Kategori: Güzellik

  • Temel cilt bakımı nasıl yapılır?

    Temel cilt bakımı nasıl yapılır?

    Aslında cilt bakımını çok basitçe yapmak mümkündür. Yüzünüzü yıkamak 10 adımlı bir süreç değildir ve size çok fazla masraf çıkartmaz. İyi bir cilt bakımının üç temel adımı içermesi gereklidir.

    Temizlik; günlük temizlik ile cilt üzerindeki kir ve kimyasal maddeler uzaklaştırılır.
    Nemlendirme ile cildin nemi ve tazelenmesi sağlanır.
    Güneşten korunmayla UV ışınlarının zararlı etkilerinden korunulur.

    Temizlik

    Çoğumuz cilt bakımında temizliğin ne kadar önemli yer tuttuğunu bilmeyiz. Temizliğin amacı cilt üzerinde bulunan kir, yağ, dökülen hücreler ve bakterilerin uzaklaştırılmasıdır. Ancak bazen de bu temizliği yaparken, temizleyicilerin cilde zararlı etkileri olur.

    Çoğu insanın cildi, normalde kuru değilken, kullandığı temizleyicilerden dolayı kurur. Sıklıkla insanlar cilt temizliğinin ardından, ciltlerini kuru ve gergin hissetmezlerse temiz olduğunu düşünemezler. Bu hislerinin normal olmasına alışmışlardırlar. Bu temizliğin ciltlerine zarar vereceklerini bilmezler. Peki hangi temizleyicinin size uygun olduğunu nasıl bileceksiniz? Bunun için ilk öğrenmeniz gereken şey ne tür cilt temizleyicilerinin olduğudur.
    Sabun şeklindeki temizleyiciler en çok tahriş eden gruptur. Ancak en iyi temizlik yapan da onlardır.
    Sıvı şeklindeki temizleyiciler her cilt için özellikle yağlı ciltler için uygun temizliyicilerdir. Toleransı yüksek ürünlerdir.
    Yüz temizleyicileri en yumuşak şekilde cildi temizleyen gruptur. Fakat yağ ve kirleri tam anlamıyla temizlemeyebilirler.
    Sonuç olarak temiz olduğunuzu hissetmek için cildinizin kuruması gerekmez. Seçebileceğiniz pek çok ürün vardır. Cildinizdeki kir ve yağlardan kurtulabilmenizi sağlayacak en hafif temizlik ürününü kullanmaya çalışın.

    Nemlendirme

    İyi bir cilt bakımı için nemlendirme de önemli bir noktadır. İyi bir nemlendirme ile çatlamış ve kalın bir cildin oluşmasını engelleyebilirsiniz. Etkili bir nemlendirmenin içinde cildin düzgün yapısının devam etmesine yardımcı olacak doğal maddeler bulunmalıdır. Böylece serbest radikallerin zarar verici etkilerini önleyip, hücre fonksiyonlarının normal şekilde devam etmesine yardımcı olunur.

    İyi bir nemlendiricinin içinde neler olması gereklidir?

    Geçmişte nemlendiricilerin içinde bulunan su ve yumuşak yapılı malzemelerle, cildin su tutması için uğraşılırdı. Bu tür nemlendiricilerin üretimindeki tek fark tüketicinin nasıl hissetikleriyle ilgili olurdu. Şimdi ise bu tür ürünlerin üretilmesinde artık oldukça karmaşık bir sanat ve bilim desteği vardır. Günümüzdeki nemlendiricilerin içinde bulunan maddeler şöyledir;

    Gliserol, cildin ihtiyacı olduğu yerdeki su ve diğer içeriklerin hücre içine girmesine yardımcı olur.
    Seramid, cildin doğal yağlarının tazelenmesine yardımcı olur.
    Hidroksi asitler, ölü cilt hücrelerinin atılmasına yardım eder.
    Niyasinamid, cildin doğal yağının üretimine yardım eder ve güneşten dolayı oluşan kahverengi leke ve iz gibi bazı sorunların azaltılmasına katkıda bulunur.

    Nemlendirici nasıl seçilmelidir?

    Her cilt aynı olmadığı gibi her nemlendirici de aynı olmaz. Sizin cildiniz için en uygun nemlendiriciyi seçmedeki en önemli nokta, cildinizin ihtiyaçlarıdır. Bu yüzden nemlendirici seçerken cildinizin durumunu dikkate almanız gerekecektir.

