Anne olunca annesini daha iyi anlayan degil kızgınlığı artan var mi benim gibi

Yazdıklarınızdan çıkardığım en önemli şey şu ki, bence siz çok iyi bir annesiniz. Çocuğuyla nasıl oyun oynayacağını, ne yapması gerektiğini bile araştıran bir annesiniz öncelikle bunun için takdir etmek istedim sizi.

Anneme çok kızdığım zamanlar oldu, ilişkimiz çok kötüydü.

Ama bir zaman sonra annemi anladım. Ve onu arkadaş olarak görmeye başladım. Çünkü kendisi hep iyi bir anne olamadığını, yetersiz olduğunu, elinden geleni yaptığını ama iyi bir anne olmadığını söyledi bana. Biz de anne-kızdan öte arkadaş olduk, kardeş olduk. Beni çok özgür yetiştirdi, ama biliyordum ki ne zaman ihtiyacım olsa annem yanımda olacak. Grip olduğumda bile onun sohbeti bende iyileştirici etki yapacak.

Karşılıklı kabullendik yani birbirimizi. Ne o çok iyi anne oldu, ne ben çok iyi evlat oldum. Karşılıklı iyi iki arkadaş olduk, hayatı beraber sirtladik.

Ben herkesin hayata bi gelis amacı olduğunu düşünüyorum. Bazı kadınlar dogustan anne olarak geliyorlar dünyaya. Kendi çocuğu olmayanları bile anne sefkatiyle kucakliyorlar. Benim annem aşık olmak için gelmişti dünyaya mesela, çok güzel bir ask yasadi. Çoğu insanin hayatında sahip olamayacağı bir aska sahip oldu. Acı ama güzel ve degerli bir ask.

Ben simdi annemi kaybettim mesela, 1 yıl olacak 1 ay sonra. Belki annem yaşasaydı ben de ona kızacaktım, anne olduktan sonra. Ama su an herseyimi kaybetmiş gibi hissediyorum, çünkü herseydik birbirimiz için. Anne kız dışında herşey...
Ben klasik "anne" figürünü kayinvalidemle yakaladım.

O yuzden demem o ki, kabullenmek onemli. Karşımızdaki kişi için değil, kendimiz için.

Kızınız için birşey demiyorum, çünkü siz zaten onun için dünyanın en iyi annesisiniz. Benim için annemin oldugu gibi...
 
Cünkü o gücü asla kullanmak zorunda kalmadiklari için, yargilamak çok kolay. Haklisin.
Artik varsin yargilasinlar diyorum artik. Toplum olarak bu konuyu konusmaliyiz. Anneleri kutsallastirmak hiçbir ise yaramiyor. Hem baze annelere bu ego yapma bahanesini veriyor. Hem yeni anneleri inanilmaz baski altinda aliyor, herseyi kusursuz yapmak için.

Bizim annelerimizin nesili ise, ego yapan nesildi iste. Anne sorgulanmz. Anne ne derse haklidir. Anneyi kiramazsin. Hata annede bile olsa, yine anneye özür dilemelisin cünkü yediren, içeren o. Seni ona bagli degil, bagimli hale geteren o. Bir nesil böyle çok kötü bir sekilde büyüdü. Herkes ürüdü çünkü. Kimse "bende aslina annelik iç güdüsü yok, yapmicam çoçuk" demedi. Yada en azindan hazir oluncaya kadar çoçuk yapmamak yoktu.
:110:
 
Evet travma fakat annem bir psikologa gitmiyor. Daha dogrusu bizim baskimiz ile gitti fakat hiçbirini güya begenmedi. Babam fark ediyor fakat annem o kadar hirçin davraniyor ki, insanin özür dileyesi dahi gelmiyor. Yani adamda otomatik olarak kendini koruma mekanizmasi basliyor.

Ha ona ragmen babam daha çok deneyebilirdi annemin yaralarini sarmaya. Yani adamda kusursuz harika bir es degil, kesinlikle. Ancak ikiside kisir döngü içinde ve birbirinin tepkilerini güçlendiriyorlar.

Olan evlatlara oluyor iste. Sebebler bulunabilir, sosyolojik, psikolojik açidan açiklamalar bulunabilir. Ancak çekilen acilarin, ömür boyu özgüvensizlik gibi seyler çözülmez artik.
Çok haklısın canım. Ben de aynılarını yaşadım hatta daha beterini.
Evlenene kadar annemi suçladım. Ama evlenince benim gibi dışa dönük ve pozitif bir insanı negatif birine dönüştürdü eşim. Kimseden etkilenmeyen ve hiçbir şeyi takmayan ben kaygı bozukluğu yaşıyorum.
En kötüsü de babasının kızım yüzünden beni sürekli eleştirmesi benim kızıma karşı soğukluk hissetmeme sebep oldu.
Çok şükür ki farkına varıp tedavi oldum.
Tedavi olmama konusunda da annen ve benim annem gibiler hatalı.
 
