Karıkoca birlikte tatile çıkarlar. Gittikleri yerde kamp kurarlar.
Tatillerinin ikinci gününün akşamı güzel bir yemek yiyip uykuya dalarlar.

Birkaç saat sonra kadın uyanır ve kocasını da uyandırır. Adam uyku sersemidir; Güzel bir rüyadan uyandırıldığı için de biraz kızgındır:

”Ne oldu? Ne istiyorsun?” diye sorar.

”Yukarıya bak ve bana ne gördüğünü söyle.”

Adam gökyüzüne bakar ve yanıtlar:

-Bunun için mi uyandırdın beni? Baktım işte. Bir sürü yıldız görüyorum ışıl ışıl parlayan milyonlarca yıldız.

Karısı tekrar sorar. Peki ,bu sana neyi gösteriyor?

Artık iyice uykusu kaçan adam biraz düşünür ve yanıtlar:

-Teolojik olarak Allah’ın kudretini ve kendi acizliğimi görüyorum.
-Felsefi olarak, evrenin sonsuzluğunu ve onun karşısındaki önemsizliğimizi görüyorum.
-Astronomik olarak galaksilerin , yıldızların , gezegenlerin varlığını görüyorum.
-Yıldızların komuna bakarak saatin 3 olduğunu görüyorum.
-Meteorolojik olarak da bugün havanın çok güzel olacağını görüyorum.

Niye sordun bunu bana? Sana neyi gösteriyor?

-Necati , çadırımızı çalmışlar!
————————————–
Insan cok bilince; burnunun ucundakini goremiyo demek ki.