Genç çiftler, evlilikte neden hayal kırıklığı yaşıyor?

Dolun@y

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
11 Eylül 2007
167
0
46


Sevdiğiyle geleceğe dair büyük umutlar besleyerek evlenen birçok kişi ilk aylardan itibaren hayal kırıklığı yaşıyor. Evliliğe ve evlendiği kişiye ne kadar çok anlam yüklerse hayal kırıklığı o kadar fazla oluyor.



Sonuçta herkesin eksik ve kusurlu bir insan olduğunu görmek canını yakıyor ve büyü bozuluyor yavaş yavaş. Bu tükenişin kökü aslında evliliğin öncesine dayanıyor. Düğün günü yaşanan mutluluğun ömür boyu devam edebilmesi için ondan önce cevap verilmesi gereken iki soru var: Çocuklarını evlendirmeye karar veren anne-babalar ´Evladım evliliğe hazır mı?´, evlenmek isteyen genç de ´Neden evleniyorum?´ sorusuna cevap bulmalı. Kişisel Gelişim ve Davranış Bilimleri Uzmanı Fatma Taş, ailelerin sadece yaşına bakarak ´vakit geldi, geçiyor´ diye çocuklarını evliliğe zorladığını belirtiyor. Bilgi, akıl, fizik yapı ve maddî imkânlar açısından evlilik sorumluluğunu üstlenip üstlenemeyeceği çok fazla hesaba katılmıyor.
Çoğu gencin neden evlendiğini tam olarak düşünmediğini söyleyen Fatma Taş, ´Gençler neden evleniyor?´ sorusuna şu cevabı veriyor: "Gençler genellikle sevdiği kişiyle mutlu ve huzurlu bir hayat sürme niyetiyle evlendiğini söyler. Rahat etmek, aile baskısından kaçmak, istemediği biri yerine daha makul bulduğu birini seçmek için evlenenler de var. Bazı gençler neden evlendiğinin farkında bile değil. Yaşın geçti, artık evlen, diye ısrar edildiği için etraftan birini seçip evleniyorlar."

Evliliğe hazır olduğuna kanaat getirdikten sonraki en önemli aşama ise eş seçimi. Fatma Taş´a göre, gençler sevdiği kişinin dış görünüşüne, ses tonuna bakıp, iç dünyasını çok fazla anlamaya çalışmadan evlenmeye karar veriyor. Oysa evlenmeden önce müstakbel eşlerin, hayattan ne beklediğini, yuva deyince ne anladığını, eş olmanın sorumlulukları hakkında ne düşündüğünü, aile içinde hangi görevleri üstleneceğini karşılıklı oturup konuşmaları gerekiyor. Ayrıca, eş olarak birbirlerinin beklentilerine uygun olup olmadıklarını da düşünüp paylaşmaları önemli. Fatma Taş, birbirini tanıma aşamasında da, evlendikten sonra da çiftlerin sürekli iletişim halinde olmalarının mutlu bir yuva kurmak için çok değerli olduğunu vurguluyor.

´Evlenince geçer´ demeyin

İlk günlerde samimi bir iletişim kurulmazsa bir ömür boyu sorun yaşanabileceğini ifade eden Fatma Taş şöyle konuşuyor: "Evlenmeden önce birbirine çok yakın bir ilişki oluyor. Gençler, karşısındakini kırmamak için onun veya ailesi hakkındaki gerçek düşüncelerini söylemekten çekiniyor. Evlendikten sonra bakıyor ki hayat böyle gitmiyor. Kendini de ifade etmek istiyor. O zaman hayal kırıklığı yaşanmaya başlanıyor. Evlenirken sevgiyle birlikte mantık da olmalı. ´Gerçekten bu insanla evliliği yürütebilir miyim, böyle söyledi; ama ileride arkasından başka bir şey çıkabilir mi, böyle davranıyor; ama buna sürekli tahammül edebilir miyim?´ diye sorgulamalı. ´Olsun, evlenince geçer, sonra hallederim´ deyip normalde tahammül edemeyeceği durumları kapatan kişi kesinlikle kendisini kandırıyordur. Evlenmeden önce veya sonra bir anlaşmazlık varsa anında konuşarak tedavi yöntemine gidilmeli. Konuşarak halledilmiyorsa büyüklerden bilen kişiden destek alınmalı. Aksi halde zaman içinde birikir ve hiç umulmadık bir anda patlar, yuva dağılır."

