Yükselen Koç
Sevgili yükselen Koç, Merkür’ün Aslan burcuna geçmesiyle birlikte hayatın daha renkli, daha cesur, daha iddialı bir tonda konuşmaya başlıyor. Zihnin artık “nasıl yaparım?” değil, “nasıl parlatırım?” sorusuna odaklanıyor. Yaratıcılığın artıyor, içinden geçenleri daha açık, net ve coşkulu bir şekilde ifade etme ihtiyacın büyüyor. Eğer sahneye çıkmak, bir şeyleri duyurmak, projeni tanıtmak ya da sadece “ben buradayım!” demek istiyorsan, bu dönem tam zamanı.
Aşk hayatın da canlanıyor. Flörtler, aşk mesajları, iltifatlar, hatta biraz fazla ego içeren cümlelerle dolu olabilir bu süreç. Kalbinle düşündüğün bir döneme giriyorsun. Ama dikkat: abartıya kaçarsan, küçük bir sözcük savaşı koca bir kalp kırıklığına dönüşebilir. Özellikle 29 Haziran ve 30 Ağustos civarındaki Merkür–Plüton ve Merkür–Vesta karelerinde biraz daha ölçülü olmakta fayda var.
18 Temmuz’da başlayacak Merkür retrosu ise seni kalbinin sesini yeniden dinlemeye çağırıyor. Belki eski bir aşk geri döner, belki geçmişte yarım kalan bir yaratıcı proje tekrar gündeme gelir. Belki de kendine şu soruyu sormak zorunda kalırsın: “Ben gerçekten neyi seviyorum?” Çünkü bu retro süreci seni yüzeyde değil, tam kalbin ortasında çalıştıracak.
İşin güzel yanı, bu dönemin sonunda çok daha içten, çok daha gerçek bir ifade biçimi geliştirmiş olacaksın. 31 Ağustos’taki Merkür–Chiron üçgeni ise sana şunu fısıldayacak: “Kendini anlatmak bazen sadece ifade etmek değil, aynı zamanda iyileşmektir.” Ve sen bunu fazlasıyla yaşayabilirsin.
Yükselen Boğa
Sevgili yükselen Boğa, Merkür’ün Aslan’a geçişiyle birlikte içsel alanlarında bir canlanma başlıyor. Normalde 4. ev geçişleri sessizdir, içe dönüktür; ama Merkür Aslan’da iç sesi megafona bağlar. Evde daha çok konuşmak, aile meselelerini netleştirmek, içinize attığınız şeyleri dile getirmek istersiniz. Bir süredir bastırdığın duygular varsa — hele ki bu duygular anne, baba, çocukluk ya da “kök” meseleleriyle ilgiliyse — artık onları görmezden gelmen zorlaşıyor.
İç sesin seni sık sık geçmişe götürebilir bu dönemde. Ama bu nostalji duvarı önüne dikilmek için değil,
yıkılıp arkasındaki hikâyeyi görmen için geliyor. Özellikle 29 Haziran’daki Merkür–Plüton karşıtlığı seni aile içinde bir güç savaşına ya da duygusal bir konuşmaya itebilir. “Ben artık bu evde kendimi ifade edemiyorum” demek ya da “bu hikâyeyi hep böyle anlatıyoruz ama bu benim canımı yakıyor” demek zorunda kalabilirsin.
Merkür 18 Temmuz’da retroya döndüğünde ise bu konular bir adım daha içselleşiyor. Belki aile içinden biriyle uzun süredir konuşmadığın bir mesele tekrar gündeme gelir. Belki taşınma, ev düzeni, aidiyet ya da köklenme konularında karar vermek zorunda kalırsın. Belki de sadece kendi içinde “artık nereye aitim?” sorusunu dürüstçe sorarsın. Bu retro, iç sesinle yüzleşmek ve ev dediğin şeyin ne anlama geldiğini yeniden tanımlamak için kıymetli.
Ağustos sonuna doğru Merkür tekrar düzeldiğinde, artık ne söylemek istiyorsan onu daha sakin, daha olgun ve daha samimi bir şekilde ifade edebileceksin. İçinde tuttuğun şeyleri doğru kişilere anlatmak, kendinle barışmak, hatta aile içinde duygusal bir açılım yapmak için harika bir fırsat. 31 Ağustos’taki Merkür–Chiron üçgeni bu içsel barışmayı destekliyor.
