6 ayda 139 kadın cinayeti işlendi

canndann

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
22 Nisan 2012
1.604
167
103
Bursa

6 ayda 139 kadın cinayeti işlendi



CHP Adana Kadın Kolları Başkanı Av. Rukiye Çinkılıç, Türkiye'de töre ya da namus kavramları bahane edilerek işlenen cinayetlerin önüne geçilmesi gerektiğini söyledi. Çinkılıç, Türkiye’de 2014 yılının ilk 6 ayında 139 kadının öldürüldüğünü belirtti.


‘Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre 2014’ün ilk 6 ayında işlenen cinayetlerin en çok sırasıyla İstanbul, Gaziantep, Adana, Antalya, Hatay, Konya ve Mersin’de meydana geldiğini vurgulayan Rukiye Çinkılıç, kadın cinayetlerinin son yıllarda yüzde 1400 artış gösterdiğini kaydetti. Çinkılıç, “Öldürülen kadınlarımızın birçoğu koruma isteminde bulunmasına rağmen yaşamını yitiriyor. Çoğu kadınımızın koruma talebi geri çevriliyor ya da çok geç kalınmış oluyor” dedi.

48 SAATTE 4 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ

Sadece haziran ayında 18 kadın cinayeti işlendiğini, temmuz ayının başlarında olunmasına rağmen toplam 4 kadının vahşice öldürüldüğünü ifade eden Çinkılıç, “Artık, töre veya namus kavramı bahane edilerek kadınlarımızın öldürülmesini istemiyoruz. Hayatın her alanında mücadele eden, eşi, çocuğu, annesi veya babası için canını hiçe sayan kadınlarımız, ülkemizin Atatürk’ün çizdiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşmasında önemli bir görev üstlenmiştir. Ekonomik özgürlüğüne izin verilmeyen, kendileriyle ilgili kararlara müdahale edilen, karar alma mekanizmalarında yer verilmeyen, siyasette yönetim kademelerinde yeterince göremediğimiz kadınlarımız için sadece yazılı önlemler almak yetmiyor. Türkiye’nin tamamına yayılacak etkin mücadele ağı, eğitim ve bilinçlendirme politikaları ile caydırıcı yöntemler kadınlarımızın değerinin daha fazla ortaya çıkmasını sağlayacaktır” diye konuştu.

Evlerinde, iş yerlerinde, kamusal alanda, kısacası yaşamın her alanında ölümle burun buruna gelen, şiddet gören kadınların kendi haklarını arayabilmesi için uygun ortam ve zeminlerin de hazırlanmasının gerekliliğine işaret eden Çinkılıç, başta kolluk kuvvetleri ve yargı mensupları olmak üzere toplumda sürekli bir eğitim modelinin hayata geçirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

(İHA)



 
Son düzenleme:


Bazılarımız bir böceği dahi ezmek istemez. Şahsen ben! Çok korkarım hamam böceğinden... Küçüklüğümden beri en büyük fobim. Ancak öldüremem. Zaten öldürmekten bile korkarım hem hayvan sever ideolojime de uymaz. Onu öldürdüklerinde kabuğundan çıkan ses bile ürkütür benim gibi bazı insanları. Oysa bazı insanlar da taşın kemiğe çarptığında çıkarttığı sesten bile rahatsız olmaz. Aksine haz verir bu ses.


Günlerce birini nasıl öldüreceğini planlayanlar var bir de... Gördük bir kaç gün önce haberlerde “dedeyi”... Utanmamış, bir de torununu alet etmiş işin içine. Vermiş eline silahı, git vur demiş.

Eline silahı alan kafasına göre ateş etmeye devam ederken. Cinayetlerin geneline baktığımızda, en büyük sebebin altından “namus” kelimesinin çıktığını görüyoruz. Hatta bu zanlılara “neden yaptın” diye sorulduğunda ise verdikleri cevap “namusumu temizledim” oluyor.

