7 yaşında çocuğa açlık orucu

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Siber suclar bununla ilgilenmez cunku ortada suc yok derler
Ama aile bakanligi ilgilenir cunku co uk istismari var
183 u arayin lutfen yada sms atin sms atinca onlar aize donuyor
Bu aile bakanliginin isi
Tamam en iyisi öyle yapayım.Gruptan atıldım ama ekran görüntüleri filan elimde.Yalnız kadının kimliğini bilmiyorum, gerçek adı ve adresi yok.Umarım bulabilirler.
 
Grup kapalıymış. " Az yiyerek " diyor öz anlarımda.

Ama kadın 3 günlük açlıktan söz ediyor , doğru mu ?

Grubu şikayet eedeceğim bende.
Üç günlük açlıktan bahsediliyor evet ama bu sadece başlangıçmış, esas 10 günlük olanı varmış.Üstelik kadın zaten iki gün çocuğa yemek vermemiş.Yakında tekrar üç günlük olarak yaptıracakmış.
 
Sadece otizmli çocuklara abur cubur verilmemesi sağlıklı yiyecekler verilmesi hakkında bilimsel çalışmalar var
Hiperaktif çocuğa yemek verilmemesi ne demek?
O yöntemle çocuğun düzeldiğini mi zannediyorlar?
Üç gün aç bırakırsan tabii çocuğun kolunu kaldıracak dermanı olmaz
Bizzat doktorun verdiği ilacı kullandırmazlar böyle abuk subuk yöntemlerde çare ararlar
 
Tamam en iyisi öyle yapayım.Gruptan atıldım ama ekran görüntüleri filan elimde.Yalnız kadının kimliğini bilmiyorum, gerçek adı ve adresi yok.Umarım bulabilirler.
Onlar bulur
Maalesef yurtdisindayim arama yapamiyorum , aslinda ne kadar xok kisi arayip sikayet ederse o kadar cok dikkat ceker konu
Orda olsam xoktan aramistim
 
Soklar icindeyim. Biz hic gormedigimiz afrikada ki cocuklara uzulup agliyoruz insan cocugunu degil 3 gun bir ogun nasil ac birakir anlamiyorum. İntermittent fasting uyguluyorum yillardir ama bunu bilincli yaparken cocuguma yapamam ki. Bu nasil bir mantik
 
Bende okudum kitabını uzun zaman önce meraktan,aklımda kalan bebeğe anne sütü yoksa elma suyu ,havuc suyu verin yazıyordu hatta 1 yaşına kadar ek gıda vermeyin vb cümleler geçiyordu. Meyve ile ek gıdaya başlamak felaket olacakken tek başına(tatlıya alışan sonra nasıl sebze yesin)birde 1 yaş sonrası çiğnemeyi yutmayı nasıl öğrenecek demiştim okurken. Sonra sıkıldım bir yerden sonra bıraktım açıkçası adetim olmamasına rağmen yarım kitap bırakmak.
Severim bu tip yaklaşımları aslında zaman zaman,mesela antibiyotik kullanmaktan çok hoşlanmam,çocuklarımı da tahlil yapmadan hemen antibiyotiği yazıp gönderen doktora ikinci kez götürmem ama herşeyin bazen gerekliliği var,yeri gelir antibiyotik kullanırsın mecbur kalırsın,yeri gelir başucuna soğan böler koyarsın nefesi açılsın da rahat uyusun diye.
Mesele sapla samanı ayırt edebilmekte bence.
Fermente gıdalara taktım bu ara,evde sirke yapıyorum mesela,elma sirkesi içiyorum sabahları ama bu tedavi değil benim için. Bir hastalık tedavisi anlamında bundan medet ummam.
Aşı konusu zaten bambaşka bir boyut. Ben 82 doğumluyum,o zamanda aşı vardı ,hatta su çiçeği,kabakulak geçirdim ne zor atlattım annem anlatır. Şu an çocuklar olmuyor su çiçeği,kabakulak vs.
Tabi ki alternatif tıp var,olmalı yer yer yararlanılır ama kendi seçimini yapamayacak,kendi kararını veremeyecek bir birey üzerinde böyle ağır bir şeklini uygulamak bana doğru gelmiyor. Hele bir çocuk için açlık bence dayanılmaz birşey.
Kızım 2 ay sonra 7 yaşına girecek,kilolu bir çocukta değil ama acıkınca gözü birşey görmez,akşam saati babanı bekleyelim yarım saat idare et diyorum(ailece yiyelim yemeğimizi diye)suratı beş karış oluyor. Bu çocuğa 2 gün sana yemek yok diyemem ben. Hiperaktifte olsa diyemem,canımdan bezdirse de diyemem.
İlk doğumumda suyum gelmişti aniden ve aç gittim,sezeryan oldum genel anestezi ile ve o narkoz bekleme süresinde kocaman kadın ben mahvoldum,çocuk nasıl dayansın. Ki ben açliğa dayanabilen biriyim,diyet geçmişim çok.
Oğlumu 45 günlük sünnet ettirdim ki ileride narkoz almasın,aclığa dayanamaz diye,öyle yer etmiş bende ilk doğumumdaki açlığım.
Bu arada kadının postunu gördüm(konu sahibi paylaşmış üye oldum sayfaya) ve tamamen kendi açısından yakinması,bezdim,yıldım,hacamat bile yapamadılar vs yazıyor. Tamamen kendi açısından dertlenmiş. Hani ben bıktım,kurtulayımda ne olursa olsun kafası,buna daha da sinir oldum. Çocuk açısından bakmamış olaya. Belki o çocuğa sorsak oda annesinden bıkmıştır.
Bilemedim,ama bildiğim tek şey çocuklar deney tahtası değil,olamaz. Ben aşı yaptırmadım birşey olmadı,ben hacamat yaptırdım iyi geldi vb yaklaşımlar aşırı derecede itici,tamam olmadı yada sen öyle varsayıyorsun zira 10 sene,20 sene sonrasını göremezsin ama bu başkasının çocuğuna zarar vermeyeceği anlamina gelmiyor ki.

