Artık dayanamıyorum , daha fazla katlanamıyorum.

Canım hayat maalesef seni genç yaşında çok büyük acılarla sınamış...ama hayatta hiçbir acı kalıcı değil....gelecekte iyi bir yaşantın olması için mutlaka üniversite oku... Annene babana gelince elbette bir evlat olarak onlar için üzülmen çok normal ancak şunu da unutma bu dünyada herkesin bir hayatı var o yüzden lütfen bu süreçte kendine çok yüklenme...
 
İlk olarak uzun bir konu olacak çünkü yaşadıklarımı , hissettiklerimi düzgünce açıklamak istiyorum. Ben 19 yaşında bir öğrenciyim sınava hazırlanıyorum . Öğrencilik hayatım çok başarılıydı, ders çalışmayı severdim ve çok azimliydim. Güzel de bir lise kazandım fakat hayatım bir an da tepetaklak oldu. Sizden ricam beni yargılamadan bu yazıklarımı okumanız olacak. Annem kendimi bildim bileli hastaydı ve babama aşıktı. Babam ise tam tersi annemi sevmez ve aşırı sinirlidir. Anneme çok kötü şeyler yaşattı ve yaşatıyor. Aralarında 17 yaş var farkı var. Annemle 18 yaşında evlenmiş annem daha çocuk, kendisi de melek gibi bir insandır babamın yaptıklarına hep boyun eğmiş. Bu bizi özellikle de beni çok kötü etkilemişti. Annem babamı çok seviyor ve her kavga ettiklerinde babam anneme ağza alınmayacak küfürler ediyor, annem de tüm gün ağlayıp dertlerini , babamın ona yaşattıklarını gelip bana anlatıyordu. Bu durum ben 7 yaşlarındayken başladı , o zamanlar küçüktüm akıl edemiyordum ama annemin derdini kendime daha çok dert edip içime atarak büyüdüm. Küçükken tacize uğradım, zorbalık yaşadım, dışlandım ama hiçbirini gidip de anneme anlatamadım zaten sorunları vardı ben de hep içimde yaşamayı tercih ettim. Aşırı sessiz ve olgun bir çocukluk geçirdim, babam da sürekli kıyas yapardı Afrikada su bulamayan çocuklar bile senden daha mutludur diye. Ortaokul da bu durum tam tersi oldu çünkü başarılıydım,öz güven kazanmıştım popülerde bir kızdım. Arkadaşlarımla çok eğlenirdik dolu dolu geçmişti yıllarım. Her neyse konu çocukluğum değil. Ben liseye geçince annem kansere yakalandı , hayatımın en kötü zamanları o zaman başladı. Annem her zaman erkeklerin bana baktığını ve ne zaman tesettüre gireceğimi sorardı. Bu durum ben 12 yaşlarındayken başladı ve anneme hep liseye geçince derdim. Liseye geçmeden de annemin isteğiyle kapandım fakat o zamanlar istediğim bir şey olmadığını fark ettim. Gittiğim lise de hocalar tarafından bile zorbalık gördüm , arkadaşlarım tarafından küçümseniyordum bu durum öz güven kaybına yol açtı. Mutlu değildim , annemin hastalığı için sürekli kendimi gülmeye zorluyordum. Her işe koşmaya çalışıyordum okulda annemi düşünmekten dersleri dinleyemez oldum çünkü annem benim canımdı. Ona bir şey olursa diye deli gibi korkuyordum. O ara babam trafik kazası geçirdi eve gelince yüzünü bile zorla tanımıştım, babam tam atlattı derken annemin hastalığı ağır ameliyat geçirmesine neden oldu. Tuvalette saatlerce annemin başında beklerdim okuldan gelince pansumanlarını yapardım, üstünü giydiririm yıkardım da . O yüzden kendime ayırabileceğim çok zaman olmuyordu. Ameliyatın zor dönemlerini atlattık derken yine hastaneye yatırıldı. O zamanlar yemekleri temizliği neredeyse her şeyi ben yapıyordum derslere vaktim ve psikolojim yetmiyordu. Annemle babamın arası zaten hiçbir zaman iyi olmadı hem onların kavgaları okul