Cam sürgülü duşakabin 2013 modelleri..
Blog
-
Duşakabin 2013 modelleri
Duşakabin 2013 modelleri Duşakabin 2013 modelleri Duşakabin 2013 modelleri Duşakabin 2013 modelleri Duşakabin 2013 modelleri Duşakabin 2013 modelleri Duşakabin 2013 modelleri Duşakabin 2013 modelleri Duşakabin 2013 modelleri Duşakabin 2013 modelleri Duşakabin 2013 modelleri -
Gebelikte cinsel yaşam
Dr. Özalp, anne adayının geçirdiği fiziksel değişimler nedeniyle psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalırken, baba adaylarının da bu süreçte eşlerine nasıl destek verecekleri konusunda sorun yaşadıklarını kaydetti.
Gebeliğin, kadının ruh ve beden sağlığını etkileyen önemli bir süreç olduğunu belirten Op. Dr. Pınar Özalp, “Gebelik hormonlarının etkisiyle; kalp damar, solunum, sindirim, kas-iskelet, genital ve tüm diğer sistemlerde bazı değişiklikler ortaya çıkar. Anne adayı bu değişimleri aşama aşama hisseder ve yaşar. Bu süreçte, yeni duruma adaptasyonda güçlükler, bebeğiyle doğum ve doğum sonrası ile ilgili kaygı ve korkular, vücut şeklindeki değişiklik nedeniyle beğenilmeme düşüncesi, gebelik döneminde yaşanan en önemli sorunlardır” dedi.
Anne adaylarının, gebelik sürecinde özellikle eşi ve yakın çevresinden yeterli desteği görmediğinde, bu sürecin getirdiği doğal değişimleri bir sorun olarak algılayabildiğine dikkat çeken Op. Dr. Pınar Özalp, şunları söyledi:
“Eşler arasındaki ilişkinin en önemli boyutu olan cinsellik de; bu dönemden ve yanlış inanışlar yüzünden olumsuz etkilenebilir. Çünkü eşler, cinsel yaşamlarındaki olumsuz gelişmeyi çoğu zaman bir problem olarak değil, gebelikte yaşanması zorunlu bir süreç olarak kabullenir. Problem olarak görse bile doktorları ya da çevreleriyle paylaşmaktan çekinir. Zaten konuşulması bile tabu olan cinsellik konusu, konuşulmamak üzere gündeme getirilmez. Oysa ki, cinsellik gebelikten önce nasıl evlilik yaşamının önemli bir parçasıysa, gebelikte de yaşanması gereken durumdur. Çünkü gebelikte düzenli cinsel ilişki, anne adayının psikolojik durumuna ve gebelik sürecine olumlu etkiye sahiptir.”
CİNSEL İLİŞKİYE ENGEL SORUNLAR ÖNEMSENMELİ
Sağlıklı bir gebeliğin; düşük, bebekte sakatlık ve erken doğum gibi sorunlara yol açmadığını, gebelik takibi süresince herhangi bir problem yaşanmamışsa, doğuma bir ay öncesine kadar cinsel ilişkiye girilebileceğini belirten Özalp, “Ancak bu dönemde eşler arasında destek ve anlayış çok önemlidir. Gebelikte; düşük ve erken doğum tehlikesi, bazı plasental hastalıklar, bazı enfeksiyonlar ve rahim ağzı yetmezliği gibi sorunlar varsa, gebelik döneminde cinsel ilişki kısıtlaması getirilebilir” diye konuştu.DOKTORUNUZLA KONUŞMAKTAN ÇEKİNMEYİN
Anne adaylarının eşleriyle birlikte, cinsellik hakkındaki endişe ve ön yargılarını mutlaka doktoru ile paylaşması gerektiğini de sözlerine ekleyen Op. Dr. Pınar Özalp, “Sorunların çözümüyle ilgili ilk adım, bu şekilde atılmış olacaktır. Doktoruyla gerekli şekilde konuşarak, gebelikte yaşayacağı tüm değişiklikleri önceden öğrenen anne adayları, normal ve normal olmayan süreçlerle ilgili bilgi sahibi olacak ve cinsel yaşamına adapte olması kolaylaşacaktır” ifadelerini kullandı.İHA
-
Meyvelerle cilt bakımı
Avokado Maskesi (Cilt Kırışıklıkları İçin)
Bir tane avokadonun kabuklarını soyup çatalla ezin. İçine yarım tatlı kaşığı bal, bir tatlı kaşığı elma sirkesi ve bir tane çırpılmış yumurta sarısı ekleyip iyice karıştırın. Karıştırma sırasında içine üç yemek kaşığı zeytin yağını da yavaş yavaş ekleyin.Yüzünüze, boynunuza ve dekolte bölgenize bol miktarda sürüp yarım saat bekleyin daha sonra bu bölgeleri ılık su ile yıkayın.Kırışıklıklar ve özellikle kuru ciltler için etkili bir maskedir. Ayrıca avokadoyu lapa halinde de tek başına cildinize kompres yaparak uygulayabilirsiniz. Hem cilt bakımınızı yapmış hem de kırışıklıklarınızın kaybolmasına yardımcı olmuş olursunuz.
