kız isimleri 1

H

HaNzAdE29

Ziyaretçi
  • Konu Sahibi HaNzAdE29
  • #1
:emir_bebek:A
Açelya: Fundagiller familyasından, kokusuz ama güzel renkli bir çiçek.
Adalet: Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetmek
Adile: Adaletli olan, doğruluktan ayrılmayan.
Afet: İnsanlığın önleyemediği büyük doğal felaket
Afife: Namuslu, iffetli, temiz ve dürüst
Afitap: Güneş / Çok güzel
Afşar: Atak, uyumlu, Oğuz boylarından birinin adı (Avşar)
Ahsen: En güzel, çok güzel
Ahu: Ceylan / Maral
Ajda: Üzeri çentik çentik, diş diş olan şey
Akgül: Beyaz gül, gül gibi
Akgün: Aydınlık gün
Alev: Ateşin çıkardığı
Alçin: Kırmızı renkli küçük bir kuş türü
Aliye: Yüce, yüksek
Altın (Altun) : Değerli bir metal (paslanmayan, en iyi iletken)
Altan: Kızıl şafak
Arzu: İstek, özlem eğilim
Asiye: Acılı kadın / Direk
Aslı: Kerem ile Aslı hikâyesindeki sevgili
Aslıhan: Kökeni soylu, han soyundan
Asude: Sessiz, sakin, dinlendirici
Asuman: Gök, gökkubbe, sema
Asya: Yeryüzü'nün anakaralarından (kıta) birinin adı
Aşkın: Aşmış, ileri, üstün / Senin aşkın
Atıfet: Allah'ın lütfu
Aybüke: Eski Türk kadın isimlerinden
Aycan: İçi aydınlık
Ayça: Hilâl, ayın ilk günlerindeki hali
Ayçin: Ayçın, ay gibi, aya benzer
Aydan: Aya benzer, ay gibi
Ayfer: Ay ışığı
Aygen: Gönül dostu
Aygül: Ay gibi güzel ve parlak renkli
Ayla: Kadın, eş, zevce / Ay'ın çevresindeki ışıklı daire
Aylin: Ay'ın çevresinde görülen ışıklı daire
Aynur: Ay gibi ışıklı
Aysel: Ay gibi parlak ve güzel
Aysu: Ay gibi berrak su
Aysun: Ay gibi güzel ve parlaksın
Ayşe: Yaşam, dirlik
Ayşegül: Güleç, güler yüzlü
Ayşem: Ayşe + m (benim Ayşem)
Ayşen: Ay gibi neşeli, parlak ve aydınlık
Ayşin: Ay gibi, aya benzeyen
Aytaç: Ay gibi taçlı
Ayten: Ay gibi beyaz tenli
Azime: Azmeden, yapmak için kesin kararlı / İri, kemikli yapılı
Azize: Onur sahibi, yüce, ermiş
Azra: Bakire, el değmemiş
Ateş: Yanıcı maddelerin yanmasıyla ısı ve ışığın ortaya çıkması
Ayşan: Şanı ay gibi parlak olan
Andaç: Bir kimseyi hatırlamak için saklanan şey, hatıra
Alara: Al + ara. Al=Kırmızı, ara=bezeyen, süsleyen, kırmızı süs anlamında bir tamlama
Alarcın: Güzelliğini ateşin kırmızılığından alan
Asena: Türk Mitolojisi'nde Ergenekon Destanı'nda adı geçen dişi kurt
Aybel: Ay gibi dikkat çeken, aya benzeyen güzelliğiyle farkedilen, seçilen
Asrın: Çağdaş, bu çağa ait olan, çağa uygun olan
Aleyna: Esenlik ve güzelliklere sahip, esenlik içinde olan
Aytül: Tül gibi şeffaf ve ince ay ışığı gibi parlak
Ayfer: Ay ışığı
Aleyna: Allah'ın iyi kullarından olanlar


