- 30 Ocak 2013
- 29.091
- 42.895
- Konu Sahibi yazarhanim35
- #1
Kırıcı yorum yapacaklar yazmasın lütfen. Zaten üzgünüm ve canım sıkkın.
7 ay kadar önceydi onu tanıdığımda. benim hobim onun işi idi ve o vesile ile ya ben eklemiştim onu facebooktan ya da o eklemişti. tam hatırlamıyorum şimdi. ve arada sırada selamlaşsak da sadece hoş bir adam deyip geçiyordum. mezuniyet staj yaz okulu vs. derken ilgimi çekmemişti sanırım. mesajlaşmalarımız genelde merhaba nasılsın ile kalıyor devamı pek gelmiyor diyebilirdim.
Derken ben mezun olmuş yaz okulu bitmiş ve iş aramaya başlamıştım. o sıralar evdeydim genellikle facede vakit geçiriyor kitap okumayı sevdiğim için sayfalardaki yarışmalara katılıyordum. onun ortağı olduğu iş yerinin sayfasındaki yarışmaya katılmış ve kazanmıştım.
3 kasım salı günü gelen kutumda ondan gelen mesajı görmüştüm. merhaba kazanmışsınız hayırlı olsun diye. bende nezaketen teşekkür ettim ve o gün havadan sudan derken mesajlaşmaya başlamıştık.
Her gelen mesajda heyecanlanıyor kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu.Farkındaydım aslında daha önce ilgim olmayan bu adama aşık olmak üzereydim. Direndim olmaz dedim. Aramızda yaş farkı var sabahvesen kendine gel. Sakın dedim ama dinletemedim aşık olmuştum ben ona.
Bir kaç gün dayanamayarak bir soru sordum ona bir insanın gözleri başka bir insanın içine nasıl bu kadar işler diye.
Oda anlamlı ve manalı bakarsa diye bir cevap vermişti. Ama anlamamıştı sanırım bahsettiğim gözlerin onun gözleri olduğunu.
Her gün sudan sebeplerle ona mesaj atıyor konuşmayı aleyhime çevirmeye çalışıyordum. Benim ondan bir ümitle birşeyler beklediğimi gören arkadaşım ona mesaj atarak ondan hoşlandığımı söylemiş.
Habersizce o saatlerde kendisine bey diye değilde isminle hitap etmemi söylediğinin sevincini yaşıyordum ben.
Arkadaşıma aslında paylaşımlarımı gördüğünü hatta ve hatta o soruyu başkası için sorduğumu düşünüyormuş. kendisi için değil. dayanamadım bir kç gün sonra hissettiklerimi söyledim. sustu bende sustum. 2 gün sonra bana mesaj attı nasılsın diye bende neden sustuğunu sorduğumda iyileşmeyi beklediğini ondan sonra konuşacağımızı söyledi. Güzelsin hoş bir hatunsun ama ne olumlu ne de olumsuz bir cevap veriyorum sana dedi.Tamam dedim beklerim ben. seviyorum ya beklerim diye düşündüm.
Zaman geçiyor daha da içime işliyordu bu adam benim. 13 kasım cuma benim yaşadığım şehre gelmişti ortağı ile. ve 14 kasım sabahı dönmek zorunda kaldı. Ben görüşmeyi beklerken başka işleri de olduğu için döndüler.
14 kasım cumartesi akşamı profiline girdiğimde arkadaş ekle butonu ile karşılaştım. Şaşırdım hatta ve şok oldum diyebilirim. neden sildin dedim boşver sorma kızdım sildim dedi. sebebini sorsam da söylemedi(sonradan öğrendim ki sebebi korkuluk gibiymişim profiline uğramıyormuşum.)
ertesi gün pazar akşam üstü eklemiş beni ekledim kabul edersen diye mesaj atmış ve bende kabul ettim . ondan sonra ben ufak şiirler atıyordum ona o istediği mesajıma cevap veriyor istemediğine cevap vermiyordu.
Bir gün kirpik uçlarını sayarak güne başlamak istiyorum gibisinden bir şiir yazmıştım ona. ve oda gülümseyerek saçlarım ve kirpiklerim dökülüyor kolay sayarsın demişti. nasılda ümitlenmiştim o mesajdan.
Ben her gün beklemeye devam ediyor bekledikçe ümitlerim gün ve gün artıyordu. dayanamıyor bazen sil beni istemiyorsan git diyordum. ama gitmiyordu.
Bir kaç gün yazmamayı kafama koymuştum. yazmadım hatta ve bir cuma gnü öğle saati ondan gelen mesaj ağzımın iki karış açılmasına sebep olmuştu.
