Blog

  • Kadınların aşık olduklarında yaptığı hatalar

    Kadınların aşık olduklarında yaptığı hatalar

    Kadınlar âşık oldukları zaman normalde yapmayacakları şeyleri yapar. Bu yaptıkları bazen partnerlerini sıkar bazen de mutlu eder.
    İşte kadınların aşıkken yaptığı ve partnerini sıktığı, kendini zora soktuğu hatalar…

    Gönüllü Bakıcılık
    Âşık olduğumuzda farkında olmadan partnerimizin hayatında farklı farklı rollere bürünürüz.
    Bu rollerde hep onu kontrol altına almaya çalışırız.
    Sonra da her işi benden bekliyorsun diye yakınırız.

    Mesela “Cüzdanını aldın mı?
    “İlaçlarını içtin mi?”
    “Öğlen yemeğini yedin mi?”
    “Sıkı giyin dışarıda hava soğuk.”
    Unutmayın o sizle doğmadı. Sizden önce de vardı, hayatını sürdürebiliyor ve ihtiyaçlarını karşılayabiliyordu.
    Sonra her işi sizden beklemesi konusunda yakınmayın. Onu buna siz alıştırıyorsunuz!

    Kendi Hayatımızı Unutma
    İkinci bir hata da bu. İlişkiye başlamadan yaşadığınız hayatınız ilişkinin başlaması ile artık yavaş yavaş yok olmaya başlar.
    Hayatımızın her alanına o girer. Eski dostlar, hobiler unutulur.
    Sadece onun olduğu bir dünyada yaşarız.

    Ama bu ilişki bir gün biterse sudan çıkmış balığa döneriz.
    Bunu da unutmayın.
    Hayatı birlikte yaşamanız kendi hayatınız bitti anlamına gelmez!

    Dolambaçlı Sorularla Ağzını Yoklama
    Soracağımız soruyu açık açık sormayız. Farklı yollarla ima ederiz.
    Sonra da bizi anlamadığından yakınırız.
    “Beni bugün neden aramadın?” demek yerine “Bu gün hiç sesin çıkmadı* Hasta mıydın?” deriz.

    Aşırı Kıskançlık
    Bir ilişkide kıskançlık mutlaka olmalıdır. Ama fazlası zararlıdır.
    Telefonlarını takip etmek, eski ilişkilerini sorgulamak hem bizi hem partnerimizi yorar.
    Özellikle eski sevgililerini araştırmak tamamen boşa bir uğraştır.
    Adı üzerinde “ESKİ”. Şimdi siz varsınız.

    Bazen durumu abartıp erkek arkadaşlarından bile kıskanır, her anı bizimle olsun isteriz.
    Bu durumda onu sıkar.
    Çünkü onun da bizim gibi sosyal bir çevresi ve hobileri var.
    Bırakalım biraz rahatlasın…

    Bazen Erkeğimizi İlgilendirmeyen Konuları Onunla Konuşmak
    Biz kadınların her an konuşacak bir şeyi mutlaka vardır.
    Ama bu konuşmalar erkeği her zaman mutlu etmez.
    Bazen kız arkadaşlarımızla yaptığımız dedikoduları bile ona anlatırız.
    Bazen gerçekten de çekilmez oluruz

    Bizim devamlı sorduğumuz “ilişkimiz hakkında konuşalım, ters giden bir şeyler mi var?” sorusunu soran bir erkeğe rastladınız mı?
    Erkekler en fazla “Canın bir şeye mi sıkkın” diye sorar.
    Eğer biz “hayır” cevabını verirsek bir daha sormazlar bile.

    Sürekli İlgi Beklemek

    Erkeğimizin sürekli yanımızda olmasını, yanımızda olmadığında arayıp ne yaptığını söylemesini, ne yaptığımızı sormasını isteriz.
    Sosyal ağlarda online olur olmaz ondan bir şeyler yazmasını bekleriz.
    Bırakalım da adam biraz kafa dinlesin! Değil mi?