    Aşağıdaki gibi pek çok türde nemlendiricileri piyasada bulabilirsiniz .
    Kuru ciltler için nemlendiriciler
    Yağlı ciltler için nemlendiriciler
    Normal ciltler için nemlendiriciler
    Akneye meyilli ciltler için nemlendiriciler
    Kızıl ciltler için nemlendiriciler
    Hassas ciltler için nemlendiriciler
    Güneş koruyuculu nemlendiriciler gibi pek çok çeşitte nemlendirici bulmak mümkündür.

    Güneş koruyucular

    İyi bir cilt bakımı için son adım güneş koruyucu bir ürün kullanmaktır. Ancak nedense hep ihmal edilir. Cildiniz kirli veya kuru ise bunu tespit edip, yıkamak ve biraz nemlendirici sürmek kolaydır. Bunu kolayca görür veya hissedersiniz. Ancak UV ışınlarından cildinizin nasıl etkilendiğini görmeniz o kadar kolay olmaz. Bu etki çok yavaş ve cilt altından başladığı için farketmeniz oldukça zordur. Çoğu insan UV ışınlarına maruz kalmanın güneş yanıkları, foto yaşlanma ve cilt kanserinde risk artışına neden olduğunu bilmektedir. Ancak bu etkilerin gün içinde evden arabanıza doğru giderken ya da pencerenizin kenarında otururken de devam ettiğini biliyor musunuz? Bu kadar az miktardaki maruziyet bile yıllar içinde kırışıklık, koyu lekeler ve hatta cilt kanserine dahi neden olabilmektedir.

    Güneş koruyucular nasıl seçilmelidir?

    Güneş koruyucunuzu seçerken dikkat edeceğiniz pek çok faktör vardır.

    Güneş koruyucunuz nasıl etki göstermektedir?
    Günlük kullanılan güneş koruyucu mu?
    Sadece güneş koruyucu etkisi mi var yoksa nemlendirici özellikleri de var mı?
    UV koruyuculuk oranı ne kadardır?
    Güneşteyken ne kadar güvenebilirsiniz?

    Sonuçta cildinizin bakımı için temizlik ve nemlendirme işine önem veriyorsunuz. Ancak bunlarla cildinize yaptığınız iyilikleri, güneşten gelen UV ışınlarıyla bozmayın. Kendinize uygun, güzel bir güneş koruyucu bulun ve bunu kullanmayı tıpkı temizlik ve diş fırçalama gibi günlük yaptığınız işlerin arasına alarak ihmal etmeyin.

    Dr. Ayşe Nilhan ATSÜ

  • İpek kirpik yöntemiyle kirpik uzatıcılar

    İpek kirpik yöntemiyle kirpik uzatıcılar

    İpek kirpik yöntemiyle kirpik uzatıcılar kalıcı olarak aplike edilerek gözlerin daha anlamlı ve buğulu görünmesini sağlayabilirsiniz.

    Akşam’dan Yasemin Miras’ın yazısı…

    Hanımlar bu hafta sizlere muhteşem bakışların sırrı olan ipek kirpik hakkında detaylı bilgiler vermek istiyorum.

    İpek kirpik nedir?

    İpek kirpik yöntemiyle kirpik uzatıcılar kalıcı olarak aplike edilerek gözlerin daha anlamlı ve buğulu görünmesini sağlayabilirsiniz. İpek kirpikler doğal kirpiklerin uzunluğunu ve kalınlığını artıran, sadece profesyonel ve bu konuda eğitim almış uzmanlar tarafından uygulanan bir yöntemdir. Doğal bir görünüm kazandırmak için tek tek kirpik bazında uygulanan, ipek ve vizon kaplamayla hazırlanan ince tüyler, üst gözkapağının doğal kirpikleri üzerine yerleştiriliyor. Yaklaşık 8 -15 milimetre arasında uzunluğundaki kirpikler, göz tipine uygunluk göstermeleri için, çeşitli kalınlık, şekil ve renkler de mevcuttur. Doğru uygulandığında kesinlikle zarar vermiyor.

    Uygulanan kirpikler ne kadar dayanır?

    Öncelikle hassas gözlerde alerji testi uygulamadan işlem yapılmamalı. Dikkatli kullanıldığında ipek kirpikler, doğal kirpiklerin büyüme sürecine göre, onlarla birlikte dökülmeden önce yaklaşık 3- 4 hafta dayanıyor. Kirpikler sürekli büyüdüğünde, iki ila dört haftada bir dökülen yapay kirpiklerin yerinin doldurulması gerekiyor. Aylık bakımlarda dökülen uzatıcılar tekrar ilave ediliyor. Bu bakımlar altı ay yapılabilir. Daha sonra doğal kirpikleri mutlaka en az iki ay boyunca dinlendirmeliyiz. İpek kirpiklerin daha uzun dayanması için yağlı makyaj temizleyiciler yerine su bazlı yıkama köpükler ve jeller tercih edilmeli.