Armut Maskesi
Bir adet olgun armudu soyup cam bir kasenin içinde çatalla iyice ezin. kalın bir tabaka halinde yüzünüze sürün. 15 dakika bekledikten sonra cildinizi yıkayın. Armut maskesi cildi beslemek ve serinletmek, için ideal bir maskedir.Ahududu Maskesi
Ahududu bol miktarda A vitamini içerdiği için cilde pürüzsüz ve kadife gibi bir görünüm kazandırır. Bir avuç dolusu ahududuyu cam bir kasenin içinde püre haleni gelene kadar ezin. Cildinizi temizledikten sonra ezilmiş ahududuyu cildinize uygulayın. 10 dakika beklettikten sonra cildinizi yıkayın.Evde Yapılabilen Doğal Cilt Bakımları için tıklayın !
Çilek Maskesi
Bir avuç dolusu çileği cam bir kasenin içinde püre haline gelene kadar çatal yardımı ile ezin ve yüzünüze sürün. (Eğer kuru bir cilde sahip iseniz pürenin içine birkaç damla badem yağı veya bir kaşık süt kreması katın.) 10 dakika bekledikten sonra cildinizi ılık su ile yıkayın. (Cilt Bakımınız için son derece faydalı ve etkilidir. Ancak alerjisi olan ciltler için önerilmez.)
-
Mutluluk genetik mi ?
”Mutluluk genetik değildir. Geliştirilmesi gereken bir kavramdır. İnsanlar bu bilimi öğrenebilir. Bunun için de duygusal zeka eğitimi çok önemli”
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, mutluluğun genetik değil, geliştirilmesi gereken bir kavram olduğunu, insanların bu bilimi öğrenebileceğini, bunun için de duygusal zeka eğitiminin çok önemli olduğunu bildirdi.
Koruyucu Ruh Sağlığı çalışmaları çerçevesinde, dünyada hızla yayılan pozitif psikoloji akımının Türkiye’deki ilk çalışmaları, Üsküdar Üniversitesi’nin Altunizade’deki Yerleşkesi’nde düzenlenen ”İnsani Değerler ve Pozitif Psikoloji Paneli”nde ele alındı. Panelde, Pozitif Psikoloji’nin kişilik ve toplum gelişimine katkısı ile temel eğitimde pozitif psikolojinin etkileri tartışıldı.
Panelde ”Mutluluk Bilimi” başlıklı konuşma yapan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, mutluluk biliminin insan psikolojisiyle uğraşanların son yıllarda çok kafa yorduğu önemli konulardan biri olduğuna değindi.
Koruyucu ruh sağlığı alanında hiç bir tedavinin psikoterapinin önemini azaltmadığını ve insanı mutlu yapmaya yetmediğini aktaran Tarhan, şu bilgileri verdi:
”Tedaviler insanı eksiden, sıfıra getirdi. Günümüzün ihtiyacı ise artıya çıkmak. Bu çalışmaları içeren bilim dalı ile uğraşan disipline ’Pozitif Psikoloji’ adı verildi. Mutluluk, genetik değildir.
Geliştirilmesi gereken bir kavramdır. İnsanlar bu bilimi öğrenebilir. Bunun için de duygusal zeka eğitimi çok önemli. Mutluluk yatırım ister.
Üsküdar Üniversitesi olarak pozitif psikoloji üzerine yoğun çalışmalar yürütüyoruz. Bu çalışmalardan ilk çıkan eserimiz ise akademik kadromuzun katkıları ile hazırlanan Pozitif Psikoloji kitabı oldu.