    Dedektiflik Çalışmalarımız ve Kendi Kendimizi Yememiz
    Bazen işi abartır erkek arkadaşımızın telefonunu, mesajlarını, maillerini… kontrol ederiz. Telefon listesini kontrol ederiz.
    Kontrol ederken moral bozacak bir şeyle karşılaşsak bu seferde bunu dile getirememenin acısını çekeriz.

    Çünkü bizim suçumuz daha büyük olur genelikle.
    Şifresini ele geçirmek gibi.
    Yapacak bir şeyimiz olmadığı için de farklı yollarla tartışma çıkarırız.

    Uslanmaz Halimiz
    Bu yazdıklarımızın yanlış olduğunu hepimiz biliriz ama bunları yapmaktan yine de kendimiz alıkoyamayız.

    İşte aşık olunca bize bir haller olur. Bu halimize önceleri ağlar sonraları güleriz…

  • Bademli lavantalı kurabiye tarifi

    Bademli lavantalı kurabiye tarifi

    Bademli lavantalı kurabiye nasıl yapılır ? Bademli lavantalı kurabiye malzemeleri nelerdir ? Bademli lavantalı kurabiye tarifi…

    Bademli lavantalı kurabiye için gerekli malzemeler:
    3 su bardağı un
    1 ½ su bardağı pudra şekeri
    1 kase yaş badem
    1 yemek kaşığı lavanta
    1 adet yumurta
    150 gram tereyağı
    1 paket vanilya
    1 paket kabartma tozu
    Üzeri için
    1 kase badem
    1 kase pudra şekeri
    Yapılışı: Kurabiyemiz için bir kase tuzsuz badem çekilir ve üç su bardağı un ile kavurulur.
    Bir yumurta kırılır ve üzerine 150 gram tereyağı, birer paket kabartma tozu ve vanilya koyulur.
    Bir su bardağı pudra şekeri ile yumurta, tereyağı yoğurulur. Kavrulan badem ve un kurabiye harcına eklenerek yoğurulmaya devam edilir. Hamura lavanta serpilerek yoğurulmaya devam edilir. Yoğurulup kıvamını bulan bademli lavantalı hamur açılarak, baklava şeklinde kesilir. Suda bekletilip kabukları soyulan bademler tepsiye dizilen kurabiyelerin üzerine yerleştirilir. Lavantalı bademli kurabiyeler fırında pişirilir. Pişen kurabiyelerin üzerine pudra şekeri serpilerek ikram edilir.
    Bademli lavantalı kurabiye sunuma hazırdır…

    Afiyet olsun…

  • Ayakkabı alırken nelere dikkat edilmeli

    Ayakkabı alırken nelere dikkat edilmeli

    Anatomik ayakkabıların ise ayakta önemli taşıyıcı noktaları desteklediği için yürüyüşürahatlatıcı yönü bulunmaktadır. Anatomik ayakkabılar vücudun rahat taşınmasını sağlar, omuriliğin duruşunu destekler, kişinin yorulmasını geciktirir. Doğal malzemeden üretilen ayakkabılar cilt sağlığının korunmasını sağlar, nasır, batık tırnak ve mantar gibi rahatsızlıkların oluşmasını engeller. Doğru ayakkabı ve sandaletler de ayağa egzersiz yaptırır.

    Rasgele, (sonradan genişler) düşüncesiyle alınan ayakkabılar ayak sağlığını olumsuz olarak etkilemekte ve basma bozukluğuna, tırnak batmalarına, ayak mantarlarına, acılı nasırlara, ayak parmaklarında şekil bozukluklarına, çabuk yorulmaya, bilek burkulmalarına, ayak, bacak ve bel ağrılarına ve ayakta kalıcı deformasyonlarına sebep olabilmektedir.