Namus, insanlığın değer kavramlarından biridir pek tabii ki. Bazıları namusun sadece kadınların bacak arasında olduğunu düşünse de elbetteki namusun cinsiyeti yoktur! Haysiyettir namus, şereftir, onurdur... Başka açıklaması yok. Yeri geldiğinde çıkıp gitmektir namus. Onurunu iki paralık etmeden, uzaklaşmaktır seni küçük düşüren yargılardan.

Namusu kadın vajinasıyla ilişkilendirenler, öldürüyorlar kadınları. Dövüyorlar, eziyorlar. Bir kadın dayak yerken aynı zamanda bir kız evladı da dayak yemiş oluyor, bir anne de... Susuyor kadın. İçini kanartırcasına, sessiz çığlıklarında boğulurcasına susuyor...


Nereye gidecek? Baba evine gitse “namus”, evden kaçıp uzaklara gitmeye kalksa “namussuz”... Bu yüzden susuyor kadın, boyun eğmek zorunda kalıyor... Ne ailesi sahip çıkıyor bu kadına ne devlet... İstemediği adamın dayağını da yiyor, gece olunca koynuna dagirmek zorunda kalıyor... Aynı zamanda evlatlarına iyi bir anne de olmaya çalışıyor...

Televizyonlarda aile içi cinsel münasebeti çok normalmiş gibi çekirdek çitleyerek, ağzını şapırdata şapırdata izleyen toplum, koca dayağı yüzünden evinden kaçan kadını “namussuz” ilan ediyor!

Namus dünyanın çivisi ile yakından alakalıdır... Tüm dünya dillerine bakın “namus” kelimesinin diğer dillerdeki karşılığı “dürüstlük, haysiyettir.” Bu kavramlarda insanlığa özgü kavramlar olduğundan, dolayısıyla namus aynı zamanda insanlıkla da yakından alakalıdır. İnsanlığı içinde barındırmayan her beden namussuz sayılır.


İnsanlık merhametle olur. Merhametsizlik nedir biliyor musunuz? Bir canlıya gözlerinin içine baka baka kıyabilmektir... Dövmek, acı çektirmek, yok etmektir... Senden aciz olanı ezmektir...


Namus, sevişince azalan bir şey değildir! Namusu kararttığınız yüreklerinizde arayın... Öyle ki o yürekler karartıdan yok olmaya yüz tutmuş! Namusu, pis düşüncelerinizde arayın! Önünüzden geçen kadının kalçalarına salyalarınız aka aka bakarken, evinizdeki bacınız, karınız cama çıksa bile onu namus diye döve döve öldüren beyninizde arayın. Bir insanı ortadan kaldırmakla temizlenmiyor maalesef namus, sizin namusunuz sizin taşıdığınız yüreğin içerisinde gizli. Başka bir bedende kendi namusunuzu aramayın.

Yarın 14 Şubat Sevgililer Günü...Dünyadaki tüm kadınlar, hemcinslerine yapılan istismara karşı ayaklanacak. Elbette ki, çok büyük bir farkındalık olacak bu proje. Ancak devlet, istismara uğrayan kadınlara barınacak, hayatını idame ettirebilecek yeterli desteği vermediği ve istismar yapan adamlara gerekli caydırıcı cezalar hükmetmediği sürece hiçbir şey değişmeyecek.

Akşam olacak, herkes evine çekilecek... Ve ezilen kadın yine gözyaşları kalbini delerek , sessiz çığlıklar atacak... Sonra sabah olacak, o adamlar ellerini kollarını sallayarak bizlerin yanından gelip geçecek, belki bazılarımız, verdikleri selamı bile alacağız “namussuz kalplerini” bilmeden...


Gazeteci statümle etik olarak topluma örnek olmak zorunda olmasam “Allah hepsinin belasını versin” derdim de... Neyse ki demiyorum... Sevgililer
Gününüz kutlu olsun.