Yükselen İkizler
Sevgili yükselen İkizler, bu dönem zihin tam kapasite çalışıyor. Merkür senin yönetici gezegenin ve şimdi Aslan gibi iddialı bir burçta, üstelik seninle doğal uyum içindeki bir evde ilerliyor. Yani ne oluyor? Konuşuyorsun. Yazıyorsun. Anlatıyorsun. Duyulmak istiyorsun. Ve evet, artık sadece fikir paylaşmak yetmiyor; etkileyici olmak, iz bırakmak istiyorsun. Bu yüzden bu süreçte düşüncelerini kalıpların dışına taşıyabilir, kendi sesinle parlayabilirsin.
Bu dönemde eğitim almak, sosyal medya projelerine başlamak, sunum yapmak, içerik üretmek ya da bir konuşma hazırlamak için harika bir dönem. Ama dikkat: 29 Haziran’daki Merkür–Plüton karşıtlığı, iletişimde biraz fazla baskın ve diretici bir tavır sergilemeni sağlayabilir. Fikirlerin değerli, ama herkesin seni alkışlamak zorunda olmadığını hatırlaman gerekebilir. Tartışmaya değil, etkili anlatıma odaklan.
18 Temmuz’da başlayan Merkür retrosu seni yavaşlatıyor gibi görünse de aslında zihnini içeriye çeviriyor. Önceden başlattığın bir yazı, yarım kalmış bir konuşma, yanlış anlaşıldığını düşündüğün bir mesaj bu dönemde yeniden gündeme gelebilir. Bu süreç seni eski fikirlerle barıştırmaya, yarım kalmış zihinsel süreçleri tamamlamaya ve bazı şeyleri sadeleştirerek anlatmaya çağırıyor. “Az ama öz” dönemi.
Retro sonrası (14 Ağustos’tan itibaren) fikirlerini daha net, özgüvenli ve etkileyici şekilde ifade edebilirsin. Eğer yazarlık, konuşmacılık ya da eğitim gibi bir alanda ilerliyorsan bu dönem seni hem içsel olarak geliştirir hem de kalabalıklara hitap edecek bir ses kazandırır. 31 Ağustos’ta Merkür–Chiron üçgeni ile birlikte zihinsel yüklerini iyileştirme fırsatı da geliyor. Belki bir mektup, belki bir telefon konuşması, belki de sadece uzun zamandır söyleyemediğin bir cümleyle…
Yükselen Yengeç
Sevgili yükselen Yengeç, Merkür 2. evinden geçerken seni hayatın temellerine götürüyor: paran, değerlerin, özgüvenin, yeteneklerin ve tüm bunların senin zihnindeki karşılığı ne? Şimdi bunları sorgulama, yeniden tanımlama ve belki de biraz daha yürekten sahiplenme zamanı. Normalde sen sessizce çalışır, sonuçla konuşursun. Ama Merkür Aslan’da: artık kendini küçültmeden konuşman, bildiklerini savunman, hakkını araman gerekiyor.
Bu dönem “ben buna değerim” demeyi öğreniyorsun. İş görüşmesi, zam talebi, freelance iş açılımları, yeteneklerini tanıtma, kendi markanı büyütme gibi her alanda sesin daha gür çıkabilir. Ve evet, daha önce bu kadar kendinden emin konuşmadıysan şaşırma: bu senin büyüme sürecin. 28–29 Haziran’daki Satürn–Neptün–Plüton etkileriyle hem gerçekçi, hem de dönüştürücü kararlar alabilirsin. Ama 29 Haziran’daki Merkür–Plüton karşıtlığı seni “ben yeterli değilim ki” tuzağına çekebilir. Orada biraz dur. Bu düşünce senin değil, sana yapıştırılmış olabilir.
18 Temmuz’da başlayan Merkür retrosu seni finansal geçmişinle yüzleştirebilir. Harcamaların, ihmal edilen ödemeler, “bu yetenek ne zamandır köşede bekliyor?” dedirten farkındalıklar ortaya çıkabilir. Belki de daha önce değer görmemiş bir işin ya da projen geri gelir ve bu sefer farklı bir şekilde değerlenir. Kendi sesini duyurmadığın alanlarda “artık ben de buradayım” deme zamanı.
