tulipadan fıkralar

T

tulipa

Ziyaretçi
-tatlicadiarzu-

1) RESİM SANATI!!!!

İlkokul 5. sınıfta resim dersinde ögretmen 'çocuklar konu
serbest, hayvan resimleri çizin bakayım' dedi.

10 dakika sonra küçük Ahmet el kaldırdı.Ögretmen
yanına geldi.Resim kağıdının üzerinde bir sinek
duruyordu.

Çocugun bu sinekten sikayetçi oldugunu zanneden Ögretmen
eliyle sinegi kovaladi ama hayvan hiç hareket etmedi.

Biraz daha dikkatli bakinca da sinegin gerçek olmadığını
farketti. Bu bir sinek resmiydi.

Öğretmen saskınlıkla sordu:

-Sen mi yaptın oglum bu resmi?

-Evet ögretmenim.

-Peki bir de at resmi yap bakayım.

Küçük Ahmet öyle bir at resmi çizdi ki. At, sanki kağıttan
fırlayıp çikacak. O kadar canlı....

Saşıran öğretmen:

-Yavrum beni hemen babana götür. Sen müthis bir yeteneksin.
Burada harcanmaman gerekir.Derhal güzel sanatlara transfer olman
lazim. Babanla konusmalıyım, dedi.

Son dersten sonra Ahmet'le beraber yola koyuldular.Dar bir
patikadan bir gecekonduya geldiler.

Içerde, yatakta, dizlerini karnına çekmiş, üzerinde yorganı bir adam yatıyordu.

Ögretmen konuşmaya başladı.

-Geçmiş olsun efendim.

-Tesekkürler.

-Ben oğlunuzun....

-Allah kahretsin oglumu.

-Aman böyle söylemeyin, yaptigi resimler...

-Onun yaptığı resimler yerin dibine batsın.

-Ama beyefendi böyle yetenekli bir çocuğun...

-Yeteneğine başlatmayın şimdi.

-Peki ne oldu, niçin böyle kızgınsınız oğlunuza?

-Neden olacak, dün gece eve biraz çakırkeyif geldim. Bu eş..oğlusu sobanın üzerine çıplak kadın resmi çizmiş...


2) ŞEYHMUS'UN ÇİLESİ:UYUSA DA UYUMASA DA....GARİBİM HEP DAYAK YİYOR....


Diyarbakır'da Şehmus okula gelir,
tabii bizim Şehmus ilkokul talebesi, ama her tarafı yara bere içinde,
hoca sorar,

'Şehmus oğlum ne oldu sana',
Şehmus der, 'Babam dövmiştir'.
Hoca sorar, 'Niye oğlum',
'Valla bilmiyom hocam akşam evde yatıyık biraz sonra babamın sesini duyuyom,
Ali uyudun mi ali den ses çıkmiy
Veli uyudunmi e veliden de ses çıkmiy
Mehmed uyudin mi Mehmedden de ses çıkmiy

Şehmus uyudin mi diy, ben de yok buba uyumadım diyrem oda geliy beni doviy.

' Bunun üzerine hoca, bak Şehmus bu gibi durumlarda
uyumasan da ses etmemek lazımdır der.

Şehmus kafa sallar eve gider,
ertesi gün okulda Şehmus daha fena dövülmüş olarak gelir.
Bunu gören hoca merakla gider yanına ;
'Şehmus ne oldi kim yapti' der.
Şehmus der ki 'Bubam yapmıştır.' '
Niye Şehmus ne oldi', Şehmus anlatır.
'Hocam akşam evde yatıyık biraz sonra yine babam in sesini duyuyom,
Ali uyudun mi ali den ses çıkmiy Veli uyudunmi e Veliden de ses çıkmiy Mehmed uyudin mi Mehmedden de ses çıkmiy
şehmus uyudin mi diy, ben de uyumadım ama hiç ses etmedim.

Bunun üzerine anam ile bubam bir gıpraşmaya başladiler anlamadım ne oliy

biraz sonra anam dedi ki,
la ihsan ben geliyom,
bubam da haticem ben de geliyom dedi

ben de ula nereye gidiyonuz ben de Geliyom dedim...

hoca derki; oğlum bunlar anne baba, gider gider gelirler. Sen hiç bozuntuya verme. Uyuyo gibi yap. peki demiş Şehmus.
Ertesi gün bir bacak kırık.
' Bu sefer ne oldu? ' der hoca.
Hocam, dediğin gibi yapmişem.
Hiç ses çıkarmamişem.
En son bubam anamın arkasına geçti, 'ben çocuk isterem, ben çocuk isterem!' diye bağırmaya başlayınca;
ben de fırsat bu fırsat demişem.

Geçtim bubamın arkasına, ' Ben de bisiklet istereeeeem !!!! ''


3) BİZİM DELİKANLILARIMIZ MEŞHURDUR!!!!

Bir Fransız, Bir İngiliz, Bir Alman, Bir Rus, Bir İranli, Bir
Holandalı, bir Türk barda sohbet ederlerken sira gelmiş memleketlerini övmeğe..
Ingiliz, 'Arkadaşlar..' demiş 'Bizim biramiz çok meşhurdur..Harika
biralar üretiriz içmeğe doyamazsiniz..'
Fransiz hemen girmiş konuya 'Bizim kizlarimiz meşhurdur..' demiş,
'Öpmeye kiyamazsiniz'

Alman içini çekip ' Hey gidi memleketim..' demiş, 'Biz öyle
arabalar üretiriz ki binmeğe doyamazsiniz..'

Holandali hemen atilmiş, 'Evlerimiz..' demiş, 'Bizim dünya şirini
evlerimiz meşhurdur..'