Yeni bir öğrenme modeli olarak karşımıza çıkan ’zihin temelli eğitim’, eğlenceli ama bir o kadar da disiplinli bir çalışmanın iyi öğrenmeyi sağladığını vurgulamaktadır. Pozitif psikoloji uygulaması çalışmasında ’zihin temelli eğitim’ kavramını uygulamalarla birlikte sunuyoruz.”
”İnsani Değerler ve Eğitim Politikaları” başlıklı konuşma yapan İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız da en büyük hedefinin eğitimin niteliğini arttırmak olduğunu belirtti.
Bilgi teknolojilerinin yoğun olarak kullanıldığı bir dünyada zamana uygun adımlar atılması gerektiğini vurgulayan Yıldız, şunları kaydetti: ”Bu nedenle öğrencilerimizin üretkenliğini arttırmak, yeni şeyler öğrenmelerini sağlamak için pek çok çalışmada yer alıyor, destek oluyoruz.
Mutlu Bir Evlilikte Dikkat Edilmesi Gereken 7 Öneri için tıklayın !
Değişen eğitim politikaları ile birlikte çocuklarımızın dünya standartlarında eğitim alabilmesi için becerilerini geliştirecek ve kendilerini besleyen yeni eğitim çalışmaları geliştirmek çok önemli. Okullarda pozitif psikoloji alanında çalışmalara yer veriyoruz. Kavramsal dönüşümü önemsiyoruz.
Müfredat içeriklerinin yenilenmesinde de pozitif psikolojiyi temel alıyoruz. Bilgilerin yeniden tanımlanması çalışmaları sürüyor.”
Panelde ”Pozitif Psikoloji ve İnsan Değerlerin Kişilik-Toplum Gelişimine Katkısı” başlıklı sunum yapan Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Uzman Psikolog Orhan Gümüşel de herkesin hayata katacağı renk, alacağı keyif olduğunu belirtti.
Gümüşel, mutluluğun hediye veya rastlantı sonucu elde edebileceği bir şey olmadığını, mutlu olmanın hayatın anahtarı olduğunu belirtti.
Milliyet
-
İnce bir gelin olmak istiyorsanız
Eğer istediğiniz gelinliği fazla kilolarınız nedeniyle giyemeyeceğinizi düşünüyorsanız, sakın üzülmeyin! Biraz çaba ile sağlıklı ve ince bir gelin olabilmeniz mümkün.
İlkbaharın gelmesi ve hava sıcaklıklarının artması ile birlikte düğün sezonu da yaklaşıyor. Masal gibi bir düğünden sizi alıkoyacak tek faktörün, istediğiniz gelinliği giyememek olduğunu düşünüyorsanız umutsuzluğa kapılmayın. Alman Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Şeber, gelin adaylarına kısa sürede ve sağlıklı kilo vermenin yedi altın anahtarını şöyle sıralıyor:
1′inci anahtar: Kahvaltı
Güne kahvaltı yapmadan başlayanların yağ depolama riskinin daha fazla olduğunu aklınızdan çıkarmayın. 1–2 dilim peynir, söğüş sebzeler ve 1–2 dilim tam tahıl ekmeğinden oluşan bir kahvaltı metabolizmanızı harekete geçiriyor.
