ciddi ilişkilerde cinsellik boyutu ne olmalı?

sevgilime deli gibi bir aşkla bağlıyım güzel bir birliktelik yaşıyorum, seviliyorum seviyorum , karın atıştırdığı dağ kulübesinde fonda güzel bir müzik çalıyor, çıtır çıtır şöminem yanıyor o benim gözlerime ben onun gözlerine leyla ve mecnun gibi bakıyoruzzz, aşkımın kokusu burnumun ucunda gelde şimdi sen misal böyle romantik bir ortamda sınır düşün tabu düşün dimi kaydirigubbakcemile3

şaka bir yana kişiler bir ilişkiden ne istiyorlarsa, onu yaşamalılar..
hep keşke yapmasaydım pişmanlığından bahsedilmiş
ya sonra keşke yapsaydım diye pişman olursak kaydirigubbakcemile3
 
Bence bu olay kişiden kişiye değişir Dinen düşününce sakıncalı bir durumdur ve ben de bunun taraftarıyım ama ister istemez sevdiğin erkeğe karşı birşeyler hissediyorsun o an kendine engel de olamıyabiliyorsun ama yinede küçük bir buseden ileri gidilmememsinin herkezin iyiliğine olacağı kanısındayım.. neyse kısacası evlenmeden cinsellik boyuuna girilmemelidir en doğrusu ve en mantıklısı da budur...
 
Kınamam,kişilerin evlenmeden önce cinsel birliktelikleri sonuna dek yaşayayıp yaşamayacakları kendi tasarruflarıdır..Kendi hayatlarıdır..

Ancak benim ciddi ilişkilerden anladığım, aralarında belediye nikahı olan ilişkilerdir...
 
kişiye göre değişir bu sanal dan olan entersan gelmekte ama diğeri olabilir kişiye göre değişir :1closedeyes:
 
insanlar cinselliği yaşarken altına imzasını atabiliyorsa,yıllar geçtikten sonra yollar ayrıldığında asla pişmanlık duymaz.kurallar doğrultusunda cinsellik yaşanmaz..insan çok sever,hisseder ve bu kendiliğinden olur...önemli olan o sorumluluğu taşıyabilmek...onun bilincinde olmak yerimseniben
 
maalesef nikah kıyıldıktan sonra da evliliğin ciddiyetini kavrayamayabiliyor erkekler...naçizane fikrim imzanın kadına yasal haklar tanımasından başka bir işe yaramadığı yönünde... :1closedeyes:
 
Kesınlıkle ve kesınlıkle katılıyorum ımza sdce kadına verılen yasak hak.ha dıyelım evlendız zorla yada degıl adam bosanmak ıstıyor fakat sız bosanmıcaksınız hanı herseyı yasadınız ya cınsellıgı fln..Eee ama adam ıstıyor ve aldatıyor napılıcak bosanıcaksınız o zaman noldu nerde gurur??o yuzden evlılık bence sdce o ımza formalıte cınsellık hıssedıldıkten sonra rahat yasandıktan sonra guzeldır.hıı bu kavramda ben gıdın her onunuze gelenle ılıskı yasayında demıyorum tabıkıde.Herneyse ayrıca kınamak cok cırkın bır kavram,sevgılım var evlenıyoruz ıstedgmı yasarım cok sevıyorum cok asıgım evlenmesemde kımse benı kınayamaz bnm dusuncem sadce katılmayabılır!!
 
maalesef nikah kıyıldıktan sonra da evliliğin ciddiyetini kavrayamayabiliyor erkekler...naçizane fikrim imzanın kadına yasal haklar tanımasından başka bir işe yaramadığı yönünde... :1closedeyes:

O yasal hakların pek te küçümsenecek şeyler olmadığını düşünüyorum..a.s

 
Kimseyi kınamak veya kınamamak bizlere düşmez, herkes isterse yaşar istemezse yaşamaz. Ama doğru olanı evlenmeden cinsel münasebet yaşamamaktır. Yaşıyorsan da sonuçlarına katlanmak zorundasın. :nazar:

alıntı;
İslami mahremiyetin olmadığı durumlarda ve günümüz gibi kadın-erkeğin birbiriyle ölçüsüz ve ve gayri ciddi bir araya gelmesi hali, gerdek olayına gerek duyurmamaktadır. Çünkü olayda ne bir mahremiyet, ne de geleceğe dönük ciddi bir hesap bulunmaktadır. Taraflar; ya kendilerini bekleyecek akibetlerden habersizdirler veya biraraya gelişlerinde sadece “cinsel tatmin” ağır basmaktadır.Dolayısıyle bazan bu tür gayri meşru ilişkilerde “evlilik” gibi bir müesseseye bile ihtiyaç duymayan insanlar görülmektedir. Tabi ki bu tür ilişkilerin sonu, büyük acılar ve felaketlerle bitmektedir.İslam’daki evlilik, cinsi duyguların dini bir program çerçevesinde ve beşeri aşkın en temiz özellikleri ile biçim kazanmasıdır. Elbette ki bu temiz ve saf beraberlik, gerdek gecesi gibi başkalarının malumu olmayan ruhi ve bedeni birlikteliğe ihtiyaç duyacaktır.
Prof.Dr. Sami Şener
İ.T.Ü. İşletme SosyolojisiKaynak: Şamil İslam Ansiklopedisi


Bu yazıyı sizinle paylaşmak istedim. Öyleki bu dinimize göre evlenmeden önce ilişkiye girmekle alakalı en az vurgulayıcı bir paragraftır. Bana göre de evlenmedenmeden önce cinsel ilişkide bulunulmamalıdır.

Konuda ciddi bir ilişkiden bahsedilmiş fakat, herkes bizim kadar saf duygulu ve temiz düşünceli değil. Öyle ki bugün ciddi ilşkidesin diye yaptığın birleşme sonucu yarın terk edilebilirsin o zman bunun yükünü kaldırabilecek misin? Hem bu dünya da hem diğer dünya da. Arkadaşlardan kimisi, ya boşanılırsa o zaman kimseyle evlenilmicekmi gibi cümleler kullanmış, bir arkadaşa. Bu çok ayrı bir şey, nikahsız ilşkiye girmek ayrı birşey diye düşünüyorum. Çünkü hepimizin başına gelebilir ayrılık bu durumda yeni bir yuva da kurabiliriz, ama nikahlı eşimiz olan kişi ile münasebete girileceğinden bir sakınca yoktur.

Çok üzgünüm çoook Ayrıca bence, şuan bayanlarımızın bir kısmı o kadar rahat ki, erkekler geneleve gitmekten kurtuldular diyebilirim. Bu da beni bir bayan olarak çok rahatsız etmekte, çünkü bu yüzden her kadına kötü bakabiliyor ve yanlış düşünebiliyor erkekler. sözüm kesinlikle meclisten dışarı. Bu paragrafta belirttiklerimin bu konu ile alakası yok ama rahatsızlığımı belirtmek istedim. İleriye gittiysem af ola.

LAfı çok uzattım, kısaca toparlamak gerekirse ; :nazar:

Herkesin önce vicdanıyla yüzleşmesi, eğer vicdan olarak ilşkiye ve sonucuna hazırsa birlikte olması gerekir kanısındayım. Kimse kimseye zaten biriyle birlikte oldu diye yargılayamaz bu insanın kendi içinde olan bişey. Sonucu çok kötüde olabilir, bir rüyanın gerçekleşmesi de... :Saruboceq: Ama her halukarda günahtır. :mymeka:
 
ihtiyacı olan için küçümsenmeyecek şeyler ama maddi olarak eğer çocuk varsa ortada bi beklentim olabilir yani adam bence çocuğa bakmakla yükümlü benimle evlendi diye bir ömür beni bakmak zorunda değil boşandıktan sonra.tabiki mesleği olmayan aile desteği olmayan hanımlar için çok büyük birşey yasal hak..
 
ihtiyacı olan için küçümsenmeyecek şeyler ama maddi olarak eğer çocuk varsa ortada bi beklentim olabilir yani adam bence çocuğa bakmakla yükümlü benimle evlendi diye bir ömür beni bakmak zorunda değil boşandıktan sonra.tabiki mesleği olmayan aile desteği olmayan hanımlar için çok büyük birşey yasal hak..

