Blog

  • Tom Ford, Erkek Koleksiyonuyla artık Beymen’lerde

    Tom Ford, Erkek Koleksiyonuyla artık Beymen’lerde | 1Provokatif tavrıyla gündemden düşmeyen, moda dünyasının “dahi tasarımcısı” Tom Ford, uzun zamandır beklenen sonbahar-kış erkek koleksiyonuyla Beymen Nişantaşı’nda yerini alıyor.

    Tasarımcının kişisel lükse önem veren, modern ve yenilikçi yaklaşımıyla yarattığı koleksiyonu, mağazada özel olarak dekore edilen bölümde sunuluyor. Koleksiyonunda, vücudu sımsıkı saran dar kesim takım elbiseleri, farklı renk seçenekleriyle göz dolduran papyonları ve 10 farklı kumaşla üretilen yelekleriyle geleneksel duruşu kendine özgü tarzıyla günümüze uyarlıyor.

    Beymen, Tom Ford’un etkileyici dünyasında “neler oluyor”u görmek isteyenleri Beymen Nişantaşı’na bekliyor.

    Tom Ford’un 2011-2012 Sonbahar-Kış sezonunda ilk kez lanse edeceği kadın koleksiyonu da Türkiye’de ilk kez Beymen tarafından kadınlarla buluşuyor olacak.

  • Beymen’in eşarp koleksiyonu tüm Beymen ve Beymen Club’larda!

    Beymen’in eşarp koleksiyonu tüm Beymen ve Beymen Club’larda! | 3Beymen ailesine yeni sezonda yepyeni bir ürün gamı ekleniyor. Beymen’in ilk eşarp koleksiyonu şehirli ve modern kadına, farklı tasarımlarıyla özel seçenekler sunuyor. 2010-2011 Sonbahar- Kış Eşarp Koleksiyonu’nda, “Kadın, şehir ve lüks” kavramlarından yola çıkılarak, saf ipek twill ve crepe de chine kumaşlar kullanılırken yenilikçi, yaratıcı desenler, özgün renk ve özel dokunuşlar Beymen farkını hissettiriyor. 50 farklı desen ve 60 varyant tan oluşan koleksiyon, tüm Beymen ve Beymen Club mağazalarında satışa sunuluyor.

    Soylu Mücevherler

    Soylu mücevherler temasında, siyah, beyaz, mor, kardinal kırmızısı, sarı, altın, platin ve gümüş tonlarla renklerin vurgusu ortaya çıkarken, soyluların kullandığı ve el işçiliğiyle yapılan mücevherlerin detayları, leopar, yılan ve krokodil dokularıyla birleşerek bu grubun dikkat çeken özelliğini oluşturuyor.

    Doğa ve Lüks

    Doğa ve lüks teması, grileşmiş renkler, böğürtlen, yeşil, ahududu, ve lacivert tonlarıyla, büyük lekelerin desenleştiği sade ve şık bir duruş yansıtıyor.

    Art-Nouveau

    1920’lerin sanat akımında görülen karakteristik geometrik ve organik mimari süslemeler, eşarpların hikayesini belirliyor. Siyah, beyaz, karamel sarısı, gün batımı turuncusu grubun göze çarpan renkleri arasında yer alıyor.

    Barok Sanatı ve Gravürler

    Parlak renklerin yan yana gelerek yeni bir duruş yarattığı grup, aynı zamanda tek renk kullanılarak gravür desenlerinden oluşan seçenekler de sunuyor.

    Çiçekler ve Kadın

    Koleksiyon, pastel Victorian pembeleri, mavi ve yeşillerle oluşturulan çiçek detaylarıyla, şehirli kadının giysilerinde kombinler yaratabileceği alternatifler sunuyuor. Kırmızı, oksijen mavisi, petrol mavisi, aliminyum renkleri, altın sarısı gibi tonlar gül ve çiçek desenleriyle kullanılıyor.

    Harness Gruplar

    Canlı renk geçişleri üzerinde fotoğraf tekniklerinin kullanılarak yorumlandığı eşarplar, yenilikçi tarzıyla Beymen farkını hissettiriyor.