B
Bahar: Doğanın canlandığı mevsim
Bahriye: Donanma ve denizle ilgili
Banu: Ev kadını, bayan
Balca: Bal damlası, bal gibi
Başak: Tahılların tanelerinin bulunduğu kısım
Bedia: Güzellik, üstün değerli olan
Bedriye: Ay'ın 14. geceki haliyle ilgili
Begüm / Begün: Saygıdeğer kadın
Behice: Şen güleryüzlü
Behiye: Güzel ve alımlı kadın
Belgin: Açık, belirli, farkedilen
Belkıs: Yunanca asıllı olup Arapça'ya geçen tarihi bir isim
Benan: Parmakla gösterilecek kadar güzel
Bengi: Sonsuz, sonsuzluk
Bengisu: İnsana ölümsüzlük verdiğine inanılan su
Bengül: Üzerinde benekler bulunan gül
Bensu: Su gibi aziz benlik
Beria: Güzellik ve olgunlukta akranlarından üstün olan
Berin: Manen çok yüksek
Berna: Genç, delikanlı
Berrak: Temiz, saf, arınmış
Berrin: Manen çok yüksek, yüce yaradılışlı
Beste: Ezgilerin özgün dizimi
Betil/Betül: Temiz, iffetli
Betigün: Beti + Yüz (Bet: benizdeki gibi) Gün: Aydınlık, aydınlık yüz
Beyhan: Bey soyundan
Beyza: Beyaz, en beyaz
Bihter: En iyi
Bike / Bikem: Kadın, hanım
Bilge: Çok bilen ve bildiklerini başkalarının yararına sunan
Billur: Pek duru ve temiz cam
Binnaz: Çok nazlı
Binnur: Çok nurlu
Birgül: Tek ve benzersiz gül
Birsen: Yalnız sen anlamında
Birsu: Özel bir su, biricik su gibi
Bucak: Genellikle, geniş verimli bakımlı alanlara verilen ad
Buket: Çiçek demeti
Burçak: Tohumları kullanılan bir bitki türü
Burçin: Dişi geyik
Burcu: Güzel ve etkileyici kokunun salgılanışı
Büşra: İyi haber
Bilun: Yarım Ay
Başar: Başarılı ol anlamında
Biricik: Tek, bir tane, emsalsiz
Beril Arınmış, aklanmış
Berfin: Kar toplayan
Beray: Ay'ın en ışıltılı, en parlak hali
Berra: Bereketli olan


C
Cahide: Çalışan, çaba gösteren
Canan: Sevgili, yâr
Cansu: Cana benzer değerde
Cemile: Hoşa giden davranış
Cemre: Önce havada, sonra suda ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi
Cennet: Dinsel inançlara göre iyilerin ölünce gideceğine inanılan yer
Ceyda: Yararlı, herkese iyilik yapan
Ceylan: Geyik cinsinden gözlerinin güzelliğiyle ünlü hayvan
Cilvenaz: Nazı özellikle yapan / Cilveyle nazı birarada bulunduran


Ç
Çağla: Badem, erik ve kayısı gibi meyvelerin ham hali
Çağrı: Davet
Çiçek: Bitkilerin üreme organlarını taşıyan renkli bölümü
Çiğdem: Zambakgillerden bir tür kır bitkisi
Çolpan: Gözleri uzağı iyi gören, ileri görüşlü
Çiler: Güzel öten, güzel ötüşlü
Cankat: Yaşamına can ekle, sevinçle dol
Çisem: Çiseleyen yağmur


D
Damla: Bir sıvının küçük parçacığı
Defne: Yaprakları güzel kokulu, yaz-kış yeşil olan bir ağaç türü
Demet: Sapları bir araya getirilip bağlanan bitki ya da çiçek
Deniz: Yeryüzü'nün 3/4'ünü oluşturan tuzlu su tabakası
Derya: Deniz, çok bol, gönül
Destan: Kahramanlık olaylarını konu alan şiir
Deste: Cinsleri aynı ya da birbirine yakın şeylerin bir arada bağlanması
Dide: Göz (Arapça)
Didem: Dide: Göz / Didem: Gözüm
Dilan: Gönül dostu, gönüldaş
Dilara: Gönül alıcı, sevgili
Dilay: Gönlü Ay gibi parlak, ışıklı olan / ışıl ışıl berrak konuşan
Diler: İsteyen, dileyen
Dilhan: İçten, gönülden söyleyen
Dilek: İstek, arzu
Dilruba: Gönül kapan, herkesi kendine bağlayan
Döndü: Henüz evlenmemiş kız
Duygu: His, gönülde uyanan yankı ya da tepki
Dünya: Yeryüzü
Dürdane: İnci tanesi
Dürriye: İnci gibi parlayan
Dicle: Güneydoğu bölgemizde bir nehir
Dolunay: Ay'ın tam olarak görünen biçimi
Destan: Dilden dile anlatılan efsanevi hikâyeler
Derin: Yüzeyi tabanından uzak olan
Diclehan: Dicle ve han kelimelerinden oluşan isim
Dilberay: Ay gibi güzel kadın