Haber Tarihi 13.02.2013

http://www.starkibris.net/index.asp?haberID=141861



 
bence çok daha fazla, hergün 3-5 haber okuyorum ben, kocası sevgiliisi babası erkek kardeşi tarafından öldürülen

2014’ün ilk 6 ayında işlenen cinayetlerin en çok sırasıyla İstanbul, Gaziantep, Adana, Antalya, Hatay, Konya ve Mersin’de meydana geldiğini vurgulayan

şu da dikkatimi çekti, güney şeridi, neden acaba, çok merak ettim
 
Son düzenleme:
ülkemizde insan hayatının değeri yok ki hele de kadınların hiç değeri yok..

ama çok ilginç adana,hatay,mersin,antep hepsi aynı coğrafyada birbirine yakın şehirler neden buralarda yoğun acaba?
 
bence çok daha fazla, hergün 3-5 haber okuyorum ben, kocası sevgiliisi babası erkek kardeşi tarafından öldürülen



şu da dikkatimi çekti, güney şeridi, neden acaba, çok merak ettim


Merhaba

O kadar çok haber var ki; Açıkçası bana da sayı az gibi geldi. Dediğiniz gibi, özellikle taramadığımız halde gözümüze ilişenler bile, bir dolu zaten.

Ee bir de bunlara fiziksel veya psikolojik şiddeti de eklersek, aslında hakikaten çok ciddi ve en öncelikli olarak bir şeyler yapılması gerekiyor.

Korkunç gerçekten.

Umarım, kadın ve çocuk istismarı ve şiddetin, bu katlanarak artış hızının önüne geçilebilir.

Hani klişe olacak ama, galiba Eğitim, eğitim, eğitimle olabilecek, en iyi çare.

Bu anlamda bir seferberlik lazım. O gerçekleşinceye kadar da, her tür suçlar dahil olmak üzere -müeyyidesi caydırıcı olmalı ve uygulanmalı. Bu olayı sosyal olarak daha bir çok -rehabilitesi gereken konulardan- ayrı düşünmek de pek doğru olmaz gibi geliyor.

Onun için işte, eğitim, en köklü ve uzun vadede en iyi netice verecek kesin çözüme götürecektir umarım...

Ha, evet. O sıralama hususunda ben pek yorum yapmamışım kafamda ama neden acaba? Belki başka bir çalışma daha yapılırsa bu konuda, orada nedenleri de ele alınabilir. Şimdilik ben hiç bir fikir yürütemedim bu konuda. Sizce, aklınızdan geçen bir sebep veya olası bir tahmin oldu mu peki?
 
ülkemizde insan hayatının değeri yok ki hele de kadınların hiç değeri yok..

ama çok ilginç adana,hatay,mersin,antep hepsi aynı coğrafyada birbirine yakın şehirler neden buralarda yoğun acaba?


Evet, sizin de dikkatinizi çekmiş bu durum. : )



erkeklerin iyi bir eğitime ihtiyacı var...
kadına nasıl davranılması. nasıl yaklaşması konusunda



Kesinlikle ...
 
Son düzenleme:


Evet, sizin de dikkatinizi çekmiş bu durum. : )





Kesinlikle ...

eşim hataylı,her yaz gideriz kalırız bir süre.mersin,adana,hatay ve antep biraz farklı şehirler nüfus çeşitliliği çok fazla.kırsal kesimden çok fazla göç alan şehirler acaba bundan mı?
 
güneydoğu ve doğuda töre ve namus cinayetleri daha yaygın, acaba bu şehirler oralardan daha çok göç aldığı için olabilir mi

Gerçi bence töre cinayetleri eskiye nazaran azaldı,
ben, okuduğum haberlerden yola çıkacak olursam, cinayetler genelde ayrılık hazımsızlığından kaynaklanıyor

bence kadınlar, şiddet eğilimi gördükleri erkeklerle ilişkilerini derinleştirmemeli
 
eşim hataylı,her yaz gideriz kalırız bir süre.mersin,adana,hatay ve antep biraz farklı şehirler nüfus çeşitliliği çok fazla.kırsal kesimden çok fazla göç alan şehirler acaba bundan mı?


