Kategori: Diyet

  • Yağsız diyet sağlık değil !

    Yağsız diyet sağlık değil !

    Hiç yağ içermeyen bir diyette, günlük enerjinin sağlanması için çok yemek gerekir. Diyetlerde yağlar günlük enerji ihtiyacının yüzde 30’unu karşılamalıdır…

    Kilo alırız diye yemeye korktuğumuz yağlar, aslında o kadar da korkutucu değil…

    1. Günlük enerji ihtiyacımızın önemli bir kısmını,
    2. Yağda çözülen vitaminlerin (A, D, E, K) alınmasını,
    3. Vücüdumuzda sentezlenemeyen fakat sağlıklı olmamız için mutlaka besinlerimizden almamız gereken bazı yağları (esansiyel yağlar) sağlarlar.

    Mısır, soya, pamuk, keten, fıstık ve bazı deniz balıkları (somon, uskumru, hamsi, sardalye), esansiyel yağlar açısından zengin gıdalardır. Dolayısıyla enerjinin başka kaynaktan sağlanması mümkün olsa da bazı vitaminlerin ve esansiyel yağların alınması için belirli bir miktarda yağın diyetimizde bulunması gerekir.

    Ayrıca yağlar besinlerimize lezzet katar, doygunluk hissi yaratırlar. Hiç yağ içermeyen bir diyetten, günlük normal enerjinin sağlanması oldukça büyük miktarlarda gıda alınmasını gerektirir.

    Yiyeceklerle aldığımız yağların % 98’inden fazlası trigliseritlerden oluşur. En çok tükettiğimiz yağlar olan tereyağ, margarinler, zeytinyağ, ayçiçek yağı, mısırözü yağı hepsi trigliseritlerden oluşur. Bu yağların yakılmasıyla elde edilen enerji miktarı yaklaşık aynıdır (9 kkal/gr). Bitkisel yağlarda kolesterol bulunmaz, ancak hayvansal yağlarda kolesterol bir miktar bulunur.

    Sağlıklı bir diyet için
    Sağlıklı kişiler için ideal bir diyette yağlar günlük enerji ihtiyacının yüzde 30’unu karşılamalı ve çeşitli yağları (az doymamış, çok doymamış, doymuş) eşit oranda içermelidir. Diyetimizde bulunan trigliseritlerin içerdiği yağ asitleri, diğer yağların da metabolizmalarını etkiler. Örneğin, doymuş yağların (tereyağı) kolesterol düzeylerini yükselttiği, buna karşılık doymamış yağların (mısırözü, soya) düşürdüğü bilinir. Bu sebeple kalp-damar hastalığı bulunan veya risk taşıyan kişilere doymamış yağlar içeren diyet önerilir.

    Özellikle balıklarda bulunan ve çok doymamış yağ asitleri içeren bir grup yağın (w-3 yağ asitleri ailesi) damar sağlığına olumlu katkıda bulunduğu bilinmektedir. Sadece hayvansal gıdalarla beslenen Eskimolarda kalp-damar hastalıklarının görülmemesi diyetlerinin bu yağlardan zengin olması ile açıklanmıştır.

    Zeytinyağı nasıl saklanmalı?
    Zeytinyağını buzdolabında veya soğuk ortamda muhafaza etmeyin.
    Zeytinyağını, güneş ışığından uzak, oda sıcaklığında ve nem almayacak şekilde ağzı kapalı olarak saklayın.
    Dumanlanma noktası düşük olduğundan, pişirilmemesi, genellikle salatalarda kullanılması, yemeklerde kullanılacaksa yemek pişip altı kapandıktan sonra eklenmesi önerilir.

    Raf ömrü 18 aydır, baharatlı zeytinyağlarında ise 1 yıldır. Fakat natürel zeytinyağı 18- 20 derece sıcaklıkta ve ışıksız ortamda korunursa yıllarca değerlerini yitirmez.

    TRİGLİSERİTLER VE BESLENME

    Trigliseritler nedir?
    Besinlerdeki margarin, mısır ve ayçiçek yağı genellikle trigliserit formundadır. Bu yağlar, vücut dokularında da trigliserit olarak depolanır. Besinlerle alınan trigliseritler, karaciğerde farklı yollardan metabolize olur. Bunlar:
    Eğer çok fazla doymuş yağ tüketirseniz, karaciğeriniz çok fazla kolesterol üretir ve bu kolesterol kan dolaşımına katılır.
    Eğer fazla miktarda besin tüketirsiz, karaciğeriniz aşırı tükettiğiniz bu besinleri trigliseritlere çevirir ve vücudunuzda yağ olarak depolanır.
    Eğer alkol tüketiyorsanız, karaciğeriniz, kanınızda dolaşan alkolden daha fazlasını üretir.

    Yüksek trigliserit bir sağlık problemi mi?
    Kanda trigliseritlerin yüksek olması, diğer risk faktörleriyle bir araya geldiğinde kalp hastalığı oluşma riskinizi artırabilir. Yüksek trigliserit miktarını da içine alan diğer risk faktörleri; yüksek kolesterol, ailede kalp hastalığı öyküsü olması, sigara kullanımı, yüksek tansiyon ve obezitedir.

    Normal trigliserit seviyesi ne olmalı?
    Eğer kan kolesterolü normal seviyedeyse (200 mg/dl’nin altı), trigliseritler için 250 mg/dl’nin altı normal seviye olarak kabul edilmektedir.

    Kan trigliserit düzeyi nasıl azaltılabilir?
    Düşük yağ içeren besinler tercih edilmelidir. Yumurta sarısı haftada 3-4 kereden fazla tüketilmemelidir. Yanında posa miktarını artırması için, tam tahıllı ürünler veya sebzeler tüketilmelidir. Meyve suyu yerine kurutulmuş meyve tüketmek de trigliserit seviyenizi düşürmenize yardımcı olacaktır.
    İdeal kilo hedeflenmeli ve ona ulaşılmalıdır. Kilo vermek de gerçekten etkili bir şekilde trigliserit seviyenizin düşmesine neden olacaktır.
    Günlük fiziksel aktivite artırılmalıdır. İdeal kiloya sahip olmanız için de gerekli olan fiziksel aktivite, trigliseritlerinizin azalmasına yardımcı olacaktır.
    Sigara içilmemelidir.
    Alkol tüketiyorsanız, miktarı ve tüketim sıklığı ayarlanmalıdır.