    Uygulama hangi aşamalardan oluşuyor?

    İşlemin tamamlanması yaklaşık 60 – 90 dakika arası gibi bir zaman alabilir. Öncellikle özel bir köpükle yüzü temizlememiz gerekiyor. İşlem sırasında gözlerde makyaj kalıntıları olmamalı. Temizleme aşaması hijyen açısından çok önemli aynı zamanda makyaj kalıntıları kirpiklerin dayanıklılığı olumsuz etkiler. İpek kirpikleri uygularken gözaltına yara bandı değil, o bölge için özel tasarlanmış hassas kolajen jel petler kullanılmalı. İşlem sırasında müşteri herhangi bir rahatsızlık veya batma hissetmemeli, uygulama bitinceye kadar da gözlerini açmadan kapalı tutmalı. Kullanacağımız ipek kirpiklerin uzunluğu ve kalınlığı doğal kirpiklerle orantılı olarak seçilmeli. Çok olanlar çok zayıf ve ince bir yapıya sahipse kalın ve uzun ipek uzatıcıları uzun vadede kaldıramaz ve kirpikler birbirine karışır. Seçtiğimiz uzatıcılar iki gözün eşit olması için paralel şekilde (bir sağ bir sol) tek tek gözkapağına değmeden yapıştırılır. İşlem tamamlandığında yapıştırıcının kuruması için gözleri açtırmadan (kapalı vaziyette) 5-10 dakika bekletmemiz çok önemli.

    (YASEMİN MİRAS / AKŞAM)

  • Bikini Bölgesi Beyazlatma

    Bikini Bölgesi Beyazlatma

    Kadınlar kulübü editörleri olarak araştırdık, bikini bölgesi beyazlatma “vajina beyazlatma” resimli makalemizi, genital bölge kararmasından muzdarip kadınlar için hazırladık.
    Size bildireceğimiz tavsiyelere uyarak bu derdinize son verebilirsiniz.
    Genital bölge kararması kadınların kabusu olup, güzelliklerine gölge düşürebiliyor.

    Özellikle koyu ten rengine sahip kadınlarda görülen bikini bölgesi kararmasının çeşitli nedenleri vardır. Terleme, cilt sorunları, jiletle traş olma, yanlış epilasyon bu nedenlerden bazılarıdır.
    Bikini bölgesini beyazlatıcı bitkisel çözümler vardır, bunları uygulayarak bu sorunumuzdan kurtulabiliriz.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

    Genital Bölge Beyazlatma Yöntemleri

    Bikini Bölgesi Beyazlatma
    Bikini Bölgesi Beyazlatma

    Polyester Kilotlar
    Bu kumaşlar terlemeye neden olup, bikini bölgesinin hava almasını engelliyor.
    Böylece genital bölge kararmasına kapı açılmış oluyor.
    Size önerimiz mümkün mertebe pamuklu giysileri tercih edin.

    Koltuk Altı Kararması Nasıl Giderilir? Tıklayınız

    Jilet 
    Bikini bölgesinin traş edilmesi, hatta epilasyon bile genital bölge kararmasına yol açabilir.
    Size önerimiz ağda uygulamanız.
    Biraz acılı bir yöntem olabilir ama temizdir ve uzun süre tüy sorunuyla karşılaşmamınızı da sağlar.

    genital bölge kararması
    genital bölge kararması

    Deodarantlar
    Genital bölge kokusundan parfümlerle, bu bölge için kullanılan
    özel kokularla kurtulacağınızı düşünüyorsanız,
    bunun sağlıksız bir yöntem olduğunu söylemeliyiz.
    Bu kimyasallar bikini bölgesinde kararmaya neden olabiliyor.
    Aynı şekilde bazı tüy dökücü kremlerde kararma sorununa yol açabiliyor.

    Vajina Kararması Nasıl Geçer? Tıklayınız

    genital bölge kararması
    genital bölge kararması

    Pişik
    Kilolu kadınlarda daha sık görülen pişik sorunu, baldırların birbirine sürtmesiyle
    bikini bölgesinde koyulaşmaya neden olabiliyor.
    Zayıflayıp, sağlıklı bir görüntüye kavuşmak yapılacak en doğru iştir.