Nüfus çeşitliliği bir etken olabilir belki böyle bir neticede.

Umarım. umarım öyledir. : ) En azından töre cinayetleri bitsin bari. Nasıl mutlu oluyor insan, hani toptan bitecekmiş gibi şiddetin her türü diye umutlanmak istiyor ardından.

Şu -ayrılık hazımsızlığı- tespitiniz de doğru bir tespit gibi. Gerçekten son dönemlerde hemen hemen hepsi neredeyse bu türden.

İşin kötü yanı, eğitim veya eğitimsizlik gözetmiyor üstelik bu şekilde olan kabullenemeyişler.

Burada devreye -namus- kavramından ziyade, sanki kişisel olarak bir yetersizliğin dışa vurumu da etken gibi duruyor sanki. Şiddet eğilimini geçiştirmemek lazım, çünkü ilişkiler derinleştikçe dozu da aynı oranda artıyor pek çoğunda. Ceza sistemindeki yerinin caydırıcı olması, engelleme bakımından önemli ve tabii durum kadın tarafından sineye çekildiği taktirde bunun da anlamı yitiyor.
 
Ürkütücü ve düşündürücü bir rakam
Bu tür olaylarin yasanmasinda medyaninda rolü olduğunu düşünüyorum bitsin bu erkek terörü ne oluyorsa kadina çoluk cocuga oluyir Rabbim islah etsin bunlari
 
Son düzenleme:
eşim hataylı,her yaz gideriz kalırız bir süre.mersin,adana,hatay ve antep biraz farklı şehirler nüfus çeşitliliği çok fazla.kırsal kesimden çok fazla göç alan şehirler acaba bundan mı?


Tamda bu sebepten...
Ama Adana,Mersin,Gaziantep özellikle doğudan çok fazla göç alan şehirler olduğu için kadın cinayetleride bu kadar yoğun.
Birde Adana ,Mersin ve Osmaniyenin belli kesimlerinde yaşayan Cono aşireti vardır.
Adana adliyesinin bu kadar meşhur olma sebebi onlardır aslında.
Bu conoların çingene soyundan geldiği ve gelişime açık insanlar olmadığı söylenir.
Yerel halkları böyle değil arkadaşlar.
Hatta kadınlara,özelliklede kız çocuklarına çok kıymet verilir Doğu Akdeniz illerinde ve Gaziantepte.
 
Son düzenleme:

hatay da bi de gurbatlar mı ne var yani onlara öyle deniyomuş çok farklı insanlar,mahalleleri falan ayrı.yerli halk onlara pek yanaşmıyo.bu cono dediklerinle aynılar galiba.
 
hatay da bi de gurbatlar mı ne var yani onlara öyle deniyomuş çok farklı insanlar,mahalleleri falan ayrı.yerli halk onlara pek yanaşmıyo.bu cono dediklerinle aynılar galiba.

Olabilir kadişim.
Adana ve Mersin dede farklı mahallelerde yaşarlar,biraz ürker insanlar.
Aslında bu cinayetler,olaylar falan genelde o mahalleden çıkar.
 
Olabilir kadişim.
Adana ve Mersin dede farklı mahallelerde yaşarlar,biraz ürker insanlar.
Aslında bu cinayetler,olaylar falan genelde o mahalleden çıkar.

bence de öyle canım çünkü çok farklı kültürleri yaşayış şekilleri var.
 

Bunun içinde en başta milletçek aşka şu arabesk yaklaşımımızdan kurtulmamız gerek. 'Seven erkek kıskanır', 'Seven erkek sahiplenir.' blah blah. Bir de kafalarından element uyduruyorlar yok neymiş eşini kıskanmayan tek canlı domuzmuş, tamamen şehir efsanesi.
 


Merhaba

Evet, haklısınız. işin bir de bu yanı var tabii.


 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…