  • Arion: Doğal Görünümlü Meme İmplantlarında Son Nokta

    Arion: Doğal Görünümlü Meme İmplantlarında Son Nokta | 5Fransız Plastik Cerrah Dr. H.G. Arion’un dünyanın ilk şişirilebilir meme implantını icat ettiği 1965 yılından günümüze meme implantlarında büyük teknolojik gelişmeler kaydedildi.

    Türkiye’de Sanovis tarafından temsil edilen Arion firmasının AX serisi anatomik implantlarında implantın taban ve tepe bölümleri farklı yoğunluğa (çift koheziviteye) sahiptir. Arion’un öncülük ettiği bu yenilik hem implantın yerleştirildiği dokuya mükemmel uyum sağlamasına hem de daha yoğun olan tepe kısım sayesinde yapılan meme büyütme işleminin son derece doğal görünmesine olanak veriyor.

    Hem doğal görünümlü hem de sigortalı olduğu için Türk Plastik Cerrahları tarafından da her geçen gün daha fazla tercih edilen Arion meme implantları yıllarca süren titiz çalışmalar, yaratıcı yöntemler ve mükemmellik arayışı ile birleşti, günümüzün estetik cerrahi uygulamalarında referans olarak kabul edilen mükemmel ürünlere dönüştü.

    Arion tarafından patent altına alınmış Monobloc® implant teknolojisi sayesinde implantın dış yüzeyini oluşturan zarflar hiçbir ek olmaksızın tek parça olarak üretilmektedir. Arion’a özgü bu teknoloji implant dış yüzeyinin hem 6 kattan oluşan sızdırmazlığın hem de her noktasında eşit esnekliğe sahip olmasını sağlar.

    Sigorta ve garanti belgesi

    Arion meme implantları 10 yıllık bedelsiz ürün garantisi vermekle kalmıyor; 150.-Euro karşılığında Implantın yırtılması ve kapsüler kontraktür oluşumuna karşı 5 yıl süreyle 1000 €’ya kadar finansal destek garantisi sunuyor.

    Meme İmplantı Konusunda En Çok Sorulan Sorular

    İmplant operasyonu için uygun adaylar kimlerdir ?

    İmplant operasyonu—genellikle– meme hacmini artırmak isteyen, fiziksel gelişimini tamamlamış kadınlara uygulanan kozmetik bir operasyondur. Ameliyat ergenlik sonrası meme hacminin veya görünümünün en son halinden memnun olmayan veya meme gelişimi her iki memede eşit olmayan kullanıcılara uygulanan bir işlemdir. Önemli ölçüde kilo veren veya hamilelik geçirmiş kadınlarda meme hacmi gerileyebilir ve bu gerilemeyi meme büyütme ameliyatı ile gidermek isteyebilirler. Bazı durumlarda sarkmış göğüslere meme büyütme ile birlikte meme kaldırma (mastopleksi) operasyonu da düzenlenebilir.

    Ya sonuçtan memnun kalmazsam ?

    İmplant operasyonu geri dönüşsüz bir yolculuk değildir, düzeltme ve yenileme tabii ki mümkündür. Çünkü operasyonunun amacı sadece daha büyük ve gösterişli göğüsler elde etmek değil size kendinizi daha iyi hissettirmek, vücudunuza ilişkin algılamanızı değiştirerek özsaygınızı desteklemektir. Hekiminiz bunun için gereken tüm titizliği gösterecek, yapacağınız görüşmede ve izleyen muayene sırasında beklentilerinize en uygun görünümün ne olduğunu ve nasıl bir implant kullanılması gerektiğini saptayacak, sizi bu doğrultuda yönlendirecektir. Bu hazırlık süreci sonuçtan memnun kalmama olasılığınızı çok önemli ölçüde azaltacaktır. Ayrıca operasyonda Arion implantlarının kullanılması durumunda belli bir süre sonunda söz konusu olabilecek bir implant yenilemesini bazı finansal avantajlardan yararlanarak gerçekleştirmeniz de mümkün olacaktır.

    Operasyon nasıl yapılır?