  • Kilo Aldıran Sağlıklı Yiyecekler

    Kilo Aldıran Sağlıklı Yiyecekler

    Sağlıklı sandığınız bazı yiyecekler kilo yapıcı abur cuburların kılık değiştirmiş hali olabilir! Onları hayatınızdan çıkararak incelme yolunda adım atabilirsiniz.

    Diyet hatası
    Yapay tatlandırıcılar şekere kıyasla tam 600 kat daha tatlıdır. Bunlar, sizin ‘ultra-şekerli’ besinlere alışmanıza ve sonucunda sık sık tatlı krizlerine girmenize yol açabilir.

    Suşi
    Sadece yosun ve sebzelerle hazırlanmış olanların düşük kalorili olduğu doğru ama ne yazık ki bu tipteki suşiler pek sevilmiyor. Aksine suşi deyince akla ilk kızarmış deniz mahsülleri çeşitli soslarla ağırlaştırılmış olanlar geliyor. Bunun sonucunda bazen tek bir suşinin bile kalori değeri 500-600’ü bulabiliyor. Ayrıca, suşiyle beraber bol bol soya sosu tüketildiğini de hepimiz biliyoruz. Sodyum içeren soya sosu sizi şişmanlatmasa bile vücudunuzun su tutmasına ve en sevdiğiniz jean pantolonunuzun içine sığamamanıza yol açabiliyor, hatırlatalım.

    Şişelenmiş soğuk çaylar
    Pek çok marka soğuk çayları, bol bol şeker ya da bal ekleyerek hazırlıyor ve onları birer ‘kalori bomba’sına dönüştürüyor. Böylece, yaklaşık iki barak ölçüsünde çay içeren bir şişenin kalori değeri kolaylıkla 200’e çıkabiliyor.

    Dürümler
    İncecik hamurla ve düşük kaloril yiyeceklerle hazırlanmış bir dürüm size son derece masum görünebilir. Peki, bunun iki dilim ekmekten çok daha fazla kalori değerine sahip olduğunu ve içine bir sandviçe kıyasla çok daha fazla malzeme ve sos alabildiğini düşündünüz mü? Yapılan araştırmalar, “hafif” diye nitelendirilen bir dürümün bile ortalama 300 kalori değeri içerdiğini ortaya koymuş.

    Kepekli muffin
    Elma, muz gibi malzemelerle yapılmış ve içine şekerle, tereyağı eklenmiş bir muffin, bol lif içerip sizi uzun süre tok tutsa bile koca bir dilim kekle hemen hemen aynı kalori değerine sahip. Sadece bir adet kepekli muffin’de yaklaşık 20 gr yağ, 34 gr şeker ve 420 kalori bulunuyor.

    Mikrodalgada ısıtılan diyet yemekler
    Bu tür besinlerin büyük bir bölümü önemli miktarda sodyum içerir. Bunun nedeni, bu yiyeceklere lezzet vermek için yağ kullanamayan üreticilerin, bunun yerine tuzdan yararlanmaya çalışması. Ve sonuç olarak, bunları sık sık tüketmek vücudunuzun su tutmasına, özellikle de kol ve bacaklarınızın fark edilir şekilde şişmesine yol açar.

    Salatalar
    İncecik bir bele sahip olmanın en önemli sırrı bol bol çiğ sebze tüketmek olsa bile, salataların üzerine eklenen rendelenmiş peynirler, yağlı soslar, krutonlar, cevizler, hatta kulağa çok masum gelen sirke bile, onları çoğu zaman büyük bir tabak makarnanın kalorisiyle eşdeğer hale getiriyor. Bu nedenle özellikle dışarıda salata tercih ettiğiniz zaman salatayla beraber servis edilen sosların neler olduğunu, salatayla kızartılmış gıdalar eklenip eklenmediğini sorun.

    Tofu
    Bir restorana gidip, bir porsiyon tofu ısmarlamak, çoğu zaman, sodyum, doymuş yağ hatta şeker dolu bir tabağa sahip olmak anlamına gelir. Gerçekten de, kendi başına masum kabul edilebilecek bir besin olan tofu, daha fazla lezzet kazanması için, soslar eklenerek ve kızartılarak gerçek bir diyet sabotajcısı haline gelebilir.

    Granola
    Yulaf, fındık, fıstık, ceviz gibi çeşitli besleyici ve gerçekten sağlıklı olan besinlerle dolu müslilerin, lezzer düşkünleri için yağ ve şekerle kavrulmuş haline bildiğiniz gibi “granola” adı veriliyor. Ve ne yazık ki, bir kase granoladaki kalori miktarı 500’e kadar çıkıyor. Oysa aynı malzemelerle hazırlanmış bir müsli bunun sadece yarısı kadar bir kalori değerine sahip.

    Kuru meyve
    sağlıklı olmaları nedeniyle bolca tüketilen kuru meyvelerin, tazelerinden tam sekiz kat daha fazla kalori içerdiğini biliyor muydunuz? Bunun sebebi ise kuru olanların tazelerine kıyasla daha yoğun olması. İşte bir örnek: Bir fincan dolusu üzüm sadece 60 kaloriyken, aynı miktar kuru üzüm tam 460 kalori ediyor. Pek çok üreticinin bunları daha lezzetli hale getirmek amacıyla içlerine şeker eklemeleri bu değeri daha da artıran bir faktör.

    Meyve suları
    Geçen yıl aldığınız siyah küçük elbiseye bu yıl girememenizin nedeni, günlük meyve ihtiyacınızı yapay meyve sularıyla karşılamanız olabilir. Büyük boy bir şişe portakal ya da elma suyu tam 55 gr karbonhidrat içerir ki bu tam beş dilim ekmek anlamına gelir! Üstelik kimi zaman bu tip içeceklerin bir litrelik şişesinde yaklaşık 12 kaşık şeker bulunabiliyor.