Ağustos ortasından sonra işler hızlanıyor. Merkür yeniden direkt harekete geçtiğinde, sen de hem maddi hem manevi değerlerini çok daha bilinçli bir şekilde ifade edebileceksin. 31 Ağustos’taki Chiron üçgeni ile birlikte “ben yeterliyim” cümlesi sadece bir tekrar değil, gerçek bir içsel inanç haline dönüşebilir.
Yükselen Aslan
Sevgili yükselen Aslan, bu dönem hayat sana adeta bir mikrofon uzatıyor ve “haydi şimdi kendini ifade et!” diyor. Bu transit boyunca zihnin ışıl ışıl çalışıyor. Ne düşündüğünü açıkça söylemek istiyorsun. Hatta sadece söylemekle kalmayıp, etkileyici bir şekilde anlatmak, dikkat çekmek, iz bırakmak istiyorsun. Ve evet, bu konuda da oldukça başarılısın. Çünkü sen sadece konuşmazsın,
performans sergilersin. Bu dönem yazdığın, sunduğun, konuştuğun her şey biraz daha sana özgü, sana has, ve seni anlatan bir imza taşıyacak.
Ama tabii ki Aslan burcunun gölgesi olan “ego”ya dikkat. 29 Haziran’daki Merkür–Plüton karşıtlığı “benim fikrim en doğrusuydu” savaşlarına yol açabilir. Özellikle ilişkilerde “hep ben konuşuyorum ama beni kim dinliyor?” diye bir kırılma yaşayabilirsin. İşte o an dur ve düşün: anlatırken dinliyor musun?
18 Temmuz’da başlayan Merkür retrosu seni kendinle yüzleştiriyor. Belki de daha önce savunduğun bir fikri şimdi yeniden gözden geçirmen gerekebilir. Belki de sadece “bu düşünce hâlâ beni temsil ediyor mu?” diye sorarsın kendine. Kimliğin, duruşun, stilin, düşünce biçimin şekil değiştiriyor olabilir. Bu bir kriz değil; bu bir güncelleme. Özellikle dış görünüşünle, sesinle ya da sosyal imajınla ilgili konularda yeniden düzenlemeler yapabilirsin. Kendini yeniden tanıtıyorsun, ama bu sefer daha rafine bir şekilde.
14 Ağustos’tan itibaren Merkür düzeldiğinde sesin tekrar netleşiyor. Artık ne söylemek istediğini biliyorsun. Üstelik sadece kendini göstermek için değil, kalpten gelerek konuşuyorsun. Ve işte o zaman, insanlar seni sadece duymuyor,
hissediyor. 31 Ağustos’taki Chiron üçgeniyle birlikte yaşadığın ifade krizleri şifaya dönüşebilir. “Ben buyum ve böyleyim” diyebilmek, bu dönemin en kıymetli kazanımı olabilir.
Yükselen Başak
Sevgili yükselen Başak, sen zaten doğası gereği çok düşünen, analiz eden, fark eden birisin. Ama şimdi Merkür –yani senin yönetici gezegenin– haritanın en sessiz, en görünmeyen, en derin yerinde dolaşıyor. Normalde dış dünyaya dönük, çözüm odaklı çalışmaya alışkın olan zihnin, şimdi kendini içeride buluyor. İç konuşmalar artıyor, rüyalar yoğunlaşıyor, sezgiler harekete geçiyor. Ama bu sessizlik bir boşluk değil, aslında oldukça dolu bir alan: bilinçaltı gibi. Yani sen bu süreçte görünmesen de
içeride büyük işler çeviriyorsun.
26 Haziran’dan itibaren gözle görünmeyen ama güçlü duygular tetiklenebilir. Bir şeyleri içinden atmak, bastırılmış konuları düşünmek ya da sadece “neden böyle hissediyorum?” sorusuna cevap aramak gibi. 29 Haziran’daki Merkür–Plüton karşıtlığı, içsel bir kriz başlatabilir. Belki çok uzun zamandır sustuğun, bastırdığın bir düşünce pat diye zihninde belirir. İşin zor tarafı şu: bu dönemde her şeyi anlatamazsın. Çünkü bu süreç biraz da
sadece senin duyman gereken şeylerle ilgilidir.
