Blog

Ağrı kesici ve antibiyotikler ani ölüm riskine yol açabilir

Bazı ağrı kesiciler, ateş düşürücüler ve antibiyotikler, vücutta reaksiyon yaratarak, bir kaç dakika veya saat içinde ani ölümle sonuçlanabilen ciddi alerjik sorunlara yol açabiliyor.

Çocuk Alerji Ve Astım Akademisi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Çocuk Alerjisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nermin Güler yaptığı açıklamada besin, ilaç veya arı zehri gibi alerjiye neden olabilen maddelerin vücuda girmesini takiben bir kaç dakika veya saat içinde aniden ortaya çıkabilen ve ölümle sonuçlanabilen çok ciddi bir hastalık olduğunu söyledi.

Deride yaygın döküntü, kaşıntı, kızarıklık; dilde ve dudaklarda şişlik, nefes almada zorluk, bulantı, kusma ve kan basıncında ani düşme ile kendini gösteren anafilaksi durumunda hastanın hemen sağlık kuruluşuna götürülmesinin hayati önem taşıdığına dikkati çeken Prof. Dr. Güler, bunun alerjik reaksiyonların en ağırı, en hızlı gelişeni ve en dramatik sonuçlar doğurabilen hali olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Güler, ilaç ve gıdaların anafilaksiye en sık yol açan ajanlar olduğunun altını çizerek, “İlaçlardan da en sık Ağrı kesicilerin ve antibiyotiklerin anafilaksiye sebep olduğu bilinmektedir. Bunlar dışında önemli bir anafilaksi nedeni de arı ve diğer böcek sokmalarıdır” dedi.

Prof. Dr. Güler, anafilaksi durumunda hemen tanı konularak tedavinin yapılması gerektiğini, aksi takdirde ölüm riskinin çok yüksek olduğunu ifade ederek, “Eğer klinik olarak tanınması gecikirse ve gerekli dikkat gösterilmezse kalp-damar veya solunum sistemi yetmezliğinden ölüm gerçekleşebilir. Doktorların çoğu, meslek hayatlarının bir noktasında bu en korkutucu tıbbi acil durum ile karşılaşırlar” diye konuştu.

ANAFİLAKSİ ÇOCUKLARDA BESİNLERE BAĞLI NEDENLERLE GELİŞEBİLİYOR
Anafilaksi sıklığının gittikçe arttığını kaydeden Prof. Dr. Güler, şöyle konuştu: “Yanlış tanılar, yetersiz bildirimler ve yanlış klinik kodlamalar nedeni ile değişik toplumlarda farklı sonuç elde edilmektedir. Elimizde bulunan bilgilere baktığımızda ömür boyu görülme hızı yüzde 0,5 ile 3 arasındadır. Sıklık artışının nedenleri bilinmemektedir. Küçük çocuklarda, özellikle besinlere bağlı anafilaksinin beklenenden çok fazla artmakta olduğu görülmüştür. Bu arada maalesef ölümcül anafilaksi vakalarının da artmakta olduğuna inanılmaktadır. Çocuklarda en sık neden genellikle besinler iken, erişkinlerde daha çok ilaçlar sorumlu olmaktadır. Hangi gıdanın en sık anafilaksi nedeni olduğu daha çok bölgeye göre değişmektedir, tüketilen gıdalar farklı olabilmektedir. Böcek ısırıkları içinde ülkemizdeki en önemli etkenler bal arıları ve eşek arılarıdır. Böcek ısırıkları ile gelişen sistemik alerjik reaksiyonların sıklığı çocuklarda yüzde 1 civarındadır ve bu tip anafilaksiler çok erken başlangıç gösterirler.

ÇİFTLİK HAYATI ASTIM ve ALERJİDEN KORUYOR
Çiftlik hayatının alerjiden koruduğunu, bunun çok sayıda yapılan araştırmalar sonucu edinilmiş bir bilgi olduğunu belirten, Prof. Dr. Güler, büyükbaş hayvanların bulunduğu çiftliklerde Yaşayan çocukların astım alerjiden korunduğunu geçirdiklerini söyledi. Küçük çocuklarda, özellikle besinlere bağlı anafilaksinin beklenenden çok fazla arttığını, bunun nedeninin her ne kadar çeşitlilik gösterse de, sıklığının yaşa göre değiştiğini belirtti.

KÖY HAYATI BİR ÜMİT IŞIĞI OLABİLİR
Büyükbaş hayvanların bulunduğu çiftliklerde yaşayan çocukların astım ve alerjiden korunduğunu belirten Prof. Dr. Güler, sözlerine şöyle devam etti: “Çiftlik hayatı alerjiden koruyor. Bu çok sayıda yapılan araştırmalar sonucu edinilmiş bir bilgidir. Bütün araştırmalar da çiftliklerin koruyucu etkisinden bahsediliyor. Hiçbir araştırma hayır korumuyor dememiştir. Ama bu çiftliklerde büyükbaş hayvan yoksa koruyucu etki pek yok. Büyükbaş hayvanların olduğu çiftliklerde onların dışkılarında çıkan o mikroplar çocukların vücutlarına adeta bir antrenman verir ve o zayıf mikroplar insanı hasta edici mikrop değildir ama milyonlarca mikrobun içinde vücut savaşmayı öğrenir ve bağışıklık sistemi alerji yerine doğal ortamla savaşacak bir statü geliştirir ve gelecekteki astımlar alerjiler çiftliklerde büyüyen çocuklarda çok daha az buna gayret etmemiz lazım. Çocuklarımızın yaz tatillerinde ayakları toprağa basacak çiftlik hayvanlarının olduğu yerlere götürülecek. Yeni bir hayat böyle kurulacak yavaş yavaş. Kaybetmekte olduğumuz bazı şeyleri yeniden kazanmaya gayret edeceğiz. Demek ki köy hayatı bir ümit ışığı olabilir.”

30 Nisan 2014
Hasır sepet kurabiye tarifi

Sevdiklerinize küçük bir sürpriz yapmak ister misiniz? Bir fincan çay ikram ederken, fincanın üzerine tatlı ya da tuzlu hamurdan yapacağınız kafes kurabiye ile harika bir görüntü oluşturabilirsiniz.

Malzemeleri:

Milföy Hamuru
1/4 şeker
1 tatlı kaşığı tarçın

Hazırlanışı:

1. Perşömen kağıdın serin, milföy hamurunu bu kağıdın üzerine koyun, üzerine hazırladığınız peynirli harcı koyun.

2.Milföyleri 2 cm şeritler halinde kesip, kafes oluşturacak biçimde şekil oluşturun

3. Yumurta akını sürün üzerine tarçın serpin.

4. 180 derece fırında pişirin ve milföy sepetimiz hazır ellerimize sağlık.

Milföy Kafes Kurabiye Yapımı Canınız tatlı çektiyse, milföy hamurundan yapılan bu tatlıya bayılacaksınız. Bu leziz tatlının yapımı çok kolay, milföy hamurunu, pizza kesici yardımıyla, perşömen kağıdının üzerinde, birer santim şeritler olarak kesin, kafes teli şeklinde yerleştirip pişirin ve misafirinize ikram edin hepsi bu:) Bu tatlıyı yaparken resimlerdeki görsel talimatlardan yararlanmak işinizi kolaylaştıracaktır. Tatlınızı resimde gösterildiği şekilde hasır sepet şeklinde, tel tel kafes biçiminde hazırlardıktan sonra, üzerlerine bir fırça yardımıyla, yumurta akını sürün, ve biraz toz tarçınla şeker serpin. Biz bir bardağın 1/4’i şeker ve 1 tatlı kaşığı tarçın kullandık. 10 dakika boyunca altı kızarana kadar pişirin. Hazırlamasının kolaylığı, pratik yapılışı, ve lezzetli tadıyla, bu tatlı evinizin vazgeçilmezi olacak.

