yaptığım hatalardan herkesin işine yarayabilecek dersler çıkardım

Bu konu o kadar sofistike olmuş ki, ilişki tavsiyeleri, kritikler. Yorumları da çok iyi. Aslında bu bir insanın sadece karşı cinsle ilişkisinde değil, arkadaşlarıyla, ailesiyle, eşiyle, eşinin ailesiyle, kardeşleriyle ilişkilerinde de geçerli. Almadan vermek Allah’a mahsustur, sürekli verdiğiniz zaman kıymeti olmuyor. Sürekli verme, fedakarlık yapma dürtüsü de gerçekten çocukluktan gelen bir şey. Artık karşı tarafı suçlamak yerine kendimize özeleştiri yapmamız gerek. Bunu neden yapıyorum. Bir adım attın, hadi ikinciyi attın bekle karşı taraf da senin için bişeyler yapsın. Çok klişe olacak ama kendini sevmek, kendine değer vermek ile ilgili. İnsanoğlu sürekli verince, çok fedakarlık yapınca değerinin artacağını düşünüyor ama tam tersi oluyor. Bakarsanız kendine değer veren insanlar daha çok değer görüyor. Artık sadece kendi hayatım değil, çevremde gördüğüm herkes hemen hemen aynılarını yaşıyor.

Bir ilişkide olup olmayacağı en başında bellidir aslında. Hata olan, o ilişkide ısrar etmek, devam etmek. Yoksa taktiklerle ilişki yürümez. Ben adım atmadım diye bana gelecek kişi ben adım attığımda yine kaçar.
 
Ayyyy benzer iliskiyi bende yasadim, ben pesinden kosmadim ama ilgimi biliyordu illaki hissettiriyordum, dogum gunu partisi duzenleme gibi :))) onun icin islak kek yapip getirme :)) ahhh neler neler, bir bakmissin sevgilisi gibi davraniyordu bir bakmisin arkadasi gibi, Iliskinin adini koymuyordu beyefendi... ama hep ilgiliydi bende tabi umutlaniyordum....sorunlari var diye anlayisli kadini oynadim bu sefer is oyalamaya donustu cunku baktiki sessiz herseye ok olan bir kiz, 2,5 yil yapmadigim kalmadi iliskiye donusturmek icin, offf cok yordum kendimi cok, sonra enerjim kalmadi vampir gibi emmisti butun kani... hic kavgaya girmedim, gerek yok, ben sokmustum kendimi bu cikmaza, iliskim olacakta olacak diye hirs yapmistim, (birde cok ilski uzerine kitap ve video izledim biliyorum nasil iliski bitirilicegini artik)
en sonunda gucumu toplayip ayrilik mesajini attim, bir gun arkadas gibi davraniyorsun bir gun seni cok ozledim diyorsun problem degil ama benim tek gordugum senin benimle mutlu olmadigin ve bu iliskiden tatmin olmadigin, bende senin hayatindan cikmaya karar verdim, arkadas kalalim dedim, soka girdi :))) kem kum , aa oylemiozur dilerim , vs dedi :))... sonrasinda hergun isyerime geldi, zirt pirt mesajlar atti falan, ama baslasam pat diye ortadan kaybolur bulusmaya gelmez, defalarca yasadigim birseydi, ama bir guc vardiki beni ona deli gibi cekiyordu offf anlatamam kizlar yaaa... Allah kimsenin basina vermesin, adam ne yapsa sevmeyi birakamiyorsunuz hep umutleniyorsunuz....

Ayrilik acisi cok kotuydu Allahim bana yardim et bu ruh halinden cikart beni nolursun diye dua ederek uyudum, sabah gozummu actigimda bir terapist konusuyordu tv de. diyorduki " karsiniza surekli ilgisiz ve size sevgi gostermeyen erkek cikiyorsa bunun suclusu o erkek degil cocuklugunuzdur!!!!!!!!!!!!, kisi Ahmeti gonderir Ali gelir oyuncular degisir ama senaryo hep aynidir.. KADINLARDA BUNU KADER SANIR AMA KADER DEGILDIR dedi.... terapist beni anlatiyordu ... sornasinda bir psikolog bulmaya karar verdim ve onun sayesinde bu iliskiden koptum.. ama ilk 6 ay aci icindeydim hemen gecmedi ayrilik acisi ama doktor sayesinde bu acidan cikabildim, kendime deger vermeyi ogrendim.. doktor gozumu acti gecmiste bu durumu yasamama neden olanlari cozdu
ve aslinda bu iliskiler icinde neden hep kendimi buldugumu ogrenince KIRMIZI ODA dizisindekiler gibi:)) o kisiden uzaklasiyorsunuz ve cok guclu hale geliyorsunuz. BIR 3 YIL DAHA KAYBEDEMEZDIM AYNI SEYI YASAMA LUKSUM YOK BASKA BIRIYLE...

Doktora gitmeye mecalim bile yoktu ve yardim edemez diye dusunuyordum, o video denk gelmeseydi dahada gitmezdim psikolaga... olu gibiydim.... bos bos bakiyorduim ama kor kutuk asiktim.. evlilik hayallerim vardi cunku alttan altan vaadlerde bulunmsutu ama sonra bi bakiyorsun adam yok ortada..
Simdi aradan 1 yil gecti, hala mesaj atiyor ama biliyorumki cevap yazim ortadan kaybolabilir yada bulusalim der iptal eder... aman siz siz olun icinden cikamadiniz durumlarda hemen bir uzman bulun, kredi cekin, evdeki sehpayi satin gerekiyorsa yalvarin doktora indirim yapsin ama gidin bir uzmana.. bu isler kendi kendine halledilmiyor her zaman, insan hep duzelir gelir ve mutlu son olur saniyor sonra bir bakmissin ruhun olmus!! ama hayat sinavlarla dolu, cok istedigin sey sinavin oluyor....

Simdi cok mutluyum guclendim ve bir daha yukaridaki tavsiye gibi, basta neyse sonrada oyle hatta daha kotuye gidiyor o kisi ...

