Etiket: kilo verme

  • Detoksla Nasıl Kilo Verilir?

    Detoksla Nasıl Kilo Verilir?

    Detoks; vücuttaki toksinleri atarak, enerji seviyesini yükseltmeyi hedefleyen kısa süreli bir programdır. Özellikle mevsim geçişlerinde sıkça görülen yorgunluk, halsizlik gibi sıkıntılar yaşıyorsanız, son zamanlarda şekerli ve yağlı besin veya alkol, sigara tüketimini arttırmışsanız, vücudunuzu arındırmak için kısa süreli detoks programlarından yararlanabilirsiniz. Detoks programlarını yılda 2 veya 3 kez uygulayabilirsiniz.

    Herhangi bir rahatsızlığı olmayan, 20-60 yaş arası bireyler detoks programları uygulayabilirler. Hamileler, emziren kadınlar, çocuklar, büyüme ve gelişme çağındaki gençler, yaşlılar, kronik rahatsızlığı olan bireyler ve daha önce ciddi bir sağlık problemi geçirmiş olan kişiler kesinlikle detoks programı uygulamamalı ve diyetisyenlerine, doktorlarına danışmalıdırlar.

    Detoks; vücudun temizlenmesini hedefleyerek, vücuttaki zararlı maddelerin atılmasını ve vücudun yenilenmesini destekliyor. Böylece düzensiz beslenmenin veya çevresel etkenlerin vücudunuzda biriktirdiği kötü anılardan kurtulmuş oluyor ve enerjinizi yükseltiyorsunuz.

    Detoks programı, beslenmenizde aldığınız kalorinin daha azını içerdiği için, programı uyguladıktan sonra kilo kaybı yaşayabilirsiniz. Ancak bu programları kesinlikle bir zayıflama yöntemi olarak kullanmamalı ve önerilen süreyi aşmamalısınız.

    Detoks programları sınırlı besin ve kalori içerdiği için, uzun süreli kullanımlarında beslenme yetersizlikleri ve sindirim sorunları gibi sıkıntılar yaşayabilir ve program sonunda daha fazla besin tüketmeye ihtiyaç duyabilirsiniz. Bu durum uzun süreli program sonrası daha fazla kilo alınmasına sebep olabilir.

    Yağ kaybı, sağlıklı ve düzenli beslenmeyle beraber gerçekleştirebileceğiniz bir başarı. Detoks ise; daha çok vücudunuzdaki şişliklerden kurtulabileceğiniz, su ve toksin atımına dayalı bir program.

    Uyguladığınız detoks programlarının işe yarayabilmesi için; detoks sonrasında beslenmenize kesinlikle dikkat etmeniz gerekiyor. Detoks programıyla beraber kazandığınız enerjinizi yüksek tutabilmek için düzenli ve sağlıklı beslenme tarzını benimsemeniz ve alkol, sigara tüketimini de mümkün olduğunca sınırlamanız gerekiyor.

    Detoks programlarının; sadece su, çay ve sebze-meyve sularını içeren total oruç, asitli besinleri tüketmemeye yönelik olan bazik oruç, sadece pişmemiş gıdalar ile beslenmeyi destekleyen tek yönlü program ve haftanın bir günü hiçbir katı yiyeceği içermeyen program olmak üzere 4 farklı çeşidi mevcut. Şu an ulaşabileceğiniz birçok detoks programı da bu 4 çeşitten yararlanılarak hazırlanmış programlar.

    Detoks programları kısıtlı kalori içerdiğinden kişiler kesinlikle kendi başına detoks programı uygulamamalı ve mutlaka diyetisyenlerine,doktorlarına danışmalıdırlar. Kendi başınıza yapabileceğiniz en güzel detoks, hayat boyu sürdüreceğiniz sağlıklı ve dengeli beslenme programıdır.

    Detoks programlarında; sıvı diyetler, katı diyetler veya her ikisini birden içeren diyetler mevcuttur. Bu diyetler genellikle; yeşil yapraklı sebzeleri ve şeker oranı düşük meyve ve sebzeleri içermektedir. Bunun sebebi bu sebzelerin ve meyvelerin kan şekerinde yaratabilecekleri ani yükseliş ve düşüşleri engellemektir.

    Uzm. Dyt. Merve TIĞLI ÇINAR

    Kaynak: mahmure.com

  • Ara öğün seçenekleri

    Ara öğün seçenekleri

    Ara öğün seçenekleri

    Öğünler arasındaki sürenin çok uzun olması gün içinde enerjimizin ve moral seviyemizin düşmesine neden olur. Öğün aralarında yapılabilecek 2-3 minik ara öğünlerle vücudun çalışma temposu düşmeden kilo kontrolü sağlanabilir.

