"İyi düşündüm iyi oldu" diyenler

yenGEnC

Nirvana
Pro Üye
17 Ağustos 2011
25.684
163.566
798
Herkese merhaba
Benim coook uzun zamandır inandığım birşey var. O da şu ki; eğer bir şeyin olmasını gerçekten istersen , evrene o enerjiyi gonderirsen o şey dönüp dolaşıp gerceklesiyor!
Bunu hayatımın çok alanında yaşadım.
Tek istemek de değil, eğer o şeyin gerçekleşeceğine eminmiş gibi inanıyorsan olmaz denen işler oluyor ve bütün kapılar tek tek açılıyor.
Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?
Yaşadığınız örnekler varsa daha çok insanın 'olumlu dusunmeye baslamasi' adına bizimle paylaşır mısınız?
 
İlk örnek , çok yakın geçmişten, benden gelsin:
  • Ben belki de 5-6 yıldır hep Ulusal Ajans ile Avrupa'ya gitmek isterim. Yani mesela İsviçre'ye gidiyorsunuz, gönüllü bir kuruluş ile çalışıyorsunuz. Kalacak yer-bilet-vize- cep harçlığı falan, her şey onlardan. Başvurmak için İngilizce bir mektup yazmanız gerekiyor.
Ben buna katilmayi o kadar istiyorum ki yillardir,hakkında herşeyi biliyorum desem yeridir . Giden insanların söylesilerine katıldım,internette tuttukları blogları okudum, sanki başvuracak gibi her başvuru döneminde ilanları inceliyor - yazan şehirleri internetten aratıyorum falan. Daha önce birkaç kere mektup yazdım ama çeviri aşamasında devam edemedim. Belki de cesaret edemedim,bilmiyorum.
Neyse çok uzatmayayim, ben bunu gönülden istedim. Ve içimde hayatımın bir aşamasında bu tarz bir projeye katılacağıma dair bir inanç vardı.
Her neyse çok alakasız sebeplerle bir kursa yazıldim, ve kursta bir çocukla tanıştım. Çocuk bu ulusal ajansın başka bir projesine başvuru yapmış, Türkiye'den 4 kişi ile katılma hakkı kazanmış. Ve bana resmen ısrar etti 'ben gitmeyeceğim,internete ilan açtım ama başkaları gideceğine sene git-sen yaparsin' falan diye.
Hatta beni ikna etmeye çalıştı :) normalde uzun uzun başvuruyorsun falan, resmen havadan kucağıma fırsat dustu:KK49:

  • Geçen ay bu etkinliğe gittim. Bu aralar işsiz olduğum için de (ailemden istemedigim icin) en yakın arkadaşımdan borç aldım,biletler vs için.
Kıza dedim ki 'oraya gidip bilet faturalarini verince paramizi odeyeceklermiş, ben döner donmez sana oderim'
Ama gidince ne öğreneyim? Bu tarz projelerde paralar birkaç ay içinde hesaba yatıyormus. Eğitim veren kuruluş hibe veren oluşuma gonderiyormus da onlar ödüyormuş da , falan filan... Hatta baska kuruluşlardan 3 aydır parasını alamayan kişiler vardı gittiğim yerde.
Ben tabii üzüldüm ama nedense sansima güvendim ve daha çabuk ödeme yapacaklarını düşündüm, bu yüzden borc veren arkadaşıma söylemedim bile böyle birşey olabileceğini.
Derken kimseye değil sadece ben ve bir başka arkadaşa parayı elden ödediler! Çok ciddiyim, vize + bilet paramız sınırı mi aşmış,ne olmuşsa, elden verdiler ordayken:KK200:

  • Daha sonrasinda öylesine bir ülkeyi ziyarete gittim, bir esprisi olmayan, çok turistik olmayan,soğuk vs...amacım şeydi; aktarma ülkesi olsun, hem fazladan bir yer görürüm .
Gittim ama o da ne? Ülkeye de insanlara da aşık oldum, harika kişilerle tanıştım. Hatta akşam beni bir partiye götürdüler . Oradakiler gecenin sonunda gideceğimi öğrenince 'aaa, neden bu kadar erken?' falan dediler. Ben de o gece belki de binbeşyuz defa 'çünkü salağım ve bu kadarcik bilet aldım. Buranın harika olduğunu bilmiyordum, mutlaka tekrar gelecegim. ' dedim dedim durdu..
Sonuç olarak o gece BENİ UCAGA ALMADİLAR! Çok saçma bir sebepten - hatta imkansız gibi birşey için beni kabul etmediler, havaalanında kalakaldım-biletim yandı falan. Giden parama üzüldüm ama gece söylediklerimi hatırladım. Gerçekten de ben o ülkeden bu kadar çabuk ayrılmak istemiyordum ve su an -mecburiyetten- birkaç gün daha burdaydim:KK200::KK200::KK200: üstelik o gün yeni tanistigim arkadaşlarım beni donmuş bir gole balık tutmaya falan götürdüler, ilk defa böyle harika birsey gördüm. Biletim yanmasaydi İstanbul'a geri dönecektim ve aklım burada kalacakti
 
