kaderim_48 / Sevdiği Şiirler

kaderim_48

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
31 Mayıs 2008
1.286
3
61
BEN SENİ SEVDİM

Gece olunca başlar benim cehennemim. Gün gider ve sensizliğim gelir.
Uyku uzak bir adadır ve ben hiç yüzme bilmem. Beynimin hatırlama
özelliği sabaha kadar çalışır. Sana dair anılarımı geceye yayarım.
Yüz ekleyemediğim bir ses dolaşır beynimde. Sabaha doğru anlarım
senin sesindir o. Gözleri açık görülen bir rüyasındır. Tüm gece bir
hayal bulutu gibi dolaşırsın odamda. Yağmur olup yağmazsın sabaha
kadar. Gecenin her dakikasını bilirim ben. Gökyüzünün her saati,
her rengi ezberimdedir. Mevsimler değişir, gecelerim değişmez benim.
Sen aklımda oldukça uyku hep uzak bir adadır, sensizlikle birlikte
gelir cehennemim. Saat kavramı yoktur sensiz gecelerde. Önemli olan
sana kaç olduğu ve seni kaç geçtiğidir. “Bir hastanın sabahı beklemesi
gibi beklerim” sabahı. Önce gözlerim hisseder sensizliği... Dünyanın
en güzel görüntüsünün görüş açısı içinde olmadığını anladığı an,
sensizliğin hüznü çöker göz kapaklarıma. Göz kapaklarım hüzünle ağırlaşır,
yavaş yavaş kısılır ama kapanmaz, kapanamaz. Sonra ellerim anlar, ellerimin
soğukluğunu odanın sıcaklığı ısıtmaya başlayınca sensizliğim tescillenmiş olur.
Kalbim ise en ağır ve en yoğun yaşayandır sensizliği... Bir bulutun yağmur
damlalarını biriktirmesi gibi biriktiririm seni içimde. Kalbin, kalbim olur
sabaha doğru. Uyuduğunu, uyandığını hissederim. Kalbin olurum ama kalbinin
duvarları kalındır kıramam, kalbinin duvarları yüksektir aşamam. Biçare kalırım
sabahın sessiz soğukluğunda. “Siyah, hiçbir yerde senin gözlerindeki kadar suçsuz,
senin gözlerindeki kadar aydınlık ve gözlerindeki kadar temiz olmadı” kelimeler
gelir ağzımın ucuna, kalemimi bulur, gözlüğümü takar defterimi ararım. Kelimeler
uyutmaz, sabah yaklaşır... “Hadi gel, yorganım ol, yastığım ol, uykum ol gel,
sensiz sabah olmuyor anla bunu ve gel...” son kelimelerimdir deftere düştüğüm,
gece biter gün başlar sana yaklaştıkta cehennemim gider, cennetim gelir benim...
Her yalnızlık bir şiir kadar ağırdır,
Her ayrılık bir şiirdir satır satır...)

Hangi resim şiire benzeyen bir yalnızlık yaşar?
Ve kim ayrılığın usturasında kesmez bileğini?
Ben en çok ustura keskini bakışını sevdim,
Çukurunda gülümsememi gömdüğün kahverengi gözlerini
Ki gözlerin bir varmış bir yokmuş gibi!
Kalbimde sobelenmiş kirpiklerini sevdim,
Başını öne eğip utangaçlığını vuramadığın alnındaki aydınlığı.

Saçlarını sevdim,
Hani o rüzğârın bile dokunduğu anı kıskandığım,
Bir teline bile dokunmaya kıyamadığım saçlarını.
İnkâr gelmedigim adının papatya falındaki beyaz gelinliği
Ki uykularımın arasındaki beyaz kar degildi!
Ben beyazını sevdim teninin,
Kızıl kıyametler koparıp yangınlarıma sebep olan...


Gülüşünü sevdim,
Sokak aralarından taşıp avuçlarıma dolan,
Gül kokan bahçelerin öykündüğü
Yanaklarının bütün pembesini giyinen
Dudaklarının kenarında açan kıpkızıl hayatı
Ki hayat sensizlikte anlamını yitirendi,
Ben pembeni sevdim yanağının
Kıpkızıl dudaklarını,
Çoraklığımda kurumuşluğumu ıslatan...


Ellerini sevdim,
Uzatınca çekincesiz yaklaşan temmuzunu
Hani küllerimi savuran
Hani sabah mahmurluğunda yüzüne ıslak bir günaydın bırakan ellerini,
Ki avuçlarındaki ömrümün çizgisiydi.
Ben ömrümü sevdim,
Üzerinde yalınayak koştuğum aşkı bana yaşatan...