Hep havada birakiyorlar iliskinin adini koymuyorlar o boyle kactikta sende merak ediyorsun haydaa br bakmissin asiksin cunku surekli merak ettiriyor kaciyor , bu sefer sen kovaliyorsun sonrada nur topu gibi aSIK OLUYORSUN..
bU KADAR KACMASAYDI TAKINTI HALINE GETIRMEZDIM ILISKI OLSAYDI BELKI 3 AY SONRA SIKILIP AYRILIRDIM, AMA ILISKIYI VERMEDIGI ICIN GOZUMDE BUYUTTUM VE TUTULDUM ONA....
diğer yorumlarınızı da okudum fazla göz yormasın diye sadece bunu alıntı yaptım.
evet sizin de ona bağlanma sebebiniz umut vermiş olması. bunu bilinçli yapıyorlar bu konuda ustalar. net olan bir şey nettir kafada soru işareti bırakmaz ama belirsizlikler, sessizlikler kafada döner durur. bişeyleri havada bırakmak karşındakinin aklında kalmanın en iyi yolu bence. ben mesela ona uzun uzun ses kaydı attım, yazdım ettim her şeyim çok netti. tarzım değil zira kimseyi oyalamak. kendimce dedim ki yok kesin yanıt verir hayır bile dese razıyım yani en azından belirsiz kalmasın, sürüncemede kalmasın. beni öyle güzel bir belirsizlik ve sürünceme içinde bıraktı ki sessizliği ile. bunu tamamen bilerek yapmıştı. çünkü biliyor yani bana ''bizden olmaz'' dese ben 3 gün üzülür 4. gün keyfime bakarım. bir de sosyal medyalarda da ekliydik ki sanırım en zor süreç o süreçti benim için. karşılıklı postlar beğeniliyor hikayelere mutlaka bakılıyor bir kez bile pas geçilmiyor mesela. yahu işi gücü yoğun bir insan nasıl oluyor da attığım her hikayeyi hiç atlamadan izliyor? ya hiç mi başkalarının hikayeleri arasında kaybolup gitmiyor? hiç mi gerilere düşmüyor o ana sayfada benimkiler? 400 kişiyi takip eden biri bu, takip ettiklerinin yarısı instagramda aktif takılsa zaten her biri 2 günde bir hikaye bile atsa mutlaka benim hikayelerin önüne geçen çıkıyordur. yok kardeşim hiç atlamadan bakardı. hiçbir postumu da kaçırmazdı artık bildirim mi açtı naptı bilmiyorum. bence şu an içinde bulunduğum süreçten daha kötüydü o dönem. her gün bir umudum vardı çünkü. numaram silinmemiş, hala takip var. arada depresif paylaşımlar yapar hah derim belki beni hatırlar, belki mesaj atar, yazar. o süreçte ben hiç yazmadım. sonra 2 ay doldu, dayanamadım sildim komple ona dair her şeyi. 3 saat sonra farketti takipleşmeyi bitirdiğimi ve hemen yazdı. kaçıyorum ya, tutacak akıllı. sonra yeniden konuşmaya başladık, kendi ağzıyla bana görüşelim konuşalım dedi. sonra hep oyaladı. ne zaman konusunu açsam, sorsam yok yoğunum yok geç geliyorum vs. en son işte dedim sen beni aptal yerine koyuyorsun ama yemezler. açıkça söyle sen beni ne olarak görüyorsun? dedi arkadaşımsın. ama beklenti içindesin... tamam beklentiler uymuyorsa zaman kaybetmek istemiyorum dedim. vay efenim neden öyle demişim, zaman kaybı mıymış o, hepimiz aynıymışız git yeni aşklara koş hemen diye sitem etti bana. sonra engelledi. ben de sms'ten saydırdım bayağı tabi içimde kalsın istemedim. sonra numarasını da engelledim. ve geri dönüşsüz biçimde bitti. keşke en başında yapsaymışım. yok yani bana zarar veriyor. görüşeceğiz diye umut vermek nedir kaçıncı seviye bir taktiktir anlamış değilim ama çok tehlikeliydi. dayanamam arkadaş kalırım sandı, ben çizgiyi çekince bir de diyor ki sevmemişsin, yalan söylemişsin seven insan gitmez. hayır efendim seven insan da bal gibi gider. çünkü ben o hayatımda olduğu sürece ne geri gidebiliyorum ne ileri. belki kendi kısmetimi kapatıyorum yani? kendime eziyet ediyorum falan. şimdi kafam rahat bak 1 ay oldu nerdeyse. ne yaşıyor ne paylaşıyor nerde kimle napıyor hiç bilmiyorum, bilmek de istemem. ben onun üstüne başkalarıyla konuştum, buluştum, hayatımı devam ettirdim ha onlarla da olmadı belki yalnız kalmam daha sağlıklı bir süre daha ama kurtuldum en azından. ben ona da söyledim. teşekkürler beni kendinden kurtardın dedim. bayağı sert konuştum ben ve hiç pişman değilim. belki bir daha birilerini cepte görmeye cesareti olmaz salağın. o cepten böyle çıkarlar işte. sizin de toparlandığınıza eminim bunlar hep kendi içimizdeki eksikliklerle alakalı. şimdilik terapilik bir durum görmüyorum önce amacım kendi kendimi iyileştirmek, kendime yetebilmek. günden güne daha iyi olacağımı düşünüyorum. ha atıyorum 6 ay geçer ben hala onu düşünürüm o zaman ben de terapiste danışırım. ama şimdilik olumlu bir grafik çizdiğimi düşünüyorum. insanlar ölünün bile yasını bir süre tutup sonra hayatına çatır çatır devam ediyor. onun beni yıkmasına izin vermemem lazım.
 
