Adile Osmanoğlu: Erdoğan’a yakın bir isim beni tehdit etti

okypete

Nirvana
Kayıtlı Üye
28 Mart 2008
84.873
40.715
http://www.bugun.com.tr/gundem/tehdit-edildim-haberi/1386513
adile-osmanoglu-erdogana-yakin-bir-isim-beni-tehdit-etti_1386513_720_400.jpg


Abdulhamit Han’ın torunu Adile Osmanoğlu, Gezi eylemlerine gittiği için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yakın bir ismin kendisini tehdit ettiğini söyledi.
BUGÜN TV’de yayımlanan ‘Erkam Tufan’la Analiz’ programına katılan Abdülhamit Han’ın torunu Adile Osmanoğlu, önemli açıklamalarda bulundu. Gezi eylemleri sırasında Taksim’e gittiği için bir kişinin kendisini arayarak tehdit ettiğini söyleyen Osmanoğlu, “Bu birisi büyük ihtimalle Tayyip Erdoğan’a çok yakın. Yani ‘o konulara fazla girmeyin, bu konular sizin bildiğinizden çok daha derin’ dedi. ‘Tamam’ dedim, bilmiyorum, ben zaten o niyetle de gitmedim. Hatta ben kendimden de meraktan gittim ama birden bire benim kafamda bazı şeyler değişti. Şöyle değişti; güvendiğim ve çok saydığım Sayın Erdoğan Bey’e o dönemlerde birden bire bir şey oldum, yani rahatsız oldum. Yani ben bir demokrasi ülkede yaşıyorsam istersem çapulcu olarak oraya giderim veyahut Adile Nami Osmanoğlu aslında giderim, bakarım, incelerim. Telefondaki kişiye ‘mesajınızı gayet iyi aldım’ dedim, eğer bana bir şey olursa dedim ki gülerek artık siz de beni hapishanede ziyaret edersiniz’, yani ne diyeyim. Sonuçta ben şöyle bir şey düşündüm, eğer böyle bir hata yapılırsa yani farz edelim, bir Osmanoğlu hanedanından biri böyle bir noktaya getirilirse bir şeyler için Türkiye biraz daha düşünür diye düşündüm.” şeklinde konuştu.

"OSMANOĞULLARINI SEVİYORMUŞ GİBİ YAPIYOR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile tanıştığını, kendisine tablo hediye ettiğini söyleyen Osmanoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sultan Abdülhamit’in bir resmini yapmıştım. Evet götürdüm, iki defa gittim mitinge, bir tanesinde bir tablo hediye ettim. Ondan sonra ben dedim ki ‘o halde yani bir sevinir, bir teşekkür eder.' Yani ne bileyim, herkes benim yerimde olsaydı, yakınlaşma ve dostluğu üzerine gitmek ister, gayet normal. Sözde ‘Osmanoğulları’nı sayıyorum, seviyorum’ ama bir bakıyorum ki aslında hiç de öyle değil. Zaten bir şey dikkatimi çekti. Mesela bizim aileden ne zaman birisi ölüyor; ölüleri makbul. Belki de ben öldüğüm zaman Türkiye’de o zaman belki arkamdan düşünecek. Bilmiyorum, çünkü bazen her şey normal değil, öbür tarafta mesela Abdülhamit Han’ın verasetnamesi açılmıyor onun için bazı şeyler yürümüyor, öbür tarafta bir bekliyor ki mesela biz onları, hakikaten yani ben artık şey oldum, yani bunu anlatırken yani tenkit etmek için değil anlamak için.”

Erdoğan’ın hanedan üyelerine yeterli ilgi gösterip göstermediği sorusuna da Osmanoğlu, “Bence gösterilmiyor, istedikleri gibi mesela Fatih sultan Mehmet kutlamaları oluyor, yurt dışından bazı aile mensupları geliyor. Fakat Adile Nami Osmanoğlu hem mitinge gitmiş hem hediyesini yapan hem yakınlığı gösteren hem AK Parti'ye üye olan bir şahsı oraya çağırmıyor bile, çağırmıyor. Hani ben o zaman düşünürüm, derim ki yani 'bu nasıl bir sevgi?' Ben yakınım, birden bire tüm kapılar kapanıyor neden kapanıyor? Ben de onu anlamaya çalışıyorum, o zaman yani öyle bir şey var ki 'ya benimlesin benim istediğimi yaparsın, ya da benim değilsin yok olursun' o mu? O düşünce mi acaba?” cevabını verdi.

"MEZAR TAŞINDAN DAHA ÖNEMLİ ŞEYLER VAR"

Osmanlıca tartışmalarına da cevap veren Osmanoğlu, düşüncelerini şöyle ifade etti: “Avrupa’da Fransızca yanında Latince belli bir zamanda öğreniliyor. Mesela bazı konularda biliyorsunuz hukuk için, bazı konularda Latince dersi ihtiyacı var. Mesela doktora içinde aynı şekilde. Onun için mesela bu lisanları bir şekilde ek olarak yardımcı olarak verilebilir. Yani buna seçmeli derler. Ama benim fikrim, zoraki olmasına taraftar değilim . Bugün benim çocuğumu zorlan veya zoraki bu dersi yani affedersiniz 12 yaşına kadar ve ondan sonraki hayatınız içerisinde o mesleki hayatınız içinde bunu kullanabilirsiniz diye düşünüyorum. Ama -ha mezar taşı demişti de-sadece mezar taşı yani benim için mezar taşından daha önemli şeyler var. Yani o da önemli ama arşivlere girebilmek için tarihin biraz belki eksik noktalarını incelemek için fakat bunu önce yapabilmek için alt yapı lazım. Yani herkes bir şeyler söylüyor, bu Osmanlı Tarihini bir şekilde sahiplenmek istiyor. Ve değiştirmek istiyor. Yani benimle beraber isen her şey iyi, ama benimle beraber değilsen dikkatli olman gerektiğini. Peki, bu böyle bir şey ise o zaman buna demokrasi demek biraz zordur.”

"OSMANLI HANEDANI OLARAK TASARRUF YAPIYORUZ AMA İTİBARIMIZI KAYBETMEDİK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı sarayı için ‘İtibarın tasarrufu olmaz’ sözlerini de değerlendiren Osmanoğlu, “Devletin parası evet ama bugün Türkiye’nin en zor bazı şeyler varken, yani dışardan misafirlerimiz bilmem ne. Belki de o zaman. Valla ben o zaman ne demeliyim. Biz de bugüne kadar tasarruf yapıyoruz ama itibarımızı kaybetmedik. Evet, tasarruf yapıyoruz her gün. Ama yine de itibarımızı kaybetmedik. Çünkü neden? Bir şey var. Yani başkaları bugün mesela Avrupa, dünya kendi şeylerine bile dikkat edin, koruma yok, başbakanlıklarda bilmem böyle bir koruma yok, yani varsa ancak mesela önemli heyetler geldiği zaman. Yani bu kadar şaşalı bir şey yok yani.”
 
X