Çocuklarınıza ağladıkları takdirde istediklerini yapacağınızı öğretmişsiniz. Ağlamayı koz olarak kullandıklarını hissettiğiniz zamanlarda istedikleri kadar ağlamalarına izin vermelisiniz. Tek çocukla daha kolay olurdu tabi ama iki çocukla da imkansız değil bu durumu düzeltmek.
Ağladıklarında göz hizalarına inin, sabırla neyi neden yapamayacağınızı çok basit bir cümleyle uzatmadan söyleyin. İstedikleri şeyi hangi koşullarda yapabileceğinizi yine bir iki cümleyle söyleyin ve uygun koşullar oluştuğunda sözünüzde durun. Örneğin havanın kötü olduğu bir gün çocuklar park diye ağlarsa hava kötü olduğu için dışarı çıkamayız çünkü hasta olabiliriz , güneşli ilk günde birlikte parka gidip eğlenebiliriz, deyin. Siz açıklama yaptınız diye susmayacaklar elbette. Açıklamanızı yapıp "ağlamak istiyorsan ağlayabilirsin, sakinleştiğinde yanıma gelmek istersen birlikte LEGO oynayabiliriz." şeklinde gönül alacak bir teklifle yanlarından ayrılın ve onlar sakinleşip konuyu kapatmadan yanlarına gidip susmaya ikna etmeyi denemeyin. Ağlamaları gerçekten çok uzun sürüyorsa kendi kendinize bir oyun kurun, "ben şimdi bir kule yapıyorum, yanına da şu dinozoru koyayım, bir tane de robot yaparım, aaa çok güzel oldu." gibi çocukların aklını çelecek şeyler söyleyin. Çocuklarınız kendi kendinize konuştuğunuzu düşünmeli, ikna edilmeye çalışıldıklarını anlamamalı. Güneşli ilk günde parka götürmeyi de unutmayın ama.
Bu yaklaşımı hayatınızın her alanında kararlı ve net bir tavırla sürdürürseniz çocuklarınız kurallara uymayı öğrenecektir. Tabi babanın da sizi destekleyen bir tutum içinde olması şart. Ağlamalarına kıyamayıp bu seferlik olsun bakalım derseniz asla başarılı olamazsınız.