    Bu genel anestezi altında yapılan nispeten kısa süreli sayılabilecek bir girişimdir. Hekim önceden karar vermiş olduğu noktada implant yerleştirmek amacıyla küçük bir kesi meydana getirecek, sonra da bu kesiden içeri şişirilebilen silikon bir implant zarf n yerleştirecektir. Bir balon özelliğindeki bu zarf önce serumla doldurulup şişirilecek ve meme’nin operasyon sonrasındaki nihai görünümü “prova” edilecektir. Zarf n şişirilmesinde kullan lan serumun miktar kullanılacak implantın hacmi hakkında verilen karar doğrulayacaktır. Sonra prova için kullan lan bu zarf (sizer) çıkartılır ve silikon implantın yerine yerleştirilir. İmplantın göğse ne şekilde yerleştirilip sabitleneceği konusu hekiminizin karar vereceği teknik bir konudur.

    Operasyon sonrasında rahatsızlık duyacak mıyım ?

    Her kullanıcı operasyon sonrası dönemde ağrıyı farklı düzeyde hisseder. Bazıları için bu ağrılar daha ağır, bazıları için sadece rahatsızlık vericidir. Bu durumda ağrı kesicilerden yararlanılır.

    Arion: Doğal Görünümlü Meme İmplantlarında Son Nokta | 6Operasyon sonrası ne kadar sürede iyileşirim? Ne zaman çalışmaya başlayabilirim?

    İyileşme süreci kişiden kişiye değişir. Birçok kişi ilk 1-2 gün boyunca yardıma ihtiyaç duyar. Daha sonrasında ise kucaklanıp kaldırılması gereken küçük çocuklar yoksa veya günlük yaşamlarında ağır sayılabilecek bir şeyleri kaldırmak-çekmek-taşımak zorunda değillerse yardıma gerek kalmaz. Eğer işiniz bu türden fiziksel zorlamalar içermiyorsa 5-7 günde işbaşı yapabilirsiniz.

    Egzersiz programına ne zaman başlayabilirim?

    Egzersize yeniden başlama süresi de kişiye göre değişir. Genellikle operasyon sonras 2. gün hafif bir yürüyüş önerilir. Kanama, şişme ve morarma riskini azaltmak için ilk 2 hafta boyunca düzenli aerobik veya zorlu egzersizler önerilmez. Savunma sporu ve benzer fiziksel aktivitelere ise pek çok olguda 1 ay sonra izin verilebilir.

    Operasyon emzirmeyi etkiler mi?

    İmplant olsun veya olmasın emzirme yeteneği kişiden kişiye farklılık gösterir. Ancak genelde silikon implantlar emzirme için engel değildir. Ayrıca hamilelik de implantın çıkartılması için bir neden oluşturmaz.

    Bu operasyonda herhangi bir risk var mıdır?

    Herhangi bir cerrahi operasyon anestezinin etkisi, enfeksiyon, kanama, şişme ve ağrı gibi bazı komplikasyon risklerini içerebilir. Bu riskler de birçok bilimsel otoriteye göre değişik ölçülerdedir. Bununla birlikte bir implant yerleştirme operasyonunun herhangi bir Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi operasyonundan daha riskli olmadığını bilmek gerekir.

    İmplantın takıldıktan sonra içindeki silikon delinebilir / yırtılabilir veya akabilir mi? Eğer bunlardan birisi söz konusu olursa ne olur?

    İmplantın kabuğunu (zarfını) oluşturan silikon ve içindeki silikon jel birlikte bir bütündür, bu jel herhangi bir yerinden kesildiğinde bile akıp dağılmayacak ölçüde bir katılığa, daha doğrusu bir koheziviteye sahiptir.

    İmplantın delinip yırtılmasına veya içindeki silikon jelin dağılmasına ancak vücudun doğrudan darbe aldığı ciddi kazalar neden olabilir. Yani implantın delinmesine veya patlamasına neden olabilecek düzeyde bir kuvvet silikona vereceği zarardan çok göğüste yaratacağı ağır travma düşünülmelidir. Ağır spor veya bedensel faaliyetler implantın bütünlüğünün bozulmasından çok yerleşiminin bozulmasına neden olabilir. Hekiminiz size bununla ilgili uyarılarda bulunacaktır.

    İmplant herhangi bir biçimde delinir veya yırtılırsa bunu anlar mıyım?