    Sebze-burgerler
    Yağlı bir biftek ya da bir tabak mantı yerine bunu tercih etmeniz size ciddi bir miktarda kalori tasarrufu yaptıracağı kesinlikle doğru. Ama yine de; boyutu ve üzerine eklediğiniz soslara bağlı olarak sadece bir sebze-burger yiyerek, masadan tam bin kalori alarak kalkmanız mümkün.

    Yarım yağlı süt
    Kahvenize birazcık yarım yağlı süt eklemenin kalsiyum almanın en güzel ve keyifli yolu olduğunu düşünüyor olabilirsiniz, çünkü her gün iki ya da üç fincan kahve içen biri için bu, tam 200 kalori demek. Bu değerin neredeyse bir parça tereyağına eşit olduğunu sakın unutmayın.

    Pirinç patlağı krakerleri
    Bu son derece hafif atıştırmalıklar oldukça düşük kalori değerine sahipler ve yağ içermezler. Ancak içermedikleri diğer besin maddelerinin arasında lif ve proteinler de var. İşte bu nedenle de, açlığı yatıştırma konusunda pek de başarılı kabul edilmezler. Bunları yerken pek fazla kalori almasanız da sonrasında canınız mutlaka daha doyurucu ve tabii kalorili bir şeyler tüketmek isteyecektir. Üstelik çeşitli aromalarla tatlandırılmış olanların, fazla miktarda sodyum ya da şeker içerme ihtimali de var.

    Kilo Almak İsteyenler ! tıklayın.

  • Hangi Bitki Çayı Zayıflatır?

    Hangi Bitki Çayı Zayıflatır?

    Zayıflamaya Yardımcı Bitkisel Çaylar

    Yeşil Çay: Yeşil çay içinde bulunan “kateşinler” metabolizmayı hızlandırarak gün boyu dinlenir halde yakılan kalori miktarının bir miktar arttırmanıza yardımcı olabilir. Yeşil çayın metabolizmayı hızlandırma etkisi ise şöyle gelişiyor; bir kateşin türü olan “epigallocatechin gallate” metabolizmayı çalıştıran enzimlerle etkileşime girerek vucudun sıcaklığını arttırıyor. Sıcaklığın yükselmesi içinse vücut daha fazla enerjiye ihtiyaç duyuyor ve kalori yakmaya başlıyor. Yeşil çayın bu özelliği ile ilgili olarak, “Clinical Nutrition American Journal”ın Ocak 2005 sayısında sonuçları yayınlanan araştırmada 12 haftalık bir çalışmada diyetle birlikte yeşil çay tüketmenin bel çevresindeki yağları azalttığı belirtiliyor.

    Yine 12 hafta süren ve “Physiology & Behavior” adlı bilimsel dergide sonuçları yayınlanan bir diğer araştırmada ise, kalori kısıtlamalı bir diyetle birlikte yeşil çay içen obez erkeklerin, yeşil çay içmeyenlere göre 7 kilo daha fazla verdikleri kaydedilmiş. Aynı makalede yer alan bir diğer sonuç ise; çalışmaya katılan erkeklere 4 haftada bir yapılan fizyolojik testlerde, yeşil çayın enerji tüketimini arttırdığı ve yağ oksidasyonunu arttırdığı belirlenmiş.

    Kafein içeren yeşil çayın fazla tüketiminin uykusuzluğa, mide bulantısı ve kusma gibi bazı yan etkilere yol açabileceğini unutmadan kontrollü olarak tüketin.

    Mate Çayı: Ülkemizde olduğu gibi pek çok ülkede de kilo vermek isteyenler arasında oldukça popüler bir bitki olan mate’nin (yerba mate ve Ilex paraguariensis olarak da bilinir) zayıflamaya yardımcı 3 etkisi bulunuyor; kabızlığa iyi gelmesi, metabolizmayı hızlandırması ve fazla suyun vücuttan atılmasına yardımcı olması. Ancak mate’nin kilo vermeye etkisi hakkında yapılan ve sonuçları “Archives of Biochemistry and Biophysics”de yayınlanan araştırmada mate çayı değil mate bitkisi özü kullanılmış ve bu araştırma hayvanlar üzerinde yapılmış. Mate çayının faydaları sayfasında çayın kullanımı, hazırlanışı ve yan etkileri hakkında daha detaylı bilgiler bulabilirsiniz.

    Oolong Çayı: Japonya Ehime Üniversitesi araştırmacıları tarafından hayvanlar üzerinde yapılan bir diğer araştırmada ise oolong çayının obeziteyi önleyici özelliği olduğu belirtiliyor. “International Journal of Obesity and Related Metabolic Disorders”da 1999 yılında yayınlanan çalışma sonuçlarında oolong çayının lipoliz yani yağ yakımını arttırdığı kaydedilmiş.

    Diğer Çaylar

    Sindirimi kolaylaştıran ve tokluk hissini uzatan zencefil çayı diyetinize bağlı kalmanıza yardımcı olabilir. Zencefil çayı ile zayıflama yazısında bu konuda yapılmış araştırmalar ve çayın hazırlanışı ile ilgili bilgileri bulabilirsiniz. Maydanoz çayı son yıllarda diyet listelerinde sık sık yer alıyor ve kilo vermeyi hızlandırdığı söyleniyor ancak daha çok diyetin başlangıç aşamasında fazla suyun atılmasını hızlandırarak yağ yakmadan tartıda hafiflemenizi sağlıyor. Maydanoz çayının faydaları sayfasında kullanımı ve yan etkileri hakkında daha detaylı bilgiler yer alıyor.

    Sonuç olarak bitkisel çayları, diyet yaparken sizi zorlayan açlık hissini bastırmak, tartıda sizi umutsuzluğa sürükleyen fazla suyu atmak, metabolizmayı hızlandırarak gün boyu yaktığınız kaloriyi biraz da olsa arttırmak için kullanabilirsiniz.

