anaokulu ogretmeni ceza vermesi

Ya yazmıyım yazmıyım diyorum dayanamadım. Bir çocuğun söylemesiyle öğretmen bu kadar yargılanamaz öyle mi? Bel diye diye çocuklarımıza değil de gözümüzün içine baka baka yalan söyleyen sözde öğretmenlere inanıp çocuklarımızı o okula göndermeye devam ettik. Balık baştan kokar hanımefendi. Benim kızım 4 yaşında anaokuluna başladı hiç ağlamadan da gitti çok seviyordu okula gitmeyi çok hevesliydi. Bir gün akşam yemek yerken dedi ki anne bizim sınıfta ağlayan yada yemeğini yemeyeni küçüklerin sınıfına vereceklermiş alın size çok masum bir şaka di mi bu? Çok şaşırdım kim söyledi bunu kendi öğretmeniniz mi dedim hayır yemekhanedeki öğretmen dedi gittim öğretmene durumu anlattım hiç umursamadı. Benim söylemediğim bir şey için ben ne yapabilirim vs dedi daha orda huzursuz oldum ama neyse dedim çocuğun lafıyla öğretmeni yargılamayalım. İki gün sonra kızım okula gitmek istemediğini söyledi öğretmenim çok bağırıyor dedi nasıl dedim bugün ödevini yapmayan bir arkadaşıma seni akşam annene vermiycem eve gidemeyeceksin dediğini söyledi bir çocuk bu kadarını uyduruyor mu sizce? Yine öğretmene gittim fevri olmamak öğretmeni yargılamamak için asla kabul etmedi biz çocuklarla öyle konuşmayız öyle konuşulur mu o okula gelmemek için yapıyordur çocuklar sıkılıyor bir süre sonra ben onla konuşurum dedi inandım kadına zorla gönderdim kızımı sonra bana sürekli her gün kızımı şikayet etmeye başladı. Video atmaya işte kızım ellerini yere koyup at gibi geziyor o da Zeynep öyle yapma diyor bana bunun videosunu atıyor işte bu şekilde bağırıyorum da o da size böyle yansıtıyor, sınıfa sesimi duyurmak için çağırıyorum da klasik savunma. 1 hafta sonra kızım ben yarın okula gitmiycem dedi öğretmene de söyledim gelmezsen gelme hiç de üzülmem demiş ne oldu dedim arkadaşım bana vurdu ben de ona vurgun arkadaşım ağlamaya başladı öğretmen geldi o ağladığı için ona sordu o da Zeynep bana vurdu dedi öğretmen bana sormadan beni dinlemeden koluma vurdu çok canım yandı ağladım sen çok kötü bir öğretmensin ben bi daha okula gelmiycem dedim o da gelmezsen gelme hiç de üzülmem demiş. Yine gittim öğretmene zinhar inkar asla nasıl oldu olay diyorum öyle bir şey olmadı ki diyor ben sizin kızınıza hep toleranslı davrandım demek ki hata ettim falan diyor. Ben o arada başka bir okul aradım bir gün başka okula karar verince erken gittim kızımı almaya ve bahçedeydiler ama kızım yoktu bir baktım sınıfta ağlıyor tek başına bahçede arkadaşları oyuncaklarını almış o da izin vermemiş ağlamaya başlamış öğretmen de git sınıfta ağla demiş tek başına sınıfta ağlıyordu ve maalesef ki kimseye bişey diyemeden kızımı aldım. Ben kimseye değil kendime kızıyorum kızıma inanmayıp ilk başta onu almayıp 1 ay o öğretmenle olmasına izin verdiğim, öğretmene hiç bir şey yapamadığım için. Sonra kızım 1 sene boyunca başka bir okula devam etti. Her gün çıktığında şunu söylüyordu anne öğretmenim çok iyi hiç bağırmıyor, sesi çok güzel. (Hiç bağırmıyordan kastı susun oturun çocuklar, yapma evladım değil tabi ki bunları söylüyor) ve öğretmeni de kızımdan çok memnundu kızımın yalancılık gibi bir huyu yokmuş yani.
Off çok üzüldüm okuyunca. Neyse ki geç olmadan fark etmişsiniz. Allah iyi insanlarla karşılaştırsın yavrularımızı. Daha çok küçükler, kendilerini savunamıyorlar. İyiki sizin gibi kendisine inanan bi annesi varmış. Öğretmen nasıl yalan söyler, hiç aklım almıyor. Anne çocuk arasındaki bağı da sarsabilirdi.
 
Ben kendim de öğretmenim. Küçük yaş çocuklarla iç içe değilim ama kendi çocuklarım da olduğu için biliyorum durumları. Şimdi işini çok iyi yapan vicdanlı öğretmenler de var benim nasıl böyle bir şey olabiliyor diye ağzım açık izlediğim öğretmenler de var. Oğlumun biri üçüncü sınıfta, pandemi döneminde okula başladık. İlk gün oğlum ağladı ve annemi isterim dedi diye yani bana bu bahaneyi sunarak "bu çocuk okumaz" dedi öğretmen. altı yaşında bir çocuğa neye dayanarak bunu söylediğini sorduğumda da gözlerini devirip çocuğun sınıfta ağlayıp annemi özledim demesini gösterdi. Oğlumu o yıl fiili olarak okula göndermek yerine uzaktan eğitim için dilekçe verdim ve öğretmen yüzünden hiç birinci sınıfı okumadan ertesi yıl ikinci sınıftan başladı çocuk. Ve dediği gibi de olmayıp şu an sınıfın en başarılı ve söz dinleyin öğrencileri arasında. Geçen gün aynı öğretmen başka bir çocuğa "sen bilek güreşi yapamazsın, çubuk adamsın" demiş yani lakap takmış. Duyduğumdan hiç şaşırmamam gerekirken hala şaşırabildiğimi gördüm. Küçük oğlum da bu yıl birinci sınıfa başladı. Öğretmeni sınıfta sürekli lan diyerek konuşuyormuş. Şimdi ben bu arkadaşa konuşma ve üslup eğitimi veremem bu yaştan sonra. Bir de şiddet uygulayan öğretmenlerin gidip yüzleşildiğinde " şaka yaptım, yanlış anlamış, ya da hiç öyle bir şey olmadı" gibi savunmaları meşhur.

Kendi meslek dalımızda diye işini iyi yapmayan insanları da aklamaya çalışmanın bir anlamı yok. Her meslekte iyiler ve kötüler oluyor yeter ki bizler adil gözlerle görüp yorumlayabilelim.
 
X