    Büyük olasılıkla anlamazsınız. Vücudunuza çok büyük bir fiziksel kuvvet uygulanmasını gerektiren böyle bir durumun kendiliğinden ortaya çıktığını varsaysak bile bu durum siz veya hekiminiz tarafından ancak manyetik rezonans gibi görüntüleme yöntemleriyle anlaşılabilir. İmplantın yerleşimi ile ilgili bir sorun ortaya çıkarsa da bunu ancak hekiminiz muayene ve görüntüleme yöntemleriyle saptayabilir.

  • Saçları Uzatıyoruz! Hayashi System Hinoki Plus

    Saçları Uzatıyoruz! Hayashi System Hinoki Plus | 9Zayıf saç ve saç derisi için özel olarak geliştirilmiş Hayashi System Hinoki serisinin benzersiz ürünü Hinoki Plus, saçın çok daha sağlıklı uzamasını sağlayan bir saç toniği. Sprey yapısıyla saça püskürtülerek uygulanan Hinoki Plus, özel formülü ile saç derisini canlandırıp güçlendiriyor.

    Saç bakımını, yenilikçi ve modern ürünleriyle destekleyen Hayashi, “Hinoki System” serisiyle zayıf saçları güçlendirmeye ve saç derisi için ideal bakım önerileri sunmaya devam ediyor.

    Serinin saç bakımında uzman üyesi Hinoki Plus tonik, saçın daha sağlıklı uzamasına yardımcı oluyor, saç derisini canlandırıyor ve kuvvetlendiriyor. Kepek oluşumunu kontrol altına alan Hinoki Plus, aynı zamanda saçın yapısını koruyor ve kalınlaştırıyor.

    Hinoki System ürünleri saç köklerinin hareketini dengeleyerek sağlıklı uzamasını sağlıyor. İnce ve zayıf saçlar için ideal formülü ile saçlara hacim ve parlaklık kazandırıyor.

    Şimdi System Hinoki serisine sahip olmak çok avantajlı!
    Kasım ve Aralık ayları boyunca Hayashi Hinoki System’den 80 TL’lik ürün alan herkes, ince telli saçların bakım şampuanı Hinoki Şampuan’a ücretsiz sahip oluyor.

    System Hinoki Plus

    Kullanımı: Kepek ve aşırı yağ salgılamasını gidermek için banyodan önce kullanılıyor. Ve saçın yapısını güçlendirerek uzamasını hızlandırmak için banyodan sonra saça püskürtülerek deriye friksiyon yapılıyor.

    Fiyatı: 250ml. 81.00TL

    System Hinoki Shampoo

    Kullanımı: Az miktarda şampuan saç derisine masaj yapılarak uygulanıyor ve birkaç dakika bekletilerek, ılık su ile durulanıyor.

    Fiyatı: 250 ml 23.50TL – 950ml. 63.00TL

  • Sivilcelere dokun kaybolsun: Hit the Spot

    Sivilcelere dokun kaybolsun: Hit the Spot | 11Yüzünde sivilce mi çıktı? Sakın panik yapma! Clean Start’ın sivilce oluşumunu kontrol altına alan lokal bakım ürünü Hit the Spot’u kullan, sivilcelerin kaybolsun.

    Aynaya bakınca yüzümüzde gördüğümüz tek bir sivilce bile günümüzün kötü geçmesine yetebiliyor. Hele bir de o gün arkadaşlarla bir toplantı ayarladıysak bu durum çok daha sinir bozucu olabiliyor. Gençlere özel cilt bakım serisi Clean Start davetsiz gelen sivilcelerden kurtulmak için çok özel bir ürün geliştirdi: Hit the Spot.

    Hit the Spot, sivilce oluşumunu kontrol altına almaya ve azaltmaya yardımcı konsantre bir lokal bakım ürünü. İçeriğindeki kükürt sivilceye sebep olan bakterileri engelliyor ve cildi arındırıyor.

    Gün içinde ihtiyaç duyulan her anda kullanılabilen Hit the Spot o kadar etkili ki, formülünde bulunan meyankökü ile sivilce çıkmadan dahi hissedilen kabartı ve acıyı yok ederek cildin nemlenmesini, sakinleşmesini ve rahatlamasını sağlıyor. Kalem şeklindeki, şeffaf ve konsantre yapısıyla kolaylıkla uygulanabilen Hit the Spot çantadan asla eksik edilmemesi gereken bir ürün.

