Yaşlılık döneminde günde 8-10 bardak su içilmeli

Nevreste

Hala umudum var
Yönetici
Editor
16 Ağustos 2010
290.155
596.102
42
fft99_mf5612946.Jpeg

Yaşlılıkla birlikte susama hissi azaldığı için ileri yaştakilerde sıklıkla su kaybı görülebilir. Bu nedenle günde 8-10 bardak su içmelerini sağlamak gerekir
Yaz aylarıyla birlikte artışa geçen hastalıklar, özellikle ileri yaştaki kişilerin sağlığı için tehdit oluşturabiliyor. Anadolu Sağlık Merkezi İç Hastalıkları ve Geriatri Uzmanı Prof. Dr. Çağatay Öktenli, 65 yaş ve üstündeki kişilerin sağlıklı bir yaz geçirebilmesi için önerilerde bulundu:
-Vücut ısısının 41 derecenin üzerine çıkması ile sıcak çarpması meydana geliyor. Bu, aşırı sıcak ve nemli havanın neden olduğu en riskli ve ölümcül durumdur. Bu nedenle diyabet, hipertansiyon ve kalp yetmezliği gibi kronik hastalıkları olan yaşlı kişiler büyük risk altındadır. Vücut ısısını düzenleyen ısıdenge merkezinin fonksiyonlarının yaşla birlikte zayıflaması, ter bezi sayısının ve salgısının azalması; yaşlıları sıcağa karşı çok daha savunmasız hale getirir. Bunlara idrar söktürücü ve sinir sistemini etkileyen ilaçlar da eklenince sıcak çarpması riski daha da artar.

AŞIRIISI DEĞİŞİMİNDEN KAÇININ
-Sıcak çarpması; beyin, kalp, böbrek ve karaciğer gibi hayati organların fonksiyonlarının bozulmasına neden olan acil bir durumdur. Kırgınlık, baş ağrısı ve baş dönmesi gibi ilk belirtilerle bazen anlaşılamayan sıcak çarpması, yüksek ateş ve aşırı halsizlikle birlikte hızla bilinç kaybına neden olur. Bu nedenle sıcak çarpmasından şüphelenilen bir yaşlının; derhal elbiseleri çıkarılmalı, vücudu soğuk su ile yıkanmalı, koltuk altı ve kasıklarına bol miktarda buz konulmalı ve hızla en yakın sağlık kuruluşuna götürülmelidir. Hastanın bilinci kapalı ise kesinlikle ağızdan su verilmemelidir.
-Böcek sokmaları, yaz aylarında çok sık görülür. Bölgesel alerjik ve iltihabi reaksiyon oluşturabilen böcek sokmaları, bulaşıcı hastalıkların yayılmasında da etkili olabilir. Özellikle diyabetli hastaların bacaklarındaki böcek sokmasına bağlı enfeksiyonlar ciddi sonuçlara yol açabilir. Böcek sokmalarından korunmak için, akşamları vücudun açık kısımlarının kapalı tutulması ve böcek sokmalarına karşı geliştirilen cilt spreylerinin kullanılması yararlı olabilir.
-Vücutta bulunan yağ ve ter bezlerinin fonksiyonları, yaşlanma ile birlikte azalır. Bu durum, nemlenmenin azalmasına ve derinin kurumasına yol açar. Sıcak ve kuru hava, ortam neminin az olması ve klimalar, cilt kuruluğunu artırır. Çoğunlukla bacaklarda görülen kuruluk; kaşıntı ile birlikte, ellerin üzerinde, kollarda ve gövdede kepekli ve çatlak bir görüntü yaratır. Bu çatlaklar, cilt enfeksiyonlarına zemin hazırlayabilir. Bu yüzden yaz boyunca nemlendirici kullanmak çok önemlidir.