18 Temmuz’da Merkür retroya dönünce bu içsel sorgulamalar daha da derinleşiyor. Rüyaların artabilir, içine attığın duygular çıkmak isteyebilir. Bu dönemde yalnız kalmak, yazmak, meditasyon yapmak, danışmanlık almak, terapi gibi içe dönük çalışmalar sana çok iyi gelir. Çünkü retro Merkür burada geçmişin zihinsel yüklerini temizlemene yardım eder. Kiminle neyi konuşmadın? Hangi düşünceyi içinden hiç çıkarmadın? İşte şimdi onları fark etme ve gerekirse vedalaşma zamanı.
14 Ağustos’tan itibaren Merkür düzeldiğinde içinden geçenleri anlatmaya başlayabilirsin. Ama bu anlatım daha sade, daha olgun ve daha “süzülmüş” olur. 31 Ağustos’ta Merkür’ün Chiron’la yaptığı üçgen, bastırdığın bir korkunun, suçluluğun ya da pişmanlığın dönüştüğü bir an olabilir. Kendine söylediğin sözler iyileştirici olur. Belki de artık içten içe affettiğin birini dışa karşı da bırakmayı seçersin.
Yükselen Terazi
Sevgili yükselen Terazi, Merkür Aslan’a geçer geçmez seni “sosyal sahneye” davet ediyor. Normalde kalabalıklar içinde zarifçe var olmayı seversin ama bu sefer Merkür diyor ki: “Sadece var olma, fikirlerinle parılda!” Bu dönem arkadaş çevrende, ekip içinde, topluluk önünde ya da sosyal medyada daha çok konuşabilir, düşüncelerini daha etkileyici biçimde ifade edebilirsin. Hatta belki senin fikirlerin bir projenin yönünü belirler. Fikir alışverişleri artıyor ama bu sefer herkes biraz gösterişli konuştuğu için dikkat dağınıklığı da mümkün. Kim ne dedi, kim kimi dinledi, biraz karışabilir.
Merkür’ün Satürn ve Neptün’le yaptığı uyumlu açılar (28–29 Haziran) uzun vadeli hedeflerin için yaratıcı, aynı zamanda somut fikirler üretebileceğini gösteriyor. Bu, arkadaşlık ilişkilerinde kalıcı bağlantılar kurmak, grup çalışmalarında öncü olmak için harika. Ama 29 Haziran’daki Merkür–Plüton karşıtlığı “grupta fikir savaşı” etkisi yaratabilir. “Kim lider olacak?” sorusu havada uçuşur. Sessiz kalırsan göz ardı edilirsin ama çok bastırırsan “egolu” yaftası yiyebilirsin. Dengeyi sen kuracaksın.
18 Temmuz’da Merkür retrosu başladığında bazı arkadaşlıklar, eski projeler ya da yarım kalmış sosyal bağlantılar yeniden karşına çıkabilir. Bu, geçmişte yer aldığın bir ekip çalışmasının tekrar gündeme gelmesi, eski bir dostla yeniden iletişim kurman ya da daha önce başvurduğun bir sosyal gruptan dönüş alman anlamına gelebilir. Aynı zamanda “bu çevre beni hâlâ besliyor mu?” diye de sorgulayabilirsin. Bazı dostlukların artık sadece alışkanlıktan ibaret olduğunu fark edebilirsin.
Retrodan sonra, yani 14 Ağustos’tan itibaren bu sosyal alanlar daha netleşiyor. Kimlerle yürümek istiyorsun? Hangi projede yer almak seni heyecanlandırıyor? Merkür bu cevapları daha net ifade etmeni sağlayacak. 31 Ağustos’taki Merkür–Chiron üçgeni özellikle sosyal ilişkilerde kırgınlıkları onarmak, geçmiş bir hatayı telafi etmek veya bir arkadaşlık bağını şifalandırmak için çok kıymetli bir gün.
Yükselen Akrep
Sevgili yükselen Akrep, Merkür 10. evine geçtiği andan itibaren seni sahneye çağırıyor — ama öyle kişisel meseleleri değil,
yaptıklarını konuşman için. Bu dönem “ben buradayım ve işte bunu başardım” deme zamanı. Kariyerinde kendini ifade etmen, fikirlerinle dikkat çekmen, yöneticilerle ya da otorite figürleriyle daha fazla iletişim kurman gerekebilir. Belki bir sunum yaparsın, belki yön değiştirirsin, belki de artık herkesin duyacağı bir karar alırsın. Ama her durumda cümlelerin altında “ben bu işte iddialıyım” mesajı gizli olacak.