    • 1 fincan sade Trük kahvesi + 6 adet tuzsuz badem

    • 2 adet wasa + 1dilim az yağlı beyaz peynir

    • ¼ simit + 1 bardak ayran

    • 1 fincan yeşil çay + 1 küçük çay bardağı leblebi

    • 2-3 adet kuru hurma + 2 ceviz

    • 1 porsiyon taze mevsim meyvesi + tarçın

    • 1 küçük kase yoğurt + 2 yemek kaşığı sade yulaf ezmesi

    • 1 fincan sütlü kahve + 4-5 adet form kraker

    • 2-3 adet gün kurusu kayısı veya kuru erik + 6 adet çiğ fındık

    • 1 adet kepekli galeta + 1 az yağlı karper peynir

    • 1 su bardağı patlamış mısır

    • 1 kutu activia yoğurt

    • 1 fincan sade Türk kahvesi + 2 küp bitter çikolata

    Ara öğün denince “sürekli bir şeyler yeme halinde olmak” akla gelebilir. Bu yanlış bir düşüncedir. Ara öğünlerin amacı öğünler arasındaki zamanı uzatmamak, dolayısı ile kan şekerini dengede tutarak, aşırı açlık hissetmeden gün tamamlamaktır.

    Ara öğünlerin saati, sayısı ve içeriği bireyin günlük yaşantısına bağlı olarak değişebilir. Ana öğünlerin arası 3-4 saatten fazla olduğunda kan şekeri düşer ve kişi çok açlık hissetmeye başlar, doygunluk hissi azalır, çok miktarda ve kontrolsüz yemek yemeye eğilim artar. Bu duruma engel olmak için 2,5-3 saate bir öğün düzeni olacak şekilde ana ve ara öğünler ayarlanır.

    Diyetisyen ve Yaşam Koçu Fazile Yılmaz

    Kaynak: saglikaktuel.com

  • Düşük karbonhidratlı diyet zararlı mı?

    Düşük karbonhidratlı diyet zararlı mı?

    Hızlı ve sağlıklı şekilde zayıflamak için uygulanan diyetlerde, düşük karbonhidratlı beslenme tercih ediliyor. Ancak bilinçsizce uygulanan bu tarz diyetler, kilo vermek bir yana birçok sağlık problemine de yol açabiliyor.

    Düşük karbonhidratlı beslenme; meyve, sebze, ekmek ve türevi tahıllar, şeker gibi karbonhidrattan zengin besinlerin sınırlandırıldığı; yanı sıra et, tavuk, balık, süt ve süt ürünleri, yağlı tohumlar gibi protein ve yağdan zengin besinlerin sıklıkla tüketildiği bir programı içeriyor. Bu diyetle kısa zamanda hızlı kilo kaybı hedefleniyor.

    Uzmanlar, düşük karbonhidratlı diyetin birçok faydası olduğunun araştırmalarla kanıtlandığını söylüyor. Doğru uygulanan düşük karbonhidratlı diyetin epilepsi hastalığının hafiflemesinde, tip-2 diyabetli obez bireylerin glükoz ve insülin direncinin azalmasında etkili olduğu belirtiliyor. Düşük karbonhidratlı diyet, metabolik sendrom ve diyabet hastalığı ile ilgili komplikasyonları da azaltabiliyor. Farklı bir araştırma ise bu tür diyetlerin iç organların çevresindeki yağlanmayı azaltmada, kan trigliserid değerlerini ve metabolik sendrom belirtilerini hafifletmede yardımcı olduğunu ortaya koyuyor.

    BİLİNÇSİZCE DİYETLER TİROİDİN ÇALIŞMASINI ETKİLER

    Düşük karbonhidratlı diyetler ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi veren Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Özışık ve Uzman Diyetisyen Işınsu Köksal‘a göre, biliçsizce yapılan çok düşük karbonhidratlı beslenmenin yarardan çok zararı olabiliyor. Çok düşük karbonhidratlı beslenme; kan şekerinin kritik sınırlara inmesine, tiroit bezindeki hormon üretim dengesinin bozulmasına ve T3 hormonu üretimi azalırken reverse-T3 adı verilen hormonun artmasına kısacası üretimin “aktif” hormondan “inaktif” hormon olarak değişmesine neden oluyor. Bu da hipotiroidi adı verilen tiroit tembelliğinin oluşmasına yol açabiliyor.

    KRONİK YORGUNLUK GÖRÜLEBİLİR

    Yanlış uygulanan diyetler stres hormonu olarak bilinen kortizol hormonunun da artmasına yol açıyor. Yaşamsal fonksiyonlar için bir numaralı enerji kaynağı olan karbonhidrat girişinin kısıtlanması, beyin tarafından “yaşamı tehdit eden bir durum” olarak algılanıyor. Kortizol artınca vücut kötü gün için yağ depolamaya başlıyor, sindirim yavaşlıyor ve halsizlik ortaya çıkıyor. Kortizole olan talebin artması hipotalamus, hipofi, böbreküstü bezleri arasındaki hormonal dengenin aşırı zorlanmasına, bu da kronik adrenal yorgunluk sendromu adı verilen tabloya yol açabiliyor.

