yaratarak tokluk hissinin uzamasını sağlarlar. Besinlerin sindirim hızını yavaşlatırlar ve böylece kan şekerinin dengelenmesinde etkin rol oynarlar. Lifler veya diğer tanımlamayla posa; barsaktan zararlı maddelerin atılmasını sağlayarak kolon kanserine yakalanma riskini de azaltır ve barsaklarda su tutulmasını sağlayarak, kabızlıktan korurlar. Bu yararlarının yanı sıra, kolesterolü düşürücü etkileri olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, lif içeren besinlerin enerji içeriği daha düşüktür. Sağlıklı ve yararlı lif alımını sağlamak için çiğ salatalara, sebze ve kurubaklagil yemeklerine yer vermeniz, beyaz ekmek yerine tam buğday unundan yapılmış ekmek tüketmeniz ve meyve tüketiminizi arttırmanız yeterli olacaktır.

    Su içmeyi sakın unutmayın…

    Vücudumuzun yaklaşık % 60’ı sudan oluşmaktadır. Su, vücudumuzun işlevlerini doğru sürdürmesi için gereklidir. Bir yetişkinin günde yaklaşık 8-10 su bardağı su tüketmesi gerekir. Su, yarattığı doygunluk hissi ve vücutta oluşan yıkım ürünlerini vücuttan uzaklaştırması nedeni ile zayıflamak isteyenler için oldukça önemlidir. Ne kadar düzenli ve sürekli su içerseniz vücudunuz o kadar dengeli olur. Düğün öncesi bu yoğun ve dengesiz dönemde yeterli su içmek doping etkisi gösterir.

    Tuz tüketiminde aşırıya kaçmayın…
    Gereğinden fazla tuz tüketimi tansiyonunuzun yükselmesine, ödem seviyenizin artmasına neden olabilir. Ödem ne kadar yüksek olursa kendinizi o kadar yorgun hissedersiniz. Yemeklere ekstra tuz ilave etmeden makul ölçülerde tuz kullanın.

    Gelin Diyeti
    Sabah uyanınca 1 saat içinde kahvaltı yapmalısınız.
    Kahvaltıdan önce
    • 1 su bardağı ılık su
    • 1 su bardağı kadar daha soğuk su

    Sabah
    • 1 su bardağı süt
    • 1 dilim peynir
    • 1 dilim ekmek
    • Bol yeşillik ve çiğ sebze

    Ara öğün
    • 1 adet kabuklu elma
    Öğlen
    • 1 avucunuzun büyüklüğü kadar ızgara veya haşlanmış et
    • 1 avucunuzun dolusu makarna veya bulgur pilavı
    • Yoğurt veya ayran
    • Sınırsız salata ( az zeytinyağı ilaveli)

    Ara öğün
    • 1- 2 adet taze meyve
    • 1 avuç yağlı kuruyemiş ( fındık, fıstık, badem, ceviz)

    Akşam
    • 1 tabak sebze yemeği
    • 3-4 yemek kaşığı haşlanmış buğday
    • 1 su bardağı yoğurt
    • Bol salata ( az zeytinyağı ilaveli)

    1200- 1400 kal içeren bu diyet düğün öncesi dönemi maksimum verimlilikte ve rahat geçirmenizi sağlayacağı gibi kilo vermenizi de sağlar.

    Gelinlik İçin Gelin Diyeti 1 Haftada 3 Kilo Verme Düğün Diyet Listesi Tıklayın !

  • 3 Öğün Mü, 6 Öğün Mü?

    3 Öğün Mü, 6 Öğün Mü?

    Genel olarak biz diyetisyenler, her zaman az ve sık yeme prensibinin, bireyin açlık hissi yaşamadan, kilosunu ve kan şekerini kontrol edebildiğini savunuruz.

    Ve programlarımızı kişiye özel olacak şekilde; yaşam tarzı,
    Sevdiği besinler, çalışma hayatı ve seyahat planlarını dikkate alarak 5-6 öğün şeklinde düzenlemesini öneririz. Alınması gereken toplam kalorinin gün içine dağıtılmasının pek çok avantajı var.

    Sıklık eşittir kalite mi?
    Öğün sıklığı ve diyetin kalitesi arasındaki ilişkiye yönelik 20 yaşın üzerindeki 11 bin bireyle yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre; ara öğünlerin sayısının artmasıyla vücuda A, C, E, D vitaminleri, kalsiyum, potasyum, demir ve magnezyum alımı artıyor. Ara öğünleri düzenli tüketmek aynı zamanda bireye enerji sağlıyor. 65 yaş üzeri kişilerdeyse ara öğünlerde tüketilen içeceklerle yeterli sıvı alımı daha rahat sağlanıyor.