    Bitki çaylarının tüm bu etkileri artı hanesine yazılırken, kafein içeren çayların uyku kaçırması, fazla içildiğinde mide bulantısına yol açması gibi yan etkilerine de dikkat etmek gerekiyor. Gebelik ve emzirme döneminde, herhangi bir bitkisel ürünü düzenli olarak kullanmaya başlamadan önce doktorunuza danışmanızı tavsiye ederim. Ayrıca düzenli olarak ilaç kullananlar, tükettikleri bitki çayının kullandıkları ilaçlarla etkileşime geçip geçmediğini doktorlarından öğrenebilirler.

    Piyasada pek çok farklı marka altında bulabileceğiniz, çeşitli bitki karışımlarıyla hazırlanan zayıflama çaylarının olası yan etkileri hakkında bilgileri zayıflama çaylarının zararları yazısında bulabilirsiniz.

  • Soğan suyu diyeti

    Soğan suyu diyeti

    Soğan Suyu
    Soğan suyu geçmiş günlerden günümüze kadar bilinen bir soğan kürü çeşididir. Ancak bu süreç içinde sivilce sorunlarında, saç dökülmesi sorunlarında ve cilt lekeleri tedavisinde kullanılmaktaydı.
    Günümüzde ise soğan suyu hızlı zayıflama yöntemi olarak kullanılmaktadır.
    Soğan suyu antioksidan özelliği ile vücudu temizler ve doğal antibiyotik özelliği taşıdığı için zayıflama sürecinde sağlığımıza da katkı da bulunmaktadır.

    Soğan suyu diyeti şu şekilde uygulanmaktadır:
    Ortaca boylu bir adet soğan kabuklarıyla birlikte sadece yıkanarak sirkeli su içinde bir süre bekletilir. ( yarım saat)
    1 su bardağı kadar suda bu soğan kaynatılır.
    Bu işlemi eğer yeşil soğan ile yapacaksanız püsküllerini kesinlikle atmayınız.
    İçilebilecek sıcaklığa gelen soğan suyu tercihen bir parça limon sıkılarak içilir. Bu işlemin 1 hafta süresince her gün 1 bardak olmak üzere uygulanması önerilir.
    Soğan suyu çocuklara da arada bir içirilmelidir. Ancak zayıflatıcı etkisi olduğu için ayda bir içirilmesi tavsiye edilir.

    Soğan suyu ile ayda 4 kilo vermek mümkündür. Soğan ve içilen su miktarını daha fazla kilo vermek için artırmayınız. Bu sadece bünyeyi yorar ve sağlık sorunlarına neden olabilir.

     Soğan Suyu Diyeti ve Deneyimlerimiz…

     

     

     

  • Bol su içmek zayıflatır mı?

    Bol su içmek zayıflatır mı?

    Su her insanın hayatında önemli bir yere sahip besin kaynağıdır. Uzmanlara göre fazla su tüketerek, özellikle alkollü içeceklerin yerine su tüketerek fazla kilolardan kurtulmak mümkün.

    Ne zaman su içilir?

    Bu soru size saçma gelebilir. Ne zaman su ihtiyacım olursa o zaman içerim diyebilirsiniz, Ancak unutmamanız gerekir ki zayıflamak için su tüketimini artırmanız gerekmektedir.

    Her şeyden önce su sadece susanıldığı zaman içilmesi gereken bir besin değildir, bunu aklınızın bir köşesinde tutun. Sağlıklı bir bireyseniz, terleme ile birlikte her gün 8 bardak kadar su kaybedersiniz.

    Bunu da ancak su içerek geri kazanabilirsiniz.

    Su bir insanın enerjisini geri kazandırır ve kişinin dinç olmasını sağlamaktadır.

    Günde 4 litre su içerek zayıflamak mümkün

    Bir diyete başlamak için, falancı gün diyete başlayacağım ve hiç yemek yemeyeceğim demek yerine, vücudunuzu bu diyete alıştırmanız gerekmektedir. Örnek olarak eskiden nasıl besleniyorsanız o şekilde devam ederek sadece su tüketimini artırabilirsiniz. Günde 3-4 litre su içmek metabolizmanın hızlı çalışmasını sağlayacak ve sizi daha sağlıklı hale getirecektir. Bunun yanında tokluk hissiniz artacak ve su sayesinde daha az acıkacak ve daha az yemek tüketeceksiniz.

    Uzmanlara göre, suyun vücuttaki zararlı atıkların atılması ve metabolizmayı hızlandırması gibi etkileri hiçbir zaman tartışılmaz bir gerçek. En basitinden düşünüldüğünde su içmeden yaşamanın imkan sız olduğu bilinen bir gerçek durum böyle olunca fazla suyun hiçbir zaman zararının olmayacağı da tartışılmaz bir gerçektir.

     

    Zayıflatan Su Diyeti Nasıl Yapılır? Tıklayın !

    Hızlı zayıflamak için su diyeti Tıklayın !

  • Ender Saraç Göbek Eritme Diyeti

    Ender Saraç Göbek Eritme Diyeti

    Bölgesel kilolardan ve yağlardan kurtulmak ne kadar zor olsa da asla imkansız değildir. Yalnız unutmayın, her diyet tek başına tam sonuç vermez! Diyetlerinizi çeşitli sporlar ile birleştirirseniz sonuca daha kesin ulaşmanız mümkün olacak.

    Yemek listesi
    Kahvaltı: Birer tane kabuklu olmak koşuluyla yeşil elma ve sert şeftali tüketin.
    Ara öğün: 2 parmak ölçüde ve taze dil peyniri
    Öğle: Muhakkak derisiz olmak şartıyla 1 porsiyon ızgarada pişmiş tavuk, bol roka ve yeşil salata, taze soğan
    Ara Öğün (Saat 3): 3-4 tane yulaflı bisküvi
    Ara Öğün (Saat 5): 1 adet kabuklu olmak koşuluyla yeşil elma
    Akşam: Zeytinyağlı fasulye (4-5 kaşık), 1 dilim tam ekmek ve mevsim salatası
    Gece: İçine tarçın da atılmış ılık ve yağsız veya az yağlı süt, 3-4 fincan rezene çayı, mısır püskülü, yeşil çay, avakado yaprağı ve kiraz sapları karıştırılarak çay halinde içilecek.