Merkür Aslan’daki bu geçişte kendini ifade ederken biraz daha cesur, özgüvenli, hatta zaman zaman biraz fazla kendinden emin olabilirsin. 28–29 Haziran’da Merkür’ün Satürn ve Neptün’le yaptığı destekleyici açı, seni sağlam ve yaratıcı bir vizyonla donatıyor. Ama hemen ardından gelen Plüton karşıtlığı (29 Haziran) “gücünü ne kadar kontrol altında tutabiliyorsun?” sınavı getiriyor. Çünkü bu dönem söyleyeceğin her şey, üst düzeyde yankı bulabilir. Krizi yönetmek senin doğanda var ama şimdi kriz senin sözlerinden çıkmasın, olur mu?
18 Temmuz’da Merkür retrosu başladığında kariyerinle ilgili eski bir mesele yeniden gündeme gelebilir. Belki geçmişte üzerinde çok çalıştığın bir proje tekrar canlanır. Belki bir iş görüşmesi, bir üst düzey konuşma ya da bir karar, yeniden gözden geçirilmek üzere masaya gelir. Aynı zamanda bu dönemde otorite figürleriyle iletişimde bazı pürüzler yaşanabilir. Patronla gerilim, yöneticinle yanlış anlaşılma, “ben böyle demek istemedim” savunmaları olabilir. Her kelimeyi dikkatle seçmekte fayda var.
Merkür düzeldikten sonra, yani 14 Ağustos’tan itibaren, fikirlerinle daha çok fark yaratabilirsin. Söylediklerin sadece seni değil, belki de bulunduğun yapıyı etkileyecek güce ulaşabilir. Bu dönem “kalpten gelen liderlik” dediğimiz şey tam da senin içinden doğabilir. 31 Ağustos’ta Merkür’ün Chiron’la yaptığı üçgenle birlikte “ben artık kendime güveniyorum” diyebilir, eski bir başarısızlık korkusunu arkanda bırakabilirsin.
Yükselen Yay
Sevgili yükselen Yay, Merkür’ün 9. ev transiti senin için bir tür
entelektüel sıçrama tahtası gibi çalışacak. Bu dönemde küçük meselelerle oyalanmak istemiyorsun. “Ben kimim, neye inanıyorum, nereye gidiyorum?” gibi büyük sorular zihninde dönüp durabilir. Eğitim, yurt dışı bağlantıları, hukuki konular, akademik süreçler, yayıncılık işleri, uzaklarla iletişim… kısaca hem literal hem metaforik anlamda “yol” senin ana teman haline geliyor. Ve bu sefer o yolu sadece yürümek değil, anlatmak da istiyorsun.
Merkür Aslan’da yüksek sesle konuşur, iddialı cümleler kurar. Senin için bu; inandığın şeyleri savunmak, vizyonunu anlatmak, “ben böyle düşünüyorum çünkü…” diye başlayan net çıkışlar yapmak demek. Bu, sana oldukça yakışan bir hava. Ama dikkat: 29 Haziran’daki Merkür–Plüton karşıtlığı ile birlikte inandığın bir şey uğruna birileriyle köprüleri yakma riski de doğabilir. Fikrini savun, ama inatla değil; yüreğinle.
28–29 Haziran’daki Satürn ve Neptün üçgenleri ise sana sağlam ve ilham dolu bir temel sunuyor. Büyük bir proje, akademik hedef, seyahat planı ya da ruhsal bir açılım için kalpten gelen bir fikir gelişebilir. Ve evet, belki bir yazı dizisi, bir seminer, bir kitap fikri bile doğabilir bu aralıkta.
18 Temmuz’da Merkür retroya döndüğünde işin rengi biraz değişiyor. Geçmişten kalan bir eğitim, iptal edilmiş bir seyahat, yarım kalmış bir dava ya da eskiden savunduğun ama şimdi sorguladığın bir fikir yeniden karşına çıkabilir. “Ben o zaman buna inanıyordum ama şimdi?” gibi içsel bir tartışma başlayabilir. Bu, senin için aslında çok öğretici bir dönem. Çünkü içselleştirilmemiş inançlar artık sana hizmet etmiyor. Ve sen, büyümek için fikirlerini de evrimleştirebilecek kadar özgürsün.