    Kadınlarda Vajinal Mantar Tedavisi İçin Tavsiyeler Tıklayınız
    Vajina Kokusu Nasıl Giderilir? Tıklayınız

    genital bölge beyazlatıcı
    genital bölge beyazlatıcı

    Limon
    Terleme de genital bölge kararması nedenlerindendir.
    Banyodayken, bir dilim limonla kararmış cilde 2-3 dakika boyunca masaj yapın.
    Limon burda birikmiş olan ölü hücrelerden teni arındırır ve karartıyı kısa sürede beyazlatır.
    Şayet bikini bölgesinde tahriş söz konusuysa limon uygulamasını tavsiye etmeyiz.

    Genital Bölge Kararması İçin Doğal Çözümler Tıklayınız

    genital bölge beyazlatıcı
    genital bölge beyazlatıcı

    Zeytinyağı ile masaj
    Yatmadan önce bikini bölgenize zeytinyağı ile masaj yapın.
    Bu masaj genital bölgedeki karartıyı azaltacak ve cildi yumuşatacaktır.
    Zeytinyağı ayrıca terlemes nedeniyle oluşmuş cilt döküntülerinide giderecektir.

    bikini bölgesi kararması
    bikini bölgesi kararması

    Zerdeçal ve limon maskesi
    Bu maske genital bölge beyazlatıcı doğal çözümlerdendir.
    Mutfağınızda bulunan malzemelerle kolayca bu bitkisel maskeyi hazırlayabiliriz.
    1 tatlı kaşığı zerdeçal tozuna birkaç damla limon suyunu ekleyin.
    İsterseniz buna 1 tatlı kaşığı yoğurdu da katabilirsiniz.
    Bunu karıştırın banyo yapmadan 10 dakika önce maskeyi bikini bölgenize sürün.
    Kısa sürede çözüme kavuşmak için haftada üç kez bu açıcıyı uygulayın.

  • Daha Hacimli Kirpikler İçin 4 Adım!

    Daha Hacimli Kirpikler İçin 4 Adım!

    Kirpiklerinizin daha hacimli ve güzel görünmesi için bilmeniz gereken 4 maskara hilesini yazdık.

    Eğer hacimli bir kirpikleriniz yoksa istediğiniz kadar makyaj yapsanız da o güzelliği uğraşmayı ortaya koymayacaktır. Her kadının en büyük hayalidir dolgun kirpikler. Aksi düşünülemez bile. Saatlerce uğraştığınız göz makyajınızı kirpiklerinizin cılızlığı bozuyorsa 4 adımda hacimli kirpiklere ulaşın.

    Hacimli kirpikler için 4 makyaj hilesi:

    ZİKZAK HAREKETLER UYGULAYIN

    Bu uygulamada öncelikle maskarayı kirpiklerinin dibinden ucuna doğru uygulamalısın. Ve bu hareketi yaparken zikzak biçimde olmalı. Böylece maskaranız sadece kirpiklerinin ucunda kalmamış olacak ve kirpiklerinize dolgunluk katacak.  Bu uygulama ilk seferde olmayabilir ama ikinci kez geç geçtiğinde maskara kirpiklerine eşit şekilde dağılacaktır.

    Woman applying mascara on eyelashes

    TOPAKLANMA OLUŞUMUNU ENGELLEYİN

    Topaklanmanın en temel nedeni üst üste uygulanan maskaradır.  Topaklanma problemini ortadan kaldırmak kötü görüntüyü yaşamamak için yanınızda mutlaka temiz bir fırça bulundurun. Maskaranı sürdükten sonra bu temiz fırçayla üzerinden tarayarak geçin. Böylece kirpiklerinizde topaklanmış görüntü ortadan kalkacaktır. Bir maskaranın ömrü 6 ay kadardır. 6 aydan sonra maskaranızdan hayır beklemeyin. Yeni bir maskara almanın zamanı gelmiş demektir.

    alargar-duracion-del-maquillaje-4

    FIRÇA SEÇİMİNİZ ÖNEMLİ

    Hacimli kirpiklerin olmazsa olmazı fırça seçimidir. Kirpik yapınıza göre ideal olan maskarayı seçmelisiniz. Aksi halde kirpikleriniz hacimli görünmez. Eğer hacimli kirpiklere sahip olmak istiyorsanız en ideal maskara modeli kısa ve tombul olandır. Bu maskarayı kirpiklerinize uyguladığınızda daha dolgun görünecektir.

    ALT KİRPİKLERİ UNUTMAYIN

    Doğru seçtiğiniz maskarayı alt kirpiklerinize uyguladınız ama alt kirpiklerini es mi geçtiniz. Bu yöntem tamamen yanlış. Yani kirpiklerin hacimli görünmesini engeller. Göz makyajını ve üst kirpiklerinizi hacimli gösteren detay alt kirpiklerinize uyguladığınız işlemde gizlidir. Alt kirpiklerin için de uygulama yapmalısın. İnce uçlu ve plastik fırçalar tercih edebilirsin.  Alt kirpiklerinize tek kat uygulama yeterli olacaktır.