    Genelde meyveler, yağlı tohumlar, tam tahıllılar, süt ve süt ürünleri sıklıkla ara öğün olarak tercih ediliyor. Hem pratik olan hem de kolay bulunabilen bu besinler, doğru miktarda tüketildiğinde kaliteli beslenmenin önemli parçası haline geliyor. Çalışmanın genel sonuçları değerlendirildiğinde de öğün sıklığındaki artışın diyet kalitesini olumlu yönde etkilediği görülüyor.

    İnce bel için ara öğün yapın
    Genç kızlar üzerinde yapılan bir diğer çalışmada daha sık ara öğün yapanların bel çevreleri daha ince ölçüldü. Az ve sık yemek yiyenlere göre, diğer gruptakilerin 3.6 kg. daha fazla kilo aldığı görüldü. Araştırmacılar; sık aralıklarla öğün alımının bireyin daha uzun süre tok hissetmesini sağlayarak, fazla kilo alımını engellediği görüşünde. Daha önceki çalışmalarda da, sık besin tüketiminin daha düşük kiloyla bağlantılı olduğu ortaya konmuştu. Ancak ara öğünde tüketilen besinin çesit ve miktarı doğru seçilmeli.

    ZiHNi AKTiF HALE GETiRiYOR
    Beynimiz enerji için glikozu kullanır. Bu nedenle özellikle iş ve okul hayatındakiler için kan şekerinin dengede olması, odaklanmak ve beyne yeterli besin gönderilmesi bakımından glikoz önemli.

    DÜZENLİ BESLENME PROGRAMI
    Kahvaltı: 07.00-09.00
    Ara öğün: 10.00-11.00
    Öğle: 12.00-13.00
    Ara öğün: 16.00-17.00
    Akşam: 19.00-20.00
    Gece ara öğünü: 21.00-21.30

    Öğle yemeğiyle akşam yemeği arasında uzun bir süre olduğu için mutlaka 16.00-17.00 saatlerinde bir ara öğün yapılmalı. İkindi ara öğününü, tıpkı kahvaltı gibi günün en önemli öğünü olarak kabul edebiliriz çünkü bu ara öğün atlandığında akşam yemeğinde açlığı kontrol etmek zor olur. Akşam saatlerinde metabolizma hızımız azalmaya başlar, bu nedenle saat 20.00’den sonra kalori yoğunluğu yüksek öğünler tüketmek yerine aşağıdaki minik ara öğünleri deneyebilirsiniz.

    GECE AÇLIĞINI BASTIRAN ARA ÖĞÜNLER
    * 1 porsiyon meyve, yağsız yoğurt, tarçın.
    * Düşük kalorili sosa (yoğurt, nane, hardal karışımı) batırılmış çiğ sebzeler (salatalık, kırmızı biber, domates gibi).
    * 1-2 grissini, Etimek ve 1 dilim yağsız peynir.
    * 2 yemek kaşığı müsli ve yağsız süt.
    * 1 avuç beyaz leblebiyle 1 yemek kaşığı kuru siyah üzüm.

  • Yağ Yakıcı Bitkisel Çaylar ve Tarifleri

    Yağ Yakıcı Bitkisel Çaylar ve Tarifleri

    Yağ Yakıcı Bitkisel Çaylar
    Bitkisel ürünlerin kilo vermeye yardımcı olduğu herkes tarafından kabul ediliyor, ancak buradaki kilit nokta “yardımcı” olması. Yani kilo almanıza veya verememenize neden olan beslenme biçimini değiştirmeden ve ek olarak daha fazla hareket etmeden kilo vermek, sadece yağ yakıcı bitkisel çaylar içerek pek mümkün değil. Ama bitki çayları zaten zorlu bir süreç olan diyet sırasında size gerçekten tahmininizden daha fazla yardımcı olabilir. Örneğin, bazı çaylar iştahı azaltırken bazı bitkisel çaylar öğünler arasında açlık hissini bastırabilir. Bazı bitkiler ise direk olarak yağ hücrelerini etkileyerek yağ birikiminin önüne geçer ve var olan yağların vücuttan daha hızlı atılmasını sağlayabilir.

