benim için doğru meslek olup olmadığını nasıl anlayabilirim?

selly64

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
20 Mart 2021
475
259
ingiliz dili ve edebiyatı okuyorum ve formasyon alıp ingilizce öğretmeni olmayı düşünüyorum.
çocukları seviyorum ve kendimi öğretmen olarak hayal edebiliyorum. o yüzden böyle bir isteğim var ama biraz da kararsızım çünkü 4.sınıfa giden bir kardeşim var ve ona ödev yaptırmak yemin ediyorum işkence oluyor.
dersi okulda pek ilgili dinlemiyor zaten, ödev yaptırırken tek tek o konuları her gün baştan alıyorum. resmen her gün kafasında konular sıfırlanıyor çünkü kafası hep başka yerde. mesela ödev yaparken tamamen şıkları sallıyor ve eğer tutarsa kazanmış oluyor kendince. bu yüzden soruda ne sorulduğuyla kesinlikle ilgilenmiyor.
her soruyu ben çözmüş oluyorum, çünkü tüm konuları baştan anlatıp soruları çözmesini beklediğimde gün içerisinde 3 saate yakın süre geçirmiş oluyoruz ve ben sinirden ağlayacak gibi oluyorum ara ara.
bir yandan da öğretmen olduğumda sabırlı olmam gerek bunu da düşünüyorum. ama kardeşim beni öğretmen gibi görmediğinden ciddiyet de kalmıyor doğal olarak.
sizce hedefimi daha büyük bir yaş kitlesine mi yönlendirmeliyim? iyice düşüneceğim öğretmenliği yapıp yapamayacağımı ama sizden de fikir almak istedim. sonuçta her mesleğin zorluğu var ama bazı kişiler hiç uygun değillerdir mesela bir mesleğe. ben yine de bir şeyler yapabildiğime inanıyorum ama işte sabrımın azalmaya başladığını fark ettiğim için de şüpheye düştüm. bunu en iyi formasyon ve staj döneminde anlarım sanırım, sizce daha başka nasıl anlayabilirim? aramızda öğretmen olanlar varsa özellikle yazarsa sevinirim. Ve son olarak öğretmenlikle alakalı sorulmuş konu içerik vs. varsa atar mısınız buraya çok fazla bulamadım.
 
Formasyon döneminde staj görürken az çok anlarsınız. Öğretmenlik çok zor bir meslek ve şimdiki çocuklar maalesef çok farklı. Çoğu asla laftan anlamıyor, saygısız. Çoğu, öğretmene asla saygı duymuyor. Ayrıca meslek tercih envanterleri var. O testleri çözerek de hangi mesleğe uygun olduğunuzu anlayabilirsiniz az çok. Hakkınızda hayırlısı olsun.
 
ingiliz dili ve edebiyatı okuyorum ve formasyon alıp ingilizce öğretmeni olmayı düşünüyorum.
çocukları seviyorum ve kendimi öğretmen olarak hayal edebiliyorum. o yüzden böyle bir isteğim var ama biraz da kararsızım çünkü 4.sınıfa giden bir kardeşim var ve ona ödev yaptırmak yemin ediyorum işkence oluyor.
dersi okulda pek ilgili dinlemiyor zaten, ödev yaptırırken tek tek o konuları her gün baştan alıyorum. resmen her gün kafasında konular sıfırlanıyor çünkü kafası hep başka yerde. mesela ödev yaparken tamamen şıkları sallıyor ve eğer tutarsa kazanmış oluyor kendince. bu yüzden soruda ne sorulduğuyla kesinlikle ilgilenmiyor.
her soruyu ben çözmüş oluyorum, çünkü tüm konuları baştan anlatıp soruları çözmesini beklediğimde gün içerisinde 3 saate yakın süre geçirmiş oluyoruz ve ben sinirden ağlayacak gibi oluyorum ara ara.
bir yandan da öğretmen olduğumda sabırlı olmam gerek bunu da düşünüyorum. ama kardeşim beni öğretmen gibi görmediğinden ciddiyet de kalmıyor doğal olarak.
sizce hedefimi daha büyük bir yaş kitlesine mi yönlendirmeliyim? iyice düşüneceğim öğretmenliği yapıp yapamayacağımı ama sizden de fikir almak istedim. sonuçta her mesleğin zorluğu var ama bazı kişiler hiç uygun değillerdir mesela bir mesleğe. ben yine de bir şeyler yapabildiğime inanıyorum ama işte sabrımın azalmaya başladığını fark ettiğim için de şüpheye düştüm. bunu en iyi formasyon ve staj döneminde anlarım sanırım, sizce daha başka nasıl anlayabilirim? aramızda öğretmen olanlar varsa özellikle yazarsa sevinirim. Ve son olarak öğretmenlikle alakalı sorulmuş konu içerik vs. varsa atar mısınız buraya çok fazla bulamadım.
Öncelikle mizaç meselesi. Huyunuzu, sınırlarınızı gözden geçirin.