Sadece nafaka meselesi olarak düşünmüyorum bunu..İlla çocuk olması ,ya da mesleksiz oluşdan dolayı maddi imkansızlıklar yüzünden mi beklenti olucak ?CADIARZU
 
ben yasaların bunlar haricinde tanıdığı imkanlardan habersizim.
yasaların mal mülk kısmını biliyorum ama başka ne gibi faydaları var bilmiyorum o yüzden bu tür bir yorum yaptım..
 
ben yasaların bunlar haricinde tanıdığı imkanlardan habersizim.
yasaların mal mülk kısmını biliyorum ama başka ne gibi faydaları var bilmiyorum o yüzden bu tür bir yorum yaptım..

Ben sadece boşanıldıktan sonraki yasal imkanları düşünmedim.Evlilikte kadın için olan yasal imkanların da varlığını düşünmüştüm.
 
Kendimden yazmayayım dedim.Alıntı yaptım..

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle yayımlanan broşürde, kadınların aile içinde ya da toplumsal yaşamda karşılaştıkları sorunlar karşısında yapabilecekleri anlatılıyor.

Ailenin Korunmasına Dair Yasa
Fiziksel, duygusal, ekonomik ve cinsel şiddete uğrayan kadınların kapsamında yapması gerekenler:

"En yakın karakola başvurup olayla ilgili şikayette bulunun ve bir tutanağa geçmesini sağlayın. Adli Tıp Kurumu'ndan rapor almak isteğinizi karakola bildirin. Cumhuriyet Başsavcılığı'na da başvurabilirsiniz. Başsavcılığa mutlaka Adli Tıp Kurumu'ndan rapor almak istediğinizi belirtin"
"Ailenin Korunmasına Dair Yasa'dan yararlanmak için bir dilekçe ile Cumhuriyet Savcılığı'na başvurup aile içi şiddete uğradığınızı bildirin. Savcı, yasanın uygulanması için talebiniz olmasa dahi gereken tedbirlerin alınması amacıyla kendiliğinden Aile Mahkemesi'ne bildirecektir""Cumhuriyet Savcılığı'na başvurmaksızın nöbetçi aile mahkemesine vereceğiniz bir dilekçeyle de yasanın korumasından yararlanabilirsiniz"
"Ailenin Korunmasına Dair Yasa ile ilgili olarak yapılacak her işlemlerden hiçbir harç ve masraf alınamaz''


Türk Ceza KanunuBroşürde, aile içinde ve toplumsal yaşamda karşılaşılan fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddetin Türk Ceza Yasası'na göre suç olduğunun altı çizildi. Buna göre:
"Eş veya diğer aile bireylerinden biri bu şiddet türlerinden herhangi birine maruz kalırsa, hem Ailenin Korunmasına Dair Yasa hükümleri uyarınca ailenin korunmasını isteyebilecek, hem de TCK'ya göre Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulabilecek"Cinsel şiddete uğrayan kadının, uğradığı eylemi yasal takibi:
''Olay anında en yakın polis veya jandarma karakoluna başvurun ve eylemde bulunandan şikayetçi olun. Adli Tıp Kurumu'na gönderilmenizi, tecavüzün ve varsa yaralanmanın doktor raporu ile tespit edilmesini isteyin. Olaydan sonra Cumhuriyet Savcılığı'na bir dilekçe ile de başvuruda bulunabilirsiniz. Tecavüz sırasında failin sperm ve kanının bulaştığı eşya var ise, tecavüz bir araç yardımı ile işlenmiş ise bu eşyaları saklayın ve Cumhuriyet Savcılığı'na bildirin.''


