Tüp Bebekte Kişiye Özel Embriyo Transferi

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Tüp bebek tedavisi, günümüzün en başarılı sonuçlar alınabilen üremeye yardımcı tedavi yöntemidir. Kadından, erkekten ya da her ikisinden de kaynaklanan kısırlık sorunları dolayısıyla çiftler doktora başvurmaktalar. Kısırlık şikayetiyle doktora başvuran çiftlerin hepsinin sorunu birbirinden farklı olmakla birlikte, tüp bebek tedavisi bu kısırlık nedenlerinin pek çoğu için başarılı bir tedavi yöntemi olmaktadır. İnsanlar arasında doğurganlık tedavisinin gerekli olduğu birçok sağlık sorunu bulunmakta, bu sorunlardan bazıları yapılan muayene ve tetkiklerle saptanabilirken, bazı çiftlerde sorunun ne olduğu belirlenememektedir. Bu tür vakalara ise nedeni bilinmeyen kısırlık adı verilmektedir. Nasıl ki, kısırlığa sebep olan etkenler farklılık göstermekteyse, kısırlık vakalarında da nedene yönelik olarak uygulanan tedaviler farklı olmaktadır. Bu bağlamda hem kısırlık tedavi yöntemleri hem de tüp bebek tedavisi uygulanacaksa bunların aşamaları farklılık göstermektedir. Aslında tüp bebek tedavisinin başarısı da buradan, yani tüp bebek tedavisinin kişiselleştirilebilmesinden gelmektedir. Zaten bu sayede tedavinin başarı oranı da artmaktadır. Tüp bebek tedavisinde başarı çoğunlukla da embriyo seçimi ve embriyo transferi aşamalarının en doğru ve uygun şekilde gerçekleşmesine bağlıdır.

Embriyo transferi neden önemlidir?


Embriyo, döllenmiş yumurta demektir ve döllenmiş yumurtanın anne adayının rahmine yerleştirilmesi işlemi de embriyo transferi olarak adlandırılmaktadır. Kadında yumurtlama bozuklukları, yumurtalık yetmezliği, endometriozis, fallop tüplerinin hasarlı olması, rahim içi fibroidleri, erkekte birtakım sperm sorunları, her ikisinde de açıklanamayan infertilite ve genetik faktörler nedeniyle tüp bebek yöntemine ihtiyaç duyulabilmektedir. İşte tüm bunlar ve daha başka sebeplerden kaynaklanabilen kısırlık vakalarında tüp bebek yönteminin başarıyla sonuçlanabilmesindeki en büyük etken en sağlıklı embriyonun seçimi ve onun başarılı bir şekilde transferidir.

Embriyo transferi süreci nasıl gerçekleşir?
Erkekten sperm, kadından da yumurta hücreleri alınarak laboratuvar ortamında üretilen embriyoların, anne adayının rahmine transfer edilmesi öncesinde yaklaşık 5 - 6 gün boyunca bekletilerek gelişim süreci izlenmektedir. Uzmanlar, embriyoların yeterli olgunluğa ulaştığını tespit ettiklerinde anne adayının transfer için hazırlanmasını sağlar.

Embriyo transferi kısa sürede gerçekleşen basit ve acısız bir işlemdir. Bu sebeple de embriyo transferi için herhangi bir anestezi işlemine gerek görülmemektedir. Öncelikle embriyo ince uzun bir katater içerisine yerleştirilir. Sonrasında transvajinal bir ultrason eşliğinde vajinadan rahime kadar katater ile ilerletilir. Embriyo rahme bırakıldıktan sonra işlem bitmiş olur ve bundan sonra kanda gebelik testi yapmak için yaklaşık 2 hafta beklenmesi gerekir, sonrasında testin sonucuna göre gebelik gerçekleşip gerçekleşmediği anlaşılır.

Tutunma başarısızlıkları neden olur?


Embriyo transferinden iki hafta sonrasında yapılan kanda gebelik testi negatif sonuç verirse embriyoda tutunma başarısızlığı söz konusudur. Tüp bebek tedavisinin başarısız olması durumunda doktorun uygun gördüğü ve çiftin hazır olduğu zaman tedavi tekrarlanır. Tüp bebek denemelerinde birkaç kez başarısızlık olması durumuna “tekrarlayan tutunma başarısızlığı ya da RIF (Recurrent İmplantation Failure)” adı verilmektedir. Bu tür bir durumda genelde bir veya iki morfolojik olarak iyi kalitede embriyo transferinin yapılır. Bu şekilde genellikle üç kez üst üste tüp bebek denemesi yapılır ve çoğunlukla başarı elde edilebilmektedir. Ancak 3 uygulamanın da başarısız olması durumunda hastalara farklı tedavi yaklaşımları uygulanmaktadır.

Tekrarlayan tutunma başarısızlığı neden olur?
3 tüp bebek denemesinin de başarısız olma nedenleri;

  • Rahim içinde embriyoların tutunacağı bölgede miyom veya polip olması,
  • Üreme yollarında oluşan enfeksiyon ve iltihaplanmalar,
  • Rahim içi yapışıklıkları,
  • Tüplerin uç kısımlarının tıkalı olması ve içinin sıvı ile dolması hali olan hidrosalpenks vakası,
  • Embriyolarda kromozomsal bozuklukların artmış oranda olması,
  • Sonradan kazanılmış ya da doğuştan gelen pıhtılaşma bozuklukları (trombofililer) şeklinde sıralanabilir.
Embriyonun tutunabilmesi için rahim zarının uygun olması gerekir!