Ondan sonra ortamı görebilmek adına bir sınıfta ders anlatılırken gözlemci olarak bulunabilirsiniz. Gerekli yerlerden izin alarak tabi 😊

Meslekte yıllarını geçirmiş kişilerle de sohbet edebilirsiniz. Tavsiyeleri olacaktır mutlaka 😊
 
Formasyon döneminde staj görürken az çok anlarsınız. Öğretmenlik çok zor bir meslek ve şimdiki çocuklar maalesef çok farklı. Çoğu asla laftan anlamıyor, saygısız. Çoğu, öğretmene asla saygı duymuyor. Ayrıca meslek tercih envanterleri var. O testleri çözerek de hangi mesleğe uygun olduğunuzu anlayabilirsiniz az çok. Hakkınızda hayırlısı olsun.
haklisiniz orda gercek ortami gormus olacagim.
bolumu seviyorum aslinda kafamda da hep ögretmenlik vardi ama detayina indiğimde her gun bu isi yaparken dayanabilir miyim, sıkılır miyim veya cok zorlanir miyim bunu da dusunmuyor degilim.
 
Öncelikle mizaç meselesi. Huyunuzu, sınırlarınızı gözden geçirin.

Ondan sonra ortamı görebilmek adına bir sınıfta ders anlatılırken gözlemci olarak bulunabilirsiniz. Gerekli yerlerden izin alarak tabi 😊

Meslekte yıllarını geçirmiş kişilerle de sohbet edebilirsiniz. Tavsiyeleri olacaktır mutlaka 😊
genelde ogretmenler ogretmen olmayin diyorlar :) ben seviyorum aslinda. biraz hizli bir tercihle bu karari aldim o yuzden kafam karisik su aralar, detayina indigimde kolay bir meslek degil asla.
 
Ben formasyon almanın mesleki olarak yeterlik sağladığını düşünmüyorum doğrusu
Kaldı ki eğitim fakültelerinin çoğundaki eğitim bile yeterlik sağlıyor mu şaibeli
Formasyon mantık olarak da yanlış geliyor bana
 
Formasyonu olan biri olarak söylüyorum öğretmenlik bana göre değil zaten bir dönem bile öğretmenlik yapmak nasip de olmadı.
Kaçıncı sınıfsınız bilmiyorum ama bu saatten sonra fikir değişmek ciddi bir karar.
En iyisi staj yaparken anlamak ya da özel ders verin başka bir çocuğa bu süreçte kendinizi gözlemleyin
 
siz kardeşinize öğretmenlik yapmıyorsunuz ki?
öğretmenlik ödev yaptırmak değil, o kendi başına çözsün diye öğretmektir. bu ikisi farklı şeyler. ödevini siz yaptığınız için kardeşiniz kendi beynini rafa kaldırıyor, öğretirseniz kendi beynini kullanmaya başlar
 
Ben Almanca İngilizce dillerinde özel ders veriyordum, ama tam bir sinir harbi yaşıyordum. Asla bana göre değil. Aşırı sabrınız, sakin bir mizacınız ve sonsuz sevginiz olmalı :KK51:
 