Ben senli bir dünyayı sevdim,
Yüzüne bakınca unuttuğum.
Paslı acıları, façası bozuk belaları,
Issız kaldırımları, mide sancılarını
Evreni sevdim o akıl almaz karanlık boşluğu
Aydınlık yüzüne bakınca deli deli.
Yüzün suyu hürmetine dokundum o koca boşluğa
Ki dokunan senindi
Ben yüzünü, ben hürmetini sevdim,
Uçurumdan düşer gibi paramparça! ...

B e n s e n i s e v d i m,
S e n b e n i b a ğ ı ş l a ! ...


21.02.2008
alıntı
 
Son düzenleme:
ÖLDÜREMEZSİNKİ ZATEN


Gök yüzü zifiri karanlıkken , pembe bir dünyada
el ele bu sevdanın içineydik dünyada el ele bu
sevdanın içindeydik biz seninle ve hep birlikte
olmaktı temennimiz. Pembe düşlerimiz vardı,
içinde sadece ikimizin bulunduğu.
Bu kısacık aşkımızda en güzel akşamları en güzel
sevinçleri paylaştık. Sevmeyi öğretin sen bana.
Yüzün gülerken, içinde mutlu olabileceğini öğrettin
sen bana. Yüzün gülerken, içinde mutlu olabileceğini
öğrettin. Yaşamanın seninle güzel olduğunu gösterdin.
Sevdim ben seni , kimsenin sevemeyeceği , can verip
kan dahi olamayacak kadar çok. Uykularımızı paylaştık.
Bir gece değil gecelerce uykusuz kaldık sevdamız için.

Ben seni düşledim hep ışıl ışıl gözlerinle yanımda.
Dünyalara sığmayacak aşkımızı küçük yüreklerimize sığdırdık.
Ayrı geçen dünümüze yaşanmamış saydık. Hep birlikte olmalıydık
biz , öyle güzel oluyordu hayat. Sözler verdik birbirimize ,
tutamayacağımızı bile bile. Bir sen söz vermedin sigarayı
burkamayacağına. Oysa her eline alışında yüreğim hançerlendi benim.
Çiçeğimdin sen , incinirsin boyun bükülür diye dokunmaya dahi
kıyamazken ben , o seni zehirliyordu. Bir bunu anlatamadım sana.
Ayırmaya kalktılar bizi.kimse benim yüreğimi yakan sevdamı düşünmedi.
Sensiz hayat yoktu, söz vermiştim sevdama , daha önemlisi sana.
Yaşayamazdım , ikimizi içime gömüp seni bırakamazdım. Aldırış
etmedim kimseye , ayrılmadım senden. Çünkü yaşarsam , senin için
yaşarsam ,sevdam için yaşayacaktım.

Ama sonra sen beni istemedin bana sevdamın taşıyamayacağı şeyler
söyledin. Yüreğimi hançerledin. Benim kadar düşüp “sevdiğim ne yapar?”
demedin. Şimdi ise ayrıldığın ikinci yılında kara sevda oldu aşkımız.
Sen beni unutmadın, benim seni unutma gibi bir çabam olmadı zaten .

Ama birlikte olmamız için çaba sarf etmemiz , dünyayı hiçe saymamız ,
boşuna. Düşlerimizde kaldı bizim sevdamız. Sözümüzü tutamadık. Sevdamız
ve bir birimiz için yaşamadık.

Şimdi ikimizde başkaları için yaşıyoruz , sevdamız da sadece
içimizde yaşıyor.
Ben sana söz vermiştim , sevdamla ve seninle yaşayacağıma. Sen
kendi çıktın hayatımdan. Sevdam hala yaşıyor. Bir gün üzerine
çimenler bitiğinde yine yaşıyor olacak sevdam. Beni öldürdüğün
gibi onu öldürmedin. Sevdayı öldürmek kolay değil. Hiç öldüremesin ki zaten ..
 
BENİM AŞKIMIN İSMİ YOK
Benim aşkımın gözleri kör
O seni hiç görmedi
Benim aşkımın elleri yok
Elleri ellerine değmedi
Benim aşkımın özlemi çok
Daha sana hiç sarılmadı
Benim aşkımın biteceği yok
O sana daha doyamadı
Benim aşkımın kulakları sağır
Daha sesini hiç duymadı
Benim aşkımın kalbi çok ağır
Sen olmasan taşıyamazdı
Benim aşkımın engelleri çok
Hepsini birer birer aşar
Benim aşkımın yorulacağı yok
Senin için heryere koşar
Benim aşkımın tadı çok
Şeker atmak gerekmez
Benim aşkımın ağzı yok
Sana duygularını söyleyemez
Benim aşkımın susuzluğu çok
Her gün pınardan su içiyor
Benim aşkımın başka işi yok
Ömrü seni özlemekle geçer
 
Alışma Bana Yüreğim (Yollanmamış Mektuplar)
Kelimelerin büyüsü kayboluyor sanki yavaş yavaş.. Öncelerde tek bir kelimem yeterken yüreğine akmama, şimdilerde ise bir dizi kelime yetmiyor ruhuna dokunmama... Oysa ki, aşktan öte bir duyguyla bağlıyım ben sana..

