Havaların soğumasıyla birlikte kış kendini göstermeye başlıyor. Peki siz hem kışın beraberinde getirdiği hastalıklardan korunmak, hem de formda bir kış geçirmek için gerekli önlemleri aldınız mı? Cevabınız ” Hayır” ise mutlaka bu yazıyı başucunuzda muhafaza ediniz.

1-Soğuk algınlığı ve gribe karşı; antioksidan içeriği yüksek olan ıspanak, roka, tere, maydanoz, dereotu gibi yeşil yapraklı sebzeleri sofranızdan eksik etmeyin.

2-Meyve suyu yerine meyvenin kendisini tüketin. Unutmayın ki lifi içerisinde, vitamini ise kabuğuna yakın yerde en fazladır. Günlük 4-5 porsiyon meyve tüketimi yeterlidir.

3-Savunma mekanizmamızı güçlendirmek için de A ve C vitamininden destek almalıyız. Kış sebzeleri ve meyveleri de bu konuda bize yeterli oranda A ve C vitamini sağlıyor.
Narenciye ( portakal, mandalina, greyfurt ) , havuç, kivi, nar, lahanagiller ( karnabahar,, brokoli, Brüksel lahanası ) , yeşil yapraklı sebzeler (maydanoz, tere, ıspanak ) A ve C vitamininden zengin besinlerdir.

4- Kış akşamlarında tercih edebileceğiniz en masum ve faydalı içecek; bitki çayları. Tabi hangisini seçtiğiniz de önemli. C vitamini deposu kuşburnunu ve bağışıklık sisteminizi kuvvetlendiren ekinazyayı mutlaka tüketin. Ihlamur, rezene, anason ve kekik çayları da diğer alternatifler.

5- Magnezyum, selenyum ve çinko da bağışıklık sistemimizde etkili minerallerdir. Magnezyum ve çinko buğdayın embriyo kısmında bol miktarda bulunur. Bu nedenle günlük menünüze tam taneli ekmekleri ve buğday ruşeymini ilave etmekte fayda var. Ayrıca çinko ve selenyumdan zengin olan balığa soframızda sıkça yer vermek gerek.

6-Fındık, ceviz, kaju gibi yağlı tohumları tüketmek hem omega-3 kaynağı hem de antioksidan mineraller acısından zenginliği açısından beslenmemizde yer almalı.

7-Son yıllarda adını sıkça duyduğumuz probiyotik ürünler; bağırsaktaki mikrobiyal dengeyi düzenleyen yararlı bakteriler içerir. Ve bu ürünlerin bağışıklık sistemini destekleyici etkileri var. Günde bir porsiyon süt, yoğurt, kefir gibi probiyotik ürünler tüketmek ya da tabletler kullanmak da bağışıklık sisteminin desteklenmesinde ve form tutmamızda yardımcı olur.

8-Yemeğe lezzeti veren tuz değil baharatlardır. Bol baharat kullanmanız kanın temizlenmesi ve bağışıklığın kuvvetlenmesi için önemli.

9-Proteini ihmal etmeyin! Proteinin yapı taşı olduğunu ve eksik protein alımında vücut dokularınızın yenilenmeyeceğini unutmayın. Mutlaka bir öğünde et grubu tüketmeye dikkat edin. Et grubunu tercih etmeyenler için; yumurta, peynir ve kurubaklagiller iyi bir alternatif olabilir.

10-Kış aylarında hava ısısının düşmesine bağlı olarak metabolizma kendisini koruma altına alır ve daha yavaş çalışmaya başlar. Kışın yeme ihtiyacı artan kişi çok fazla karbonhidratlı yiyecekler yeme ihtiyacı duyar. Bu yüzden bu dönemde dikkat edilmezse kilo artışı kaçınılmaz hale gelir.

11-Artan karbonhidrat ihtiyacını glisemik indeksi düşük olan kepekli ve tam buğday unundan elde edilen ürünler ile karşılamak kilo kontrolünüzü sağlamanıza yardımcı olur. Ayrıca tatlı ihtiyacınız için ise; kuru meyveler ve sütlü tatlılar daha sağlıklı seçeneklerdir.

12-Uzun kış gecelerinde atıştırmak hepimiz için keyifli. Fakat doğru seçimler yapmak gerek. Mesela hamur işleri veya paketli ürünler yerine kuru ve yaş meyveler, fındık, badem gibi yağlı tohumlar tercih edilmeli. içecek tercihimiz ise; sıçak çikolata, kremalı kahveler değil, bitki çayları olmalı.

13-Yoğun iş temposu öğün atlamanıza bahane olmasın. Miktarı az da olsa mutlaka 3 ana öğün tüketmeliyiz.

14-En önemli noktalardan biriside fiziksel aktivite. Kışın azalan hareketimiz de kilo artışımızın en önemli sebeplerinden birisi. Hem D vitamini ihtiyacımızı karşılamak, hemde gün içerisinde enerji harcamak için güneşli günlerde yürüyüşe çıkmayı ihmal etmeyin.

Ama herseyden önemlisi pozitif olun, bol bol gülümseyin. Hepinize sağlıklı ve formda bir kış diliyorum…

 

Dyt. Buket ADANÇ