dersler annemin hastalığı beni çok yıprattı. Sürekli bugünleri atlatacağız diye teselli veriyordum kendime . Bu sefer de babam hastalandı ve kanserden şüphelendiler , hastanede yattı. Beraber hastane bahçesinde ağladığımız günü hiç unutamıyorum. Her şey üst üste geliyordu ve ben çok zorlanıyordum. Babam felç geçirdi bunun için annemi suçladı. Annem kemoterapi alırken babam yürüyemiyordu bile. Evin alışverişi de bana kaldı farkında olmadan çok sorumluluk aldım. Babam tam atlattı derken koronaya yakalandı ve entübe olarak hastane de yattı. Doktorlar yaşama olasılığı yok kefeni hazırlayın dediler ve ben annem ile 6 yaşındaki kız kardeşimle günlerce babamın ölüm haberini bekledik. Dışarı çıkamıyorduk eve kimseyi almıyorduk. Babam ölmedi çok şükür ama ben o zaman ruhen daha fazla kaldıramadığımı öldüğümü hissediyordum. Babam eve gelince eskisinden de beter oldu. Annemle kavga etmedikleri gün kalmadı. Annemi bir çok kez namussuzlukla suçladı. (or... ço.. pi. anneni eşek s.. ) gibi ağır küfürleri daha da arttırdı. Hep araya giriyordum fakat bir gün anneme sandalyeyle vurduğunu düşünüp babamı ittim ve ağzıma geleni söyledim saygı çerçevemden çıkmayarak. Beni evlatlıktan reddetti ve evden kovdu. 2 ay boyunca benimle konuşmadı , 18.yaş günümü sözlü olarak bile kutlamadı. Günler böyle geçti . Ben bu arada açılmak istediğimi sürekli dile getirdim ve babamın namussuz gibi ithamlarına rağmen açıldım. Çünkü tesettüre girmek de büyük bir sorumluluk ama onu doğru düzgün taşıyabilmek daha büyük bir sorumluluktu ve ben maalesef yapamadım. Sınav senem geldi . Herkesin beklentisi büyük , güzel bir liseden mezunum . Fakat sınav sonucum berbat geldi ve ben mezuna kaldım. Mezun senemde dershaneye gittim ve büyük bir zaman kaybıydı. Annemler mezuna bıraktığım için bana çok sinirliydi ve arkamda desteklerini çoğu zaman hissedemedim. Arkadaşlarımla kıyaslandım( arkadaşım derslerini ailesinin önüne koymuştu). Ben mezuna kaldığım için kendimi zaten berbat hissediyordum ve babam bir gün yanına çağırdı. Ben de mezunluk hakkında konuşacağız sanarken, babam konuyu yaptığım makyaja getirdi ve bana şunları söyledi. Boya yapan kadınlara günü birlik teklifler gelir. O an şoka girdim , kendisi annem gibi bir kadını boyalı kadınlar için geride bırakırdı. Kendisini bir çok kez +18 şeyler izlerken yakaladım ve iğrenç şeylerdi. İngilizce bilmemesine verdiğim için sineye çektim. Annem destek olur diye düşünürken , aldığım tshirt için bir gün babamı aşırı dolduruşa getirip üstüme saldı. Senin yolun yol değil gibi ağır ithamlara yine maruz kaldım. Mezun senemde keşke zamanında bencil olsaydım da derslerimi ailemin önüne koysaydım diye diye geçirdim. Psilolojik olarak 6 yılın yükü vardı üzerimde ve ben daha fazla dayanamadım. Ders çalışamıyordum okuduğumu anlamıyordum zaten lise hayatım da hiç ders çalışmamıştım ve 2.kez mezuna kaldım. Artık mutluluk yaşama sevinci gibi duyguları hissedemiyorum. En son ne zaman içten güldüğümü hatırlamıyorum. Akşam saat 6 da eve geldim diye babamın bas bas bağırıp dışarı çıkmamı yasaklamasına dayanamıyorum. Evde anneme olan davranışlarına artık daha fazla katlanamıyorum. Hastalıkların peşimizi bırakmamasına daha fazla sessiz kalamıyorum .Derslerimin yoluna girmemesine , babamın annemi bıçaklamakla