14 Ağustos’tan sonra Merkür düzeldiğinde o büyük vizyon daha netleşiyor. Artık neyi savunduğunu, neyin peşinden gitmek istediğini, hangi fikirleri anlatmak için sahneye çıkacağını daha iyi biliyorsun. Ve 31 Ağustos’taki Merkür–Chiron üçgeni, sana “sözcüklerle ilham olmak, aynı zamanda iyileştirmek” gibi bir kapı açıyor. Belki biri senin sözlerinle cesaret bulur. Belki de sen kendi hikâyenin değerini ilk kez gerçekten duyarsın.
Yükselen Oğlak
Sevgili yükselen Oğlak, Merkür 8. evine adım attığında zihnin yüzeyde gezemez. Derine, en derine iner. Çünkü bu ev, sadece maddi değil, manevi anlamda da
ortaklıklar,
paylaştığın kaynaklar,
bağlılıklar ve
kontrol meseleleri ile ilgilidir. Bu dönemde kafanı en çok meşgul eden konular “bu bana ne kazandırıyor?”, “karşılıklı ne veriyoruz?”, “güç kimde?” ve “neden hâlâ bu döngüden çıkamıyorum?” gibi sorular olacak. İster bir ilişkide ister bir finansal anlaşmada, artık gizli kalan her şey konuşulmak, görünmek ve
dönüştürülmek istiyor.
28–29 Haziran’da Merkür’ün Satürn ve Neptün’le yaptığı olumlu açılar, seni hem sağlam hem yaratıcı düşünmeye davet ediyor. Maddi kaynaklar konusunda yeni çözümler, yatırımlar ya da borç yapılandırmaları gündeme gelebilir. Aynı zamanda psikolojik ya da spiritüel anlamda da bir açılım yaşanabilir. Fakat 29 Haziran’daki Merkür–Plüton karşıtlığı, özellikle güç savaşlarına ve manipülatif konuşmalara dikkat çekiyor. “Ben bu ilişkiyi yönetiyor muyum yoksa yönetiliyormuyum?” gibi iç sesler yükselebilir.
Ve sonra… 18 Temmuz’da Merkür retroya dönüyor. Bu geri hareket seni geçmişteki bazı maddi konularla, borçlarla, ortaklık meseleleriyle ya da duygusal yüklerle tekrar yüzleştirebilir. Önceden konuşulmayan bir miras konusu, finansal bir dengesizlik ya da bir ilişkinin altında bastırılmış öfke, kıskançlık, korku gibi duygular şimdi geri dönebilir. Ama bu yüzleşmeler “bitirmek” için değil, “dönüştürmek” için geliyor. Sen zaten yıkımı da yeniden yapmayı da bilen bir burçsun.
14 Ağustos itibarıyla Merkür düzeldiğinde bu krizler çözülmüş ya da şekil değiştirmiş olabilir. Artık daha net kararlar alabilir, gereksiz bağlılıklardan özgürleşebilir, kontrolü sağlıklı bir şekilde devredebilirsin. Ve 31 Ağustos’taki Merkür–Chiron üçgeni sana şu mesajı veriyor:
“Gerçek güç, neyi bastırdığınla değil, neyi kabullenip dönüştürdüğünle ilgilidir.”
Yükselen Kova
Sevgili yükselen Kova, Merkür’ün Aslan burcundaki bu geçişi seni “biz” diyaloğunun merkezine oturtuyor. Normalde bireyselliğine çok düşkünsün. Özgür alanına müdahale edildiğinde ilk refleksin geri çekilmek olur. Ama şimdi bu özgürlük meselesi “ilişki içinde kendin olabilmek” üzerinden konuşuluyor. Bu dönem ister sevgiliyle, ister eşle, ister iş ortağınla olsun — birileriyle birebir yüz yüze konuşman, anlaşman ya da bazı konuları netleştirmen gerekebilir. Ve kolay değil: çünkü herkes biraz gururlu, herkes biraz “ben haklıyım” modunda.