    Fiyatı: KDV dahil 75 TL – 10 ml

  • Kitap Fuarı’nda “Lüsyen sendromu” yaşanıyor

    Kitap Fuarı’nda “Lüsyen sendromu” yaşanıyor | 13Can Dündar’ın Lüsyen’i bir haftada üçüncü baskıyı yapıyor
    Kitap Fuarı’nda
    “Lüsyen sendromu” yaşanıyor

    Can Dündar’ın kendine özgü büyülü anlatımıyla kaleme aldığı ve Türk edebiyatının “Şair-i Âzam”ı Abdülhak Hâmid’in Belçikalı genç eşi Lüsyen’le yaşadığı olağandışı aşkın hikâyesini anlatan Lüsyen, 29. İstanbul Kitap Fuarı’nın yıldızı oldu. Can Yayınları’nın fuardaki standında çok büyük ilgi gören Lüsyen yalnızca bir hafta içinde üçüncü baskısını yapıyor.
    Can Dündar, 6 Kasım Cumartesi günü 14:30’da Kitap Fuarı’ndaki Can Yayınları standında Lüsyen’i imzalayacak.

    Aşk, adeta randevulaştı onlarla…
    1912’de, Brüksel baharında…

    Can Dündar’ın bu satırlarla başlayan yeni kitabı Lüsyen rekora koşuyor. Kitap, Türk edebiyatının büyük şairi Abdülhak Hâmid’in altmış yaşındayken gönlünü kaptırdığı, on sekiz yaşındaki Belçikalı güzel Lüsyen’le yaşadığı fırtınalı aşkın öyküsünü anlatıyor. Okurlardan gördüğü büyük ilgiyle 29. İstanbul Kitap Fuarı’nın yıldızı olan Lüsyen, kitabevi raflarında yerini almasının üzerinden yalnızca bir hafta geçmesine karşın üçüncü baskısını yapıyor.

    Tarihin gizil kalmış anekdotları Lüsyen’de açığa çıkıyor

    Yazarın Can Yayınları’ndan çıkan ilk kitabı olan Lüsyen, Birinci Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde başlayan benzersiz bir aşkın öyküsünü anlatırken, bir yandan da Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemleri ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna tanık ediyor okuru. Atatürk’ten Victor Hugo’ya, Nâzım Hikmet’ten Karındeşen Jack’e kadar tarihe damgasını vurmuş pek çok isim konuk oluyor Lüsyen’in sayfalarına.

    Can Dündar, yoğun bir araştırma döneminin ardından kaleme aldığı kitabında, daha önce hiç dile getirilmemiş sayısız anekdotu aktarıyor. Atatürk’ün Lüsyen’le dansı, Keriman Halis’in Türkiye güzeli seçildiği yarışmanın jürisinde yaşananlar, Abdülhak Hâmid ile Nâzım Hikmet’in edebiyat tarihimiz açısından kritik önem taşıyan buluşması, Şair-i Âzam’ın içki kuyruğunda bekleyişi, Karındeşen Jack’ın Sultan Abdülhamid’e gönderdiği suikast mektubu, İsmet İnönü ve Halide Edib’in satranç tutkuları bu öykülerden yalnızca birkaçı. Lüsyen, tarihe mal olmuş bir aşkı tüm ayrıntılarıyla gözler önüne sererken, o dönemi, yoğun atmosferi ve her birini merak ettiğiniz ünlü simalarıyla bir kere daha yaşatıyor.

    Lüsyen, anlattığı benzersiz aşk öyküsü ve aktardığı anekdotlarla okurların elinden düşmeyecek bir eser. Can Dündar, 6 Kasım Cumartesi günü 14:30’da Kitap Fuarı’ndaki Can Yayınları standında kitabını imzalayacak. Okurlar imza alırken aynı zamanda yazarla sohbet etme fırsatı da bulacaklar.