Hani 'öyle alıştım ki sana, benden bir parça oldun sanki' demiştin bana.. Alışma sevgili, sakın alışma bana. Alışkanlık önce heyecanı unutturur sonra ardından sıradanlık gelir çarçabuk. En sonda aşk yüreğinden çıkar gider ne olduğunu anlamadan.. Alışma bu yüzden bana, ne olur alışma. Aşkımı yüreğinden çıkarma..

Her an elinden kayıverecek bir kum tanesi olduğumu düşün. En ufak bir rüzgarda uçuverecek, bir yağmur damlasıyla akıp gidecek bir kum tanesi... Önce yüreğinde sakla o kum tanesini.. Kimseler görmesin. Hani derler ya 'aşkımıza nazar değmesin'.. Görmesin kimse beni yüreğinde, sonra da yüreğinde unut beni. Yaşarım orda sessiz, kimsesiz.. Ama alıştım deme bana, hayatında olmama alışma sevgili, çünkü ben bir kum tanesiyim senin elinde.

Sana şimdilerde sadece yüreğim demek istiyorum sevgili.. Sana yüreğim demek istiyorum.. Öyle büyük ki benim yüreğim.. Şairin de dediği gibi 'seni yüreğim kadar seviyorum'.

Sana 'yüreğim' demek istiyorum, çünkü her atışında bana yaşadığımı hissettirendir yüreğim.
Sana 'yüreğim' demek istiyorum, çünkü en değerli varlığım, yaşama nedenimdir yüreğim.

Bir kum tanesiyim ben..ürkek, narin, kırılgan.. öfkesi rüzgarla birleşince yüzünü acıtan bir kum tanesi.. Yüreği başka bedende atan, sevgisi dünyalar kadar olan.. Yok yok dünyalar kadar değil, ne güzel de demiş ya şair 'seni yüreğim kadar seviyorum'...

Binlerce kum tanesi içinde bir kum tanesiyim sadece..
Sana aşık, sana deli..
Bırak seveyim seni zamansızlıklar içinde..
Elinden kaymama izin verme 'yüreğim'..
Sana alışmama da..
 
SeninLe KirLetmem Aşkı..

Bana sormayin pismanligimi, acimi, üzüntümü
Ne yasadigimi bilmiyorum..
Zamani geri alabilmem mümkün olsa bu firsati degerlendirir miydim, hic bir fikrim yok.
Seni yasamak beni yasatmak miydi
Yoksa az da olsa ölümümü hissettirdin bana, ayiramiyorum.
Yiprandi kalbimin bir kösesi
Izlerin kalmis .. Merak etme silinecek!
Acilar tecrübe yaratirmis
Ihtiyacim var miydi böylesine
Ne kazandirdin bana saysana
Sevgime sevgi mi kattin
Yoksa güvencimi mi cogalttin?
Hangisi...
Gözlerimdeki isigi mi arttirdin
Arttirdiysan bile ne kadar sürdü hüzünle tanismalari, söyle bir bir
Sayende akan damlalar sana ne katti cok merak ediyorum
Bir zaferse kutlayalim hep birlikte!!
Yenilen bensem ortaya alin beni parmaginizla göstererek gülüsün!
Ne kadar oynayabilirsin ki bu aptal serseri rolünü?
Kalbin daha ne kadarina dayanabilir ki
Ve kac kalp incinecek yalan sözler yüzünden
Kac damla akacak yalan bir sevgi ugruna
Bir de düsün, hesabini nasil vereceksin, masum sevgilerin e$siz seytani!!!
Kalbine hancer gibi saplanacak bir gün pismanligin yükü..
Sevgi dilenecek hale gelirsen o kirdigin kalpler devreye girmez bunuda hesapla..
Ben cikarsiz sevgimin verdigi acilari bir sekilde kapatirimda
Sen nasil vicdanini rahatlatacaksin
Geri döncebilecegini düsünme
Aklindan bile gecmesin!
Ben seni tekrar sevecek kadar aptalim belki, dogru..
Ama kalbim bana yaptigin serseriligi sana yapip,
Bir zamanlar kapladigin o en güzel kösesini sana geri vermez..
Ask'i seninle yasadigim dogru olabilir
Ama seninle kirletecek kadar düsmedi bu yürek.
alıntı
 