    YARARLI BAKTERİLER AZALIR, ZARARLI BAKTERİLER ARTAR

    Meyve ve sebzelerin eklenmediği bilinçsizce yapılan bir diyet disbiozise; yani bağırsaktaki yararlı bakterilerin azalıp zararlı bakterilerin artmasına neden oluyor. Bu da protein, vitamin, mineraller gibi besin öğelerinin sindirilememesi, sindirimin yavaşlamasına yol açıyor. Bunun aksine belirli oranlarda sebze ve meyve ile dengelenmiş bir diyet bağırsak sağlığını koruyarak sindirime yardımcı yararlı bakterilerin yani probiyotiklerin artmasını sağlıyor.

    BİLİŞSEL VE FİZİKSEL FONKSİYONLAR ZAYIFLAYABİLİR

    Çok düşük karbonhidratlı diyetler bilişsel fonksiyonların zayıflamasına neden olabiliyor. Beyin hücrelerinin bazıları yağlardan sentezlenen keton cisimcikleri yerine sadece glikozdan enerji ihtiyaçlarını karşılıyor. Yetersiz ve bilinçsiz beslenme, glikoz kaynaklarının azalmasına neden olup halsizlik hatta fiziksel performansta da zayıflamaya yol açabiliyor.

    HORMON DENGESİNİ BOZABİLİR

    Yanlış uygulanan çok düşük karbonhidratlı diyetler kadınlarda progesteron, östrojen, LH ve FSH gibi cinsiyet hormonların salgısını azaltıp adet düzensizliğine neden olabiliyor ve gebe kalmayı zorlaştırabiliyor. Aynı zamanda yapılan çalışmalar düşük karbonhidratlı diyetleri kısa dönemde düşük yağlı diyetlere göre daha fazla kilo verdirdiği fakat uzun dönemde ise verilen kiloların hatta bazen fazlasıyla geri alındığını gösteriyor.

    SAĞLIKLI KİLO VEREBİLMEK İÇİN…

    Düşük karbonhidrat diyetinin doğru uygulanması için bazı noktalara dikkat etmek gerekiyor. Kişiye özel olarak hazırlanan bu beslenme planı; karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineraller gibi tüm makro ve mikro besin öğelerini içermeli. Belirli besinlere karşı hassasiyet yoksa özellikle insülin direncini azaltan ve glisemik indeksi düşük mevsim sebze ve meyvelerinin; çavdar ekmeği, tam buğday, yulaf kepeği, kinoa gibi tam tahıl kaynaklarının belirli miktarlarda beslenme programına eklenmesi gerekiyor. Glisemik indeksi yüksek şekerli içecekler, hazır meyve suları, yoğun şeker içeren tatlılar ve yüksek düzeyde alkol gibi beslenme alışkanlıkları bırakılmalı. Sağlıklı kilo kaybı sağlanıp kalıcı bir beslenme alışkanlığı oluşturulmalı.

    NTV

  • Yeni diyet trendi: Çok uyku, az kilo

    Yeni diyet trendi: Çok uyku, az kilo

    Bu diyette tek ihtiyacınız bir yatak. Uyuyun ve kilolardan kurtulun! Bunu biz değil, araştırmalar söylüyor. Hiç zorlanmadan, yorulmadan, stres yapmadan kilo vermek, forma girmek, enerji, toplamak ve mutlu olmak mümkün.

    Hayatta duyduğumuz en dertsiz, en harika diyet bu. Çünkü uyuyarak kilo vermenin mümkün olduğunu savunuyor. Öyle bir anda kocaman yasaklar, yemeyi kesmeler filan yok. İyi uyuyacaksınız, gün boyu enerji seviyenizi dengede tutan yiyecekler yemeyi de ihmal etmeyeceksiniz, hepsi sadece bu!

    Uyku bozuklukları konusunda uzman olan Dr. Michae Breus, daha çok uyuyarak daha çok kilo verilebileceği tezini öne sürdü ve bu konudaki araştırmaları sonucunda bir kitap yazdı (The Sleep Doctor’s Diet Plan: Lose Weight Through Better Sleep).

    Breus, yapılan araştırmaların obez insanların normal kilodaki insanlara göre daha az uyuduğunu gösterdiğini söylüyor. Eğer altı saatten az uyursanız, iştahınız ve şeker ihtiyacınız sabah kalktığınızda artıyor. Ayrıca, erken uyuyamayan ve yorgun olan insanlar, günde 220 kalori daha fazla alıyor. Ve sağlıklı yiyeceklerle, ekerli atıştırmalıklar arasında, genellikle tercihlerini şekerli yiyeceklerden yana kullanmaları da kilolara tuz biber ekiyor.

    Uyku miktarınızın kilonuzu etkilemesi kadar, ne yediğiniz de uykunuzu ve enerji seviyenizi etkileyebiliyor. Doğru yiyecekleri yemek ve yanlış olanlardan uzak durmak, uykuya dalmanızı ve uykuda kalmanızı kolaylaştırıyor. Spor eğitmeni James Duigan, konuya farklı bir açıdan yaklaşıyor. Az uykunun neden olduğu kiloların, spesifik yağ blokları oluşturduğunu söylüyor; özellikle mide, kalça ve bacaklarda toplandığı tezini öne sürüyor. Öyleyse, ne yapıyoruz? Daha çok uyuyor, daha çok enerji veren yiyecekleri yiyor ve kurallara uyuyoruz.