Kahvaltı yapmaya vaktiniz yoksa; süt ve bir porsiyon meyve de ideal bir seçim.2′nci anahtar: Ara öğünler
Yemek yedikten üç saat sonra kan şekeri düşmeye ve metabolizma yavaşlamaya başlıyor. Bu durumu engellemek için yapmanız gereken ana öğünlerin arasına 2-3 saat ara ile ara öğünler yerleştirmek. Ara öğün vakitlerinizi dışarıda geçiriyorsanız, çantanıza 1-2 adet taze veya kuru meyve atın; diyet kraker de olabilir.3′üncü anahtar: Çiğ Sebzeler
Gün içerisinde veya geceleri televizyon izlerken iştahınız kabarıyor, kendinizi çok aç hissediyorsanız, çiğ sebzelerden yararlanın. Salatalık, domates gibi çiğ tüketilebilen sebzelerin kalorisi oldukça düşüktür. Bu nedenle rahatlıkla atıştırabilirsiniz.4′üncü anahtar: Tam Tahıllar
Tam tahıl ürünleri olan tam buğday ve tam çavdar ekmeğinin zayıflamaya olan yardımcı etkisi birçok bilimsel araştırma ile kanıtlanmış durumda. Beyaz ekmek yerine tam tahıl ekmeklerini tercih edin.5′inci anahtar: Su
Öğünlerden önce içeceğiniz bir bardak su, midenizde basınç yaratarak kendinizi daha tok hissetmenizi sağlayabilir.6′ncı anahtar: Düşük Glisemik İndeks
Yapılan bazı çalışmalar, diyetin glisemik indeksinin azaltılmasının karın bölgesinde yağlanmayı azaltabileceğini gösteriyor. Günde en az beş porsiyon sebze-meyve tüketmeniz ve beyaz un-beyaz şeker içeren ürünlerin kullanımını kısıtlamanız gerekiyor.7′nci anahtar: Hareket
Günlük enerji harcamanızı artırın. Eğer spor yapma imkânınız varsa fırsatları değerlendirin. Spor yapmaya imkân bulamıyorsanız, günde bir saat yürüyüş yapmaya çalışın. Vitrinlere bakmayı yürüyüşten saymayın. Çünkü yürüyüş ile yağ yakabilmeniz için en az 30 dakika orta tempoda yürümelisiniz. -
Costume National Sonbahar-Kış 2013-2014
Costume National Sonbahar-Kış 2013-2014 Defilesi… Costume National Sonbahar-Kış 2013-2014 Modelleri – Costume National Sonbahar-Kış 2013-2014 Koleksiyonu …
Costume National Sonbahar-Kış 2013-2014
-
Elma ile gelen güzellik
Elma ve elma sirkesinin doğal güzellik ve sağlık kaynağı olduğunu biliyormuydunuz? Cilt bakımı, saç bakımı, sivilce, ciltteki lekeler, şişmanlık, varis tedavisi. Bütün bunlar için ihtiyacınız olan şey yalnızca elma. Özellikle elma sirkesi sağlıkla parlayan saçlar, lekesiz bir cilt ve ince, güzel bir vücuda kavuşmanı için önemli rol oynar.
Kepekli Saçlar İçin Elma Sirkesi
Saç bakımı ve saçınızdaki kepekler için saçlarınızı yıkadıktan sonra son durulama suyuna yani 1 litre suya 1 çay bardağı elma sirkesi koyun ve saçlarınızı bu su ile durulayın. Bu işlemi bir süre her saçınızı yıkadığınızda uygulayın. Saçlarınız kepekten arınacak ve parlaklaşacaktır.
Sivilceler İçin Elma Sirkesi
1 çay bardağı elma sirkesine yarım çay bardağı su ekleyin ve bir parça pamuğu bu karışıma batırıp sivilce üzerine bir süre kompres yapın. Faydısı olduğunu göreceksiniz.
Lekeler, Çiller ve Cilt Rengi Sorunları için tıklayın !
Cilt Lekeleri İçin Elma Sirkesi
Bir kaba yarı yarıya sulandırılmış elma sirkesi koyup kaynatın. Daha sonra bu su ile yüzünüze buhar banyosu yapın. Ayrıca yarı yarıyasulandırılmış elma sirkesi ile yüzünüzü 3-4 günde bir silebilirsiniz. Cilt lekeleri için oldukça faydalı.
Fazla Kilolar İçin Elma Sirkesi
Bir bardak suyun içine 1-2 tatlı kaşığı elma sirkesi koyun. İçine 1 tatlı kaşığı bal ekleyip sabahları düzenli olarak aç karnına için. Fazla kilolarınıza faydası olduğunu göreceksiniz.
Zayıflama kürleri için tıklayın !
Varisler İçin Elma Sirkesi
Yumuşak bir havluyu elma sirkesinin içine batırıp sıkın ve havluyu bacaklarınızın varısli olan bölgesine sarın. Bacaklarınızı yüksek bir yere kaldırarak yaklaşık 45 dakika kadar dinlendirin. Bu işlemi mümkünse sabah akşam tekrarlayın.
-
Banyo mobilyaları
Banyo mobilyaları…
Banyo mobilyaları Banyo mobilyaları Banyo mobilyaları Banyo mobilyaları Banyo mobilyaları -
Şehvetli Buluşmalar İlişkiyi Canlı Tutar ve Aldatmaları Önler!