ettiği tehditlere , bana olan davranışlarına, bir mont için babama yıllarca dil dökmeye , kitap parası isterken ezilip büzülmeye, stresten kafamda oluşan yaralara , stresten 10 kg vermeme dayanamıyorum. Mutlu olmak istiyorum ama olmuyor. Hayatında ki tek derdinin sevdiği ama daha önce konuşmadığı bir çocuğun ona yüz vermemesinden dolayı hayatını kendine zehir eden arkadaşımın yeterince çabalamıyorsun diyerek annesi vefat eden bir arkadaşının örneğini verip beni kendime suçlu hissettiren arkadaşıma dayanamıyorum. Ben artık yapamıyorum. Çok sıkıldım yaşamaktan, hayattan. Yıllar içinde oluşan majör deprosyona anksiyeteye ve sinir krizlerine dayanamıyorum. Arkadaşlarım okuyup başka bir şehire git hayatını en azından sen kurtar diyorlar ama annemi babamın yanında bırakıp gidemiyorum, ona zarar vermesinden deli gibi korkuyorum. Gitmezsem de üni yıllarımın bu şekilde geçeceğini biliyorum. Sürekli babamın annemi öldürürken evden kovarken görüyorum ve ben bu gibi düşünceleri gün içinde saatlerce hayal ediyorum kendimi durduramıyorum. Bir çok kez intiharı denedim ama annemle kardeşimi geride bırakmaya onları bunu yaşatmaya hakkım olmadığı için vazgeçtim. Ben ne yapayım artık bilmiyorum lütfen yardım edin. Hayatımı nasıl geri alabilirim? Annemi ne zaman mutlu görebilirim? Babam annemi sever mi , annem çok istiyor da :') buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim. Yakında 20.yaşıma giricem umarım 2023 ve sonrası hepimiz için çok çok güzel olur. Kendinize iyi bakın
Anne ve babam birbirlerini böyle kabul etmişler. Onların ilişkilerini sen de bu şekilde kabul et. Normal şartlarda ayrılmaları çocuklar için daha iyi ama anladığım kadaryla biraz gelenekçi, muhafazakar bır aileye sahipsin. Sakın yanlış anlama bunu yargilamiyorum. Hepimizin ailesinde var bu durum. Bunu düşünmekten uzaklaş ve kendi basarina odaklan. Kimbilir senin başarın onların da birbirlerine yakınlaşmasını sağlar ..
 
İlk olarak uzun bir konu olacak çünkü yaşadıklarımı , hissettiklerimi düzgünce açıklamak istiyorum. Ben 19 yaşında bir öğrenciyim sınava hazırlanıyorum . Öğrencilik hayatım çok başarılıydı, ders çalışmayı severdim ve çok azimliydim. Güzel de bir lise kazandım fakat hayatım bir an da tepetaklak oldu. Sizden ricam beni yargılamadan bu yazıklarımı okumanız olacak. Annem kendimi bildim bileli hastaydı ve babama aşıktı. Babam ise tam tersi annemi sevmez ve aşırı sinirlidir. Anneme çok kötü şeyler yaşattı ve yaşatıyor. Aralarında 17 yaş var farkı var. Annemle 18 yaşında evlenmiş annem daha çocuk, kendisi de melek gibi bir insandır babamın yaptıklarına hep boyun eğmiş. Bu bizi özellikle de beni çok kötü etkilemişti. Annem babamı çok seviyor ve her kavga ettiklerinde babam anneme ağza alınmayacak küfürler ediyor, annem de tüm gün ağlayıp dertlerini , babamın ona yaşattıklarını gelip bana anlatıyordu. Bu durum ben 7 yaşlarındayken başladı , o zamanlar küçüktüm akıl edemiyordum ama annemin derdini kendime daha çok dert edip içime atarak büyüdüm. Küçükken tacize uğradım, zorbalık yaşadım, dışlandım ama hiçbirini gidip de anneme anlatamadım zaten sorunları vardı ben de hep içimde yaşamayı tercih ettim. Aşırı sessiz ve olgun bir çocukluk geçirdim, babam da sürekli kıyas yapardı Afrikada su bulamayan çocuklar bile senden daha