bence şöyle bir temel sıkıntı var
siz "muhafazakar" bir kimliğe sahipsiniz
yani içten içe veya açık açık anneniz istiyor ki garanti iyi maaşı olan bir damadı olsun, güzel semtte otursun, size baksın, çocuk olunca çalışmak zorunda kalmayın, "herkesin" düğününden daha az olmasın düğününüz/altınınız/balayınız vs. 4 yıl çıkmışsınız anneniz 1 yıl süre veriyor zira daha uzarsa elalem ne der; aaa çıktı çıktı kızla ama almadı kızı görüyon mu oyaladı gezdi dolaştı bıraktı filan der, mazallah.
siz de yine muhafazakar ailelerde çokça görüldüğü üzere fazlaca anne kuzususunuz (muhtemelen sevgiliniz de de anne kuzusu) fazlaca "herkes" şöyle diyor, filancalar 50 bin harcıyor, amcası belalı vs. gibi şeyleri dert ediniyorsunuz.
benim diyeceğim şudur ki;
olay sizin beklentileriniz ve önceliklerinizle alakalı
kimse evlenmek için 50 bin lira harcamak zorunda değil, benim 3 bin liraya evlenen arkadaşım da var bir beyaz elbise, belediyeden alınan bir gün, bir alyans bir de gerekli testler filan, evlenmek aslında bundan ibaret. kız da doktor bu arada.
gel gelelim acaba siz annenizi, elalemi, herkesi bir kenara koyup KENDİ KARARlarınızı alıp arkasında durabilecek olgunlukta mısınız?
henüz 24 yaşındasınız, normalde evlenmek için zaten hiç acele etmemeniz lazım -ama işte muhafazakar çevre 25ten sonra evde kaldın demeye de başlar. laf söz olur, karşılaştırmalar gırla gider,eğer dediğim olgunlukta değilseniz bir süre sonra siz de sürekli bunları düşünüyor ve mutsuz halde bulursunuz kendinizi. hatta şimdiden başlamışsınız bile.
benin size tavsiyelerim ise şunlar olurdu;
iki kişinin maaşı 3 bin lirayı zor bela buluyorsa İstanbulda yaşamak yerine iş bulabileceğiniz daha başka şehirleri düşünmez misiniz? hem elalem, herkes, anne baba, amca gibi sıkıntılarınız olmaz hem de İstanbulun kötü yerindeki ev bile olsa oradan gelecek kira sizin başka şehirde daha iyi bir eve kiranıza yeter. benim kuzenim bir avukatın ofisinde sekreter eşi de bimde çalışıyor anadoluda bir ilçedeler. evlenirlerken beyaz eşyalarını filan amcası dayısı vs aldı kuzenimin de babası yok annesi gündelikçi bu arada yani ailelerden hiç destek görmediler. Şimdi mis gibi geçinip gidiyorlar zira anadoluda yaşam daha ucuz.
yine ben olsam evlenmek istiyorsam ve bu iş uzayınca suyu çıkacaksa (ki muhafazakar çevrelerde bu da çok görülen bir durumdur) sevgilimi alır karşıma şunu konuşurum:
"Sen daha önce kendi işini yaptın mı (hayır), ticaret vs. biliyor musun (muhtemelen hayır) onu geçtim ne iş yapacağına dair bir fikrin var mı (yine hayır), kredi borcu önümüzde mi (evet) peki benimle birlikte olmak, istiyor musun (bunun cevabının da evet olacağını varsayıyorum) O zaman yapacağımız şey şu: ikimizin de iş bulması, masrafsız bir evlilik, 1+1 minicik bir dairede oturmak, atıyorum bi 5-6 sene bu şekilde yaşamak."
Bu süre içinde kredinizi öder, büyük kısmını kapatırsınız eğer gerçekten herhangi bir iş kurmaya niyetliyseniz, nerede nasıl yapacağınızı düşünürsünüz, biraz büyürsünüz. ki bu çok önemli zira 24 yaş hele erkek için cidden çocuk bir yaş, sevgiliniz şu anda iş kursa evlenemez evlense iş kuramaz zira sadece maddi olarak değil mental olarak da bunu kaldıramaz. Bunu da okuturum ona ben olsam. Ve tabi sizin önceliğiniz ne? Herşeyim olsun 4x4lük düğün yapayım mı, yoksa bir şekilde nikah yapıp geçelim ama birlikte olalım, düzen kuralım, genciz çalışır öderiz mi? veya hatta hatta seviyorum ama maddi şeyleri artık kaldıracak gücüm kalmadı, yol yakınken dönelim mi? Bence bu kararlardan hangisini alırsanız alın, haksız değilsiniz, eleştirilecek yanı da yok. Sizin hayatınız, sizin kararınız.
Diğer bir olay şu ki çok çok şanslı değilseniz, sevgiliniz çok acaip bir iş fikri bulup birden zengin olmazsa sizin 4x4lük düğün yaparak evlenmeniz, lüks bir semtte oturmanız filan zaten çok zor ihtimal. İstanbulda oturulur yerde kiralar 1.500 lira şu anda imkansız bu sizin için. Bu zaten çok zor olduğuna göre ben olsam bu ihtimali geçer, iş meselesini ayarladıktan sonra aile arasında bir nişan sonra da bir nikah yapıp bir süre öğrenci evi tadında bir evlilik yürütürdüm. Gerisi allah kerim, siz herhalde daha aynı çayı altında hiç yaşamadınız bile kim bilir birbirinizin nelerini bilmiyorsunuz daha.
32 yaşında kendi evi, kendi işi, kendi hayatı olan ve aşkı bilen bir kadın olarak benim sözüm bu kadar. Şunu da unutmayın iş hayatı dışarıdan görüldüğü gibi değildir, zordur kendi işini kurmak, yürütmek.