Evlenirken önce farklılıklar kabullenilmeli

Herkesin birey olarak kendine has bir dairesi var. Öncelikle oraya sahip çıkmalı, kendini saymalı ve Yaratan´dan dolayı değerli olduğunu bilmeli. Kendine sahip çıkan eşine sahip çıkabilir. Çünkü eşi de yaratıldı ve bu haliyle değerli. Hepimiz farklı karakterlerde dünyaya geldik. Ailemiz, çevremiz farklı. Evli çiftlerin öncelikle bunu hazmetmesi, saygı göstermesi gerekiyor. Önce o farklılığı kabul etmek gerekiyor; çünkü karşı tarafın da bir doğrusu var. Onun doğrusu sana yanlış gelebilir; ama buna da saygı gösterilmeli. Bu durumda oturup konuşmalı, orta noktayı bulmaya çalışmalı.


alıntı
 
Eğer erkek çok genç evlenmısse ve yaşanmamıslıkları varsa enınde sonunda gozu dışarıya kayıyor...Çevremden gordugum bu...

Helekı şımdı ınternet falan var her sey bır tık otede aman her seye doymus bır adamla evlenmek lazım.
 
Sevgiliyken geçim derdi temizlik ütü bulaşık çamaşır yemek
Aile olma sorumluluk alma çocuk yapma
Af buyrun osurma geğirme geniz temizleme
Gibi hayatın gerçekleri akıla gelmiyor
Hem böyle gezip tozulacak
İki kişilik bi hayat sürecek sanılıyor
 
aşk mantık dışı olduğu için farklılıkları göremiyor, görsede önemsemiyor birde beklentiler çok yüksek olduğu için hayal kırıklıkları yaşanıyor. ve zor durumda destek değil bir tekmede sevdiklerinden geliyor çevremde gördüklerim bunlar
 
evet aşıkken mantıklı düşünmek zordur gerçekten o nedenle mesela annem benim ilişkimizin üzerinen iki yıl geçtikten sonra evlenme kararımıza saygı duyup tamam gelip isteyebilirler dedi ilk kararımızı verdiğimizde annem de dolaylı olarak babam da daha çok yeni olduğumuzu şu anda mantıklı düşünüp birbirimizin kusurlarını görecek ruh halinde olmadığımızı bir süre sonra aşkın yerini sevgi almaya başladığıda evlilik kararı almamızın daha mantıklı olduğunu söylediler ama misal kayınvalidem ekalsa biz hemen evlenmeliydik gelelim de aını koyalım diye diye bir hal oldular ailem de öyle olsa blki biz birşeyleri oturtmadan evlşenecek ve sonra ömür boıyu birbirimizi mutsuz edecektik

biz gerçi zaten ilk bir ayımız sonunda evlenmeye karar vermiştik 3. yılımız sonunda evlenebildik

insanların hem eğitim hayatları bittikten hem iş hayatının içinde biraz yer aldıktan sonra evlenmeleri çok önemli kesinlikle belirli bir olgunluk kazanıyorsun salt yaşım geldi anam babam dedi konu komşu ne der biz 6 aydır flört ediyoruz gibi nedenlerle evlenmeye kalkışılmamalı
 
Çok farklı şeyler düşünmüştüm hayal etmiştim bana başka şeyler hayal ettirdi yani en küçük örnek: beraber tv izlicektik film izlicektik sürekli dipdibe olcaktık ayrı nefes almıcaktık herşeyi beraber yapcaktım akşamları işten gelip oturup sohpet edicektik o gün neler yaptığımızı paylaşıcaktık şimdi ise o futbol izliyor pes3 oynuyor bende mutfakta oyalanıyorum kahve yapıyorum kendime falan konuşmak istediğimde maç bitsin dizi bitsin bi saniye oyunun en önemli yerindeyim filan diyor buda benim modumu düşürüyor kavga çıkıyor o yüzden hiç bulaşmıyorum tek başıma yaşıyorum.
 
kızlar inşallah hayırlı insanlarla karşılaşırsınız ama her zaman da hayal kırıklığı olmuyor tabi. ben eşimle 5 yıl çıktım sonra evlendim bekarkenden daha da iyiyiz şimdi. aynı evde olunca daha iyi anlaşıyoruz. telefonda kavga etmesi kolay oluyodu şimdi kıyamıyorum onakaydirigubbakcemile3
 


Sevdiğiyle geleceğe dair büyük umutlar besleyerek evlenen birçok kişi ilk aylardan itibaren hayal kırıklığı yaşıyor. Evliliğe ve evlendiği kişiye ne kadar çok anlam yüklerse hayal kırıklığı o kadar fazla oluyor.