Hasır sepet kurabiye tarifi

Hasır sepet kurabiye tarifi

Hasır sepet kurabiye tarifi

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

30 Nisan 2014
Göbek Yağlarını Eritmenin 15 Yolu

Göbek Yağlarını Eritmenin 15 Yolu yazımız, senelerdir kurtulmak için uğraştığınız, sizi estetik ve sağlık yönünden rahatsız eden, uzman tavsiyelerinden oluşan, karın yağlarından kurtulmanın yollarını bildiriyor.

Karın yağları yalnızca görünüş açıdan problem değil ayrıca bu bölgedeki yağlanmanın mide yanması, diyabet, kalp hastalığı, felç gibi daha pek çok hastalıkla bağlantısı olduğu saptanmıştır. Karın yağlarından kurtulmak sanıldığı kadar zor değildir. Bildireceğimiz Göbek Yağlarını Eritmenin 15 Yolunu uygulayarak bu yağlardan kurtulmak mümkün!

Göbek yağlarından kurtulmak için yapmanız gereken ilk şey, kaç kilo vermek istediğinize karar verip, göbek çevrenizi ölçüp ve hedeflediğiniz santimi belirlemektir. Kilo vermek, özellikle göbek yağlarından kurtulmak çaba ve sabır ister.
Bu hedefe 3 günde varamazsınız, ter dökmek, emek vermek ister. Size bildirdiğimiz Göbek Yağlarını Eritmenin 15 Yolunda bildirilen yöntemleri uygulayarak bu hedefinize ulaşabilirsiniz.Size bildireceğimiz, Göbek Yağlarını Eritmenin 15 Yolunu uyguladıktan sonra, tartılın ve bel çevrenizi mezro yardımıyla ölçün.Bu ölçümler sonucunda kilo vermeye başladığınızı böylece bel çevrenizin daralmaya başladığını göreceksiniz. Azminize bağlı olarak, yaparak 4 haftadan maksimum 6 aya kadar mükemmel bir karına sahip olacaksınız.

Göbek Yağlarını Eritmenin 15 Yolu

Göbek Yağlarını Eritmenin 15 Yolu
Su İçin
İster kilo verip göbek yağlarından kurtulma amaçlı olsun, isterse sağlıklı bir yaşamı sürdürmek niyetiyle olsun su hayattır!
Su içmek hidrasyon sağlar, su sayesinde yediğimiz gıdaları sindiririz, bağırsaklarımız iyi çalışır ve gereksiz kilo alımını önlemiş oluruz.
Size önerimiz, elinizde hep yarım litrelik pet şişeler olsun.
Su içmek için susamayı beklemeyin!
Su tokluk hissi vererek kilo almanızı önleyecek, aldığınız kilolalardan da kısa sürede kurtulmanıza yardımcı olacaktır.
Özellikle mide bölgesindeki yağlardan kurtulmakta soğuk su etkili bir seçenektir. Göbek eriten muhteşem 5 içecekten biri soğuk sudur.
1 hafta devam edin, bir hafta sonunda dahi farkı göreceksiniz.

Göbek Eriten Kürler Listesi Tıklayınız

Alkolden Uzak Durun
Alkol karaciğeri tahrip eder, alkollü içecekler bedenimizin yağ yakma işlevini
çalışmaz hale getirir. Hatta “bira göbeği” diye halk arasında bir terim vardır.
Alkol ayrıca yüksek kalori içerir, ve göbek bölgesinde yağların toplanmasına yol açan en büyük nedenlerdendir. Düz bir karın İçin Fast Foottan uzak durun
Fast Food yiyecekler karın bölgesindeki yağlanmanın en önemli nedenlerindendir.
Yüksek kalori ve yağ içerirler, ve bu yağlar basen gibi, karın gibi bölgelerde toplanır.
Pizza, hamburger, sandviç ekmek, patates kızartması gibi fast food yiyeceklerden uzak durup, yeme seçeneğinizi sağlıklı gıdalardan yana kullanın.
Göbek yağlarından kurtulmaya kesin kararlıysanız, size önerimiz fast food gıdaları hayatınızdan tamamen çıkarın. Tabaklarınız Renklensin!
Renkli sebzelerin, yiyeceklerin, daha sağlıklı olduğunu biliyor muydunuz?
Düşünün havuç, biber, ıspanak, domates, tüm canlı renkteki sebzeleri, yemek için hepsi ne kadar sağlıklı seçimler değil mi!
Göbek yağlarından kurtulmak için tabaklarınızı bu yiyeceklerle renklendirin!
İnce bir bel için en iyi yol, bilimsel olarak yağ yaktığı kanıtlanmış, kepekli tahıllar, esmer pirinç, organik sebze ve meyveler, yağsız süt gibi besinlerle beslenmek, pizza, hambuger, hamur işleri, yağlı etler, şeker oranı yüksek gıdalardan kaçmak.

Yüzün
Bu göbek eritme egzersizlerinden en iyisi ve en zevklisi şüphesiz yüzmektir.
Yaz geliyor, yazın keyfini çıkarıp, bol bol yüzün.
Yalnızca dikkat etmeniz gereken, bu sporu tüm gün yapmadan ara ara dinlenerek yapmak.
Bisiklet sürmek, aerobik, yürüyüş de göbek eritmek için ve kilo vermeniz için etkili egzersizlerdendir.
Size önerimiz, bu egzersizleri kahvaltıdan önce yapın, mideniz boşken yağ yakımının tam zamanıdır. Spor Yapın
Göbek yağlarından kurtulmak için hayatınızı mekik çekerek, egzersiz yaparak geçirmek zorunda olduğunuzu düşünüyorsanız, bu tam olarak doğru değil.
Tempolu yürüyüş, koşu, ağırlık kaldırma vb egzersizleri aşırıya kaçmadan yapmakta formda kalmanız, göbek yağlarınızdan kurtulmanız için etkilidir.
Yapmanız gereken spora devam ve beslenmenize dikkat etmek, bunları yaşam biçimi haline getirirseniz, göbek yağlarından kurtulup, bir daha da böyle bir sorunla karşılaşmazsınız.
Ağırlık kaldırma egzersizlerinde olduğu gibi, ağırlık kaldırmanıza gerek kalmayan bisiklet sürmek, kürek çekmek gibi sporı yaparakta göbek yağlarınızı eritmeniz mümkün.
Bu tarz uygulamalar ve bazı yoga türleri, karın yağlarınızdan kurtulmanızı ve yaşamınızı sağlıklı sürmenizi sağlayacaktır.