Bir mesleğin senin için iyi olup olmadığıni içine girene kadar anlamak imkansızdır bence.
Ayrıca güzel meslek mi var? En 'duzgun' meslekli insanlarla dertleşiyoruz, herkes (haklı) bazı şeylerden şikayetçi. Devlette de olsan, özelde de olsan genelde mağdur oluyorsun. Kimse kimseye emeği iyice somurulmeden para vermiyor bence bu devirde.
Öğretmenlik meselesine gelince, tüm ogrenciligim haftanın 2 günü STK 'larla, sosyal sorumluluk projelerinde çocuklarla çalışarak geçti. Mezun olunca da ilk girdiğim işte çocuklarla beraber çalışmıştım. İnanılmaz güzel bir enerjileri var. Şimdi daha rahat ve masabasi bir işteyim ama resmen tüm hayat enerjimi aldı ofis ortamı. Hatta daha bu ay bir çocukla tanistim. Onun da masabasi bir işi varmış,sonra Afrika'ya 3 ay gonullu olarak gitmis- çocuklarla ilgili bir projede. Kendi ülkesine donunce de demiş ki; ben bu enerjiyi kaybetmek istemiyorum. Ve eğitim almış,şu an okul oncesi öğretmeni.
Yani yasayı deneyimleyip ömrünü buna vermek istediğine karar vermiş. Ve çok mutlu...
Ama bir meslek ile insanın uzun süre aynı tatmini yaşaması da kesin bir şey değil.
Mesela bir yakınım var, birkaç sene yurtdışında öğretmenlik yaptı, birkaç sene özel okulda, birkac sene doğuda,şimdi de büyük şehirde. Meslekte 15. Yılı falan. Ve diyor ki; 'amaaan umrumda degil artık ogrenciler'
Çünkü doymuş mesleğe. o yurtidisi deneyiminde, özel okulda devamlı aktivite yapıp beraber ülke içi ulke dışı turlar çıktığı çocuklarla ve doğunun ucra köşesinde birebir ilgilenip hepsini güzel üniversitelere yerleştirdigi çocuklarla alabileceği tüm doyuma ulaşmış. Bu saatten sonra 'ben okur geçerim, paramı alirim' kafasında.
yani onun için belki beş sene önce ideal olan ve kendini gerçekleştirdigi meslek artık kendini tekrar ettiği bir hale gelmiş. Beş yıl önce ona hitap eden,bugün etmiyor.
Aynı sekilde büyük hevesle,dünyayı görme isteğiyle ortadoguda onemli bir havayolunda hostes olan bir arkadaşım vardı. Baktım, sözleşmesi bitince komple hostesligi bırakmış. Daha da yapmam diyor. Oysa hostesligi kazanınca havalara uçmustu - çünkü hostelde resepsiyonda çalıştığı ve o kabul telefonunu almayı beklediği bir hayatı vardı.
ama işte, en büyük hayali ile üç yıl yaşamak yetmis ona.
ve bir başka arkadaşım, pilot olmayı çok istiyordu. Hatta (on sene önce falan) ailesi araba sattı çocuğun eğitimi için (diye hatırliyorum). Sonuçta pilot oldu,hayalini gerçekleştirdi. Ama sonra bu iş ona çok stresli gelmiş olacak ki (sanırım bir işe başlamadan) memleketine geri döndü, drone üzerine bir şirket kurdu, şimdi ondan aldı yürüdü... Bir avukat arkadaşım var, en büyük arzusu cimnastik salonu açmak...
yani demek istediğim insanlarin zevkleri, hayalleri,onları tatmin eden şeyleri zamanla değişir. Ben mesela çocukken plazada böyle topuklu ayakkabılar ile gezip asansör sırası bekleyen bir iş kadını olmak isterdim. Ama o kadar bana-yasam enerjime aykırı bri şey ki beyaz yakalı ya da memur olmak. şimdi masabasi isimden kurtulmayı istiyorum.
O yüzden benim önerim öncelikle nasıl bir gelecek istediğinizi düşünün.
Mesela "mesai bitince isim bitsin- kafayı takmayayim, işimin gecesi gündüzü belli olsun- işi işte bırakayım, faranjitim falan yok saatlerce konuşsam boğazım ağrımaz, bendeki sabır kimsede yok" diyorsaniz
deneyimleyin derim. Baktınız sevmediniz diplomanizdaki işe döner,çeviri falan yaparsiniz. Ne kaybedersiniz ki? Yaşadığınız her iş deneyimi size elbette bir şeyler katar size
 