mutludur diye. Ortaokul da bu durum tam tersi oldu çünkü başarılıydım,öz güven kazanmıştım popülerde bir kızdım. Arkadaşlarımla çok eğlenirdik dolu dolu geçmişti yıllarım. Her neyse konu çocukluğum değil. Ben liseye geçince annem kansere yakalandı , hayatımın en kötü zamanları o zaman başladı. Annem her zaman erkeklerin bana baktığını ve ne zaman tesettüre gireceğimi sorardı. Bu durum ben 12 yaşlarındayken başladı ve anneme hep liseye geçince derdim. Liseye geçmeden de annemin isteğiyle kapandım fakat o zamanlar istediğim bir şey olmadığını fark ettim. Gittiğim lise de hocalar tarafından bile zorbalık gördüm , arkadaşlarım tarafından küçümseniyordum bu durum öz güven kaybına yol açtı. Mutlu değildim , annemin hastalığı için sürekli kendimi gülmeye zorluyordum. Her işe koşmaya çalışıyordum okulda annemi düşünmekten dersleri dinleyemez oldum çünkü annem benim canımdı. Ona bir şey olursa diye deli gibi korkuyordum. O ara babam trafik kazası geçirdi eve gelince yüzünü bile zorla tanımıştım, babam tam atlattı derken annemin hastalığı ağır ameliyat geçirmesine neden oldu. Tuvalette saatlerce annemin başında beklerdim okuldan gelince pansumanlarını yapardım, üstünü giydiririm yıkardım da . O yüzden kendime ayırabileceğim çok zaman olmuyordu. Ameliyatın zor dönemlerini atlattık derken yine hastaneye yatırıldı. O zamanlar yemekleri temizliği neredeyse her şeyi ben yapıyordum derslere vaktim ve psikolojim yetmiyordu. Annemle babamın arası zaten hiçbir zaman iyi olmadı hem onların kavgaları okul dersler annemin hastalığı beni çok yıprattı. Sürekli bugünleri atlatacağız diye teselli veriyordum kendime . Bu sefer de babam hastalandı ve kanserden şüphelendiler , hastanede yattı. Beraber hastane bahçesinde ağladığımız günü hiç unutamıyorum. Her şey üst üste geliyordu ve ben çok zorlanıyordum. Babam felç geçirdi bunun için annemi suçladı. Annem kemoterapi alırken babam yürüyemiyordu bile. Evin alışverişi de bana kaldı farkında olmadan çok sorumluluk aldım. Babam tam atlattı derken koronaya yakalandı ve entübe olarak hastane de yattı. Doktorlar yaşama olasılığı yok kefeni hazırlayın dediler ve ben annem ile 6 yaşındaki kız kardeşimle günlerce babamın ölüm haberini bekledik. Dışarı çıkamıyorduk eve kimseyi almıyorduk. Babam ölmedi çok şükür ama ben o zaman ruhen daha fazla kaldıramadığımı öldüğümü hissediyordum. Babam eve gelince eskisinden de beter oldu. Annemle kavga etmedikleri gün kalmadı. Annemi bir çok kez namussuzlukla suçladı. (or... ço.. pi. anneni eşek s.. ) gibi ağır küfürleri daha da arttırdı. Hep araya giriyordum fakat bir gün anneme sandalyeyle vurduğunu düşünüp babamı ittim ve ağzıma geleni söyledim saygı çerçevemden çıkmayarak. Beni evlatlıktan reddetti ve evden kovdu. 2 ay boyunca benimle konuşmadı , 18.yaş günümü sözlü olarak bile kutlamadı. Günler böyle geçti . Ben bu arada açılmak istediğimi sürekli dile getirdim ve babamın namussuz gibi ithamlarına rağmen açıldım. Çünkü tesettüre girmek de büyük bir sorumluluk ama onu doğru düzgün taşıyabilmek daha büyük bir sorumluluktu ve ben maalesef yapamadım. Sınav senem geldi . Herkesin beklentisi büyük , güzel bir liseden mezunum . Fakat sınav sonucum berbat geldi ve ben mezuna kaldım. Mezun senemde dershaneye gittim ve büyük bir zaman kaybıydı. Annemler