     

  • Dana iliği ile saç bakımı

    Dana iliği ile saç bakımı

    Dana iliği saç uzatır mı dana iliği gerçekden işe yarıyor mu? Muhteşem saçlara sahip olmak isteyenler dikkat! Kimyasal işlem görmüş, yıpranmış saçları canlandırmanın yolu dana iliğinden geçiyor! Bu ilginç maskenin evde yapabileceğini söyleyen saç uzmanı Rıdvan Bayar ve Selim Coşkun, şu tarifi veriyor: 2 SAAT BEKLETİN
    “Kasaptan alınan dana iliği bir kapla suyun üzerine koyulup buharıyla eritilir. Bakım kremleri karıştırılıp yumuşatılır. Saç diplerinden başlayarak uçlarına doğru masajla sürülür. 2 saat bekledikten sonra saç şampuanla yıkanır. Saçın ihtiyacı olan her şey ilik bakımı ile yüklendiği için ayda 1 kez yapılması yeterlidir. İlik bakımı herkesin rahatlıkla yapabileceği, güvenli ve mucizevi sonuç veren bakım yöntemidir. Öte yandan saçları her gün yıkamak zarar verir. Saç kremi her saç için gerekir. Doğru krem alınmalı, saç dibini beslemek gerekir.”

    Sığır iliği ile kafamdan saç fışkırıyor kızlar… Tıklayın!

     

    Kaynak: takvim.com.tr

  • Göz kapağı estetiği

    Göz kapağı estetiği

    Göz kapağı estetiği sayesinde daha genç ve canlı görünmek mümkün… Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Barış Yeniad konuyla ilgili bilgiler verdi…

    Akşam’da yer alan habere göre göz kapaklarının estetik cerrahisi (blefaroplasti), yaşın ilerlemesine bağlı olarak üst ve alt göz kapağındaki fazla cilt ve yağ dokusuyla bazı kırışıklıkların giderilmesi amacıyla uygulanan en sık tedavilerden biridir. Ameliyat sonrasında yüzdeki yorgun ve yaşlı görünüm kaybolur. Bu ameliyat genellikle 30 yaşın üstündeki kişilere tavsiye edilir. Bazı durumlarda ailesel ve genetik özellikler nedeniyle daha erken yaşlarda da yapılır.

    İLK BİR AY GÜNEŞE DİKKAT!

    Göz kapaklarının estetik cerrahisi lokal anesteziyle uygulanır. Üst ve alt göz kapaklarının ameliyatı aynı anda veya ayrı ayrı uygulanabilir. Tedavi sonrası hasta eve gidebilir. Ameliyat sırasında üst göz kapaklarında fazla cildin alınmasında ölçüm çok iyi yapılmalıdır. Ölçüm yanlış yapılırsa ameliyat sonrasında göz kapaklarını kapatamama, fazla iz kalması veya asimetri görülebilir. İyi bir cerrahi müdahale sonrası iz kalmaz. Ameliyat sonrası soğuk buz uygulaması yaparak, şişlik ve morluk en aza indirilir. Bir haftalık istirahat ve sakin bir yaşam iyileşmeyi kolaylaştırır. Ameliyattan 5-7 gün sonra dikişler alınır ve 10 gün sonra makyaj yapılabilir. Kontakt lens kullanılabilir. İlk bir ay güneş ışığından korunmak önemlidir.

  • Tüy sorunundan kurtulmanın acısız çözümleri

    Tüy sorunundan kurtulmanın acısız çözümleri

    Kadınların dertlerinden biri yüzündeki ve vücudundaki tüyler. Bu sorundan kurtulmak için ağda, jilet gibi yöntemler var da hepsinin şartı bir başka…

    Akşam Life’dan Pervin Dinçer’in yazısı…

    Özellikle yaz aylarının hızla yaklaştığı bugünlerde kıl, tüy sorunundan kurtulmanın daha acısız ve uzun süreli bir çözümü olmalı. Tam da bu noktada daha sağlıklı ve zararsız çözüm: Lazer epilasyon.
    Peki, son dönemlerde en çok tercih edilen lazer epilasyon ayrıntıları neler?