O kim ki ya elin sünepe oğlanlarına ne kadar anlam yüklüyoruz emin ol ilişki olsa sen bu ne ya derdin kafanızda çok büyütmeyin aynı kişi tarzını gördüm boşlar işleri güçleri çok yoğunlar ya ki benim ki savcıydı karı kız kovalamak boşverin gerçekten kimseye değmiyor
diğer yorumlarınızı da okudum fazla göz yormasın diye sadece bunu alıntı yaptım.
evet sizin de ona bağlanma sebebiniz umut vermiş olması. bunu bilinçli yapıyorlar bu konuda ustalar. net olan bir şey nettir kafada soru işareti bırakmaz ama belirsizlikler, sessizlikler kafada döner durur. bişeyleri havada bırakmak karşındakinin aklında kalmanın en iyi yolu bence. ben mesela ona uzun uzun ses kaydı attım, yazdım ettim her şeyim çok netti. tarzım değil zira kimseyi oyalamak. kendimce dedim ki yok kesin yanıt verir hayır bile dese razıyım yani en azından belirsiz kalmasın, sürüncemede kalmasın. beni öyle güzel bir belirsizlik ve sürünceme içinde bıraktı ki sessizliği ile. bunu tamamen bilerek yapmıştı. çünkü biliyor yani bana ''bizden olmaz'' dese ben 3 gün üzülür 4. gün keyfime bakarım. bir de sosyal medyalarda da ekliydik ki sanırım en zor süreç o süreçti benim için. karşılıklı postlar beğeniliyor hikayelere mutlaka bakılıyor bir kez bile pas geçilmiyor mesela. yahu işi gücü yoğun bir insan nasıl oluyor da attığım her hikayeyi hiç atlamadan izliyor? ya hiç mi başkalarının hikayeleri arasında kaybolup gitmiyor? hiç mi gerilere düşmüyor o ana sayfada benimkiler? 400 kişiyi takip eden biri bu, takip ettiklerinin yarısı instagramda aktif takılsa zaten her biri 2 günde bir hikaye bile atsa mutlaka benim hikayelerin önüne geçen çıkıyordur. yok kardeşim hiç atlamadan bakardı. hiçbir postumu da kaçırmazdı artık bildirim mi açtı naptı bilmiyorum. bence şu an içinde bulunduğum süreçten daha kötüydü o dönem. her gün bir umudum vardı çünkü. numaram silinmemiş, hala takip var. arada depresif paylaşımlar yapar hah derim belki beni hatırlar, belki mesaj atar, yazar. o süreçte ben hiç yazmadım. sonra 2 ay doldu, dayanamadım sildim komple ona dair her şeyi. 3 saat sonra farketti takipleşmeyi bitirdiğimi ve hemen yazdı. kaçıyorum ya, tutacak akıllı. sonra yeniden konuşmaya başladık, kendi ağzıyla bana görüşelim konuşalım dedi. sonra hep oyaladı. ne zaman konusunu açsam, sorsam yok yoğunum yok geç geliyorum vs. en son işte dedim sen beni aptal yerine koyuyorsun ama yemezler. açıkça söyle sen beni ne olarak görüyorsun? dedi arkadaşımsın. ama beklenti içindesin... tamam beklentiler uymuyorsa zaman kaybetmek istemiyorum dedim. vay efenim neden öyle demişim, zaman kaybı mıymış o, hepimiz aynıymışız git yeni aşklara koş hemen diye sitem etti bana. sonra engelledi. ben de sms'ten saydırdım bayağı tabi içimde kalsın istemedim. sonra numarasını da engelledim. ve geri dönüşsüz biçimde bitti. keşke en başında yapsaymışım. yok yani bana zarar veriyor. görüşeceğiz diye umut vermek nedir kaçıncı seviye bir taktiktir anlamış değilim ama çok tehlikeliydi. dayanamam arkadaş kalırım sandı, ben çizgiyi çekince bir de diyor ki sevmemişsin, yalan söylemişsin seven insan gitmez. hayır efendim seven insan da bal gibi gider. çünkü ben o hayatımda olduğu sürece ne geri gidebiliyorum ne ileri. belki kendi kısmetimi kapatıyorum yani? kendime eziyet ediyorum falan. şimdi kafam rahat bak 1 ay oldu nerdeyse. ne yaşıyor ne paylaşıyor nerde kimle napıyor hiç bilmiyorum, bilmek de istemem. ben onun üstüne başkalarıyla konuştum, buluştum, hayatımı devam ettirdim ha onlarla da olmadı belki yalnız kalmam daha sağlıklı bir süre daha ama kurtuldum en azından. ben ona da söyledim. teşekkürler beni kendinden kurtardın dedim. bayağı sert konuştum ben ve hiç pişman değilim. belki bir daha birilerini cepte görmeye cesareti olmaz salağın. o cepten böyle çıkarlar işte. sizin de toparlandığınıza eminim bunlar hep kendi içimizdeki eksikliklerle alakalı. şimdilik terapilik bir durum görmüyorum önce amacım kendi kendimi iyileştirmek, kendime yetebilmek. günden güne daha iyi olacağımı düşünüyorum. ha atıyorum 6 ay geçer ben hala onu düşünürüm o zaman ben de terapiste danışırım. ama şimdilik olumlu bir grafik çizdiğimi düşünüyorum. insanlar ölünün bile yasını bir süre tutup sonra hayatına çatır çatır devam ediyor. onun beni yıkmasına izin vermemem lazım.
 
Bu konu o kadar sofistike olmuş ki, ilişki tavsiyeleri, kritikler. Yorumları da çok iyi. Aslında bu bir insanın sadece karşı cinsle ilişkisinde değil, arkadaşlarıyla, ailesiyle, eşiyle, eşinin ailesiyle, kardeşleriyle ilişkilerinde de geçerli. Almadan vermek Allah’a mahsustur, sürekli verdiğiniz zaman kıymeti olmuyor. Sürekli verme, fedakarlık yapma dürtüsü de gerçekten çocukluktan gelen bir şey. Artık karşı tarafı suçlamak yerine kendimize özeleştiri yapmamız gerek. Bunu neden yapıyorum. Bir adım attın, hadi ikinciyi attın bekle karşı taraf da senin için bişeyler yapsın. Çok klişe olacak ama kendini sevmek, kendine değer vermek ile ilgili. İnsanoğlu sürekli verince, çok fedakarlık yapınca değerinin artacağını düşünüyor ama tam tersi oluyor. Bakarsanız kendine değer veren insanlar daha çok değer görüyor. Artık sadece kendi hayatım değil, çevremde gördüğüm herkes hemen hemen aynılarını yaşıyor.

Bir ilişkide olup olmayacağı en başında bellidir aslında. Hata olan, o ilişkide ısrar etmek, devam etmek. Yoksa taktiklerle ilişki yürümez. Ben adım atmadım diye bana gelecek kişi ben adım attığımda yine kaçar.
teşekkür ederim kendi deneyimlerimi paylaşmak istedim sadece hem iç dökme hem de başkalarına da ışık olma adına. kendi gördüğüm şeyler bunlar. içlerinde sağdan soldan duyup onlar haklıymış dediklerim de var.

evet balık baştan kokuyor ama nedense burnumuz tıkalı oluyor :KK70: neyin ısrar ben de anlamıyorum. aslında benim öyle saçmalıklarım oldu ki. mesela bu şahıs başta çok ilgiliydi sonra ilgisizleşmeye başladı. ben buna bir gün rest çektim o zamanlar da bu kadar hayatımda yer etmemiş falan. daha yeniyiz. dedim en başında böyle davranacaksan ben yokum, seni hayatıma sokmam. çok şaşırdı, tamam sorun değil ama sana çok kırıldım, çok üzüldüm, peki nasıl istersen öyle olsun... falan yazmıştı. böyle duygusal duygusal bir iki şey daha. akşama kadar bekledim içime sinmedi geri adım attım. tekrar barıştık falan. o da uzatmamıştı. aradan yine daha 1 ay geçmeden aynı ilgisizlikler sürerken ben yine benzer şeyi yaptım. böyle yapacaksan ben yokum, olmayacak bu iş dedim. bu kez sessiz kaldı. 1 hafta sonra salak gibi kendi ayağımla yeniden konuşmaya başladım. e bi karar aldın dur arkasında di mi aptal? yok duramadım neden bilmiyorum. çok güzel ders oldu mesela ya bi duruş sergilemişsin işte devamını getir. ne ısrar ediyorsun? tabii cebe girersin yani. biri benden gitse sonra tekrar gelse sonra yine gidip kendi ayaklarıyla yeniden gelse ben ona saygı duyar mıyım? duymam, naptığını bilmiyor derim. şimdi ondan sonra konuştuklarımda çok değiştim mesela. baktım ilgi yok, fazla bir merak yok bişey yok hiç sallamıyorum, yokmuş gibi devam ediyorum. arayanı arıyorum aramayanı aramıyorum. alma verme dengesini bozmamak lazım.
 
Özgüveni düşük erkekler bazen bunu bilerek yapıyor. Kendine bağlama niyetinde oluyorlar. Benim öyle bir flörtümsü sevgilimsi bir şeyim vardı aynı anlattığınız gibi. Sabah günaydın yazardı gün boyu başka mesaj yazmazdı. Ben de deli olurdum kendime kızardım yine umutlandın aptal diye. Günboyu aklımdan çıkmazdı hiçbir iş yapamazdım düşünmekten.