index.jpg


?AYAKLAR ILIK SUYLA YIKANMALI
-Ayak ve ayak parmaklarında görülen mantar enfeksiyonları, ayakların sürekli ıslak kalması ve terlik giyilmesi nedeniyle yaz mevsiminde artış gösterir. Mantar enfeksiyonlarından korunmak için; çıplak ayakla dolaşılmaması, ayakların her gün düzenli olarak sabunlu ılık su ile yıkanması, ayağı sıkmayan, hava geçiren ve teri emen pamuklu çorap giyilmesi gerekir. Ayaklar ve parmak aralarında kaşıntı, çatlak ve pul pul döküntüler olup olmadığı kontrol edilmeli ve gerektiğinde bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
-Yetersiz su alımı; kronik kabızlık, düşük kan basıncı ve böbrek taşlarının oluşumu gibi birçok hastalığa zemin hazırlayabilir. Yaşlıların; kronik hastalıklar ile hipertansiyon ve damar sertliği gibi damarları olumsuz etkileyen durumlar nedeniyle böbrekleri sıvı kaybına karşı çok daha hassastır ve böbrek yetmezliğine girme eğilimleri fazladır. Sıcak havalar ya da gastroenterite bağlı kusma ve ishalin yarattığı sıvı kaybına, genellikle bu rahatsızlıkların neden olduğu yeme ve içme isteğinde azalma da eklenince, su kaybı kolaylıkla ortaya çıkar. Yalnız yaşayan ve çeşitli rahatsızlıkları olan yaşlılar, bu açıdan daha büyük bir risk altındadır.
-Su, vücutta depolanmadığından vücut için gerekli olan su miktarı da düzenli olarak her gün dışarıdan alınmalıdır. Yaşlılık döneminde, günde ortalama 1.5-2 litre (8-10 bardak) sıvı alımı önerilmektedir. Havanın aşırı sıcak olması, fiziksel aktivite gibi durumlarda sıvı gereksinimi artabilir. Su yanında, taze sıkılmış meyve suları (diyabet hastaları için fazla şeker içerdiği için uygun olmayabilir), bitki çayları ve yüksek tuz içeriğinden dolayı dikkatli olmak kaydı ile maden suları da tüketilebilir.
-Yaşlılıkla birlikte susama duyusu da gerileme gösterir. Bu nedenle yaşlılarda yeterli sıvı alımının ve su kaybının takibi oldukça önemlidir. Yaşlılarda cildin su kaybının gözlenebilir belirtilerini göstermemesi nedeniyle sıvı eksikliği belirtileri geç fark edilebilir. Su kaybının ilk bulguları; halsizlik, baş ağrısı, burunda kuruma, dudaklarda, dilde ve ağızda kurumanın yarattığı rahatsızlık hissidir. Demansı (bunama) olan yaşlılar, susadıklarının farkında olmamaları ve bunu bildirmemeleri nedeniyle su kaybı açısından en hassas gruptur ve yakınları veya bakıcıları tarafından ihtiyacı kadar sıvı alımı sağlanmalıdır.
-Temizliği şüpheli veya denetimsiz suların içilmesi ya da bunlar ile yıkanmış sebze ve meyvelerin neden olduğu yaz ishalleri, yaz mevsiminde en sık görülen hastalıklardandır. Yaz ishallerinin diğer bir nedeni de yazın sıcak nedeniyle yiyeceklerin hızla bozulmasıdır. Yazın sıcak havalarda terleme ile vücuttan su kaybı fazla olur. Yaşlılarda besin zehirlenmesi, su ve mineral kaybına neden olarak son derece kötü sonuçlar doğurabilir.

beijo de agradecimento_480.jpg


SICAK ÇARPMASINDAN KORUNMAK İÇİN BUNLARA DİKKAT!
-Beden ısısının normal sınırlarda olması için sıcak havalara uygun giysiler tercih edin.
-Yeterince sıvı tüketin.
-Aktiviteler arasında sık sık dinlenin.
-Sıcak çarpmasından korunmak için gündüz 10.00-16.00 saatleri arasında açık alanlarda güneşe maruz kalmamaya dikkat edin.
-Açık renkli ve bol kıyafetleri tercih edin.
-Sıcak havalarda efordan kaçının.
-Kan basıncının, beden ısısının ve nabzın nasıl ölçüleceğini öğrenerek belli aralıklarla kan basıncı ölçümünüzü planlayın.

Kaynak:sabah
 
X