    Vücuttaki melaninin hedef seçildiği lazer epilasyonda, melaninin yoğun olduğu koyu ve kalın kıllarda başarı oranı oldukça yüksek. Melanin sadece kıl yapısında değil aynı zamanda cildimizin üst tabakasında da yer alıyor. Uygulamanın başarılı olmasını sağlayan diğer bir faktör ten rengimiz. Ten renginiz koyu ise cildin yüzeysel tabakasındaki melanin fazla olduğu için uygulamanın yan etki riski yüksek olabiliyor. Bu yüzden lazer epilasyon amacıyla verilen enerji de dağılacağından başarı oranı düşebiliyor.

    Yüz, kol altı, bikini ve bacak bölgeleri en çok tercih edilen bölgelerin başında geliyor. Lazer epilasyon yaptırmak isteyenlerin seanslardan önce ve sonra dikkat etmesi gereken durumları sıralayabiliyoruz. Uygulamadan önce solaryum ve güneşlenmekten kaçınmalısınız. Uygulama yapılacak bölgeye 3 hafta kökten alım işlemi yapmamalısınız.

    Son 6 ay içerisinde Reacutone kullanan kişilere lazer epilasyon uygulaması yapılmamalı.  Uygulama sonrası güneşlenmemelisiniz ama yüksek koruma faktörlü kremler kullanabilirsiniz. Uygulama sonrasında ılık duş alabilirsiniz ama kese, peeling gibi uygulamalardan önerilen sürelerde uzak durmak sizin avantajınıza olacaktır.

    Lazer epilasyon sayesinde yazın plajda utanmak, saklanmak ya da pareoyla dolaşmak zorunda kalmayacaksınız ama unutmadan bir tavsiye vereyim. Lazer epilasyon uygulamasında açık ten koyu kıla sahipseniz daha şanslı olduğunuzu söyleyebilirim. Çünkü en iyi başarı sizde alınıyor. Lazer epilasyon tıbbi bir uygulamadır, sadece sağlık kuruluşlarında yapılabilir, kuaför güzellik salonu, güzellik merkezi gibi yerlerde yapılamaz, tercihinizi yaparken bunları da göz önünde bulundurmanız tedavinizin yarıda kalmaması için önemli…

  • DHI saç ekimi kadınlar için de mümkün!

    DHI saç ekimi kadınlar için de mümkün!

    Elinizi saçlarınıza doğru attığınızda veya saç tararken normalden daha fazla saçın tarağınıza geldiğini gördüğünüzde ilk olarak ne düşündünüz? “ Saçlarım dökülüyor, yaşlanıyor muyum?” ya da “Bu bir hastalık belirtisi olabilir mi?”

    Peki ya size günümüz teknolojisiyle dikişsiz ve izsiz bir saç ekim teklif etsek? Evet evet hem de kadınlar için!

    Evet, günümüz teknolojisiyle artık bu mümkün. Peki ya DHI saç ekiminde izlenen aşamalar neler, belirtileri neler? Diye merak ediyorsanız, yazımızı okumaya devam edin!

    DHI (Direct Hair Implant) Nedir, Güvenilir Midir?

    DHI (Direct Hair Implant), saç köklerinin tek tek alınıp direkt ekildiği bir tekniktir.

    Bu tekniğin sağladığı en büyük avantaj saç ekimi sırasında dikiş ve kesi işlemi yapılmasına gerek olmamasıdır. Bu sayede en çok korkulan iz kalma riski de ortadan kalkar.

    Yani aslında sizlere şöyle özet geçelim, yarasız ve saç ekimi olduğu belli olmayan ve tamamen doğal saçları size sunuyoruz! Ee saç renginizi seçmenin zamanı gelmedi mi?

    saclarim-neden-dokuluyor-4

    “Saçlarımın Dökülmeye Nereden Başlar?”

    Kafa derisinde saç dökülme en çok tepe ve yan bölgelerde ortaya çıkar. Kafanın arka kısmı özellikle erkeklerde testosterona duyarlı bölge olduğu için kolay dökülmez. Bazı durumlarda farklı hastalıklar nedeni ile bu kısımda da saç dökülebilir. Bu nedenle saç ekimi işlemlerinde donör yani alıcı bölge olarak arka kısım kullanılır.

    DHI saç ekim tekniğinde aşamalar nelerdir?

    DHI saç ekim tekniğinde özel uçlu aletler kullanılır. Peki ya bu özel uçlu aletlerle saç ekim nasıl gerçekleşir? İşte DHI saç ekim tekniğinin aşamalarına birlikte göz atalım!