İlişkiden kopunca bir video gördüm. Kadınların günboyu sizi düşünmesini sağlayın diye. Yaptığı her şey o videoda vardı, sabah günaydın yazıp başka hiçbir şey yazmamak da dahil. O an dedim beni Allah kurtarmış.

Ben suçlu kadındır düşüncenize(hem sizin hem psikologun) katılmıyorum. Suçlu yok, kötü insan var.
Suclu kadin demek istemedim,
Doktor da oyle birey sey demedi, yanlis anlamis olabilirsiniz...
Kendinizi suclamayin demistim galiba diger arkadasa, yazilar bazen yanlis anlasiliyor....
karsi taraf tuhaf davraninca iliskide insanda kendini suclayabiliyor... bende suclamistim kendimi, aptalsin salaksin sen diyordum kendime...
 
Tespitler harika.

Ben her bir maddeye katılıyorum. Bunlar taktik değil aslında, taktik diyenlere katılmıyorum. Bunlar olması gereken şeyler. Benim de ilişkide çok verdiğim zamanlar oldu ama bu maalesef karşı tarafa fırsat bırakmıyor sevgisini göstermek için. Tabi ki sırayla bir o yapsın bir ben yapayım değil mesele ama kimsenin üstüne çoook düşmemek lazım. İliskiler iki taraflı ve dengeli olunca güzel, lezzetli ve kaliteli oluyormuş. İnşallah bundan sonrasında istediğiniz gibi biriyle karşılaşırsınız. ❤️
yani evet bence de taktik değil zaten benim taktik vermek için o derece bilgi birikimim, deneyimim yok ama kendi adıma farkettiğim şeyler, çıkardığım dersler diyelim katılırlar ya da katılmazlar kendiler bilir. alma verme dengesini ben de çok bozmuştum. hakikaten karşı tarafa fırsat kalmıyordu. üstüne düşmek ters tepiyordu. o kim ki üstüne düşmeliyim? bu kadar umursamamak lazım. geleceği varsa gelir yoksa gelmez zaten. iyi dilekleriniz için de ayrıca teşekkür ederim :)
 
Suclu kadin demek istemedim,
Doktor da oyle birey sey demedi, yanlis anlamis olabilirsiniz...
Kendinizi suclamayin demistim galiba diger arkadasa, yazilar bazen yanlis anlasiliyor....
karsi taraf tuhaf davraninca iliskide insanda kendini suclayabiliyor... bende suclamistim kendimi, aptalsin salaksin sen diyordum kendime...
Hani bunun suçlusu erkekler değil çocukluğunuzdur demişsiniz ya ben onu suçlu kadın olarak yuvarladım o manaya geliyor gibi düşündüm. Sabah uyanır uyanmaz okudum yanlış anlamış olabilirim 🤭
 
Suclu kadin demek istemedim,
Doktor da oyle birey sey demedi, yanlis anlamis olabilirsiniz...
Kendinizi suclamayin demistim galiba diger arkadasa, yazilar bazen yanlis anlasiliyor....
karsi taraf tuhaf davraninca iliskide insanda kendini suclayabiliyor... bende suclamistim kendimi, aptalsin salaksin sen diyordum kendime...
ya şu kendini suçlama olayı şöyle aslında, tülay kök bir videosunda bahsetmişti.
iyi insan olmakla alakalıydı sanırım video.
atıyorum karşında sürekli kötü şeyler yaşadığını söyleyen, ne bileyim güven sorunu olan, geçmişiyle kanlı bıçaklı biri var. biz iyi niyetimizle düşünüp ona bahaneler yaratmaya başlıyoruz. onun içinde yaralı bir çocuk görüyoruz. onun sertliğini, saçma tavırlarını buna bağlıyoruz. ona şefkat duyuyoruz, fazla empati yapıyoruz. biz yumuşak yaklaşıp alttan aldıkça o daha çok sertleşiyor çünkü bizim kafamızda ona yarattığımız yaralı çocuktan onun haberi yok. biz ona kendi içimizde acırken, merhamet ederken onun o merhametle alakası bile yok. başlıyor bizi ezmeye, manipüle etmeye. biz değiştirmeye çalışıyoruz, kötü günler unutulsun yaralar sarılsın istiyoruz ama o aslında oralı bile değil. o düzelmedikçe hatayı kendimizde arıyoruz. yanlış davrandım, yanlış bişey söyledim, neden böyle yaptım gibi sorularla kendimizi üzmeye başlıyoruz. aslında sorun bizde değil o kim bilir ne yaşadı da böyle hırçınlaşıyor, bize eziyet ediyor. halbuki ne yaşadığı bizim sorunumuz değil ki. ben çok fazla dedim kendime, aptalım ben, salağım ben, boşuna değer verdim, neden iyi davrandım, neden anlayış gösterdim gibi şeyler çok dedim. bişey olup beni suçladığında o insan, kendi kendime acaba sahiden yanlış mı davrandım diyordum. manipüle etmiş de ilerlemiş bile oysa ki.. Ktrmtm Ktrmtm
 
İlişkide taktik olmaz derken taktikten ne anladığımız önemli. İlişki dediğin şey alışveriş dengesi bir nevi, o dengeyi korumak gerek. Bu taktik değil sınırlarımızı ve kendimize saygımızı korumak için elzem olan bir şey. Bu anlamda evet kendimiz olmalı, olmadığımız biri gibi davranmamalıyız. Ama içimizdeki boşluğu doldurma ümidiyle karşı tarafa da koşar adım giden biri de kendi iyiliği için davranışlarına çeki düzen versin bir zahmet.

İlişki dengesini gözetmek ve taktik yapmak birbirinden çok farklı şeyler. İlkini kendin için yaparsın ve ironik bir şekilde karşı tarafın gözünde değerli bir konumda olursun. İkincisinin altında ise muhtaçlık, onay almak veya aşırı talepkarlık gibi hisler yatar ve yine ironik bir şekilde karşı tarafın gözünde değersizleşirsin.
edit: imla
 