    Haftanın tek günü de bunları tüketin
    Sabah kalkarken: 1 bardak suyun içine 1 kaşık bal ve 10 damla kadar limon koyarak için.
    Sabah sporu: Bol ter atabilmek için her sabah ortalama 35-40 dakika tempolu yürüyüşler yapın.
    Sabah duşu: Spor yaptıktan sonra her sabah ham ipek kese veya kabak lifi ile basen, kalça, bel ve göbek bölgesini sert bir şekilde fırçalayın. Kekik yağı, susam yağı, melisa yağı ve biberiye yağı ile bu bölgelere masaj yapın.

    Mekik hareketi
    Sabah ve akşam ellişer kez, karnımız acıyana kadar mekik çekmek çok önemli. Mekik çekmek, karın bölgenizdeki kasları güçlendireceği gibi aynı zamanda bu bölgedeki yağların çabucak yanmasını sağlayacaktır.

    Sopalı hareket
    Sopayı ensemize dayadıktan sonra ellerimizi de geçiriyoruz ve daha çok kalçadan hareketle yani kalçamızdan yukarısını sağa ve sola hareket ettiriyoruz. Bu hareket ile yan bölgelerdeki yağları yakmış olacağız.

    Bel kasları için mekik hareketi
    Bir taraftaki kolumuzu, bükülmüş olan diğer taraftaki dizimize doğru hafifçe ve seri hareketlerle yakınlaştırmaya çalışıyoruz. Bu hareketi de birkaç dakika dayanabildiğimiz kadar yapmaya gayret ediyoruz. Daha sonra diğer taraftaki ayağımızı ve kolumuzu değiştiriyoruz. Bu hareket karnın yan tarafına doğru olan kasları çalıştırmak için yararlıdır.

    Yan mekik hareketi
    Sağınıza doğru uzanın, sağ elinizi sağ kulak üzerine değecek şekilde getirin. Sol elinizi belin soluna, sol dirseğe gelecek şekilde yaklaştırın. Sol el ile belin sağını hafif şekilde tutun. Hızla sağ kolu ve sağ ayağı birbirine yaklaştırın. 60 defa bunu tekrarlayın.

    Popo hareketi
    Sol dizin üstüne yatın, ayaklarınızı dik koyun ve kaldırabildiğiniz kadar yukarı kaldırdıktan sonra aşağı indirin. Dizinizi fazla bükmemeye çalışın. Sonra aynı hareketi öbür tarafınızda yapın. Bu hareketin en az 30-40 kez yapılması gerekli. Popo ve çevresinde oluşan yağlanmayı azaltır.

    Yanlara esneme hareketi
    Ayakta dimdik pozisyonda durun ve dikliğinizi bozmadan sağınıza ve solunuza doğru hızlı bir şekilde esneyebildiğiniz kadar esneyin. Bu hareketi en az 3-4 dakika tekrarlayın. Yüksek tansiyon rahatsızlığı olanlar için uygun bir hareket olmayabilir.

    İlgili Konular ;
    Göbek eritme ve bel sekillenirme icin birebir!
    İbrahim Saraçoğlu Göbek Eritme Kürü

  • İbrahim Saraçoğlu Göbek Eritme Kürü

    İbrahim Saraçoğlu Göbek Eritme Kürü

    Aç ya da tok karına içebilirsiniz. Bu karışımı her gün taze olarak hazırlayıp için, Daha fazla hazırlayarak buzdolabında saklamayın…

    Göbek Yağlarını Eritmek için Doğal Kür

    * 4 adet taze lahana yaprağı,
    * 1 demet taze maydanoz,
    * 1 adet sulu limon
    * Yarım litre su

    Göbek Eritme Kürü Hazırlanışı:

    Yarım litre klorsuz suyu kaynatın. Kaynayan suyun içine lahana yapraklarını atın. Lahana yapraklarını en az üç dakika kaynattıktan sonra maydanozları da ilave ederek yaklaşık üç dakika daha kaynatın.

    Karışımı ocaktan indirip soğumaya bırakın. Soğuduktan sonra karışımı süzün İçine 1 limonun suyunu ekleyin.

    İbrahim Saraçoğlu Göbek Eritme Kürü nasıl kullanılır?

    Bu lahana suyundan günde 2 veya 3 kere içilmelisiniz. Aç ya datok karına içebilirsiniz. Bu karışımı her gün taze olarak hazırlayıp için, Daha fazla hazırlayarak buzdolabında saklamayın

    Karışımın içine kesinlikle tatlandırıcı katılmamalıdır.

    Göbek eritme kürünü sadece 3 hafta uygulayın…

  • Zayıflatan Ürünler Bağımlılık Yapıyor

    Zayıflatan Ürünler Bağımlılık Yapıyor

    Dikkat! Zayıflattığı gerekçesiyle piyasaya sürülen bazı bitkisel ürünler, bağımlılığa yol açabiliyor.

    Üsküdar Üniversitesi NPİstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Gül Eryılmaz “Bu ürünlerin bazılarında uyuşturucu ve keyif verici özelliğe sahip maddelerin bulunabildiği” uyarısında bulunuyor ve ekliyor; “Bu ürünler, zamanla doz artırımına sürükleyerek ürüne bağımlı hale getirebiliyor. İlaçlar alınmadığında ise kişide terleme, sıkıntı, telaşlı hal, hareketlilik ve epileptik nöbet geçirimi durumları görülebiliyor.”

    Bitkisel ürünlerin kullanılarak hastalığı tedavi yaklaşımı günümüzde alternatif tıp ya da destekleyici tedavi seçenekleri arasında tanımlanırken bilimsellik ışığında bu tedavilerin etkinlikleri ve yan etkileri ise tartışılmaya devam ediyor.