    1. Donör bölgeden alınan sağlıklı saç kökleri kanal ya da kök açılmasına gerek olmadan direkt dökülen kısımlara eklenir.
    2. Ekilecek kısımda herhangi bir kök ya da kanal açılmaması saç köklerinin daha sık aralıklarla ekilmesini sağlar. Bu sayede daha yoğun saç ekim işlemi yapılabiliyor, böylece daha doğal bir görünüm sağlanabiliyor.
    3. Saç ekimi işleminde ekilen saçların hepsi tutunmaz. DHI tekniğinde alınan greftler hiç bekletilmeden direkt ekildiği için canlılıklarını kaybetmez. Böylece tutunan saç köklerinin oranı da diğer tekniklere göre daha fazla olur.

     DHI tekniğinde kendime özel tasarım yaptırabilir miyim?

    Aslında birçok kişin aklında bu soru var. DHI saç ekimi tekniğinde kişiye özel tasarım yapılır. Çünkü elbette herkesin deri yapısı ve ne derece ilerlemiş olan saç dökülmesi bir değildir. Bunun yanı sıra günümüzde de 3D simülasyon tasarım cihazıyla yapılan saç tasarımıyla saçınızın ekim işleminden sonraki halini de 3 boyutlu görüntüleriniz üzerinden görebilir, saçlarınızın nasıl bir görüntüye sahip olacağını erkenden öğrenebilirsiniz.

    Saç ekim tasarımında çok önemli olan ön saç çizgisi bu cihaz sayesinde rahatlıkla çizilebilir. Ayrıca DHI tekniğinin sunduğu direkt ekim imkanıyla alınan saç köklerinin yönü de daha doğru belirlenir. İnce uçlu iğneler yardımı ile açılan küçük kanallar sayesinde saçın doğal çıkış yönü korunabiliyor. Saç köklerinin doğal saçla uyumlu olacak şekilde ekilmesi saçın şekillendirilebilmesi ve doğal görünüm için çok önemlidir.

    Sizin de saçınız seyreldiyse, saçların kazınmasından ve kafa derisinde açılan kanallar nedeni ile oluşan yaralardan çekiniyorsanız. Ve bu yüzden saç ekimi işleminden uzak duruyorsanız, DHI saç ekimi tekniği tam size göre. Unutmayın, eskisi gibi doğal ve gür saçlara kavuşmak hiç de hayal değil. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere,

    Sevgiyle kalın.

    Op. Dr. Güncel Öztürk

    Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

     

  • Selülit oluşumunu önlemek için önerilenler

    Selülit oluşumunu önlemek için önerilenler

    Yediklerinize dikkat ediniz.Tuzlu ve yağlı yiyecekleri fazla tüketmeyiniz.

    Alkolden uzak durunuz.

    Sigaradan kaçınınız, mümkünse hiç içmeyiniz.

    Bol su içiniz.

    Kilonuza özen gösteriniz.

    Uzun süre ayakta durmayınız, yada uzun süre oturmayınız.

    Herhangi bir fiziksel aktiviteyi yeterli oranda yapmaya çalışınız.(yürüme,merdiven çıkma,jimnastik gibi)

    Düzenli olarak masaj yaptırınız.Nemlendici kullanınız.

    Bol posalı ve lifli yiyecekleri tercih ediniz.

    Fast-food beslenme şeklinden uzak durunuz.

    C Vitamini kaynaklarını tüketmeye özen gösterin.C Vitaminin selülitleri azaltıcı ve oluşumunu engelleyici etkisi vardır.Meyvelerde C Vitaminden zengin olduğundan beslenme ve diyet programınızda yer almalıdır. Özellikle ; limon, kivi , portakal , şeftali. Biber ve Maydanoz

    Kilo verirken ve selülitleri azaltırken protein tüketimine dikkat etmek gerekmektedir. Protein kalitesi bakımından daha çok hayvansal kaynaklı besinleri ne şekilde ve sıklıkta tüketeceğimizi bilmeliyiz.Hayvansal kaynaklı besinler et , tavuk , balık , kaliteli protein içerdikleri için metabolizmanın hızlı çalışmasını ve zayıflarken kas kaybını önlemeyi , böylece yağ kaybının artırmasını sağlar. Selülitlerin azalması için protein kaynağı olan et grubunu dengeli ve bilinçli tüketmeliyiz.Bunun için haftada 2 defa kırmızı et , haftada 2 defa tavuk, haftada en az 3 defa balık tüketmeliyiz( Izgara olarak) özellikle diğer gruplar azaltılıp balık daha fazla tüketilebilir.Çünkü balık zengin protein kaynağının yanında Omega -3(n-3) Omega-6(n-6) yağı içermesi ile dolaşımı düzenleyerek hem zayıflamaya , hemde selülitlerin azalmasına çok büyük etkisi vardır.

