Sizin verdiginiz örnekler binde birdir ben de yeni mezunum cok iyi bir lisede yatili okudum, elit öğrenciler vardi. Ama bu benim için firsat olacakken babam okulun bagiscisi olduğu halde dezavantaj oldu hocalar ailem bana kötü davraniyor diye kendilerin de kötü davranma hakkini bulurlardı,keza üniversitedeki ev arkadaslarimda beni ailemle tehdit edip para kopardilar. Diyeceksiniz ki anlatmasaydin,söylemeseydin annem beni arayip telefonu arkadasini ver deyince mecbur veriyordum. Eskisehirli son derece serbest bir arkadasim vardi basarisiz biri ama inanilmaz mutlu. Çünkü bir gün olsun ailesinden baskı görmedi,tüm erkek arkadaslarini ailesiyle tanistirdi,ailesi bakire olmadigini bilirdi onun etrafindaki herkes de öyleydi (ilk iliskisi 16 yasindaydi) bilmezlikten gelirlerdi(asiri serbest bırakmakta yanlıştır) Su an garsonluk yapiyor ama hayat ona güzel. Ve kendini korumayi da gayet biliyor çünkü öğrenmiş,ailesi öğretmiş.Lisedeki arkadasladimin çogu da cok iyi yerlerde coğunun aileleri iyi insanlardı cocugumuzun doğrusuyla yanlisiyla arkasindayiz derlerdi. Ben simdi aile baskisi görmeyen herkes cok mutludur cok iyi tercihler yapar yapamayan da kafasizdir diye genelleyemem çünkü ona tercih hakkı sunulmuş o kendi yolunu çizebilmiş. Aradaki fark bu birine tercih hakki sunuluyor diğerine sunulmuyor. Herkesin kendi yaşantıları doğrultusunda hayatı şekillenir.Hemşire arkadasiniz da her zaman böyle değilmiştir bir yerde bir sey yasamistir,sahit olmuştur o zaman dank etmiştir. Vahiy inmiyor yani şunu yapmalisin diye. Simdi 15-16 yas tam ergenlik birine kapilip gitme yillari beynin çöpte olduğu yıllar. Ben okumayi kaçış olarak gördüm bana sunulan tek seçenek ya okursun ya da hayati sana zindan ederiz, bir baskasi evliligi kaçış olarak görmüş olabilir ( ya evlenirsin ya da hayat sana zindan olur)( ya bizim istedigimizle evlenirsin ya da hayat sana zindan olur). Bir baskasi da bunları kaldiramayıp intihar etmiş olabilir.