E
Ebru: Kaşe / Hare gibi dalgalı kumaş
Ece: Reis / Ulu / İleri gelen
Eda: Anlatış yolu ve biçimi / Sevimli olma hali
Ekin: Buğday / Tahılın ekimden harman dönemine kadarki hali / Kültür
Ela: Sarıya çalan kestane rengi
Elçin: Deste / Demet / Bir kerede ele alınabilecek kadar az olan nesne
Elif: Arap Alfabesi'nin ilk harfi / Dost, tanıdık / Işık saçan güzel kız
Elmas: Billurlaşmış karbondan oluşan sert değerli taş
Elvan: Renkli, renk renk / Güzel kokuların yayılması
Emel: Güçlü istek / Umulan ve beklenen şey
Emine: Güvenilir, inanılır kimse
Enise: Sevimli / Dost / Cana yakın arkadaş
Esen: Sağ salim, rahat, mutlu sağlıklı
Eser: Rüzgârın esmesi / Ortaya konan yapıt
Esin: Rüzgâr / İlham / İçe doğan duygu ve düşünce
Esma: Adlar, isimler
Esmeray: Ay güzelliğinde esmerlik
Esra: Arapça seri kelimesinden (ardarda sıralanan)
Eylül: Yılın 30 gün süren 9. ayı (Güz'ün başlangıcı)
Evşen: Hafif / Şen olan ev gibi de tanımlanabilir
Eftalya: Bir dönemin ünlü gayrimüslim ses sanatçısı Denizkızı Eftalya'dan
Ecem: Kraliçem, benim sultanım
Eyşan: Şanlı güzel, güzelliği ile ünlü


F
Fadiş: Fatma adının bir söyleniş biçimi
Fadik: Fatma adının bir söyleniş biçimi
Fadime: Fatma adının bir söyleniş biçimi (Fa-tı-ma)
Fahriye: Bir işi çıkar beklemeden yapan
Fahrünissa: Övünülecek değerde kadın
Fatma: Sütten kesme / Aslı Fatima
Fatoş: Fatma adının halk arasında bir başka söyleniş biçimi
Fazilet: Erdem / İyi huyların tümü
Fehime: Anlayışlı, çabuk kavrayan
Ferah: Bol, geniş / Rahatlık veren / Gönlü şenlendiren
Feray: Aydınlık, parlak
Ferda: Yarın / Gelecek zaman / Mecazi anlamda kıyamet günü
Feride: Tek, eşsiz, benzeri olmayan
Feriha: Sevinçli, ferah
Feyza: Başarılı, refah içinde, mutlu
Fidan: Ağaçların genç ve yeni yetişeni
Figen: Çiçek demeti / Gölge yapan, gölge düşüren
Fikriye: Düşünce ile fikir ile ilgili
Filiz: Ağaçtan süren taze dalcıklar
Firdevs: Cennetteki altıncı bahçenin adı
Fulya: Nergislerden soğan köklü bir bitki
Fuldem: Her zaman geniş, açık görüşlü
Fulden: Her zaman geniş, açık görüşlü
Funda: Küçük çalılık / Süpürge otu
Füruzan: Çok parlak, parlayıcı, aydınlık
Füsun: Efsun / Büyü, sihir
Füreyya: Parlak, ışıltılı günler
Fatmanur: Fatma ve nur kelimelerinden türetilen isim