Bizim en meşhur şeyimiz övüncümüz KGB'dir..' demiş Rus,
Dünyanin bir ucunda sinek havalansa haberdardir!..'

Söz ona gelince Iranli 'Halilarimiz..' demiş, 'Yumuşaciktir ve çok
meşhurdur..'

Sonra hepsi birden suskun oturan Türke dönmüşler..
sakin sakin bakmış onlara ve gülerek başlamiş söze

Arkadaşlar bizim delikanlılarımız meşhurdur!!!!....' demiş..

'Öyle ki, alır,

Fransizin kizini,

İçer Ingilizin birasını,

Atar Almanin arabasına,

Götürür Holandalının evine,

Yatırır Iran halısının üzerine,

değil kocasinin,

KGB'nin bile ruhu duymaz..'



4) JET SKİ' Cİ...

Plajda güneşlenmekte olan Temel in yanına koşarak gelen genç kız :

- Biraz önce burada bir jet-ski ci vardı, acaba onu gördün mü ?

Temel sağına bakar, soluna bakar , doğru düzgün bir adam göremez;

- Şu an nerde olduğunu bilmeyrum ama istersen ben yavaş yavaş

yaparum...


5) DELİ DANA'NIN SIRRI ÇÖZÜLDÜ!!!!

Bir, bayan TV muhabiri, bir çiftçi ile deli dana hastalığının asıl
sebebini araştırmak üzere röportaja başlarlar....

Bayan:'İyi akşamlar bayım.Biz burda deli dana hastalığının sebebi hakkında
bilgi toplamak için bulunuyoruz.
Hastalığa neyin sebep olabileceğine dair bir fikriniz var mı?'
Çiftçi gözlerini muhabire dikip 'Öküzün ineği yılda bir kez yaptığını biliyor musunuz?'

Bayan (utanarak):'Tamam bayım,bu haberin yeni bir parçası ama deli dana
hastalığı ile bağlantısı nedir?'

Çiftçi:'Bilir misiniz bayan biz inekleri günde 4 kez sağarız'

Bayan:'Bayım,bu kabul edilebilir bir bilgi ama nereye varmak istiyorsunuz?'

Çiftçi:'Şuraya varmak istiyorum bayan.

Düşünün ki günde 4 kez meme uçlarınız ile oynuyorum ve sadece yılda 1 kere
sizinle birlikte oluyorum.

Siz Delirmez misiniz????!!!!

6) OLMAZSA ÇAY YAPARIZ!!!
Temel 70 yaşına gelmiş fadimeyle akşam evde otururken içi gıcıklanmış
fadimeye seslenmiş

Fadime, suyu koy olmazsa çay yaparız...



7) YA GİDİYORUM, YA GELİYORUM!...

70 yasina gelen temel, 60'lik karisi
fadime'ye'hadi'demis- gel
seviselim.
- Ula temel, sevismeyeli 10 yil oldu;
unuttum o isi.
temel durur mu? azmis bi kere.
temel'in israri üzerine yatmislar. bi sure sonra temel baslamis
titremeye, fadime paniklemis... - ne oluyorsun
temel?
- vallahi fadime ben de bilmiyorum;
ya gidiyorum, ya geliyorum!..


8) METROSEKSÜEL NE DEMEK?

Temel'e sormuşlar:

'Metroseksüel ne demek?'

Temel cevap vermiş:
'Emin değilim ama galiba yeraltı ibnesi... '


9) SOSİS

Çocuğuna babası güzel bir iş kurmak için paçaları sıvamış. Ancak oğlan salak olduğu için hiç bir işi beceremiyormuş. Babası ona ne iş bulduysa hepsini elini yüzüne bulaştırmış berbat etmiş.
En sonunda babası komple bir sosis fabrikası kurdurmuş. Çocuğunu elinden tutup, bari işi öğrensin diye hemen fabrikadaki bir sosis makinesinin başına götürmüş.
- 'Bak oğlum' demiş. 'Buradan böyle öküzü yolluyorsun... aha diğer taraftan sosis olarak çıkıyor, bu kadar basit anladın mı?'.
Çocuk dinlemeden başını sallamış, sallamış ta... sonra babasının yüzüne salak salak bakmış ve;
- 'peki buba, burdan sosisi goysak,oteki taraftan öküz olarak çukar mu ?'
diye merakla sormuş. Babası hemen cevaplamış:
- 'Maalesef evladım, o teknoloji bir tek senin ananda var...'

10) KAYSERİ' Lİ İLE OĞLU...

Kayserili'nin oğlu Kayseriliden para ister:
' Baba 5 milyon verirmisin '
Kayserili: ' 4 milyon mu dedin? Napcan lan 3 milyonu,
2 milyon neyine yetmiyo! Al sana 1 milyon yeter!'
Oğlu parayı almış:'
Hehe... Baba zaten 500 binlira lazimdi... :) '
' Bak sen kerataya... Demek sahte para vermesem kazıklayacaktın beni...


11) KURUYEMİŞ TABAĞI TEORİSİ

Bir kuruyemis tabagindan sirasiyla önce çamfistiklar,
bademler, findiklar, fistiklar vs. gider. En son beyaz
leblebiler ve ayçekirdekleri kalir.

Benzer sekilde belli bir yasa kadar evlenmemisseniz,
kalan beyaz leblebiler ya da aycekirdekleri ile idare
etmek zorunda kalirsiniz. Ya da böyle, olur da bir
fıstık bulurum umuduyla tabagi karistirir karistirir durursunuz...
Hep karıştırısınız!!! Hep karıştırırsınız!!!
 
emegine saglik canim cok guldum uzun zamandir gulmemistim
 
hepsi birbirinden komik...
ama temel'li olanlar ayrı bi komik ya.....:roflol:
 
X