mezuna bıraktığım için bana çok sinirliydi ve arkamda desteklerini çoğu zaman hissedemedim. Arkadaşlarımla kıyaslandım( arkadaşım derslerini ailesinin önüne koymuştu). Ben mezuna kaldığım için kendimi zaten berbat hissediyordum ve babam bir gün yanına çağırdı. Ben de mezunluk hakkında konuşacağız sanarken, babam konuyu yaptığım makyaja getirdi ve bana şunları söyledi. Boya yapan kadınlara günü birlik teklifler gelir. O an şoka girdim , kendisi annem gibi bir kadını boyalı kadınlar için geride bırakırdı. Kendisini bir çok kez +18 şeyler izlerken yakaladım ve iğrenç şeylerdi. İngilizce bilmemesine verdiğim için sineye çektim. Annem destek olur diye düşünürken , aldığım tshirt için bir gün babamı aşırı dolduruşa getirip üstüme saldı. Senin yolun yol değil gibi ağır ithamlara yine maruz kaldım. Mezun senemde keşke zamanında bencil olsaydım da derslerimi ailemin önüne koysaydım diye diye geçirdim. Psilolojik olarak 6 yılın yükü vardı üzerimde ve ben daha fazla dayanamadım. Ders çalışamıyordum okuduğumu anlamıyordum zaten lise hayatım da hiç ders çalışmamıştım ve 2.kez mezuna kaldım. Artık mutluluk yaşama sevinci gibi duyguları hissedemiyorum. En son ne zaman içten güldüğümü hatırlamıyorum. Akşam saat 6 da eve geldim diye babamın bas bas bağırıp dışarı çıkmamı yasaklamasına dayanamıyorum. Evde anneme olan davranışlarına artık daha fazla katlanamıyorum. Hastalıkların peşimizi bırakmamasına daha fazla sessiz kalamıyorum .Derslerimin yoluna girmemesine , babamın annemi bıçaklamakla ettiği tehditlere , bana olan davranışlarına, bir mont için babama yıllarca dil dökmeye , kitap parası isterken ezilip büzülmeye, stresten kafamda oluşan yaralara , stresten 10 kg vermeme dayanamıyorum. Mutlu olmak istiyorum ama olmuyor. Hayatında ki tek derdinin sevdiği ama daha önce konuşmadığı bir çocuğun ona yüz vermemesinden dolayı hayatını kendine zehir eden arkadaşımın yeterince çabalamıyorsun diyerek annesi vefat eden bir arkadaşının örneğini verip beni kendime suçlu hissettiren arkadaşıma dayanamıyorum. Ben artık yapamıyorum. Çok sıkıldım yaşamaktan, hayattan. Yıllar içinde oluşan majör deprosyona anksiyeteye ve sinir krizlerine dayanamıyorum. Arkadaşlarım okuyup başka bir şehire git hayatını en azından sen kurtar diyorlar ama annemi babamın yanında bırakıp gidemiyorum, ona zarar vermesinden deli gibi korkuyorum. Gitmezsem de üni yıllarımın bu şekilde geçeceğini biliyorum. Sürekli babamın annemi öldürürken evden kovarken görüyorum ve ben bu gibi düşünceleri gün içinde saatlerce hayal ediyorum kendimi durduramıyorum. Bir çok kez intiharı denedim ama annemle kardeşimi geride bırakmaya onları bunu yaşatmaya hakkım olmadığı için vazgeçtim. Ben ne yapayım artık bilmiyorum lütfen yardım edin. Hayatımı nasıl geri alabilirim? Annemi ne zaman mutlu görebilirim? Babam annemi sever mi , annem çok istiyor da :') buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim. Yakında 20.yaşıma giricem umarım 2023 ve sonrası hepimiz için çok çok güzel olur. Kendinize iyi bakın
30a gelince dersin keşke bencil olsaydım diye de iş işten geçer. Herkesin birtakım sorunları var. Çözüm %100 fedakarlık değil. Akışa bırak bazı şeyleri
 
Hepsini okuyamadım
Ama...
Eşim hayvanın teki ama çocuklarım için boşanmıyorum diyen kadınlar okusun.