Antibiyotik kısmına aşırı katılıyorum.
Antibiyotik faydalı bir ilaçtır ama gerektiğinde.
Maalesef bizim ülkede alışkanlık gibi şeker gibi satılıyor.
Hatırlarsanız daha 5-6 yıl oldu, olmadı reçeteli yapılalı.
Yurtdışında Sağlık kurumları, hastaneler ilan yapıştırıyor, gripseniz hastaneye gelmeyin, meşgul etmeyin, evde dinlenin, ne bileyim c vitamini alın diye.
Anneme gribim desem, doktora gittin mi, antibiyotiğin var mı diye soruyor...
Öyle alışmış napsın...
Halbuki grip, soğuk algınlığı, 1 haftaya kalmaz geçiyor...
 
Antibiyotik kısmına aşırı katılıyorum.
Antibiyotik faydalı bir ilaçtır ama gerektiğinde.
Maalesef bizim ülkede alışkanlık gibi şeker gibi satılıyor.
Hatırlarsanız daha 5-6 yıl oldu, olmadı reçeteli yapılalı.
Yurtdışında Sağlık kurumları, hastaneler ilan yapıştırıyor, gripseniz hastaneye gelmeyin, meşgul etmeyin, evde dinlenin, ne bileyim c vitamini alın diye.
Anneme gribim desem, doktora gittin mi, antibiyotiğin var mı diye soruyor...
Öyle alışmış napsın...
Halbuki grip, soğuk algınlığı, 1 haftaya kalmaz geçiyor...

Velvette, bu da değişkenlik gösteriyor; şimdi sapasağlam adamın grip olması var, bir çocuğun, yaşlının ya da hali hazırda başka hastalıkları olanların grip olması var (Riskli grup diyelim) ve grip sürekli değişiyor-gelişiyor (Virüs mantığı zaten, antibiyotik gördükçe ona karşı gelişen kısır döngü bir şey bunu zaten sana anlatmama gerek dahi yok). Hafife almayalım diye belirtme ihtiyacı hissettim.

Bir antibiyotikte değil, doktora gitmeden komşusunun tansiyon hapını kullanan teyzeleri gördü bu gözler.
Sonradan sonraya kamu spotu bilmem ne bir miktar bilinçlenildi. Bu kez de "İlaca gerek yok", "İlaçsız doğal olarak da geçiyormuş" ,"İlaçlar öcü" diye gitti, affedersin bku çıkmaya başladı.

Ben bipolar hastası bir kadınım ve bazen şunu diyorum; "Bizim milletin toplum hastalığı bipolar vallahi" diye, uçlarda yaşıyoruz her bir şeyimizi.
 
Son düzenleme:
Yediklerimiz bizi zehirliyor bu bir gercek.
Paketli gidalardaki envai cesit yapay katki maddeleri..
Hormonlu, genetigi degistirilmiz sebzeler meyveler.
Seker, karbonhidrat. Bizi icten ice olduruyor

Suan hastaliklar cok cogaldi ve yas siniri asagiya cekildi. Eskiden insanlar 50 yasindan sonra seker hastasi olurdu, simdi 5 yasinda cocukta seker var.

Bunlardan korunmak icin tamamen yeme aliskanliklarimizi degistirmemiz gerek. Ancak ondan sonra YETISKIN insanlarin aclik orucunu uygulamasi mantikli olacaktir..
Belirli araliklarla, doktor kontrolunde yapilan acligin vucuda fayda sagladigini dusunuyorum.

Ama asla ve asla kucuk bir cocuga bu uygulanmamali.. Cocuguna bu zulmu reva gorecegine beslenmesine dikkat etsin. Dogal beslesin.

Aidin salih bana oldum olasi uzak ve uçuk geldi. Cunku -Bence- sacma sapan olan bazi cikarimlari var. Neyse ölmus gitmis Allah rahmet eylesIn..
 