    Uyku kuralları

    • Kendinize düzenli ir uyku programı hazırlayın. Her gün aynı saatte uyuyup aynı saatte uyanmaya çalışın. Ortalama yedi saat uyumalısınız. Yapılan çalışmalar, kilo vermeye çalışan insanların 6-8 saat uyumaları gerektiğini gösteriyor.
    • Öğlen ikiden sonra kafein almayın. Sabahları en sert kahvenizi içebilirsiniz ama öğleden sonra mümkünse sadece su için.
    • Eğer geç saatte spor yaparsanız, uyumakta güçlük çekebilirsiniz. Egzersizi daha erkene alın.
    • Uyumadan üç saat öncesine kadar alkol almayın, uykunuzu kaçırabilir. Bu özellikle de kadınlar için geçerli. Michigan Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada, akşam alkol alan kadınların alkol alan erkeklere nazaran daha sık uykularının bölündüğü ortaya çıkmış.
    • Her sabah 15 dakika güneş ışığından faydalanın. Bu sadece uyku hormonlarının şalterini kapatmaz, melatonin hormonunu ve uyku saatinizi de düzenler. Bir yandan D vitamini ihtiyacınızın bir kısmını da karşılarsınız. Böylece daha az yorulur, daha çok kilo verirsiniz.

    Yeme kuralları

    • Daima kahvaltı yapın. Bolca protein içermesine de dikkat edin. Beyazlardan ise uzak durun. Beyaz ekmek ve mısır gevreği, şeker seviyenizi aniden arttırarak enerji seviyenizi düşürür. Sabahları 5 gr protein (örneğin bir avuç içi kadar fındık) almak ise, uyanık kalmanızı sağlayan hormonları düzenler.
    • Günde üç ya da dört öğün yemek yiyin. Porsiyonlarınız küçük olsun. Ancak son öğününüzü asla akşam 7’den sonraya bırakmayın.
    • Eğer akşam mide gurultularından rahatsız olursanız ve acıkma krizine girerseniz, akşam 7 kuralını unutun. Yatmadan bir saat önce bir bardak süt ve iki yulaflı kek yiyin.
    • Demirden zengin yiyecekler tüketin. Diyet yapanlar genellikle demiri az alırlar, fakat enerji için demir şart. (yüksek demir içeren yiyecekler; biftek, kuzu eti, kuru meyve, balık, yumurta)
    • Akşam son yemeğiniz, az karbonhidratlı olmalı. Protein ve kalsiyum içeren yiyecekleri de tercih edin.

    Diyet planı:

    Enerji veren kahvaltılıklar
    1. İki yumurta; haşlanmış ya da omlet olabilir. Bir dilim tahıllı ekmek ve domates ile birlikte yiyin.
    2. İki dilim yulaflı ekmeğin üzerine az yağlı bir dilim peynir koyun. Yanında da bir şeftali ve armut ya da elma yiyebilirsiniz.
    3. 125 gr. Az yağlı vanilyalı yoğurt, biraz süt ve bir de muz ile yapılmış smoothir hazırlayın. Yanında 15 gr. Badem yiyebilirsiniz.

    Motive eden öğle yemekleri
    1. 150 gr dilimlenmiş biftek; yanına ıspanak yaprakları, salatalık, domates ve bir avokadonun dörtte birini ekleyin.
    2. 3 dilim yulaflı ekmeği 50 gr az yağlı peynir ile yiyin. Yanında bir avuç üzüm ve bir elma yeme hakkınız var.
    3. Lavaş dürümün üzerine salsa sosu sürün. İçine 75 gr tavuk, 50 gr avokado, dilimlenmiş domates, biraz yeşillik ve soğan koyun.

    ‘İyi uykular’ mönüleri
    1. 75 gr kuskus üzerine 100 gr nohut, iki adet kuru kayısı, ıspanak yaprakları ve domates ekleyin.
    2. Küçük bir pizza hamuru hazırlayın (75 gr), üzerine bir yemek kaşığı domates püresi sürün, 50 gr mozarella peyniri ve biraz karamalize soğan ekleyin. Ispanaklı ve balsamik salata ile servis edin.
    3. 75 gr ızgara etin yanında kırmızı lahana, soğan ve 200 gr patates ve biraz süt ile yapılmış püre yiyebilirsiniz.

    Zinde tutan mini öğünler
    *Az yağlı bir kap yoğurt ile bir şeftali
    25 gr fındık, ceviz ya da badem
    8 tane kuru kayısı
    1 yumurta
    Bitter çikolata
    Bir avuç kabak çekirdeği ve biraz üzüm

    Kaynak: Elele

  • Yağlarınızı ‘dondurarak’ incelin!…

    Yağlarınızı ‘dondurarak’ incelin!…

    Ağrısız ve acısız, üstelik sadece 1-3 uygulamayla bölgesel fazlalıklardan kurtulmak istemez miydiniz? Doktor Gönül Ateşsaçan, hayalini kurduğunuz şekilli vücuda kavuşmanın formülünü anlattı.

