17 Ağustos 1999 - Gölcük.

Şu satıları okurken;ömrümün en taze zamanlarında;uykumun en tatlı yarısında yaşadığım kıyamet ve dehşete;kalplerimizi yerinden çıkaran şaşkınlık ve aklımızı alan ruhlarımızı paran parça eden o deprem dakikalarına döndüm yine..
Zaten hiç birimizin asla hatrından çıkmıyor bu hadise..Her daima beynimizin yüreğimizin içinde taa derininde bir yerlere sıkışmış vaziyette..

Sene /99..
Yerlisi olduğumuz Gölcük'te sahil kenarındaki sitelerde yaşıyoruz (Ailem ve akrabalarım hala orada yaşamakta,bebekliğim çocukluğum ergenliğim in geçtiği güzel ve mahzun şehrimde)

Hayat yine olabildiğince hızlı akıp giderken biz ;olağan dünya meşgalelerin düşmüş,kendimizi ve sonumuzun geleceğini unutmuşuz,sahilde Donanma Şenlikleri vardı o zaman..Bilirsiniz Donanma Kentidir Gölcüğümüz tersaneleri , gemileri ile meşhurdur..Öyle asil,öyle kuvvetli..

Vapur gezisindeyiz ailemle;saat 1 buçuk sıralarında güle oynaya evimize dönüyor balkonda muhabbete devam ediyoruz tatlı tatlı..

2 yi biraz geçmişken uyuyakalıyorum orada annem ise öpüp yatağıma geçmemi söylüyor..
Ağır hayal meyal gidip yattığımı hatırlıyorum;inanılmaz bir sıcak,hararet..
Tam uykuya dalıyorum aradan çok geçmiyor anlatamayacağım vehamette bir gürültü zelzele kıyamet..
Etraf zifri karanlık sadece göğü aydınlatan kızıl ve yakıcı ateş toplarını hatırlıyorum..Çığlıklar,son nefes haykırmalar,imdatlar patır patır anında yerle bir olan aralarında binlerce arkadaşımın,akrabamın,öğretmenimin,postacımın,komşumun da eriyip gittiği, yüzlerce bina..

Asla ama asla unutamayacağım ve yaşamımı tamamen değiştiren bir mefhum:KK70:eprem..

Deprem hakkında o kadar çok senaryo yazıldı çizildi söylendi ki..
Bunların arasında insan duygularını inançlarını suistimal edecek asılsız iddialar da vardı..

yanlız bu yazıyı ben ilk defa okuyorum..
o kadar çok teori var ki...
Kim bilir..



Rabbimiz hak ve adalet sahibidir,olanda daima bir hikmet vardır..
Bu deprem hangi sebeple olursa olsun bizlere çok şey öğretti..
Mala dünya metasına güvenmemeyi,insanlığı,kardeşliği paylaşmayı..
o gün hepimiz birdik herkes aynı ekmeği paylaştı aynı bardaktan su içti..

Başkanı da doktoru da zengini de fakiri de kapıcısı da avukatı da hepsi birdi..Kimsenin canı malı ile kurtulmadı..
Unutmamalı iki günlük dünya da daima birbirimizi sevgi ve kardeşlikle kucaklamalıyız..

Şehitlerimize de tekrar Allah cc rahmet eylesin

Unutmayalım unutturmayalım..

en azından yaklaşmakta olduğumuz 17 ağustoslarda birer Yasin hediye edelim..

Allah o günleri bir daha göstermesin..

Sevdiklerimizle bizleri imtihan etmesin..



 
Son düzenleme:
Keşke bir suçlu olsaydı da, kendi ellerimle verebilseydim cezalarını. Ama ortada net birşey yok, bu komplo teorileri sadece ''acabalarla'' içimizdeki acıyı deşiyor. Üzerinde konuşulabilecek ama asla birşeyler yapılamayacak şeyler bunlar. Net birşey olmadığı ve kaybettiklerim geri gelmediği sürece bu rivayetlerin ne önemi var ki? Hiç...
 
X