    Ayakkabı seçerken ilk kriterin, model ve renkten önce rahatlık olması gerekir. Bunun için ayakkabının doğal malzemelerden imal edilmiş olmasına özen göstermek gerekmektedir.

    Ayakkabıyı alırken her ikisinin de giyilip yürürken test edilmesi gerekir

    Ayrıca, en uzun parmak ile ayakkabının ucu arasında yarım santim boşluk olmasına dikkat etmek gerekir.

    Bağcıklı ayakkabılar ayağı daha iyi kavradığı ve kan dolaşımını engellemeyecek şekilde ayarlanabildiği için tavsiye
    edilmektedir.

    Anatomik ayakkabıların ise ayakta önemli taşıyıcı noktaları desteklediği için yürüyüşü rahatlatıcı yönü bulunmaktadır.

    Anatomik ayakkabılar vücudun rahat taşınmasını sağlar, omuriliğin duruşunu destekler, kişinin yorulmasını geciktirir. Doğal malzemeden üretilen ayakkabılar cilt sağlığının korunmasını sağlar, nasır, batık tırnak ve mantar gibi rahatsızlıkların oluşmasını engeller.

    Doğru ayakkabı ve sandaletler de ayağa egzersiz yaptırır

    Ayakkabı modelleri için tıklayın !

  • Kadınlar nereden öpülmek ister?

    Kadınlar nereden öpülmek ister?

    Sevdiğinizle aranızdaki mükemmel his ve duyguları aktarmanın en romantik yolu tabii ki öpücükler. Sevgilerini en doğru şekilde ifade etsinler diye, bizim de bu seferki tavsiyelerimiz erkeklere!

    Bakın kadınlar nasıl öpülmek ister!

    Kulaklar

    Kadınların içini gıcıklatan ve yoğun bir haz yaratan bir diğer nokta kulaklar. Dudakların, kulakların üzerinde gezdiğinde yarattığı histen her kadın hoşlanır.

    Boyun

    Hisleri harekete geçiren ve kadını havaya sokan en belirgin bölge boyun. Özellikle sürpriz bir şekilde sevgilinin boyuna kondurduğu bir öpücük her zaman işe yarar.

    Alın

    Kenetlenen dudakların aşkın simgesi olduğunu zaten bilmeyen yok. Peki yüzün diğer kısımları? Alına kondurulan sıcak bir öpücük kadına kendini güvende hissettirir.

    Köprücük kemiği

    Kıyafetleri hala üzerinde olan bir kadının öpülmeyi bekleyen en özel yeri köprücük kemiği! Seksiliği tartışılmaz bu bölgeye konulan öpücükler daha derin anlara bir adım daha yaklaştırıyor.

  • Vücut tipinize hangi saç modelleri yakışır?

    Vücut tipinize hangi saç modelleri yakışır?

    En uygun saç modelini seçerken Hollywood stilistlerinin vücut tiplerine de baktığını biliyor muydunuz?
    Nasıl olduğunu biz size anlatalım!

    Kıvrımlı/Dolgun-Armut/Kum Saati
    Eğer kıvrımlı bir vücudunuz varsa, dümdüz saçlar size çok yakışmayacaktır. Özellikle kiloluysanız saçlarınızı yüzünüze yapışık şekilde kesinlikle kullanmayın.
    Özellikle de uzun, seksi retro dalgalarla süslenmiş modeller dururken!

    İnce/Uzun
    Eğer ince, uzun ve belirgin kıvrımları olmayan bir fiziğe sahipseniz kısa modellerden kaçının. Bu sizde ‘dikdörtgen’ görünümü yaratır ve fazlasıyla erkeksi olmanıza neden olur.

    Minyon
    Eğer minyon bir yapınız varsa çok uzun saçlardan uzak durun. Bu yanlış bir göz yanılması yaratır.

    Sleek (düz ve yüze yakın) modeller, dalgalı sofistike küt saçlar sizin için mükemmel! Sezon trendi asimetrik modelleri de rahatlıkla tercihe debilirsiniz.