CİSED ONURSAL BAŞKANI DR. CEM KEÇE: “CİNSEL HAYATIN MONOTONLAŞMASI KADER DEĞİL!”
Kışkırtıcı heyecanlar, yaramazlıklar ve merak uyandıran yenilikler varsa, cinsellik inanılmaz keyifli bir eyleme dönüşebiliyor. Alışkanlık oluştuktan sonra cinselliğin temposu yavaşlıyor ve eski şehvet yaşanmaz bir hale geliyor. Hayat şartları, ekonomik krizler, işyerinde yaşanan stres gibi faktörler çiftlerin içlerindeki ateşi söndürebiliyor. Ancak cinsel hayatın monotonlaşması kader değil. Bu durumu değiştirmek için kişinin kendi isteklerini ifade etmesinin yanında odak noktasını partnerine zevk aldırmak olarak belirlemesi ve onun zevk eşiğini keşfetmesi gerekiyor. İşte bu her şeyi değiştirebiliyor ve ilişki ister ilk günlerini, ister ilk yıllarını, ister onlu yıllarını yaşıyor olsun, şehvet derecesinin her daim yüksek tutulmasını sağlayabiliyor. Bu nedenle çiftlerin cinsellik için mutlaka zaman ayırması gerekiyor. Ne kadar yorgun olurlarsa olsunlar eğlenmek için kendilerini motive etmeleri çok önemli. Çünkücinsellik yaşandıkça cinsel arzu ve istekler, partnere olan tutku devam edebiliyor. Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri cinsel yaşamı renklendirecek ve monotonluğu önleyecek 8 şehvetli buluşmayı sizler için bir araya getirdi. İşte, heyecan arayanlara ilginç fikirler…
1-AŞK OYUNLARI OYNAYIN…
Çiftlere rutinleşen güvenlik çemberlerinden çıkmalarını tavsiye eden CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe; “Sürpriz davranışların etkisini göz ardı etmeyin. Belden aşağı konuşmalar yapın ve ara sıra partnerinizin kulağınaerotik sözler fısıldayın. Hatta gizli ve bir tek kendinize ait bir cinsel sözlük oluşturun. Kulağına fısıldadığınız kışkırtıcı cümlelerle sevişmeyi beyninde başlatabilirsiniz. Çünkü kadınlar duyduklarından, erkekler ise gördüklerinden daha fazla tahrik olurlar. Birlikte erotik içerikli filmler seyredin, bakışlarınızla birbirinizi tahrik edin. Birbirinizi cinsellik objesi olarak değerlendirin ve seksi olmaya çalışın. Gündüz, mesai saatleri sırasında sevgilinize mesaj atıp, onu ne kadar arzuladığınızı ve ona neler yapmak isteğinizi anlatın, telefonlarınıza kışkırtıcı mesajlar gönderin. Beklendiği anlarda ona olan arzunuzu gösterin. Ara sıra yavaşça ve tutkulu bir biçimde üzerine yürüyün ve onu duvara yapıştırın veya duş alırken siz de duşun altına sokulun. Sürpriz hareketiniz eski heyecanın yeniden yaşanmasını sağlar. Sınırları zorlamak ilk başta zor gelebilir ama sonra bu oyunları heyecanlı bulabilirsiniz.” dedi.
2-HAYAL GÜCÜNÜZÜ GELİŞTİRİN…
Hayal gücünün canlı tutulmasının önemine değinen CİSED Genel Başkanı Dr. Cebrail Kısa; “Uzun süreli ilişkilerdeilk günkü heyecanı ve keşfetme güdüsünü canlı tutabilmek için kafanızda birlikte paylaştığınız güzel anları canlandırmanız gerekiyor. Hafızanızı kurcalayıp bu anları yeniden yaşamak duygusal olarak ona kendinizi daha yakın hissetmenizi sağlar. Diğer taraftan fiziksel olarak da onunla bir şeyler paylaşma isteğiniz ilk günkü seviyesine döndürür. Hayal gücünün yanında oyunculuğunuzu da geliştirin ve espri yeteneğinizle kendi sınırlarınızı aşın.” dedi.