Bende annemi çok az hatırlıyorum ben dokuz yaşındayken öldü insanlar acılardı yazık öksüz hep arkadaşlarından eksik iki yıl sonra yatılı okul başladı bana acıtmasına diye annemin öldüğünü söylemedim yıllar geçti tıp fakültesini kazandım okurken evlendim Allah razı olsun kayınvalide görgülü bir kadındı aldı beni bağrına bastı kızlarına bile ezdirmedi ben hep dik durmak zorunda hissettim kendimi hep yalnızdım kimseye acılarımı anlatamadım anlatmadım korktum bu da beni hırçın yaptı o kadar hırçındım ki kaktüs çiçeği gibi ağlardım kimse görmeden Allah tan kv iyi Bi insan bende de çocuklarımda da emeği çoktur açık söylüyorum ben hayata çocuklarım doğduktan sonra başladım onlarla herşeyi sıfırladım bütün olumsuzlukları yalnızlıkları herşeyi unuttum herşeyi yeni baştan öğrendim bunun için dört çocuğum var kendimle barıştım annemi benden alan kaderle barıştım bana acıyanlar ile barıştım onlara kızıp içimde biriken küflenmiş kinleri attım şimdi herşeyden önce çocuklarım ailem var önce ruhunu temizle kendinle barış sonra elindekileri şükret hayata devam et geçmişi sıfırla geçmişle yaşama acılarına yüzleş ağla zorla acını yaşa silkelen kalk ayağa yaşamaya bak
Kayınvalideye kocaman bir :KK9::KK60:
 
Yalnız değilmişim anılar konusunda benim farkın sevgili ev hanımı annem çok yorgun olduğu için çocukluk yaşlarında profesyonel ev hanımı olabilmek çok iyiyim bu konuda..benim hem annem hem babam psikopati çok dayak yedim çok şey yaşadım öyleki evlenince beni dövmeyen bir eşe denk geldim ve bu hastalıkmış beni dövmesi için elimden geleni yaptım zamanla insan olmayı konuşarak sorunların çözüldüğünü eşim öğretti bana..oyun oynamayı felan bilmem ama her koşulu sağlarım hiç parka gitmedim ama her gün parka götürürüm evde sıkılmasınlar çocukluktan beri en güzel eğitim kurumlarına götürdüm saatlerce kapıda bekledim gözlerimi üzerlerinden ayırmadım..her sabah koşarak bana sarılırlar yatarken öperler..elimden geleni yapıyorum yinede geçmişe olan öfkemden mi annemle benzememe çabası mı bilmem yetersizlik hissi geçmiyor..
İnsanın hayatındaki en önemli kişiler anne ve baba. Onlar tarafından onaylanmayinca yeterli gorulmeyince hayat boyu kendinde o güveni gucu bulamıyor malesef.
 
Beni de babaannem büyütmüş dogdugumdan beri. Annem ben 1 yaşındayken boşanıp ardından hemen yine evlenmiş. Bana maddi manevi bakmadı, komşu kızı gibi sadece 1 gün kalıp geldim evime hep. Onda da hiç ilgi göstermedi, şimdi benim bebekliğime benzeyen bir kızım var,onda tüm eksik yanlarımı kapatmaya çalışıyorum.

Ben de anne olduktan sonra iyice annesinden soguyanlardanım. Hiç görüşmüyorum bile. Sizin en azından aynı evde kalmışlıgınız var, ama demek ki çocuk yetiştirmekten bir habermiş, güzel yanı ise aynı hataları sizin yapmayacak olmanız.
 
Kendimi iyileştiremedim, sadece kabul ettim olduğu gibi her şeyi. Böylece geçmişi suçlayıp kaytarmak yerine değişim için çabalayacak gücüm oldu.

Çocukla oyun oynama konusunda geçmişi suçlamanıza gerek yok. Ben çocuk gelişimciyim ve oyun oynamayı hiç sevmiyorum. Sıkılıyorum, tıkanıyorum. Bir sınıfa oyun kurup onları yönlendirmek kolay ancak bir çocukla birebir saatlerce oyun oynamak oldukça sıkıcı. Ben kendi adıma zevk almıyorum ve bunu artık sorgulamıyorum da. Sevmek ve zevk almak zorunda değilim bu da benim yapım. Başka türlü vakit geçirme yolları buldum ben. Mesela bulaşık yıkarken önüne köpüklü bir leğen veriyorum arada laf atıyorum içine arabaları atıyor eğleniyor. Birlikte zaman geçirmiş oluyoruz. Sabah yatakları toplarken kaybolup bulma oyunu oynuyoruz. O yatak odasının çeşitli yerlerine saklanıyor, yorganın altına giriyor ben onu buluyorum vs. Günlük rutin işleri yaparken bile birlikte zaman geçirilebilir. Eğlenilebilir. Bazen bir kalemi yuvarlarken bile eğlenir çocuklar. İlla bir sürü materyal ya da "hadi o halde oyun kuralım ve oynayalım" plancılığına gerek yok ki.