Stresten Uzak Durun
Bunu şaşırtıcı bulabilirsiniz, fakat stres kilo almakta, özellikle inatçı göbek yağlarında etkili bir faktördür.
Stres olduğunuzda, metabolizmanız bundan kötü etkilenir ve işlemesi yavaşlar.
Stresten kurtulma yollarıyla, bu kötü durumun önüne geçebilirsiniz. Göbek Eriten Hap Diye Birşey Yok!
Bilimsel ve biyolojik bir gerçek var ki, yalnız tek bir yöntemle kas yapıp, yağlarınızdan kurtulamazsınız, buna göbek çevresindeki yağlarda dahildir.
Göbek eriten hap, karın yağlarını yok eden muhteşem ürün diye piyasaya sürülen şeyler aldatmadan başka bir şey değildir.
Göbek yağlarından kurtulmak için yapmanız gereken yalnızca yediklerinize dikkat etmek ve spora devam etmek. Gerçekten işte bu kadar basit:) Yavaş yiyin, Yiyecekleri çok çiğneyin
Yavaş yiyin ve lokmaları çok çiğneyin, böylece az kalori alacaksınız.
Peki bu nasıl mümkün oluyor?, beynimize doyduğumuza dair sinyal yiyecekleri yedikten 20 dakika sonra gidiyor.
Yavaş yemek, otokontrollü yemektir, ne zaman durmanız gerektiği konusunda sizi yardımcı olur.
Bu durum ayrıca yiyeceklerin iyi sindirilmesini sağlayın, bağırsakların düzenli çalışmasıyla, kilo vermeyi kolaylaştırır.

Aç Kalarak Göbekten Kurtulamazsınız!
Aç kalmak yağların yakımına etki etmez! Aldığınız kalori oranını düşürün, doğru beslenin ve sağlıkla istediğiniz fiziğe kavuşun.
Kendinizi aç bırakıp göbekten kurtulmaya çalışmak son derece sağlıksızdır, tehlikelidir ve bu yol hiç bir işede yaramaz.
Metabolizmanızı baltalayıp, diğer sağlık sorunlarına yol açar.
Hatta kesinlikle sabah kahvaltı etmiyim, öğleni yemiyeyim göbekten kurtulayım diye düşünmeyin, size bildirdiğimiz önerileri yapın kısa sürede göbekten kurtulacaksınız. Sodadan Uzak Durun
Bir şişe soda, büyük bir muzdan daha fazla kalori içeriyor, ve besleyici değeri hiç yok.
Bu kalorilerin toplanma yeride bel bölgesidir.
Soda yerine kalorisi düşük meyve suları içmenizi öneririz.

Su İçin!
Susayıp, su içmeden sofraya oturursanız, daha çok yemek yersiniz.
Garip değil mi? Fakat bu bilimsel bir gerçektir.
Bu nedenle yemek yemeğe başlamadan, bir bardak soğuk su için, bir kaç dakika sonra yemeğe geçin.
Bunun ne kadar etkili olduğunu, göbek yağlarınızdan kurtulduğunuzda göreceksiniz.
Deneyin, pişman olmayacaksınız. Sporu Hayat Felsefeniz Yapın
İstediğiniz vücudu yaptıktan sonra, kendini salıp, yan gelip yatmamalı.
Sporu hayat boyu yaşam biçimi yapmalı, akıllı beslenmeden vazgeçmemelidir.
Egzersizle, doğru beslenme şartlarına uyarak, güzel, fit bir fizik elde ettikten sonra kendimizi salarsak, bu güzel fiziğimiz kısa sürede hayal olur gider.
Şunu baştan kabul edelim, düzenli egzersiz yapmadan, karın yağlarından kurtulmak imkansızdır. Tuz Alımını Azaltın
Tuzun aşırı tüketimi vücudun su tutmasını sağlar. Bu karnımızın şişirilmiş görünmesini sağlar.
Yemeklerinize tuz eklemenize gerek yoktur, çünkü günlük besinlerimizden bize lazım olan, yeterli tuzu alabilirsiniz.
Ayrıca, abur cuburlarda tuz oranı yüksektir, göbek yağlarından kurtulmak için bu gıdalardan uzak durmalı.

Öğün Atlamayın
Kahvaltı yapmamak, göbekte yağ birikmesinin bir numaralı nedenlerindendir.
Saatlerce aç kaldığınızda, bedeniniz uyku moduna geçer.
Bu durum metabolizmanınızı enerji az harcamak konusunda uyarır ve az kalori yakmaya başlarsınız.
Çoğu diyetisyenin tavsiyesi, sabah kahvaltınızı sağlam yapın. Hatta yağlarınızdan özellikle göbek yağlarından kurtulmak için, tavsiye edilen,“sabah krallar gibi beslen, öğlen bir prens kadar dikkatli ye, akşam ise bir fakir sofrası kurmaya çalış”

30 Nisan 2014
Kemah Köfte Tarifi

Kemah Köftesi nasıl yapılır? Kemah Köfte malzemeleri nelerdir? Kemah Köfte Tarifi…

Malzemeleri:
1 kg kıyma
1.5 bayat ekmek
2 yumurta
3-4 soğan
Tuz, karabiber
Yarım demet maydanoz
Un
Sıvı yağ

Kemah köfte yapılışı:
Köfte için kıyma, yumurta, ıslanmış ekmek içi, rendelenmiş soğan, baharatlar ve ince kıyılmış maydanoz derin bir kaba alınıp iyice yoğurulur. Köfte harcından parçalar alınıp parmak şeklinde yuvarlanır. Una bulanıp bol yağda kızartılır.

29 Nisan 2014
2014 Tüp bebek fiyatları ne kadar?

Tüp bebek tedavi merkezleri kişilere uyguladıkları tedavi karşılığında hastalardan değişen fiyatlar almaktadır. Tüp bebek tedavisi hastalar hem maddi, hem manevi açıdan fedakarlık gerektiren bir süreçtir. Neredeyse 100 çiftten 15 tanesinin yardımcı üreme tedavisi olarak tüp bebek uygulaması yaptırmak durumunda olduğunu düşünülürse, bunun birçok insanı ne kadar çok ilgilendirdiği anlaşılabilir.

Tüp bebek tedavileri maliyetleri yüksek tedavilerdir. İlaçların fiyatları, merkezlerin kişiye sunduğu imkanlar, doktorların deneyimleri ve geri kalan her şey tedavinin maliyetini arttırmaktadır. Ve her merkeze göre bu değişmektedir. Bundaki en önemli etken, merkezlerde uygulanan teknoloji farklılıkları ve hastanenin hastaya gösterebileceği imkanlardır.

2014 yılında tüp bebek maliyeti değişti mi?

Tüp bebek tedavisinin maliyeti bu sene, yani 2014 senesinde de geçmiş senelere nazaran büyük bir artış göstermemektedir. 2014 yılının en büyük farklı SGK’dan tüp bebek tedavi raporu alan hastalar için oldu. Önceleri SGK’dan tüp bebek raporu alan hastalar, kliniklere 800 tl ile 1500 tle arası bir fark ödemekteydi. Fakat 2013 senesinin sonunda özel hastanelerinin ücret farkı %200′ye çıkabilecek kadar ücret farkından dolayı fark ücreti 2500 tl olmuştur. Özel tüp bebek tedavi kliniklerinde ücretli hasta maliyeti 4000-5500 tl arası değişebilmektedir.