    LÜSYEN
    Yazar: Can Dündar
    Tür: Roman
    Sayfa sayısı: 544
    Fiyatı: 28,50 TL
    Yayın tarihi: 28 Ekim 2010

  • Enerji tasarrufu sağlayan tencere; Emsan Lapis

    Çelik tencerede öncü marka Emsan, mutfaklarınıza sadece şıklığı getirmekle kalmıyor, her geçen gün geliştirdiği teknolojisi ile enerji tasarrufu sağlayan “Thermo Kapsül Taban”lı Lapis tencere setini mutfaklarınıza konuk ediyor.

    Daha Büyük Tabanlar, Daha Geniş Isı Yayılımı

    İşlevselliği, üstünlüğü ve teknolojiyi geliştirdiği her üründe uygulayan Emsan’ın, yepyeni Lapis tencere seti; hem yemeklerinizin en düşük ısıda bile tam kıvamında pişmesine yardımcı oluyor, hem de ‘Thermo Kapsül Taban’ teknolojisi ile enerji tasarrufu sağlıyor. Geniş tabanları ile çok daha fazla ısı yayılımı sağlayan paslanmaz çelik tencere Lapis, kapsül tabanı sayesinde çok daha kolay ısınıyor ve çok daha uzun sürede soğuyor. Üstelik Emsan Lapis tencere, fırında kullanıma uygun paslanmaz çelik yan saplara ve düz kalın çelik kapağa sahip.

    Termik taban teknolojisine sahip Lapis tencere, boyutlarından büyük alüminyum tabanı ile ısı yayılımını daha çabuk gerçekleştiriyor ve alevin tencere saplarına ulaşmasını engelliyor. En düşük ısıda bile yemek pişirmeyi kolaylaştıran, ısıyı uzun süre tencere içinde tutan geniş Thermo Kapsül Tabanın yanı sıra Emsan Lapis, her tarifi uygulamayı kolaylaştıran tencere içi hacim ve seviye göstergesine de sahip.
    Bulaşık makinesinde de rahatlıkla yıkanabilen Emsan Lapis, yemeklerinizde en iyi sonucu almanızı sağlarken, mutfaklarınızda da enerji kullanımınızı azaltıyor.

    Enerji tasarrufu sağlayan tencere; Emsan Lapis | 15Enerji tasarrufu sağlayan tencere; Emsan Lapis | 16

  • Yılbaşı hediyeniz Bernardo’dan

    Bernardo yılbaşına özel ürünleriyle, sizin ve sevdikleriniz için çok şık hediye alternatifleri sunuyor.

    Yılbaşı davetlerinde kullanılmak üzere yemek takımları, farklı servis serileri, kadehler gibi farklı seçeneklerin yer aldığı zengin ürün gamına sahip Bernardo Mağazaları’nda, ayrıca sevdikleriniz için, mutfak ve sofra üstüne yönelik, şık hediye alternatifleri de yer alıyor.

    Yılbaşı kutlamalarının canlı rengi kırmızının ön plana çıktığı tepsi, kahve takımı, çaydanlık gibi küçük ürünler; sevdiklerinizin, evinde kullanırken sizi tüm yıl boyunca hatırlayacağı küçük detaylar haline dönüşecek..

    Kırmızı Tepsi; 19,50TL
    Siyah Platin çizgili Kahve Takımı; 39TL

    Yılbaşı hediyeniz Bernardo’dan | 19

    Kırmızı Çaydanlık;29,90TL
    Cam Kapaklı Şekerlik;9,50TL
    Çift Camlı Kupa; 14,50TL

    Yılbaşı hediyeniz Bernardo’dan | 20

  • İleri yaştaki kadınlarda infertilite araştırılması

    ANNE OLMAK İÇİN GEÇ KALMAYIN

    Umut Tüp Bebek Merkezi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç.Dr.Ulun ULUĞ
    Kariyer ve ekonomik nedenlerden dolayı çocuk sahibi olmayı erteleyen çiftler, bu kez kısırlık problemleriyle karşılaşıyor ve çok daha büyük bedeller ödemek zorunda kalıyorlar… Bebek sahibi olamamanın getirdiği psikolojik yükün dışında çok daha fazla para harcamak zorunda kalıyorlar” diyor.