diğer yorumlarınızı da okudum fazla göz yormasın diye sadece bunu alıntı yaptım.
evet sizin de ona bağlanma sebebiniz umut vermiş olması. bunu bilinçli yapıyorlar bu konuda ustalar. net olan bir şey nettir kafada soru işareti bırakmaz ama belirsizlikler, sessizlikler kafada döner durur. bişeyleri havada bırakmak karşındakinin aklında kalmanın en iyi yolu bence. ben mesela ona uzun uzun ses kaydı attım, yazdım ettim her şeyim çok netti. tarzım değil zira kimseyi oyalamak. kendimce dedim ki yok kesin yanıt verir hayır bile dese razıyım yani en azından belirsiz kalmasın, sürüncemede kalmasın. beni öyle güzel bir belirsizlik ve sürünceme içinde bıraktı ki sessizliği ile. bunu tamamen bilerek yapmıştı. çünkü biliyor yani bana ''bizden olmaz'' dese ben 3 gün üzülür 4. gün keyfime bakarım. bir de sosyal medyalarda da ekliydik ki sanırım en zor süreç o süreçti benim için. karşılıklı postlar beğeniliyor hikayelere mutlaka bakılıyor bir kez bile pas geçilmiyor mesela. yahu işi gücü yoğun bir insan nasıl oluyor da attığım her hikayeyi hiç atlamadan izliyor? ya hiç mi başkalarının hikayeleri arasında kaybolup gitmiyor? hiç mi gerilere düşmüyor o ana sayfada benimkiler? 400 kişiyi takip eden biri bu, takip ettiklerinin yarısı instagramda aktif takılsa zaten her biri 2 günde bir hikaye bile atsa mutlaka benim hikayelerin önüne geçen çıkıyordur. yok kardeşim hiç atlamadan bakardı. hiçbir postumu da kaçırmazdı artık bildirim mi açtı naptı bilmiyorum. bence şu an içinde bulunduğum süreçten daha kötüydü o dönem. her gün bir umudum vardı çünkü. numaram silinmemiş, hala takip var. arada depresif paylaşımlar yapar hah derim belki beni hatırlar, belki mesaj atar, yazar. o süreçte ben hiç yazmadım. sonra 2 ay doldu, dayanamadım sildim komple ona dair her şeyi. 3 saat sonra farketti takipleşmeyi bitirdiğimi ve hemen yazdı. kaçıyorum ya, tutacak akıllı. sonra yeniden konuşmaya başladık, kendi ağzıyla bana görüşelim konuşalım dedi. sonra hep oyaladı. ne zaman konusunu açsam, sorsam yok yoğunum yok geç geliyorum vs. en son işte dedim sen beni aptal yerine koyuyorsun ama yemezler. açıkça söyle sen beni ne olarak görüyorsun? dedi arkadaşımsın. ama beklenti içindesin... tamam beklentiler uymuyorsa zaman kaybetmek istemiyorum dedim. vay efenim neden öyle demişim, zaman kaybı mıymış o, hepimiz aynıymışız git yeni aşklara koş hemen diye sitem etti bana. sonra engelledi. ben de sms'ten saydırdım bayağı tabi içimde kalsın istemedim. sonra numarasını da engelledim. ve geri dönüşsüz biçimde bitti. keşke en başında yapsaymışım. yok yani bana zarar veriyor. görüşeceğiz diye umut vermek nedir kaçıncı seviye bir taktiktir anlamış değilim ama çok tehlikeliydi. dayanamam arkadaş kalırım sandı, ben çizgiyi çekince bir de diyor ki sevmemişsin, yalan söylemişsin seven insan gitmez. hayır efendim seven insan da bal gibi gider. çünkü ben o hayatımda olduğu sürece ne geri gidebiliyorum ne ileri. belki kendi kısmetimi kapatıyorum yani? kendime eziyet ediyorum falan. şimdi kafam rahat bak 1 ay oldu nerdeyse. ne yaşıyor ne paylaşıyor nerde kimle napıyor hiç bilmiyorum, bilmek de istemem. ben onun üstüne başkalarıyla konuştum, buluştum, hayatımı devam ettirdim ha onlarla da olmadı belki yalnız kalmam daha sağlıklı bir süre daha ama kurtuldum en azından. ben ona da söyledim. teşekkürler beni kendinden kurtardın dedim. bayağı sert konuştum ben ve hiç pişman değilim. belki bir daha birilerini cepte görmeye cesareti olmaz salağın. o cepten böyle çıkarlar işte. sizin de toparlandığınıza eminim bunlar hep kendi içimizdeki eksikliklerle alakalı. şimdilik terapilik bir durum görmüyorum önce amacım kendi kendimi iyileştirmek, kendime yetebilmek. günden güne daha iyi olacağımı düşünüyorum. ha atıyorum 6 ay geçer ben hala onu düşünürüm o zaman ben de terapiste danışırım. ama şimdilik olumlu bir grafik çizdiğimi düşünüyorum. insanlar ölünün bile yasını bir süre tutup sonra hayatına çatır çatır devam ediyor. onun beni yıkmasına izin vermemem lazım.
Harikasin, boyle devam et, onemli olan ayni seyi tekrar tekrar yasamamak, .... Allah kimsenin karsisina boylelerini cikarmasin.... Benim bundan onceki iliskimde buna benzerdi gelicem deyip iptal ederdi ama malesef cocuklukdan geliyormus hersey...neyseki o iliskiyi bir kac ay icinde anlayip her yerden block etmistim, etmeseydim ayni seyi yapip durucakdi... ama son iliskimde ayni is yerinde olunca zor oldu kopmam, hep goruyordum ve uyumlu oldugumuz taraflarda coktu haliyle kapildim gittim.....
Bir blogda okumustum, sizin kac birimlik degerde oldugunuzu erkekler biliyor ve ona gore davraniyor diye...yani bakiyorki adam 2 birimlik ilgi gostererek sizinle bir sekilde beraber olabilmis, siz surekli 7 birimlik ilgi gostermissiniz ona diyelim, himm beki o zaman bu kiza 2 birimlik ilgi yeter diyor!! ayrildiniz diyelim adam kiymetinizi anladi geri dondu ama yine 2 birimlik ilgi ile donuyor, sadece mesaj :)))) eski ben olsam tatmin olurdum 2 birimlik ilgiye, o yuzden hala cevap vermiyorum ona cunku ben artik eski ben degilim ve birim seviyesini yukseltmedigi surece ben YOKUM hic bir iliskide..
 
Harikasin, boyle devam et, onemli olan ayni seyi tekrar tekrar yasamamak, .... Allah kimsenin karsisina boylelerini cikarmasin.... Benim bundan onceki iliskimde buna benzerdi gelicem deyip iptal ederdi ama malesef cocuklukdan geliyormus hersey...neyseki o iliskiyi bir kac ay icinde anlayip her yerden block etmistim, etmeseydim ayni seyi yapip durucakdi... ama son iliskimde ayni is yerinde olunca zor oldu kopmam, hep goruyordum ve uyumlu oldugumuz taraflarda coktu haliyle kapildim gittim.....
Bir blogda okumustum, sizin kac birimlik degerde oldugunuzu erkekler biliyor ve ona gore davraniyor diye...yani bakiyorki adam 2 birimlik ilgi gostererek sizinle bir sekilde beraber olabilmis, siz surekli 7 birimlik ilgi gostermissiniz ona diyelim, himm beki o zaman bu kiza 2 birimlik ilgi yeter diyor!! ayrildiniz diyelim adam kiymetinizi anladi geri dondu ama yine 2 birimlik ilgi ile donuyor, sadece mesaj :)))) eski ben olsam tatmin olurdum 2 birimlik ilgiye, o yuzden hala cevap vermiyorum ona cunku ben artik eski ben degilim ve birim seviyesini yukseltmedigi surece ben YOKUM hic bir iliskide..
önemli olan kurtulmak bak sen de ne güzel farkına varmışsın. hayat bir yolculuk sonuçta, karşımıza daha kötülerinin çıkmayacağının garantisi yok önemli olan hatalardan ders almak. ben zamanında şunu yaptım, bana zararı oldu tekrar bunu yapmayacağım ben yokum diyebilmek önemli. benim de planım aslında onu tamamen yok saymaktı. birden cevap vermeyi kesip hatta hikayelerine falan bile hiç bakmayacaktım. ama o gece patladım ve bir anda bitirdim. diğer türlü yapsaydım hala onun için bişey yapıyor olacaktım sırf o farketsin diye. uğraşmaya gerek yok anlasa ne olur anlamasa ne olur dedim ve direkt noktayı koydum. daha iyi oldu aslında.
 
