Hoşbulduk canım..teşekkür ederim iyi dileklerin için, Amin.. Kafam rahatladı şükür düğünü atlattık..
Uzun uzun yazasım var şimdi buralarda yaşadıklarımı. Özellikle de senin için. Bilgisayarım bozuk, tablet takılıyorum. Burda da yazmak kolay değil.
Evet dingin bir hayat aslında buradaki, kafan dinginse eğer dingin oluyorsun. Benim kafamda tonla iş ve sıkıntı ile geldim. Günlerim yoğun değil kafam yoğundu. Şimdi Kafamı da dinginleştirmeye çalışıyorum. Bu konuda da baya yol aldım. Çok yoğun ve stresli iş yaşamından çıkınca aylardır hala atamadım, istanbul yorgunluğunu. Yoksa bir sıkıntım yok çok şükür.
Lokasyon olarak tam istediğiniz gibi bir yerdeyiz. (Seni rahatlatayım önce :)) ve burada ufak bir tavsiye ekleyeyim; sayfiye yerine yerleşmeye karar verdiğinde; öncelikle kiralık ev öneririm. Çünkü Çevreyi, insanları yaşayınca sevmeme ve Değiştirme isteği duyabilirsiniz. Kira olunca Değiştirme şansın daha kolay. Üstelik yaşamaya başladığında Çevreyi öğrendiğin için gerçekten hangi Köyde ya da mahalle de yaşamak istediğine, nereye uyup nerde mutlu olacağınıza çok daha net karar verebilirsin. En güzel evde de otursan, çevredekilerle iyi iletişim kuramadığında dert olur. Mesela, Anadolu kasabasında yaşadın mı bilmem, küçük yer insanları biraz kabadır. Ama kaba olmak için kaba değillerdir, yaşam ve iletişim biçimleri böyle. Diğer yandan çok yardımsever insanlardır (İstanbul'da nadir gördüğümüz iyş niyet). Ben küçük bir ilçede büyüdüğüm için bana garip gelmiyor ama eşim (Doğma-büyüme İstanbul'lu) bu konuda bazen sinirleniyor, ona anlatıyorum. Ev alma komşu al, olayı.. Biz çevre ve insanlar, Komşular konusunda Şanslı, ev konusunda ise şanssızlık yaşadık.. Düzelecek inşallah
Ev sahibimiz karı-koca öğretmen çift. Istanbul para birimine göre düşündüğümüz için (artık buranın para birimine alıştım

), manzarasına hayran olup, hemen tuttuğumuz evi, buraya göre çok pahalıya tutmuşuz. Resmen kazıklanmışız

neyse hadi buna da eyvallah dedik. Ama ev dökülüyor. Biz iki salak Dağa, bayıra ağaçlara havuza tav olup evin içine bakmamışız. Geldiğimizden beri iki kez mutfaktan Kaynaklı su bastı evi. Mutfak dolabı Kapağı düştü, kendinden geçmiş şekilde.. Bunun gibi birçok şey. Neyi tutsak elimizde kaldı. Ev sahipleri de ilgisiz ve sadece para almak istiyorlar. Ve en önemli sorun, klima. Burada klimasız ev yok, çünkü klimasız yaşam çok çok zor. Köy evleri dahil klimalı. Isınma da klima ile. Evde 3 tane klima var. Salondaki çalışmıyor, yatak odasındaki şıp şıp su akıtıyor. Üst kattaki Çalışıyor bir tek, Orayı da biz misafir yatak odası yapmıştık. Ve ev sahipleri bu konuda da yaptırmaya yanaşmıyor, ilgilenmiyor bile. Paracılığın dibine vurmuşlar ve yalancılar. Duşakabini için kontrat esnasında söz verdikleri halde, sözlerini tutmuyorlar. Doğrusu ben yaptırıp kiradan düşerim, bir şey yapamaz da, biz evden soğuduk. Evde yuva oluşturmadık bir türlü. O Yüzden şimdi daha dikkatli ve bilgili ve ne istediğini ve istemediğini bilen bir şekilde ev arıyoruz. İnşallah gönlümüze göre buluruz.
İstanbul'a Dönmeyi düşünmüyoruz bile. Ama dürüst olmalıyım, çok özlediğim zamanlar oluyor. Ilk ayın sonunda çok yoğun özledim. Mutsuz bile oldum. Ama geçeceğini biliyorum. Dönme duygusu geliyor bazen. Hatta duygu durumum; izindeyim İstanbul'a dönmek zorunda kalacağım, gibi .. Ama hayır istemiyorum genel olarak. Elbetteki bir yerde yaşam alanı kurmak kolay değil, bunun farkında olmak Lazım. Belli bir konfor alanı içinde yaşıyoruz İstanbul'da. Burada bazı konforlar yok. Mesela güvenlik konusu. Hırsızlık olayı az da olsa, bahçeli müstakil bir evde yalnız kaldığında korkabiliyor insan. Hep insan kalabalığına alışmışız ve öyle güvende hissediyoruz, bunu burada anladım. Börtü- böcek durumları mesela. Alışmak için zaman Lazım. Ben biraz buraya alıştığımı bayramda İstanbul'a gittiğimde biraz anladım. Özlemiştim çok iyi geldi. Ama kalabalık sıktı, boğdu biraz.
Alışmamn biraz gecikmesi de ev durumundan kaynaklanıyor. Henüz yerleşik bir düzen kuramadık gibi, güzel bir ev bulup taşınırsak o zaman daha iyi olacak inşallah. Aslında baya aksiyonlu bir sitede oturuyoruz