    Akşam’da yer alan habere göre bölgesel fazlalıklar, ideal kiloda olanları dahi rahatsız eden ve çözüm bulmakta en çok zorlandığımız sıkıntılarımızdan. Bu inatçı yağlardan kurtulmak artık mümkün… Doktor Gönül Ateşsaçan, Kriyo-Ice yöntemiyle, karın, bel, basen gibi bölgelerdeki inatçı yağları eritmenin formülünü anlattı.

    KrIyo- Ice nedir?

    Tedavi cerrahisiz olarak yağ hücrelerinin dondurularak o bölgeden atılmasını sağlıyor. Kristalize olan yağ hücreleri istenilen bölgeden uzaklaştırılıyor.

    Bölgesel yağlanma olan tüm bölgelerde uygulanabilir. Karın, kalça, bel bölgesi, bacaklar, çene altı, kollar, sırt bölgesi.

    Etkisi 2. haftadan itibaren başlar ve 3. ayın sonunda hasta tam sonuç alır.

    Bölgesel olarak yüzde 20-30 yağ hücreleri azalır.

    2-6 cm incelme sağlanır.

    Kriyo-ice ile hiçbir ilaç ve cerrahi müdahale olmaksızın cildin altındaki yağ hücrelerine ulaşılır. Uygulama sırasında ve sonrasında hasta bir ağrı ve acı hissetmez.

    Morluk oluşmaz, çevre dokular ve iç organlar zarar görmez.

    KRİYO-ICE KİMLERE UYGULANIR?

    Dr. Gönül Ateşsaçan, yöntemin öncelikle kilosu normal olup, bölgesel fazlalığı olanlarda uygulandığını belirtirken, bununla birlikte normal kilosundan 10-15 kilo fazlası olanlarda da kriyo-ice ile incelme sağlamanın mümkün olduğunu söyledi. Dr. Ateşsaçan, özellikle 40 yaş üstü kadınlarda eritilemeyen bölgesel yağlarda, doğum ve menopoz sonrasında, düzenli spor yapıp beslenmelerine dikkat etseler bile karın-bel bölgelerindeki simit şeklinde yağlanma olan erkekler ve kadınlarda yöntemin etkili olduğuna dikkat çekti.

    KAÇ SEANS UYGULANIR?

    Kriyo-ice’ın 1-3 seans uygulandığını açıklayan Dr. Gönül Ateşsaçan, her uygulamanın yağ dokusunun kalınlığına göre 40-60 dakika sürdüğünü, seansların 15-30 gün ara ile uygulandığını belirtti. Kriyo- ice ile elde edilen sonuçların kalıcı olduğunu da belirten Dr. Ateşsaçan, “Diğer bölgesel uygulamalardan farklı olarak, yağ hücreleri tamamen yok olur, sarkmada olmaz” dedi.

    HOLLYWOOD YILDIZLARININ İNCELME SIRRI

    Victoria’s Secret mankenlerinin defilelerden önce uyguladıkları yöntem artık elinizde. Doktor Gönül Ateşsaçan, ‘4 Boyutlu radyo frekans’ uygulamasıyla zayıflama ve incelmenin ayrıntılarını da anlattı.

    Özellikle Hollywood yıldızları ve mankenlerin hızla incelmek için kullandıkları 4 boyutlu radyofrekans yöntemi Türkiye’de de uygulanıyor. Yöntemin vücutta zayıflama, sıkılaşma ve ameliyatsız bir şekilde vücut biçimlendirmesinde ileri bir teknoloji olduğunu anlatan Doktor Gönül Ateşsaçan, bölgesel zayıflamada bir çığır açıldığını ifade etti. “Multi-Polar RF, farklı derinlikteki cilt tabakalarında benzersiz klinik sonuçlar veren hızlı, ağrısız ve homojen bir ısıtma oluşturur. Pulse Manyetik Alanlar Teknolojisi geleneksel tıpta on yıllardır kullanılmaktadır ve rejenere edici özellikleri bilimsel olarak kanıtlanmıştır” diyen Doktor Ateşsaçan, “Vari-Pulse daha derine ulaşılmasını sağlayan ve lenf drenaj oluşturan, aynı zamanda, dolaşım sistemini uyaran ayarlanabilir pulse vakum olanağı sağlar. Cerrahi olmayan vücut biçimlendirmeyle yüz güldüren sonuçlar sağlamak mümkün” diye konuştu.

    Dr. Ateşsaçan bu yöntemle, selülit tedavisi, bölgesel incelme, cilt sıkılaştırmasında etkili sonuçlar alındığını belirtirken, ilk seanstan itibaren6-12cm’lik incelmeyle kalça, basen, göbek gibi bölgelerde küçülme sağlanabildiğini söyledi.

  • Diyet uygularken yapılan yanlışlar

    Diyet uygularken yapılan yanlışlar

    Hiç yemek yemeden zayıflanmayacağını dile getiren Diyetisyen Ayşegül Keskinkılıç, diyet uygularken yapılan yanlışları anlattı.

