30 Maddede Türkiye’de Kadın Olmanın Zorlukları

Nevreste

Yeniden ☀
Yönetici
Editor
16 Ağustos 2010
293.957
605.005
43
against-woman1602_02.jpg



Geçtiğimiz günlerde Özgecan’ın acımasızca katledilmesi, üzerine sünger çektiğimiz kadın sorunlarını tekrar gündeme getirdi. Yapılan istatistiklere göre ülkemizde geçtiğimiz yıl tam 264 kadın erkek cinayetine kurban gitmiş. Bu şu anlama geliyor; erkekler biraz daha gayret etseymiş yılın her gününde bir kadın öldürülmüş olacaktı. Tabi bunlar resmi rakamlar. Kamuoyuna yansımayan, sessiz sedasız işlenen ve üzeri kapatılan kadın cinayetlerini saymazsak.

Kadın olmak bütün gelenekçi toplumlarda zordur. Çünkü böyle toplumlarda hayatın yükü de suçu da, kusuru vebali de kadına yüklenir. Türkiye de dünya üzerindeki gelenekçi ve toplumsal anlamda kabuğunu kıramayan özelliklere sahip ülkeler arasında yer alıyor. Hal böyle olunca; otur kadın, kalk kadın, iki düdükte yat kadın, söz dinlemeyeni ağzı burnu kırılana kadar döv, daha ileri gideni öldür.


against-woman1602_04.jpg



İşte 30 maddede Türkiye’de kadınların gerçeği…

– Bir erkeğin elinden başka birine geçersin
Ailenden başka bir evde yaşaman, ancak başka bir erkeğin eline teslim olmanla mümkündür çoğu zaman…

– Ayakkabı bağcığını bağlamaya çekinirsin
Ayakkabının bağcığı çözüldüğünde üstüne basıp düşeceğini bilsen de eğilip bağlamaya korkarsın.

– Evde biri var gibi davranırsın
Su, yemek siparişi verdiğinde, kargo görevlisi geldiğinde evde biri var gibi davranırsın, özellikle de bir erkek varmış gibi!

– Biber gazı taşımak zorunda kalırsın
Günün herhangi bir saatinde başına ne geleceğini bilmediğin için biber gazı taşımak zorunda kalırsın.

– Çocukların için korkarsın
Eğer bir anneysen, çocuklarının tacize uğramasından korkar; o canavarların kız/erkek çocuğu ayırmadığını bilirsin.

– Tenha yerlerde yürümezsin
Gündüz saati bile tenha yerlerde yürümekten korkarsın. Etrafında seni koruyacak bir insan ararsın.

– Tuniğini çekiştirirsin
Tayt üzerine uzun tunik giydiğinde bir şekilde yukarı çıkarsa, biri görür de taciz eder korkusuyla çekiştirirsin.

– Taş uzaktan gelmez
Tacizcinin, tecavüz genelde yakından olur: akraba, komşu, aile dostu… En acısı da öz baban veya erkek kardeşindir.

against-woman1602_05.jpg


– Şükretmekten utanırsın
Sağsalim evine geldiğinde “çok şükür bugün başıma bir şey gelmedi” derken, o an başına bir şey gelen kadınları düşünür, utanırsın.

– Konuşmaktan, anlatmaktan korkarsın
Tacize, tecavüze uğradığını anlatmaktan korkarsın. Çünkü seni suçlayacaklarını, döveceklerini, dışlayacaklarını düşünürsün ve genelde bunda haksız değilsindir.

– Herkesin hikayesi olduğunu bilirsin
Annenin, kardeşinin, en yakın arkadaşının, öğretmeninin… Herkesin bir taciz hikayesi olduğunu bilirsin.

– Yürüyüş yapamazsın
“Sağlığım için yürüyeyim” diyerek yola çıkarsın; en güzide semtinden en kırsal kesimine kadar yol boyunca taksiciler korna çalar, birileri laf atar, göz süser.

– Maalesef özümsersin
Gözle, elle, sözle taciz edilmeye o kadar alışırsın ki metrobüste bacağına değen el, eskisi kadar şaşırtmaz. Özümsersin.

– Erkeklerden nefret edersin
Hepsini aynı kefeye koymanın doğru olmadığını bilirsin ama sana ve diğer kadınlara bunları yaşattıkları için tüm erkeklerden nefret edersin.

– Terapiste gidersin
Öz baban tecavüz eder, dayın taciz eder, öğretmenin tecavüz eder… Terapiste gidersin, kendini tedavi etmek istersin.