    Erkeksi/Kaslı-Elma

    Erkeksi hatlarınız varsa ya da kaslı bir vücuda sahipseniz kısa boylardan kesinlikle uzak durun. Bu sizi ‘şişkin’ gösterir ve kadınsılığınızı öldürür.

    Eğer ince hatlara sahipseniz çene hizasında kesilmiş dalgalar ve çok uzun olmayan bir saç omuzlarınıza katacağı hacimle mükemmel görünmenizi sağlayacak.

    Şimdi bilmeniz gereken diğer taktiklere göz atalım.

    Dolgun göğüsleriniz varsa saçlarınızı gergin şekilde toplamayın.
    Hacimli dalgaları tercih edin.

    Uzun bir yüzünüz varsa, ne çok yüzünüze düşen, ne de çok gergin şekilde toplanmış modelleri kullanmalısınız.

    Çok belirgin yüz hatlarınız ve kemik yapınız varsa tüm dikkati yüzünüze toplayacak düz modelleri kullanmayın.

  • Tüp bebekte son 10 yılın en büyük değişimi

    Tüp bebekte son 10 yılın en büyük değişimi

    MSD, Tüp Bebek tedavisinde 7 günlük enjeksiyonu 1’e indiren yeni ürününü Antalya’da gerçekleştirilen 5. Üreme Kongresi’nde tıp dünyasına sundu.

    Kadın sağlığı ile ilgili tedavilerin geliştirilmesi için yürütülen Ar-Ge çalışmalarının öncülüğünü yapan MSD, fertilite alanında sunduğu kolay uygulamalı ve az ağrılı tedavi yöntemi ile Tüp Bebek tedavisindeki hataları, endişeleri azaltıyor ve hasta dostu bir tedavi olanağı sunuyor.

    Tüp Bebek tedavisinde uygulanan protokollere ek olarak geliştirilen bu yeni tedavi yöntemi hakkında bilgi veren Brüksel Ziekenhuis Üniversitesi Üreme Tıbbı Merkezi Tüp Bebek Uzmanı olarak görev yapan Prof. Dr. Paul Devroey, yeni uygulamanın tedaviyi daha konforlu hale getirdiğini belirtti. Prof. Dr. Devroey sözlerine şöyle devam etti: “Tüp Bebek yöntemi, kontrollü olarak çoğaltılan yumurtaları vücut dışında, laboratuvar ortamında eşinden alınan spermlerle döllendirilmesi ve oluşan embriyoların 2 ila 5 gün sonra tekrar rahime yerleştirilmesidir”.

    “Doğal yolla gebe kalamayan çiftler için tüp tebek tedavisi büyük bir umut kaynağı oluşturmaktadır ve günümüzde, her yıl binlerce çift bu yöntemle çocuk sahibi olmaktadır. Tüp bebek tedavisinde iki çeşit protokol uygulanır. Uzun protokolde yaklaşık 34 iğne kullanılabilir. Kısa protokolde ise yaklaşık 16 iğne kullanılır. Uygulanan iğnelerin neden olabileceği fiziksel ve psikolojik yük, tedavinin bırakılmasının en önemli nedenidir. Yapılan araştırmalar, her gün yaşanan iğne stresinin, hastaların günlük hayatlarını olumsuz etkilediğini ve tedaviyi bırakmalarına neden olduğunu gösteriyor. Bunun yanı sıra hastaların %45’i enjeksiyon yaparken hata yaptığını söylüyor. Aşırı stres yumurtlamayı, yumurtanın döllenmesini, embriyonun rahime tutunmasını ve tüplerin işlevselliğini olumsuz etkiliyor. Dolayısıyla, tüp tebek tedavisinde, psikolojik anlamda sabır ve özveri gerektiren bir süreçten söz ediyoruz. Bu yeni uygulama 7 enjeksiyon yerine 1 enjeksiyon verilerek, uzun protokolle karşılaştırıldığında hastaya uygulanan iğne sayısını % 70 daha azaltmış oluyor. Böylece hastanın hem psikolojik olarak rahat etmesi sağlanıyor, hem de olası enjeksiyon hatalarının önüne geçilerek tedavinin başarı oranı artırılıyor. AB ülkelerinde Haziran 2010’dan beri uygulanan bu yeni tedavi seçeneği ile binlerce hasta bebek sahibi oldu”.