    Diyetisyen Ayşegül Keskinkılıç, diyette doğru bilinen yanlışlar hakkında bilgi verdi. Hastalarının, polikliniğine gelmeden önce kan tetkiklerini istediğini belirten Dyt. Ayşegül Keskinkılıç, “Bu kan tetkikleri doğrultusunda vücut ölçüm cihazında kilonuza, boyunuza, yağ, kas oranlarınıza bakarak kişiye özel diyet programları uyguluyorum. Bunun haricinde hastalarım haftalık olarak kontrollere geliyor ve diyet listeleri değişiyor. Hastalarımla bire bir iletişim kurmaya çalışıyorum” diye konuştu.

    “Hiç yemek yemeyerek zayıflanmaz”

    Keskinkılıç, “Danışanlarım geldiğinde ‘Ben hiç yemek yemiyorum ama zayıflamıyorum’ diyor. Hiç yemek yemeyerek zayıflanmaz bunu kesinlikle bilmemiz gerekiyor. Vücuda besin göndermemiz gerekiyor ki vücut onu yakmak için bir enerji harcasın ve metabolizma hızlansın. Onun haricinde hastalarım, ‘Ekmek hiç yemiyorum’ diyorlar. Bütün danışanlarıma ekmeksiz diyetin olmadığını basa basa söylüyorum. Sağlıklı ekmek tüketmek çok önemli. Beyaz ekmeği önermiyorum, tam çavdar ve buğday ekmeği tüketmeyi öneriyorum. Tabi ki ekmek tüketimi belirli öğünlerde belirli miktarlarda olacak. Ama kesinlikle ekmeği diyetimizden ve beslenme programımızdan çıkartmıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Tek besin diyetleri sağlıklı değil”

    Yaygın olan diyetlere dikkat çeken Keskinkılıç, şöyle konuştu:

    “Örneğin patates, elma, karpuz gibi tek besin diyetleri var. Bu diyetleri kesinlikle önermiyor ve sağlıklı olduğunu düşünmüyorum. Tek besinle beslendiğiniz zaman kilo kaybı yaşarsınız fakat bu hem sağlıklı olmaz hem de vücutta ciddi mineral eksikliklerine neden olur ve sağlık sorunlarına yol açar. Onun için tek besin rejimlerini kesinlikle önermiyorum. Bunun haricinde karbonhidrat ve proteini bir arada yemeyelim gibi bir düşünce var. Kesinlikle bütün öğünlerinizde karbonhidrat, yağ, protein, vitamin ve mineral açısından dengeli olmalıdır. Ben kesinlikle dengeli ve sağlıklı beslenmeyi öneriyorum.”

  • ‘Diyet’ deyip geçmeyin!..

    ‘Diyet’ deyip geçmeyin!..

    İzmir Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Baysal, hızlı kilo vermek için yapılan şok diyetlerin metabolizmada olumsuz etki yaptığını ifade etti.

    Yeni Asır’da yer alan habere göre İzmir Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Baysal, yapılan yanlış diyetlerle ilgili bilgi verdi. Sık ve az yiyerek protein ağırlıklı beslenmek gerektiğini ifade eden Baysal, “Yaşlandıkça metabolizma hızı yavaşlar. Büyüme ve gelişme döneminde en yükseğe ulaşan metabolizma hızı 30’lu yaşlardan sonra her on yılda bir, yüzde 2 ila 5 arasında düşmeye başlar. Özellikle kadınlarda menopoz döneminde metabolizma hızında belirgin bir azalma görülür” dedi.

    Egzersiz metabolizmayı hızlandırıyor

    Egzersizin metabolizma hızını önemli ölçüde arttırdığını kaydeden Fatma Baysal, “Gün içerisinde yapılacak düzenli egzersiz ile kalori yakımı fazlasıyla arttırılabilir. Egzersizin düzenli yapılması metabolizmanın aktif olarak sürekli çalışması anlamına gelir. Uzun süreli ve orta tempo ile yapılan egzersizler hızlı tempo ile daha kısa süre yapılan egzersizlere göre daha verimli sonuçlar sağlar. Özellikle nabzı arttıran aerobik egzersizler ve dayanıklılık çalışmaları, kas kütlesini arttırarak metabolizma hızını önemli ölçüde arttırır. Aynı zamanda kas ve yağ yüzdesi de metabolizma hızını etkileyen ögelerdendir. Kas dokusu yüksek olan bireylerin metabolik hızı artar” diye konuştu.

    Şok diyetler olumsuz etkiliyor

    Baysal, metabolizma hızını artıracak besinler için ise şunları söyledi: “Vücudun gerek duyduğu besin ögelerini yeterince karşılayamaması metabolizma hızını etkiler. Özellikle D ve B vitaminleri ile kalsiyum, demir ve çinko gibi minerallerin eksikliği metabolizma hızını azaltır. Yetersiz beslenme ile birlikte sık yapılan diyet uygulamaları, şok diyetler, fazla kilo alıp vermenin metabolizma üzerinde yıkıcı etkileri olduğu bilinmektedir. Bu nedenle güne mutlaka kahvaltı ile başlayın. Sık sık ama az yiyin. Yemeklerinizde baharat kullanın ve her gün yeşil yapraklı sebze grubunda olan roka, dereotu, tere, semizotu gibi besinleri tüketin. Düzenli su için ve et, süt, yoğurt gibi protein içeren besinleri tüketmeyi ihmal etmeyin.”