Bunun dışında annemle ve ailemle ilgili hiç hoş hatıralarım yok. Evet bunlar benim kişiliğimi ve hayatımı çok etkiledi hala etkiliyor. Ancak ben artık bunların arkasına sığınmıyorum. Değişmeye çalışıyorum kendim için. İşler konusunda bence siz de biraz tembel olabilirsiniz ya da iş yapmaktan hoşlanmıyor olabilirsiniz. Öğretmemiş olabilir anneniz ama şu an öğrenmemeniz için bir engel yok. İsterseniz gayet öğrenir yaparsınız.

Yerimizde saydığımız zamanlar için başkalarını suçlamaktan vazgeçip kendimizi olduğumuz gibi kabul ettiğimiz vakit iyileşme gerçekleşecek.
Evet sizin iliskinizi bir iki konuda okumuştum hatırlıyorum. Sizin çocukluğunuz da zor geçmiş. İyileşme olsa da olmasa da denemek zorundayım tabi çocuğum için. Yaşadıklarimi yaşamasın diye.
 
Acikcasi babam olmasaydi çoçuklugum komple berbat olacakti. Babam en azindan sevkat gösteriyordu, benim ile sakalar yapiyordu, ergen bunalimimi anliyordu. Annemin hayati evet daima kolay degildi fakat kendisi abarttigi kadar zorda degildi. Baze seylerin iyilestirmenin yerine, annem negatif enerji saçmayi seçiyor. Annem ilk yillarinda kayin aile ile yasadi. Sonra oda bitti, kendi evi oldu. Istese babami çok iyi bir sekilde idare edebilirdi fakat yapmadi. Yillardir o geçmisin intikami pesinde ve hiç bitmiyor bu magduriyeti. Hem kendine, hem etrafa hayati zehir ediyor aslinda.
Benim annemin ise bildiğim kadarı ile evliligi ile ilgili ciddi dertleri yoktu. Çalışıyordu evet ama kendi istediği için. Çocuklukta yokluk görmüş tabi ayrıca yatılı okumuş vs. O da hasretti annesine. Koyde okul yoktu. Anneannem çok iyi biriydi 8 çocuğu vardı köyde yaşıyorlardı. Onun anneme davranişi ile annemin bana davranışı bir değil. Cok yogun çalışıyordu ev işleri tam yapılacak ev düzgün olacak bize fiziki olarak düzgün bakılacak bunlar sartti. İlgilenecek zamanı yoktu ayırmıyorDu. En çok üzüldüğüm de yıllar sonra bile iyiki çalışmışım kendi paramı kazanmışım der. Dese ki calismaktan cok memnundum ama sizi ihmal ettim ya da sizin icin zordu yine anlayacagim. Ben o calisirken o kadar sikinti cektim yalniz kaldim gormuyor. Kaldıki babam parasını annemden hiç esirgemeyin her istediğini aldı bir gün para maaş konusu yapmadı.
Beni de kardeşimi de isteyerek dogurmuş ama zor gelmiş işte ince ayrıntılar.
 