Bir mesleğin senin için iyi olup olmadığıni içine girene kadar anlamak imkansızdır bence.
Ayrıca güzel meslek mi var? En 'duzgun' meslekli insanlarla dertleşiyoruz, herkes (haklı) bazı şeylerden şikayetçi. Devlette de olsan, özelde de olsan genelde mağdur oluyorsun. Kimse kimseye emeği iyice somurulmeden para vermiyor bence bu devirde.
Öğretmenlik meselesine gelince, tüm ogrenciligim haftanın 2 günü STK 'larla, sosyal sorumluluk projelerinde çocuklarla çalışarak geçti. Mezun olunca da ilk girdiğim işte çocuklarla beraber çalışmıştım. İnanılmaz güzel bir enerjileri var. Şimdi daha rahat ve masabasi bir işteyim ama resmen tüm hayat enerjimi aldı ofis ortamı. Hatta daha bu ay bir çocukla tanistim. Onun da masabasi bir işi varmış,sonra Afrika'ya 3 ay gonullu olarak gitmis- çocuklarla ilgili bir projede. Kendi ülkesine donunce de demiş ki; ben bu enerjiyi kaybetmek istemiyorum. Ve eğitim almış,şu an okul oncesi öğretmeni.
Yani yasayı deneyimleyip ömrünü buna vermek istediğine karar vermiş. Ve çok mutlu...
Ama bir meslek ile insanın uzun süre aynı tatmini yaşaması da kesin bir şey değil.
Mesela bir yakınım var, birkaç sene yurtdışında öğretmenlik yaptı, birkaç sene özel okulda, birkac sene doğuda,şimdi de büyük şehirde. Meslekte 15. Yılı falan. Ve diyor ki; 'amaaan umrumda degil artık ogrenciler'
Çünkü doymuş mesleğe. o yurtidisi deneyiminde, özel okulda devamlı aktivite yapıp beraber ülke içi ulke dışı turlar çıktığı çocuklarla ve doğunun ucra köşesinde birebir ilgilenip hepsini güzel üniversitelere yerleştirdigi çocuklarla alabileceği tüm doyuma ulaşmış. Bu saatten sonra 'ben okur geçerim, paramı alirim' kafasında.
yani onun için belki beş sene önce ideal olan ve kendini gerçekleştirdigi meslek artık kendini tekrar ettiği bir hale gelmiş. Beş yıl önce ona hitap eden,bugün etmiyor.
Aynı sekilde büyük hevesle,dünyayı görme isteğiyle ortadoguda onemli bir havayolunda hostes olan bir arkadaşım vardı. Baktım, sözleşmesi bitince komple hostesligi bırakmış. Daha da yapmam diyor. Oysa hostesligi kazanınca havalara uçmustu - çünkü hostelde resepsiyonda çalıştığı ve o kabul telefonunu almayı beklediği bir hayatı vardı.
ama işte, en büyük hayali ile üç yıl yaşamak yetmis ona.
ve bir başka arkadaşım, pilot olmayı çok istiyordu. Hatta (on sene önce falan) ailesi araba sattı çocuğun eğitimi için (diye hatırliyorum). Sonuçta pilot oldu,hayalini gerçekleştirdi. Ama sonra bu iş ona çok stresli gelmiş olacak ki (sanırım bir işe başlamadan) memleketine geri döndü, drone üzerine bir şirket kurdu, şimdi ondan aldı yürüdü... Bir avukat arkadaşım var, en büyük arzusu cimnastik salonu açmak...
yani demek istediğim insanlarin zevkleri, hayalleri,onları tatmin eden şeyleri zamanla değişir. Ben mesela çocukken plazada böyle topuklu ayakkabılar ile gezip asansör sırası bekleyen bir iş kadını olmak isterdim. Ama o kadar bana-yasam enerjime aykırı bri şey ki beyaz yakalı ya da memur olmak. şimdi masabasi isimden kurtulmayı istiyorum.
O yüzden benim önerim öncelikle nasıl bir gelecek istediğinizi düşünün.
Mesela "mesai bitince isim bitsin- kafayı takmayayim, işimin gecesi gündüzü belli olsun- işi işte bırakayım, faranjitim falan yok saatlerce konuşsam boğazım ağrımaz, bendeki sabır kimsede yok" diyorsaniz
deneyimleyin derim. Baktınız sevmediniz diplomanizdaki işe döner,çeviri falan yaparsiniz. Ne kaybedersiniz ki? Yaşadığınız her iş deneyimi size elbette bir şeyler katar size
mesajiniz icin cok tesekkur ederim, ss aldim arada bunu okuyacagim. cok haklisiniz
 