– Suçu kendinde ararsın
Yıllar boyunca oraya gitmeseydim, dışarı çıkmasaydım, yalnız kalmasaydım diyerek hep suçu kendinde ararsın.

– Kime sığınacağını bilemezsin
Polise gitsen başından atar, savcıya gitsen iyi halden indirim yapar; derdini anlatamazsın.

– Muz yiyemezsin
Aslında sadece bir meyve olan muz, erkeklerin aklına başka şeyler getirdiği için dışarıda muz yiyemezsin veya evin içinde bir akrabanın yanında…

– Alırken çekinirsin
Yine erkekler tarafından anlamı kendilerine göre değiştirildiği için patlıcan, muz, havuç gibi yiyecekleri alırken çekinirsin.

– Trafikte taciz edilirsin
‘Bayan sürücü’ kavramı hakaret olarak kullanılır, trafikte taciz edilirsin, evine kadar takip edilirsin.

– Sustukların içinde büyür
Acını anlatmadıkça, acıya maruz kaldıkça, sustukça içindekiler büyür. Depresyona girersin, saçların dökülür, kanser olur, troid hastası olursun…

– Hep tedirgin olursun
Eğer bir kere tacize uğraşmışsan, artık hep tedirgin olursun. Her erkeğin seni taciz edeceğini düşünür ve korkarsın.

– Kezban derler
Sosyal hayatta iki lafı bir araya getiremeyen, ataerkil ve ilkel ‘Ekşi Sözlük’ yazarları kadını aşağılamak ‘Kezban’ terimini kullanır. “Türk kızları hep becerileceğinden korkuyor” deyip aşağılarlar.

– Kendinize kızarsın
Metrobüste sıkıştıran adama, üniversitedeki hocanıza, abinizin arkadaşına, taksicinin kornasına tepki vermediğiniz için kendinize kızarsın.

– Birleşmekten korkarsın
Erkek şiddetine tepki için düzenlenen yürüyüşlere, sosyal sorumluluk projelerine katılmaya korkarsınız, çoğu zaman da başındaki erkek izin vermez.

– Doğurmak zorundasın
İlk regl kanının geldiği andan itibaren doğurman ve evlenmen için sinyaller verir. Yaşın ilerlediğinde neden doğurmadığına dair en çok da kadınlar tarafından taciz edilirsin.

– Evlenmek zorundasın
Türkiye’deki evliliklerin büyük bölümü huzursuzluk, kavga ve mutsuzluklara rağmen devam ederken kendi hayatını bireysel kurmak isteyenlere evlenmek zorundasın tacizi yapılır.

– Kızlı erkekli yaşayamazsın
Nikahlı eşinin her gün dövmesine, tecavüz etmesine, küfür etmesine, ihmal etmesine müsade edilir ama saygı gördüğün, mutlu olduğun, ilgi gördüğün ilişkide kalmana izin verilmez. Kızlı erkekli yaşayamazsın.

– Orgazm olmadan ölürsün
Cinsel duygularını öldürürsün, yirmi yıllık eşin de olsa birlikte olmak için ilk adımı atıp ‘hafif kadın’ algısı yemekten korkarsın. Orgazm olmadan ölürsün.

– Suçluluk hissedersin
İlk buluşmada öpüştüğün, ilk buluşmada seviştiğin için suçluluk hissedersin. Oysa sadece içinden geleni yapmışsındır ama sana bunun doğru olmadığı empoze edilmiştir.

Kaynak:Estanbul
 
Bir madde de ben ekleyeyim;

Henüz küçük bir çocukken bile, cinsiyetinin zorluklarının farkına vardığın için, neden erkek olarak değil kız olarak doğdum diye üzüle üzüle büyüyüp ezile ezile ölürsün.

Gerçekten ben hep bunu düşünürdüm "niye erkek değilim". Halbuki kendimi hiç bir zaman erkek gibi hissetmedim yani ruhsal olarak bi sorunum yoktu cinsiyetimle, peki bana küçücük yaşta bunu düşündüren neydi? Benim ailem geri kafalı, ataerkil bi aile değildi ama ona rağmen az da olsa erkek çocuklarındaki sosyal üstünlük, biraz daha şımartılma ve göz yumulma benim gözüme çoktan batmıştı, farkındaydım kardeşim benden bi tık daha öndeydi. Çevre değerlendirmelerimdeyse bu tıkların çok daha fazla olduğunu keşfettim. Yani özetle ben kadın olmaktan hiçbir zaman memnun olmadım ALLAH'ın gücüne gitmesin ama...
 
X