    Yaş ve doğurganlık arasındaki ilişki

    Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde çocuk doğurma yaşı daha çok akademik ve profesyonel nedenlerden dolayı giderek geciktirilmektedir; bir çok çift evliliklerinin yerine oturmasını ve bir takım maddi güvencelerin sağlanmış olmasını beklemekte, ayrıca bir çoğu da geç evlenmekte veya ikinci evliliklerini yapmaktadırlar. Kadınlar ise; kariyer ve evliliklerinin rayına oturmasını bekleyerek bebek sahibi olma tarihlerini ertelemektedir.

    Elli yaş ve üstünde doğum yapan kadınlar çok nadir de olsa, ilerleyen yaşla beraber doğurganlıkta belirli bir azalma görüldüğü kesindir. Kadınların üreme dönemleriyle beraber bu azalma kademeli olarak görülmektedir; bu negatif etki 30 yaşın üzerinde başlamakta, 35 ila 40 yaş arasında hızlanmakta ve 45 yaş üzerinde ise doğurganlık neredeyse hiç görülmemektedir.

    Düşük yapma şansı da yaş ile beraber artış göstermektedir; örneğin 25 ila 29 yaş arasında bu oran % 10 iken 40 ila 44 yaş arasında ise % 34’ tür. Ayrıca ilerlemiş yaşla beraber bazı genetik bozukluklar da sıklıkla görülmeye başlamaktadır.

    Doğurganlık neden yaşla beraber azalmaktadır ?

    • En önemli faktör yaşlanmanın diğer organlar üzerindeki etkisi gibi yumurtalıkların yaşlanmasıdır. Ergenlik çağında her kadının yumurtalıklarında yaklaşık olarak 300.000 yumurta bulunmaktadır. Her adet dönemi ile beraber oluşan ve atılan bir yumurtaya karşılık yaklaşık 500 yumurta olgunlaşamamakta ve vücutta emilmektedirler. Yaklaşık olarak 50-55 yaşlarında kadınlar menopoz yaşına geldiklerinde sadece birkaç bin adet yumurta kalmaktadır. Dolayısıyla kadınların üremeye elverişli olduğu yaşlarda, yumurtalıklarında bir yarış devam etmektedir. Bu konuda iki teori vardır; birincisi, en iyi yumurta erken dönemde seçilmekte geriye yarışı kazanamamış yumurtalar kalmakta, diğer bir görüş ise yumurtalıklarda kalan yumurtaların çevresel faktörlere, kimyasal ajanlara daha uzun süre maruz kaldığıdır. Kadın yaşlandıkça yumurtalıklarındaki yumurtalar da yaşlanmakta ve daha az döllenme kapasitesine sahip olmaktadırlar.

    • Muhtemelen yukarıda bahsedilen mekanizma ile yaşın ilerlemesiyle beraber Down Sendromu gibi bir takım genetik hastalıkların ortaya çıkması daha sıklaşmaktadır. Yirmi yaşındaki bir kadında kromozomal bir anormallik görülme olasılığı 1/500 iken 45 yaşında bu oran 1/20’ dir.

    • Jinekolojik enfeksiyon, tüplerde hasar, endometriozis, myom, yumurtlama bozuklukları gibi bir takım problemlerin yaşla beraber görülme olasılığı artmaktadır. Kadın yaşlandıkça bu problemlerin görülmesi daha olası hale gelmekte ve doğurganlığını negatif yönde etkilemektedir.

    • Yaşla beraber cinsel dürtüde (libido)ve ilişki sayısında azalma da görülmektedir.

    • Yaşın, rahmin döllenmiş yumurtayı (embriyo) tutma kapasitesinde azalmaya neden olup olmadığı konusu tartışmalıdır. Ancak azalma olduğu şeklindeki kanıtlar giderek artmaktadır.

    • Yaşlanma sadece kadını etkilememekte, daha az oranda da olsa bile erkekleri de etkilemektedir. Spermi ve cinsel ilişki sayısını etkilemektedir. Ama genel olarak; kadınlarda olduğu gibi erkekler için çocuk sahibi olabilmek için herhangi bir yaş sınırı bulunmamaktadır.

    • İlerlemiş kadın yaşı ile beraber Marfan Sendromu, Nörofibramatozis ve akondroplazi gibi bazı otozomal geçiş gösteren genetik hastalıkların görülme şansı da artmaktadır.