İlaçlar, testler gibi ek ihtiyaçlar da eklendiği bu fiyat 6000-9000 tl’ye kadar çıkabilmektedir.Ultrason muayenesi, yumurtalıkların takip edilmesi için 2-3 kere yapılır. Yumurta takibi de yumurtaların özel kataterlerle kısaca OPU uygulanarak alınması tüp bebek fiyatlarının içinde dahil olan hizmetlerdendir. Buna, yumurtaların laboratuvar ortamında döllenmesi (IVF), döllenen embriyoların anne adayının rahmine transfer edilmesi de dahildir.

Devletin 2014 yılında tüp bebek tedavisine desteği ne kadar?

Tüm Dünya’da çok yaygın şekilde uygulanan tüp bebek tedavisi maliyeti, kimi ülkelerde 10 bin dolar kadar tutabilmektedir.Ancak Türkiye’de tüp bebek tedavisi ücret merkezden merkeze değişebilse de genellikle ve yaklaşık olarak 3 bin tl kadardır. Tedavide kullanılan ilaçlarla da beraber bu fiyat 5 bin tl gibi bir fiyatla tamamlanabilir. Adaylar eğer sağlık güvencesine sahip ise, bağlı olduğu kuruluştan faydalanabilir. Fakat öncelikle adayların sağlık bakanlığına bağlı olan bir kurumdan tüp bebek tedavisine uygun olduklarını gösteren bir rapora ihtiyaçları vardır.

Sağlık kurumundan raporu olan adayların bağlı oldukları kurum tüp bebek tedavisi masraflarının 1.120 TL kadar bir kısmını karşılayarak adaylara yardımcı olabilmektedir.Tüp bebek uygulaması bittikten sonra tüp bebek tedavisi için alınan uygunluk raporu sayesinde bağlı olunan kuruma bildirilerek kurumun üstlenmiş olduğu miktar adaylara geri ödenir. Şayet, baba adayında sperm bulunamamış ve bu sebeple cerrahi işleme gerek duyulmamış ise, uygulamanın ücreti yine kısmi bir şekilde adayın bağlı olduğu kuruluş tarafından ödenir. İlaçların maliyeti ise, anne adayı tedavi sırasında ilaç kullanmış ise, ilaç raporu sayesinde bağlı olunan kuruma gidilerek ilaç ücretinin %80 kadar bir miktarını geri alabilme şansına sahiptir.

Tüp Bebek Tedavileri SGK Tarafından Nasıl Karşılanır?

SGK tarafından tüp bebek maliyetlerinin bir kısmı karşılanmaktadır. Tüp bebek yöntemi, bazı şartların yerine getirilmesi halinde SGK tarafından karşılanmaktadır. Bunlar:

Yapılan tıbbi tedaviler ardından normal şekillerde bebek sahibi olamadığının ve yalnızca yardımcı üreme tedavi yöntemleri sayesinde bebek sahibi olabileceğine ilişkin sağlık kurulu raporu olması.

Anne adayının 23 yaşını doldurmuş, 40 yaşından gün almamış olması,

Tedavinin uygulandığı merkezin Sağlık Kurumu ile sözleşmeli olması,

En az 5 yıldır genel sağlık sigortalısı ya da bakmakla sorumlu olunan kişi olup, 900 gün genel sağlık sigortası prim gün sayısının olması

Son 3 yıl içinde diğer tedavi yöntemlerinden netice alınamamış olduğunun kurumla sözleşmeli sağlık hizmeti sunucusu sağlık kurulları tarafından belgelenmesi, kanıtlanması.

gibi şartlar yerine getirilerek gerekli kuruluşlardan rapor alınabilir, maliyetin karşılanması sağlanabilir.

29 Nisan 2014
Koltuk Altı Kararmasından Kurtulma Yolları

Koltuk Altı Kararmasından Kurtulma Yollarında bildirilen önerilere uyarak en kısa zamanda bu sorundan kurtulacaksınız.

Koltuk altı kararması bayanlar için özellikle yaz aylarında çok rahatsız edici estetik bir görüntüdür. Yaz yaklaştıkça çoğu kadın koltuk altı kararmasına nasıl bir çözüm bulabilirim telaşına girer.Fakat hiç üzülmeyin!
Koltuk Altı Kararmasından Kurtulma Yollarında bildirilen önerilere uyarak en kısa zamanda bu sorundan kurtulacaksınız.

Koltuk Altı Kararmasından Kurtulma Yolları

Doğal Tedavi Uygulayın
Koltuk altı kararmanız tıbbi nedenlerden değilse, size önerimiz bitkisel tedavi yöntemlerini denemeniz. Bazı sebze ve meyvelerin asit oranı yüksektir, antibakteriyel ve antiseptiktirler, bu özellikleriyle cildinizin tonunu açılmasını doğal olarak gerçekleştirirler.Özelikle patates, salatalık ve limon koltuk altınızdaki kararmalardan kurtulmanızda büyük yardımcınız olacaktır.
Patates
Çiğ patatesi ince dilimler halinde kesin ve koltuk altınızda kararmış bölgeye bu patetesi sürün.
Patatesin suyunu katı meyve sıkıcağında sıkıp suyunu çıkarıp, koltuk altını çıkarmakta önerilebilir.
Bu patates suyunu koltuk altınıza sürün ve 10 dakika sonra durulayın.
Salatalık
Patateste olduğu gibi salatalık dilimini veya suyunu bu bölgeye sürebilirsiniz.
Salatalık suyuna bir kaç damla limon suyu ekleyerek yaparsanız karışım daha etkili olur.
Yarım saat cildinizde tutun ve durulayın.
Limon
Kalın bir dilim limonu koltuk altınızda 10 dakika süreyle tutun, limon burdaki ölü hücrelerden kurtulmaya ve cilt tonunun açılmasına sebep olur.Ardından bu bölgeyi yıkayıp, durulayın. Limon kurutucu etki yapabilir, isterseniz bu uygulamanın ardından nemlendirici kullanın.
Limonu dilim olarak tutmak zor geliyorsa, bir kaseye biraz zerdeçal, yoğurt, bal ve limon suyu ekleyin ve bu karışımı koltuk altınıza sürün, 10 dakika sonra durulayın.

Koltuk Altı Kararması Nasıl Giderilir? Tıklayınız

Peeling Yapın
Koltuk altı kararmasının bir nedeni de bu bölgede ölü hücrelerin birikmesidir.
Size önerimiz bu rahatsız edici görüntüden kurtulmak için peeling uygulayın.
Size bir kaç peeling önerimiz olacak.
Şeker:
1 kase esmer şekeri, 3 yemek yaşığı zeytinyağı ile karıştırın.
Duş alırken, bu karışımı nemli koltuk altı bölgenize uygulayın.
Bir kaç dakika sonra durulayın.
Bu uygulamayı haftada 2 kez yapmanızı öneririz.
Karbonat:
Karbonatla suyu karıştırıp, hamur gibi kalın bir maske hazırlayın.
Bu maskeyi koltuk altınıza sürüp, bölgeyi ovalayın, ardından yıkayıp durulayın.
Bu uygulama cildinizi ölü hücrelerden kurtarıp, ten renginizi açacaktır.

