- 30 Aralık 2009
- 22.684
- 88.287
- 40
- Konu Sahibi Led_BiR_Vele_DisTiri
- #1
http://m.milliyet.com.tr/Local/Article?ID=868475
Memur-sen Malatya şube Başkanı Kerem Yıldırım, Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde 33 sivilin öldürülüp köyün ateşe verildiği katliamı kınadı.
Yıldırm, Memur-Sen Malatya Şubesinde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Türkiye’nin yakın tarihinin karanlıkta kalan önemli olaylarından biri de Başbağlar Katliamı olduğunu ifade ederek,Katliamın üzerinden 22 yıl geçmesine rağmen failleri hala meçhul olduğunu söyledi.
Başkan Yıldırım sözlerini söyle sürdürdü:
“2 Temmuz’da Sivas Madımak Otel’de meydana gelen olayların hemen sonrasında Erzincan’ın Başbağlar Köyü’nde bir katliam yaşandı. 5 Temmuz 1993 saat 20.30, akşam karanlığında köye gelen yüz civarında silahlı kişi, köyün giriş ve çıkışlarını tutmuş, telefon hatlarını kesmişti. Köyün dünya ile bağlantısını kesen silahlı kişiler, her şeyden habersiz ve savunmasız köylüleri meydanda toplayarak; çocuk, kadın, yaşlı demeden 33 kişiyi kurşuna dizmiş, evleri ateşe vermişti” dedi.
Katliamı gerçekleştirenler, bu vahşetin, “Sivas olaylarına misilleme” olduğuna dair bildiri bıraktıktan sonra köyden çekildiklerini anımsatan Başkan Yıldırım, “Bu menfur olaydan sonra, yakılan evlerin yerine yenileri yapıldı, köy yeniden imar edildi ama 33 kişinin katilleri hala bulunamadı veya bulunmadı. Olaydan sonra yakalananlar, her nedense serbest bırakıldı. Katliamdan sonra yakalanan 16 sanık, önce Başbağlar katliamını gerçekleştirdikleri doğrultusunda ifade vermişlerdi. Mahkemeye çıkarıldıkları an ise aksi istikamette ifade veriyorlar ve delil yokluğundan tahliyelerine karar veriliyordu. Müslümanlarla ilgili davalarda, yoktan delil çıkaran savcılar, katliamın bir çok görgü tanığı ortada dururken, yakalananları teşhis ettirme gereği duymuyorlardı. Sonra tekrar aranmaya başlandı, ancak, kaçan kaçmıştı. Başbağlar’da katliam gerçekleştiren terörist grubun elini kolunu sallayarak köye gelmeleri, 2 saate yakın örgüt propagandası yapıp camide namazda olan erkekleri dışarı çıkardıktan sonra kurşuna dizmeleri, insanların evlerinin içinde yakılması, bine yakın hayvanın yakılarak telef edilmesi, ağaçların ve tüm evlerin yakılması olayları gerçekleşirken güvenlik güçlerinin olaydan 12 saat sonra köye ulaşması, kurşunların balistik incelemesinin yapılmaması, dava sürecinde izlenen akıl almaz hukuksuz tavır ve davranışlar, 22 yıldır hala soru işareti olarak durmaktadır” diye konuştu.
Memur-sen Malatya şube Başkanı Kerem Yıldırım, Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde 33 sivilin öldürülüp köyün ateşe verildiği katliamı kınadı.
Yıldırm, Memur-Sen Malatya Şubesinde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Türkiye’nin yakın tarihinin karanlıkta kalan önemli olaylarından biri de Başbağlar Katliamı olduğunu ifade ederek,Katliamın üzerinden 22 yıl geçmesine rağmen failleri hala meçhul olduğunu söyledi.
Başkan Yıldırım sözlerini söyle sürdürdü:
“2 Temmuz’da Sivas Madımak Otel’de meydana gelen olayların hemen sonrasında Erzincan’ın Başbağlar Köyü’nde bir katliam yaşandı. 5 Temmuz 1993 saat 20.30, akşam karanlığında köye gelen yüz civarında silahlı kişi, köyün giriş ve çıkışlarını tutmuş, telefon hatlarını kesmişti. Köyün dünya ile bağlantısını kesen silahlı kişiler, her şeyden habersiz ve savunmasız köylüleri meydanda toplayarak; çocuk, kadın, yaşlı demeden 33 kişiyi kurşuna dizmiş, evleri ateşe vermişti” dedi.
Katliamı gerçekleştirenler, bu vahşetin, “Sivas olaylarına misilleme” olduğuna dair bildiri bıraktıktan sonra köyden çekildiklerini anımsatan Başkan Yıldırım, “Bu menfur olaydan sonra, yakılan evlerin yerine yenileri yapıldı, köy yeniden imar edildi ama 33 kişinin katilleri hala bulunamadı veya bulunmadı. Olaydan sonra yakalananlar, her nedense serbest bırakıldı. Katliamdan sonra yakalanan 16 sanık, önce Başbağlar katliamını gerçekleştirdikleri doğrultusunda ifade vermişlerdi. Mahkemeye çıkarıldıkları an ise aksi istikamette ifade veriyorlar ve delil yokluğundan tahliyelerine karar veriliyordu. Müslümanlarla ilgili davalarda, yoktan delil çıkaran savcılar, katliamın bir çok görgü tanığı ortada dururken, yakalananları teşhis ettirme gereği duymuyorlardı. Sonra tekrar aranmaya başlandı, ancak, kaçan kaçmıştı. Başbağlar’da katliam gerçekleştiren terörist grubun elini kolunu sallayarak köye gelmeleri, 2 saate yakın örgüt propagandası yapıp camide namazda olan erkekleri dışarı çıkardıktan sonra kurşuna dizmeleri, insanların evlerinin içinde yakılması, bine yakın hayvanın yakılarak telef edilmesi, ağaçların ve tüm evlerin yakılması olayları gerçekleşirken güvenlik güçlerinin olaydan 12 saat sonra köye ulaşması, kurşunların balistik incelemesinin yapılmaması, dava sürecinde izlenen akıl almaz hukuksuz tavır ve davranışlar, 22 yıldır hala soru işareti olarak durmaktadır” diye konuştu.