Sonuçta herkesin eksik ve kusurlu bir insan olduğunu görmek canını yakıyor ve büyü bozuluyor yavaş yavaş. Bu tükenişin kökü aslında evliliğin öncesine dayanıyor. Düğün günü yaşanan mutluluğun ömür boyu devam edebilmesi için ondan önce cevap verilmesi gereken iki soru var: Çocuklarını evlendirmeye karar veren anne-babalar ´Evladım evliliğe hazır mı?´, evlenmek isteyen genç de ´Neden evleniyorum?´ sorusuna cevap bulmalı. Kişisel Gelişim ve Davranış Bilimleri Uzmanı Fatma Taş, ailelerin sadece yaşına bakarak ´vakit geldi, geçiyor´ diye çocuklarını evliliğe zorladığını belirtiyor. Bilgi, akıl, fizik yapı ve maddî imkânlar açısından evlilik sorumluluğunu üstlenip üstlenemeyeceği çok fazla hesaba katılmıyor.
Çoğu gencin neden evlendiğini tam olarak düşünmediğini söyleyen Fatma Taş, ´Gençler neden evleniyor?´ sorusuna şu cevabı veriyor: "Gençler genellikle sevdiği kişiyle mutlu ve huzurlu bir hayat sürme niyetiyle evlendiğini söyler. Rahat etmek, aile baskısından kaçmak, istemediği biri yerine daha makul bulduğu birini seçmek için evlenenler de var. Bazı gençler neden evlendiğinin farkında bile değil. Yaşın geçti, artık evlen, diye ısrar edildiği için etraftan birini seçip evleniyorlar."

Evliliğe hazır olduğuna kanaat getirdikten sonraki en önemli aşama ise eş seçimi. Fatma Taş´a göre, gençler sevdiği kişinin dış görünüşüne, ses tonuna bakıp, iç dünyasını çok fazla anlamaya çalışmadan evlenmeye karar veriyor. Oysa evlenmeden önce müstakbel eşlerin, hayattan ne beklediğini, yuva deyince ne anladığını, eş olmanın sorumlulukları hakkında ne düşündüğünü, aile içinde hangi görevleri üstleneceğini karşılıklı oturup konuşmaları gerekiyor. Ayrıca, eş olarak birbirlerinin beklentilerine uygun olup olmadıklarını da düşünüp paylaşmaları önemli. Fatma Taş, birbirini tanıma aşamasında da, evlendikten sonra da çiftlerin sürekli iletişim halinde olmalarının mutlu bir yuva kurmak için çok değerli olduğunu vurguluyor.

´Evlenince geçer´ demeyin

İlk günlerde samimi bir iletişim kurulmazsa bir ömür boyu sorun yaşanabileceğini ifade eden Fatma Taş şöyle konuşuyor: "Evlenmeden önce birbirine çok yakın bir ilişki oluyor. Gençler, karşısındakini kırmamak için onun veya ailesi hakkındaki gerçek düşüncelerini söylemekten çekiniyor. Evlendikten sonra bakıyor ki hayat böyle gitmiyor. Kendini de ifade etmek istiyor. O zaman hayal kırıklığı yaşanmaya başlanıyor. Evlenirken sevgiyle birlikte mantık da olmalı. ´Gerçekten bu insanla evliliği yürütebilir miyim, böyle söyledi; ama ileride arkasından başka bir şey çıkabilir mi, böyle davranıyor; ama buna sürekli tahammül edebilir miyim?´ diye sorgulamalı. ´Olsun, evlenince geçer, sonra hallederim´ deyip normalde tahammül edemeyeceği durumları kapatan kişi kesinlikle kendisini kandırıyordur. Evlenmeden önce veya sonra bir anlaşmazlık varsa anında konuşarak tedavi yöntemine gidilmeli. Konuşarak halledilmiyorsa büyüklerden bilen kişiden destek alınmalı. Aksi halde zaman içinde birikir ve hiç umulmadık bir anda patlar, yuva dağılır."