Koltuk Altı Kararması Nasıl Geçer? Tıklayınız

Karbanot ve Gülsuyu Karışımı
Karbonatla gülsuyunu kalın bir maske elde edecek şekilde karıştırın, ardından bu maskeyi koltuk altı bölgenize uygulayın.
Bir müddet sonra ılık su ile durulayıp, koltuk altınızı kurulayın.
Bu uygulamaya koltuk altı renginiz açılana kadar devam edin.
Portakal
Portakal kabuklarını güneşe koyun kurusun.
Bu karışımı rendeleyin, içine süt ve gülsuyu ekleyin
Koltuk altı bölgenize uygulayıp, 10-15 dakika bekleyin.
Ardından soğuk suyla cildinizi durulayın.
Bu uygulama koltuk altı bölgenizi ölü hücrelerden arındıracak ve beyazlatacaktır.
Pomza taşı;
Koltuk altı bölgenize siyah kötü görüntüden kurtulmak amacıyla, eczanelerden, aktardan temin edebileceğiniz, pomza taşından faydalanabilirsiniz.
Yapmanız gereken taşı iyice ıslatmak ve koltuk altı bölgenize sürmektir.
Bu uygulama koltuk altınızı ölü hücrelerden kurtarıp, beyazlatacaktır. Sıvı Tedavi Uygulayabilirsiniz.
Koltuk altı kararmasından kurtulmanız için deva çok yakındadır, mutfağınızda hatta buzdolabınızda mevcuttur.
Size önereceğimiz bu gıdalar sayesinde koltuk altı kararmasından kurtulmakla kalmayacak bu bölgenin yumuşamasını ve canlanmasını da sağlayacaksınız.
Süt:
Süt içeriğindeki yağ asitleri ve vitaminler sayesinde koltuk altı bölgenizdeki kararmadan kurtulmada çok etkili bir devadır.
2 yemek kaşığı süt, 1 tatlı kaşığı kor ve 1 yemek kaşığı unu karıştırın.
Koltuk altlarınıza uygulayıp, 15 dakika sonra soğuk su ile durulayın
Bu uygulama cildinizi yumulatıp, rengini açacaktır.
Sirke
Sirke ile pirinç ununu karıştırıp hamur haline getirin. Sıcak bir duştan sonra bu karışımı koltuk altına uygulayıp, 15 dakika sonra ılık su ile durulayın.
Hindistan cevizi yağı
Hindistan cevizi içindeki E vitamini ile, koltuk altı cildinizdeki kararmadan kurtulmak için size yardımcı olur. Size önerimiz her gün, koltuk altlarınızın rengi açılana kadar bu uygulamayı yapın.
Banyodan önce bu yağı sürün ve cildinizde 10-15 dakika kalsın.
Yumuşak bir sabun ve ılık su ile bölgeyi durulayın.
Hindistan cevizinin diğer faydasıda doğal bir deodarant olmasıdır. Beyazlatıcı Maske Yapın;
Nohut unu, yoğurt, limon ve biraz zerdeçal karışımı koltuk altı kararmasından kurtulmanın mükemmel yoludur.
Bu karışımı bölgeye uygulayın ve en az 30 dakika bekleyip, ılık suyla durulayın.
Bu karışımı haftada 2 kez uygulayın.
Kısa zamanda koltuk altı kararma sorunundan kurtulduğunuzu göreceksiniz. Epilasyon Kararma Yapabiliyor!
Koltuk altı kararmasının en sık nedeni epilasyon ve ağda uygulamasıdır.
Size önerimiz, bildirdiğimiz işlemleri yapıp kararmadan kurtulduktan sonra, koltuk altı
bölgeniz için jiletle temizliğinizi yapmanız. Doğal Roll On Kullanın
Deodarantlar, roll onlar kimyasal içeriklerinden, koltuk altı renginizi değiştirip,kararmalara neden olabilir.
Bitkisel deodarantlar, roll onlar kimyasal madde içermediğinden bu gibi sorunlarla karşılaşmazsınız. Dermatoloğa Gidin
Şayet alternatif tedavi diye bilinen bitkisel maskeler deneyip sonuç alamadıysanız, bir
cildiye uzmanına görünün.
Acanthosis nigrikanslı rahatsızlığında, koltuk altına uygulayacağınız doğal maskeler sonuç vermeyecektir.
Bu rahatsızlık obezite veya hormon kaynaklı olabilir. Diyabet hastalarında sık görülür.
Acanthosis nigrikans rahatsızlığının diğer nedenleri arasında addison hastalığı,
hipofiz bezi bozuklukları ve aşırı büyüme hormonu salgılanması gibi sebepler yer alır. Beslenme Alışkanlıklarınızı Değiştirin
Eğer sorununuz diyabet kaynaklıysa, nişasta ve şeker alımını sınırlamak,
koltuk altı kararmasından kurtulmakta size yardımcı olacaktır. Doğum Kontrol Haplarının Yan Etkisi
Koltuk altı kararmasının bir nedeni de kullandığımız doğum kontrol haplarının yan etkisi olabilir.
Doğum kontrol haplarını bırakıp, alternatif başka korunma yöntemine geçtiğinizde bu durumdan kurtulduğunuzu göreceksiniz. Hidrokinon İçeren Kremler Çözüm Olabilir
Cildiye doktoruna yazdıracağız, hidrokinon içeren cilt kremleri sayesinde bu sorundan kurtulabilirsiniz.
Piyasada bulunan beyazlatıcılar ağır kurşun içerebiliyor, bu nedenle size tavsiyemiz
tıbbi kremlerde çözümü aramalısınız. Elektroliz Lazer Tedavisinden Vazgeçin
Tüm kadınlar, özellikle koyu tenli kadınlar elektroliz lazer uygulaması kaynaklı cilt kararmasıyla karşılaşabiliyorlar.
Şayet lazer tedavisine başladınız ve koltuk altında kararma meydana gelmeye başladıysa size önerimiz hemen tedaviyi kesin, böylece cildinizin daha fazla kararmasından kurtulabilesiniz.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

29 Nisan 2014
Babetler sanıdlığı kadar masum değil!

Dr. Dilek Koç Yılmaz, yanlış ayakkabı seçiminin tüm vücut için zararlı olduğunu söyledi.

Acıbadem Ankara Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Dilek Koç Yılmaz, yanlış ayakkabı seçiminin tüm vücut için zararlı olduğunu söyledi.

Ayakların doğal bir mühendislik harikası olduğunu belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Dilek Koç Yılmaz, “Ayaklar 26 kemik, 33 eklem, 107 ligamen ve 19 kastan oluşan en komplike uzuvlarından biri ve insan vücudunun tüm ağırlığını taşımakla görevli. Bu nedenle ayaklarda görülen sağlık sorunları beraberinde diğer bölgelerindeki sağlık sorunlarını da getirebiliyor. Gün içinde ergonomik olarak yanlış tercih edilen ayakkabılar giymek; sırt ve kalça ağırlarından kireçlenmeye kadar birçok sağlık sorununa yol açabiliyor” ifadesini kullandı.