O kadınlardan biri de benim galiba. Ama ben affetme yolunu sectim ara ara aklıma gelse de annemde biz küçükkenki hallerinden pek eser kalmadı. Tabi koca koca kadınları dövecek değil yine arada çıkışsa da kızımı yani torununu çok seviyor. O onu severken benim içim eriyor resmen. Zamanında beni niye böyle sevmedin desem de sevebildiğini görünce içim ısınıyor. Bu da benim yaralarımı hafifletiyor.
Zor bir çocukluk geçirdim. Çiftçi bir ailenin kızıydım. İlkokulda tarlada çalışmaya başladım. Yazın her sabah erkender gider akşam güneş batarken eve gelirdik. Aklım erdikçe bazen bunlar bizi kendilerine işçi olalım diye yaptılar heralde derdim. Babama kızardım elindeki imkanları değerlendirip memur ya da en kötüsü işçi olmadığı için. Bizi her gün o ağır işleri yaptırdıkları için. Tarladan gel ev işi azıcık yatsak annem gardiyan gibi bagırırdı. Miskinler kalkın işleri sayarda sayardı şu yapılcak bu yapılcak. Evde hayvanlarımız da vardı. Onların bakımına da yardım ederdik. Küçük yaşta yemek de pişirdik her işi yaptık. Annemin bırak bana sarıldıgını basımı okşadıgını da bilmem. Çocukluğuma ait en güzel anım bir akşam babam çoraplardan top yapmıştı. Kardeşimle babamla oynadıgımız o çoraptan top oyunu çok eğlenmiştik. Ama annem görünce tabi hemen bağırmaya başlamıştı biz de oynamayı bırakmıstık galiba. Babam daha vicdanlı idı annem bize ne zaman bağırsa çocuklara bağırma derdi ama işte kendisi de bi başımı okşamadı. Hep mesafeliydi. Ve tabi annemin basında değildi tabi. bir bardak kırdım diye annemden dayak yediğimi biliyorum. Ya da dişimi çekmesinden korktugum için beni koşturdugunu yakalayınca da okkalı bir tokat attıgını 5 parmağının izi kalmıstı suratımda.
Evet işi çoktu babamla anlasamıyorlardı hep tartısırlardı ama hiç anlaşma yolunu seçmiyordu ki. Neyse işte daha bir sürü detay. Ne kadar affetme yolunu da secsem kalbimde o yara tamamen silinmeyecek biliyorum ama annem gibi olmaktan kızımda korkmuyorum aslında. Çok duygusal bir çocuktum. Aslında çok neşeli bıcır bıcır maskot gibi bir çocuktum ama gitgide içe kapandım. İlk okulda 1. Sınıf öğretmenimiz aşırı sekilde dövüyordu sıra dayağı atardı hep. Korkudan onu bile söyleyememiştim kimseye. Bana kızarlar diye.konuyu kaçırdım galiba. Kızıma karsı bilinçliyim. İleride bir çocugum olursa annem gibi olmayacağım dedim hep kendime. Ama eşe nasıl davranılır bu konuda o kadar sıkıntıya düşüyorumki. Annem çemkirmekten başka birşey yapmadıgı için bi bakıyorum ben de hep negatif yolu seçiyorum iletişimimizde. Kendimi frenlemeye çalısa çalısa öğrenmeye çalısıyorum o senin düşmanın değil hayat arkadasın falan derken baya yol kateddim. Ev düzeni konusunda çok pratik ve eli hızlıyımdır ama pek hevesli oldugum söylenemez açıkcası.yılların yorgunluğu var küçücükkenden başlayan.
Anneniz öyle görmüş öyle öğrenmiş gerçekten vakti yokmuş. Belki başka şartlar altında olsa daha ılımlı olabilirdi şimdi elinden geleni yapıyorsa ne mutlu. Ben annemi yanıma gel diye cagirmiyorum artık çünkü hayır derse çok üzülüyorum ben çağırmamis olayım yeterki o gelemem demesin.
 
Öyle güzel anlatmissin ki kendini. O kadar da sitem etme annene. Her olumsuz deneyimin olumlu bir etkisi olur insan karakterinde. Bak sen de o yalnız çocukluğun sayesinde iç dünyası oldukça geniş,kendini çok güzel kesfedebilen bir kadın olmuşsun. Eminim herkes benzer şeyleri hissediyordur çocukluğuna dair. Çok şükür ben guzel bir ailede büyüdüm ona rağmen şimdi kızıma bakınca bazen kiskanmadan edemiyorrum acaba onun ki kadar şanslı bir çocukluk gecirebilseydim nasıl bir insan olurdum diye. İzlediğim bir dizide babası kızına "Biz anne babamızın hatalarından ders çıkarıp daha iyi anne babalar olmaya çalıştık sen de bizimkinden çıkarıp daha iyisi ol ve bu sayede uzun uzun yıllar sonra bir yerlerde bir çocuk çok güzel bir çocukluk geçirebilsin" diyordu. Gerçekten de öyle. Emin ol annen kendi ailesinden daha iyi olmak için çabalamış elinden ancak o kadarı gelmiştir. Sen de kendine bu kadar baskı yapma.İnternetteki, TV deki anneler gerçek dışı bir profil çiziyorlar.

Herkesin annelik tarzı kendi karakteriyle örtüsmeli ki sürdürülebilir olsun. Yoksa iki gün sıkar kendini istemeye istemeye evcilik oynar sonra bıkıp komple bırakırsın. Sen kendini analiz Edip ikinizin de keyif alabilecegi ne bulabilirsin onu düşün. Yani kimi hoplamali ziplamali bir anne olur, kimi alır mutfakta kek yapar, kimi birlikte süslenir , kimi el işi yapar, kimi oturur bilgisayar oyunu oynar. Hepsi olmak zorunda değilsin. Önemli olan birlikte bir şeyler paylaşmak. Şimdi daha çok küçük büyüdükçe paylaşiminiz artacak sen de keyif almaya baslayacaksin. Şu anki duruma bakarak ben hep böyle bir anne olacağım diye düşünme.
İşte en azından şimdi telafi etmeye çalışsa ya da hala ona ihtiyacım olduğunu fark etse keşke. İhtiyacım var desem gururlaniyor annelik damarı kabarıyor ama ben her zamanaçık söylemek istemiyorum ben de gurur yapıyorum. Çünkü ben o kadar şeye rağmen sana hala ihtiyaç duyuyor ve sevgi besliyorsam sen neden bu kadar kör olmayı seçiyorsun görmüyorsun hala. Ama değişmiyor işte ne yapalım.
 