Bir baska arkadaşım (arkadaşımın arkadasi) estetik ameliyat olmak istiyordu burnundan. Uzun uzun araştırdı, para ayırdı vs. Kesin kafaya koydu estetik yaptırmayı. Geçen haftalarda çalıştığı kurumda müdürün bir misafiri ile tanismis, adam bilindik bir estetik cerrah. İletişim numarasını falan almış. İlerleyen tarihlerde cerrahla konuşmuş, adam demis ki (atıyorum) normalde 6 bin ama XY Bey'in hatrina sana bin liraya yapabilirim.
Kız çok sevinmiş, hemen patronu XY Bey'e söylemiş. Adam da demiş ki : kızım senin etin ne bunun ne? Olur mu öyle şey? Ben karşılarım senin ameliyat parani-lafi olmaz!:KK9:
Böyle birşey olabilir mi?
Normalde hayatta olmaz ama işte evrene olumlu mesajlar gönderince ne yapıp edip gerçekleştirmenin bir yolunu buluyor
 
Bir başka yakın arkadaşımla şimdi konuştuk, aslında konu açmama sebep biraz da bu oldu.
Böyle güzel tesadüfleri unutmayayim ve iyi düşünmekten vazgeçmeyeyim diye konu açtım :)
  • Bu arkadaşım iç Anadolu'nun bir şehrinde doğmuş büyümüş bir çocuk ve en büyük arzusu X şehrinde yaşamak. Çocuk resmen aşık bu şehre. Ama üniversite zamanı puanı yetmedigi için başka şehirde okuyor, üniveristeler arası geçiş ile bu X şehrine bir dönem okumaya gidiyor ve şehre daha çok aşık oluyor,dilinden düşmüyor falan.
Neyse bu arkadaş tam 6 sene önce mezun oluyor. Mezun olduğundan beri ne doğru dürüst işi oluyor ne de parası. İstediği hayat kesinlikle kalabalık bir şehirde haftanın 6 günü işe gittiği bir hayat değil. yurtdışında yaşamak için hamleler yapıyor, internet yoluyla kendini idame ettirecek kadar para kazaniyor falan... Neyse issizliginin 5. Yılında mesleğini yapmak için KPSSye giriyor, iyi de puan alıyor. Neredeyse tüm şehirlere başvuruyor ama hiç kabul almıyor. Derken aylaaaar sonra en son açıklananlardan X şehrinde yedek olduğunu öğreniyor. Ama asil olanlar zaten geçen onca ayda kabul edildikleri başka şehirlere gittiği için ilk sıralara yükseliyor ve X şehrinde sevdigi işin memuru olarak ise başlıyor (şehrin en geç açıklananlardan olması çocuğun işine geliyor, ilk aylarda açıklansa girme ihtimali sıfıra yakın çünkü)
Yani kader resmen ona istediği şehirde , istediği hayatı yaşaması için fırsat sunuyor :) ben bunu olumlu mesaj göndermeye görüyorum.
  • Aynı arkadaş onu tanıdığımdan beri belli cins bir köpek ister. Çocuğun profili elalemin köpekleriyle dolu, gördüğü yerde sevmeden duramaz, cabuk bağ kurar... En son ise basladi, evini de tuttu falan artık köpek almak isteğini dillendirmisti. Derken çalıştığı kurumda biri yavru bir köpek bulmuş, bunu ne yapsak , sokakta kalamaz falan derken bu arkadaşa haber vermişler ve köpeği (en sevdigi cinsin kırması olan bir köpek üstelik) sahiplenmiş!

Benden sadece son bir aydaki iyi düşün iyi olsun örnekleri bunlar, sizde neler var?
 
