- 24 Ocak 2010
- 20.969
- 46
- 408
YUMURTLAMA TEDAVİSİ SABIR GEREKTİRİR
Yumurtlama güçlüğü olan kadınların tedavisi altta yatan nedene göre farklılık gösterir. Bu tedavide amaç mümkün olduğunca doğal olayı taklit etmeye çalışmaktır. Doğal olan, bir adet dönemi boyunca bir adet yumurtanın olgunlaşıp adetin 12-14. günlerinde çatlamasıdır. Bu nedenle yumurtalıklardan yumurta geliştirici tedavilerin bu doğal gelişime paralellik göstermesi gerekir. Eğer bir kadın zaman zaman kendiliğinden adet görüyorsa basit tedavilere yanıt verme şansı daha fazladır. Bu tip kadınlarda başlangıçta hormon incelemesi yapmadan 3-6 ay arası basit ve ucuz haplarla tedavi yapmak mantıklı bir yaklaşım olacaktır. Bu amaçla kullanılan ilaçların başında klomifen içeren haplar gelir. Genellikle adetin 5. günü başlayıp beş gün süre ile kullanılır. Bu ilaç kullanımı sırasında yumurtalıkların gelişimini izlemek yerinde olur. Tedaviye en düşük dozdan başlanıp yumurtlama sağlanana kadar her adet döneminde doz bir hap arttırılır. Ancak genellikle günde 3 haptan fazlasına yanıt verme şansı son derece azdır. Yumurtlama sağlanan doz saptandıktan sonra en az 3 adet dönemi aynı dozla yumurtlama sağlanıp kadının gebe kalması için dua edilir.
Yumurtlamanın sağlanması hamile kalmak için garanti değildir. Başka hiçbir engelleyici etken olmasa dahi her adet döneminde hamile kalma şansı %20 civarındadır. Hiçbir sorunu olmadığı halde ancak bir yıl sonra bebek sahibi olmuş çiftleri çevrenizde görmüşsünüzdür. Bu nedenle ailenin bu tedavi süresinin uzunluğunu çok iyi bilmesi ve sabırsızlığa kapılmaması gerekir. Eğer klomifenle yumurtlama sağlanamazsa ya da yumurtlama olmasına rağmen hamilelik oluşmazsa o zaman neler yapılacaktır?
Bu durumda öncelikle kadının kanında üreme ilgili bazı hormonların ölçümü gerekir. Bu hormonlardan elde edilecek sonuca göre tedavi planı değişecektir. Eğer kadın kendi başına adet göremiyorsa o zaman başlangıçta bu hormon tetkiklerinin yapılması gerekir. Üreme hormonları düşük olan kadınlarda hapla tedaviden sonuç alma şansı son derece azdır. Bu kadınlarda doğrudan iğne tedavisine başlanmalıdır. Bu amaçla kullanılan iğneler kadınlık hormonu olan estrojeni uyaran üreme hormonlarını içerirler. Son zamanlarda çok değişik ilaçlar eczane raflarını doldurmaya başlamıştır. Ancak içlerindeki maddeler birbirinin benzeridir. Henüz bir diğerine üstünlükleri kanıtlanmamıştır. İğne tedavisi günlük olarak yapılır. Bu tedavi sırasında yumurtaların gelişimini yakından izlemek gerekir. Çoğu hekim biran önce sonuç almak için bu iğneleri gereksiz yere ya da gereğinden çok yüksek dozlarda kullanmaktadır. Böyle tedaviler ya kadının yumurtalarını aşırı şişirir, ya da ikiz, üçüz, beşiz gebeliklerin oluşmasına neden olur. Bu nedenle iğne tedavisinde hekim de sabırlı olmalı, en düşük dozdan başlayarak belli sürelerle yumurtaların gelişimine göre dozu ayarlamalıdır. Bazan bu tip ayarlama 3-4 hafta sürebilir. Hızlı yapılan tedavilerde yumurtalar yeterli kaliteye gelmeden çatlayacak düzeye gelir. Kalitesiz yumurtaların döllenme şansı düşüktür. Döllense bile oluşacak hamileliğin düşükle sonuçlanma riski daha fazladır.
Üreme güçlükleri ile ilgili yapılabilecek diğer tedavi yöntemlerine önümüzdeki yazımda devam edeceğim.
berıl cok gusle yazılar paylasıosun sana cok tsk ederım sızde sorun ne gebelık ıcın ?umarım en yakın zamnda senınde hamılelk haberını alırız