yetersizlik hissini dogum yaptigim andan beridir hissediyorum, asla ona yetemeyecegimi düsünerek büyüttüm
hep bir yanim eksik gibi, kizinla aramda asamadigim duygular vardi, cogunu yendim sanki simdi aramiz daha iyi daha dogrusu benim kalbim. gögsümden ayirmiyorum cok seviyorum. bes yasina geldi ama bir de bana sorun nasil geldi. sürekli kendini suclayan bir anneydim. anladim ki beni cok suclamislardi cocukken. aile iliskilerim hic iyi degil. kendimi sevilmeye degmez biri olarak sartlamisim, saolsunlar..
simdi seviyorum kizim da hissediyor. nasil dünya güzeli anlatamam, her zaman yanindayim, arkasindayim. tuhaf olan oglumda bunlari hissetmedim ama kizimda cok zorlandim cok anlatamam, icimde can cekistim.
kizimin yeri ayridir sanki hep kirilacakmis gibi aramda daglar varmis hissi, yurt dusindayim psikologa gidemiyorum kendimi iyi ifade edemem diye. bir gün bunlari konusmak isterdim
 
Bende benzer şeyler yaşadım. Herşey ve herkes benden önemliydi. Üstüne dayak da yerdim. Bana "dogumda ölseydin, ben kurulduktan sonra umrumda olmazdı" gibi cümleler de kurdu (ikimiz doğumda zor kurtulduk). Uzun uzun yazabilirim bende.yedigim dayaklar ve beni asağlaması zamanında derin izler bıraktı bende. Bunu bazen kendi çocuklarımla olurken fark ediyorum. Bugünler de annemle aram iyi sayılsada, içimde yinede bu kırgınlık var. Cünkü mahvettikler öz güveni ve sevgiyi tek başıma yeniden kurmam gerekti. Oda haliyle zaman ve güç ister.
Sanki ortak annelerin çocuğu gibi hissettim kendimi. Al benden de o kadar. Biraz daha büyüyünce dövüp sokağa atardı bide. Ağlaya ağlaya gider teyzemde kalırdım nasıl utanırdım ahhh ahhh... Ben de anne olunca bebeğime geçirdiğim her anda annemin yaptıkları geldi aklıma. Kafayı yiyordum az kalsın. Çok ağladım her gün. Sonra eşimle konuştum. Doğumundan bu güne kyannemin yaptıklarını tek tek anlattım. Bu zamana kadar anlatmamistim. Ve bana sarıldı. Ağladım. Sonra dedi ki. Evet anlıyorum, çok zor bir çocukluk gecirmissin. Ama hepsi geçti ve bitti. Şöyle düşün. Bunu kafanda basitlestir. Hayal et 5 yaşındaydım ve bisiklet istedin ama sana o bisiklet alınmadı. Üzüldün. Aradan yıllar geçti. Şimdi kalkıp sana alınmayan o bisiklet için yas tutup ağlar mısın? Bu kadar üzülür müsün? Biliyorum ağır bir yük. Karşında seçeneklerin var; annenle yuzles ve sana neden böyle davrandığını sor. Özür dilesin affet. Bu en sagliklisi ( annem assslaaa kabul etmez üstüne küfür kıyamet kavga çıkar ) yapamam dedim peki diğer seçenek; kendi içinde hesaplas ve affet. ( Affedemiyorum çok ağır çok büyük yutkunamiyorim bile ) bu da olmaz. O zaman olayı hafiflet. Bisiklet istedin ( anne istedin ) ve sahip olamadın. Kkucukken alamadigin bisikletin yasını tutma. Önce saçma geldi. Ama bunu bir hafta düşündüm inanın üzerinden yük kalktı. Artık öfkeli degilim. Artık vasitlestirdim resmen. Bu arada evladıma çok yumuşak davranmak onunla hep oynamak bir kaç saat bile olsa başkasına bırakmak istememek bende de var. Kötü anne olmak istemiyorum. En mükemmel anne olmak istiyorum. Sesimi bile toplasan 3 kez yükseltmek isimdir ona karşı. Bilmiyorum doğru mu yapıyorum. Ama o da şımarık değil ne bileyim aksi değil sanki yanlış yapmıyorum gibi geliyor. Hele ki çocuğuna vuran annelere tahammülüm asla yok. O size muhtaç o size emanet nolur vurmayın evladiniza.
 
Yazdıklarınızdan çıkardığım en önemli şey şu ki, bence siz çok iyi bir annesiniz. Çocuğuyla nasıl oyun oynayacağını, ne yapması gerektiğini bile araştıran bir annesiniz öncelikle bunun için takdir etmek istedim sizi.