    Kişilerin bu tür ürünlerin bitkisel olmasından kaynaklanan yan etkisi olmayacağı inancında olduğunu ifade eden Üsküdar Üniversitesi NPİstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Gül Eryılmaz, Alman Federal İlaç ve Tıbbi Planlar Enstitüsü ve Amerikan Gıda ve İlaç Yönetimi’nden (FDA) gelen son uyarılarda, karaciğer nakline giden ve ölümle sonuçlanan bir olguda kava bitkisi ve karaciğer hasarı arasında ilişkinin söz konusu olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Özellikle obezite gibi uzun soluklu tedavileri olan hastalıklarda bu gibi bitkisel ürünlerin cazip sunulduğunu belirten Eryılmaz, ürünlerin çok rahatlıkla internetten elde edilebildiğini kaydetti.

    Yrd. Doç. Dr. Eryılmaz, zayıflama ürünü olarak satılan bu ürünlerin içerdiği maddeler konusunda da eksik bilgilendirmelerin yapıldığını söyledi. Eryılmaz;

    “Bu ürünlerin içerdiği maddeler konusunda ne yazık ki kamuoyuna eksik bilgilendirme yapılıyor. Yapılan çalışmalarda bu bitkilerin içerdiği kimyasal maddelerin santral sinir sistemini etkilediği ve bu sebeple, iştah azaltıcı etkilerin yanında epilepsi nöbetleri ve uyuşturucu etkisi nedeniyle de bağımlılık yaptığı, ilaç alınmadığında ise yoksunluk belirtilerine neden olduğu gözlemlenmiştir. Bazıları ciddi yan etkilerinden dolayı kullanımdan kalkmıştır.”dedi. Bu ürünlerin santral sinir sistemi dışında da ciddi yan etkilerinin bulunduğunun altını çizen Eryılmaz, Bu tarz ilaçlarda kullanılan Aristolochia fangchi bitkisinin karaciğer, böbrek gibi hayati organlara zararı dışında ani ölümlere de neden olduğunu belirtti.

    ABD’de satılan 72 bitkisel zayıflama ürününde, beyan dışı olarak, sibutramin, bumetanid, fenitoin, rimonabant ve fenolftalein bulunduğunun tespit edildiğini de kaydeden Dr. Gül Eryılmaz, tüketicileri ciddi sağlık problemleriyle karşılaşabilecekleri konusunda uyarıyor.

    “Bu maddeler bağımlılık yapıcı özellikleri nedeniyle kişiyi fiziksel ve ruhsal yoksunluk ile esir alıyor. Aynı zamanda içerdikleri kimyasal özellikler sebebiyle de fiziksel ve ruhsal hastalıklara neden oluyor.”

    Ergenliğin, fiziksel, ruhsal, duygusal ve sosyal gelişmelerin olması nedeniyle madde ile tanışma ve kullanmaya başlama açısından oldukça kritik bir dönem olduğunu ifade eden Gül Eryılmaz, bu döneminde özellikle beden imajı ile ilgili kaygılarla ergenlerin zayıflama ilacı kullanımına gittiği için bağımlılık risklerinin yüksek olduğunu söyledi.

    Ergenlik çağındaki kişilerin gerek kilosu nedeniyle yaşadığı kendini beğenmeme gerek ise karşı cinse kendini beğendirme kaygısıyla bu ürünlere yönelme ve bağımlı olma riskinin yüksek olduğunu hatırlatan Eryılmaz, uyuşturucu ve keyif verici özelliğiyle bu ürünlerin kişiyi zamanla doz artırımına sürüklediğini kaydetti.

    Kişilerin bu şekilde bağımlılığa gittiğini belirten Eryılmaz, ürünü kullanılmaması halinde kişide terleme, sıkıntı, telaşlı hal, hareketlilik ve epileptik nöbetlerin söz konusu olabileceğini ifade etti. Yrd. Doç. Dr. Gül Eryılmaz bu ürün ya da benzeri ürünlerin bu özelliklerinin ülkemiz ve dünya sağlık örgütü tarafından ele alınmasının şart olduğunu vurguladı.

  • Taylan Kümeli’nin Zayıflama Çayı Önerileri

    Taylan Kümeli’nin Zayıflama Çayı Önerileri

    Beslenme ve diyet konusunda uzman olan Taylan Kümeli, fazla kilolarından sıkıntı yaşayan, zayıflamakta zorlanan ve formunu nasıl koruması gerektiğini bilmeyen ancak öğrenmek isteyenler için zayıflama çayı  önerileri…

    Taylan Kümeli’nin Zayıflama Çayı Formülü 1

    5 bardak su,
    4 orta boy yeşil elma (kabukları ile birlikte 4’e veya 8’e bölünecek),
    2 orta boy limon (kabukları ile birlikte 4’e veya 8’e bölünecek),
    2 parça kabuk tarçın,
    2 adet karanfil,
    5-6 adet tane karabiber,
    3 poşet yeşil çay
    Malzemelerin tamamını karıştırıp tencerede bir taşım kaynatıp süzün. Soğuduktan sonra bir termosa koyup gün boyu dilediğiniz sıklıkta içebilirsiniz.

    Taylan Kümeli’nin Zayıflama Çayı Formülü 2
    5 bardak su
    1 çay kaşığı toz zencefil
    1 orta boy limon (4’e bölünmüş)
    1 poşet ısırgan otu çayı
    2 poşet yeşil çay
    1 tutam kiraz sapı
    1 poşet böğürtlen çayı
    3 yemek kaşığı dondurulmuş vişne (böğürtlen de olabilir)
    Malzemelerin tamamını tencerede bir taşım kaynattıktan sonra soğumaya bırakın. Termosa koyup gün içinde tüketin.