HARFLERIME BIRAZ GIZEM EKLESEM YADA SORULAR SORSAM ;
herkes gıbı selam mı desem !
harfleri hıssettıgın tebessum bıraz hayalcı dunyalarda gıbıyse de...
Belkıde gizemlerin cevabında alacagım rengını ....
Neler siler ayna daki sihri ?
bakısların tersyüz ederken, nasıl cızersın senı anlatan rengını ?
Nasıl anlatırsın merhabanı ?
cevaplarını ? gizemlerini ?
Diye sorsam;
Büyülü bir haritaysa aranılan neresınde saklısın bu cismin,
cevapların?
SEN?
 
resim çiz..
Bana bir resim ciz...İcinde mutluluk adina hersey
olsun. Renkler olsun sari,pembe,yesil,mavi. Cicekler
olsun rengarenk. Günese gülsün her bir tanesi.
Bembeyaz umutlar olsun icinde. Yemyesil cayirlar.
Masmavi ve kirlenmemis bir gökyüzü olsun. Kirmizi
güller olsun cig taneleri üzerlerinde. Sabahin o temiz
ve masum kokusu olsun.
Bana bir resim ciz..Kuslar olsun özgürce sonsuza
ucan. Gri degil pembe yollar olsun sevenleri
kavusturan. Meyve veren agaclar olsun. Dallari uzansin
göklere. Her bir yapraginin üzerinde sevgi yazsin.
Bana bir resim ciz..Eller olsun birbiri ile hic
ayrilmayan. Gözler olsun nese ile bakan. Kalpler olsun
tatli tatli cirpinan. Kosan minik cocuklar olsun.
Ellerinde her renkten bir sürü balon olsun.
Gönüllerinin her bir rengini tasisinlar. Sonra
cocuklar biraksinlar balonlari ellerinden. Ve el
cirparak o bir sürü balonun ortaya cikardigi renk
cümbüsünün bulutlar arasinda kaybolusunu kutlasinlar.
Bana bir resim ciz..Koskocaman bir gökkusagi olsun.
Günesin bir mucizesi olarak ortaya cikan o muhtesem
köprü kurulsun gökyüzünde. Hic kaybolmasin. Umudu
simgelesin sonsuz boslukta.
Bana bir resim ciz..icinde koskocaman bir deniz
olsun. hayir deniz degil kocaman bir okyanus olsun.
Mavi-yesil bir okyanus.... Martilar ucsun üzerinde
sarkilar söyleyerek. Bitmez tükenmez dalgalar el
cirpsin sahilde.. tipki sevgi gibi..
Bana bir resim ciz..İcinde bütün renkler olsun sevgi
adina. Kirmizi sevgiyi, pembe ümidi, sari heyecani,
mavi huzuru, yesil mutlulugu anlatsin bakan insanlara.
Mutluluk olsun o resimde. Resmi gören herkesin
dudaklarinda tatli bir gülümseme olsun.
Bana bir resim ciz...Adi ASK olsun...
alıntı
 
AYRILIĞIN KOKUSUNDA SEN
Bilemezdim ki
Kirpiklerim kırbaçlarken gözlerimi,
Sen ayrılık kokarmışsın meğer…
Rüzgârların önüne sürülürken gölgem,
Yazılmış tüm mektupları yakılırken âşıkların
Asi su birikintileri raks ederken yanağımda.
Sen hüzün kokarmışsın meğer…
Senden özge hiçbir şeyim yok, biliyor musun?
Geçmişim, bu günüm, yarınım yok.
İçimde üşürken yalnızlığın en trajik hali,
Yüreğimde senden gayrı sitem yok.
Sen yoksan;
Hiçbir dalı çiçek vermez ağaçların, biliyor musun?
Kırmızısı ağlar güllerin.
Sana kendimi getirmiştim takvimsiz zamanlarında tarihin.
Sana gözlerimi getirmiştim kalınca aşkında rehin.
Meğer sen;
İçimde büyüdükçe tutsaklaşanmışsın.
Ve kırmızı gülün her açışında ayrılık kokanmışsın.

Şimdi anladım ki;
Sana şiirler yazmak, acıya ağlamakmış meğer
Oysa sana ağlamak, şiirler yazmakmış meğer…

Bilemezdim ki
Yüreğine çöken, hüznün her deminde,
Sevişirmiş tüm notaları ayrılığın.
Ve eskiden kalma hicranbaz bir keman sesinde,
Yutkunurmuş insan eğerek başını.
Şimdi bana;
Kuşanıp dağ güllerini,
Ve bırakıp izbelerde ayrılığın kirini
En temiz hallerini gönder.
Varsın sana açılıp kapanan gözlerin sahibi ben olayım.
Varsın uğrunda bin kere ölüp, dirilen ben olayım.
Ben olayım, zulasında iki başı tırnaklı tümceler biriktiren,
Ben olayım alfabeden o en masum harfleri seçen.