28–29 Haziran’daki Merkür–Satürn–Neptün üçgenleri, uzun vadeli ilişkileri yapılandırmak için harika bir zemin sağlıyor. İlişkin varsa daha sağlam bir hale getirmek, bir ortaklıkta vizyon kurmak, ya da birebir bir danışmanlık başlatmak için çok uygun bir zaman. Fakat 29 Haziran’daki Merkür–Plüton karşıtlığı gölgeyi getiriyor: güç savaşları, pasif-agresif davranışlar, “kim kimi yönetiyor?” temaları… Bu günlerde iletişim açık değilse, kırgınlıklar konuşmaların altına gömülebilir.
18 Temmuz’da Merkür retroya döndüğünde, geçmişte kalan bir ilişki yeniden karşına çıkabilir. Eski bir partner mesaj atabilir, daha önce sonlanmış bir iş ortaklığı tekrar gündeme gelebilir ya da sadece içinden “ben orada neyi eksik bıraktım?” duygusu yükselebilir. Bu dönem biraz yüzleşmeli ama aynı zamanda büyük bir farkındalık içeriyor. Özellikle “ilişkide kendim olabiliyor muyum?” sorusunun altı çiziliyor. Sadece ne söylediğin değil,
nasıl anlaşıldığın da önemli.
14 Ağustos’tan sonra Merkür düzeldiğinde iletişim yeniden akmaya başlıyor. Artık daha net, olgun ve kalpten gelen konuşmalar yapılabilir. “Ben bu ilişkide ne istiyorum?” sorusuna vereceğin yanıt da daha gerçek olacak. Ve 31 Ağustos’ta Merkür’ün Chiron’la yaptığı üçgenle birlikte bir şeyi affetmek, kendini ifade ederek iyileştirmek ya da bir küslüğü sonlandırmak mümkün.
Yükselen Balık
Sevgili yükselen Balık, Merkür’ün Aslan transiti seni “arka planda yürüttüğün her şeyi artık daha net, daha özgüvenli ifade etmeye” çağırıyor. Normalde sessizce çok fazla iş halledebilen, görünmeden fayda sağlayan birisin. Ama şimdi Merkür 6. evine geçiyor ve diyor ki: “Yeter artık, yaptıklarını anlat.” İş ortamında fikirlerinle öne çıkabilir, daha çok konuşulabilir, hatta görev aldığın alanlarda “lider kim?” sorusuna gözler seni arayabilir.
Merkür Aslan’da düşüncelerini sadece düzenlemekle kalmaz, onları
gösterir. Bu nedenle iş ortamında sunum yapmak, öneriler sunmak, bir sistemi yeniden düzenlemek ya da iş arkadaşlarınla daha etkin iletişim kurmak için bu dönem şahane. Yalnız dikkat: 29 Haziran’daki Merkür–Plüton karşıtlığı biraz stresli olabilir. “Kim karar veriyor?”, “Ben bu işte ne kadar söz sahibiyim?” gibi içten içe yükselen baskı duygularına açık bir zaman. Gerekiyorsa sınır çizmeyi unutma.
18 Temmuz’da Merkür retroya dönüyor. Bu, günlük işlerinde karışıklık, eski görevlerin yeniden ortaya çıkması, ya da iş arkadaşlarınla yaşanmış ama çözülememiş konuların tekrar gündeme gelmesi demek olabilir. Aynı zamanda sağlıkla ilgili daha önce ihmal ettiğin kontroller ya da bedeninden gelen bazı uyarılar seni tekrar hatırlatmaya başlayabilir. Bu retroda hem zihnini hem bedenini dinlemek şart.
14 Ağustos’tan sonra Merkür düzeldiğinde her şey yerine oturmaya başlıyor. İş yükün daha dengeleniyor, kendini daha net ifade ediyorsun, hizmet ettiğin alanlarda daha fazla kıymet görüyorsun. Ve 31 Ağustos’taki Merkür–Chiron üçgeni sana hem fiziksel hem ruhsal olarak toparlanma fırsatı getiriyor. Belki bir yeni sağlık alışkanlığına başlarsın, belki de sadece “ben bu tempoyu artık sürdüremem” diyerek sana hizmet etmeyen sorumluluklardan kurtulursun.
______________________
zaferoba