    Tüp Bebek Özel Bölüm için tıklayın !

  • Hermes İlkbahar / Yaz 2014 Koleksiyonu

    Hermes İlkbahar / Yaz 2014 Koleksiyonu

    Hermes İlkbahar / Yaz 2014 Paris Moda haftası tam bir kelime ile zerafeti sergiliyor… bu koleksiyon benzersizdir. Modeller dikkatimizi çekiyor ve oldukça kitlesel giysiler’den oluşmuş…

    Hermes İlkbahar / Yaz 2014 Koleksiyonu

    Hermes İlkbahar / Yaz 2014 Koleksiyonu
    Hermes İlkbahar / Yaz 2014 Koleksiyonu
    Hermes İlkbahar / Yaz 2014 Koleksiyonu
    Hermes İlkbahar / Yaz 2014 Koleksiyonu
    Hermes İlkbahar / Yaz 2014 Koleksiyonu
    Hermes İlkbahar / Yaz 2014 Koleksiyonu
    Hermes İlkbahar / Yaz 2014 Koleksiyonu
    Hermes İlkbahar / Yaz 2014 Koleksiyonu
    Hermes İlkbahar / Yaz 2014 Koleksiyonu
    Hermes İlkbahar / Yaz 2014 Koleksiyonu
    Hermes İlkbahar / Yaz 2014 Koleksiyonu
    Hermes İlkbahar / Yaz 2014 Koleksiyonu
    Hermes İlkbahar / Yaz 2014 Koleksiyonu
    Hermes İlkbahar / Yaz 2014 Koleksiyonu
    Hermes İlkbahar / Yaz 2014 Koleksiyonu
    Hermes İlkbahar / Yaz 2014 Koleksiyonu
    2014 Hermes İlkbahar / Yaz Koleksiyonu
    2014 Hermes İlkbahar / Yaz Koleksiyonu

  • Dekorasyonda iştah açan renkler

    Dekorasyonda iştah açan renkler

    Dekorun ruh sağlığınız, beden sağlığınız, iştah seviyeniz ve atıştırma arzunuza etki edebileceğini hiç tahmin eder miydiniz?

    Kış karanlığı yaklaşırken dekorasyonda içimizi ısıtacak, bizi hareketlendirecek renklere yönelebiliriz. Uzman Diyetisyen Işın SAYIN, kış depresyonunu tetikleyen karanlığın olumsuz etkilerinin renklerle aşılabileceğini söylerken, beyaz ve açık mavi kombinlerin olduğu mutfağınızda keyifle yemek yerken, kışın getireceği kilolardan da uzak durabileceğinize dikkat çekiyor…

    Dekorun ruh sağlığınız, beden sağlığınız, iştah seviyeniz ve atıştırma arzunuza etki edebileceğini hiç tahmin eder miydiniz? Çok sık değiştirilemeyen ev içi renklerin doğru seçilmesi bu sebeplerle; hem yaşam kalitemize ve hem de sağlığımıza ummadığınız biçimde fayda sağlayabilmektedir. Gelin, sizin de renkli, huzurlu ve sağlıklı bir yaşam alanınız olsun.