''benim sayfam dışında her sayfadasın maşallah diyordu''
Ne alaka dediğimde ise susmayı tercih etmişti. aslında her sayfadasın dediği ise ortağının ve ortağının kardeşinin durumlarını beğenmiştim. bunu sorun ediyordu belkide kendince.
Ne kadar çabalarsan çabala vazgeçmeyeceğim senden seni seviyorum hodri meydan bakalım ne zaman pes edeceksin beni sevmediğini bildiğim halde seni seviyorum demiştim. oda sevmediğimi nereden çıkartıyorsun uzaklaş diye susuyorum demişti.
Pes etmedim her fırsatta ona aşkımı ifade ettim. şiirler sözler vs. ve iki hafta önce ona bir hediye almak istedim. tesbih aldım ona ve bambaşka bir isimle kargoladım. hediyem eline geçtiğinde attığı mesajdan memnun olduğunu anlamıştım. Delisin sen hani arkadaşına alacaktın tesbihi hediye olarak demişti. ve bende ağzını aradığımı söyledim. çektikçe seni hatırlarım diye bir espiri yaptı.
Mesaj yazmadığım zamanlar merak ettiğini bahane ederek o yazıyordu. Faceye attığım resimleri kıskanıyor ortağının durumlarını beğendiğimde kızıyordu. En son attığım resime kızmıştı daha cumartesi günü. Bir önceki gün de ortağının ailesinden biri ekledi beni diyerek kızmıştı yine.
Telefonu arızalıymış 2 gün ulaşamadım ona. Dün konuştuğumuzda yoldayım dedi. Başka bir şehire gidiyormuş.
Bıkmıştım bu belirsizlikten. İçimden geçenleri yazdım ona. Kıskanıyorsan kıskanıyorum de ama susma dedim. Kıskanıyorum ne var dedi. Net ol bana dedim. Yoldayım dedi sustu.
ayatımda ya yerini belirlemelisin, yada çekip gitmelisin. Tercih senin... Ben bu belirsizligi ne yeni yıla ne de yeni yaşıma taşımak istiyorum dedm. Yoldayım yavrum biliyorsun dedi. Başka da birşey yazmadım.
Oysa ki daha bir kaç saat önce oraya geleyim mi diyen adama gelme istemiyorum. gelme ki daha fazla aşık olmayayım sana dedim. Başka zaman olsa gel diyecek olan ben sevdiğim adama gelme istemiyorum dedim. 1 kere geleceksin hep yanımda olmayacaksın ki gelme dedim. Hep mi yanında olmamı istiyorsun beni istiyor musun diye sordu cevap vermedim. Espirisine alacak mısın beni dedi. Evet nüfusuma alacağım seni dedim. İstemedim işte gelmesini.
Benim masalımdı bu gözleri masmavi olan bir adamın prens olduğu bir masaldı. Ama dün tamda 55.gün ben bitirdim. Git dedim git bu sana son mesajım bir daha yazmayacağım sana. Olmuyor yapamıyorum bu aşk yüreğime fazlasıyla ağır geliyor. Son cümlelerimdi ona ve uzun vedalarla sonlandırdım ben bu aşkı.
7 ay kadar önceydi onu tanıdığımda. benim hobim onun işi idi ve o vesile ile ya ben eklemiştim onu facebooktan ya da o eklemişti. tam hatırlamıyorum şimdi. ve arada sırada selamlaşsak da sadece hoş bir adam deyip geçiyordum. mezuniyet staj yaz okulu vs. derken ilgimi çekmemişti sanırım. mesajlaşmalarımız genelde merhaba nasılsın ile kalıyor devamı pek gelmiyor diyebilirdim.
Derken ben mezun olmuş yaz okulu bitmiş ve iş aramaya başlamıştım. o sıralar evdeydim genellikle facede vakit geçiriyor kitap okumayı sevdiğim için sayfalardaki yarışmalara katılıyordum. onun ortağı olduğu iş yerinin sayfasındaki yarışmaya katılmış ve kazanmıştım.
3 kasım salı günü gelen kutumda ondan gelen mesajı görmüştüm. merhaba kazanmışsınız hayırlı olsun diye. bende nezaketen teşekkür ettim ve o gün havadan sudan derken mesajlaşmaya başlamıştık.
Her gelen mesajda heyecanlanıyor kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu.Farkındaydım aslında daha önce ilgim olmayan bu adama aşık olmak üzereydim. Direndim olmaz dedim. Aramızda yaş farkı var sabahvesen kendine gel. Sakın dedim ama dinletemedim aşık olmuştum ben ona.