İyi okusun çocuklarının hayatlarını nasıl mahvediyorlar
 
Bence artik ne annenizi ne babanizi dusunun.sadece kendinizi ve kardesinizi dusunun.calisin,universiteye girin,kardesinize destek olun.Annenizi dusunmeyin cunku o kendi tercihlerini yasiyor.kardesiniz icin guclu olun ve kendinizi anne-babanizdan kurtarin.bu uzun bir yol.iyi sanslar..
 
Aslında bir çok kişi yazmış ve baya da eski bir süreç ancak temelde sen bu aile de ebeveyn rolünü üstlenmiş ve kendi çocuk rolünü de anne ve babana vermişsin bilerek değil tabi ki hayatta rollerimiz olur ancak senin anne ve baban yetişkin olsalarda aslında çocuk kalmışlar senden onların yerine onların hayatlarını yaşamış ve sorumluluk almışsın. Ölüm sadece seni bu hayattan alır ve götürür ancak senin yaşayacağın güzel bir yaşam ve sen olarak , ne istiyorsan yapacağın bir ömür var bu nedenle hedeflerine odaklan iyi bir okul oku ,eline mesleğini al ve kendin için yaşayamadıklarını yaşa , bence herkes isterse bunu yapabilir ki seni bu kadar sınava tabi tutan yaşam bence sana en güzel hediyeyi verir. Sadece kendini düşün ,annen ve baban yetişkin onlar kendilerini düşünür ve kendilerini koruyabilirler ama sen kendi hayatına odaklan yolun aydınlık olsun
 
İlk olarak uzun bir konu olacak çünkü yaşadıklarımı , hissettiklerimi düzgünce açıklamak istiyorum. Ben 19 yaşında bir öğrenciyim sınava hazırlanıyorum . Öğrencilik hayatım çok başarılıydı, ders çalışmayı severdim ve çok azimliydim. Güzel de bir lise kazandım fakat hayatım bir an da tepetaklak oldu. Sizden ricam beni yargılamadan bu yazıklarımı okumanız olacak. Annem kendimi bildim bileli hastaydı ve babama aşıktı. Babam ise tam tersi annemi sevmez ve aşırı sinirlidir. Anneme çok kötü şeyler yaşattı ve yaşatıyor. Aralarında 17 yaş var farkı var. Annemle 18 yaşında evlenmiş annem daha çocuk, kendisi de melek gibi bir insandır babamın yaptıklarına hep boyun eğmiş. Bu bizi özellikle de beni çok kötü etkilemişti. Annem babamı çok seviyor ve her kavga ettiklerinde babam anneme ağza alınmayacak küfürler ediyor, annem de tüm gün ağlayıp dertlerini , babamın ona yaşattıklarını gelip bana anlatıyordu. Bu durum ben 7 yaşlarındayken başladı , o zamanlar küçüktüm akıl edemiyordum ama annemin derdini kendime daha çok dert edip içime atarak büyüdüm. Küçükken tacize uğradım, zorbalık yaşadım, dışlandım ama hiçbirini gidip de anneme anlatamadım zaten sorunları vardı ben de hep içimde yaşamayı tercih ettim. Aşırı sessiz ve olgun bir çocukluk geçirdim, babam da sürekli kıyas yapardı Afrikada su bulamayan çocuklar bile senden daha mutludur diye. Ortaokul da bu durum tam tersi oldu çünkü başarılıydım,öz güven kazanmıştım popülerde bir kızdım. Arkadaşlarımla çok eğlenirdik dolu dolu geçmişti yıllarım. Her neyse konu çocukluğum değil. Ben liseye geçince annem kansere yakalandı , hayatımın en kötü zamanları o zaman başladı. Annem her zaman erkeklerin bana baktığını ve ne zaman tesettüre gireceğimi sorardı. Bu durum ben 12 yaşlarındayken başladı ve anneme hep liseye geçince derdim. Liseye geçmeden de annemin isteğiyle kapandım fakat o zamanlar istediğim bir şey olmadığını fark ettim. Gittiğim lise de hocalar tarafından bile zorbalık gördüm , arkadaşlarım tarafından küçümseniyordum bu durum öz güven kaybına yol açtı. Mutlu değildim , annemin hastalığı