    Taylan Kümeli’nin Zayıflama Çayı Formülü 3
    5 bardak su
    1 poşet yeşil çay
    2 poşet Alman çayı (eczanelerde bulunur)
    1 poşet phythoslim çayı
    1 poşet phytholax çayı
    1 poşet papatya çayı
    2-3 adet avokado yaprağı (aktardan)
    1 orta boy elma
    2 kuru kayısı
    1 yemek kaşığı dondurulmuş vişne
    Malzemelerin tamamını, tencerede bir taşım kaynatıp soğutun ve gün içinde dilediğiniz kadar tüketin.

    Bu üç çayı nasıl tüketeceksiniz?
    Sıra ile her gün birini içeceksiniz. Daha sonra başa dönüp bir kez daha 1., 2. Ve 3.’yü içeceksiniz. 6. Günde kür tamamlanmış olacak.

    Ayda bir tekrarladığınız takdirde, vücudunuzdaki fazla ödemi atmanıza, bağırsaklarınızı çalıştırmanıza, böbrekleri ve karaciğerlerinizi temizlemeye yardımcı olacaktır.

    Önemli Uyarı: Bu kürleri hiçbir sağlık sorunu olmayanlar uygulamalıdır. Herhangi bir sağlık sorununuz varsa doktorunuza danışmadan içmeyin!

     

     

    Beşi Bir Yerde Zayıflama Çayı Deneyimlerimiz

     

  • Yılbaşı diyet listesi ve öneriler

    Yılbaşı diyet listesi ve öneriler

    Yılbaşı partisinde gönlünüzce eğlenmek ama en çok da güzel ve formda görünmek istiyorsunuz. Ancak fazla kilolarınız bu hayalinizin gerçek olmasına engel oluyor. Siz yine de pes etmeyin. 2013 yılbaşı diyet önerileri ve diyet listesi yazımızda sizlerle…

    Yılbaşı Gecesi İçin Pratik Öneriler:

    • 2013’e merhaba diyeceğimiz bu gecede bir değişiklik yapın ve yeni yıla sağlıklı beslenerek girin.
    • Menünüzü önceden planlayın. Birkaç gün önceden yiyeceklerinizi ve içeceklerinizi belirleyin, yılbaşı alışverişinizi de buna göre yapın. Gereğinden fazla miktarda besin ve içki satın almayın. Bu sayede farkına varmadan tüketeceğiniz yiyecek ve içecek miktarını kontrol altına almış olacaksınız.
    • Menüyü planlarken; menünün dengeli dağılmasına,sağlıklı hazırlanmasına dikkat edin. Menüde, 4 ana besin grubundan da besin bulunsun. (1- Et ve et ürünleri 2-Süt ve süt ürünleri, 3- Tahıllar, 4- Sebze ve meyveler)
    • Çok yağlı besinlerden  (kuruyemişler, yağlı besinler, kremalı yemekler, kuruyemişlerden..), kızartmadan, katkı maddeleri içeren şarküteri ürünlerinden uzak durun.
    • Böylece 2013’e şiş bir karınla merhaba demezsiniz. Gecenin ilerleyen saatlerinde sindirim sorunu yaşamazsınız.Ertesi gün yediklerinizden dolayı pişman olmaz ve kendini 1 gecede kilo almış biri gibi hissetmezsiniz.
    • Yılbaşı sofrasına en geç 20:30 gibi oturmaya çalışın ki; ana yemeğiniz 22:00 gibi bitmiş olsun. (Bu saat yatış saatinize de bağlı olarak değişebilir). Bu saatten sonra taze ve kuru meyve, süt ürünleri, sütlü veya meyveli tatlılar haricindeki besinleri mümkün olduğunca tüketmeyin.
    • Yılbaşı gecesinde yemek süresi normalden çok daha uzun sürer bu nedenle yemek yeme hızınıza dikkat edin. Yemekleri yavaş yavaş ve iyice çiğneyin, yemeğe sık sık ara verin. İçki tüketecekseniz, aynı şekilde küçük yudumlar halinde ve ara vererek içmeye özen gösterin. Böylece tüketim miktarını da azaltmış olursunuz.

    Alkol, Kuruyemiş ve Meze Tüketiminize Dikkat Edin!

    • Az yağlı(tercihen zeytinyağı) ,yoğurtlu, haşlanarak veya ızgara şeklinde hazırlanmış mezeleri tercih edin.
    • Mayonez veya krema gibi çok çabuk bozulan besinleri içeren, kızartılarak hazırlanmış, hazırlandıktan sonra birkaç gün bekletilmiş mezelerden kesinlikle uzak durun. Aksi halde gecenin kalan yarısını hastanede geçirmek zorunda kalırsınız.
    • Alkol bol miktarda kalori içerir. Yılbaşı gecesi içmeyeceğim de ne zaman içeceğim diyorsanız,haklısınız . Ancak formunuza da özen gösteriyorsanız bu zihniyetten uzaklaşın ve aşırıya kaçmayın. Örneğin içeceğiniz şarapsa,1-2 kadeh, rakıysa 1-2 duble olsun.
    • Yılbaşı gecesi bol miktarda kuruyemiş tüketilir.Çok tuzlu ve kavrulmuş kuruyemişlerden uzak durun.Beyaz leblebi diğer kuruyemişlere göre iyi bir seçenek olacaktır, tercih edebilirsiniz. Bunun haricinde; fındık,badem,kuru üzüm,kuru erik, kuru kayısı,kuru dut da tüketebilecekletiniz arasında ancak aşırıya kaçmamaya özen gösterin.

    2013 Yılbaşı Diyet Listesi

    Bir haftalık yılbaşı diyet programı ile vücudunuzu dirençsiz bırakmadan 2 kg zayıflayacaksınız. Üstelik bireysel özellikleriniz ve egzersize bağlı olarak 3 kg. zayıflamanız da mümkün. Beslenme ve diyet uzmanı Dilara Koçak’a göre, daha fazla kilo vermek istiyorsanız, bu diyeti 2-3 hafta uygulayabilirsiniz. Ancak daha sonra metabolizma hızınız kendini bu beslenme tipine adapte edeceği için kilo vermeniz yavaşlar ve sonrasında da durma noktasına gelir. Dolayısıyla bir aydan sonra yeni bir diyet programını uygulamanızda fayda var. Ancak bu programın da karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineralleri dengeli bir şekilde içermiş olmasına dikkat edin! Sağlıklı ve doğru diyet hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için Dilara Koçak’ın yeni çıkan “Dilara Koçak ile İyi yaşam” adlı kitabından da faydalanabilirsiniz.