Yanlış ayakkabı seçiminin neden olduğu sorunlara dikkat çeken Dr. Yılmaz, yaşanan sorunları şöyle sıraladı:

– Duruş Bozukluğu: Yüksek topuklar vücudun ağırlık merkezini öne doğru iterek bel ve kalçanın normal duruşunu bozuyor, bel kavisi artıyor. Bu durum da bel ve kalça kaslarında aşırı gerginlik ve ağrı oluşmasına yol açıyor.
– Diz ve Bacak Ağrısı: Yüksek topuklu ayakkabılar giyildiğinde vücut ağırlığı öne kayıyor ve dizlere aşırı yük biniyor. Bu da beraberinde diz ağrısına ve zamanla diz ekleminde kireçlenmelere yol açabiliyor. Ayrıca topuklu üzerinde daha çok kasılan baldır kasları bir süre sonra bacak ağrılarını da beraberinde getiriyor.
– Aşil Tendon Kısalığı: Topuk ne kadar yüksek ise ayağın ön kısmı öne doğru o kadar çok bükülüyor ve aşil tendonunu kısaltarak ağrılara yol açabiliyor.
– Topuk Tümseği: Yüksek topuklu ayakkabıların sert arka kısımları ya da kayışları zamanla topuğu tahriş ederek “Haglund Deformitesi” denilen ve topuk arkasında yer alan kemiğin büyümesine neden oluyor.
– Ayak Ağrısı ve Ayak Bileği Yaralanmaları: Yüksek topuklar vücut ağırlığını dengeli dağıtamıyor ve uzun süreli giyilmesi sonucu parmak diplerinde “metatarsalji” denilen eklem ağrıları ortaya çıkıyor. Ayrıca yüksek topuklar dengenin bozulmasına yol açtığından düşme riskini arttırarak bilek yaralanmalarına davetiye çıkarabiliyor.
– Bunyon Oluşumu: Önü dar ayakkabılar, başparmakta ağrılı kemik büyümesine, başparmağın iç taraftaki diğer parmaklara doğru eğilmesine neden olabiliyor ve şekil bozukluğu ortaya çıkabiliyor.
– Morton Nöroma: Yüksek topuk ve önü dar ayakkabılar 3. ve 4. parmaklar arasında yer alan sinir dokusunda kalınlaşmaya yol açarak parmaklarda ağrı ve uyuşukluğa neden olabiliyor.
– Çekiç Parmak Deformitesi: Parmak önü dar ayakkabılar, küçük parmakların orta eklem hizasında bükülmelerine yol açıyor ve sonucunda parmaklar, ayakkabı giyilmese bile bükülü kalıyor. Bu da çekiç parmak görünümüne yol açar.
– Tırmak Batması: Burnu dar ayakkabılar tercih edildiğinde baş parmaklarda tırnaklara sürekli baskı uygulandığından zamanla tırnak batması sorunu ortaya çıkabiliyor. Bununla birlikte nasır, mantar gibi diğer sorunlar da gözlenebiliyor.

Babetler sanıdlığı kadar masum değil!

Dr. Yılmaz, babet ayakkabıların yüksek topukluların tersine ayağa binen yükü öne değil topuğa kaydırarak burada yüklenmeye neden olduğunu ve topuktaki baskı, bilek ve kalça ağrılarına yol açabildiğini ifade etti. Dr. Dilek Koç Yılmaz, babetlerin dış taban kısmının çok ince olduğunu, bu nedenle zeminden gelen darbeleri engelleyemediğini belirterek şunları söyledi:

“Zemin ile ayak arasında kalın bir tabakanın olmaması ayak travmalarını beraberinde getiriyor. Normalde ayakkabıların taban ve sırt kısımları, ayakların yayılmasını önlemek ve yük dağılımını desteklemek için daha sert ve ergonomik bir yapıda üretilmeliler. Ancak babetlerde böyle bir destekleyici bölge bulunmuyor. Bu yüzden babetler uzun süre giyildiğinde yürüyüşte şekil bozukluğu, ayak tabanında yayvanlaşma ve düztabanlık gibi ayak deformasyonlarına neden olabiliyor.”

Dr. Yılmaz ideal ayakkabı ile ilgili önerilerini ise şöyle sıraladı:

– İdeal topuk yüksekliği 2-5 cm arası olmalı.
– Ayakkabıların burun kısmı yuvarlak ve geniş olmalı, parmaklar yeterince rahat hareket edebilmeli.
– Sentetik materyallerden yerine doğal deriden yapılmış, hava sirkülasyonu olan ayakkabılar tercih edilmeli.
– Ayakkabının büyüklüğü en uzun parmağa göre seçilmeli.
– Eğer babetlerin rahatlığından vazgeçilemiyorsa, içine yumuşak bir destek konulmalı ve ayak kavisi desteklenmeli.
– Dolgu topuklarda ön ve arka kısmın eşit olması durumunda sorun yaşanmıyor ancak yine de dolgu kalınlığı 10 cm’yi geçmemeli. Aksi takdirde ayak yerden çok yükseliyor ve yaylanma bozulduğu için diz ve bel ağrıları gözleniyor.
– Günün çoğunluğunu ayakta geçirenler için en ideal ayakkabı, bağcıklı yürüyüş ayakkabılarıdır. Bunlar; darbe emici tabanlı, geniş, içi pet ile desteklenmiş ve yüksekliği 2 cm’den fazla olmayan modeller olmalı.

Dr. Yılmaz, yüksek topuklu ayakkabılar konusunda ise şu önerilerde bulundu:

– Yüksek topuklu ayakkabıları kısa süreli giyin.
– Yürürken dik durun ve karın kaslarınızı sıkın. Bu hareket, vücudunuzu topukların hizasına getirerek ağırlık merkezinizi geri kazanmanızı sağlar.
– Ayakkabı içine yumuşak bir destek koyarak diz ve kalçalara yük binmesini önleyebilirsiniz.
– Ayakkabı içine yumuşak bir destek koyarak diz ve kalçaların etkilenmesini önleyin.
– Topuk eğiminin az olmasına dikkat edin ve kalın topukları tercih edin.
– Baldır kaslarınız ve ayaklarınız için germe egzersizleri yapın; bir basamak kenarında çıplak ayakla topuklarınız dışarıda kalacak şekilde ağırlığınızı parmak uçlarınıza vererek durun ve sonra topuklarınızı yere doğru bırakın. Ayrıca yere bir kalem koyun ve ayak parmaklarınızla kalemi alıp bırakın. (İHA)

29 Nisan 2014
Erkeklerin Evlenmek İstediği 12 Kadın Tipi

Her erkek er ya da geç evlenmek bir yuva kurmak ister. Erkeklerin evlenmek istediği kadınların özellikleri nedir diye duyduğunuzda bu göreceli her erkeğin düşüncesi farklı diye düşünebilirsiniz, fakat bu yazımız genelgeçer doğrular üzerine, yani ortalama her erkeğin birlikte bir ömür geçirmek istediği kadının özelliklerini bildiriyor.Erkeklerin Evlenmek İstediği 12 Kadın Tipi her erkeğin ideal eş olarak gördüğü kadınların vasıflarını bize bildiriyor.

Erkekler evlenmek istediği kadının buna değecek bir kadın olduğuna inanmak ister, evlenirsem mutsuz olur muyum düşüncelerinin aklını kemirmeyeceği özelliklere sahip olması erkekler için mühimdir.
İşte erkeklerin en çok evlenmek istediği kadınların genel özellikleri;

Erkeklerin Evlenmek İstediği 12 Kadın Tipi

Güzel Olan
İstisnasız her erkek güzel olan, erkeğin bakınca beğendiği, bakmaktan keyif aldığı kadınla evlenmek ister.
Erkeklerin genetik kodlarında güzele karşı bir meyil ve onla olma arzusu vardır.
Evliliklerinde de erkeklerin talebi en güzelini seçip, onla evlenmektir.