    Yeni bir güne uyandınız. Dışarıda kış karanlığı hüküm sürüyor ya da sadece mutfağınız yeterince ışık almıyor. İyi ama; neden karanlıkta ve keyifsiz yiyip içiyorsunuz ki… Yemek, sadece karın doyurmak için değil, sosyalleşmek için de vardır. Aileyi bir araya getirir. Ruhumuzu da, bedenimizi de doyurur. Uzman Diyetisyen Işın Sayın, beslenme ve renkler arasındaki ilişkiye dikkat çekiyor. “Kış depresyonu, kış kiloları demektir. Depresyona girmeyin, mutfağınız ve yemek salonunuzdaki renkleri değiştirin, hem iştahınızı kontrol altında tutun hem de yemekten keyif alın” diyor

    Hızlı yiyenlere mavi mutfak

    Uzman Diyetisyen Işın Sayın, “Mutfak duvarlarınızı açık bir mavi tonunda boyayın. Böylece mutfakta geçirdiğiniz süreyi huzurlu kılmayı başarabilirsiniz. Beyazla belirli oranda mavi rengi karıştırarak, ara tonlar elde edebilirsiniz. Bir duvarı beyaz, diğerini mavi de boyayabilirsiniz. Beyaz renk; ışığı yansıtır. Böylece mutfağınız, 4 mevsim boyunca içinize çok sinecek. İngiltere’ de Manchester Üniversitesi’nde, renklerin insan psikolojisi üzerindeki etkileri konulu bir araştırmada, mavi ve beyaz renklerin, sakinlik veren bir etkisi olduğu kanıtlanmıştır. Demek ki; bir adım daha ileri gidip, masa örtünüzü mavi-beyaz desenli renkte seçebilirsiniz… Tabaklarınızı beyaz renkte seçin. Beyaz ışığı yansıtır, dikkat çeker . Yemeğinizin renkleri belirginlik kazanır. İştahı uyarmayan renklerde dekore edilmiş bir mutfakta, yemekten tat almak mümkündür. Çiğnemeden hızla yutanlar ve iştah kontrolüne ihtiyaç duyan acele ve stresle masaya oturanlar için mavi tonlar, birebirdir.” diyor.

    Atıştırma ve salata tabakları yeşil

    Salonda ya da oturma odasında sürekli bir şeyler atıştıranlardan mısınız? Uzm. Dyt Işın Sayın “İş yerinden belki de evinizde mutfağınıza kadar taşıdığınız hırs ve streslerinizi, en azından salon/oturma odanızın huzur veren yeşiliyle aşabilirsiniz. Salonunuzu, canlı yeşilin tonlarına boyayın ki; ferah ve huzurlu bir ortam oluşsun. Böylece atıştırmalarınızla ilgili sakin ve sağlıklı kararlar alabilecek bir ruh haline sahip olabilirsiniz. Daha düşük kalorili, masum ve keyifli seçimler yapabileceğiniz bir ruh hali ise; çok çiğnemek, sakin davranmak ve damağınızda uzun uzun gezdirdiğiniz atıştırmalıklarınızın tadının keyfine varmak için uygun zemin hazırlar. Kırmızı ve sarı ise iştah açabilir.

    Bunu aksesuar olarak bile, tercih etmeyin. Atıştırma tabağı için en uygun renk yeşil tonlarıdır. Koyu yeşil tonlarında desenleri olan beyaz ya da tamamen yeşil bir tabak da uygun olabilir. Bitki çayı fincanınızı da sevdiğiniz bir desen ve renkte olmasında sakınca yok. Salonda battaniye, halı, süs eşyaları vb tüm aksesuarlarınızı da mavi-yeşil-beyaz-krem tonlarında seçmeniz, ruh halinizi değiştirecek, akşam öğünlerinizin daha dinlendirici ve sakin öğünler olmasına yardımcı olacaktır.” diyor