Bir başka yakın arkadaşımla şimdi konuştuk, aslında konu açmama sebep biraz da bu oldu.
Böyle güzel tesadüfleri unutmayayim ve iyi düşünmekten vazgeçmeyeyim diye konu açtım :)
  • Bu arkadaşım iç Anadolu'nun bir şehrinde doğmuş büyümüş bir çocuk ve en büyük arzusu X şehrinde yaşamak. Çocuk resmen aşık bu şehre. Ama üniversite zamanı puanı yetmedigi için başka şehirde okuyor, üniveristeler arası geçiş ile bu X şehrine bir dönem okumaya gidiyor ve şehre daha çok aşık oluyor,dilinden düşmüyor falan.
Neyse bu arkadaş tam 6 sene önce mezun oluyor. Mezun olduğundan beri ne doğru dürüst işi oluyor ne de parası. İstediği hayat kesinlikle kalabalık bir şehirde haftanın 6 günü işe gittiği bir hayat değil. yurtdışında yaşamak için hamleler yapıyor, internet yoluyla kendini idame ettirecek kadar para kazaniyor falan... Neyse issizliginin 5. Yılında mesleğini yapmak için KPSSye giriyor, iyi de puan alıyor. Neredeyse tüm şehirlere başvuruyor ama hiç kabul almıyor. Derken aylaaaar sonra en son açıklananlardan X şehrinde yedek olduğunu öğreniyor. Ama asil olanlar zaten geçen onca ayda kabul edildikleri başka şehirlere gittiği için ilk sıralara yükseliyor ve X şehrinde sevdigi işin memuru olarak ise başlıyor (şehrin en geç açıklananlardan olması çocuğun işine geliyor, ilk aylarda açıklansa girme ihtimali sıfıra yakın çünkü)
Yani kader resmen ona istediği şehirde , istediği hayatı yaşaması için fırsat sunuyor :) ben bunu olumlu mesaj göndermeye görüyorum.
  • Aynı arkadaş onu tanıdığımdan beri belli cins bir köpek ister. Çocuğun profili elalemin köpekleriyle dolu, gördüğü yerde sevmeden duramaz, cabuk bağ kurar... En son ise basladi, evini de tuttu falan artık köpek almak isteğini dillendirmisti. Derken çalıştığı kurumda biri yavru bir köpek bulmuş, bunu ne yapsak , sokakta kalamaz falan derken bu arkadaşa haber vermişler ve köpeği (en sevdigi cinsin kırması olan bir köpek üstelik) sahiplenmiş!

Benden sadece son bir aydaki iyi düşün iyi olsun örnekleri bunlar, sizde neler var?
Benim verebileceğim bir ornegim yok ama birseyin olacağina inaniyorsan ve bunu tüm kalbinle istiyorsan oluyormuş sizin orneklerinizde de oldugu gibi:) Insallah benimde olurrrrr
 
Benim verebileceğim bir ornegim yok ama birseyin olacağina inaniyorsan ve bunu tüm kalbinle istiyorsan oluyormuş sizin orneklerinizde de oldugu gibi:) Insallah benimde olurrrrr
Olur olur, inanmak şart :)
Ne olsun istiyorsan o olacakmis gibi davranmakla ise baslayabilirsin:KK200:
Böyle yazıyorum ama buna benzer tavsiyelet veren The Secret kitabından nefret etmiştim= )
Madem konuma bir yorum gelmiş başka bir örnek daha yazayım.
Geçen sene bu günlerde issizlikle boğuşup part time işlerde çalışırken , oylesine gunluk çalıştığım bir kurum bana iki üç aylık bir proje işi teklif etti. Hem maaşı güzeldi hem de iş gereği güzel şehirlere güzel otellere gidecektik,ki çok severim iş seyehatlerini. Ben de kabul ettim ama 'duzgun bir işe gir artik' diye gozume bakan ailem sevinsin diye onlara bu işin geçici olduğunu söylemedim. Hiç yoktan 3 ay kızım güzel işte çalışıyor diye sevinsinler dedim:KK49:
Her neyse Mayıs ortasında bu iş bitti. Ama ben evdekilerin mutluluğunu bozmak istemedim ve dedim ki kendime: tamam ya, ben ayrıldığımi söylemeyeyim, güzel bir iş bulunca çıktım derim'
Oysa öyle iş aramakla hemen bulunmuyor,en iyi ben bilirim.
Yine de buna inandım ve haftalar boyu her sabah 8bucukta İŞE DİYE ÇİKİP bir yerlere gittim, laptopumla is aradım. Neredeyse bütün çalışmayan arkadaşlarımı gezmisimdir, bir sürü yeni kafe keşfettim. Bazen iş aramaktan sıkılıp bulmaca falan çözerdim. Filmlerde olur ya aile babaları kovulur da söyleyemez, her sabah evden işe diye çıkıp parkta oturur.
Aynı onlar gibi oldum!
Derken tam da üniversitede okuduğum bölümle ilgili , maaşı geçen işten bile güzel ve evime çok yakın bir iş buldum. Genelde böyle islerde birkaç ayrı mülakata girersin, başlaman zaman alır. Ama onlarda görüştüm, şu belgeleri doldur getir başla dediler:KK49:
Sonuç olarak ben de aileme daha güzel bir iş bulup çıkmış gibi davrandım.
Yani istedim ve tam istedigim oldu= )