3-GÜN VE SAAT BELİRLEYİN…
Bazen sevişmek için gün ve saat belirlenmesi gerektiğini söyleyen CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör; “İlişkinin ilk evresindeki heyecanı kaybetmiş olsanız da, eksilen adrenalinizi yeni yöntemler keşfederek yükseltebilirsiniz. Örneğin; cuma gecesi, partneriniz ilgi odağınız olsun. Bu oyunda bir dahaki sefere aşk yapma eyleminde daha heyecanlı olacaksınız. Böylece planlı ve zorunlu cinselliği keşfetmek için adım atmış olursunuz. İlk bakışta planlı ve zorunlu kelimesi korkunç gelebilir ama olayın özü göründüğü kadar korkunç değildir. Bir program oluşturun ve programa mutlaka uymaya çalışın. Ne kadar yorgun olursanız olun, o günün planında seks varsa, mutlaka seks yapın. Çünkü yaptığınız anlaşmayı belirlediğiniz gün yapmalısınız. Yapmamak, başka şeye odaklanmak ya da ertelemek farkında olmadan çok derin bir seviyede güvensizlik oluşturabilir. Bu sayede birbirinizle ilgilenebilmek için boşluk yaratmış olacaksınız. Ayrıca hazırladığınız sürprizlerde nelerin eksik olduğunu, nelerin arzuladığını anlamış olacaksınız. Böylece ortak beklentileriniz ve istekleriniz hususunda endişelenmenize gerek kalmadan deneyim yoluyla yeni heyecanları keşfetmiş olacaksınız. Bu yolla cinsel hayatınızda bir seviye daha ileri gidebilirsiniz. Yenilikleri uygulamak için kibar davranın ve ilk hamleyi kadına verin. İlişkilerde planlanan cinsellik yerine kendiliğinden gelişen cinselliğin daha çok tercih edildiği doğru olabilir fakat bunu da denemelisiniz. Belirlediğiniz günlerde ne sürprizle karşılaşacak olduğunuzu bilmemeniz bile ayrı bir heyecan uyandıracaktır. Sadece o güne mahsus geliştirdiğiniz bir aşk oyununun diğer günlere de aksetmesine olanak sağlayabilirsiniz.” dedi.
4-OYUNUN KURALLARINI SİZ BELİRLEYİN…
Çiftlerin aşk oyunlarıyla hayatlarına renk katmaları gerektiğini savunan CİSED Yönetim Kurulu Üyesi Psikolog Kemal Özcan; “Gece için senaryosu size ait ufak bir seks oyunu planlamanız gerekebilir.Oyun tarihleri ve sınırlamalarını ayarlayın. Sınırlamalar planladığınız zaman ve etkinlikler olabilir. Her oyunun en az 30 dakika sürmesi gerektiğine ve yapacağınız faaliyetlere karar verin. Örneğin; partnerinize yapacağınız erotik masaj, sözlü uyarılar, cinsel ilişki faaliyetleri, aşk oyunları gibi. Planlarınızı tamamladıktan sonra yapmanız gereken şey o günü beklemektir. Partneriniz belirlediğiniz faaliyeti yapmanız için yalvarsa da, gününü beklemeniz diğer bir kuraldır. Partneriniz ve zevk odağının tavan yapması halinde bile bu kurala uymalısınız. Bundaki amaç, uyarılma düzeylerini yükseltmeye yöneliktir.” dedi.
5-HER ŞEYİ KONUŞUN…
Seksin iletişim ve güven gerektirdiğinin altını çizen CİSED Genel Başkan Yardımcısı Dr. Yasemin Yıldız; “Partnerinizi zihin ya da vücut dili okuyucu sanmak büyük bir hatadır. Ona isteklerinizi söylemeniz ve nasıl yapması gerektiklerini göstermeniz gerekiyor. Eğer eşinizle bu konuları konuşmaya alışkın değilseniz, yavaş yavaş bu konuları konuşmaya adım atmanız gerekiyor: ‘Böyle daha iyi hissediyorum’ ya da ‘Bu sandığın kadar iyi gelmiyor’şeklinde partnerinizin anlamasına yardımcı olabilirsiniz. Böylece partnerinizin nasıl hissettiğini, neyin iyi neyin kötü geldiğini sürekli olarak konuşmanıza gerek kalmayacaktır. Bu sırada onun konuşmasına izin vermeli, siz de dikkatli bir şekilde gözlem yapmalısınız.” dedi.