    Vücudun fazla suyunu dışarı atması için beyaz ve kırmızı turp, maydanoz ve kereviz ve pilav tüketin.

    Süt ve süt ürünlerinde yağsız olanları tercih edin.

    Mümkün olduğu kadar uzak durmamız gereken yiyecekler ;

    Tuz (kan basıncını artırıp dolaşımı bozar.Ekstra tuz kullanmayınız, tuzluk kullanma alışkanlığını bırakın)

    Hayvansal yağlar (Kilo alımına ,kan yağlarının artmasına ve dolaşımın bozulmasına neden olur. Günlük diyetimizle beraber zaten görünmez olarak hayvansal yağları belli bir oranda almaktayız.Ama bitkisel yağları ihtiyaç kadar alabileceğimiz bitkisel kaynaklar sınırlıdır. Bu nedenle diyetin yağ örüntüsünü dengelemek amacı ile dışardan bitkisel yağ eklememiz gerekmektedir.

    Kızartma ve kavurmalardan uzak durun.Dolaşımı ve yağ hücrelerinin yapısını bozar.

    Sakatatları tüketmeyin(Vücuttaki bağ dokularına zarar vererek sellüliti artırır)

    Aşırı alkol almayın(dolaşımı bozarak sellülitleri artırır)maydanoz ,kereviz ,çilek ve pilav yiyin.

    Şarküteri ürünlerinden uzak durun.

    Selülit Düşmanı Ürünler:

    Çilek :Dokuları sıkılaştırıcı silistik asit ve vitaminler içerir.

    Keten tohumu: İçindeki yağ asitleri birbirine bağlayan safra maddeleri bulunur.

    Ananas: Metabolizmayı hızlandıran enzimlere bağlıdır.

    Karides: Protein açısından çok zengindir ve kasları güçlendirir.

    Yulaf ezmesi: Kolojen yapımı için gereken bakır ihtiva eder.

    Kivi: Bağ dokularında kalsiyum depolanmasını engeller.

    Lahana: C vitamini açısından zengindir, kan dolaşımını hızlandırarak, vücudun boşaltımını kuvvetlendirir.

    SELÜLİT İÇİN ÖNERİLER

    Rezene, anason, ve biberiye: Bu bitkileri karıştırıp suyunu içmek selülitlere iyi gelmektedir.

    Yenmemesi gerekenler:

    Sosis: İçerdiği hayvansal yağ nedeniyle bağdokusunun gevşemesine neden olur.

    Çikolata: Yağ ve şekerden oluştuğu için fazla kilo aldırır.

    Alkol: Yüksek oranda alınan alkol, karaciğere ve karaciğerin süzücü işlev ine zarar verir.

    Kahve: Damarları daraltır.

    Sakatatlar: İçerdikleri zararlı maddelerle bağdokusunu etkilerler.

    Tuzlu fıstık: Tıpkı diğer çok tuzlu besinler gibi vücutta su tutulmasına neden olur.

    Sucuk: Bol miktarda tuz ve yağ içerir.

     

    Dyt. Nesrin ERİŞ tarafından yazılmıştır.

  • Selülitlerinizi dondurun

    Selülitlerinizi dondurun

    Bilindiği gibi hemen hemen her kadının ortak derdidir selülit. Beslenme alışkanlığından genetiğe kadar birçok faktörün önemli rol oynadığı selülitlere dondurucu bir çözüm geldi.

    Buz tedavisi olarak da adlandırılan bu selülit tedavisi hem masrafsız hem de oldukça pratik. Isı değişikliğinden yola çıkılarak geliştirilen buz tedavisi metoduyla uygulanan bölgedeki ısı değişikliği ile selülit görünümünü büyük ölçüde azaltmanız mümkün.
    DAHA ETKİLİ SONUÇ İÇİN DUŞTAN SONRA UYGULAYIN
    Önceden hazırladığınız buz kalıpları duştan sonra selülitli bölgede yavaşça gezdirerek bölge kızarana dek devam edin. Cildinizde kızarma başladığında ise buzu cildinizden çekerek buz tedavisini sonlandırın.
    HAFTADA İKİ KEZ UYGULAMANIZ YETERLİ
    Bir sonraki duşunuzdan sonra yine aynı işlemi selülitli bölgeye uygulayınız. Ancak şunu da hatırlatmak fayda var; bu tedavi sıcaklık farkından dolayı damarlarınızı büyük ölçüde genişletir bu sebeple damarlarınızda tahribata yol açmamak için buz tedavisini haftada 2 kez uygulamanız yeterli olacaktır.

    Kaynak: posta.com.tr