Hayatımda herşeyin düzenli gittiği bir dönemde bir 3’lü tarama sonrası ısrarla cinsiyet sorduğum bir doktordan ilk tokat gibi cevabı almıştım “ 3’lü tarama testiniz sıkıntılı” Sonraki söylenenleri hayal meyal hatırlıyorum, Dr. Sami Ulus Beştepe Turgut özal Ankara polikliniğindeyim bu arada.Afp değerim 5,96 herşeyim yüksek, tavanlardayım. Nöral tüp defekti olabilir bu değer ondan yükseliyor genelde felan diyor doktor beyim, ama terim bilmediğimden halk ağızı açıklıyor, çocuğunuzun sırtı kapanmamış olabilir ya da kafatası vs vs diyor. Kafamdan akan o kaynar suyun altında yanıyorum, cevap verecek gücüm yok. Hemen ayrıntılı ultrason istemeliyiz ve kesin sonuç istiyorsanız amniyosentez yaptırmalısınız dedi. Bende o an yapılabilecek bişey olduğunu düşündüğümden tamam tamam yapalım diyorum hızlıca. Yaptırmak istiyorsanız eşinizin onayı gerek ve yaptırdıktan sonra düşük riski de var vs vs diyince bir silkelendim. Sağlam kafayla ertesi gün bir tavsiyeyle Etimed Hastanesinde Alptekin hocaya gittim. 3lü taramamı görünce bıyık altı güldü, bu ne ya felan diyor Ben bu arada son adet tarihimi bilmediğimi açıklıyorum, ona göre her haftanın değerinin bir öncekinden daha farklı olduğunu, Sat ın çok önemli olduğundan bahsetti. Ultrasonunda yaklaşık yarım saat incelemenin ardından çocuğun sırtında veya herhangi bir yerinde bir açıklık olmadığından bahsetti. Sadece, karın boşluğunda bir parlama gözüktüğünü, bunun bir hipojenik bağırsak olabilirliğinden bahsetti. Bu parlaklık tek başına hiçbişey olabileceği gibi 3 lü testime göre down vs olabilme ihtimalini yükselttiğini söyledi. Bu arada bir 3 lü tarama testi daha yaptırdık kendisine, bu sefer değerlerim 4,06 ya düşmüştü fakat yine istenilen 2,5 altı değildi. Amniyosentez önerdi. Düşük değerinin 1/200 oranını felan açıklayınca eşimle konuşup yaptırmaya karar verdim. Bu arada piyasa o kadar kötü işler hiç iyi gitmiyor, Eşimin parasal sıkıntısı var 2 gün içinde yaptırabilmek için Etlik Zübeyde Hanım hastanesine başvurdum. Başvurduğumun ertesi günü öğlen 1:30 a sıra geldi, kurbanlık koyun gibi masaya yattım. Tabii gitmeden önce bir dünya yorum okumuşum bilgim tavan, hareket etmemeliyim aman çocuk hareket etmesin diye kuru ekmek yiyerek gittim. Dünyanın en düşüncesiz, işini yeni öğrendiğini düşündüğüm uzman sanırım doktoruna denk geldim. Ama odadaki diğer 5 doktordan da güç alarak gözümü kapadım. Karnımın tamamına tentürdiyot mu neyse onu sürdü hemşire, daha sonra kenara atiyim derken 2 bacak aramdan dizlerime doğru yuvarlanan gazlı bezdeki kırmızı tentürdiyot bütün üstümü kana bulamış gibi oldu Özür mözür diliyorlar ama umrumda değil, ay bunlar bu işi nasıl becerecekler derdindeyim ben de. Gülüyorum hahaha hihihi sırf gıcık kapmasınlar benden diye, “sağlık olsun tek iyi geçsin de çöpe bile atarım” diyorum. Ay makinede geçer bu leke felan diyorlar, o an sanki çok umrumda