*Sonra ayrıldım ama bu başka hikayenin konusu : P
 
Olur olur, inanmak şart :)
Ne olsun istiyorsan o olacakmis gibi davranmakla ise baslayabilirsin:KK200:
Böyle yazıyorum ama buna benzer tavsiyelet veren The Secret kitabından nefret etmiştim= )
Madem konuma bir yorum gelmiş başka bir örnek daha yazayım.
Geçen sene bu günlerde issizlikle boğuşup part time işlerde çalışırken , oylesine gunluk çalıştığım bir kurum bana iki üç aylık bir proje işi teklif etti. Hem maaşı güzeldi hem de iş gereği güzel şehirlere güzel otellere gidecektik,ki çok severim iş seyehatlerini. Ben de kabul ettim ama 'duzgun bir işe gir artik' diye gozume bakan ailem sevinsin diye onlara bu işin geçici olduğunu söylemedim. Hiç yoktan 3 ay kızım güzel işte çalışıyor diye sevinsinler dedim:KK49:
Her neyse Mayıs ortasında bu iş bitti. Ama ben evdekilerin mutluluğunu bozmak istemedim ve dedim ki kendime: tamam ya, ben ayrıldığımi söylemeyeyim, güzel bir iş bulunca çıktım derim'
Oysa öyle iş aramakla hemen bulunmuyor,en iyi ben bilirim.
Yine de buna inandım ve haftalar boyu her sabah 8bucukta İŞE DİYE ÇİKİP bir yerlere gittim, laptopumla is aradım. Neredeyse bütün çalışmayan arkadaşlarımı gezmisimdir, bir sürü yeni kafe keşfettim. Bazen iş aramaktan sıkılıp bulmaca falan çözerdim. Filmlerde olur ya aile babaları kovulur da söyleyemez, her sabah evden işe diye çıkıp parkta oturur.
Aynı onlar gibi oldum!
Derken tam da üniversitede okuduğum bölümle ilgili , maaşı geçen işten bile güzel ve evime çok yakın bir iş buldum. Genelde böyle islerde birkaç ayrı mülakata girersin, başlaman zaman alır. Ama onlarda görüştüm, şu belgeleri doldur getir başla dediler:KK49:
Sonuç olarak ben de aileme daha güzel bir iş bulup çıkmış gibi davrandım.
Yani istedim ve tam istedigim oldu= )



*Sonra ayrıldım ama bu başka hikayenin konusu : P
BiraSa
Olur olur, inanmak şart :)
Ne olsun istiyorsan o olacakmis gibi davranmakla ise baslayabilirsin:KK200:
Böyle yazıyorum ama buna benzer tavsiyelet veren The Secret kitabından nefret etmiştim= )
Madem konuma bir yorum gelmiş başka bir örnek daha yazayım.
Geçen sene bu günlerde issizlikle boğuşup part time işlerde çalışırken , oylesine gunluk çalıştığım bir kurum bana iki üç aylık bir proje işi teklif etti. Hem maaşı güzeldi hem de iş gereği güzel şehirlere güzel otellere gidecektik,ki çok severim iş seyehatlerini. Ben de kabul ettim ama 'duzgun bir işe gir artik' diye gozume bakan ailem sevinsin diye onlara bu işin geçici olduğunu söylemedim. Hiç yoktan 3 ay kızım güzel işte çalışıyor diye sevinsinler dedim:KK49:
Her neyse Mayıs ortasında bu iş bitti. Ama ben evdekilerin mutluluğunu bozmak istemedim ve dedim ki kendime: tamam ya, ben ayrıldığımi söylemeyeyim, güzel bir iş bulunca çıktım derim'
Oysa öyle iş aramakla hemen bulunmuyor,en iyi ben bilirim.
Yine de buna inandım ve haftalar boyu her sabah 8bucukta İŞE DİYE ÇİKİP bir yerlere gittim, laptopumla is aradım. Neredeyse bütün çalışmayan arkadaşlarımı gezmisimdir, bir sürü yeni kafe keşfettim. Bazen iş aramaktan sıkılıp bulmaca falan çözerdim. Filmlerde olur ya aile babaları kovulur da söyleyemez, her sabah evden işe diye çıkıp parkta oturur.
Aynı onlar gibi oldum!
Derken tam da üniversitede okuduğum bölümle ilgili , maaşı geçen işten bile güzel ve evime çok yakın bir iş buldum. Genelde böyle islerde birkaç ayrı mülakata girersin, başlaman zaman alır. Ama onlarda görüştüm, şu belgeleri doldur getir başla dediler:KK49:
Sonuç olarak ben de aileme daha güzel bir iş bulup çıkmış gibi davrandım.
Yani istedim ve tam istedigim oldu= )