Anneme çok kızdığım zamanlar oldu, ilişkimiz çok kötüydü.

Ama bir zaman sonra annemi anladım. Ve onu arkadaş olarak görmeye başladım. Çünkü kendisi hep iyi bir anne olamadığını, yetersiz olduğunu, elinden geleni yaptığını ama iyi bir anne olmadığını söyledi bana. Biz de anne-kızdan öte arkadaş olduk, kardeş olduk. Beni çok özgür yetiştirdi, ama biliyordum ki ne zaman ihtiyacım olsa annem yanımda olacak. Grip olduğumda bile onun sohbeti bende iyileştirici etki yapacak.

Karşılıklı kabullendik yani birbirimizi. Ne o çok iyi anne oldu, ne ben çok iyi evlat oldum. Karşılıklı iyi iki arkadaş olduk, hayatı beraber sirtladik.

Ben herkesin hayata bi gelis amacı olduğunu düşünüyorum. Bazı kadınlar dogustan anne olarak geliyorlar dünyaya. Kendi çocuğu olmayanları bile anne sefkatiyle kucakliyorlar. Benim annem aşık olmak için gelmişti dünyaya mesela, çok güzel bir ask yasadi. Çoğu insanin hayatında sahip olamayacağı bir aska sahip oldu. Acı ama güzel ve degerli bir ask.

Ben simdi annemi kaybettim mesela, 1 yıl olacak 1 ay sonra. Belki annem yaşasaydı ben de ona kızacaktım, anne olduktan sonra. Ama su an herseyimi kaybetmiş gibi hissediyorum, çünkü herseydik birbirimiz için. Anne kız dışında herşey...
Ben klasik "anne" figürünü kayinvalidemle yakaladım.

O yuzden demem o ki, kabullenmek onemli. Karşımızdaki kişi için değil, kendimiz için.

Kızınız için birşey demiyorum, çünkü siz zaten onun için dünyanın en iyi annesisiniz. Benim için annemin oldugu gibi...
Çok teşekkür ederim. Ah keşke o da görse kabuk etse ama gormuyor hatasını kabul etmek onu da çok yaralayacak biliyorum zor geliyor. Beni hiç olduğum gibi kabul etmedi kızım da böyle demedi sen nasıl istersen demedi. Hala da öyle. Daha cook şey var anlatsam uzun olur ama ben annemi yine de kaybetmekten çok korkuyorum. En büyük korkum da kızımın annesiz kalması. Internette annesi ölen bir gencin annemin öldüğünü teyzemden bir tabak daha patates kızartması istemeye utandigimda anladım gibi birşey dediğini okumuştum hiç aklımdan çıkmaz.
Allah kimseye anne dediğinde karşılıksız kalmayi vermesin.
 
Çok teşekkür ederim. Ah keşke o da görse kabuk etse ama gormuyor hatasını kabul etmek onu da çok yaralayacak biliyorum zor geliyor. Beni hiç olduğum gibi kabul etmedi kızım da böyle demedi sen nasıl istersen demedi. Hala da öyle. Daha cook şey var anlatsam uzun olur ama ben annemi yine de kaybetmekten çok korkuyorum. En büyük korkum da kızımın annesiz kalması. Internette annesi ölen bir gencin annemin öldüğünü teyzemden bir tabak daha patates kızartması istemeye utandigimda anladım gibi birşey dediğini okumuştum hiç aklımdan çıkmaz.
Allah kimseye anne dediğinde karşılıksız kalmayi vermesin.

işte herkesi olduğu gibi kabul etmek bu yüzden onemli. anneniz eminim kabul edemedikleriyle o kadar doludur ki. Kendisi de farkında değildir bunun.
Allah size de, annenize de, evladiniza da uzun ömür versin. Daha dun erkek kardeşim, abla bana anne makarnası yap diyince tutuldum kaldım. Hayat boyu boyle sürüp gidecek iste..
 