ya şu kendini suçlama olayı şöyle aslında, tülay kök bir videosunda bahsetmişti.
iyi insan olmakla alakalıydı sanırım video.
atıyorum karşında sürekli kötü şeyler yaşadığını söyleyen, ne bileyim güven sorunu olan, geçmişiyle kanlı bıçaklı biri var. biz iyi niyetimizle düşünüp ona bahaneler yaratmaya başlıyoruz. onun içinde yaralı bir çocuk görüyoruz. onun sertliğini, saçma tavırlarını buna bağlıyoruz. ona şefkat duyuyoruz, fazla empati yapıyoruz. biz yumuşak yaklaşıp alttan aldıkça o daha çok sertleşiyor çünkü bizim kafamızda ona yarattığımız yaralı çocuktan onun haberi yok. biz ona kendi içimizde acırken, merhamet ederken onun o merhametle alakası bile yok. başlıyor bizi ezmeye, manipüle etmeye. biz değiştirmeye çalışıyoruz, kötü günler unutulsun yaralar sarılsın istiyoruz ama o aslında oralı bile değil. o düzelmedikçe hatayı kendimizde arıyoruz. yanlış davrandım, yanlış bişey söyledim, neden böyle yaptım gibi sorularla kendimizi üzmeye başlıyoruz. aslında sorun bizde değil o kim bilir ne yaşadı da böyle hırçınlaşıyor, bize eziyet ediyor. halbuki ne yaşadığı bizim sorunumuz değil ki. ben çok fazla dedim kendime, aptalım ben, salağım ben, boşuna değer verdim, neden iyi davrandım, neden anlayış gösterdim gibi şeyler çok dedim. bişey olup beni suçladığında o insan, kendi kendime acaba sahiden yanlış mı davrandım diyordum. manipüle etmiş de ilerlemiş bile oysa ki.. Ktrmtm Ktrmtm
Ayyy tam beni anlattin, bende bir spritual uzman ile tanismistim bu adam yarali depresyonda guven duymuyo kadinlara vs. butun herseyi anlatmisti , ve ona gore bana tavsiyelerde bulundu bana ve bende ona gore davrandim ilgili alakali guven kazanan bir suru taktik vs. ama adamda psikolojik sorunlar yasiyordu zaten once bu problemleri ile kendi yuzlesmesi gerekiyor ve bir doktorla bunu cozmesi gerekiyor belki 2 yil surecek onun depresyondan cikmasi, benimm iliskide iyi yaralari sarmamla olacak birsey degilmis anladim. saglikli bir erkek duygularla oynar mi bir insanin? bir insan bir insanin duygulariyla oynarmi eger mental olarak saglikli ise, soruyorum size kizlar??
Ama asik olunca insan herseyi toz pembe goruyor, hallederiz ben onu tamir ederim ,degistiririm yada sorunlari varda ondan yapiyor, sikintisi olmasa boyle yapmaz falan diyo. Ben bile uzman destegi ile yaptigim davranislarimdan zar zor birakabildim, eger doktor biraz gevsek rahat davransaydi belki ben hala bus sagliksiz toksik iliskiye bir sekilde devam ederdim.. Yani bu davranislari gosteen erkek anca uzun uzun seans sonrasi duzelebilir benim ilgim sefkatim ile degil..
 
Ayyy tam beni anlattin, bende bir spritual uzman ile tanismistim bu adam yarali depresyonda guven duymuyo kadinlara vs. butun herseyi anlatmisti , ve ona gore bana tavsiyelerde bulundu bana ve bende ona gore davrandim ilgili alakali guven kazanan bir suru taktik vs. ama adamda psikolojik sorunlar yasiyordu zaten once bu problemleri ile kendi yuzlesmesi gerekiyor ve bir doktorla bunu cozmesi gerekiyor belki 2 yil surecek onun depresyondan cikmasi, benimm iliskide iyi yaralari sarmamla olacak birsey degilmis anladim. saglikli bir erkek duygularla oynar mi bir insanin? bir insan bir insanin duygulariyla oynarmi eger mental olarak saglikli ise, soruyorum size kizlar??
Ama asik olunca insan herseyi toz pembe goruyor, hallederiz ben onu tamir ederim ,degistiririm yada sorunlari varda ondan yapiyor, sikintisi olmasa boyle yapmaz falan diyo. Ben bile uzman destegi ile yaptigim davranislarimdan zar zor birakabildim, eger doktor biraz gevsek rahat davransaydi belki ben hala bus sagliksiz toksik iliskiye bir sekilde devam ederdim.. Yani bu davranislari gosteen erkek anca uzun uzun seans sonrasi duzelebilir benim ilgim sefkatim ile degil..
kesinlikle çok doğru. benimki de öyleydi. yok yani tamamen psikiyatrik vaka. şehrin en iyi psikiyatrına gidip hoca beni tamir et demesi lazım. öyle aşkla şefkatle düzelmez. ben zaten son zamanlarda çarenin ben olmadığını ve konunun beni çoook aştığını çok net anlamıştım. kendisi de diyordu psikiyatriste gitmem lazım arkadaş şunu önerdi falan gibisinden de naptı bilmiyorum sonrasında. sorunlu olduğunu kendi de biliyordu yani. ne yaptı bilmem.
 
kesinlikle çok doğru. benimki de öyleydi. yok yani tamamen psikiyatrik vaka. şehrin en iyi psikiyatrına gidip hoca beni tamir et demesi lazım. öyle aşkla şefkatle düzelmez. ben zaten son zamanlarda çarenin ben olmadığını ve konunun beni çoook aştığını çok net anlamıştım. kendisi de diyordu psikiyatriste gitmem lazım arkadaş şunu önerdi falan gibisinden de naptı bilmiyorum sonrasında. sorunlu olduğunu kendi de biliyordu yani. ne yaptı bilmem.
Erkekler kadinlar kadar guclu degil, biz is kaybetsek iki aglar arkadas destegi falan filan tekrar bir is buluruz, bunlar depresyona giriyor ve cikamiyor, kadin bosaniyor ama yeniden evini isini hayatini kurabiliyor erkekler cok zorlaniyor haliyle mutsuzlar bir sebepten dolayi, sen ben ilgi gosterince biraz iyi geliyor onlara haliyle kenarda tutuyor eee sende gidersen hayat hepten cekilmez olur haliyle kucuk ekmek kirintilariyla besliyor seni... sende acsan besleniyorsun ama bu saglikli bir beslenme sekli degil bunu asktan gozu kor olmus insan asla goremez.... baskasi yasasa gorururz ama kendine gelince insan goremiyor ama baskasina gelince uzmaniz masallah hele ben, aaa oyle olur mu birak o adami, aa onune bak tatlim ne kadar sacma falan filan,, ama simdi demiyorum kimseye, herkesin kendi sacmaligini yasama hakki var...
 