    Güne güzel başlamak için renkli bir yatak odası, karanlık bir gece

    Güne iyi başlamak için iyi bir uyku gibisi yoktur. “Yatak odasında duvarlar krem, beyaz olabilir. Gündüz tül perdeden geçen ışık, duvarların renginden yansıyarak odanızı aydınlatacak, güne iyi başlamanıza yardımcı olacaktır.” diyen Uzm. Dyt. Işın Sayın, “Size minik bir tüyo vermek gerekirse; mutlu insanların iştahları daha kontrollüdür. Yatak örtüsü, nevresim takımlarınızda özgürlüğü seçin. Bir yastık lacivert, diğeri kırmızı, çarşafınız sarı, dekoratif yastıklarınız ise sarı ve turuncu, yatak örtünüz fıstık yeşili ve tamamı düz renk, desensiz olabilir. Bu size enerji ve dinamizm verecek, güne daha iyi, mutlu başlamanızı sağlayacaktır. Deneyin, yatak toplamayı belki de hiç bu kadar sevmediğinizi göreceksiniz …

    Diğer yandan, yalnız yatak odasının kalın perdelerinde, ışığı içeriye asla geçirmeyen, koyu renkli, oldukça kalın kumaşları tercih edin. Işığın sızmadığı karanlık bir yatak odasında uyku sürecinde, gözdeki fotoreseptörlerimiz izin verir ve “melatonin” hormonu salgılanır. Bu hormon da seratonin denilen bir mutluluk hormonunun ön maddesidir. Karanlık odada uyku, gün içi mutluluğumuz, ruhsal toleransımızdan sorumludur. 6-8 saatlik kaliteli bir gece uykusu, “insülin, leptin, ghrelin” gibi iştahla ilgili hormonların gün içi dengesinden sorumludur. Yani yatak odasının gündüz aydınlık ve enerjik renklerle dolu olması, gece ise tamamen karanlık olabilmesi için beyaz duvar, renkli nevresim takımı ve koyu renkli kalın kumaşlı perdeye ihtiyaç vardır.” diyerek iyi uykunun, gün içi iştahı kontrol etmeye yardımcı olduğuna dikkat çekiyor.

  • Paşa böreği tarifi

    Paşa böreği tarifi

    Paşa böreği nasıl yapılır ? Paşa böreği malzemeleri nelerdir ? Paşa böreği  tarifi…

    Paşa böreği malzelemeri:
    500 gr dana kıyma
    2 bardak et suyu
    2 paket dolmalık fıstık
    ½ demet maydanoz
    1 adet soğan
    1 adet yumurta
    1 yemek kaşığı zeytinyağı
    1 tutam karabiber
    Yoğurt
    Aldığı kadar un

    Paşa böreği Yapılışı: Börek hamuru için; unun üzerine 1 yumurta kırılıp 1 yemek kaşığı zeytinyağı dökülür ve 1 tutam tuz atılıp azar azar su eklenerek toparlanana kadar yoğrulup yaklaşık 15 dakika dinlenmeye bırakılır. İçi için kıyma kendi yağında suyunu çekene kadar kavrulur. 1 adet soğan ve yarım demet maydanoz küçük küçük doğranır. Suyunu çeken kıymaya sıvı yağ dökülür ve soğanlar eklenip sotelemeye devam edilir. Soğanlar diriliğini kaybedince dolmalık fıstıklar eklenir. Biraz çevrilip 1 tutam karabiber serpildikten sonra ocaktan alınır ve soğumaya bırakılır. Dinlenen hamur limon büyüklüğünde bezelere ayrılır ve servis tabağı büyüklüğünde açılıp kızgın yağda kızartılır. Kızarmış yuflaların üzerine et suyu dökülür ve aralarına kıymalı iç döşenerek fırın tepsisine yerleştirilir. Börek et suyu ve kıymalı içiyle özleşmesi için 180-200 derecedeki fırına verilir. Fırından çıkan böreğin üzerine yoğurt dökülür ve maydanoz yaprakları ile süslenir.
    Paşa Böreği servise hazırdır.

    Afiyet olsun…

  • En Sık Rastlanan Evlilik Sorunları

    En Sık Rastlanan Evlilik Sorunları

    Para sorunları, kayınvalide-gelin çatışmaları hatta kimi zaman çocuklarınız bile aranızda kavgaya neden olabilirler.