Söyle sen;
Hangi şehrin sokaklarına gömeyim sancılarımı,
Korkularımı kimde bitireyim söyle!
Yüreğimde çırpınırken ıslak gözleriyle eyvahım,
Uçarı bir bakışı resmederken dilde ihvanım,
Sen ayrılık kokarmışsın meğer…
Söylesene;
Geceler emzirirken gözlerini,
Sen hüzne doğarmışsın meğer.
Şimdi sarı saçlarıyla,
Bir sabah uyandır mısın koynumda?
Varsın ayakları çıplak olsun sevgili.
Boynunda urganı olsun umudun.
Varsın kaybolmasın, cevapsız soruları,
İçimde hüküm süren o korkunun.
Şimdi bana;
İçinde sensizlik olmayan bir dünya bırak ne olur.
Kararmasın gözlerinin bulutları.
Şimdi bana bir hayat bırak diyorum sana ne olur
Aydınlıkları boğsun karanlıkları.

Oysa yeşil gözlü anladım ki
Sana umut büyütmek, umuda küfretmekmiş,
Umuda küfretmek, sana umut büyütmekmiş
alıntı
 
YAŞIYORSUN YA!
• Bir zıtlıktır aşkı aşk yapan. Düz yazıyı şiir yapar o, şiiri düz yazıya çevirir yokluğu..

Neydi seni sen yapan bilmem, sorgulamam da ama beni ben yapan tek şeyin sen
olduğunu anladığımdan bu yana sensiz olmanın anlamı ''kabus''un karşılayacağı anlamdan oldukça daha korkutucu.
.
Sanki daha önce yokmuşum gibi, sanki daha önce nefes almazmışım gibi kendini bilmezlikler üzerimde.

Neyim?
nerdeyim?
ne istiyorum?
hiçbirşeyi bilmeden ''salla yolla hayatlar'' da kaldım. Hem de tek başıma. Nerdesin? Kimlesin? Anlamak istemiyorum.
Bazı sabahlar hala sana uyanıp, nefesinde can buluyorum ya ben.
Boşver o yüzden. Nerde olursan ol sen, kiminle olursan ol sen.
Bilmesem de hala yaşadığını hissediyorum ya çok bile.

Böylesi bir aşkı hiçbir insanoğlu haketmedi.
Bana kalansa hala hissedebildiklerimle yetinmek.
Şükürler olsun tanrıma. Nefes alıyorsun hala. Hala geçmişinim.. Bilmediğim geleceğinim.
Ama teninde....
Ama hayallerinde...
YETER Kİ SEN YAŞA...!
alıntı
 
DİYEBİLSEYDİM
Anladım diyemem ki ! Suçluyum.
Belki ben anlatamadım sana kendimi
Tutuştum, yandım da yokluğunda her gece
Yine gözyaşlarımla söndürdüm kalbimi.

Her gün her dakika seni özlerdim
Bitmezdi kederim senin yanında bile
Susardım, gözlerime baktığın zaman
Mermer bir heykelin çaresizliğiyle

Oysa neler düşünürdüm sen yokken
Sana kavuşunca neler söylemek isterdim
Dakikalar bir ışık hızıyla geçerdi
Ayrılık başlayınca ben biterdim.

En kötüsü beni koyup gitmendi
O, öyle bir yalnızlıktı anlatılmaz
Hep yarım kalmış heyecanlar hazlar içinde
Biterdi bir kış, geçerdi bir yaz.

Ve nice yıllar kovalardı birbirini
Gözlerimde gitgide büyürdü mesafeler
Bütün teselliler uzaklarda kalırdı
Bütün çiçekleriyle solardı bahçeler

Ne olurdu saadetlerin en büyüğü
İşte ellerimde al, diyebilseydim
Anlardın ve hiç gitmezdin, değil mi?
Bir gün duyduğum gibi kal diyebilseydim.
Ümit Yaşar Oğuzcan
 
SEVGİ


Yine SEVGİ rüzgârları bekler yelkenim,
Esmesen de...

Yine SEVGİ suları bekler teknem,
Akmasan da...

Yine SEVGİ tohumları bekler bahçem,
Ekmesen de...

Yine SEVGİ yağmurları bekler gönlüm,
Yağmasan da...

SEVGİ limanıdır bu, sensiz ve sessiz ,
Gelsen de, gelmesen de...