Bir kaç gün dayanamayarak bir soru sordum ona bir insanın gözleri başka bir insanın içine nasıl bu kadar işler diye.
Oda anlamlı ve manalı bakarsa diye bir cevap vermişti. Ama anlamamıştı sanırım bahsettiğim gözlerin onun gözleri olduğunu.
Her gün sudan sebeplerle ona mesaj atıyor konuşmayı aleyhime çevirmeye çalışıyordum. Benim ondan bir ümitle birşeyler beklediğimi gören arkadaşım ona mesaj atarak ondan hoşlandığımı söylemiş.
Habersizce o saatlerde kendisine bey diye değilde isminle hitap etmemi söylediğinin sevincini yaşıyordum ben.
Arkadaşıma aslında paylaşımlarımı gördüğünü hatta ve hatta o soruyu başkası için sorduğumu düşünüyormuş. kendisi için değil. dayanamadım bir kç gün sonra hissettiklerimi söyledim. sustu bende sustum. 2 gün sonra bana mesaj attı nasılsın diye bende neden sustuğunu sorduğumda iyileşmeyi beklediğini ondan sonra konuşacağımızı söyledi. Güzelsin hoş bir hatunsun ama ne olumlu ne de olumsuz bir cevap veriyorum sana dedi.Tamam dedim beklerim ben. seviyorum ya beklerim diye düşündüm.
Zaman geçiyor daha da içime işliyordu bu adam benim. 13 kasım cuma benim yaşadığım şehre gelmişti ortağı ile. ve 14 kasım sabahı dönmek zorunda kaldı. Ben görüşmeyi beklerken başka işleri de olduğu için döndüler.
14 kasım cumartesi akşamı profiline girdiğimde arkadaş ekle butonu ile karşılaştım. Şaşırdım hatta ve şok oldum diyebilirim. neden sildin dedim boşver sorma kızdım sildim dedi. sebebini sorsam da söylemedi(sonradan öğrendim ki sebebi korkuluk gibiymişim profiline uğramıyormuşum.)
ertesi gün pazar akşam üstü eklemiş beni ekledim kabul edersen diye mesaj atmış ve bende kabul ettim . ondan sonra ben ufak şiirler atıyordum ona o istediği mesajıma cevap veriyor istemediğine cevap vermiyordu.
Bir gün kirpik uçlarını sayarak güne başlamak istiyorum gibisinden bir şiir yazmıştım ona. ve oda gülümseyerek saçlarım ve kirpiklerim dökülüyor kolay sayarsın demişti. nasılda ümitlenmiştim o mesajdan.
Ben her gün beklemeye devam ediyor bekledikçe ümitlerim gün ve gün artıyordu. dayanamıyor bazen sil beni istemiyorsan git diyordum. ama gitmiyordu.
Bir kaç gün yazmamayı kafama koymuştum. yazmadım hatta ve bir cuma gnü öğle saati ondan gelen mesaj ağzımın iki karış açılmasına sebep olmuştu.
''benim sayfam dışında her sayfadasın maşallah diyordu''
Ne alaka dediğimde ise susmayı tercih etmişti. aslında her sayfadasın dediği ise ortağının ve ortağının kardeşinin durumlarını beğenmiştim. bunu sorun ediyordu belkide kendince.
Ne kadar çabalarsan çabala vazgeçmeyeceğim senden seni seviyorum hodri meydan bakalım ne zaman pes edeceksin beni sevmediğini bildiğim halde seni seviyorum demiştim. oda sevmediğimi nereden çıkartıyorsun uzaklaş diye susuyorum demişti.
Pes etmedim her fırsatta ona aşkımı ifade ettim. şiirler sözler vs. ve iki hafta önce ona bir hediye almak istedim. tesbih aldım ona ve bambaşka bir isimle kargoladım. hediyem eline geçtiğinde attığı mesajdan memnun olduğunu anlamıştım. Delisin sen hani arkadaşına alacaktın tesbihi hediye olarak demişti. ve bende ağzını aradığımı söyledim. çektikçe seni hatırlarım diye bir espiri yaptı.
Mesaj yazmadığım zamanlar merak ettiğini bahane ederek o yazıyordu. Faceye attığım resimleri kıskanıyor ortağının durumlarını beğendiğimde kızıyordu. En son attığım resime kızmıştı daha cumartesi günü. Bir önceki gün de ortağının ailesinden biri ekledi beni diyerek kızmıştı yine.
Telefonu arızalıymış 2 gün ulaşamadım ona. Dün konuştuğumuzda yoldayım dedi. Başka bir şehire gidiyormuş.