  • Bacak incelten diyet tavsiyeleri

    Bacak incelten diyet tavsiyeleri

    Diyetle bacakları inceltmek mümkün mü? İşte bacakları incelten bölgesel zayıflama önerileri…

    Kilo kaybetmek için beslenmenizi düzenlemeye karar verdiğinizde haftalık 0.5 ile 1kg arası kilo kaybını hedefleyin. 1 haftada yarım kilo kaybetmek için vücudunuzun yaktığından hafta boyunca her gün 500 kalori eksiltilmesi gerekir. Ancak bu eksiltme yapılırken vücudun günlük gereksinimlerini korumak günlük enerjinizin yerinde kalması için elzemdir.

    İşte dikkat etmeniz gereken noktalar:

    – Vücudunuzun belli noktalarından kilo kaybetmek istiyorsanız dengeli bir beslenme programı eşliğinde uygun kaslarınızı çalıştıran bir program uygulamalısınız. Amerikan spor Hekimliği Koleji haftanın 5 günü özellikle koşu, bisiklet, eliptik, tırmanma gibi egzersizlerin yer aldığı 60 ila 90 dakika süren egzersiz kombinasyonlarını önermiştir.

    – İnsülin direnciniz varsa kilo kaybetmeniz daha zor olacağı için gerekli biyokimyasal testlerinizin bir dahiliye uzmanınca takip edilmesi ve yönlendirmeleri dahilinde vücutta insülinin kullanımını arttıran ilaçların kullanımı gerekli olabilir. Ancak unutulmaması gereken nokta bunun bir zayıflama hapı olmadığı ve sadece insülin direnci olan bireylere yanıt verdiğidir ve yine dengeli ve uygulanabilir beslenme programı vazgeçilmezi olacaktır.

    – Vücuttaki yağ yakımını destekleyen elma, armut, kuru baklagil, avokado, esmer pirinç, badem, greyfurt, kinoa, yulaf, yumurta, enginar, bezelye, brokoli, ahududu, çilek ve böğürtlen gibi besinlereDiyetinizde yer vermeyi deneyin.

    Bacak incelten diyet tavsiyeleri
    Bacak incelten diyet tavsiyeleri

    Çayı ve kahveyi hurmayla için…

    – Öğünlerden doyup kalkmanız çok önemli ancak tıka basa değil. Böylece hem sindirim sistemi sorunları yaşamaz hem de fazla kalori almazsınız. Yüzde 80 kuralını aklınızdan çıkarmayın.

    – Kafeinle aranız iyi ise tercihinizi hafif içimli demleme tohum yeşil çay ya da yeşil kahveden yana kullanabilirsiniz. Bunun karaciğer yağlanmasına karşı da olumlu etkileri vardır. Ya da kahve seviyorsanız tercihinizi filtre kahve türevlerinden yana kullanabilirsiniz. Kahve tüketirken beyazlatıcı kremalardan kaçınmanız iyi olur.

    – Basit şeker alımınızı sınırlayın. Sağlıklı alternatifler aklınızın bir köşesinde yer alsın. Örneğin çay-kahveyi şekersiz içemiyorsanız yanında kuru kayısı, hurma, kuru erik vb. seçeneklerle deneyin.

    – Diyet lifi alımınız sağlığınızın geliştirilmesi ve korunması için çok önemlidir. Diyet lifi, ikinci beynimiz olan bağırsak ve immün sistem sağlığının korunmasına yardımcıdır.

    – Vücudumuzun dışını düzenli olarak temizliyoruz içi için de günde en az 2 lt su içmeyi ihmal etmeyin. Böylelikle metabolizmanız da hızlanacaktır.

    – Früktoz içeren meşrubatlar yerine taze sıkılmış meyve sularını tercih edin Unutmayın, sağlıklı besinler daha pahalı olabilir. Ancak sağlığınız bozulduktan sonra harcadığınız para ile kıyaslanamaz. Yaşattığı iş gücü kaybı ve üzüntüler de cabasıdır.

    Kaynak: milliyet.com.tr / pembenar

  • Ünlülerin spor eğitmeni Anna Kaiser’dan zayıflama sırları

    Ünlülerin spor eğitmeni Anna Kaiser’dan zayıflama sırları

    Ünlülerin spor eğitmeni Anna Kaiser’dan zayıflama sırları

    SHAKIRA’NIN EĞİTMENİ
    Sarah Jessica Parker, Shakira, Kelly Ripa ve Emmy Rossum gibi yıldızların spor antrenörlüğünü üstlenen Anna Kaiser, sağlıklı ve fit bir vücuda sahip olmak için nelere dikkat ettiğini anlattı.