K. AKMAN
 
KANDIRILABİLİRİM
Bir küçük çiçekle kandırılabilirim şu sıralar.
Bir tek papatya, bir kır menekşesi ile örneğin
Bir kaç satır şiire tav olabilirim
Bir gamlık notayla artar sevincim
Bir parça güneşle kandırılabilirim şu sıralar
Gündoğumu, günbatımı fark etmez
Bir oturumluk deniz kenarına tav olabilirim
Rüzgârlar beni üşütmez.
Bir kaç damla yağmurla kandırılabilirim şu sıralar
Üstelik şemsiyeler evde unutulmuş
Bir bardak sıcak çaya tav olabilirim
Üstüm başım henüz yeni kurutulmuş.
Bir tutam sevgiyle kandırılabilirim şu sıralar
Fazlasına öykünmeden

Bir kaçamak bakışa tav olabilirim
Belki bugün, gün bitmeden.
Derya Yıldırım Saylık
 
DÜŞÜN Kİ,
Kulaklarım adını hiç duymamış
Ve hiç tekrar etmemiş, isminin ilk hecesini,
Yalçın kayalarda akislenen seda gibi
Düşün ki,
Düşüncelerimde hiç olmamışsın sen
Uğultusu avuçlarımda kalan rüzgar gibi geçmişsin.
Ay ışığına hasret yakamozlarının vuslatıymış,
Tam yerine ve tan yerine vuran o umutlarının gölgesi...
Düşün ki,
Bir sigara içimlik vakitmişsin,
Ciğerime ecza diye dolan
Ya da uğrak bir, giderlemeyen efkâr kahvehanesi...
Düşün ki,
Bardakta eriyen; ebediyen beklemekmiş, şeker sanılan
Kırık bir sandalyeymiş umutlarımı yasladığım...
Düşün ki,
Bir uçurum dibiymiş, bakışlarındaki o mana
Oyuncaksız kalmasıymış bir çoçuğun
Ya da bir annenin yavrusuna hasreti...
Düşün ki,
Yanık bir Anadolu türküsüymüşsün,
Çeşme başındaki güzel kızlara inat
Ve inat, gurbetin tüm güzelliklerine...
Düşün ki,
Gam yüklü duvarda asi, kırık bir aynaymışsın
Hep yarım, hep eksik, hep mahçup..
Ayna karşısında kırık bir bakış,
Kaybolan diğer yarısındaki tılsım..
Bir yağmur olmuşsun
Ve tanelerin düşermiş pembe düşlerimin düştüğü yere..
Düşün ki, bir orada bir burada
Bir gurbette bir sılada
İsminin yalın, yanlızlığımın çoğul halinde..
Ve arkasına saklanmış binlerce yürek
O binlerce yürekten düşen..Tek bir düş
Ve ılık bir nefesinde üşümüş...
Düşün ki,
Uzak hatıralarım kalmış sende
Tek kişilik bir oyun
Gurbete bir tren bileti
Ya da yarası,
Yarısından büyük olan yırtık bir resim...
Düşün ki,
Hiç olmamış
Hiç çalınmamış bir beste
Hiç tadılmamış bir zehir,
Düşün ki,
Hiç yazılmamış bir şiir...
alıntı
 
GÜNEŞİN OLSUN
Güneşin olsun gönlünde
Kar bile yağsa
Ya da fırtına olsa.
Gök bulutlarla
Dünya kavgayla dolsa
Güneşin olsun gönlünde
O zaman gelsin ne gelirse
Doldurur ışıklarla
En karanlık gününü
Bir şarkın olsun gönlünde
Sevinçli ezgilerle
Seni günlük tasalar boğsa bile
Bir şarkın olsun dudaklarında
O zaman gelsin ne gelirse
Yardım eder atlatmaya
En yalnız gününü
Başkaları içinde bir diyeceğin olsun
Tasada ve bunalımda
Ve seni mutlu edecek her şeyi
Söyle onlara da
Bir şarkın olsun dudaklarında
Yitirme sakın cesaretini
Güneşin olsun gönlünde
Ve her şey iyi olacak.

