Kusura bakmada baban evet sana bakıp beslemek zorunda değil nitekim yurt dışında yabancı aileler çocukları 18 yaşına basar basmaz kapı dışarı ediyor. yok öyle yeyip içip evde oturmak ya okuycaksın yada çalışacaksın bak kardeşin okuyormuş her istediğini de yapıyormuş diğer babalara bakma sen nasıl ki her evlat anne babasına bakmıyorsa babalar annelerde bakmayabiliyor, çalışmaya gelemiyorsun oturcaksın ailen seni besleyecek yok öyle dünya emin ol, bağırtı dı yesen katlanıcaksın, para kazanıcaksın vermiyeceksin paranı , zorla alacak değil ya, öyle bir şey yaparsa da kanunlara başvurursun baya yaşın var kendi başının çaresine bakabilirsin.
İyi de kız çalışmam, evde otururum demiyor ki. Elinde doğru düzgün bir mesleği olmadığı için iş bulamamaktan, bulduklarında da ezilmekten dert yakınıyor. Haklı değil mi?
Yurt dışında çocuklar 16-18 yaşından sonra kendi ayaklarının üzerinde duruyor olabilirler. Ancak unutmamak lazım bizim sahip olmadığımız iş imkanları, gençleri teşvik eden eğitimler, devlet desteği, ayrıca yine bizde olmayan insan hakları bahsettiğiniz yerlerin çoğunda var. Bizim ülkemizde özellikle kadın olmak zaten zor, on üniversite bitirmiş olsanız da işsiz kalmayacağınızın garantisi yokken bir de henüz mesleğini eline almamış diplomasız genç bir kadın olmak, ailesinin desteği üzerinden çekilmiş bir kadın olmak ayrıca zor. Çevre baskısını saymıyorum bile. Yalnız yaşayan gençlere bakış açısı ortada, devlet de sağ olsun, çok güzel adımlar atıyor halkı kışkırtmak için bu konuda. Yani diplomasız genç bir kadının savaşması gereken çok şey var bu ülkede.
Elbette kendi ayakları üstünde duracağı, ailesine ihtiyacı kalmayacağı bir zaman gelecek konu sahibinin de. Ancak bu şartları yurt dışıyla karşılaştıramazsınız. Ülkemizin şartları belli. Bunları 16 yaşında kendi başının çaresine bakmak zorunda kalmış bir kadın olarak yazıyorum. Bir yandan okudum, bir yandan çalıştım, bir yandan hayatımı bir düzene oturtmaya çalıştım. Sonunda başardım mı, evet ama öyle söylendiği kadar kolay olmuyor bu işler maalesef, ne kadar yıprandığımı, içimde kök salmış ve şuan hayatım ne kadar mükemmel olursa olsun asla geçmeyen yalnızlık ve yorgunluk hissini tahmin edemezsiniz.
Konu sahibi, henüz çok gençsin. Herşey senin için yeni başlıyor ve kendine yüzlerce farklı yol çizebilirsin. Hayat herkese kolay değil maalesef. Bazılarımızın daha çok şeyle savaşması gerekiyor. Anneni araya sokup bir dershaneye ve sonra üniversiteye gitme şansın varsa, bunu sonuna kadar zorla. Üniversiteye kapağı atarsam, bir yandan çalışırım de, ikna etmeye bak. Baktın hiçbir türlü olmuyor, açıköğretimden bitir üniversiteyi. Ama asla lise diplomasında bırakma bu işi. Yabancı dilini geliştirmeye bak, ille bir kursa gitmene gerek yok, evde ufaktan başla. Sertifikalar al. Ücretsiz olanları da var. Kısaca kendini eğitmeye, birkaç sene dişini sıkıp, o evden kurtulmaya bak. Emin ol sen çabalarsan bu sıkıntıların çoğu geçecek ve hayatın daha güzel olacak.