Bilemedim bence genel olarak zor ve çok sabır isteyen bir meslek, ilkokul çocuğuysa kuduruyor yaramazlık yapıyor durdan sustan anlamıyor lise çocuğuysa asi ergen takılıyor ... lisedeki biyoloji öğretmenimiz çok kötü bir meslek yazmayın demişti ahhsfsdsfsd
 
ingiliz dili ve edebiyatı okuyorum ve formasyon alıp ingilizce öğretmeni olmayı düşünüyorum.
çocukları seviyorum ve kendimi öğretmen olarak hayal edebiliyorum. o yüzden böyle bir isteğim var ama biraz da kararsızım çünkü 4.sınıfa giden bir kardeşim var ve ona ödev yaptırmak yemin ediyorum işkence oluyor.
dersi okulda pek ilgili dinlemiyor zaten, ödev yaptırırken tek tek o konuları her gün baştan alıyorum. resmen her gün kafasında konular sıfırlanıyor çünkü kafası hep başka yerde. mesela ödev yaparken tamamen şıkları sallıyor ve eğer tutarsa kazanmış oluyor kendince. bu yüzden soruda ne sorulduğuyla kesinlikle ilgilenmiyor.
her soruyu ben çözmüş oluyorum, çünkü tüm konuları baştan anlatıp soruları çözmesini beklediğimde gün içerisinde 3 saate yakın süre geçirmiş oluyoruz ve ben sinirden ağlayacak gibi oluyorum ara ara.
bir yandan da öğretmen olduğumda sabırlı olmam gerek bunu da düşünüyorum. ama kardeşim beni öğretmen gibi görmediğinden ciddiyet de kalmıyor doğal olarak.
sizce hedefimi daha büyük bir yaş kitlesine mi yönlendirmeliyim? iyice düşüneceğim öğretmenliği yapıp yapamayacağımı ama sizden de fikir almak istedim. sonuçta her mesleğin zorluğu var ama bazı kişiler hiç uygun değillerdir mesela bir mesleğe. ben yine de bir şeyler yapabildiğime inanıyorum ama işte sabrımın azalmaya başladığını fark ettiğim için de şüpheye düştüm. bunu en iyi formasyon ve staj döneminde anlarım sanırım, sizce daha başka nasıl anlayabilirim? aramızda öğretmen olanlar varsa özellikle yazarsa sevinirim. Ve son olarak öğretmenlikle alakalı sorulmuş konu içerik vs. varsa atar mısınız buraya çok fazla bulamadım.
Valla biraz vizyonlu düşünün pilotluga başvurun lisans bitince

Yada hostes olun.

Yada havaalanında calisacaginiz başka bir işiniz olsun
Öğretmenler ne kazanıyor HİÇ kazaniyor

Ben ogretmenim, yapmıyorum mesela
 
Diliniz var. Bu Türkiye’de çoğu kişide olmayan bir şey. Kamu düşünün yine ama başka alanlara yoğunlaşabilirsiniz. Bazı kamu kurumları alıyor İngiliz dil ve edebiyatı mezunlarını. Alandışı bir bölümde yüksek lisans yaparak disiplinlerarası çalışabilirsiniz. Mesela sosyal antropoloji, tarih, uluslararası ilişkiler yüksek lisansı düşünebilirsiniz.

Bir de mutlaka ylsy araştırın. Bana kimse demedi çok üzülüyorum ylsy olayını tam bilmediğime.
 
Dil öğrenme odakliyim
İngilizce var zaten
İtalyanca İspanyolca Arapça arasında git gellerim oluyor biraz ona biraz diğerine sonra sıkılınca ötekine bakıyorum .
Hangisinde istikrarlı olursam o dilde devam edeceğim ama arapça olsun istiyorum daha çok, zorluyorum kendimi
 
Öğretmenliğe sadece öğretmenlik olarak bakmayın. Sadece sınıf ortamı ders anlatma vs değil bir dünya angarya işi de vardır. Gereksiz evrak kağıt kürek. Denk gelirsen kendini okulun ağası zanneden idareciler ve hatta hizmetler.. Densiz veliler.. Yani çocukları seviyorum İngilizceyi seviyorum ders anlatmayı da seviyorum öğretmen olayım demeyin.

İşin içine formasyonda stajda biraz girebilirsiniz. Ya da bulunduğunuz yerde imkan nedir bilmiyorum ve karşı olduğum bir durum olsa da milli eğitime gidip ücretli öğretmenlik başvurusu yapın çıkarsa doğrudan işin içine girersiniz. O zaman anlarsınız.

Bu arada ben de öğretmenim. Çocukluk hayalimdi. Severek yapıyorum ama gerçekten zor.. Kafa olarak beden olarak ve artık maddi olarak..
 
X