Cesar FLEISCHLER
 
AĞLADIM
Hüzün yıldızları parlıyor bugün gökyüzünde,
Bu gece yine için için yanıyorum,
Oturmuş seni düşünüp ağlıyorum,
Seni, gidişini, sevişini, herşeyini...
Unutamıyor işte seni şu yaralı kalbim,
Yaptıklarını hatırlayıp, pişman oluyor...
Seni düşünüyorum bu gece, karanlık gökyüzünde...
Simsiyah gökyüzünde parlayan yıldızları seyrediyorum,
Onları sana benzetiyorum,
Kararmış kalbimin bir kenarında yanan meşale misali...
Dedim ya, seni düşünüyorum bu gece,
Beni sevdiğini, bana nasıl baktığını, bana nasıl güldüğünü,
Ellerimi nasıl tuttuğunu, ellerini nasıl tuttuğumu,
Büyüyen bir ateş gibi sevgimizin nasıl çoğaldığını
Ve birgün ansızın bırakıp gidişini...
Son vedanı hatırlıyorum, gözlerime ağlarcasına baktığını,
Gözlerini kalbime gömdüğünü hatırlıyorum,
Bir daha çıkamasın diye...
Çıkamadılar zaten kalbimden gözlerin,
Ölüler dirilirler mi ki gömülenler çıksın, gitsin?
Gittin son bir veda ile gözü yaşlı,
Elimde kolyen, ardından dakikalarca baktım, ağlamaklı,
Sıkıldım, üzüldüm, perişan oldum ama ağlamadım...
Ağlayamadım, engel oldu gururum, engel oldu aşkım,
Uzaklara gittin, belki birdaha asla geri dönmemecesine,
Özledim seni deliler gibi, özlüyorum hala...
Sen bir yerde ben bir yerde, yinede sönmedi sevgimiz,
Aksine çoğaldı dağlar gibi oldu hasretimiz...
Hep seni hayal eder, hep seni düşünürdüm,
Sesini duyunca yaşar, duyamayınca ölürdüm,
Aradın beni aylarca bir sevgi uğruna,
Ne yazık ki, ihmal edildin bir hata uğruna,
Kırıldın, ağladın, affettin ama hep sevdin,
Beni sevdin gülüm beni, kalbi kırık bir vefasızı,
Yine ihmal edildin yine unutuldun bir hiç uğruna,
Yine kırıldın, yine ağladın, yine affettin...
Bir daha unutuldun, sevdanla başbaşa bırakıldın,
Yine kırıldın, yine ağladın ama bu sefer affetmedin...
Sevdiğini en mutlu gününde öldürdün,
Ve ardına bakmadan gittin...
Beni benle başbaşa bıraktın, yıkıldım, üzüldüm, kırıldım...
Senden ayrılınca kaldım çaresiz, sevgisiz ve birde sensiz,
Hep sensizdim zaten ama şimdiki kadar asla değil...
Parçalanmış bir kalbe sahip oldun mu sen hiç?
Parça parça edilmiş, yıkık ve virane,
Bir o kadarda vefasız...
Önceleri üzüldüm, yıkıldım ama asla ağlamadım...
Geldi geçti deyip senide gözlerin gibi kalbime gömdüm...
Unuttum dedim, unutacağım dedim,
Unutamıyorum dedim, UNUTMAM dedim...
Önce gözlerin sonra sen çıktın kalbimden,
Bir vicdan azabıdır başladı ölü yüreğimde,
Hiçbir şey kalmadı, senden başka kalbimde,
Hatıraların, gözlerin ve sözlerin...
Şiirlerini getirdiler bana,
Beni öldüren şiirlerini...
Vefasız dediğini duydum, yıkıldım,
Düşündüm seni gecelerce daima tek başıma,
Şiirlerin öldürdü, hasretin yaktı yüreğimi,
Kırıldım, üzüldüm, yıkıldım ve en sonunda ağladım...
3 kişi ağladık sana; ben, kalbim ve gözlerim...
Sana yandım, seni sevdim, seni hatırladım heryerde...
Belki birgün sesini duyarım umuduyla
Telefon bekledim günlerce,
Telefon gelmeyip sesine hasret kalınca
Ağladım ağladım,
Sana yaptıklarımı ancak o zaman anladım...
Duydum ki kalbini vermemişsin kimseye,
Olurda içinde görürler beni diye...
Benim kalbimide istediler, ama vermedim kimseye,
Olurda içinde seni görürler diye...
Gökyüzü yıldızlar ile doluydu, ben hep seni düşünürken,
Hüzün yıldızları koydum adlarını, seni hatırlatıyorlar diye,
Aynı onlar gibi sende benden çok uzaklardaydın,
Hep göz kırpardın uzaktan, sessizce,
Bense hep seni bekledim kırık kalbim, yaşlı gözlerimle...
Bazen hayallere dalıyorum, seni düşünüp ağlıyorum,
Seni ve sevgini arıyorum hep kalbimde...
Düşmüyor adın hiç dilimden,
Öleceğim gülüm bir gün ben,
Senin sevginden, senin derdinden...
Bir gün göreceğim yine belki seni,
Seni, beni unutmuş, benim olmayan seni...
İşte o an aşkımın gözyaşlarını hatırlayacağım,
Ve yine bir köşeye oturup ağlayacağım...
Yemin ettim senin üstüne sevmeyim başkasını diye,
Ve heryerde, her zaman tekrarlıyorum yeminimi;
Seni unutmam için öldürseler bile,
Karşılık olarak dünyayı verseler bile,
Darağacı kurup idam etseler bile,
Senden başkasını asla sevmeyeceğim...