Seven Kadın
Bu her erkeğin evlenmek istediği kadında aradığı özelliktir.
Erkek sevildiğini hissetiğinde, bedeninde endorfin salgılanmaya başlar, sevilme hissi onu mutlu eder.
Erkekler kadınların tahmin ettiklerinden çok daha fazla ilgiye, sevgiye, şefkate, muhtaç canlılardır.
Hiç bir erkek kendisini seven bir kadına karşı kayıtsız kalamaz.
Onları koşulsuz, yalnızca o olduğu için seven kadın, erkeği mest edecektir.

Çocukları Seven
Erkekler çocukları, bebekleri seven, şefkatli bir kadınla beraber olmak isterler.
Bu kadınların kendi çocuklarına da iyi bakacaklarını düşünürler.

İyi Yemek Yapan
Halk arasında popüler bir söz vardır, erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer, çok dile getirilen bu sözün doğruluk payı büyüktür.
Güzel yemek yapan kadın her erkek için cezbedici bir özellik diyebiliriz.
Bu yemekleri güzel bir sunumla ve ona özel olduğunu bildirerek hazırlarsanız, bu erkeğinizin gönlünde büyük yer edinmenizi sağlayacaktır.

Özgüvenli Olan
Hangi erkek özgüveni yüksek, ayakları yere sağlam basan kadınla evlenmek istemez ki?
Kendini yetiştirmiş, iyi vasıflarda, aklı başında bir kadın erkeklerin istediği rol model kadındır.
Fakat erkeğin kendine yeterince güveni yoksa bu kadınla evlenmek istemeyebilirler.

Sevdiklerini Seven Kadın
Çoğu erkeğin, evlenme tercihinde en çok önem verdikleri konulardan biri evleneceği kadının aile onayından çıkması, yani erkeğin aile bireyleri tarafından sevilen ve uygun görülen bir kadın.
Böyle bir kadınla evlenmek, erkek için vicdanen rahat olmak demektir.
Erkekler, özellikle anne babalarının evlilik konusundaki fikirlerine, onların öngörülerine çok inanırlar, ne kadar sevseler de, anne babalarının sevmediği bir kadına karşı içlerinde acaba yanlış kadınla mı evleniyorum diye soru işareti kalır.

Özel Alana Müdahale Etmeyen
Erkekler kendilerini boğmayan, yaşam alanına çok müdahele etmeyen kadınları evlenmek için daha uygun bulurlar.
Onlarında bir özeli olduğunu, heran kadınla vakit geçirmek istemediklerini bilen ve anlayan kadın, istedikleri kadın budur.

Onu Takdir Eden Kadın
Erkeklerin evlenmek istediği kadınların en önemli vasıflarından biri, onun fiziksel özelliklerini, yeteneklerini takdir edip, dile getiren kadındır.
Bu kadının yanında erkekler beğenilme egolorunu tatmin edip, kendilerini mutlu hissederler.
Beğenilmenin verdiği keyfi yaşatan, kendisinin özelliklerini seven kadının yanında olmak isterler.

Kafa Ütülemeyen Kadın
Çok konuşan, sürekli birşeyler anlatan kadın erkeği yorar ve ondan uzaklaştırır.
Erkekler yerli yerinde konuşan, onu dinlediği zaman keyif aldığı kadını ideal eş olarak görür.

Temiz Kadın
Evi temiz ve düzenli olan kadın istisnasız her erkek için çok önemli, hatta zaruri olması gereken bir kadındır.
Hiçbir erkek pis, tembel bir kadınla evlenmek istemez.
Yalnız bu temizlik konusunda aşırıya kaçıp titizlik derecesinde olan kadın da adamı kendisinden uzaklaştırır.

Ten Uyumu Olduğu Kadın
Erkekler için hatta tüm canlılar için dokunmaktan, onla olmaktan zevk aldığına yakın olmak isteği vardır.
Hatta çoğu erkek sırf ten uyumu olduğu fakat anlaşamadığı kişiyle evlenmeye karar verebiliyor, yani tensel uyum bu kadar önemli.

Olduğu gibi kabul eden kadın
Erkekler artısıyla eksisiyle kendilerini olduğu gibi kabul eden, değiştirmeye çalışmayan kadınla olmak isterler.
Mükemmeliyetçi kadınlar erkekleri yorar, ondan uzaklaştırırlar.
Mümkün mertebe uyumlu, sorun çıkarmayan kadın erkeğin aradığı kadındır.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

29 Nisan 2014
Hızlı Hamile Kalmak İçin 9 Öneri

Hızlı Hamile Kalmak İçin 9 Öneri yazımızdaki uzman tavsiyelerine uyarak, çocuk olma şansınızı artırabilir, anne ve baba olmanın keyfini yaşayabilirsiniz.

Hamile kalamamak, çocuk sahibi olamamak günümüzde kadınların en önemli sorunlarından biri.
Hamile kalma şansını etkileyen pek çok faktör vardır. Hızlı Hamile Kalmak İçin 9 Öneri yazımızdaki uzman tavsiyelerine uyarak, çocuk sahibi olma şansınızı artırabilir, anne ve baba olmanın keyfini yaşayabilirsiniz.

Hızlı Hamile Kalmak İçin 9 Öneri

Düzenli Seks
Uzmanlar düzenli seksin çocuk sahibi olma şansınızı artıracağını bildiriyor.
Sık birliktelikle kadının bağışıklık sistemi spermlere alışıyor ve kadının döl yatağında spermlerin tutunması daha kolay hal alıyor.
Düzenli seksle bağışıklık sistemine alışan kadın vücudu, yumurtayla dölenmeyi sağlıyor.
Bu sayede sorunsuz bebek sahibi olunabiliyor.

hamile kalmak istiyorum

Sigarayı Bırakın
Sigara içmek özellikle hamile kalmak isteyen kadınlar ve evlat sahibi olmak isteyen erkekler için kaçınılması elzem şeylerdendir.
Sigara bedenin oksijen alımını düşürerek, kanın oksijenle beslenmesini önlüyor,
bu durum kadınlarda yumurta üretimini, erkeklerde ise sperm sayısını düşürüyor.

Kilonuzu Koruyun
Obezite, çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin önünde büyük engel oluşturuyor.
Öyle ki Vücut Kitle İndeksi 29’un üzerinde olan kadınlarda her birim artışta, hamile kalma oranında yüzde 4’lük azalma oluyor.
Kilonuzdaki dalgalanmalar, österojeni düzensiz hale getiriyor bu da hamile kalmanızı güçleştiriyor.

Stresten Uzak Durun
Ekonomik sorunlar, iş yerinde sorunlar, kahve, kola gibi kafeinli içecekleri çok tüketmek,
günlük sıkıntılar, daha pekçok şey stresi tetikleyerek ovulasyonu zorlaştırır, erkekte sperm oranını düşürür.
Doğmamış çocuğunuza vereceğiniz en büyük hediye stres kontrolünüzdür.
Yani stresinizi alacak, sizi relaks konuma getirecek şeylerle meşgul olmak.
Bu arkadaşlarınızla zaman geçirmek, spor yapmak, sevdiğiniz programı izlemek, kitap okumak, yoga yapmak, yürüyüş yapmak daha pek çok şey olabilir.