Neyse velhasıl incele incele nerden girsem ordan mı girsem, sanırım üstleri bi tanesi şurası iyi işte felan diyor ben ve çocuk kaskatı kesilmişiz. Nefes dahi almıyorum o derece. Neyse hiç yapıyorum felan bile demeden iğneyi daldırıverdi. Öyle korkunç bir acı değil acı bile denmez hatta, sadece gerginliğimden herşeyi uçta yaşadığımı düşünüyorum o ara. Bu arada iğnenin ucundan becerik yoksunu hemşire sıvıyı çekiyor ama ben bakamıyorum tabi. 10 oldu ee gelmiyor su çek çek diyor biri de 15 oldu 18 oldu tamamdır dediler hoop çıkardılar. Bu beceriksizler yaptıysa herkes yapar diye düşünüyorum o konuda biraz rahatlayabilirsiniz ey ahali. Bu arada kalp atışını da gösterdi bir sorun yok gibisine. Ben gitmeden önce bir ansiklopedi bilgi okuduğumdan hemen sıvının rengini sordum, “sıvının rengi nasıl sizce dedim, demez olaydım “ sen nerden biliyosun” dedi “internetten” dedim, “biraz koyu gibi ama ne bekliyorsun değerlerin yüksek” tarzı bişey söyledi bozularak. Ben bunu senelerdir okuyorum bu hatun internetten okuyup gelmiş mi dedi artık neye bozuluyosa. Neyse ağzımda bir dolu küfür yuttum ve dışarı attım kendimi. 2 gün hemen hemen tuvalet hariç hiç kalkmadım diyebilirim, bir de allaha çok şükür oğlum var 4 yaşında onu babannesine gönderdik. Deli gibi yatıyorum korkudan. 2. Günün sonunda sıkılmaya ve normal hayatıma yavaştan dönmeye başladım. 3 günü atlatınca da derin bir nefes aldım. Bu arada bugün bir aptallık daha edip tekrar o ilk gittiğim sami ulus a gittim, ayrıntılı ultrason için verdikleri günümdeydim, bağırsağında ve karaciğerinde parlaklık, kalbinde büyüklük, ve 2 hafta gelişimde gerilik denildi. Karnım kaskatı, yarı ölü halde eşimin iş yerine gittim. Bir kaç saat sonra amniyosentez sonucumu sormak için zübeyde hanımı aradım. Sonucunuz çıktı gelip alabilirsiniz dediler, uçarak gittik. İlk sonucum bugün 18 gün sonra geldi ve TEMİZ :) İlk sonucun temiz olmasının öneminin büyük olduğunu söylediler. Allaha çok şükür ben 2. sinin de iyi geleceğini düşünüyorum. Ama kafamdaki soruları bir de onlara sordum, doktor bir parlaklığın olduğunu fakat bunun sadece bağırsakta olduğunu karaciğerinde birşey görmediğini söyledi. Raporuma göre kalp büyüklüğü için de hemen çocuk kardiyolojisine gönderildim. Orda da doktor Kalbinin boyutunun normal olduğunu ama çok hızlı attığını kendimi çok gerdiğim için olabileceğini söyleyince gözlerimden mutluluktan yaşlar boşaldı. Belki duyduğu benim kalbimdir bilmiyorum o an resmen ağzımda atıyordu. Öbürünün bütün söylediklerini çürüttüklerinden bir de bizde ayrıntılıya gel dediler ama gitmemeye karar verdim. Bu gerginlik bu sancılı bekleyiş bana yeter diye düşünüyorum şuan. Rutin kontrollerime gidip normal bir hamilelik süreci geçirmek istiyorum. Bunu sizinle paylaşmak istedim çünkü gerçekten doktorlar ruhsuz, düşüncesiz ve beceriksiz(çoğu). Birinin dediği birini tutmuyor, ağlayan siz oluyorsunuz. Onlar ben kapıdan çıkarken meyve kestiler mesela. Kendinize bunu yapmalarına izin vermeyin. Allah izin verirse aminyosentez sonucumun sonraki sonucunu ( yaklaşık 15 gün sonra) öğrenip artık bir teste girmeyi düşünmüyorum. Amniyosentez en önemlisi arkadaşlar. Yaptırmaktan korkmayın. Benim bugün yüzümü güldüren diğer herşeyi yok sayan tek dayanağım bu:) sağlıkla kucağımıza alalım bebeklerimizi, sevgiler