Bıkmıştım bu belirsizlikten. İçimden geçenleri yazdım ona. Kıskanıyorsan kıskanıyorum de ama susma dedim. Kıskanıyorum ne var dedi. Net ol bana dedim. Yoldayım dedi sustu.
ayatımda ya yerini belirlemelisin, yada çekip gitmelisin. Tercih senin... Ben bu belirsizligi ne yeni yıla ne de yeni yaşıma taşımak istiyorum dedm. Yoldayım yavrum biliyorsun dedi. Başka da birşey yazmadım.
Oysa ki daha bir kaç saat önce oraya geleyim mi diyen adama gelme istemiyorum. gelme ki daha fazla aşık olmayayım sana dedim. Başka zaman olsa gel diyecek olan ben sevdiğim adama gelme istemiyorum dedim. 1 kere geleceksin hep yanımda olmayacaksın ki gelme dedim. Hep mi yanında olmamı istiyorsun beni istiyor musun diye sordu cevap vermedim. Espirisine alacak mısın beni dedi. Evet nüfusuma alacağım seni dedim. İstemedim işte gelmesini.
Benim masalımdı bu gözleri masmavi olan bir adamın prens olduğu bir masaldı. Ama dün tamda 55.gün ben bitirdim. Git dedim git bu sana son mesajım bir daha yazmayacağım sana. Olmuyor yapamıyorum bu aşk yüreğime fazlasıyla ağır geliyor. Son cümlelerimdi ona ve uzun vedalarla sonlandırdım ben bu aşkı.
''Hani hep demiştim sana ya işte bu son mesajm diye ama dayanamayıp defalarca yazmıştım. Ayık söyledğim cümlelern nasılsa br anlamı yok brkez ve son kez de sana sırf seni unutmak için içtiğim kafayla yazmak istedim.Bu gerçekten son mesajım . farkettim de insan kırıldğında daha fazla yanarmış canı. ve insanı sadece sevdiği kişi kırabilirmiş. beni en çok kıran üzen şeyde her halinle sevdiğin insanın, karşına geçip sevdiği kişinin onun sevdiğin yanlarından biri olan kırları beğenmiyormuş deyişiymiş. her halinle sevdiğin adam canını yakarmış işte. koskoca 55 gün ya adınla başlayan adınla biten her gün daha fazla sevdiğim 55 gün. bazen resmlerni açıp doyasıya baktğm bazen ellerimle rsimlernde yanağını okşadğm br mesajınla yüreğimi attırdğn 55 gün. Her an dilimden adının döküldüğü 55 gün. hiç br zaman keşke demedim ben senden yana. keşke sevmeseydim demedim. iyi ki sevdim dedim.iyi ki sevdim seni iyi ki tanıdım. iyi ki kalbime sızan sen oldun.ama ben sendn sonra yemin ediyrm br daha sevmemeye. son olarak kalacaksın kalbmde. şu gün unuturum da diyemeyeceğim sana. bende blmiyorum ne zaman unuturum seni. ne zaman her ezan okunduğunda dualarıma katmam adını ya da ne zaman rüyalarımda dokunmam yanaklarına, kokunu içime çekmem. Çok dua ettim beni sev diye ama olmayınca olmuyormuş. Yapacak birşey yokmuş. Ve ben yoruldum olmayacak bir sevdayı beklemekten yoruldum. Acaba bugün yazacak mısın diye beklemekten yoruldum. ama sanma ki seni sevmekden yoruldum.benim en güzel yaptığım şey seni sevmek. sen benim 22. yaşımın son demleriydin. Zor oluyormuş insanın sevdiğine veda cümleleri yazması. ben gitmesini bilmezken şimdi senden gitmek için yazıyorum bu cümleleri. Canım demeni sevdim. yavrum demeni sevdim. kıskançlıklarını sevdim. hiç olmadığım kadar ait hissettim ben kendmi sana. oysa tek bir zerrem dahi sana ait değildi biliyordum. varlığımın da bir önemi yoktu yokluğumun da. bu yüzden en güzeli tamamen gitmek olacak. en azından seni attığım mesajlarla sıkmamış olacağım artık. Sevdim işte ben ya çok sevdm. biliyorum unutamam ama olması gereken bu. umarım çok mutlu olursun . Kendine dikkat et olur mu aksatma doktora gitmeyi. Sigarayı bırakmayı da unutma. Yeni yılın şimdiden kutlu olsun. Dilerim ki yeni yıl dilediklerini sana getirsin ve o güzel gözlerindeki ışığı söndürmesin. Hoşçakal...''
-SON-
-SON-