6-MEKÂN VE KOKULAR ÖNEMLİ…
Seks için mekân ve kokuların önemine değinen CİSED Yönetim Kurulu Üyesi Psikolog Gülüm Bacanak; “Çiftin karşılıklı olarak daha çok zevk almasının temel alındığı aşk oyunlarında mekân çok önemlidir. Bulunduğunuz mekânın ışık, ses, dokunma ve diğer duygu yüklü ayrıntıları zevk vermeye yönelik olmalıdır. Aşkın rengi kırmızıdır. Ateş ve kanın rengi kırmızı kesinlikle seksi çağrıştıracaktır. Yatağınıza koyacağınız kırmızı bir yastık ya da yatağa gelişi güzel serilmiş kırmızı bir örtünün tahrik edici tonu sizi hemen harekete geçirecektir. Kontrol artık sizin! Partnerinizi karşılaştığı ortama hazırlamak ve daha kolay adapte olmasını sağlamak için şehvetli bir koku mekânın bir parçası olabilir. Gül ya da sandal ağacının afrodizyak etkisine sahip olduğunu biliyor muydunuz? Aromaterapiyardımıyla cinsel hayatınıza hoş kokular yayabilirsiniz.” dedi
7-DOKUNMA SANATINI KEŞFEDİN…
Dokunmanın ve sevişmenin çifte güven ve yakınlık sağlayacağını ifade eden CİSED Genel Başkanı Dr. Cebrail Kısa; “Dokunma sanatını keşfetmek aranızdaki engelleri ortadan kaldırır ve size bir ilişki içinde her şeyi yapma özgürlüğünü hatırlatır. Cinsellik herkes için biraz muzipse iyidir, özellikle de niyeti zevk yaşamak olanlar için. Ayrıca birbirinizi hoşnut edebileceğiniz karşılıklı mastürbasyon aşk hayatınızın önemli bir parçası olabilir. Böylece partnerinizden küçük hileler öğrenebilirsiniz. Kendi uyarılmanızı partnerinizin gözlerinde izlemenin, bu zevki tatmanın ve karşılıklı boşalmanın hazzı bir başkadır.” dedi.
8-EROTİK MASAJ YAPIN…
Çiftlere erotik masaj yapmalarını tavsiye eden CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe; “Küvetinizi sıcak suyla doldurup, partnerinizle birlikte banyo yapmanız size hoş duygular yaşatabilir. Daha sonra partnerinizden yatağa yüzüstü uzanmasını söyleyin. Ama neler olacağından asla bahsetmeyin. Bebe yağını ellerinize bir miktar dökün ve yavaşça onun vücudunun en hassas bölgelerine dokunun. Kulağına, ellerinizi vücudunun en zevk aldığı bölgelerine götürmesini fısıldayın ve daha sonra gösterdiği bölgeleri hafifçe okşayın. Ardından elleriniz yavaşça vücudunda gezerken ufak aşk oyunlarına başlamanız aklını başından alacaktır. Çünkü cinsellik; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatıdır. Bu sanatın icrası sırasında hem zevk alınmış hem hisler sınanmış hem de bedensel tepkimeler öğrenilmiş olur. Bu şekilde doruğa ulaşmak mümkündür. Unutmayın aşk, şehvetin şefkatle buluşmasıdır. Bu nedenle ‘Sevişmek her zaman, seks zaman zaman!’ mantığını hayata geçirmek aşk hayatınızın monotonlaşmasını ve aldatmaları önleyecektir.” dedi.
-
Yuvayı Dişi Kuş mu Yapar?
“Yuvayı dişi kuş yapar” söylemi, evliliklerdeki kadınların rollerine gönderme yapan anlamlı bir söz. Bir evlilikte kadın mutlu değilse o evliliğin mutlu olmasının zor olduğunu vurgulayan uzmanlar, erkeklerin duygusal davranış ve olaylara verdikleri tepkileri dahi kadınların şekillendirdiğini ifade ediyor. Yani sağlıklı ve huzurlu bir evlilikte kadına çok önemli görevler düşüyor.”