    PAZARTESİ
    Kahvaltı: 2 yemek kaşığı yağsız labne peynir, 1 dilim tam buğday ekmeği, domates, salatalık
    Ara öğün: 2 kuru kayısı ve 2 ceviz
    Öğle yemeği: 1 su bardağı haşlama makarna, 1 tatlı kaşığı zeytinyağı, 30 gr yağsız beyaz peynir
    Ara öğün: 1 kutu meyveli yağsız yoğurt
    Akşam yemeği: 200 gr. ızgara balık veya 150 gr tavuk ızgara, salata
    Ara öğün: 1 adet mandalina ve 1 adet portakal

    SALI
    Kahvaltı: 1 yumurta ile yapılmış bol sebzeli menemen, 1 dilim tam buğday ekmek, domates, salatalık, yeşil biber, 5 adet zeytin
    Ara öğün: 1 kivi veya 1 elma
    Öğle yemeği: 80 gr diyet ton balığı, 1 dilim ekmek, salata
    Ara öğün: 1 dilim peynir, 2 kepekli grisini
    Akşam yemeği: 1 adet az yağlı kabak dolma (pirinç yerine bulgur daha iyi bir seçim olur), salata, 1 kase yoğurt
    Ara öğün: Yarım nar

    ÇARSAMBA
    Kahvaltı: 1 parmak az yağlı dil peyniri, 1 dilim tam buğday ekmeği, domates, salatalık, maydanoz, yeşil biber
    Ara öğün: Yarım paket diyet bisküvi
    Öğle yemeği: 1 kase mercimek çorbası, 1 tabak kıymalı sebze, 1 kase yoğurt, salata
    Ara öğün: Yarım muz, 10 adet fındık
    Akşam yemeği: 150 gr ızgara tavuk, salata, sote veya haşlama sebze
    Ara öğün: 1 adet kivi ve 1 adet elma

    PERŞEMBE
    Kahvaltı: Kepekli yağsız tost, yeşil biber, domates
    Ara öğün: 2 adet mandalina
    Öğle yemeği: 1 tabak etsiz sebze yemeği, 1 dilim ekmek, salata, 200 gr light yoğurt
    Ara öğün: 3-4 adet kestane ve 2 adet kuru kayısı
    Akşam yemeği: 5 yemek kaşığı bulgur pilavı, salata, buharda brokoli, yağsız yoğurt ile yapılmış 1 kase cacık
    Ara öğün: 1 adet portakal

    CUMA
    Kahvaltı: 125 gr probiyotik yoğurt, 3 adet ceviz, 2 adet kuru kayısı
    Ara öğün: 1 adet kivi veya 1 adet elma
    Öğle yemeği: 1 kase mercimek çorba, salata, 150 gr ızgara et veya köfte
    Ara öğün: Yarım simit, 2 light karper peyniri
    Akşam yemeği: 6 yemek kaşığı az yağlı sebze yemeği, 1 dilim ekmek, 200 gr yoğurt, salata
    Ara öğün: 1 adet elma veya 1 adet portakal

    CUMARTESİ
    Kahvaltı: Yarım simit, yeşil biber, domates, 50 gr az yağlı kaşar
    Ara öğün: 2 adet kuru kayısı
    Öğle yemeği: Salata, 50 gr beyaz peynir, 2 yemek kaşığı mısır
    Ara öğün: 1 adet elma, 2 adet ceviz
    Akşam yemeği: 150 gr ızgara köfte, salata, 4 yemek kaşığı piyaz
    Ara öğün: 2 adet mandalina

    PAZAR
    Kahvaltı: 1 yumurta, 1 dilim tam buğday ekmeği, domates, salatalık, 5 adet zeytin, 1 dilim az yağlı peynir
    Ara öğün. 1 adet mandalina
    Öğle yemeği: Sütlü kahve ve 1 dilim yağsız kek veya 1 kase sütlü tatlı
    Ara öğün: 1 adet elma, 1 adet mandalina
    Akşam yemeği: 6 yemek kaşığı kıymalı mercimek, 1 kase yoğurt, salata
    Ara öğün: 1 adet armut

    Koruma programı
    Diyetin ardından uygulayacağınız korunma programında, her besin grubundan besinler tüketerek, her gün yeterli ve dengeli oranda beslenmelisiniz. Ancak günlük miktarları biraz artırarak enerji açığının oluşmasını önlemeniz gerekiyor. Böylelikle kilo vermez, aynı kiloda kalırsınız. Beslenme programınıza haftada 1-2 gün sütlü tatlı ilave edebilir, egzersiz yapıyorsanız kalori alımını biraz daha artırabilirsiniz.

    Diyet yaparken…
    – Her gün 8-10 bardak su için. Günde bir bardaktan fazla diyet içecek tüketmeyin.
    – Salatalara her öğün sadece 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ilave edin.
    – Salatalık, domates, biber, maydanoz, nane, kereviz sapı, marul gibi çiğ sebzeleri, diyet boyunca her zaman isteğiniz kadar tüketilebilirsiniz. Sebze yemeği ve kurubaklagil yemeğinde et yoksa, 1 kilo sebzeye 2 çorba kaşığı zeytinyağı eklemeniz yeterli. Yemeğiniz etli ise yağ ilave etmeyin. Programı uygularken porsiyonları kesinlikle eksik yemeyin ve ara öğünleri atlamayın.
    – Bir porsiyon et veya tavuğun miktarı yaklaşık 150 gr. olmalı. Bunun için, örneğin 3-4 köfte yemeniz yeterli. Balık tüketimini de 200 gramla sınırlandırmalısınız.
    – Düzenli olarak egzersiz yapın.