Antibiyotik kısmına aşırı katılıyorum.
Antibiyotik faydalı bir ilaçtır ama gerektiğinde.
Maalesef bizim ülkede alışkanlık gibi şeker gibi satılıyor.
Hatırlarsanız daha 5-6 yıl oldu, olmadı reçeteli yapılalı.
Yurtdışında Sağlık kurumları, hastaneler ilan yapıştırıyor, gripseniz hastaneye gelmeyin, meşgul etmeyin, evde dinlenin, ne bileyim c vitamini alın diye.
Anneme gribim desem, doktora gittin mi, antibiyotiğin var mı diye soruyor...
Öyle alışmış napsın...
Halbuki grip, soğuk algınlığı, 1 haftaya kalmaz geçiyor...
İşte en kötüsü işe de yaramaz antibiyotik her durumda. Bağırsaklara verdiği zararda cabası. Mecbur kalmadıkça kullanmıyoruz ama kullanırsakta kac gün denildiyse o kadar kullanıyoruz,2 gün kullanıp iyileşir gibi olunca bırakmıyoruz yada şişenin dibini görmüyoruz bitene kadar kullanıp. Yanında muhakkak probiyotik takviye ile hatta.
Ama cidden şeker gibi antibiyotik içen bir kitle var tuhaf.
 
Antibiyotik kısmına aşırı katılıyorum.
Antibiyotik faydalı bir ilaçtır ama gerektiğinde.
Maalesef bizim ülkede alışkanlık gibi şeker gibi satılıyor.
Hatırlarsanız daha 5-6 yıl oldu, olmadı reçeteli yapılalı.
Yurtdışında Sağlık kurumları, hastaneler ilan yapıştırıyor, gripseniz hastaneye gelmeyin, meşgul etmeyin, evde dinlenin, ne bileyim c vitamini alın diye.
Anneme gribim desem, doktora gittin mi, antibiyotiğin var mı diye soruyor...
Öyle alışmış napsın...
Halbuki grip, soğuk algınlığı, 1 haftaya kalmaz geçiyor...

Konu hakkında bilgim yok ama şu yazdığınız dikkatimi çekti.
Burada bu işler böyle yürümüyor. Biz anneler artık antibiyotik yazmayın demek zorunda kalıyoruz doktorlara. Kullanmazsanız ciğerlere iner, zaturre olur diye korkutuyorlar. Daha neler.... Hastanelerde işini hakkıyla yapanları tenzih ederim ama büyük bir rant var. Bir çok doktor ilaç firmalarıyla anlaşmalı çalışıyor.
Hele ki özel hastaneler!
Hastalardan biraz daha para alabilmek için neler yapıyorlar.
Bir doktor tanıdığım ünideki hocasının "doktorların bildiklerinin yüzde ellisi doğru, yüzde ellisi yalandır. İşin kötüsü bu yüzde ellinin hangisi oldugunu bilmiyoruz" dediğini söylemişti.

Ben hasta oldugum zaman doktora giderim, aşı da olurum ve yaptırırım. Fakat benim gerçekten modern tıp doktorlarına inancım kalmadı.
 
Arkadaşlar, çocuk annenin elinden alınsın demek de çok acımasızca değil mi? Siz çocugu kurtarmak mı istiyorsunuz yoksa anneyi cezalandırmak mı? Sosyal hizmetlere verilince çocuk çok mutlu mu olacak?

Belli ki şifa olacağına aşırı derecede inanmış.
Şifa olacağına inanmasak hangimiz ameliyat olabilirdik? Bu da aynı düşünceyle yapılmış.
Uzmanlar tarafından bilgilendirilmesi ikaz edilmesi yeterli olur diye düşünüyorum.
 
Allah şikayet edenlerden razı olsun.bu çocuk ve evcil hayvanlarına vegan beslenmeyi dayatanlar gibi birşey.çocuklar adına bu tarz radikal kararlar alınmamalı sonuçta onlar daha çocuk.kendi özgür iradesiyle ve yeterli bilinçle seçim yapmıyor.önce kendisine uygulasın bu yöntemleri kendisinin şifaya ihtiyacı var kesin.
 
Bu adamın kitabına göre meme kanseri tedavisi olmayı seçen 32 yaşındaki bir öğretmen vefat etti diye okudum gecenlerde . Aratıp bulabilirsiniz.
Alternatif tıp üç noktalara varabiliyor. Bir uzman daha iyi aydinlatabilir konuyu.
Bu adam degil ama kadin
 
kızlar, otofaji gayet bilimsel bir uygulama dinle bir ilgisi yok, kaldı ki bizim dinimizde 3 günlük açlık yoktur, otofaji kime nasıl uygulanmalı bilemiyorum tabi ama bunu ortaya çıkaran doktor 2016 yılında Nobel tıp ödülü aldı duymadınız mı?
Aynen millet kafasına göre uyguluyor diye bilimsel bir gerçek reddedilemez.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back
X