Evliliğin anahtarının kadınlarda olduğunu, mutluluğu yakalamanın yine kadınların elinde olduğunu hatırlatan Üsküdar Üniversitesi Feneryolu Polikliniği’nden Uzm. Psk. Seliyha Alten, erkeğin her davranış ve tepkisinin altında kadınların olduğunu vurguluyor. Alten;
“Kadınların öncelikle erkeklerin tüm duygusal davranışları ve olaylara verdikleri tepkilerinin kendilerine bağlı olarak değiştiğini bilmeleri gerekmektedir. Bu gerçek evliliklerin anahtarıdır ve bunun bilincinde olup buna yönelik doğru davranışlar sergileyen kadınlar evliliklerinde mutluluğu yakalayabilmektedir.”
Bir erkeğin eşinden en çok beklediği şeylerin başında çok fazla dile gelmese de takdir edilmek, onaylanmak ve şefkat olduğunu ifade eden Alten, erkeklerin kadının kendisini güçlü hissettirmesine ve kendisine ihtiyacı olduğunu bilmeye ihtiyaç duyduğunu kaydediyor.
Erkeğe erkeklik hissini kadın verir!
“Yani kendini erkek gibi hissetmek için karısının desteğini görmeyi tüm benliği ile beklemektedir. Erkeklerin kendisine bu şekilde hissettiren ve şefkat gösteren kadınlara eğilimi yüzyıllardır bilinen bir gerçektir. Dolayısıyla aslında kadınlardan daha duygusal olabilen erkeklerin en büyük beklentisi bu alanda kendini göstermektedir. Kadınların eşlerine bu kalıpta yaklaşabilmeleri, aslında değişim gücünü elinde tutmalarına olanak sağlayan en önemli etkendir.”
Erkekler eleştirilmeden, suçlanmadan, akıl verilmeden dinlendiklerinde kendilerini daha rahat ifade edebilmektedir diyen Uzm. Psk. Seliyha Alten, çiftlerin birbirlerine zihin okuyarak davranmamaları gerektiği uyarısında bulunuyor.
Koşulsuz dinleyici olabilmek iletişimi sağlıklı kılıyor
“Evliliklerde çoğu iletişimin sorunlarının çiftlerin birbirlerinin zihinlerini okuyarak ona göre davranış gösterme eğiliminde olmasında kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla suçlanacağını, eleştirileceğini düşünen erkeklerin kendilerini iletişime kapamaları ya da dürüst davranmadıklarını görmekteyiz. Sağlıklı iletişim kurulmasını sağlayacak önemli tutumda kadına düşen rol koşulsuz bir dinleyici olabilmektir.”
Uzm. Psk. Seliyha Alten modern çağla birlikte kadınların psikolojik anlamda daha fazla yıprandıklarının altını da çiziyor.
Hoşgörülü kadın beklentilerinin karşılığını görüyor
“Modern çağın getirisi olarak ev içinde ve ev dışında ciddi sorumluluklar alan kadınlar psikolojik anlamda daha fazla yıpranmakta ve evlilik içerisinde erkeğin payına düşen sorumluluklarda beklentisini yukarıda tuttuğu gibi, ihmallere karşı daha duyarlı davranmaktadır. Bu ruh halinde kadın iletişim kurarken sağlıksız tutumlar gösterme olasılığı artmakta kocasını eleştiren, sürekli şikâyet eden ve hatta onları hor gören bir yapı içerisinde davranmaktadır. Oysa evde eşlerine karşı daha hassas, düşünceli davranabilmeyi başaran kadınların eşlerinden beklentilerini görebilme anlamında daha fazla destek aldıkları görülmektedir.”
Farklı fikirlerde ortak paydada buluşabilme önemli
Çevredeki kişilerin fikirlerine ilişkin de önemli uyarılarda bulunan Uzm. Psk. Seliyha Alten evlilikte biz olma gelişimine dikkat çekiyor.
“Evliliklerde kadınlar tarafından yapılan ve en sık görülen sağlıksız tutumlardan bir tanesi de yakın çevrenin desteğini aldığı konularda etkilenme düzeylerinin fazlalığı olmaktadır. Kadınlar özellikle çatışma yaşadıkları konularda, kararsız kaldıklarında yakın çevrenin fikirlerine başvurmakta ve genellikle bu çevrenin etkisi altında kalarak kararlar vermekte ya da iletişim şeklini sürdürmektedir. Oysa evliliklerde “biz olma gelişimi” kadın ve erkeğin ortak görüş birliğine varabilme becerisi ile doğru orantılıdır. Konu ne olursa olsun farklı görüş ve fikirler olduğu zaman ortak paydada buluşabilmeyi sağlayabilmek önemlidir.”