Türk Medeni KanunuEvlilik içinde kadın - erkek eşitliğini sağlayan yeni Türk Medeni Yasası'na göre kadınlara sağlanan haklardan bazıları şunlar:
''Kadın ve erkekler 17 yaşını doldurmadan evlenemezler. Ancak önemli bir neden varsa ve 16 yaşını doldurduysanız, hakim kararı ile evlenmenize izin verilebilir. Herkes evleneceği kişiyi seçme hakkına sahip. Eğer evlenmeye zorlanıyorsanız Cumhuriyet Savcılığı'na şikayet edilebilirsiniz"
"Yaşadığınız aile konutunu eşiniz sizin rızanız olmadan satamaz, kira sözleşmesini sona erdiremez. Bunu önlemek için tapu kütüğüne 'aile konutu' şerhi verilmesini isteyebilirsiniz"
"Meslek ve iş seçiminde kocanızın iznini almak zorunda değilsiniz. Çocuğunuzun velayetini kullanırken, kocanızla ortak ve eşit haklara sahipsiniz. Eşinizle birlikte yaşarken, ayrı yaşarken ve boşanma davası sırasında nafaka isteyebilirsiniz. Nafaka davasının Türkiye'nin her yerinde açabilirsiniz"
"Ortak hayat nedeniyle kişiliğiniz, ekonomik güvenliğiniz veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düşmüşse ayrı yaşama hakkına sahipsiniz. Ailenin ekonomik varlığının korunmasını isteyebilirsiniz. Bu durumda kocanızın malları üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını hakimden isteyebilirsiniz."


Boşanma davası ve sonrası
"Kocanız size kötü muamele ediyorsa, hayatınıza kast veya onur kırıcı davranışlarda bulunuyorsa, küçük düşürücü suç işlemişse veya haysiyetsiz bir hayat sürüyorsa, evlilik dışı bir başka ilişki varsa, evi terk ettiyse, tedavisi imkansız akıl hastasıysa ve şiddetli geçimsizlik sebeplerinden birine veya birkaçına dayanarak boşanma davası açabilirsiniz"
"Eşinizden maddi ve-manevi tazminat isteme hakkına sahipsiz. Boşanma ile süresiz olarak nafaka yani yoksulluk nafakası isteyebilirsiniz. Boşanma kararı verilmesi durumunda çocukların velayetinin size verilmesini ve onlar için her zaman nafaka isteyebilirsiniz. Eşinizde kalan çeyiz ve ev eşyanız ile ziynet eşyanızın iadesini veya bedelinin ödenmesini isteyebilirsiniz"
"Boşanma davası açıldıktan sonra nasıl geçinirim, nerede yaşarım endişesi taşımayın. Davaya bakan aile mahkemesi hakimi gerekli tedbirleri alacaktır."


Evlat edinme
"Evlat edinmek artık daha kolay. 30 yaşındaysanız ve en az 5 yıllık evliyseniz ve küçük bir çocuğu evlat edinmek istiyorsanız, en az bir yıl ona bakmış ve eğitimini sağlamış olmak koşuluyla onu evlat edinebilirsiniz"
"Eşinizin önceki evliliğinden doğan çocuğunu iki yıllık evli olduğunuz takdirde evlat edinebilirsiniz. Medeni Yasa'nın korumasından yararlanmak istiyorsanız resmi nikah yaptırın. Evlilik birliği dışında doğan çocuğun velayeti anneye aittir ve bunun için bir mahkeme kararı gerekmez. Evlilik birliği dışında doğan çocuk baba nüfusuna kayıt edilmişse evlilik içinde doğan çocukla aynı miras haklarına sahip olur''

İş KanunuKadınların İş Kanunu kapsamındaki hakları şöyle:

''İş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ve benzeri nedenlere dayalı ayrım yapılamaz. Cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum ve süt izinlerini kullanmak iş akdinin feshi için geçerli sebepler değildir. Geçerli olmayan bir sebeple iş akdiniz feshedildiğinde işe iadenizi isteyebilirsiniz", "Geçerli olmayan bir sebeple iş akdiniz feshedildiğinde veya fesih bildiriminde sebep gösterilmemiş ise tazminat ve diğer işçilik haklarınızı isteyebilirsiniz. Eğer ödemez ise 1 ay içinde iş mahkemesine dava açabilirsiniz"
"Çalışırken evlendiğiniz takdirde evlilik tarihinden itibaren bir yıl içinde isterseniz kıdem tazminatını alarak işten ayrılma hakkınız var. İşe başladığınız gün, yasa gereği sigortalı sayılırsınız. İşven çalışmanızı Sosyal Sigortalar Kurumu'na bildirmez ise işe giriş bildirgenizi siz verin.''
 
Ailenin korunmasına dair kanun

Aile içindeki şiddet sorununun çözümü için hazırlanan ve 14 Ocak 1998 yılında kabul edilen 4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun; aile üyelerine ailenin diğer bir üyesi tarafından şiddet uygulanması halinde bir takım özel tedbirler alınmasını içerir.

Aile içi şiddete maruz kalan eş veya aile bireylerinden biri ya da olaya tanık olan 3. bir kişi Polise, Aile Mahkemesine veya Savcılığa başvurabilir. (Başvuru için harç ödemek gerekli değildir). Polis veya savcılığa başvurulduğu takdirde olay Aile Mahkemesine yönlendirilir.

Başvuru üzerine Aile Mahkemesi Hakimi olayın niteliklerini göz önünde bulundurarak Kanunda yazılı tedbirlerin birine, birkaçına veya hepsine birden gecikmeksizin hükmeder.

Bu tedbirler, kusurlu eşin;

a) şiddete veya korkuya yönelik davranışlarda bulunmaması,

b) müşterek evden uzaklaştırılması, evin (aile konutunun) şiddete uğrayan eşe ve çocuklarına tahsis edilmesi, şiddet uygulayan eşin eve yaklaşmaması,

c) ev eşyalarına zarar vermemesi,

d) aile bireylerini iletişim vasıtalarıyla rahatsız etmemesi,

e) varsa silah ve benzeri araçlarını zabıtaya teslim etmesi,

f) alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanmış olarak ortak konuta gelmemesi, şeklinde olabilir.

Hakim bu tedbirlere en çok 6 ay süre için hükmedebilir.

Kusurlu eşe, kararda hükmolunan tedbirlere uymazsa tutuklanacağı ve tedbir süresinin hapis cezasına dönüşeceği ihtar edilir.

Hakim, şiddete uğrayanın yaşam düzeyine uygun bir tedbir nafakasına da karar verebilir.

Koruma kararının bir örneği Aile Mahkemesi’nce Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletilir. Savcılık kararın uygulanmasını zabıta (ve gerektiğinde psikolog, sosyal çalışmacı gibi uzman kişiler) aracılığıyla izler. Şiddete başvuran eşin karara uymaması halinde, zabıta mağdurun şikayetine gerek kalmaksızın evrakı Savcılığa iletir. Savcı da karara uymayan kusurlu eş hakkında Sulh Ceza Mahkemesi’nde kamu davası açar. Örneğin eğer evden uzaklaştırılan kişi eve yaklaşır, iletişim araçlarıyla mağduru rahatsız ederse, alkollü bir şekilde kapıya dayanırsa, hakim uzaklaştırma cezasını hapis cezasına çevirebilir.

Kanunun pratikte uygulanmasında en çok şikayet edilen konulardan biri, şiddete uğrayan kadınların başvuru sırasında karşılaştıkları zorluklardır. İlk başvurusunu genellikle karakola yapan bir kadın, polisin gösterebildiği olumsuz ve ters davranışlar karşısında, ikinci kez şiddete uğramış hissedebilemektedir.

Özellikle semt karakollarındaki polislerin Ailenin Korunmasına Dair Kanun hakkında bilgilendirilmesi ve şiddet iddiaları karşısında kanunun uygulanması konusunda derhal ve etkin şekilde harekete geçmeleri önemlidir.