Evlenirken önce farklılıklar kabullenilmeli

Herkesin birey olarak kendine has bir dairesi var. Öncelikle oraya sahip çıkmalı, kendini saymalı ve Yaratan´dan dolayı değerli olduğunu bilmeli. Kendine sahip çıkan eşine sahip çıkabilir. Çünkü eşi de yaratıldı ve bu haliyle değerli. Hepimiz farklı karakterlerde dünyaya geldik. Ailemiz, çevremiz farklı. Evli çiftlerin öncelikle bunu hazmetmesi, saygı göstermesi gerekiyor. Önce o farklılığı kabul etmek gerekiyor; çünkü karşı tarafın da bir doğrusu var. Onun doğrusu sana yanlış gelebilir; ama buna da saygı gösterilmeli. Bu durumda oturup konuşmalı, orta noktayı bulmaya çalışmalı.


alıntı
cok dogru
 
evlenince bazı şeyler değişiyor.
eş işten yorgun geliyor dinlenmek istiyor.
bayan akşama kadar eşinin gelmesini bekliyor.
ilği bekliyor bey göstermiyor başlıyor kavga.
sabırlı olmak lazım.
 
evlenip aynı çatı altına girince hayatın gerçekleri, zorlukları anca farkediliyor..
birbirlerine tahammül edemiyorlar.. sabretmek nedir bilmiyorlar..
evlilik öncesi hayat toz pembe görünüyor.. hep öyle olunacak zannediliyor..
sonrasıda işte hayal kırıklığı.. tabiki herkes için geçerli değil bu..
 
aynı evde yasamak çok farklı kesınlıkle..cunku bazı huylar ancak ev ortamında kendını belli eder.. bizler yada erkekler için gecerlı sonucta..
nısanlıyken sabrettıgımı sanıyordum ama evlenınce daha buyuk bir sabır gerektiriyor. aynı durum eşim içinde gecerlı bana karsı.
evlilik nedir.. kararların ortak alınmasıdır dimi.. ama erkekler kendı basına karar verıyor.biz kadınlar kendı basımıza karar verırsek yandık.. eşimin bu huyunu sevmıyorum işte.

birde su varkı evlılık deyınce hepimizin aklına toz pembe hayaller gelıyor ama tozpembe değilde birazcık tedbirli yaklasmak gerekıyor cunku dedımya ev hali bambaska oluyor kesınlıkle.
 
çok fazla beklentilerimiz olduğu için hayal kırıklığı yaşıyoruz bence :umursamaz:


her hafta sonu gezme hep ilgi güzel davranışlar vs vs uzar gider bu böle bunuda bulamayınca hayal kırıklığına uğruyoruz...........


evlilik zor hemde çok zor iki taraf içinde yaşanmamışlıklar varsa daha zorlaşıyoo evlilikler...


fedakarlıklar yapmak insanlara ağır geliyoo sorumluluklar ağır geliyoo ve malesef evlilikler yürümüyoo...

işte tüm sebep bu bence ..

hayal kırıklığı yaşamamak için beklentilerimizi hayallerimizi bir kenara koymayı öğrenmeliyiz yoksa mutsuz olmaktan başka bi işe yaramaz hayallerimiz ...

her oyunun bi kuralı var evliliğinde kuralı bu bence...
 
Çok farklı şeyler düşünmüştüm hayal etmiştim bana başka şeyler hayal ettirdi yani en küçük örnek: beraber tv izlicektik film izlicektik sürekli dipdibe olcaktık ayrı nefes almıcaktık herşeyi beraber yapcaktım akşamları işten gelip oturup sohpet edicektik o gün neler yaptığımızı paylaşıcaktık şimdi ise o futbol izliyor pes3 oynuyor bende mutfakta oyalanıyorum kahve yapıyorum kendime falan konuşmak istediğimde maç bitsin dizi bitsin bi saniye oyunun en önemli yerindeyim filan diyor buda benim modumu düşürüyor kavga çıkıyor o yüzden hiç bulaşmıyorum tek başıma yaşıyorum.

sana ''dizi izliyorum bitince konusalim'' diyorsa al kumandayi tvyi kapat. ya da oyun oynuyorsa ve birakmak istemiyorsa bilgisayari kapat, bak o zaman nasil konusuyo. esime boyle yapardim evlendigimiz ilk zamanlar o yuzden artik biliyor bana ilgi gostermediginde televizyonlar, bilgisayarlar sak diye kapanacak...kocis dedim mi hazirola geciyor valla :eek:klava:
 
İnsanlar değişir karaktaleri,hayattan beklentileri 30'lu yaşlardan önce oturmaz bence.Evliliğe de çok anlam yükleyince,beklentiler çok olunca tabi herşey birbirine karışıyor.
 