*Sonra ayrıldım ama bu başka hikayenin konusu : P
Birazda kısmet sanırım ama düsüncenin gücune herzaman inanmışımdır..Bende uzun yıllar calistigim is yerinden bıkmıstım ve hep evlenip isten ayrılacagım diyordum iyi bir eş adayi cikarsa tabi ve çıktı evlenip isten ayrıldim.Şuan üç senelik evliyim ve evde sıkıntıdan patliyorum iş ariyorum ama bu sefer olumlu düşünemiyorum malesef iş bulmak zor artık gibi
 
Neden kimse olumlu dusunme anisini yazmamis acaba? Oysa bu tarz hikayelere çok ihtiyacımin olduğu bir donemimdeyim. Tekrar iş aramaya başladım, CV hazırlamam lazim ama başlayamadim bile! Bir haftadan fazladır elim gitmiyor(olur ya insanın yapması gerekenleri ertelediği zamanları)
Bu sabah bir mesaj geldi , şu şekilde: "5.03.2018 PAZARTESI saat 11 ile 14 arasi Istihdam Rehberimiz xxx ile xxx Kurs Merkezimizde Cv hazirlamak ve is arayisiniza destek almak icin birebir gorusebilirsiniz."
Ben de bunu bir işaret olarak algıladim, umarım bahtimin is konusunda açıldığına bir işarettir^^



Hazır girmisken bir 'iyi düşün iyi olsun' - 'iste ve olsun 'anımı daha paylasmak istiyorum:
Birkaç yıl önce öfke kontrol konusunda bazı sıkıntılarım vardı, o zamanki (dünyalar iyisi) sevgilim beni ne zaman kızdırsa karnına bir yumruk yerdi. Bir gün ,insanlar içinde onun saçını çektiğimde (dayak gibi kavga gürültü gibi değil . Yine iğrenç bir davranis ama küçük triplere yapılan, çocuksu ve berbat bir hareketti) çocuk bana hiç sinirlenmeden 'rahat edeceksen buradan da cek' dedi, diğer tarafını döndü.
Bu olaydan sonra ofke kontrolü için araştırmalar yapmaya başladım ve bana en uygun şeyin yoga olduğuna karar verdim. Belki de sinirliyken zihinsel olarak ortamdan uzaklaşıp birkaç saniye kendi başıma kalabilsem böyle aptal tepkiler vermeyecektim...
Heyseyse yoga kursu aradım,ücretsiz olanlar hep haftasonuydu -ben haftasonu daha uzun calisirdim,8de çıkardım.
Onları eledim, haftaici olan kurslara baktım, baktıklarımin neredeyse 6da başlıyor,is yerime uzaklar- yetişemem yani. Kaldı ki o zamanki bana göre fahiş fiyatlar istiyordu (yeni mezundum,saçma sapan bir işte çalışıyordum)
Ama bir yandan da gerçekten istiyordum...
DERKEN iş yerinde bizden sorumlu bir kadın vardı. O da yoga yapıyordu, hatta eğitmenlik kursu aliyordu... Onunla bu konularda sohbet etmeye başladık ve bir gün bana dedi ki "matruska, benim 'eğitmenlik kursum için' bir öğrenciye ihtiyacım var. Haftaici erken çıktığımız günlerde is yerindeki kreşte san ders vermek istesem kabul eder misin?" :oha::oha::oha:
Etmez miyim?
Ettim tabii ki
Üstelik normal yoga sınıfları kalabalik olurken ben birebir eğitim gördüm, hem de iş çıkışı otobüse bin , in, koş ,geri gel ,metrobüse bin falan , bunlarin hiç biri olmadan, kendi işyerimin üst katinda bir süre ders aldim:KK50:
 
Genelde olacağına inanmak zaten olmuş saymaktır. İnanmak yarısı yani. En Büyük TÜRKİYE
 