Yukarıda sıralandığı gibi embriyonun tutunmasına engel olan pek çok sebep bulunmaktadır. Bu konuda yapılan araştırmalar, embriyonun tutunacağı rahim zarının tutunma için belirli bir dönem içinde uygun şartlar taşıdığını göstermiştir. Aslında pek çok kez iyi kalitede embriyolar elde edilmesi ve başarılı bir transfere rağmen, embriyo tutunmamasının altında yatan sorun, kadının endometriumun; yani rahim zarının embriyoları kabul edecek dönemde olmamasıdır. Rahim zarının uygun olduğu dönem embriyoların nakledilmesinden sonra ya da önce oluşmuşsa ve transfer zamanı bu özelliğini yitirmişse embriyonun tutunamama problemi yaşanmakta ve tüp bebek tedavisi e başarısız olmaktadır. İşte bu sebeple de rahim zarının embriyoyu kabul etmek için uygun olduğu zamanın önceden belirlenip, embriyoların tutunamama problemine çözüm bulmak mümkün olabilir. Bu amaçla embriyonun tutunması için en uygun zamanı belirlemek ya da azalan 238 geni tespit etmek için ERA “Endometrial Reseptivite Array” testi uygulanır. ERA testi için anne adayından alınan rahim zarı örneği bir bilgisayar programı aracılığı ile rahim zarının tutunmaya elverişli ya da elverişli olmadığını tespit edebilir.

Embriyo transferi nasıl kişiselleştirilir?
Laboratuvar ortamında elde edilen embriyoların başarılı bir şekilde rahim iç duvarına tutunabilmesi çoğunlukla; embriyonun kalitesi ve rahmin hamilelik için hazır olmasına ve de embriyodaki kromozom anomalilerine bağlıdır. Şöyle ki; bir kadın, yumurta kalitesizliği sorunu ile tüp bebek yöntemine başvurduğunda öncelikle yumurta kalitesi iyileştirilmeli, aynı bağlamda rahim, hamilelik için uygun bir durumda değilse, rahim sağlıklı hale getirilmelidir.

Kişiye özel embriyo transferi nasıl yapılır?


Öncelikle tekrarlanan tutunma başarısızlığının tespit edilmesi, ardından ona yönelik bir tedavi yaklaşımı uygulanması gerekmektedir. Birkaç kez tüp bebek yöntemi ile embriyo transferi yapılmış, ancak başarısız olmuş durumlarda bunun nedeni tamam olarak araştırılır ve sonrasında yeni bir tedavi döngüsüne başlanır. Embriyonun rahme yerleşmemesi genellikle rahim içi fibroidleri, rahim deformasyonu, enfeksiyon, genetik bozukluklar, kanda pıhtılaşma problemleri gibi sorunlarla ortaya çıkabilmektedir. Bu sorunları ekarte etmek için gerekli tedavi yöntemleri uygulandıktan sonra yeniden tüp bebek döngüsüne başlanır. Bu süreçte aşağıdaki aşamalar uygulanır.

  • Rahim iç duvarı hamileliğe elverişli hale getirilir!
Embriyonun rahme tutunup orada gelişebilmesi için rahim iç duvarının yeterli ve uygun koşullara sahip olması gerekiyor. Bu bağlamda rahim içi duvarının normalden daha ince veya kalın olması hamileliği engelleyeceği için bunu düzeltecek uygulamalar yapılır.

  • Transfer için uygun tarih belirlenir!
Her kadının biyolojik özellikleri birbirinden farklıdır. Bu sebeple de tüp bebek tedavisinin başlangıcında doğal döngüyü bastırmak için birtakım ilaçlar verilir. Bu şekilde anne adayının hormon düzeylerinin uygunluğu düzenli olarak takip edilir ve embriyo transferi bu uygun olan tarihte gerçekleştirilir.

  • ERA testi yapılır!
Tekrarlayan tutunma başarısızlıklarında uygulanan ERA testi, elde edilen embriyolardan hangisinin rahim tarafından kabul edilme oranının yüksek olduğunu belirleyen önemli bir testtir. Bu amaçla rahim iç duvarından alınan doku örneği ile bu test gerçekleştirilir, alınan örnekteki genlerin embriyonun tutunabilmesi için gerekli olan işlevselliği ölçülür. Zaten embriyonun hangi gün transfer edileceği de bu sonuca göre belirlenir.

Embriyo transferi sonrasında neler yapılır?
Embriyo transferi sonrasında kısa süreli olarak kramplar hissedilir. Bu süreçte doktorun uygun gördüğü ağrı kesici ilaçlar alınabilir. Ancak sanıldığının aksine, embriyo transferinin başarılı olması için anne adayının uzun süreli olarak yatması, hareket etmekten kaçınması tutunmada etkili değildir. Bu sebeple de anne adayı transfer sonrasında günlük yaşantısına normal bir şekilde devam etmeli, stresten uzak durmalı, sağlıklı beslenmelidir. Aynı şekilde fiziksel olarak yorucu, ağır aktivitelerden, egzersizlerden uzak durulmalı ve doktorun uygun gördüğü güne kadar cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X