Ben de 1-2 şey yazayım:
Oğlum Mirza bu sene anasınıfına başlıyor. Şu ana kadar 2 sene kreşe gitti. Ilk defa bir okul bünyesine katılacağından, okul hayatına güzel bir başlangıç yapalım dedik ve bir pedagogla çalışmak istedik. Uzman bir pedagog bulmak için kendim bir araştırma yaptım ve internette bahsi sıkça geçen doktorda, cumartesi günü için randevu istedim. Görüşme 1 saat 20 dakika sürüyormuş ve ücreti 380 liraymış. Çok yüksek geldi açıkçası ama neyse dedik, oğlumuz okula iyi bir başlangıç yapsın, bir fedakarlık yapalım, madem bu kadar tanınan bir pedagog, bir faydası olur.. Neyse, benim oğlumun paylaşıma en açık olduğu saatler sabah saatleridir ama kendisi sabah doluymuş, ancak 16'ya verebildiler. Yeri Bahçeşehir-Bizimevler sitesindeymiş. Görüşmeye gitmek için saat 15'te Şişli'deki evimizden çıktık. Tem'e bir çıktık ki nasıl sıkışık bir trafik, resmen dur-kalk ilerliyoruz. 20 senedir ben Tem'de bir cumartesi günü, hem de gidiş yönünde böyle bir trafik görmedim. Baktım randevuya geç kalacağız, aradım doktorun sekreteri Nazan Hanım'ı, durumu anlattım, geç kalacağımızı söyledim. Tamam, önemli değil, bekliyoruz dedi. Buraya dikkat!!! Önemli değilmiş... Biz dura kalka ilerlerken çocuğu araba tutmasın mı! 2 defa kustu çocuk, içi dışına çıktı resmen. Biz de hem onunla uğraşmaktan, hem trafikle cebelleşmekten helak olduk. Ofise güç bela ulaştık ki resmen böyle, ailelerin yaşadığı normal bir sitede. Sitenin girişindeki görevli de bizi yanlış yönlendirince biz bir güzel site içinde de tur attık. Bu arada doktorun sekreteriyle devamlı konuşuyoruz, ofise varana kadar trafikten tutun da çocuğun kustuğundan, sitede yanlış yere yönlendirildiğimizden her şeyden haberdar ettik kadını. Neyse, biz ofisten içeri nihayet girdik. Saat 17 idi. Sekreterde bir telaş, aman ödemenizi alayım, doktor sizi bekliyor. Parayı çabucak aldı. Elimize bir form verdiler, vakit geçmesin, bunu da doktorla görüşürken doldurursunuz çabuk, çabuk diye bizi ofise aldılar. Oturduk, doktor hanım hemen "evet, görüşmeye başlayalım, vaktimiz az" dedi. Ben bir durdum. "Nasıl yani, doktor hanım, bizim görüşmemiz 16'da başlasaydı 17.20de sona erecekti, ama 17de gelebildik, şimdi bizim 20 dakikamız mı kaldı?" dedim. "Evet" dedi kadın, vaktinizi ayarlasaydınız, 20 dakikanız kaldı. Dedim, kusura bakmayın, biz buraya gelene kadar sekreterinizle sürekli irtibattaydık, normalde 1 saat sürmesi gereken yol 2 saat sürdü, geç kalacağımızı bildirdik, bize önemli değil, dediniz. Yok, dedi, kusura bakmayın, randevu iptallerinde para vermiyoruz. Dedim ki bu bir randevu iptali değil, biz geldik, geç kalacağımızı da bildirdik, siz kesinlikle sürenin zaten 16da başlamış olduğunu söylemediniz. Yani biz olsak da olmasak da görüşme başlamış kabul ediliyor! Ben kesinlikle 20 dakika için 380 lira vermem dedim, paramızı aldığımız gibi ofisten çıktık. Çocuk kustuğuyla, biz o tarifte harap olduğumuzla kaldık.
Şimdi, Allah için söyleyin, 15te Şişli'den çıkıp gitmişim, ne bileyim trafik her zamankinden beter, sabahtan erzağı omuzumuza vurup mu yola düzülseydik, ne demek geç kaldık diye vakti saydırmak?? Bu durumda yapılacak şeyler belliydi:
- Geç kalıyoruz diye aradığımda kesinlikle "önemli değil, bekliyoruz" denmemeliydi. Saat 16da "kum saatinin ters döndürüldüğü" bize söylenmeliydi.
- Yolda kaç defa görüştüğümüzde, kalan saate göre değil tam görüşme süresine göre ücret alınacağı bize bildirilmeliydi (gerçi bildirselerdi biz vazgeçerdik, onlar da para alamazdı tabii, istemediler söylemeyi)
- Bir şekilde ofislerine vardık. Ben çocuğu bir temizlemek, üstünü değiştirmek istiyorum. Apar topar para almaya çalışacağına, bizimle görüşme yapmayacak olsa bile çocukla ilgilenmeme fırsat vermeliydi. Onlar ise para alıp bizi görüşmeye sokma derdindelerdi. Sekreter çocuğu aldığı gibi uzaklaştı ki daha fazla dakika geçmesin.
- Illa para almak derdinde ise 20 dakika için görüşme yapabilir, kalan 1 saat için sonra ayarlama yapabilirdi.
- Görüşme bir bütün halinde olacaksa bize sonra başka bir zaman için randevu verilebilirdi.
- Ha bir de, pedagog olmuşsun, bu insanlar çocuklarını alıp geliyor, dakika konusunda bu kadar ama bu kadar hassas isen taaaaa şehrin bir ucunda ofis tutacağına adam gibi merkezi bir yere taşınırsın. Nerede yaşadığın benim için önemli değil ama ofisini bu kadar uzakta tutmak anlaşılır şey değil.
Olan, gidiş-geliş tam 5 saatimize, kusan çocuğuma ve bizim başka ve değerli bir pedagogla geçireceğimiz zamanı yollarda geçirmemize sebep oldu.
Size önerim, birebir çalıştığınız bir pedagog veya kurum varsa onlar üzerinden ilerlemeniz. Daha fazla vkit harcamadan sağlam adımlarla ilerlemek gerek çünkü.