alt katta erkek Arkadaşı ile oturan, hafta sonları içip sarhoş olan tatlı bir komşumuz var. (ikişer katlı, villa tipi evlerden Oluşan 18 villalık bir site) site yöneticisi ve eşi harika insanlar. Bakkalımız (etrafta sadece 1 bakkal var, ve biraz ilerde bir bakkal daha) çok iyi. Bakalım önü bostan, orada yetişen bitkilerden ücretsiz topluyoruz.. Sütçümüz az ötede ve gidip, inekten sağar sağmaz alıyorum. Çok tatlı biri. Ben severim Yöre insanını. Sağolsunlar onlarda sevdi bizi. Bize ev Arıyor tanıdıklarımız. Çevredeki çoğu insanla tanıştık. Burada 10 Yıldır oturanların bile bizim kadar Çevresi yok
Site dersen atraksiyonlar sitesi. Site de mafya bile var

aidatını ödemiyormuş bir kenarımın mafyası. Onun meseleleri falan var. Alt katımızda dedim ya sarhoş olup gece yarılarına kadar bağırarak şarkı söyleyen komşumuz. Bazılarını dövmüş Aslan kız:) ben çok sevdim, öyle doğal insanları severim
Burada iyi bir hobi bulmak Şart. Ben zaten boş durmam genelde. Bişeyler bulurum ama durup durup biraz sıkılayım öyle başlarım. Çünkü hala dinlenmiş ve enerjik hissetmiyorum kendimi. Gecen yıl internet üzerinden yapmaya başladığım ama tedaviler sırasında Bıraktığım bir iş vardı, sıkıldığım ve kendimi hazır hissettiğimde o işe başlamayı düşünüyorum. Ayrıca merkezde bir takım kurslar var, belki yazılırım. Herşeyin bir zamanı var, bilirim o Yüzden bekliyorum. Gelir bana enerji.
Tedavi kısmında ise sigaraya yeniden başladım

bırakacağım inşallah.. Kür ya da takviye falan almıyorum. Dua ediyorum, verecek olan ben Kür yapmasam da verir, Allah isterse olur. Yani her türlü yaşam enerjisi az bende. Bundan rahatsız Değilim çünkü zamanı geldiğinde beynim de küt eder, düzelir ve ben Herşey için enerjimi alırım. Şimdi bedenimin ve zihnimin ve ruhumun boşluğa ihtiyacı var. Belki de ruhum benden geride kalmıştır, onu bekliyorum

(Kızılderililer miydi
Buradaki herkes mutlu. Hiç kimse neden geldiniz denedi mesela bize.. Yerliler de sonradan gelenler de. Çok iyi yapmış, kurtulmuşsunuz oldu hep tepkileri.. O Yüzden hazır olduğunu hissettiğinde, fazla da ertelemeden hayalini gerçekleştirmeni dilerim. Tekrar söylüyorum, kolay değil, senşn için de kolay olmayabilir. Ama değer..
Taş gibi hatun olduğunu kanıtlamışsın

umarım tez zamanda atarsın..
Ben düğünden sonraki gün çok hastalandım. Kusma ve hafif ishal. Ve bütün vücudum özellikle de belim ve sırtım çok ağrıdı. Doktor üşüttüğümü ya sa besin zehirlenmesi dedi. 30 saat Aralıksız uyudum (bayıldım). Korkunç bir ağrıydı. Idrarım da koyu renkti. Hatta 2 gün sonrasında bir sure siyaha yakın bir renkte geldi. Önemsemedim 2 gün sonra düzeldi. Acaba ben de kum, taş mı Döktüm ? Aman uğraşamıycam, geçti gitti

Seninki de geçsin gitsin, ağrılar Taşlar uğramasın..
Sevgiler