için sürekli kendimi gülmeye zorluyordum. Her işe koşmaya çalışıyordum okulda annemi düşünmekten dersleri dinleyemez oldum çünkü annem benim canımdı. Ona bir şey olursa diye deli gibi korkuyordum. O ara babam trafik kazası geçirdi eve gelince yüzünü bile zorla tanımıştım, babam tam atlattı derken annemin hastalığı ağır ameliyat geçirmesine neden oldu. Tuvalette saatlerce annemin başında beklerdim okuldan gelince pansumanlarını yapardım, üstünü giydiririm yıkardım da . O yüzden kendime ayırabileceğim çok zaman olmuyordu. Ameliyatın zor dönemlerini atlattık derken yine hastaneye yatırıldı. O zamanlar yemekleri temizliği neredeyse her şeyi ben yapıyordum derslere vaktim ve psikolojim yetmiyordu. Annemle babamın arası zaten hiçbir zaman iyi olmadı hem onların kavgaları okul dersler annemin hastalığı beni çok yıprattı. Sürekli bugünleri atlatacağız diye teselli veriyordum kendime . Bu sefer de babam hastalandı ve kanserden şüphelendiler , hastanede yattı. Beraber hastane bahçesinde ağladığımız günü hiç unutamıyorum. Her şey üst üste geliyordu ve ben çok zorlanıyordum. Babam felç geçirdi bunun için annemi suçladı. Annem kemoterapi alırken babam yürüyemiyordu bile. Evin alışverişi de bana kaldı farkında olmadan çok sorumluluk aldım. Babam tam atlattı derken koronaya yakalandı ve entübe olarak hastane de yattı. Doktorlar yaşama olasılığı yok kefeni hazırlayın dediler ve ben annem ile 6 yaşındaki kız kardeşimle günlerce babamın ölüm haberini bekledik. Dışarı çıkamıyorduk eve kimseyi almıyorduk. Babam ölmedi çok şükür ama ben o zaman ruhen daha fazla kaldıramadığımı öldüğümü hissediyordum. Babam eve gelince eskisinden de beter oldu. Annemle kavga etmedikleri gün kalmadı. Annemi bir çok kez namussuzlukla suçladı. (or... ço.. pi. anneni eşek s.. ) gibi ağır küfürleri daha da arttırdı. Hep araya giriyordum fakat bir gün anneme sandalyeyle vurduğunu düşünüp babamı ittim ve ağzıma geleni söyledim saygı çerçevemden çıkmayarak. Beni evlatlıktan reddetti ve evden kovdu. 2 ay boyunca benimle konuşmadı , 18.yaş günümü sözlü olarak bile kutlamadı. Günler böyle geçti . Ben bu arada açılmak istediğimi sürekli dile getirdim ve babamın namussuz gibi ithamlarına rağmen açıldım. Çünkü tesettüre girmek de büyük bir sorumluluk ama onu doğru düzgün taşıyabilmek daha büyük bir sorumluluktu ve ben maalesef yapamadım. Sınav senem geldi . Herkesin beklentisi büyük , güzel bir liseden mezunum . Fakat sınav sonucum berbat geldi ve ben mezuna kaldım. Mezun senemde dershaneye gittim ve büyük bir zaman kaybıydı. Annemler mezuna bıraktığım için bana çok sinirliydi ve arkamda desteklerini çoğu zaman hissedemedim. Arkadaşlarımla kıyaslandım( arkadaşım derslerini ailesinin önüne koymuştu). Ben mezuna kaldığım için kendimi zaten berbat hissediyordum ve babam bir gün yanına çağırdı. Ben de mezunluk hakkında konuşacağız sanarken, babam konuyu yaptığım makyaja getirdi ve bana şunları söyledi. Boya yapan kadınlara günü birlik teklifler gelir. O an şoka girdim , kendisi annem gibi bir kadını boyalı kadınlar için geride bırakırdı. Kendisini bir çok kez +18 şeyler izlerken yakaladım ve iğrenç şeylerdi. İngilizce bilmemesine verdiğim için sineye çektim. Annem destek olur diye düşünürken , aldığım tshirt için bir gün babamı aşırı dolduruşa getirip üstüme saldı. Senin