Sanki ortak annelerin çocuğu gibi hissettim kendimi. Al benden de o kadar. Biraz daha büyüyünce dövüp sokağa atardı bide. Ağlaya ağlaya gider teyzemde kalırdım nasıl utanırdım ahhh ahhh... Ben de anne olunca bebeğime geçirdiğim her anda annemin yaptıkları geldi aklıma. Kafayı yiyordum az kalsın. Çok ağladım her gün. Sonra eşimle konuştum. Doğumundan bu güne kyannemin yaptıklarını tek tek anlattım. Bu zamana kadar anlatmamistim. Ve bana sarıldı. Ağladım. Sonra dedi ki. Evet anlıyorum, çok zor bir çocukluk gecirmissin. Ama hepsi geçti ve bitti. Şöyle düşün. Bunu kafanda basitlestir. Hayal et 5 yaşındaydım ve bisiklet istedin ama sana o bisiklet alınmadı. Üzüldün. Aradan yıllar geçti. Şimdi kalkıp sana alınmayan o bisiklet için yas tutup ağlar mısın? Bu kadar üzülür müsün? Biliyorum ağır bir yük. Karşında seçeneklerin var; annenle yuzles ve sana neden böyle davrandığını sor. Özür dilesin affet. Bu en sagliklisi ( annem assslaaa kabul etmez üstüne küfür kıyamet kavga çıkar ) yapamam dedim peki diğer seçenek; kendi içinde hesaplas ve affet. ( Affedemiyorum çok ağır çok büyük yutkunamiyorim bile ) bu da olmaz. O zaman olayı hafiflet. Bisiklet istedin ( anne istedin ) ve sahip olamadın. Kkucukken alamadigin bisikletin yasını tutma. Önce saçma geldi. Ama bunu bir hafta düşündüm inanın üzerinden yük kalktı. Artık öfkeli degilim. Artık vasitlestirdim resmen. Bu arada evladıma çok yumuşak davranmak onunla hep oynamak bir kaç saat bile olsa başkasına bırakmak istememek bende de var. Kötü anne olmak istemiyorum. En mükemmel anne olmak istiyorum. Sesimi bile toplasan 3 kez yükseltmek isimdir ona karşı. Bilmiyorum doğru mu yapıyorum. Ama o da şımarık değil ne bileyim aksi değil sanki yanlış yapmıyorum gibi geliyor. Hele ki çocuğuna vuran annelere tahammülüm asla yok. O size muhtaç o size emanet nolur vurmayın evladiniza.
2 3 kere kızıma çok kızdım farklı zamanlarda. Tükenmiştim. Ama transta gibiydim sanki o ben ben de annemdim. Kişi çocukluğunda yaşadığı olumsuz duygulardan kurtulmak için çocuğuna kendine davranildigi gibi kötü davranır, sonra da bak ona birsey olmadi çok da kötü değilmiş yaşadığım olay bana da olmaz diye dusunerek atlatmaya hafifletmeye calisirmis. Bir nevi kendi çocuğu uzerinden travmasini görmezden gelmeye çalışmak. Sanırım farkında olmadan benim yaptığım da buydu çünkü dovmedim ama sarsmistim. Onun vicdan azabi asla ama asla geçmeyecek. Onun dışında sevdiğimi fazlaca gösteririm o da bilir anlar. Sırf annem çalışıp olumsuz bir anne olduğu için ona benzemeyeyim diye ben isimden ayrıldım. Garip gelecek belki ama kendimi çok yoracak birşey yapmam ya da çok uykusuz kalmam ki enerjimı sabrımı tüketip kızıma sabırsız davranmamayim kötü ilgilenmeyeyim diye. Kendi sınırlarımı biliyorum çünkü. O uyuyunca ev toplamam keyfime bakarım ya da aksam ben de uyurum kendimi toparlarim. Uykusuz yorgun olursam onun ağlama krizlerine tolerans gösteremem yeterince ilgilenmem diye. Kendimi mutlu etmeye calisirim ona da yansıtacak diye. Şimdi sizin yazdıklarınızı okuyumcu tekrar içim acıdı. O 3 kere kötü davrandığım zaman için. Önüm disinda ben de sesimi çok yukseltmem duvarı cizdi diye kızmam vs. Siz bir şekilde affetmissiniz umarım ben de yapabilirim
 
Biraz uzun olacak sanırım. Isteyen son 2 paragrafi okuyabilir.Okumak fikir vermek isteyenler buyursun. Buraya kizimla oyun oynamak konusnda fikir almak icin konu acacaktim ama biraz derine inip içimi dökmek istedim. Özellikle çocuk gelisimci arkadaşlara bir sorum olacak yazimin sonunda.
Ben 33 yasindayim. Annem çalışan bir kadındı ve çok yoğundu. Öyle ki erken doğmuşum ve 2 ay hastanede kalmışım annem çoktan başlamış ise. Bakıcı bakmış sonra kreşe gitmişim. Çok yorgun gelirdi çok konuşkan bir cocuktum. Günlük aktivitelerimi anlatirken başım agridi simdi isim var sonra derdi ama sonra bana hic sira hiç gelmezdi. Sarılırdım pek sarilmaya da gelmezdi. Ne güzel bir söz hatırlarım ne sarıldığını. Bıcır bıcır bir çocukken içime kapandım soğuk konuşmayan bir genç kıza ve kadına evrildim. Çünkü hiç öğrenmedim nasıl sevgi gosterilecegini. Bana hiç bir şey öğretmedi ne mutfak işi ne temizlik sen dur batirirsin şimdi ben yaparım diye diye hiç uğraşmak istemedi. Ama hep laf isitirdim başkalarının yanında gururumu çok kırardı. Zaten beceriksiz hiç ise yaramaz birsey bilmez sunepe vs. Kısacası işinin ve hayatin tüm yorgunluğunu benden çıkarırdı. İhtiyacım olan hiçbir anımda yanımda yoktu. Hic oynamadi benimle ilgilenmedi. Genc kizken nerede ne giyilir gibi basit seyleri bile ogretmedi. Dugune kotla giderdim herkes bana gulerdi. Makyaj yapinca maymuna benzemissin derdi. Kendince saka yapardi aslinda. Ne suslenmeyi ne bakimi yani kadinliga dair hicbirseyi bilmiyorum. Anne dediğim zaman yoktu orada o gün ne yaptığımı birseyden mi korktugumu neyi sevip sevmedigimi neye ihtiyacım olmadığını hiç bilmedi ve beni hiç gerçekten tanıyamadı. Hiç çaba göstermedi fiziksel ihtiyaclarim dışında.
Türkiye aile yapısına bakacak olursak büyük çoğunlukla aynı kaderi paylaşıyorum aslında niyetim dramatize etmek değil ama hayatın başkalarına kolay gelen bazı anlarında çok sorun yaşıyorum bilmiyorum cunku. En çok da kendi kurduğum aileyi ve evi idare etmek konusunda.

