farklı bir versiyonunu şöyle yaşadım,
biz evlenirken eşimin uzaktaki bir arkadaşı yarım altın taktı.
aradan bir sene falan geçti,bu arkadaşının evleneceğini duyduk ama bizi davet etmedi,özel sebeplerden
ötürü apar topar yapmışlar düğünü ve pek davetli yokmuş.
eşime sen yine de altının ederini gönder hesabına,düğüne gelemiyoruz ama hediyemizi yollayalım dedim.
malum bu olay çok önemli insanlara göre.
eşim de saçmalama öyle olur mu,yaza gideriz yanlarına,zaten düğüne davetli de değiliz, de ev hediyesi gibi
veririz bu şekilde gönderilmez dedi.
ve ne oldu,aradan tam 1 hafta sonra o arkadaşı arayıp çok sıkıştığını,ve bir miktar paraya ihtiyacı olduğunu
söyledi.tesadüfe bakın ki bu da tam yarım altın ederi bir tutar,ben önümüzdeki ay yollarım dedi.
eşim yolladı hemen ve o arkadaşı bir daha ne aradı ne sordu.
tamam,bu zihniyete göre bizdeki ödünç parasını aldı ama ayıptır yaa.
insan yıllardır aynı sofrada yediği içtiği arkadaşından düğünde taktığı altının parasını da böyle istemezki.
yani kısacası kimse kimse de günahını dahi bırakmak istemiyor bu devirde.
gerçek anlamda hediyeleşmek falan eskilerde kalmış.
fiyuuu ne uzun yazmışım