yolun yol değil gibi ağır ithamlara yine maruz kaldım. Mezun senemde keşke zamanında bencil olsaydım da derslerimi ailemin önüne koysaydım diye diye geçirdim. Psilolojik olarak 6 yılın yükü vardı üzerimde ve ben daha fazla dayanamadım. Ders çalışamıyordum okuduğumu anlamıyordum zaten lise hayatım da hiç ders çalışmamıştım ve 2.kez mezuna kaldım. Artık mutluluk yaşama sevinci gibi duyguları hissedemiyorum. En son ne zaman içten güldüğümü hatırlamıyorum. Akşam saat 6 da eve geldim diye babamın bas bas bağırıp dışarı çıkmamı yasaklamasına dayanamıyorum. Evde anneme olan davranışlarına artık daha fazla katlanamıyorum. Hastalıkların peşimizi bırakmamasına daha fazla sessiz kalamıyorum .Derslerimin yoluna girmemesine , babamın annemi bıçaklamakla ettiği tehditlere , bana olan davranışlarına, bir mont için babama yıllarca dil dökmeye , kitap parası isterken ezilip büzülmeye, stresten kafamda oluşan yaralara , stresten 10 kg vermeme dayanamıyorum. Mutlu olmak istiyorum ama olmuyor. Hayatında ki tek derdinin sevdiği ama daha önce konuşmadığı bir çocuğun ona yüz vermemesinden dolayı hayatını kendine zehir eden arkadaşımın yeterince çabalamıyorsun diyerek annesi vefat eden bir arkadaşının örneğini verip beni kendime suçlu hissettiren arkadaşıma dayanamıyorum. Ben artık yapamıyorum. Çok sıkıldım yaşamaktan, hayattan. Yıllar içinde oluşan majör deprosyona anksiyeteye ve sinir krizlerine dayanamıyorum. Arkadaşlarım okuyup başka bir şehire git hayatını en azından sen kurtar diyorlar ama annemi babamın yanında bırakıp gidemiyorum, ona zarar vermesinden deli gibi korkuyorum. Gitmezsem de üni yıllarımın bu şekilde geçeceğini biliyorum. Sürekli babamın annemi öldürürken evden kovarken görüyorum ve ben bu gibi düşünceleri gün içinde saatlerce hayal ediyorum kendimi durduramıyorum. Bir çok kez intiharı denedim ama annemle kardeşimi geride bırakmaya onları bunu yaşatmaya hakkım olmadığı için vazgeçtim. Ben ne yapayım artık bilmiyorum lütfen yardım edin. Hayatımı nasıl geri alabilirim? Annemi ne zaman mutlu görebilirim? Babam annemi sever mi , annem çok istiyor da :') buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim. Yakında 20.yaşıma giricem umarım 2023 ve sonrası hepimiz için çok çok güzel olur. Kendinize iyi bakın
Aslında bu kadar evebeyn gibi davranmanın sebebi annen
Bunun psikolojidede yeri var sürekli dertlerini sana yansıttığı için onu hpe korumak zorunda kalmışsın ve bu yüzden kendini onun evebeyni gibi hissediyorsun.

Ama değilsin. Sen bir bireysin anlıyorum duygusal olarak bu duygunun üstesünden gelemiyorsun ama sana iyi gelmeyen her kimse uzaklaşmak zorundasın.

Annenin babandan uzaklaşamaması gibi sende ondan uzaklaşamıyorsun bu döngüyü kırman git bir şehirde üni oku olabildiğince uzaklaş annen kendi tercihlerini yaşıyor sen de onun tercihlerini yaşama kendi tercihlerini yaşa
Baban anneni öldürecek olsa şimdiye kadar çoktan yapardı bunu ki bunu yapsa bile babandan kurtulmaya çalışmamak annenin tercihi bu uğurda ölürse bile bu senin suçun değil ayrıca bunu sen varkende yapabilir
Yaşın daha 20 bundan 5 sene sonra bile şuan yapamadıkların için pişman olacaksın.

Şimdi ben yazıyorum bir işe yarar mı bilmiyorum ama umarım bi şekilde yazdıklarımın önemini geç olmadan anlarsın ve kendi hayatına yön vermeye başlarsın.
 
X