G
Gamze: Çene ya da yanakta gülümserken beliren çukurluk
Gaye: Amaç, erek, varılmak istenen hedef
Gizem: Sır, bilinmeyen şeyler, esrarengizlik
Gonca: Açılmamış, tomurcuk halinde gül
Gökben: Özü genç olan
Gökçe: Sevimli güzel / Gök rengi, mavimsi
Gökşin: Gök gibi mavi gözlü / Sonsuz mavi derinlik
Gönül: Kalp, eğilim, sevgi, arzu, heyecan gibi duyguların bulunduğu yer
Gözde: Göze girmiş, sevilip beğenilen
Güher: İnci / Soy
Gül: Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeği
Gülbahar: Ebru yapmakta kullanılan koyu kırmızı boya
Gülben: Ben, gül'üm anlamında
Gülçin: Gül derleyen, gül toplayan
Güldem: Hiç solmayan her dem gül, her dem gülen
Gülden: Gül gibi, güle ait, gülden yapılmış
Güldeste: Gül destesi
Gülen: Güleç yüzlü
Gülendam: Gül gibi endamlı, zarif görünümlü
Gülfem: Gül dudaklı, gül ağızlı
Gülşah: Gül dalı, güllerin kraliçesi
Gülşen: Gülistan / Gül bahçesi
Gülgün: Gül renginde, kırmızı, pembe
Gülhanım: Gül gibi güzel kadın
Gülistan: Gül bahçesi
Güliz: Gül gibi güzel iz bırakan
Gülizar: Gül yanaklı
Güllü: Güzel kadın / Gülü olan
Gülnaz: Gül gibi ince ve narin
Gülpembe: Gül pembesi / Gül gibi pembe yanaklı
Gülriz: Gül saçan, gül serpen
Gülsen: Gül gibi güzel
Gülsüm: Yuvarlak yüzlü, güzel
Gülsün: Yaşam boyu yüzü hep gülsün anlamında
Gülten: Gül gibi pembe tenli
Gün: Gündüz vakti / Aydınlık
Günay: Aydınlık gün
Güneş: Kendi sistemi içindeki gezegenlere ısı, ışık veren gök cismi
Güner: Güneşin doğma zamanı, fecr
Güngör: İyi günler yaşa anlamında
Güniz: Günün başlangıcını belirleyen görüntü
Günsel: Günle ilgili güne ait
Günseli: Işık seli, parlak ışık demeti
Gürcan: Herkesi seven, özveride bulunan
Güven: Birşeyden beklenen niteliğe inanıp ona göre davranmak
Güzide: Seçkin, seçme, seçilmiş
Güzin: Seçici, beğenici
Göknur: Nurlu, ışıklı, aydınlık gökyüzü
Günnur: Güneş ışığının aydınlığı, nuru
Günal: Gün al yaşa, kızıl renkli güneş
Gülin: Güle ait olan, gülden gelen
Göknil: Gökyüzüne ait olan, Gök + Nil
Gülcan: Gül gibi güzel, canlı
Gülbiz: Bizim gülümüz
H
Habibe: Seven, sevgili, dost
Hacer: Taş, kaya parçası, çakıl
Hafize: Koruyucu, esirgeyici
Hale: Ay'ın çevresinde görülen ışıklı halka
Halide: Sürüp gelen, sürekli, geç yaşlanan
Hamide: Şükredici, hamd edici
Hamiyet: İnsanın aile ve ülkesini koruma çabası, iyilik severlik
Handan: Gülen, şen
Hande: Gülüş, gülme / Alay etme, eğlenme
Hanife: Allah'ın birliğine inanan, iman eden
Hanım: Soylu kadın, bayan
Harika: Eşyanın tabiatı dışında, doğa üstü, garip şey, olağanüstü
Hasibe: Kişisel değeri olan, ünlü soydan gelen
Hatice: Erken doğan kız çocuğu
Havva: Allah'ın yarattığı ilk kadın
Hayal: İnsanın beyninde kurduğu düşünceler, kesitler, olaylar
Hayat: Yaşam, doğumdan ölüme kadar geçen süre
Hayriye: Hayırla, iyilikle ilgili
Hayrünissa: Kadınların hayırlısı
Hazal: Haz duy, tad al anlamında
Hazan: Güz, sonbahar
Hediye: Armağan, bahşiş
Hilal: Gül yanaklı
Huri: Cennet kızı, melek
Huriye: Melekle ilgili, melek gibi
Hülya: Kuruntu, hayal
Hümeyra: Aklık, beyazlık
Hüner: Marifet, beceri, herkesin yapamadığı şeyleri yapmak
Hürmüz: Zerdüşt dininde, iyilik ve hayır tanrısı
Hürrem: Sevinçli, hoş vakit geçiren
Hürriyet: Özgürlük
Hüsniye: Güzellikle ilgili, güzelliğe ait


I
Ilgın: Akdeniz Bölgesi'nde yetişen bir tür ağaç
Işık: Cisimleri görmemizi sağlayan fiziksel erke
Işıl : Işıklı, parıltı
Işılay : Ay ışığı
Işın : Bir ışık kaynağından çıkıp giden ışık çizgisi
Itır: Güzel koku / Çiçek