En bastan soyleyeyim, dini inancim yok, tanri inancim da karmasiktir. Yani inancli biri degilim ama iyi dusuncenin bize iyilik olarak donecegine pek cok kez sahit oldum ve bizzat yasadim. Hayatimi en cok etkileyen iki taneyle de ornekleyeyim, 2014 yilinda liseden mezun oldum devaminda bir bolum okumaya basladim ama 2 haftaya kalmadan biraktim bazi psikolojik problemlerim yuzunden. Niyetim bir sure tedavi gormekti ama evde bulundugum surede o bolumle ilgili bir isi yapmayi cok da istemedigime karar verdim. Ve bu dusuncemi paylastigim her insan da bana asla o bolumu kazanamayacagimi (cunku lisede baska bir bolum okumustum) lisede yillarca bolumunu okuyanlarin bile kazanamayabildigini soyledi. Hicbirini dinlemedim, kazanacagima da yurekten inandim. Her gun okulun fotograflarina baktim, ders programlarini bile inceledim. Sonucta sinavda isime yarayacak kismin yarisi cok yuzeysel sorulmustu, diger kisimda da hedefledigim kadar soruyu cevaplayabildim. Tabi ki sinava cok calistim (son iki ay biraz kaytarmis olsam da:KK49:) ama basaracagima yurekten inanmis olmamin ve okulun fotograflarina bakarken "Ben de seneye burada olacagim!" dememin motivasyonuma etkisini gozardi edemem.
Ikinci olay da gene bununla alakali, okulu kazandiktan hemen sonrasinda kalacak yer problemim basladi. Kazandigim okul yasadigim yerden uzakta oldugu icin yurtta kalmam gerekiyordu, ben sosyal acidan biraz problemliyim (evde bulundugum surede biraz olsun asmis olsam da) yurt benim icin kabus gibi bir seydi yani. Burada konu bile acacak kadar kaygilandim, maddi durumumuz yeterli olsa da muhafazakar bir ailem var ve asla tek basima eve cikmama musaade etmezlerdi. Bir gece guzel bir dus aldim ve kafamdan butun olumsuz dusunceleri temizledim, bu problemin guzel sonuclanacagina yurekten inandim. Benimle ayni sehirde okuyan bir kuzenim var, o yurtta kaliyordu. Aramiz da cok iyidir, istedigim okulu kazandigimi duyunca beraber bir eve cikmayi teklif etti. Normalde olsa boyle bir sey kesinlikle mumkun degil, babam da halam da "Ikiniz de yurtta kalin iste" derler diye dusunurdum ama onlar da buna olumlu baktilar. Sonuc olarak hem yurtta kalmaktan kurtuldum, hem de normalde olabilecekten kat kat eglenceli, kafa dengi ve uyumlu bir ev arkadasim var ki bunun da olumlu dusunmemin etkisi olduguna inaniyorum. Ben kaygilanmaya devam etseydim hicbir sey duzelmeyecekti, olumsuz dusunceleri kovup her seyin guzel olacagina inaninca gercekten de oyle oldu. Konu da icimi acti, aklima geldikce yazarim bir seyler. Size is arama surecinde basarilar, her seyin cok guzel olacagina inanmaya devam, en sonunda olacak:KK68:
 
pozitif düşünmek zaten insanı enerjik yapıyor,sorunsuz bir hayat olamayacağına göre,bizde o zaman kendi mutluluğumuzu kendimiz yaratalım:KK200::KK36::KK75:
 
Ne olumlamalar ne pozitif düşünceler uyguladım ama olmadı. Hatta eski sevgilimle aramın tekrar düzeleceğine inandığımda başkasıyla birlikte olduğunu öğrenince bu işleri bıraktım.

Olumlu şeyleri okumak hoşuma gitti ama kızlar daha çok örnek istiyorum :KK200:
 
Neden kimse olumlu dusunme anisini yazmamis acaba? Oysa bu tarz hikayelere çok ihtiyacımin olduğu bir donemimdeyim. Tekrar iş aramaya başladım, CV hazırlamam lazim ama başlayamadim bile! Bir haftadan fazladır elim gitmiyor(olur ya insanın yapması gerekenleri ertelediği zamanları)
Bu sabah bir mesaj geldi , şu şekilde: "5.03.2018 PAZARTESI saat 11 ile 14 arasi Istihdam Rehberimiz xxx ile xxx Kurs Merkezimizde Cv hazirlamak ve is arayisiniza destek almak icin birebir gorusebilirsiniz."
Ben de bunu bir işaret olarak algıladim, umarım bahtimin is konusunda açıldığına bir işarettir^^