hanımlar selam,

bu konuyu dertleşmek, içimi dökmek ve sizden destek almak adına açıyorum. uzun olabilir, okuduğunuz için teşekkürler.

dün gece bir süredir görüştüğüm ama hala doğru düzgün ilişkimizin başlamadığı, tutarsız davranışları, dürüstlük sergileyebilecek cesareti ve karakteri olmayan kişiden tamamen koptum. karşılıklı koptuk yani kimse kimseyi terk etmedi aslında. bugüne kadar ben kendisinden hiç emin olamadığım ve beni belirsizlikte bırakan, net olmayan halleri yüzünden birkaç kez bırakmıştım. kendi kendime ayrılmıştım ama gerizekalı olduğum için kendi ayağımla onunla görüşmeye, konuşmaya devam etmiştim. aslında bunca zaman olmayacak olanı zorlamış, boşa çaba harcamışım. neden kendime bu kötülüğü yaptım bilmiyorum ama sadece kendime kızıyorum. kendime yabancılaşmışım, kendi gönlümü almam lazım tam olarak böyle hissediyorum. sahiden de almadan vermek herhalde sadece allaha mahsus. insanlarda bu işlemiyor. şöyle baktığımda inanılmaz hatalar yapmışım. bu durumu aslında kendim yaratmışım, onun farkına vardım. detaylara girip sizi sıkmak yerine çıkardığım dersleri paylaşmak istiyorum. çünkü burada benim yaşadığıma benzer saçma ilişkiler ve alma verme dengesi bozuk toksik durumlar içinde olan kadınların açtığı konuları görüyorum. ilgisizlik, sevgisilik, belki boşluk doldurma, net olmayan haller vs. bunlar insanın psikolojisini olumsuz etkiliyor. ben bundan sonraki flörtlerimde aşağıdaki maddeleri uygulamaya kendim için söz veriyorum. belki birilerine ilham olur.

-anladım ki yeni tanışılan dönemler çok önemli. özellikle bu dönemlerde ilgi, değer verme, görüşme sıklığı gibi konularda sizi rahatsız eden şeyler varsa bravo, geleceği görüyorsunuz gibi bişey bu. çünkü bu durumlar değişmiyor. ilk dönemlerde karşınızdaki insanda heyecan yoksa o heyecan sonradan da oluşmuyor. kendinizi kandırmayın. en çok merak edilmeniz, en çok istenmeniz gereken dönemler bunlar. bu dönemde bizim duruşumuz çok önemli. ne demek istediğimi aşağıya bırakıyorum:

-bu ilk dönemlerde karşımızdakini çok beğenmiş olsak bile bürünmemiz gereken hava ''olsa da olur olmasa da olur, hayat devam ediyor''
evet bu çok önemli. karşımızdakine elbette yeşil ışık yakıp ona ilgimizi belli edicez yani tabii ki flört edicez ama bu dönemde direkt net olmaktansa onun kafasında ''evet galiba o da benden hoşlanıyor ama...'' diye kafasında soru işaretleri yaratmak lazım ki merak etsin ve çözmek için çabalasın. merak uyandırmak çekici kılıyor meseleyi. kendinizi düşünün, merak etmediğiniz birini mi çekici bulursunuz yoksa merak ettiğiniz sorulara cevap aradığınız birini mi?

-alma verme dengesi en önemli şey ve karşıdakinin ilgisi, isteği konusunda büyük ipuçları veriyor. mesela 2 kez üst üste siz mi aradınız ya da mesaj attınız? 3. kez o yazsın siz yazmayın. 3. aramayı yapmayın siz. hep görüşelim, buluşalım diyen taraf siz mi oluyorsunuz? bırakın bundan sonra o teklif etsin. o rica etsin. bakın bakalım sizinle plan yapacak mı, vakit geçirmek isteyecek mi? (sadece cinsellik amaçlı buluşmaları kastetmiyorum duygusal ilişkilerden söz ediyorum)
arama, mesaj yazma, buluşma, merak etme konusunda siz en fazla 2 adım atın, 3.yü atmayın bence. geri çekilin bakalım o adım atacak mı? atıyorsa karşılık verin. atmıyorsa dehleyin gitsin. zaman ve siz çok değerlisiniz.

-flört döneminde ya da daha ileriki dönemde belirsizlik mi var? beklentileriniz mi uyuşmuyor? aşkınızdan ölseniz de ısrar etmeyin, zorlamayın. özellikle evlilik beklentisi içinde olan hatunlar, sözüm size.

-bir diğer konu netlik. bence flört dönemi uzadıkça belirsizlik artıyor. flört tanıma evresidir. bu flört olayı birkaç görüşme, biraz birbirini tanıma sonrasında gerçek bir ilişkiye dönmüyorsa sonradan dönmesi çok zor. siz ilişki istiyorsunuz adam takılmak istiyorsa, boşluk dolduruyorsa şutlayın gitsin. gerçekten biraz üzülür ama sonra yenilere hoş geldin dersiniz. mesela ben dün akşam böyle bir yanıt aldım. kaç zaman geçmiş sevgili olsak şimdiye dek olurduk, demek ki olmamışız, olmamış bişeyler dendi bana. doğru söze ne denir?

-ayrılık sonrası da çok önemli. işler yolunda gitmedi ve ayrıldınız misal. ben mesela hislerim hala devam ediyorsa ama istediğim biçimde ilerlemediyse bu ilişki, onu bir yerlerde görmeye tahammül edemiyorum. yapım bu. sosyal medyadan siliyorum mesela. son flörtümü sosyal medyadan silmemiştim bugüne kadar. elime acıdan ve anlamsız umutlardan başka bişey geçmedi. bu konuda genelde erkekler umursamaz oluyorlar. cool olayım diye hisleriniz devam eden insanın yeni sevgilisiyle attığı fotoğraflara maruz kalmak zorunda değilsiniz. özellikle benim gibi bu konuda rahat değilseniz, ekli olmak stalk yapmanıza, paylaşımlarından anlam çıkarmanıza ve umutlanmanıza neden oluyorsa nolur silin gitsin ya.