    İleri yaştaki kadınlarda infertilite araştırılması

    • Herhangi bir gecikme olmadan hemen konuyla ilgili bir doktorla görüşmekte yarar vardır.

    • Bazı testler, örneğin adetin 3. günü bakılacak FSH, LH, estradiol ve İnhibin gibi bazı hormonların bakılması yararlı olabilir.

    • Yaşla ilgili olarak düşük yapma ve bazı genetik hastalıklar açısından doktorla konuşmak gerekmektedir. Ayrıca, olası hamilelikte görülebilecek yüksek tansiyon, şeker gibi bazı hastalıklar hakkında da bilgi sahibi olmalısınız.

    Yaşlı kadınlarda infertilite için tedavi seçenekleri

    Menopoz dönemindeki veya menopoza girmiş kadınlar için tedavi seçenekleri oldukça sınırlıdır. Yumurtalıkların uyarılması gibi tedavilere yaşı ilerlemiş kadınlar oldukça zayıf yanıt vermekte ve tüp bebek tedavisiyle bile genç kadınlara göre hamile kalma şansı anlamlı bir şekilde azalmaktadır. Bu konuda yeni geliştirilen ilaçlarla uygulanan yeni tedavi protokolleri de, 40 yaş üstü anne adaylarında daha iyi sonuçlar vermektedir.

    Ek olarak, yaşlı kadınların hamilelikleri ve doğumlarında da bir takım hastalıkların görülme şansı artmaktadır. Yaşlı kadınlarda başarı şansını arttırmak için bazı merkezlerde embriyolara assisted hatching(embriyo zarının inceltilmesi), preimplantasyon genetik tanı gibi bazı laboratuar teknikleri uygulanmaktadır.

    Umut Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç.Dr.Ulun ULUĞ Tup Bebek ile ilgili tum sorularinizi, Kadinlar Kulubu Tup bebek bolumunde cevaplamaktadir. Detaylar icin tiklayin

  • Dermalogica’dan rengarenk erken yılbaşı hediyesi!

    Yeni yıla sağlıklı ve bakımlı bir cilt ile girebilmeniz için Dermalogica Kasım ayında müthiş bir fırsat sunuyor : 1’i nemlendirici olmak üzere 3 Dermalogica ürünü alan herkes farklı cilt bakım ihtiyaçlarına cevap veren çok özel 3’lü yılbaşı setlerine ücretsiz sahip olabilecek.

    Dermalogica yılbaşına özel renkli kutular içinde ürün setleri hazırladı. Üstelik 1’i nemlendirici olmak üzere 3 Dermalogica ürünü alan herkes, bu setlerden dilediğine ücretsiz sahip olabilecek. Dermalogica’nın 3 çeşidi bulunan yılbaşı kutuları farklı cilt bakım ihtiyaçlarına cevap veriyor.

    Kırmızı renkli Precleanse hediye setinde cilt temizliğinin ilk adımı olan Precleanse ürününün orijinal boyu ile tüm cilt tiplerinin kullanabileceği temizleyici Special Cleansing Gel ve tonik Multi-Active Toner’ın seyahat boyları yer alıyor.

    Yılbaşı kutularının ikincisi mavi renkli Gentle Cream Exfoliant hediye seti. Bu kutunun içinde hassas ciltler için özel Gentle Cream Exfoliant’ın orijinal boyunun yanı sıra tüm cilt durumlarının kullanabileceği nemlendirici maske Skin Hydrating Masque ve kuru ciltlere maksimum düzeyde nem ve canlılık sağlayan destekleyici ürün Skin Hydrating Booster’ın seyahat boyları yer alıyor.

    Dermalogica’nın yeşil renkli üçüncü hediye seti olan Intensive Eye Repair, göz bakımı için ihtiyaç duyulan her şeyi içeriyor. Kutunun içinde orijinal boy göz bakım kremi Intensive Eye Repair ile seyahat boy SPF 15 güneş korumalı, ışıltı veren göz bakım kremi Total Eye Care ve göz makyaj temizleyicisi Soothing Eye Make Up Remover yer alıyor.

    Dermalogica’nın bu çok renkli yılbaşı fırsatını kaçırmayın!

    Dermalogica’dan rengarenk erken yılbaşı hediyesi! | 23