Aile İçi Şiddete Son!



alıntı
 
öncelikle paylaşımın için teşekkürler badem;

evlat edinmek haricinde pek de sosyal hak verdiği söylenemez...
şiddetse şiddete suç duyurusunda bulunmka için aie olmaya gerek yok şiddet şiddettir..karakola gidilebilinir..
oturduğunuz evi eş tek taraflı satamaz sözleşme bitiremez eh bir nebze olsun gerekli bir hak denilebilinir..
onun haricinde nafaka üzerine olan yasalar yazılmış...

evet tekrardan söylüyorum bunu karşı gelmek gibi algılamayın sakın ama benim fikrim bu yasalar kadıın erkek karşısında eşit seviyde bulunması,mağdur olmaması amacıyla yazılmış yasalar.
kimin ne olacağı bilinmez ne oldum değil ne olacağım denilmeli tabi ama kendini maddi anlamda güvence altına almış olan kadın,çalışan kadın bu tür şeylere ihtiyaç duyacağını sanmıyorum.birçok boşanma nedeninden bahsedilmiş nikah yoksa da adamı bırakıp gidersin bu kadar basit...çoğu kadın kendine güvenmediğinden boşanma hakkı olduğu halde birçok şiddet,aldatmayı bile bile çekiyor...yani yasalar bile yetmiyor çoğu zaman...
benim fikrim bu amacım tartışmak değil...paylaşımın için tekrardan teşekkürler...bazı şeyleri bilmiyordum öğrenmiş oldum sayende..sevgiler...
 
Konuyu başka yöne çektik gibi oldu,özür dilerim herkesten ama laf lafı açtı buraya geldi..:eek: Bunları bilmemiz hepimiz için iyi olur diye düşünüyorum..:1hug: a.s.
 
öncelikle paylaşımın için teşekkürler badem;

evlat edinmek haricinde pek de sosyal hak verdiği söylenemez...
şiddetse şiddete suç duyurusunda bulunmka için aie olmaya gerek yok şiddet şiddettir..karakola gidilebilinir..
oturduğunuz evi eş tek taraflı satamaz sözleşme bitiremez eh bir nebze olsun gerekli bir hak denilebilinir..
onun haricinde nafaka üzerine olan yasalar yazılmış...

evet tekrardan söylüyorum bunu karşı gelmek gibi algılamayın sakın ama benim fikrim bu yasalar kadıın erkek karşısında eşit seviyde bulunması,mağdur olmaması amacıyla yazılmış yasalar.
kimin ne olacağı bilinmez ne oldum değil ne olacağım denilmeli tabi ama kendini maddi anlamda güvence altına almış olan kadın,çalışan kadın bu tür şeylere ihtiyaç duyacağını sanmıyorum.birçok boşanma nedeninden bahsedilmiş nikah yoksa da adamı bırakıp gidersin bu kadar basit...çoğu kadın kendine güvenmediğinden boşanma hakkı olduğu halde birçok şiddet,aldatmayı bile bile çekiyor...yani yasalar bile yetmiyor çoğu zaman...
benim fikrim bu amacım tartışmak değil...paylaşımın için tekrardan teşekkürler...bazı şeyleri bilmiyordum öğrenmiş oldum sayende..sevgiler...

Amaç fikir alışverişinde bulunmak,karşılıklı bilgilenmek a.s.

Yürümeyen bir evliliği sürdürmenin anlamı yoktur elbet ..
 
ilginç.
o zaman eşini kaybetmiş yada ayrılmış ,2ci evliliğini yaşayan vede 2 nci, kişiyle beraber olanlar yanlış mı yapıyorlar şimdi....?

Sanırım eksik yazmışım.. Benim kastettiğim şu; bekaretini kaybettikten sonra ipini koparmış gibi tek gecelik ilişkiler yaşayan kadınları kastetmiştim.. Yoksa benim de şuanda Allah korusun ilişkim biterse ya da ölüm araya girerse ölene kadar kimseyle birlikte olmayacağım diye bir düşünce değil.. Kendimi yeterince ifade edemediğim için yanlış anladın sanırım..
 
X