aynı evde yasamak çok farklı kesınlıkle..cunku bazı huylar ancak ev ortamında kendını belli eder.. bizler yada erkekler için gecerlı sonucta..
nısanlıyken sabrettıgımı sanıyordum ama evlenınce daha buyuk bir sabır gerektiriyor. aynı durum eşim içinde gecerlı bana karsı.
evlilik nedir.. kararların ortak alınmasıdır dimi.. ama erkekler kendı basına karar verıyor.biz kadınlar kendı basımıza karar verırsek yandık.. eşimin bu huyunu sevmıyorum işte.

birde su varkı evlılık deyınce hepimizin aklına toz pembe hayaller gelıyor ama tozpembe değilde birazcık tedbirli yaklasmak gerekıyor cunku dedımya ev hali bambaska oluyor kesınlıkle.

Evlendiğine pişman mısın peki ? Benimde evleneceğim kişi aynı özellikleri taşıyorda CADIARZU
 
Son düzenleme:
bayanlar ya ben ne yapmalıyım lütfen akıl verin eşimden çok sooğudum daha 20 yaşımdayım 8 aylık bebeğim var ondan boşanmak istiyorum ama eşimi görünce söyleyemiorum hergün tartışmaktan bıktım ailesiyle yaşıyoruz tabi onunda tartışmalrı oluyo bana biri akıl versin ne yapmalıyıom çok soğudum eşimden tabi arada şiddet te var ne yapmam lasım

Şiddet varsa hiç durma boşan bence alsanaalsanasmile
Bu erkekler evlenince ne sanıyolar kendilerini anlamıyorum, sanki rahat rahat kullanabilcekleri bi malız biz :eek:klava:
Aileninde desteğini al en kısa zamanda boşan bence
 
bayanlar ya ben ne yapmalıyım lütfen akıl verin eşimden çok sooğudum daha 20 yaşımdayım 8 aylık bebeğim var ondan boşanmak istiyorum ama eşimi görünce söyleyemiorum hergün tartışmaktan bıktım ailesiyle yaşıyoruz tabi onunda tartışmalrı oluyo bana biri akıl versin ne yapmalıyıom çok soğudum eşimden tabi arada şiddet te var ne yapmam lasım

arkadaşım Allah yardımcın olsun. Sık sık dua et,sabret,iyi şeyler dusunmeye calıs.. tahmin edebiliyorum cok zor, hele hamileyken insan ilgi istiyor,duygusal oluyor. ah bu insanlar ne kadar merhametsiz.. bebegin dogsun bakalım, belki bereketiyle gelir.. hala insafsızlarsa, benim de aklıma boşanmaktan başka çare gelmiyor ama ailen sana destek olur mu acaba, kendi başına ayakta durmaya çalışmak gorundugu kadar kolay değil..
 
KArşı tarafında doğruları var


Ne kadar doğru, ama bunu kaç kabulleniyor ki?
Hele ki erkek ailesi, gelin gelsinde köprüyü geçsinde
Biz onu hale yola sokarız denmiyor mu?
ee buna karşılık sonucun hüsran olmasıda çok normal.
Herkese mutlu hayatlar diliyorum
Bencede gençler bu olgınluğa erişmeli
 
evlenince insan sanıyorki herşey mükemmel olacak birlikte yaşayacagız sabah birlikte kalkcaz. ve bunun gibi çıkarken yada nişanlıyken gerçekleştiremediğin hayali evlenince tadacagını düşünüyosun. oysaki hiç tanımadıgın bir aile yani eşinin ailesi, sonra yıllar sonra senin hayatına eş olarak girmiş bir insan. çatışmalar kavgalar tabi mutlu anlarda oluyor ama evliliğin heyecanı ve aşkı öldürdüğü kesin bana göre
 
evlenınce tek ıkı kısıyle evlenmıyorsunuz. Onun aılesıyle arkadaslarıyla evlenıyorsun. Sevgılıyken ıkınız bulusuyor ya da en fazla arkadasları ıle bır arada oluyorsunuz ama sevgılınız ev ortamında nasıl davranıyor nasıl alıskanlıkları var bılmıyorsunuz. Akraba anne baba gıbı etkenler de var. Sız ıkınızı mutlu mesut bır halde dusunurken gecım derdı hayat karmasası buna engel oluyor
 
X