Kafein Alımını Azaltın
Gebe kalmanız zor oluyorsa veya tüp bebek yapılması planlanıyorsa kafeinli içecekler tamamen kesilebilir. Kafein, kan damarlarını büzerek rahme giden kan akımını azaltır ve yumurtanın bırakılmasını zorlaştırabilir. Kafeini birden bire bırakmak baş ağrısına neden olabilir. Bu yüzden kafein alışkanlığınız varsa onu yavaş yavaş bırakmanız daha uygun olur. Her gün bir fincan daha az içerek bunu sağlayabilirsiniz. Ayrıca içemediğiniz kahvenin yerine süt koyarsanız vücudunuz için gerekli kalsiyumu da sağlamış olursunuz.

Hızlı Hamile Kalmak İçin 9 Öneri

Yumurtlama Döngüsünü Takip Edin
Hamilelik için en uygun zamanın hesaplanması için yumurtlama (ovulasyon) döneminin belirlenmesi çok önemlidir. Bu tarihlere yakın günlerde bulunulan cinsel ilişkiler sonucunda gebelik elde edilme ihtimali daha yüksektir. Adetleri düzenli olan bayanlarda yumurtlama adet kanaması başlamadan yaklaşık 14 gün önce gerçekleşir, yumurtlama gününü tespit etmenin en pratik yolu budur. Bu hesapla adet dönemi 28 gün süren bir kadında yumurtlama adetin 14. günü olur, adet kanamasının başladığı ilk günden sayarak 14. güne denk gelir yaklaşık. Bu günden 2-3 gün önce başlayarak 1 hafta boyunda 2-3 günde bir cinsel ilişkide bulunmak hamile kalma şansını arttıracaktır.

Alkollü İçkilerden kaçının
Gebelik konusunda, alkol kadını ve erkeği olumsuz etkiliyor.
Hamile kalmaya çalışan kadında alkol, yumurtlamayı teşvik eden östrojen hormonunu düşürüyor.
Erkeklerde ise alkol sperm sayısını düşürerek, kadının hamile kalmasını güçleştiriyor.

Sıcak Küvetlerden saunalardan uzak durun
Erkekler için sıcak banyolar, hamamlar, saunalar, dar pantalonlar, testis fonksiyonunu sınırlıyor ve sperm sayısını düşürüyor.
Özellikle çocuk sahibi olmak isteyen erkekler çok sıcak su altında duş almamalı, dar giysilerden de kaçınmalıdır.

Sağlıklı Beslenin
Bazı besinler yumurta kalitesini ve sperm sayısını artırır.
Günlük diyet listenize bu besinleri ekleyerek beslenmenize devam edin.
Folik asit, çinko, kalsiyum, C vitamini ve D vitamini yönünden zengin gıdalarla beslenin bu gıdalar sperm sayını artıracaktır.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

29 Nisan 2014
Yeşil Kahve ile Zayıflamanın Zararları

2012 yılında Dr. Öz’ün programında tanıtımını yapmasıyla yeşil kahve ile zayıflama hayatımıza girdi.
Dr Öz’ün iddiası şu yöndeydi; “Diyet yapmanıza, egzersiz yapmanıza gerek yok, yeşil kahve yağlarınızı yakacaktır.”
Yeşil kahve ekstresi kavrulmamış kahveden elde edilir. Yeşil Kahve ile Zayıflamanın zararları neler, yazımızda bu konuya değineceğiz.

Bilim adamlarına göre, kavrulmamış kahve klorogenik asit yönünden zengindir.
Kahve çekirdekleri kavrulma işlemi sırasında içeriğinde bulunan klorojen asit miktarı azalır.
Bu nedenle, yeşil kahve kavrulmamış olduğundan klorojen asit miktarı daha yüksektir.
Yeşil kahve çekirdeklerinin 1 gramında 34,4 – 41,6 mgklorojenik asit vardır. 230 derecede 12 dakika boyunca kavrulan kahvede asidin hemen hemen yarısı kayba uğrarken, 250 derecede 21 dakika kavrulan kahvede de neredeyse tamamen tükenir. Çoğu kavrulmuş kahvede gram başına 2-7 mg klorojenik asit bulunur.
Klorojenik asitin sağlığa yararlı ve kilo vermeye yardımcı olduğu düşünülüyor.
Fakat sağlığa yararı konusu henüz kesinlik kazanmamıştır. Peki ya bilinmeyen zararları,henüz ne olduğu kanıtlanmamış yeni bir diyet yöntemi hakkında sağlığı riske atmaya değer mi?

Kilo verme sektörü günde 100 milyon doların üzerinde para kazanıyor.
Yani bu sektör sürekli yeni bir zayıflama trendi için sürekli aç, bulunduğu kapitalist düzen bunu gerektiriyor.
Çarkını döndürebilmek için, sağlığa yararlı zararlı fazla incelenmeden, sürekli yeni bir ürün piyasaya sürülüyor.
Bu durumda yeni moda olan yeşil kahve ile zayıflamaya nasıl güvenipte, sağlığınızla oynanmasına izin vereceksiniz?
Amerikada diyet sektöründe olan doktorlara o kadar büyük paralar ödeniyor ki, yeni bir diyetin reklam yüzü olmak onlara cazip geliyor.
Sonuç sağlığa zararı kanıtlanmadan yeşil kahve gibi daha pekçok yeni diyet, diyet pazarına sunuluyor.

Amerikan sağlık kuruluşu WebMD ve GCE tarafından yapılan araştırmalar sonucu yeşil kahve içeriğindeki kafeinden dolayı bazı zararları saptanmıştır bunlar;
uykusuzluk
sinirlilik
huzursuzluk
mide bozulması
bulantı
kusma
Kalp atışında artış
Solunumda artış
Baş ağrısı
kaygı
Kulaklarda çınlama
düzensiz kalp ritmi
ishal
Kalsiyum eksikliği
magnezyum tükenmesi
yüzde kızarma
kas gerginliği
depresyon
yorgunluk
konsantre sorunu

Bebek bekleyen annelere uyarı
Hamile veya çocuk emziren bir kadın mısınız? O zaman kesinlikle yeşil kahve içme işini unutun.
Henüz sağlıklı olduğu ispatlanmamış ve pek çok zararı saptanmış bir madde için,zayıflama uğruna bebeğinizin ve kendinizin sağlığıyla kumar oynamaya değer mi?
Kafein (kahve, çay, kola gibi içeceklerde bulunur) plasentedan geçer ve bebek kan dolaşımına girer. Son çalışmalardan biri, hamilelikte 1,5-2 fincan kahvenin eşdeğeri kafeinin düşük riskini iki katına çıkardığını gösteriyor.

Dozunda kullanıldığında yeşil kahve ile zayıflama size yardımcı olabilir fakat şunu unutmamalı, bu henüz çok yeni bir yöntem ve önümüzdeki senelerde kansere yol açmaya sebep olacak mı
veya diğer ciddi sağlıklı sorunları çıkarıp insanlığın başına dert olacak mı bunlar kesin bilinmiyor. Size önerimiz, yeni çıkan bu zayıflama metodlarına güvenip hemen uygulamayın,
üzerinden zaman geçsin, araştırmalar neticesinde sağlıklı olduğu kesinleşsin, ondan sonra bu gibi yöntemleri deneyin.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

28 Nisan 2014