İ
İclal: Azamet, büyüklük, ağırlama, ikram
İdil : Kır yaşamını anlatan kısa şiir ya da yazı
İffet: Temizlik, namuslu olmak
İkbal: Baht açıklığı, işlerin doğru gitmesi
İlayda: Su perisi
İlkben: Ben ilk'im anlamında
İlke: Temel düşünce, ana görüş ve inanış
İlknur : İlk + Nur / İlk gelen ışık
İlksen: Önce sen anlamında
İlkyaz: Bahar sonu, yaz başlangıcı
İmge: Zihinde tasarlanan / Düş, hayal gibi gerçekleşmesi özlenen şey
İmran : Bayındırlık, mutluluk, bolluk, bereket
İnci: İstiridyede oluşan küçük değerli süs tanesi
İpek: İpekböceği kozası çözülerek çıkarılan ince parlak tel
İrem: Cennet / Şam ya da Yemen'de bulunduğu ileri sürülen eski ünlü bahçe
İzel: İz + El / El izi anlamında


J
Jale: Kırağı, çiğ, şebnem
Jülide: Karışık, dağınık saç


K
Kader: Değişmez bir karar ile iyilik ya da kötülük hazırladığına inanılan olağanüstü güç
Kadriye: Değerle ilgili / İtibar, onur
Kamelya : Çaygillerden, pembe ya da beyaz çiçek açan bir bitki
Kamile : Bütün, tam, eksiksiz, olgun
Kamuran : Dileğine kavuşmuş olan
Kevser: Cennette bir akarsuyun adı
Kezban: Aslı Kedbanu / Vekilharç kadın (evi çekip çeviren)
Kumru: Güvercine benzeyen bir kuş türü
Kısmet : Talih, nasip, kader
Kıymet: Değer, paha, bedel
Kiraz: Gülgillerden bir meyve ağacının sulu, tek çekirdekli meyvesi


L
Lale: Yaprakları uzun, çiçekleri kadeh biçiminde çeşitli renkleri olan soğanlı bir süs bitkisi
Lamia: Parlak, parlayan
Latife : Yumuşak, hoş, nazik / Espri, şaka
Leman : Titrek / Parlamak / Ekin toplamak
Lemide : Parlak, parıldayan
Lerzan: Titreyiş, titrek
Leyla: Uzun ve karanlık gece
Lütfiye: İyi muamele, güzellik ve hoşlukla ilgili


M
Macide: Şan ve şeref sahibi
Makbule: Alınan, kabul olunan, beğenilen
Manolya : Güzel kokulu beyaz çiçekler açan ağaç
Mediha : Medhedilmiş, övünülmüş, beğenilen kadın
Mefharet : Övünç, övünme, kıvanç
Mefkure: Ulaşılmak istenilen en yüce amaç
Mehpare: Ay parçası
Mehtap: Ay ışığı, dolunay
Mehveş : Ay yüzlü, ay gibi güzel
Melahat: Güzellik, güzel yüzlülük, yüzünde tatlı ifade olmak
Melda: İnce ve taze vücutlu
Melek: Allah ile insanlar arasında aracılık yapan manevi yaratık
Meliha: Güzel, şirin
Melike : Kadın hükümdar
Melis: Bal arısı
Melisa: Baklagillerden, yaprakları limonu andıran kokulu bir bitki
Melodi : Ezgi, müzik parçası
Meltem: Yazın, karadan denize doğru esen mevsim rüzgârı
Menekşe: İnce saplı, ufak, mavi çiçekli, güzel kokulu bitki
Meral (Maral): Meral (maral), dişi geyik
Meriç: Bulgaristan'la olan sınırımızda bulunan bir nehir
Merih: Dokuz gezegenden biri (Mars)
Merve: Mekke yakınlarında bir dağ
Meryem: Dinine bağlı kadın
Mihriban: Seven, şefkatli
Mine: Maden eşya üstündeki renkli sır tabakası
Miray: Yılın ilk aylarında doğan / Güneş gibi, Ay gibi parlayan
Mualla: Makam ve rütbece yüksek olan
Müberra: Aklanmış, temize çıkarılmış
Mücella: Parlak, cilalanmış
Müesser: Eser bırakan, eser sahibi
Münevver: Aydınlatılmış, parlak ışıklı, bilgili
Müşerref: Onurlandırılmış, şerefli kılınmış
Müge: İnci çiçeği
Muhterem: Saygın, saygıdeğer
Müjde: İyi haber, sevinçli haber
Müjgan: Kirpik
Mukadder: Tanrı hükmü, kader, alın yazısı
Mukaddes: Kutsal olan, mübarek olan
Mükrime: İkramı bol olan
Münire: Işık veren, aydınlatan
Mürüvvet: Kişilik, şahsiyet, insanlık
Munise: Sıcakkanlı, sevimli
Muzaffer: Zafer kazanan, üstün gelen
Mısra: Şiirin bir satırı
Müzeyyen: Süslü, süslenmiş, bezenmiş
 
X