Hayatın içinden anlamlı hikayeler

fisilti-

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
11 Mayıs 2016
285
500
Merhaba arkadaşlar sizlere aile ve ilişkiler ile ilgili olarak kısa hikaye paylaşmak istedim.Bu sayfaya derdimizi aile ilişkilerini komşuluk hayatını paylaşıyoruz.Yani hayatın içinden biliyorum.O yüzden size hayatın içinden bir yazı paylaşmak istedim.;Sizlerde anlam yüklü ders çıkarıcı bildiğiniz hikayeleri paylaşırsanız sevinirim ..

Ben iki tane buldum beğendim.lütfen yeni hikayeler sizde paylaşın..



Evlilik ve Ayrılık...


Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa da, evlenmeden önce sık sık birbirlerini çok sevdiklerine dair ne kadar da dil dökmüşlerdi. Ama şimdilerde, küçük bir söz, ufak bir hadise aralarında orta çaplı bir kavganın çıkmasına yetiyordu.

Bir akşam oturup, ilişkilerini gözden geçirmeye karar verdiler. Her ikisi de, boşanmayı istememekle beraber, işlerin böyle gitmeyeceğinin farkındaydılar.

Erkek, “Aklıma bir fikir geldi” dedi. “Bahçeye bir ağaç dikelim ve eğer bu ağaç üç ay içinde kurursa boşanalım. Kurumaz da büyürse, bunu bir daha aklımızdan geçirmeyelim. Bu süre içinde de ayrı ayrı odalarda kalalım.”

Bu ilginç fikir hanımının da hoşuna gitti. Erkesi gün gidip bir meyve fidanı aldılar ve birlikte bahçeye diktiler.

Aradan bir ay geçti. Bir gece bahçede karşılaştılar. Her ikisinin de elinde içi su dolu birer bidon vardı.



Brad Pitt`ten Angelina Jolie`ye duygusal mektup
''
Karım hasta. Kişisel yaşamı, işi, kendi hataları ve çocukların sorunlarından dolayı sürekli gergindi. Karım 14 kilo verip, 40 kiloya kadar düştü,. Çok sıskaydı ve sürekli ağlıyordu. Karım mutlu bir kadın değildi. Devamlı başı ağrıyodu. Kalp ağrısı vardı ve kaburga arkasında sinirleri sıkışıyordu. Sağlıklı bir uyku düzeni yoktu, sadece sabahları ve çok yorgun olduğu zamanlarda hemen uykuya dalıyordu. Bizim ilişkimiz bitmek üzereydi. Ayrılığın eşiğine gelmiştik. Karım kendi güzelliğini bırakmıştı. Gözlerini altında torbalar vardı, yüzüyle alay ediyordu. Kendisine gelen tüm filmleri ve rolleri reddediyordu. Artık ben de umudumu kaybetmiştim.. Yakında boşanacağımızı düşündüm. Ama sonra bir şey yapmaya karar verdim. Sonuçta dünyanın en güzel kadınıyla evliydim. Onun yanında uykuya dalmaya başladım, ona sarılmaya başladım. Çiçeklerle beraber uyandırmaya, onu öpmeye, güzel sözler söylemeye başladım. Onu her dakika memnun ediyordum. Sadece onun için yaşamaya başladım. Onun hakkında basınla sadece ben konuştum. Bütün olayları onun yönetimi altına aldım. Onun ve ortak arkadaşlarımızın yanında onu övdum. İnanamayacaksınız ama yüzünde çicekler açtı, daha iyi hissetti. Kilo almaya başladı. Artık sinirlenmiyordu ve beni hiç olmadığı kadar seviyordu. Hem de beni bu kadar sevebileceğine dair hiçbir ipucu yokken.

Ve sonra bir şey fark ettim: Kadın, erkeğin yansımasıdır. Eğer erkek kadını deliler gibi seviyorsa, kadın gelecektir..."




Erkek olsaydım.

Erkek olsaydım, sevdiğim kadın dolabını açtığında ‘sen her halinle güzelsin’ yazısıyla karşılaşırdı.

Evdeyim diye yalan söyleyip 10 dakika sonra aşağıda seni bekliyorum diye mesaj atardım.

Onu sadece 1 saat görebileceğimi de bilsem onu düşünerek yollara düşerdim.

Ağlatmazdım. Ağlıyorsa tutup göğsüme basardım.

Onu sevdiğimi ona sürekli söyler, hatırlatırdım.

Sorunlarımız olduğunda kestirip atmak yerine sarılır, geçecek hepsi derdim.

Haftasonu planımızı yaptım, sen yanına bir şeyler al sadece derdim.

Kalbini paramparça edeceğimi de bilsem, onu kandırmak yerine her şeyin gerçeğini delikanlı gibi söylerdim.

Bi sebepten erkek olmadım. Böyle bi erkek olsaydım eğer, beni tanıyan kadın benden sonra kimseyle mutlu olamazdı.

Belki de bu sebepten böyle bir erkek hiç yaratılmadı.

 
Son düzenleme:
X