Son kullanma tarihi geçmiş, bayatlamış bir tarayıcı kullanıyorsanız. Mercedes kullanmak yerine tosbaya binmek gibi... Websiteleri düzgün görüntüleyemiyorsanız eh, bi zahmet tarayıcınızı güncelleyiniz. Modern Web standartlarını karşılayan bir tarayıcı alternatifine göz atın.
Bu sinemanın güzelliği, içinde bulunduğu Nai Pi Lae Lagunu’nun muhteşem manzarası ile gölgeleniyor. Her yıl düzenlenen “Film on the Rocks” (kayalıklarda film) festivali kapsamında az sayıdaki şanslı kişi botla buraya götürülüyor. Buraya gittiğinizde herhalde film pek ilginizi çekmeyecektir.
Yirmince yüzyılın başlarında inşa edilen Cineteca Matadero’un, o kadar sıkıcı bir tasarımı var ki neredeyse 90 yıl boyunca mezbaha olarak kullanılmış. Bina yenilenerek iki sinema salonu haline getirilmiş.
Yoğun yaya trafiğinin olduğu bir sokağa gizlenmiş bu sinema, görebileceğiniz en ilginç sinemalardan biri. Şehir hayatından kaçıp, bir filmin tadını çıkarabilirsiniz.
Muhteşem tiyatronun duvarları sulu boya tablolarla kaplanmış. Tavan ise fenerler ve kurutulmuş kayın yapraklarıyla süslenmiş. 1913 yılında inşa edilen sinema sessiz filmlerin ilk yayınladığı salonlardan biri.
6)Film izlerken oturmak zorunda olmaktan pek hoşlanmıyor musunuz? Olympia Müzik Salonu da bazen koltukların yerine yatak koyuyor. Bu fikir hem çiftler hem de koltuğa rahatça sığamayan kişiler için iyi bir çözüm.
Film izlerken ıslanıp, köpüklerle oynamak ister misiniz? Bu sinemada Londra’da bir binanın çatısında, hem manzaranın tadını çıkarmak hem de film izlemek mümkün. Ama mevsimi seçerken dikkatli olun.
Her yıl Kosova’nı güzel şehri Prizren’de uluslararası bir kısa film ve belgesel festivali düzenleniyor. Filmler minarelerle dolu şehrin farklı yerlerinde 8 gün boyunca gösteriliyor.
9)Bu, son derece lüks sinema daha çok bir otele benziyor. Nefes kesen duvar ve zemin tasarımları ile burada film izlemek için epeyce bir para harcamanız gerekiyor.
Infoversum sinemayla planeteryumu bir araya getirmiş. Sıkıcı bir görünümü olan binanın eğimli binası bir ekrana dönüştürülmüş. Bazen boyun ağrısına yol açsa da güzel bir deneyim olsa gerek.
Planetaryum Nedir?
Planetaryum gökyüzü ve astronomi hakkında eğitici ve eğlendirici sunumların yapılabilmesi için inşa edilmiş gösterim alanlarıdır. Planetaryumların normal görüntüleme sistemlerinden farkı geniş, kubbe yapısında bir projeksiyon ekranı bulundurması ve gökyüzündeki hareket eden cisimlerin ya da istenen herhangi bir ortamın gerçekçi olarak simülasyonunu sunmasıdır.
Jakarta’nın kalbinde yer alan bu açık hava sinemasının amacı, şehirdeki sosyal sınırları kaldırmak. AVM’lerdeki salonlara gitmeye durumu olmayanlar burada film izleyebiliyorlar. Böylece hem topluluklar biraraya geliyor hem de ucuza film izleyebiliyorlar
12)Pula Film Festivali Hırvatistan’daki türleri arasında en eski olanı. Festival, her yıl Pula Arena olarak bilinen Roma dönemine ait amfi tiyatroda gerçekleşiyor. Daha önce gladyatörlerin dövüştüğü alanda şimdilerde filmler alkışlanıyor.
Herhalde film izlerken kendinizi bu kadar “birinci sınıf” hissedeceğiniz başka bir salon yoktur. Lüks deri koltuklar, klasik lambalar… Hatta daha romantik anlar geçirmek isteyenler için önlerde yatak bile var
İlk bakışta bile Tuschinski’nin neden bu listede olduğunu anlayabiliyorsunuz. Çok sayıdaki balkonu ile sinemadan daha çok bir gözlemevini andırıyor. Gotik dış mimarisi ve inanılmaz tavanları ile bu sadece bir sinema değil, aynı zamanda bir mimari harika.
Grand Rex, 2500 kişilik koltuğu ve yıldızlarla bezenmiş tavanı ile Avrupa’nın en büyük sinemalarından biri. Sinemanın tamamı fantastik bir kale olarak inşa edilmiş.
16)St. George Açık-hava Sineması [Sidney, Avustralya]
Evet, Hem Sidney’in meşhur Opera Binasını hem de de bir filmi aynı anda izleyebilirsiniz. Sinema Hem huzurlu Farm Koyu’nu hem de ışıldayan şehrin manzarasına bakıyor.
17)Sci-Fi Dine-in Tiyatrosu [Disney Hollywood Stüdyoları, ...
Hollywood filmlerinde arabalı sinemaları görmüşsünüzdür. Disney bunu yaşatma çabasıyla araba görünümünde masalar tasarlatmış ve müşterilerine yiyecek servisi yapıyor.
Bu güzel sinema, Hollywood’un Altın çağı diyebileceğimiz dönem olan 30’ların modası “Art Deco” tarzını devam ettiren birkaç salondan biri. Açıldığı yıl olan 1931’den bu yana iç tasarımı hiç değişmemiş.
Her yıl Poznań’da inanılmaz bir uluslararası film festivali düzenleniyor. Festivalde özel yatak sinemalarının yanı sıra orkestranın eşlik ettiği filmlere kadar farklı türlerde filmler izleyicileri ile buluşuyor