E
EU2
Ziyaretçi
- Konu Sahibi EU2
- #1
Ah arkadaşlar ahhhhhhh
Nasıl anlatsam bilmem ki. Ben bu adamla evlenip ayrı eve çıkalı pek bir şaşkınım. Anamın evi böyle değildi. Pek bir değişikti. Neler mi değişikti? Ben yazayım siz okuyun bakalım bana hak verecek misiniz?
1) Anamın evinde buzdolabında peynir, zeytin, yoğurt ve diğerleri hiç bitmezdi. Her kapağı açtığımda hepsi yerli yerinde dururdu. Yerdik içerdik misafire ikram ederdik. Dolabı bi açardık ana hepsi yine yerli yerinde.
2) Anamın evinde sabahtan kirli diye odamda bıraktıklarım akşamdan tertemiz ütülenmiş olarak yatağımın üstünde olurdu. Ben kirletirdim, onlar yıkanır ütülenir yatağıma dizilirdi. Oysa burda ben kirlileri bırakıyorum bir bakıyorum üstüne bir de kocamın kirlileri gelmiş.
3) Anamın evinde çöp kutusu hiç kokmaz, dolmazdı. Biz çöp atardık, o boşalırdı. Hep gider bakardım. Miss gibi içinde torbası ile beni bekliyor ki çöp atayım. Oysa koca evinde öyle mi? Çöp kovası doluyor da kokuyor da.
4) Anamın evinde tuvalet banyo hiç kirlenmezdi. Girerdik, çıkardık, yıkanırdık yine banyo tuvalet mis gibi olurdu. Yerler kuru, küvet pırıl pırıl, klozet tertemiz. Oysa kocamın evinde küvette saçlar var, kenarda yosunlar. Hatta klozette ilk geldiğim kadar günkü beyaz değil sanırım. Lavaboda epey kıllı. Acaba jiletle mi alsam, ağda mı yapsam diye düşünüyorum hala.
5) Anamın evinde her daim yemek vardı. Dolabı açardın tencereler dolu, masaya bakardın tabaklar dolu. Ya kocamın evi ben pişirdikçe o yiyor. Ne tencere doluyor ne tabak.
6) Anamın evinde her yer piru pak idi. Toz, tüy yok idi. Pencereler tertemiz perdeler kolalı idi. Oysa şimdi bu ev ne biçim bir evse her yeri toz, yerler tüy, camlardan dışarıyı görene aşkolsun. Bu perdeci de bizi kazıklamış zaten perdeler güneşi gördükçe grileşti.
Ahhhh ahhh dedim ya kızlar. Anamın evi hiç böyle değildiiiiiiiiii.
Nasıl anlatsam bilmem ki. Ben bu adamla evlenip ayrı eve çıkalı pek bir şaşkınım. Anamın evi böyle değildi. Pek bir değişikti. Neler mi değişikti? Ben yazayım siz okuyun bakalım bana hak verecek misiniz?
1) Anamın evinde buzdolabında peynir, zeytin, yoğurt ve diğerleri hiç bitmezdi. Her kapağı açtığımda hepsi yerli yerinde dururdu. Yerdik içerdik misafire ikram ederdik. Dolabı bi açardık ana hepsi yine yerli yerinde.
2) Anamın evinde sabahtan kirli diye odamda bıraktıklarım akşamdan tertemiz ütülenmiş olarak yatağımın üstünde olurdu. Ben kirletirdim, onlar yıkanır ütülenir yatağıma dizilirdi. Oysa burda ben kirlileri bırakıyorum bir bakıyorum üstüne bir de kocamın kirlileri gelmiş.
3) Anamın evinde çöp kutusu hiç kokmaz, dolmazdı. Biz çöp atardık, o boşalırdı. Hep gider bakardım. Miss gibi içinde torbası ile beni bekliyor ki çöp atayım. Oysa koca evinde öyle mi? Çöp kovası doluyor da kokuyor da.
4) Anamın evinde tuvalet banyo hiç kirlenmezdi. Girerdik, çıkardık, yıkanırdık yine banyo tuvalet mis gibi olurdu. Yerler kuru, küvet pırıl pırıl, klozet tertemiz. Oysa kocamın evinde küvette saçlar var, kenarda yosunlar. Hatta klozette ilk geldiğim kadar günkü beyaz değil sanırım. Lavaboda epey kıllı. Acaba jiletle mi alsam, ağda mı yapsam diye düşünüyorum hala.
5) Anamın evinde her daim yemek vardı. Dolabı açardın tencereler dolu, masaya bakardın tabaklar dolu. Ya kocamın evi ben pişirdikçe o yiyor. Ne tencere doluyor ne tabak.
6) Anamın evinde her yer piru pak idi. Toz, tüy yok idi. Pencereler tertemiz perdeler kolalı idi. Oysa şimdi bu ev ne biçim bir evse her yeri toz, yerler tüy, camlardan dışarıyı görene aşkolsun. Bu perdeci de bizi kazıklamış zaten perdeler güneşi gördükçe grileşti.
Ahhhh ahhh dedim ya kızlar. Anamın evi hiç böyle değildiiiiiiiiii.
"ALINTIDIR"