Onun disinda ornegin temizlik yapmayı bilmiyorum, derin temizlik kışlıkları yazlıkları kaldırma mutfak ya da gardırop düzeni gibi şeyleri hiç bilmem pratik olamam. Çok da zor gelir.
Bunlar hayatın sonu değil biliyorum halime bin şükür ama zevksiz geçiyor işte zor geliyor ev işi vs. Hiç takdir görmemişim dolayısıyla amaan yapsam ne olacak diye düşünüyor beynim otomatik olarak.

Annemin beni kendince sevdiğini biliyorum aslında hayat çocuk bakımı iş zor geldi sanırım ama affedemiyorum işte. Ona sarılıp öpmekten şefkat göstermekten nefret ediyorum. O ise benden kendi hiç öğretmedigi gostermedigi şeyleri bekliyor. Çok ama çok tepkiliyim ona. Hala anneme ihtiyacim var simdi arada gelsin kalsın istiyorum ama ona çok zor geliyor sıkıntılarımı duymazdan geliyor. Bu da beni daha da uzaklaştırıyor.

En onemlisi ise simdi bir kızım var 3 yaşına girecek. Acısını cikarircasina sevgimi gösteriyorum hiç esirgemem zaman zaman abarttigim da olur. Ama hayal gücüm yok mesela anne birlikte oynayalım diyor ve ben yüzlerce kitap okumama nette arastirmama rağmen çabuk tıkanıyorum. Mesela sembolik oyunlara bayiliyor ama bebegi aliyoruz elime konusturuyorum 5 10 dk sürüyor. Zaten oyun oynamayı sevmiyorum belli etmemeye çalışıyorum ama beceremiyorum haliyle çocuğum da sıkılıyor. Çok ama çok sıkılıyor. Yetersizlik hissinden kurtulamıyorum. Onu yetiştirmek bildiğim herşeyi öğretmek hayatta mutlu kalabileceği seylerle donatmak istiyorum ama bilmediğim şeyi nasıl yapacağım. Temizlik bile ogrenmeli cocuk zulüm gelmemeli ona ki benim gibi yapmak zorunda kaldığında nefret etmesin. Bir anne çocugunu duyusal olarak da hayata hazırlamakla yükümlüdür annem bunu hiç yapamadı ben de ogrenemedim simdi igneyle kuyu kazmaya calisiyorum. Nereden nereye bağladın amma uzun yazdın diye kızmayın arkadaşlar içim çok dolu patlarcasina saçıldı etrafa kelimeler...

İşin özeti benim gibi olup da kendilerini iyilestirebilenlerle dertlesmek istedim
Ayrıca sembolik oyun, mis gibi oyun ve aktivite önerilerine açığım. Hergün akşam 3 saat parktayiz açık hava kotasını dolduruyoruz bu arada ve yarim gün de okula baslayacak. Okuduysaniz cok teşekkür ederim.
Annem de benle hiç oynamadı ev hanımıydı tek cocuktum umrumda olmadi
Hic ev isi yemek yaptirmadi evlenince ogrendim bunlar sorun degil bence sizde..Annem beni hep optu hep sardı sevdi cok sevdigini hep bildim.Yani asil mesele sarilmayi sevmemesi bi insan evladina nasil sarilmaz muhtemelen içinden sevmis sizi..Kendini de anneanneniz oyle sevmistir .
Simdi yardim etmemesini cok gormeyin yas almış calisan kadinlar yıpranıyor hayati yogunmus siz kuvrzdeyken keyfi işe baslamamistir ki.
 
X