ben kendisini aslında tee yaz ortasında terk etmiştim belirsiz halleri ve ilgisizliği yüzünden. ama aptal gibi instagramdan çıkarmadım. 2 ay falan süründüm yani. ama tek bir gün bile unutamadım ve hep stalkladım, kimleri takip ettiğine varana kadar. sonra bir gece kafama esti, ona hiçbir şey demeden sildim ama engellemedim. takip ilişkisini kopardım. birkaç saat sonra tak bi mesaj atmış. sildiğimi farketmiş kendince sitem ediyor isyan ediyor. aptallık ettim yeniden konuşmaya başladık. alma verme dengesini bozduğum için adım atan hep ben oluyordum. ben onun için nasıl olsa cepteydim yani. güya 1 aydır yeniden görüşecektik, buluşacaktık ama çok güzel oyaladı beni. ya ne salağım di mi hanımlar. yok işim yok gücüm yok bilmem neyim diye diye zaman yaratmadı bana. sonra dün gece dananın kuyruğu koptu. tartıştık. sanki ben ona kul köle olmuşum gibi saçma sapan konuştu. duygularımı bildiği halde beni arkadaş olarak gördüğünü söyledi. beklenti içerisindesin benim bir sürü derdim var sen beklenti içindesin dedi. ben de kendisine bunu zaten bildiğini ama madem hissetmiyor o zaman neden açıkça bişey hissetmediğini söylemediğini sordum BU ZAMANA KADAR. işine gelmedi kem küm etti tabii. kimse kimseyi sevmek zorunda değil ama o seviyor sen sevmiyorsan bari yakın davranıp umut verme, öyle değil mi? ama yok bunca zaman olan ilgim egosunu okşamıştı tabii. ama bende salaklık. ben değerli hissettirme konusunda bir ustayım. 2 kuruş ciğer olanlara 5 kuruş muamele yapmak benden sorulur. peki beklentiler uyuşmadığına göre seninle daha fazla zaman kaybetmicem dedim. bu lafıma sinirlenip her yerden engelledi. böylece kopmuş olduk.

neyse daha çok detay var ama sizi sıkmak istemem. ben ışık almasam kendi kendime gelin güvey olmazdım. ama tam tersi gibi davrandı sanki ben takıntılı bir platonikmişim gibi. bravo cidden. bu kopuş olmasaydı ben kendimi geri çekecektim ama şu sosyal medyadan silme zincirini kıramıyordum. yani konuşmasam da hala ona bakıp duracaktım. dün gece tamamen kopmamızla birlikte artık ona hiç ulaşma şansım kalmadı. kendimi hafiflemiş hissediyorum. çünkü benim enerjimi emiyor bana zarar veriyordu.

kızlar lafı yeterince uzattım okuyan herkese teşekkür ederim. tavsiye maddelerine siz de eklemeler yapabilirsiniz. sadece kendimize tutunalım. şimdi çok kırgınım ama ona değil, kendime. o öyle bir karaktermiş, o buymuş yapacak bişey yok. ben aylardır kendimi üzüyorum. saplandığım çamurdan çıkamıyordum. ondan başka derdim tasam yoktu. aslında her şeyi dert eden biri değilim ama ona çok takılmıştım. çok şükür sağlığım yerinde. ailem yanımda. kendi iç dünyamda dinlenmeye ihtiyacım var. ve bundan sonra saydığım maddeleri uygulamaya...
Bir önceki ilişkisinden kalan eziklikleri sizle gidermiş. Keşke bunun onda biri kadar bile emek vermeseydiniz. Allah kurtarmış.
 
teşekkür ederim kendi deneyimlerimi paylaşmak istedim sadece hem iç dökme hem de başkalarına da ışık olma adına. kendi gördüğüm şeyler bunlar. içlerinde sağdan soldan duyup onlar haklıymış dediklerim de var.

evet balık baştan kokuyor ama nedense burnumuz tıkalı oluyor :KK70: neyin ısrar ben de anlamıyorum. aslında benim öyle saçmalıklarım oldu ki. mesela bu şahıs başta çok ilgiliydi sonra ilgisizleşmeye başladı. ben buna bir gün rest çektim o zamanlar da bu kadar hayatımda yer etmemiş falan. daha yeniyiz. dedim en başında böyle davranacaksan ben yokum, seni hayatıma sokmam. çok şaşırdı, tamam sorun değil ama sana çok kırıldım, çok üzüldüm, peki nasıl istersen öyle olsun... falan yazmıştı. böyle duygusal duygusal bir iki şey daha. akşama kadar bekledim içime sinmedi geri adım attım. tekrar barıştık falan. o da uzatmamıştı. aradan yine daha 1 ay geçmeden aynı ilgisizlikler sürerken ben yine benzer şeyi yaptım. böyle yapacaksan ben yokum, olmayacak bu iş dedim. bu kez sessiz kaldı. 1 hafta sonra salak gibi kendi ayağımla yeniden konuşmaya başladım. e bi karar aldın dur arkasında di mi aptal? yok duramadım neden bilmiyorum. çok güzel ders oldu mesela ya bi duruş sergilemişsin işte devamını getir. ne ısrar ediyorsun? tabii cebe girersin yani. biri benden gitse sonra tekrar gelse sonra yine gidip kendi ayaklarıyla yeniden gelse ben ona saygı duyar mıyım? duymam, naptığını bilmiyor derim. şimdi ondan sonra konuştuklarımda çok değiştim mesela. baktım ilgi yok, fazla bir merak yok bişey yok hiç sallamıyorum, yokmuş gibi devam ediyorum. arayanı arıyorum aramayanı aramıyorum. alma verme dengesini bozmamak lazım.
Evet geri dönerek hata yapmışsınız ama sonuçta bunlar da tecrübe oluyor. İnsan zamanla olgunlaşıyor, ne istediğini daha iyi biliyor. Hepimiz aynı hataları yaptık, keşke bu tecrübeleri daha önce biri bize anlatsaydı.
 
Evet geri dönerek hata yapmışsınız ama sonuçta bunlar da tecrübe oluyor. İnsan zamanla olgunlaşıyor, ne istediğini daha iyi biliyor. Hepimiz aynı hataları yaptık, keşke bu tecrübeleri daha önce biri bize anlatsaydı.
yaşamak lazımmış demek ki artık çok bişey demiyorum kendime, kızmıyorum eskisi gibi. bugünkü aklım olsa birçok şeyi farklı yapardım sadece dönme konusu da değil yani. tecrübe işte.
 
Özgüveni düşük erkekler bazen bunu bilerek yapıyor. Kendine bağlama niyetinde oluyorlar. Benim öyle bir flörtümsü sevgilimsi bir şeyim vardı aynı anlattığınız gibi. Sabah günaydın yazardı gün boyu başka mesaj yazmazdı. Ben de deli olurdum kendime kızardım yine umutlandın aptal diye. Günboyu aklımdan çıkmazdı hiçbir iş yapamazdım düşünmekten.

İlişkiden kopunca bir video gördüm. Kadınların günboyu sizi düşünmesini sağlayın diye. Yaptığı her şey o videoda vardı, sabah günaydın yazıp başka hiçbir şey yazmamak da dahil. O an dedim beni Allah kurtarmış.

Ben suçlu kadındır düşüncenize(hem sizin hem psikologun) katılmıyorum. Suçlu yok, kötü insan var.
Evet kotu insan konusunda cok haklisin, hoslandigin birini etkilemek icin yada iliskinin atesini artirmak icin bu tur mesajlar teknikler uygulayabilirsin ama devamini getirmeyecegin kisiye uygulama o kisiyi kandirmak demekdir resmen.. Ben boyle birsey istesemde yapamam eger adamla gorusmeyeceksem ayyy cok sacma, ruh hastasi... Tam bir hirsizlik, enerji emmek, ama insan kandirilma gercegini gormek istemiyor ve adamin yogun is temposu var, morali bozuk ondandir gibi bahanelere siginiyoruz ahhhh ahhhh
Gozumuzu acmamiz lazim, ben cok zaman kaybettim nerdeyse 3 yil aman Allahim
 
X