Hazır girmisken bir 'iyi düşün iyi olsun' - 'iste ve olsun 'anımı daha paylasmak istiyorum:
Birkaç yıl önce öfke kontrol konusunda bazı sıkıntılarım vardı, o zamanki (dünyalar iyisi) sevgilim beni ne zaman kızdırsa karnına bir yumruk yerdi. Bir gün ,insanlar içinde onun saçını çektiğimde (dayak gibi kavga gürültü gibi değil . Yine iğrenç bir davranis ama küçük triplere yapılan, çocuksu ve berbat bir hareketti) çocuk bana hiç sinirlenmeden 'rahat edeceksen buradan da cek' dedi, diğer tarafını döndü.
Bu olaydan sonra ofke kontrolü için araştırmalar yapmaya başladım ve bana en uygun şeyin yoga olduğuna karar verdim. Belki de sinirliyken zihinsel olarak ortamdan uzaklaşıp birkaç saniye kendi başıma kalabilsem böyle aptal tepkiler vermeyecektim...
Heyseyse yoga kursu aradım,ücretsiz olanlar hep haftasonuydu -ben haftasonu daha uzun calisirdim,8de çıkardım.
Onları eledim, haftaici olan kurslara baktım, baktıklarımin neredeyse 6da başlıyor,is yerime uzaklar- yetişemem yani. Kaldı ki o zamanki bana göre fahiş fiyatlar istiyordu (yeni mezundum,saçma sapan bir işte çalışıyordum)
Ama bir yandan da gerçekten istiyordum...
DERKEN iş yerinde bizden sorumlu bir kadın vardı. O da yoga yapıyordu, hatta eğitmenlik kursu aliyordu... Onunla bu konularda sohbet etmeye başladık ve bir gün bana dedi ki "matruska, benim 'eğitmenlik kursum için' bir öğrenciye ihtiyacım var. Haftaici erken çıktığımız günlerde is yerindeki kreşte san ders vermek istesem kabul eder misin?" :oha::oha::oha:
Etmez miyim?
Ettim tabii ki
Üstelik normal yoga sınıfları kalabalik olurken ben birebir eğitim gördüm, hem de iş çıkışı otobüse bin , in, koş ,geri gel ,metrobüse bin falan , bunlarin hiç biri olmadan, kendi işyerimin üst katinda bir süre ders aldim:KK50:
nedenmi yazmıuyorumm cünkü aklıma gelene birsey yok hamileleikte canuımın cektiğ, seylerin bir sekilde bana gelmesi karsılıgında. ama sana cok tesekkur ederim konun ufkumu actı .güzel düsüncegim insalşlah .
 
Bazı konularda olumlu düşünüp olumlu sonuçlar almışlığım var tabiki, iş konusunda mesela oldu. Olumlama yapmak artık hayatımın bi parçası oldu. Olumsuz bi durumda hemen koyvermiyorum kendimi olaya daha pozitif açıdan bakmaya çalışıyorum. Tavsiye ederim herkese;)
 
Ne güzel yorumlar gelmiş ben bakmayali...
Bir tane daha ben anlatayım, bugün bulustugum arkadaşımın hikayesi.
Biz çocukluktan beri yakın arkadaşız. Arkadaşım biraz fazla hayalperest birisi ve fazla yakın arkadaşı yok. Kendi iç dünyasında yaşar, kitaplar ve filmler onun ruhunu besler. Ben de kitap okumayı çok severim o yüzden özellikle lise yıllarında en büyük zevklerimizden biri ilçemizdeki büyük kitapçıyi gezmekti.
Bilirsiniz belki, puflar oluyor bazı kitapçılarda, ona oturur almadan önce bir sürü kitabın ilk on yirmi otuz sayfasını okur, en son birini alırdık. Hatta bazı anime kitaplar olurdu (çizgi roman yani) almaya kalksan dünya para(lise bütçesi) o yüzden o kitapçıda az okumazdik death note serisini.
Bu arkadaşım da bana sık sık 'keşke burada calissam' 'beni bı gece buraya kapatsalar daha ne isterim' falan derdi ,tee lise yıllarında.
Her neyse yıllar geçti bu arkadaşım grafik okudu. Bir sürü is başvurusu yapıyor tabii...hiçbir yerden geri dönüş olmayınca çok istemediği halde satış destek elemanı olarak o kitapçıya bile başvurdu.
Neyse, alakasız bir firmadan görüşmeye çağırdılar, kız gitti ise alındı.alın baslayinca öğrendi ki meğer bu kitapçınin elemanlarının çalıştığı taşeron firmada ise girmiş. Bir sene sonra taşeron firma aradan kalktı o kitapçınin resmi çalışanı oldu! Hem de grafiker olarak!
Kitaplarla haşır neşir olacağı bir iş istiyordu şimdi istemediği kadar kitapla bir arada çalişiyor.
 