    GÜNDE 4 SAAT SPOR
    Dans kardiyo uzmanı olan Kaiser, formada kalmanın öncelikli sırrını hareketli yaşam olarak açıklayarak günde dört saat spor yaptığını belirtti.

    GÜNEŞE KARŞI ESNEME
    Güne, güneşe karşı esneme hareketleri yaparak başladığını söyleyen Kaiser, zengin bir kahvaltıyla etmenin önemine değindi.

    GÜÇLÜ KAHVALTI
    Kendine besin değeri güçlü yiyeceklerle bir karışım hazırladığını söyleyen Kaiser, sabah smoothie’sini ıspanak, lahana, muz, badem sütü, badem ezmesi, dondurulmuş böğürtlen, maca (şalgaöma benzeyen Güney Amerika bitkisi), chia (Meksika bitkisi), arı poleni ve buz karışımıyla hazırladığını anlattı.

    GÜÇLÜ KAHVALTI
    Kendine besin değeri güçlü yiyeceklerle bir karışım hazırladığını söyleyen Kaiser, sabah smoothie’sini ıspanak, lahana, muz, badem sütü, badem ezmesi, dondurulmuş böğürtlen, maca (şalgaöma benzeyen Güney Amerika bitkisi), chia (Meksika bitkisi), arı poleni ve buz karışımıyla hazırladığını anlattı.

    kaiser_zayiflama_sirlari

    ÖZEL KARIŞIMLI TOST
    Bazen de hindistancevizi yağı, domates, chia tohumu ve çiğ Himalaya tuzundan oluşan tost hazırladığını söyledi.

    ÖĞLE YEMEĞİ OLARAK SALATA
    Öğle yemeği olarak besin değeri, güçlü bir salata yemeğini tercih ettiğini vurgulayan Kaiser; brokoli salatası, sezar salata ya da içinde ıspanak, karides, domates, ayçekirdeği, peynir, brokoli, kereviz sapı, kırmızı biber, pancar olan zeytinyağlı bir salata yediğini anlattı.

    ATIŞTIRMALIK HEP YANINDA
    Gün içinde toplantı ve diğer işler esnasında ihtiyaç duyduğunda yemek üzere yanında mutlaka közlenmiş tatlı patates, badem gibi güçlü atıştırmalıklar taşıdığını söyleyen Kaiser, günde üç litre su içmenin çok önemli olduğunu vurguladı.

    SOMON BALIĞI YİYOR
    Akşam yemeklerini çok sevdiğini söyleyen Kaiser, en sevdiği yemeğin karnabahar, pirinç ve domatesle hzırlanmış sosla yapılan somon balığı olduğunu söyledi.

    YEMEK SONRASI YÜRÜYÜŞ
    Ne yerse yesin akşam yemeği sonrası mutlaka hareket ettiğini anlatan Kaiser, dışarı çıkıp temiz havada yürüyüş yapmanın merkezi sinir sistemine iyi geldiğini ve iyi bir uykuya hazırladığını söyledi. Kaiser, mutlaka günde yedi ila sekiz saat uyumak gerektiğini de belirtti.

    MUTLU HİSSET, FORMDA KAL
    Mutlu hissetmenin dış güzelliğe yansıdığını söyleyen Kaiser, gerçek mutluluğu bulmak için üç şeye ihtiyaç olduğunu belirtti. Bunlar; sevecek biri, yapacak bir şey, dört gözle beklenecek bir şey.

    STRESLE BAŞ ETME YÖNTEMİ
    Bazen çok yoğun bire güne telaşlı başladığını söyleyen Kaiser, bu durumda oturup derin bir nefes aldığını, harekete geçmeden önce ruh ve bedeninin sesini dinlediğini anlattı. “Tutkulu olduğum pek çok şey, sevdiğim birçok insan var. Tüm bunlar bana sahip olduğum hayata ne kadar minnettar olmam gerektiğini hatırlatıyor” dedi.

    Kaynak: cosmopolitanturkiye.com

  • Yağ yakıcı muz tarifi

    Yağ yakıcı muz tarifi

    Muz, lezzetinin yanı sıra, tam bir potasyum deposudur – vücuttaki fazla suyun atılması için gereken madde ile dolu bir depo. Dahası, muzu ıspanakla ya da keten tohumu ile kombin ettiğinizde, metabolizma hızınız artar. Siz de fazla kilolarla uğraşanlardansanız ve kendinizi çaresiz hissediyorsanız, bu inanılmaz tarifi deneyin; pişman olmayacaksınız.

    Yağ yakıcı muz tarifi

    Malzemeler:

    2 çay kaşığı keten tohumu
    2 kaşık peynir altı suyu proteini
    1 muz
    1 portakal
    ¼ rendelenmiş zencefil
    ½ bardak yoğurt
    1 çay kaşığı hindistancevizi yağı

    Hazırlanışı:

    Tüm malzemeleri mutfak robotuna koyun ve iyice karıştırın. Bu karışımı, her sabah aç karnına, bir bardak ılık su içtikten sonra tüketmelisiniz.

    Kaynak: Haber7.com