???
alıntı
 
Teninin Sıcaklığını

Bekledim durdum seni
Geleceksin,bir gün bana döneceksin,
Umuduyla geceler,günler,aylar boyu
Seher yellerinde aradım kokunu
Hissettim hersabah güneşinde
Teninin sıcaklığını...
Aynalara baktım durdum
Giderken geride bıraktığın silüetini
Görürrüm umuduyla...
Aradı gözlerim seni
Her sabah güle düşen çiğ tanelerinde
O kadar zorki geride kalan olupta
Gidenin arkasından göz yaşı dökmek
mustafa ata
 
Seni UNUTAMADIM

Ay ışığının…
……….Şavkı vurur
……………Karanlık gecelere
Her yer aydınlanırda…
Bir benim…
……….Bir benim yüreciğim aydınlanmaz
Avuç….
……Avuç
……….Kenevir tohumları yerim
Issız gecelerde…
Yüreğimdeki…
Sızıları dindireyim diye…
Kim bilir…
…………Kim bilir kaç asır geçti
Gittin…………
…………Gideli
Yüce dağları aştım…
……….Ferhat gibi
Kızgın demirlerle…
………..Dağladım yüreği mide
Yinede dindiremedim hasretlerini
Her gün…
………Bir önceki günü aratır oldu
İçimdeki şeytan üçgenleri…
Beni yerden yere vurdu…
Gencecik yaşımda…
……..Saçlarım kar beyaz
Bedenim…
………Kırış kırış oldu
Dinmedi…
…………..Dinmedi
Yinede sana hasretim bitmedi…
Vahşi aygırların…
Önüne durdum…
Yüreğime…
………….Yüreğime
Tekmeler yedimde…
Yinede seni unutamadım…
……………Seni unutamadım

:nazar:

Nesrin Naz
 
Aşk Deliliktir

Aşk ellerindir,
Aşk gözlerindir,
Aşk gurbetindir,
Aşk sıladır,
Hasrettir....

Aşk acındır,
Aşk gözyaşındır,
Aşk hatırandır,
Cüzdanımdaki resimdir...

Aşk yolunu beklemektir,
Aşk postacıyı gözlemektir,
Aşk deliliktir,
Yüreğindeki dikendir...

Aşk yıldızlara salıncak kurmaktır,
Aşk dalgalara seni sormaktır,
Aşk sensiz seni yaşamaktır,
Geceye karşı adını bağırmaktır....

Aşk, yaşamaktır;
Aşk paylaşmaktır,
Aşk, doyasıya,
Kıyasıya,
Ölesiye,
'Seni seviyorum! ' demektir...

20.09.2006/İzmir

Mustafa Önder
 
Aşk Dediğin

Aşk dediğin, gülü dikeniyle avuçlamaktır
Aşk dediğin, sevdiğini adam gibi sevmektir
Aşk dediğin, sevdiğini aldatan kalbe bir kurşun sıkmaktır
Aşk dediğin geceleri sensiz uyuyamamaktır

Aşk dediğin gülüm iki günlük heves değildir
Aşk dediğin, bir ömür boyu sürer
Aşk dediğin, sensizliğine dayanamamaktır
Aşk dediğin, seni sensiz de yaşamaktır

Aşk dediğin, ilk görüşte kalbini kaptırmaktır
Aşk dediğin, gözyaşlarının yağan yağmura karıştığı gecelerdir
Aşk dediğin, gecenin sessizliğine inat '' seni seviyoruuuum! ! ! '' diye haykırabilmektir
Kısacası aşk mutluluğumuzun baş harfleridir işte aşk budur

Emrah Seyfeli
 
Ağlama Benim İçin

AĞLAMA BENİM İÇİN

Yalan yanlış ağlıyor şehir
Bu gece bir başka sessiz.
Karanlığı bir başka gizliyor
Hiç bu kadar;
Kalmadı sokakları
Çaresiz.
Neyin yasını tutuyorsun
Kimi sığdıramadın koynuna?
Ey koca şehir!
Kimleri saldın gurbet yoluna

Bu gece,
Buluttan kaçan yağmur
Yalan yanlış
Akıttığın göz yaşların
Bu şehir.

Yalnızlık bırak yansın!
Kendi sevdasına

Hele benim için;
Hiç ağlama,,,
Hülya ÇETİNER DAL
 
X