Herkese merhaba, yine ben :)
Bilindiği üzere issizim ve tüm planım 'mart bitmeden bir işe girmek' idi.
Hatta kendime ait başka bir topigim var, orada şöyle bir cümle kurmuşum;
İnanıyorum mart bitmeden iş başı yapabileceğim.
Böyle yazmıştim ama iş aramakla ilgili çok da bir adım atamadım maalesef, işkurun sitesinden bana uygun işler bulup telefonla aradım, mail atın dediler. Bir iki sitede CV oluşturdum ama çok da aktif kullanmadım. Falan filan...sonuç olarak bir işe girmedim.
Derken benim part time çalıştığım yerdeki iş verenim (ki iyi bir arkadaşım,iş dışında da buluşur,severiz birbirimizi) beni ofisine çağırdı, 'gelsene bir iş var' diye. Ben de kot üstü tişörtle, saçımı tepeden toplayıp gittim özensiz özensiz. Bir baktım millet iş görüşmesi diye güzel güzel giyinmiş,arkadaşım ve takım elbiseli bir adam toplantı odasına çağırıp çağırıp kibar kibar konuşuyorlar. Epey bir girenleri-cikanlari bekledim. Biraz da gerildim iş toplantısıymiş,benim tipe bak diye. Neyse toplantı odasından çıktılar benim arkadaşım demez mi takım elbiseli kalantor işverenin yaninda 'döndün mü bıdık? Senin Rus napiyo? Buldun mu orda yeni birini' falan diye:olamaz:
Meğer o takım elbiseli adam da benim daha önce part time işlerde yanında calistigim-hatta iş çıkışı birşeyler ictigimiz bir adammış. Ordan ayrılıp bu yeni şirkete girmiş falan.
Allah'ım,neden bu kadar ayrıntı anlatıyorum ki:işsiz: herneyse, o arkadaşımla konuştuk meğer iş geçici bir ismis. Bir buçuk aylık. Maaşı da gerçekten fena değildi. Ama ben ona dedim ki; 'geçici bir işte çalışmak istemiyorum, artık düzenimi kurup kredi çekip birşeyler almak , bayram tatili için başka bir ülkeye erkenden bilet almak , hayatımı planlamak istiyorum'.
Gerçekten de amacım bu yönde.
Ama arkadaşım alttan girdi üstten çıktı , zaten (o takım elbiseli abinin) beni çok sevdiğini,özellikle çağırdığını, o iş yerinde yetkili olduğunu, belki de beni düzenli orada ise alacağını falan söyledi.
Ben de mirin kırın yaptım,evime döndüm.
Adamın facebookuna bakınca bu ay kaç tane uzakdoğu ulkesi gezdiğini gordum iş için. Yani uluslararası çalışan bir şirketmiş. Ama ben yine de çok kararsizdim, çünkü iş güzel degil- telefon aç /mail at..benlik bir iş değil yani. Beni geliştirecek ya da vaktimi harcamama değecek bir iş değil.
Herneyse en son durum arkadasim aradı "hadi hadi,250 lira da yükseltiyorlar. Naz etme" dedi.
Ben de 'Martin sonuna kadar iş bulmuş olurum' dediğimi ve Martin bitmek üzere olduğunu hatırladım. Bunca israr,yeni söylediği maaşın gerçekten iyi olması falan... Kabul ettim. Hafta başı başlayacağım.
Yani kısmi olarak iyi düşündüm iyi oldu:KK50:


Yeni iyi düşüncem de şu: 15 mayista- bir buçuk aylık sürenin sonunda, başka bir pozisyonda calismam için teklif yapsınlar. Ben de ayın 1inde başlamak üzere sozleşeyim . Kalan 15 günde de Lübnan ve İsrail'e gideyim:KK200::KK200::KK200:
Allah'ım lütfen öyle olsun, pleaseee
 
rabbime çok dua ettım.ne duası ettysem butun dularımı yaşıyoarum şuan Allahıma şükürler olsun.En Büyük TÜRKİYE
Ne mutlu size.mutluluğunuz daim olsun.ben de dualarım sayesinde mucize gibi şeyler yaşadım ama şu dönem o kadar karamsar ve mutsuzum ki..hayatımda kimse yok uzun süredir artık bir yıva kurmak istiyorum herkes baskı yapıyor ben de o kadar istiyorum ki ama olmuyo..hep dua ediyorum ve olumlu şeyler duymaya o kadar ihtiyacım var ki..
 
Back
X