    Evli bir çift arasındaki gerginliğin asıl nedeni çok daha farklı olabilir. Klasik nedenleri ortaya atmadan önce, siz farkında olmadan evliliğinizi tehdit eden şeyleri öğrenin. İşte en sık yaşanan evlilik sorunlarının gizli nedenleri:

    Az uyku

    İhtiyacınız olan uykuyu almazsanız sinirli ve gergin olursunuz. Bu da ilişkinize sinir ve kavga olarak yansır.

    Boşanan arkadaşlar

    Araştırmalar, boşanmanın bulaşıcı olduğunu göstermekte. Mesela, arkadaşınızın kocası onu aldattığında siz de ister istemez kendi kocanızın sadakatini sorgulamaya başlarsınız ve bu durum, ortada bir şey yoksa dahi, evliliğinizi kötü yönde etkiler.

    Çok fazla özür dilemek

    Bir kavganın ardından eşinizin duymak istediği şey ”özür dilerim” olmayabilir. Özür dilemenin yerine, uzlaşmaya varmayı deneyin. Böylelikle iki taraf ta kendisi için sorun oluşturan şeyleri göz ardı etmek zorunda kalmaz ve problem gerçekten çözümlenir.

    Televizyon aşkları

    Televizyon ve filmlerde gördüğünüz hayali çiftlerden vazgeçemiyor musunuz? Araştırmalar, televizyon romansına ciddi ölçüde kapılan ve inanan insanların eşleriyle olan ilişkilerine kendilerini daha az adadıklarını göstermekte. Dizi ve filmlere kendini kaptıran kişiler, gerçek, inişli çıkışlı ilişkiler yerine çiçekler almayı ve heyecanlar yaşamayı bekliyorlar ve ne yazık ki gerçek hayatta ilişkiler o şekilde yürümüyor. Bu da çiftlerin mutsuz olmalarına sebep oluyor.

    Dijital iletişim

    Birbirinize SMS, e-posta ya da Facebook’tan mesajlar göndermek yüz yüze iletişim içinde olmaktan çok daha kolay ve hızlı gelebilir ama Oxford Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, dijital yollardan birbirleriyle iletişime geçmeyi tercih eden çiftlerin ilişkilerinde daha doyumsuz olduklarını gösteriyor.

    Rüyalarınız

    Rüyanızda kocanızın size kötü davrandığını ya da sizi aldattığını görmeniz gerçek hayatta da kavga etmenize neden olabilir. Bu, araştırmalarca da kanıtlanmış bir gerçektir. Rüyanızda sinirlendiğiniz bir konu için eşinizle kavga etmek yerine, neden canınız sıkıldığı hakkında onunla konuşun.

    Başbaşa randevuya çıkmak

    Normalde romantik ve rahatlatıcı olması gereken bu aktivite iki tarafın farklı istekleri nedeniyle bir kabusa dönebilir. Kadınlar, planlı aktiviteleri tercih ederken, erkekler, daha spontan aktivitelerden hoşlanırlar. Bu nedenle, iki taraftan birinin mutsuz olmaması için, randevunuzda ne yapmak istediğinizi karşılıklı konuşmak ve ortak bir karara bağlamak evliliğiniz için daha doğru olacaktır.

    Hiç kavga etmemek

    Kavga etmiyor olmanız birbirinize sinirlenmediğiniz anlamına gelmez. Kavga etmek, tartışmak sağlığınız için iyidir ve birbirinize karşı dürüst olmanızı sağlar. Kavgadan kaçınmak ise stres hormonlarınızı arttırır. Kavgadan kaçınmak yerine sakin bir şekilde sizi sıkan durumları konuşmayı deneyin.

    Evlilikte her zaman iniş çıkışlar olabilir. Önemli olan karşılıklı olarak birbirinizi anlamaya çalışmak, orta yol bulmak ve bu güzel günlerin keyfini çıkarmaktır.