    Yağ Yakan Bitki Çayları
    Aşağıdaki bitki çayları genellikle zayıflamak isteyenlere yaptıkları diyetle birlikte içilmesi önerilen çaylardır. Bu çayları tek tek veya kendinize özel bir tarif hazırlayarak tüketebilirsiniz. Ancak her ilacın olduğu gibi bitkilerin de bazı yan etkileri olabileceğini unutmamak lazım. Örneğin, yeşil çay kilo vermenize yardımcı olabilir ancak aynı zamanda kafein içerdiğinden gece geç saatlerde içildiğinde uykusuzluğa neden olabilir. Ayrıca, özellikle kafein içeren çayları günde 2-3 bardaktan fazla tüketmek çarpıntı, mide bulantısı, kusma, mide ağrısı gibi belirtilere yol açabilir. Bu nedenle zayıflamak için veya bir diğer nedenle bitkisel çay içecekseniz aşırıya kaçmamaya özen gösterin. Şeker, tansiyon, kolesterol, depresyon başta olmak üzere herhangi bir nedenle düzenli olarak ilaç kullanıyorsanız bitki çayı içmeye başlamadan önce doktorunuza danışın. Çünkü bitki çayları ve bitkisel ürünler bazı ilaçların etkisini azaltabilir veya istenmeyen boyutlarda arttırabilir. Bu uyarılardan sonra yağ yakıcı bitkisel çaylara bir göz atalım.

    Yeşil Çay: Pek çok sağlık sorunu için önerilen yeşil çay zayıflamak için faydalanabileceğiniz çaylar arasında ilk sıralarda geliyor. Aslında bildiğimiz çayla aynı bitkiden (carmellia simensis) üretilen yeşil çayın özelliği imalatı sırasında yaprakların daha az işlemden geçirilmesi ve bu sayede faydalarını muhafaza etmesidir. Yeşil çayın kilo vermeye etkisi ise, vücut sıcaklığını, dolayısıyla metabolizma hızını yükselterek dinlenir halde yaktığınız kalori miktarını arttırmasından ileri geliyor. Bu sayede göbek bölgesi gibi inatçı bölgelerdeki yağlardan daha kısa sürede kurtulabilirsiniz. Yeşil çay hakkında daha fazla bilgi almak ve nasıl demlendiğini öğrenmek için yeşil çay sayfasına bakabilirsiniz.

    Oolong Çayı Oolong Çayı: Yine çay bitkisi olan “carmellia simensis”le hazırlanan, ancak yeşil çaya göre daha farklı işlemlerden geçirilen oolong çayı yeşil çay gibi yağın sindirilmesini kolaylaştırır ve vücutta birikmesine engel olur. Genel olarak yüksek kolesterole ve şekere karşı önerilen oolong çayı aynı zamanda mineraller bakımından oldukça zengindir ve öğünler arası tokluk süresinin uzamasına yardımcı olur. (Oolong Çayının Faydaları ve Oolong Çayı Tarifi)

    Hibiskus Çayı: Sindirim enzimlerinden olan “amilaz” üretimini arttıran hibiskus çayı bu özelliği ile kompleks karbonhidratların ve nişastanın sindirim sırasında parçalanmasını kolaylaştırır. Bu sayede kilo vermeyi hızlandırırken yağ dışında kalan vücut kütlesinin korunmasına yardımcı olur. Hibiskus çayının tartıya çıktığınızda size yardımcı olacak bir diğer özelliği ise idrar söktürücü etkisiyle fazla suyun vücuttan atılmasını sağlamasıdır.

    Acı Biber Çayı: Kırmızıbiber ve Arnavut biberi olarak da bilinen “cayenne” biberi ile hazırlanan çay metabolizmayı hızlandırır ve yağ yakıcı etkisi vardır. Hatta bu özelliği ile bitkisel zayıflama ürünlerin de sık sık kullanılmaktadır. Acı biber çayının kilo vermeye yardımcı etken maddesi “capsinoid”dir. Capsinoidler vücut sıcaklığını yükselterek yakılan kalori miktarını arttırır. Ancak herhangi bir mide rahatsızlığınız varsa cayenne çayı içmeniz yan etkilere neden olabilir. Gebelik ve emzirme döneminde içilmesi önerilmez.

    Yağ Yakıcı Diğer Çaylar: Zencefil çayı metabolizmayı hızlandıran çaylar arasındadır ve tokluk hissini uzatır, maydanoz çayı fazla suyun atılmasını hızlandırır ve şişliği önler, mate çayı yağ yakıcıdır ve kabızlığı önler.

    Sonuç olarak; bazı bitki çayları zayıflama sürecini hızlandırarak fazla yağlardan daha kısa sürede kurtulmanızı sağlayabilir. Ancak bu çayları -yazının başında da söylediğim gibi- aşırıya kaçmadan tüketmeye çalışın çünkü günde 2-3 bardağın faydasını, 5-6 bardağın zararını görebilirsiniz. Zayıflamak için bir diğer önerim ise, eğer vakit yaratabilirseniz her hafta toplam 5-6 saat tempolu yürümenin gerçekten büyük faydası oluyor.

    Kaynaklar
    Wikipedia: Capsinoids