Aslında normal düşünüyorsunuz. Bu yönden birşey diyemem. Fakat herkezin "üniversite güvencesinde" diye güven duyacağı bilindiği için bazı üniversite adları kullanılıyor. Sözleşmelerde ona göre düzenleniyor. Özel şirketler bazı üniversiteler içinde taşeron firma olarak yer alıyorlar. Senin de dediğin gibi Zarag
"direk üniversite hastanelerinde saklanmasını koordine ediyor" Sadece koordine. Üniversitenin alt katında bir göz oda kullanılıyor olmasın sakın. Saklanılan yerin metrekare olarak hesabını bile yapmak lazım. Peki ya kordon kanının saklatıldığı koşullar. Resmi kurumları hepimiz biliriz. Olanakları sınırlıdır. Ya hijyen ve çalışma koşulları...Resmi hastaneler ve bir sürü ölen bebekler, yanlış ameliyatlar...
Bunları da duyduk haberlerden.
Bir üniversite pek çok konu ile ilgili iken, bu konuda nasıl özelleşebilir??? Nasıl tek konuya itina edebilir.. Sadece saklanılan yer üniversite. Muhattap olunan yer ve koordinasyon yine özel şirkete ait. Sadece isim almaktan ibaret bir çalışma olmuş bu. Ve pek çok soru.
Ati Teknoloji, Ruhsat için gerekli koşulları sağlayıp almış,
GMP (iyi üretim uygulamaları) akreditasyonu yani diğer bir değişle "hücre ve gen tedavilerinde kalite garantisi" ile çalışıyor. Avrupa Standartlarında özel bir bina yapmış. Gelin görün diyor. Ülkemizde artık bir biyoteknoloji şirketi var diyor. Bence özel resmi kurum tartışması yerine binaya bakmak lazım, koşullara bakmak lazım. Sadece bu konuda çalışan ve özelleşen bir yere güvenmek bence daha akıl işi.
Sadece saklama değil. Bu adamlar mesela kanser tedavilerinde kullanılan hücreleri yapıyor, işliyor. Sadece sakladık oldu bitti diye değil. Bir sürü bilimsel yayın sunmuşlar. Ben bir iki tane buldum. Oldukça etkileyici. Bir çok bilimsel dergilerde makaleleri görebilirsiniz. Takip edin bence. Yada kendileri ile konuşun. Çok farklı düşünmeye başlayabilirsiniz...