Prof. Dr. Koray Coşkunfırat, silikon meme proteziyle meme büyültme ameliyatı geçiren bir annenin emzirmesine engel olmadığını söyledi.

Omuz genişliği, göğüs çevresi, bel ve kalça çevresi ölçümlerinde meme hacminin önemli yer tuttuğunu ifade eden Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Koray Coşkunfırat, “Memeler, yapısal olarak değişik nedenlerle küçük ya da biri diğerinden daha küçük, asimetrik olabilir. Doğumsal olarak biri hiç olmayabilir. Her iki memenin eşit hale getirilmesi ya da hacminin arttırılması için, günümüzde en geçerli yöntem silikon meme protezleridir” diye konuştu.

“HER PROTEZİN AYRI AVANTAJ YA DA DEZAVANTAJI VAR”

Kişinin dokularıyla meme büyütme ameliyatlarının denendiğini belirten Prof. Dr. Coşkunfırat, ancak limitli sonuçların elde edildiğini söyledi. Prof. Dr. Coşkunfırat, “Örneğin; kişiden yağ dokusu alınarak memelerin kısmen büyütülmesi sağlanabilir ancak yağ dolgusu tamamen kalıcı bir yöntem değildir. Meme protezlerinde esas madde protezin dış yüzeyinde yer alan silikondur. İçindeki dolgu maddesi farklı olabilir. Her protezin kendine göre avantaj ve dezavantajları mevcuttur” dedi.

“HASTALIK GELİŞME RİSKİNİN ARTTIĞI YÖNÜNDEKİ BİLGİLERİN BİLİMSEL DAYANAĞI BULUNMAMAKTA”

Bir yabancı cisim olan proteze karşı vücutta bazı bağ dokusu hastalıklarının geliştiğini kaydeden Coşkunfırat, “Bebeğe süt vermenin zorlaştığı, protezin kansere neden olduğu ileri sürülmüştür. Ancak bunların hiçbiri bilimsel olarak kanıtlanamamıştır. Silikon ameliyatı olan hastaların emzirmesine engel yoktur ve kanser dahil herhangi bir hastalık gelişmesi riski, silikonu olmayan kişilere göre artış gösterdiğini söylemek, mevcut literatür bilgilerine göre bilimsel dayanaktan yoksundur. Ancak, memenin büyütülmesi, vücut için yabancı bir maddeyle sağlanabildiğinden, proteze ait sorunlar olabilir” diye konuştu.

“ZAMANLA BELİRGİNLİĞİNİ YİTİREN BİR İZ KALACAKTIR”

Silikon meme protezli bir memede kanser gelişmesi riskinin artmadığının altını çizen Prof. Dr. Coşkunfırat, “Protez, normal meme dokusuyla aynıdır. Böyle bir durum oluştuğunda protezli memede de kansere yönelik ameliyat ve diğer tedavi şekilleri standartlar doğrultusunda uygulanır. Ameliyat genel anesteziyle hastane koşullarında yapılır. Ortalama 1,5-2 saat sürer. Protezin konabilmesi için 4-5 cm’lik bir iz açılır. Giriş yeri neresi olursa olsun bir iz kalacaktır. Bunlar başlangıçta belirgin, zamanla belli belirsiz hale gelen izlerdir” şeklinde konuştu.

“4-5 GÜN İÇERİSİNDE HASTA İŞİNE DÖNEBİLİR”

Ameliyat sonrasının genellikle rahat geçtiğine vurgu yapan Prof. Dr. Coşkunfırat, “Protez, göğüs kası arkasına konmuşsa birkaç gün kol hareketlerinde kısıtlılık olabilir. Ameliyat sonrası memeye sütyen ya da sargı uygulanır. Erken dönemde şişlik olabilir, meme başında hissizlik ve deri üzerinde morumsu renk değişimi olabilir. Bunlar kısa sürede kendiliğinden kaybolur. Hasta 4-5 gün içinde işine dönebilir. 3-4 haftadan sonra protez yerine yerleşir ve meme normal olarak işlevini kazanır” dedi.

KAYNAK: İHA